Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2013 PAZAR 8 HABERLER Üniversitelerde her gün yeni bir olay yaşanırken, solcu öğrencilere yönelik saldırılar sürüyor SON 10 YILDA BÜYÜK ARTIŞ SİNAN TARTANOĞLU Harbiye’li okulu bırakıyor MAHMUT LICALI ANKARA Harp okullarından son 10 yılda kendi isteğiyle ayrılan ve ilişiği kesilen öğrenci sayısı Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarının başladığı 2007’ten sonra patladı. Son 10 yılda toplam 1764 öğrenci okuldan ayrılırken, 2007’den sonra ayrılanların oranı, 1439 kişiyle yüzde 81.5 oldu. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin soru önergesini yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AKP iktidarı döneminde harp okullarından kendi isteği ile ayrılan ya da ilişiği kesilen öğrencilere ilişkin verileri açıkladı. Bakanlığın verilerine göre son 10 yılda Kara, Hava ve Deniz harp okullarından ayrılan öğrenci sayısı toplamda 1764 olarak belirlendi. En büyük kaçış Kara Harp Okulu’nda yaşandı. Kara Harp Okulu’ndan 20032012 yılları arasında toplam 1356 öğrencinin ilişiği kesildi. 215 öğrencinin ayrıldığı 2009 yılı en fazla kaçışın yaşandığı yıl oldu. Öğrencilerin iliğişinin kesildiği ya da kendi isteğiyle ayrıldığı okullar arasında Kara Harp Okulu’nun ardından Hava Harp Okulu ikinci sırada geldi. Hava Harp Okulu’ndan son 10 yılda 246 öğrenci ayrıldı. Deniz Harp Okulu’ndan ise aynı dönemde 162 öğrenci ayrıldı. Harbiyeden öğrencilerin ayrılışları özellikle 2007 yılından sonra arttı. 2007 yılına kadar 325 öğrencinin ayrıldığı harbiyede bu tarihten sonra toplam 1439 öğrenci ayrıldı. AKP iktidarında 2007 sonrası askeri okulları bırakan öğrencilerin oranı yüzde 81.5 oldu. Askeri okullardan ayrılışların arttığı 2007’de Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin soruşturma süreçlerinin başlaması dikkat çekti. Bakanlık ayrıca 20032007 arasında emekli olarak veya istifa ederek kendi istekleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ayrılan subay ve astsubaylara ilişkin verileri de açıkladı. Buna göre 2003 yılında 3 bin 132 asker ayrılırken, 2004 yılında 4 bin 288 asker TSK ile ilişiğini kesti. 2005 yılında 4 bin 137, 2006 yılında ise 4 bin 167 asker TSK’den ayrıldı. 2007 yılında da 3 bin 984 asker görevini bıraktı. ANKARA Dicle ve İstanbul Üniversitesi’nde her gün bir çatışmanın yaşanması; maskeli, sopalı ama kimliği belirsiz kişilerin boy göstermesi tartışılırken, başkentte üniversite öğrencileri ülkücülerin tehdidi altında yaşıyor. Öğrenci Kolektifleri, üniversitelilerin yoğun olarak yaşadığı Cebeci ve Kurtuluş mahallelerinde “faşistlerin adeta solcu öğrenci avına çıktığını, gece vakti öğrencilerin evlerinin taşlandığını, akşam saatlerinde kız öğrencilere toplu olarak küfredildiğini” açıkladı. Sözkonusu mahallelerde sol görüşlü öğrencilerin istenme ‘Dicle’de 40 öğrenci serbest DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Dicle Üniversitesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında taşlı, sopalı ve bıçaklı çıkan ve 3 gün süren olaylarda gözaltına alınan 61 öğrenciden adliyeye sevk edilen 40’ı serbest bırakıldı. Olaylarda 5 öğrenci, 3 güvenlik görevlisi yaralanmıştı. lerde bağışladığımız sokakları geri almasını biliriz” ifadelerini yazmalarına dikkat çekildi. Eğitim Sen, “Milliyetçimuhafazakâr bir tabanın oluşturulmak istendiği üniversitelerde önce küçük, kuytu bir yerde mescit açılıyor. Ya da küçük bir öğrenci topluluğu kuruluyor. Bu topluluklar, masum gibi görünen etkinlikler düzenliyorlar. Rektörlükler bu etkinliklere izin veriyor. Bu etkinliklerde basit örgütlenme modelleri kuruluyor. Bir süre sonra her üniversitede saldırgan bir örgüt oluşturuluyor” açıklamasını yaptı. EğitimSen uyardı diğini belirten Öğrenci Kolektifleri, “Faşistler solcu öğrenci avına çıkıyor adeta. 20 tane faşist, okuldan çıkan öğrencilere küfredip, satır sallıyor. Evlerine yürüyen öğrencilere pusu kuruluyor, planlı programlı saldırılıyor. Saldırmazlarsa takip ediyorlar. Tespit ettikleri evleri taşlıyorlar” açıklamasını yaptı. Açıklamada, ülkücü öğrenci lerin sosyal paylaşım siteleri Facebook ve Twitter üzerinde örgütlendiklerine dikkat çekilerek, DTCF öğrencisi bir ülkücünün Twitter üzerinde tabanca ve mermilerinin fotoğraflarını paylaştığı anlatıldı. Aynı öğrencilerin “Bozkurtlar eğilmez, DilTarih geçilmez”, “Gün gelir puslu gece Fotoğraf: MELTEM YILMAZ Ülkücüler terör estiriyor Tehdit mesajları Sessiz Çığlık eyleminde tek ses: Adalet hiçe sayıldı Savunma yasaklandı İSTANBUL/İZ MİR (Cumhuriyet) Balyoz davasında çeşitli hapis cezalarına çarptırılan emekli ve muvazzaf askerlerin yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu’nun “Sessiz Çığlık” eylemi dün İstanbul, Ankara ve İzmir’de geniş katılımla yapıldı. İSTANBUL’da Beşiktaş Meydanı’nda bir araya gelen platform üyeleri, “İmralı’ya muhabbet, Silivri’ye müebbet”, “ Fatih Hilmioğlu’na özgürlük”, “Mağdur olduk ey halkım unutma bizi”, “Askerine zulüm eden düşmanına hizmet eder” pankart ve dövizler taşındı. Platform üyeleri tarafından dağıtılan bildiride “Açılım süreci, ‘demokrasi, kardeşlik, analar ağlamasın’ gibi süslü ifadeler öne çıkarılarak TSK’nin onurlu üyelerinin terör örgütü mensupları ile pazarlık konusu yapılmasını asla kabul etmiyoruz” ifadesi yer aldı. Eylemde konuşan CUMARTESİ ANNELERİ ‘Kemiklerini bulup kucağıma koyun’ İstanbul Haber Servisi Yıllardır gözaltında kaybedilen çocuklarını, eşlerini, kardeşlerini arayan Cumartesi Anneleri, dün Galatasaray Meydanı’nda 420. kez oturma eylemi yaptı. Cumartesi Anneleri, dünkü eylemlerine 12 Eylül döneminde kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün 87 yaşındaki annesi Zeycan Yedigöl katıldı. Nurettin Yedigöl’ü kaybedenleri lanetleyen ve beddualar okuyan Zeycan Yedigöl “Ben oğlumu binbir güçlükle okuttum. Bileydim böyle olacağını, oğlumu çoban yapar, okutmazdım” diye haykırdı. Acılı anne “Öldüğümde oğlumun kemiklerini bulup kucağıma koyun” diye vasiyet etti. Kaçışlar arttı Öğrenciden duyarlılık çağrısı O DTÜ, Dicle ve İstanbul üniversitelerinde son zamanlarda yaşanan çatışmalar ve öğrencilere yapılan gerici saldırılar Beyoğlu’nda kitlesel bir yürüyüşle protesto edildi. Beyoğlu’nda toplanan çok sayıda öğrenci saldırıların sorumlusu AKP’yi gösterdi. Grup adına Kürtçe ve Türkçe yapılan açıklamada, “Üniversite lerdeki sistemli saldırılar sürmektedir. AKP hükümeti tarafından 10 yıldır süren saldırılar en son Dicle Üniversitesi, ODTÜ ve İstanbul üniversitelerinde gerçekleştirildi. Toplumun tüm kesimlerini ezmeye çalışan bu yapıya karşı mücadelemiz sürecektir” denildi. Öğrenciler, demokrasi taraftarlarını duyarlı olmaya çağırdı. TECRİDE KARŞI 58. EYLEM ‘Ölüme gün sayıyorlar’ İstanbul Haber Servisi İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, F tipi cezaevlerinde bulunan ve ağır hastalıklarla mücadele eden tutukluların serbest bırakılmasını istedi. Galatarasay’da dün 58’incisi yapılan “F Oturmaları” eyleminde, 8 yıldır Batman M Tipi Cezaevi’nde kalan 79 yaşındaki Elfo Ürper’in durumuna dikkat çekildi. Yapılan açıklamada, “Türkiye’deki hapishaneler ‘ölüm evlerine’ dönüştürülmüşken, ağır hasta mahpusların tedavileri yapılmazken, hak ihlalleri ve insanlık dışı uygulamalar devam ediyor. Seyran Demir, Avni Uçar, Serpil Şimşek ve Mete Diş gibi yüzlerce mahpus ölüme gün sayıyor” denildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e seslenilerek “79 yaşındaki bir ana için 8 yıllık tutsaklık yetmez mi?” ifadelerine yer verildi. Öğretmen HEM AZ HEM DE FAZLAYMIŞ! BURSA (AA) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, “Şu anda bizim 130 bin civarında öğretmen açığımız var ama 360 bin de öğretmen fazlalığımız var” dedi. Balıbey, Bursa’da düzenlenen “11’inci Kalite ve Başarı Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, Dünya Bankası raporuna göre, MEB’in 780 bin civarında öğretmeni bulunduğunu ve bunların yüzde 73’ünün 40, yüzde 30’unun da 30 yaş altında bulunduğunu bildirdi. Balıbey “Arztalep ilişkisine bakıldığında öğretmenlerimizi Maliye Bakanlığı’nın verdiği bütçeye göre alıyoruz. Her sene MEB, 4050 bin öğretmen alıyor” ifadesini kullandı. Avukat Doğudan Bayülgen, “Bu cumhuriyetin kuruluşunu kimse unutmaz sanıyorduk ama yanıldık. Bugün cumhuriyetin geleceği karartılıyor. Ne yapmak gerekiyorsa bir araya gelip yapmak zorundayız. Ferman padişahınsa bu ülke bizimdir” dedi. Gazetemiz yazarı Meriç Velidedeoğlu da Balyoz ve Ergenekon davalarının Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirterek “Silivri’de savcı ve yargıç vardır, savunma yoktur. Siyasi iktidar savunmayı yasaklamıştır. Bütünüyle bir Eyleme Hak ve Eşitlik Partisi üyeleri de Türk bayrağı açarak destek verdi. İZMİR’de de Konak Alanı’nda bir araya gelen platform üyelerine, Ergenekon davası kapsamında tutuklu olan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in eşi Şule Perinçek, İP Genel Başkan Yardımcısı Turgay Şen de destek verdi. TÜRKİYE’YE SIĞINAN YABANCILAR Şartlı mülteci statüsü veriliyor BAHADIR SELİM DİLEK Kaynak İstanbul Haber Servisi ri Nöbet Çailiv “S iği Yayınları’nın düzenled enişin Öyküsü” adlı dırı’ndaki Birlik ve Dir vası sürecinde gerda panelde Ergenekon öbet Çadırı” ançekleşen eylemler ve “N Merkezi’ndeki r ltü Kü latıldı. Caddebostan 20 yıl hapis cea ınd vas da z lyo panelde Ba ğan’ın eşi NilDo tin Çe zası alan Orgeneral tutuklandıktan Vargül Doğan “Eşlerimiz u kurup eylemleu’n diya Bizde Patform konuk edilen arde vin zae Ce . re başladık nağı oldu” dedi. kay kadaşlarımıza moral rdımcısı Önder TaADD Genel Sekreter Ya ını belirterek “Çadığ nık, çadırda 3 gün kal r aklıma. Zalimlerin dır deyince umut geliyo ısı var” dedi. yap moralini bozan bir ‘Çadır deyince umut geliyor aklıma’ ANKARA Yabancıların Türkiye’ye girişleri, kalışları ve çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumaya ilişkin düzenlemeleri içeren yasa yürürlüğe girdi ancak beklentileri karşılamadı. Yasa, ilticadan farklı olarak; süresi bir yıl olan, ölüm cezası, işkence, insanlık dışı, onur kırıcı ceza veya muameleyle şiddetten kaçarak Türkiye’ye sığınanlara, ikincil koruma statüsü veriyor. Yasa, uluslararası hukukta yeri olmayan, “şartı mülteci” kavramını da getirmiş oldu. Avrupa Birliği’nin beklentileri doğrultusunda hazırlanan yasa, Türkiye’deki mülteci sorununu çözmede uluslararası standartlar açısından eksik kaldı. Türkiye’de iltica başvurusunda bulunmuş kişilere kalıcı çözüm sağlayacak. Asıl sıkıntılı olan grup için Avrupa dışından gelenlere ise geçici ikamet hakkı verilecek. Bu kişilere kalıcı çözüm sunmayan yasaya göre yetkili makamlar, söz konusu kişiler mülteci oldukları teyid edilirse üçüncü ülkelere yerleştirilmeye çalışılacak. Ancak, yerleştirme kotaları, halen Türkiye’de bu durumda olan kişilerin sayıları dikkat alındığında çok düşük kalıyor. Bu da, bu kişileri, bir başka ülkeye de gönderilmedikleri için çok uzun yıllar Türkiye’de belirsiz bir statüde ve birçok haklarından mahrum olarak yaşamasına neden olacak. Yasaya göre Avrupa’dan gelenlere “mülteci”, Avrupa dışından gelenlere uluslararası hukukta yeri olmamasına karşın “şartlı mülteci” statüsü verdi. İkincil koruma statüsü alanlara ikamet izniyle birlikte otomatik çalışma izni verilirken, asıl büyük grup olan şartlı mültecilere böyle bir olanak tanınmadı. CHP Zonguldak Milletvekili tutukluluğun 5. yılına giriyor Haberal: Yaşam hakkım çalındı İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında tutuklu yargılanan CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Mehmet Haberal, cezaevindeki 5. yılına girerken savcıların esas hakkındaki mütalaasında suçsuzluğunun kanıtlandığını ifade ederek “Zamanım katledildi, yaşamım gasp edildi. İşkencenin en kötüsü hukuk vasıtasıyla yapılandır” dedi. Haberal, Silivri Cezaevi’nden avukatı aracılığıyla basın açıklaması yaptı. Haberal, “Suçsuzluğumun bir kez daha kanıtlanmasının belgesi niteliğindeki bu mütalaa karşısında ağzımdan çıkan ilk söz, ‘4 yıldır zamanım katledildi’ oldu. Bu süreçte tek tesellim halkımın artık bu gerçeklerin farkında olmasıdır” ifadelerine yer verdi. “Uğradığım hukuk suikastının bugün 5. yılına girerken devletin birimlerine ve aziz milletimize şöyle seslenmek istiyorum” diyen Haberal şunları söyledi: “İşkencenin en kötüsü hukuk vasıtasıyla yapılandır. İnanıyorum ki ülkemiz hak ettiği çağdaş hukuk düzeyine en kısa zamanda ulaşacaktır.”