14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MART 2013 PERŞEMBE 4 HABERLER Çalışma Bakanı Faruk Çelik asgari ücreti savundu, sendikalar şaşkın Homurdanan Avrupa PARİS On gündür, Belçika ve Fransa’dayım. Gazetelerde, televizyonda ve çevredeki insanlarda gördüğüm, hâkim davranış biçimi, yakınma ve homurdanma. Belçika, Valon Flaman çekişmesinin yanı sıra, gittikçe artan işsizlikten ve de düşen kalkınma hızından şikâyetçi. Almanya’nın dışında aynı konudan yakınmayan Avrupa ülkesi yok. Yunanistan, İtalya ve İspanya’daki ekonomik krizin boyutları genç işsizliğini çalışma çağındaki her dört gençten birinin iş bulamaması durumuyla karşı karşıya olmasına yol açmış. İflasın eşiğindeki Yunanistan’ın durumu malum. İşsizliğin ve ekonomik durgunluğun yol açtığı toplumsal hoşnutsuzluk, komşuda da yakınmaya neden oluyor. Gerçi orada homurdanma, yaygın ve yerleşmiş bir toplumsal davranış biçimi. Ama artık iş neredeyse ayaklanma sınırına dayanacak. Bir zamanlar AB’nin mucize ülkesi olarak görülen, İspanya da, nerede duracağı henüz belli olmayan, genç işsizliğinin yüzde 24’lerde gezdiği bir ekonomik bunalımın pençesinde kıvranmakta. Buna bir de Bask ve Katalan etnik sorunlarını eklediğiniz zaman ortaya çıkan görüntü çok düşündürücü. ??? Küreselleşen dünyada kimse kimseye bakarak, “Bana ne beter olsunlar!” demek lüksüne sahip değil. Le Monde gazetesi geçen hafta AB ülkelerinin artık göç veren Güneyliler ile göç alan Kuzeyliler olarak ikiye ayrıldığını söylüyordu. Bu göç alanlar göç verenler ayrımı borç alanlar, borç verenler şeklinde de okunabilir. Alacaklılar, paralarını geri alma kaygısıyla, borçlularına kemerlerini sıkmaları için baskı yapıyorlar. Kapitalist sistemde, kemer sıkma politikası her zaman emekçilerin ve en altta kalanların bedelini ödeyecekleri bir faturanın topluma sunulması demektir. Bu durumun da ülkelerde ağır siyasal bedelleri olan, tepkilere yol açması kaçınılmaz oluyor. Bu olgunun en çarpıcı örneği ise, son günlerde İspanya Kralı Juan Carlos’un veliahtı lehine tahttan feragat etmesini isteyen seslerin yükselmeye başlaması. Av merakı yüzünden de ağır bir darbe yemiş olan Juan Carlos’un ülkesinin Franco ertesinde demokrasiye geçişinde oynadığı önemli pozitif rol yüzünden bir zamanlar efsanevi, dokunulmaz bir kişiliğe dönüşmüş olduğu da düşünülürse, 2013 Avrupası’nda, artık tabuların bile sarsıldığı bir döneme girdiği kolayca görülür. ??? Fransa’da işsizlik oranını henüz düşürememiş Hollande’ın popülaritesi yerlerde. Avrupa’nın her ülkesinden, endişe ve öfke yükseliyor. Herkes homurdanıyor. Bunun en çarpıcı örneği ise son İtalya seçimleri. Gerçekten de, İtalyan seçmeni, büyük ölçüde, son yılların olaylarına tepki göstererek Beppe Grillo’nun peşine takıldı. Bu yeni siyasal lider, her dört İtalyan’dan birinin oyunu almayı başardı. İtalyanlar klasik politikacılarına tepkiyi göstermeyi çok iyi başardılar, neye hayır diyeceklerini iyice belirttiler, ama oylarıyla siyasal krize yol açıp, eleştirdikleri hususları düzeltmek için ne yapmaları gerektiğini ortaya koyamadılar. Oysa geçen hafta yitirdiğimiz düşünür, Stephene Hessel’in, filozof Edgar Morin ile 2011 yılında yaptığı bir söyleşide de belirttiği gibi, “Demokrasilerde neyin yapılmamasını söyleyebilmek iyi bir şeydir. Ama onun yerine neyin yapılması gerektiğini öneremezseniz, bunun bir anlamı kalmayacaktır”. Hessel’in bu uyarısına Edgar Morin şu yanıtı veriyordu: Bir sistem kendini tehdit eden sorunları çözmeyi başaramazsa, ya parçalanır ya da barbarlık çıkmazına saplanır. Sanki bu iki seçkin düşünür de bütün iyimserliklerine karşın, 2013’ün homur homur homurdanan Avrupa’sını kastediyorlar gibi geldi bana. İnşallah yanılıyorumdur. 800 TL büyük paraymış MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Açlık sınırının 1007 lira, yoksulluk sınırının da 3 bin 280 lira olduğu Türkiye’de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, asgari ücretle de geçinilebileceğini söyledi. Asgari ücret 773 lira olmasına karşın Çelik, bu parayla geçinilip geçinilemeyeceğine ilişkin soruya, “Şimdi eğer ona mahkumsanız 800 lira da büyük paradır yani” dedi. Türkiye’de net asgari ücret 1 Ocak 30 Haziran 2013 tarihleri arasında 773.01 lira olarak uygulanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik dün Habertürk televizyonunda 34 kişilik bir ailenin asgari ücretle geçinip geçinemeyeceğine ilişkin soru üzerine şunları söyledi: “Şimdi bakınız, geçinemez diye bir şey yok. Geçinirsiniz. Yani niye geçinemeyeceksiniz. Şimdi eğer ona mahkumsanız 800 lira da büyük paradır yani. Netice itibarıyla peynirin fiyatı belli, ekmeğin fiyatı bellidir, yani yiyeceğiniz zeytinin fiyatı bellidir. Geçiminizi sürdürebilirsiniz. Bizim meselemiz asgari ücrette bu değil. Bence bunu istismar etmemek lazım. Asgari ücret taban fiyattır. Biz diyoruz ki işverene, çalıştırana bundan aşağı ücret teklif edemezsin arkadaş. Sen ille de 774 lira veya 800 lira ücret ver anlamını taşımıyor. Eğer bunu İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN SENDİKALAR TEPKİ GÖSTERDİ DİSK Genel Başkan Yardımcısı Metin Ebetürk çalışma bakanının işçilerin yaşadıklarının farkında olmadığını belirterek “İnsanlar kuru ekmekle de karınlarını doyurur, yaşamını sağlar ama bu yurttaşlardan gerekli gıdayı, besini almadıktan sonra ne beklenebilir. Çalışma bakanı için bunları söylemek talihsizlik, işitmek üzücü. AKP iktidarının asgari ücrete, emekçiye bakışını yansıtıyor. İnsafsızlık” dedi. İnsafsızlık ‘TÜİK bile 1025 lira olmalı dedi’ Petrolİş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın “800 lirayı savunuyorsa, söyleyecek bir şey bulamıyorum. TÜİK bile asgari ücret belirlenirken sadece bir kişinin asgari ücretinin 1025 lira olması gerektiğini savunurken bakanın 800 lira ile de geçinebilirler demesini esefle karşılıyorum” dedi. Öztaşkın, asgari ücretin işçinin ailesiyle birlikte insanca yaşayabileceği, insan onuruna yaraşır bir ücret olması gerektiğini söyledi. [email protected] kaldırırsanız, sosyal devletin en önemli koruma aracıdır diye düşünüyoruz biz. Siz bunu kaldırırsanız korkarım ki 400 lira asgari ücret teklif eden olabilir. Onun için devlet sosyal devlet olmanın gereği bir taban koyuyor. Siz bundan aşağı teklif yapamazsınız ama bu 900 lira veremezsiniz, bin lira vermeyin, 1500 lira vermeyin anlamını da taşımaz ama...” Türkİş’in Şubat 2013 araştırmasına göre 4 kişilik ailenin açlık sınırı 1007, yoksulluk sınırı da 3 bin 280 lira. DİSK’in araştırmasına göre de 4 kişilik bir ailenin şubat ayı açlık sınırı 1072 lira, yoksulluk sınırı da 3 bin 389 lira. ‘800 değil 773 lira’ Türkİş Asgari Ücret Tespit Komisyon üyesi, araştırma uzmanı Enis Bağdadioğlu, “Bakan, asgari ücret 800 lira diyor. Bir defa 773 lira. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda bunu 800 lira bile yapmadılar” dedi. Devletin kasım ayında asgari ücret belirlenirken tek bir işçi için yaptığı hesaplamaya göre bulduğu rakamın 1025 lira olduğuna dikkat çeken Bağdadioğlu, “Sosyal adaleti sağlamakla görevli olan çalışma bakanının bu açıklaması çok yanlış” dedi. Sendika başkanının konuşması sırasında atacakları sloganlar birer küçük kâğıtla dağıtıldı Kadının değişmeyen yazgısı FIRAT KOZOK ANKARA Geçmişte AKP’ye karşı sert muhalefetiyle tanınan Türk MetalSen’in düzenlediği kadın kurultayında, kadınlara sendika başkanının konuşması sırasında atacakları sloganlar birer küçük kâğıtla dağıtıldı. Kadınlar kendi sendikal taleplerini bile kendilerine dağıtılan kâğıtlardan okudu. Sendika başkanının Başbakan Tayyip Erdoğan gibi camdan okuduğu konuşmasının aralarına bu sloganlar serpiştirildi. Sendikanın eski başkanı Mustafa Özbek’in Ergenekon davası kapsamında tutuklanıp daha son ra serbest bırakılmasının ardından farklı bir eksene oturan Türk MetalAKP ilişkisi, sendikanın dünkü 18. Kadın Kurultayı ile perçinlendi. Kurultaya Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve AB Bakanı Egemen Bağış ile bazı milletvekilleri katıldı. “Sloganlarımız” başlıklı kâğıtta 7 madde halinde atılacak sloganlar sıralandı. Erdoğan’ın konuşmasında henüz 20 dakika geride kalmışken tribünlerde oturan kadınlar gruplar halinde salonu boşaltmaya başladı. Başbakan’ın konuşmasının sonunda salonda yer yer boşlukların oluşması dikkat çekti. BAŞBAKAN ERDOĞAN: Kadınlar ‘teröre dur’ derse biter ürk MetalSen’in kadın kurultayında konuşan Başbakan Erdoğan, kadınlardan hayır duası isterken “Bu ülkenin tüm kadınları ‘teröre dur’ derse bu terör biter. Eğer bu ülkenin tüm kadınları tek yürek halinde ‘evlat acısına son’ derse bu acı haberler biter. Eğer anneler evlatlarına sahip çıkarsa, o evlatlarını terörün elinden çekip alırsa inanın bu kan, gözyaşı biter. Türkiye’nin yürekli kadınlarının bir adım T öne çıkıp kana, gözyaşına, acıya son demelerini bekliyoruz” dedi. Başbakan Erdoğan, ulusalcılık adı altında topluma kaygı pompalandığını savunarak “Türkiye, bölünecek’ diye etrafa korku salan korkaklara ve komploculara inat, biz ecdadımız gibi cesaretle geleceğe yürüyeceğiz. Biz, 780 bin kilometrekare vatan topraklarında asla ameliyat yaptırmayız, asla operasyona müsaade etmeyiz” diye konuştu. Terör örgütü PKK yöneticisi Karayılan doğrudan bir ilişki istedi: BDP’DEN NEVRUZ GENELGESİ ‘BDP’liler yetmez’ MAHMUT ORAL ‘Öcalan’a özgürlük, Kürtlere statü’ DİYARBAKIR / İSTANBUL (Cumhuriyet) BDP Genel Merkezi tarafından tüm il ve ilçe başkanlıkları, belediye başkanları, kadın ve gençlik meclislerine gönderilen Nevruz kutlamalarıyla ilgili genelgede, Nevruz etkinliklerinin “Öcalan’a Özgürlük, Kürtlere Statü” sloganıyla gerçekleştirileceği belirtildi. Kutlamalar kapsamında çok sayıda ilde mitingler düzenlenecek. BDP teşkilatlarına BDP MYK üyesi Mihdi Perinçek imzasıyla gönderilen genelgede, “Kürtlerin özgürlüğü ve statülü bir yaşama daha fazla yaklaştığı ve Öcalan’ı özgürlüğe kavuşturmanın olanaklı hale geldiği bir dönemde, 2013 Nevruz’u ‘Öcalan’a Özgürlük, Kürtlere Statü’ şiarı ile karşılanıp kutlanacaktır. Bunun yanı sıra tarihi bir dönemden geçerken, sayın Öcalan’ın İmralı’dan başlattığı süreci, özgürlüğün simgesi olan Newroz’da bir üst boyuta taşıyacaktır” denildi. Öte yandan BDP İstanbul il örgütü, İstanbul’daki Nevruz kutlamasını 17 Mart Pazar günü Zeytinburnu Kazlıçeşme’de düzenlemek için İstanbul Valiliği’ne başvurduğunu açıkladı. BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Asiye Kolçak, Nevruz’u geçtiğimiz yıl kutlamalar sırasında polisin sıktığı biber gazından etkilenerek, hayatını kaybeden Hacı Zengin’e adadıklarını belirterek, “Öcalan ile barış görüşmelerinin yapıldığı bu süreçte, bir milyon kişi ile Kazlıçeşme’de olmak istiyoruz” dedi. Göreve başladı, tweet’leri sildi BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA AKP hükümetinin dışarıdan atadığı diplomatlar arasında olan Türkiye’nin Encemine (N’DjamenaÇad) Büyükelçisi İlahiyat Profesörü Ahmet Kavas, 1 Mart’ta bu ülkedeki görevine başlamasının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter’da Fransa’nın Mali operasyonunu ağır bir dille eleştirip El Kaide’nin terör örgütü olmadığını ima eden mesajlarını da sildi. Tweet’leri Dışişleri Bakanlığı’nda sıkıntı yaratan Kavas, “bir daha yapma” diye uyarı gelince birkaç gün sonra “Fransa’da yedi yıl ömrüm geçti. Ekmeğini yedim, suyunu içtim. Son gelişmeleri bir akademisyen sıfatımla yorumladım” diyerek durumu kurtarmaya çalıştı. El Kaide konusunda da geri adım atan Kavas, “Bunların verdiği zararı anlamak bile mümkün değilken kim onları alkışlar?” diye yazdı. CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk de verdiği bir soru önergesiyle konuyu Meclis gündemine taşıyınca, Kavas çareyi daha önce attığı tepkiye neden olan bütün tweet’lerini silmekte buldu. DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan, rehin tuttukları kamu görevlilerinin bir hafta içinde serbest bırakılacağını açıkladı. BDP heyetinin mektubu götürdüğü gün TSK tarafından hava saldırısı düzenlendiğini belirten Karayılan, hava ve kara operasyonları nedeniyle heyeti Süleymaniye’de beklettiklerini, vekillerin gerekli yerlerle görüşerek hava operasyonu olmayacağı garantisi almalarının ardından görüşmenin gerçekleştiğini söyledi. Karayılan, Öcalan’ın mektubu konusunda önemli oranda bir kanaat oluştuğunu belirterek “Karar almamız kolay değil. Kesin ve net bir karar için sadece BDP’lilerin gidip gelmesi yetmemektedir; doğrudan bir ilişkiye ihtiyaç var” dedi. Örgüte yakın haber portalı ANF’ye konuşan Karayılan, ilk mış olduğudur. Metnin, sürece bir biçimde çomak sokmak isteyen bazı kesimlerce çalınıp sızdırıldığı ihtimali yüksek bir ihtimal olarak öne çıkmaktadır. Fakat metnin sızdırılmış olması, öyle büyük bir facia değildir” dedi. ‘Netleşmiş proje yok’ Görüşmede masanın başında Karayılan otururken solunda Sırrı Süreyya Önder, Ahmet Türk, Altan Tan ile KCK ana davasının bir numaralı sanığı Sabri Ok yer aldı. Karayılan’ın sağında ise Aysel Tuğluk ve adı öğrenilemeyen bir PKK’li oturdu. kez eşbaşkanlar düzeyinde bir heyetin kendilerini ziyaret etmesinin önemli bir girişim olduğunu belirtti. Öcalan’ın 2. İmralı görüşmesindeki çağrısı üzerine PKK’nin elindeki kamu görevlilerini 1 hafta içerisinde serbest bırakacaklarını belirten Karayılan, “Bizden yana sürece giriş yapabilmek için önemli bir adım olacaktır. Eğer tekrar BDP heyeti veya başka siyasi partiler ya da ilgili STK’ler gelirlerse biz kendilerine teslim edebiliriz” dedi. İmralı görüşmeleri tutanaklarının yayımlanmasıyla ilgili Karayılan, “Aldığım bilgiler ve yapılan açıklamalardan bunun BDP tarafından sızdırılmadığı görülmektedir. O vakit akla gelen şey, bu metnin çalın Öcalan’ın kendilerine yazdığı mektubu değerlendirdiklerini ifade eden Karayılan, “Hükümet yanlısı bazı çevreler her şey oldubitti, tamam gibi bir imaj yaratmak istiyor. Ama her şey bitmiş değildir. Henüz ortada karşı tarafın netleşmiş bir projesi yoktur. Sürece dönük tüm halkımız, temkinli bir iyimserlik içerisinde olmalı. Önderliğimizle paylaşma gereğini hissettiğimiz hususlar vardır. Aslında kesin ve net bir karar için sadece BDP’lilerin gidip gelmesi yetmemektedir; doğrudan ilişkiye ihtiyaç vardır” diye konuştu. ORDU’DA AKP OYUNU Büyükşehir olması için 55 bin nüfus kaydı taşındı Haber Merkezi CHP’li Ordu Belediyesi’nin “Büyükşehir Belediyesi” olması için yasa teklifi hazırlayan AKP’nin “Büyükşehir Belediyesi” olmak için gerekli olan 750 bin kişiye ulaşmak amacıyla sosyal medya ve reklam kampanyasıyla 55 bin kişinin nüfus kaydını taşıyarak gerekli sayıyı elde ettiği ortaya çıktı. AKP Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin tarafından dün TBMM’ye sunulan Ordu’nun “Büyükşehir Belediyesi” kapsamına alınması amacıyla hazırlanan yasa teklifinin ayrıntıları ortaya çıktı. AKP Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat’ın hazırladığı planda CHP tarafın dan yönetilen 715 bin nüfuslu kentin 750 bin nüfusu aşabilmesi için büyük bir kampanya başlatıldı. Geçen yıl mayıs ayında başlayan çalışmalarda, İstanbul’daki Ordulu derneklerle koordineli bir şekilde piknikler, yemekler, şenlikler, SMS, gazete ve televizyonlar üzerinden yapılan çağrılar, Twitter, Facebook gibi sosyal medya örgütlenmesi yapıldı. Hamarat, çalışmalar sonucunda, 55 bin Ordulunun nüfus kaydını Ordu’ya taşıdıklarını açıkladı. Nüfusu 770 bine yükselen Ordu’nun büyükşehir belediyesi kapsamına alınmasıyla Türkiye’de büyükşehir olan il sayısı 30’a çıkacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle