09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 2013 CUMARTESİ HABERLER MEB, 4+4+4’ün istatistiklerini yayınladı, 37 bin kız okuldan koparıldı CUMHURİYET SAYFA 7 Kızlar eve hapis Fotoğraf: DHA SİNAN TARTANOĞLU Protestoya yaka paça gözaltı gezisine çıktı. Bakanın gezisi sırasında Halkevi üyesi bir grup slogan attı ve Bakan Çağlayan’a doğru yumurta fırlattı. 4 eylemci polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken başka bir grup da sloganlarla Bakan Çağlayan’ı protesto etti. Polis slogan atan Halkevleri üyeleri de yaka paça gözaltına aldı. 5’i kadın 10 eylemci Mersin Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. (ABİDİN YAĞMUR) konomi Bakanı Zafer Çağlayan, seçim bölgesi MerE sin’nin Silifke Caddesi’nde esnaf ANKARA MEB, 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamaya geçtiği ilk yılın resmi istatistiklerini yayınladı. Buna göre 8. sınıftan mezun olan ancak açık lise de dahil olmak üzere hiçbir ortaöğretim kurumuna kayıt olmayan öğrenci sayısı 49 bin 449. Bunlardan 12 bin 172’si erkek, 37 bin 277’si kız öğrenci. 4+4+4 sistemi uygulamaya geçmeden önce ortaöğretime gitmeyen kız öğrenci sayısı 16 bin 137 olarak kayıtlara geçmişti. İşte MEB’in 4+4+4 rakamları: Temel lise kaçağı 123 bin: 20112012 eğitim öğretim yılı sonunda 8. sınıfı bitiren öğrenci sayısı 1 milyon 252 bin 147. Mezunlardan 476 bin 651’i liseye, 651 bin 734’ü de meslek lisesine olmak üzere toplam 1 milyon 128 bin 557 öğrenci or İstatistik telaşı 13 bin öğrenciyi kurtardı Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ocak ayında bir soru önergesine verdiği yanıtta, 1. dönemde toplam 136 bin 115 öğrencinin okuldan ayrıldığını açıklamıştı. Ancak bakanlık, daha sonra bir genelge yayımlayarak herhangi biri eğitim öğretim kurumuna kayıt olmayan öğrencilerin, resmi istatistiklerinin yayınlanacağı son güne kadar sisteme kaydedilmesini istemişti. Genelge üzerine 12 bin 525 öğrencinin de bir okula kaydedildiği ortaya çıktı. taöğretim kurumuna kayıt oldu. Herhangi bir temel ortaöğretim kurumuna kayıt olmayan öğrenci sayısı 123 bin 590. Bu rakam önceki yıl 187 bin 508 olarak istatistiklere yansımıştı. 66 bin kız lise kaçağı: 20112012’de 8. sınıfı bitirenlerin 653 bin 22’sinin erkek, 599 bin 125’inin ise kız öğrenci olduğu belirlendi. Erkek öğrencilerden 595 bin 499’u liseye kaydoldu. Kız öğrencilerden ise 533 bin 58 öğrenci temel or taöğretim birimlerinde devam etti. Bu durumda 57 bin 523 erkek ve 66 bin 67 kız öğrenci liselerden birine kayıt olmadı. 28 bin kız açık liseye: 20122013 eğitim öğretim yılında açık öğretim lisesinde okuyan 1 milyon 14 bin 409 öğrenciden 552 bin 514’ünün erkek, 461 bin 895’inin ise kız olduğu belirlendi. 20112012 eğitim yılında açık öğretim lisesinde okuyan toplam 940 bin 268 öğrencinin ise 507 bin 163’ünün er kek, 433 bin 105’inin kız öğrenci olduğu açıklanmıştı. Bu durumda bu yıl açık liseye 45 bin 351 erkek, 28 bin 790 kız öğrenci kayıt oldu. 37 bin kız okul yerine evde: Lise kaçaklarından açık lise yeni kayıt sayıları çıkarıldığında 4+4+4’ün kız öğrenciler açısından yarattığı sonuç ortaya çıktı. 12 bin 172 erkek öğrenci, 37 bin 277 kız olmak üzere 49 bin 449 öğrenci açık lise veya temel ortaöğretim kurumlarından hiçbirine kayıt olmadı. Önceki yıl 9 bin 316 erkek, 16 bin 137 kız olmak üzere 25 bin 453 öğrenci hiçbir ortaöğretim kurumuna kaydolmamıştı. İHL de arttı, öğrencisi de: Bu yıl imam hatip ve Anadolu imam hatip lisesi sayısı 537’den 708’e çıktı. Buna göre, İHL öğrenci sayısı ise 286 bin 245’ten 380 bin 771’e çıktı. Kızıldere Kıyımını İzmir’de Yaşamak... Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) Milliyet, Tercüman, Son Havadis ve Cumhuriyet gazeteleri ile imzaladığı toplu iş sözleşmesinin 1971 yılı Ekim ayında yenilenmesi gerekiyordu. Bu nedenle TGS, anılan gazeteleri temsil eden Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası’nı (TGSS) görüşmeye çağırmıştı. TGS, 12 Mart ara ve kara rejiminin sosyal sorunları çözmekle görevli sıkıyönetim komutanlığındaki büyük tabloda üzerinde çarpı işareti bulunan bir gazeteci örgütüydü. Özellikle ifade özgürlüğü konusundaki çaba ve açıklamaları yönetimce hoş karşılanmıyordu. Bu nedenle olsa gerek, 17 Ekim 1971 Pazar günü Resmi Gazete’de gazetecilik işkolunun kapsamını genişleten bir yönetmelik yayımlanarak yürürlüğe sokuldu. Gazetecilik işkoluna “Her türlü basımevi, yayın ve klişe işleri, kâğıt ve madeni para basım işleri” eklenmişti. TGSS ile gazetelerin teknik kesimleri arasındaki toplu iş sözleşmesini de Teknisyen Gazeteciler Sendikası bağıtlıyordu. Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası, yeni işkolları yönetmeliğinden yola çıkarak TGS’nin çağrısına, sonradan büyük pişmanlık duyacağı bir yanıt verdi ve çoğunluğu olmadığı için TGS ile görüşme yapmayacağını duyurdu. Gazete çalışanlarının iki sendikası da yetkisiz kalmıştı. Yetki ancak, o dönemin söyleyişiyle “kafa ve kasa birliği” yapmaktan, yani bütünleşmekten geçiyordu. Bu bölümü tarihe not düşmek için yazmadım. Zira uzun oldu ama öteki bölümler için zorunluydu. ??? TGS’nin yönetim kurulu 11 üyeden oluşuyordu. Bütünleşme çarkı dönmeye başlamış, Teknisyen Gazeteciler Sendikası da bütünleşme kararı aldığından, yeni sendika tüzüğünün hazırlanması aşamasına gelinmişti. Genel yönetim kurullarının toplantılarının sendika merkezi dışında yapılması daha yasaklanmamıştı. O nedenle de danışma kurulu dediğimiz 22 kişilik ortak toplantının İzmir’de yapılması kararlaştırıldı. 30 Mart 1972 günü uçakla İzmir’e vardık ve şehir merkezine ulaştık. Hava gerçekten kurşun gibi ağırdı. Belediye hoparlörleri İsmet Paşa’nın konuşmasına kızan Ankara Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Semih Sancar’ın, İstanbul ve İzmir komutanlarının da katıldığı belirtilen yanıtını biteviye yayımlıyordu. Gerginlik neredeyse herkesin yüzüne yansımıştı. ??? Sıkıyönetim mahkemesi, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için ölüm cezası vermiş, karar da hızlı bir biçimde TBMM’de kabul edilerek sıra infaza gelmişti. İsmet Paşa, konuşmasında askeri hâkim ve savcıları sert biçimde suçlamış, CHP ayrıca infazla ilgili kararın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Sancar Paşa’nın kızgınlığı bundandı. O saatlerde Kızıldere’de olanları henüz bilmiyorduk. Türkiye Halk Kurtuluş PartisiCephesi (THKPC) ile Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) idamları durdurmak için eylemlere başlamışlardı. Mahir Çayan’ın liderliğindeki örgüt önderleri, Ünye’deki NATO Dinleme Tesisleri’nde görevli üç İngilizi kaçırmış ve Niksar’ın Kızıldere köyüne varmışlardı. Evine yerleştikleri muhtarın ihbarıyla ev 30 Mart sabahı 5’te sarılmış ve açılan ilk ateşte Mahir Çayan öldürülmüştü. Ateş ve bombaların sürmesi sonucu Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Cihan Alptekin, Ömer Ayna da öldürülmüştü. Ertuğrul Kürkçü’nün de öldürüldüğü açıklanacaktı ama, babası kendisini morgda teşhis edemeyince hayatta olduğu anlaşılmıştı. Ertesi gün yakalanmıştı. Olup bitenden haberimiz yoktu ama şüphesiz İzmir Sıkıyönetim Komutanı biliyordu ve bu nedenle de biz münafıkların toplantısına yasak koydu. En yakın sıkıyönetimsiz il Manisa’ydı. Taksilere doluşup gittik ve çalışmaya başladık. Manisa’nın çelebi valisi Ahmet Vefik Kitapçıgil, kente gazetecilerin geldiğini duyunca bizleri Spil Dağı’ndaki sosyal tesise çağırdı ve öğle yemeği verdi. İzmir’de kovulmuştuk ama Manisa’da itibarımız yerindeydi. Yukarıda miş’li geçmişle özetlediğim Kızıldere kıyımını İzmir’e döndüğümüzde meslektaşlarımızdan öğrendik. Bir lokantanın üst katında “Niksar’ın Fidanları” türküsünü bilenler söyleyerek, bilmeyenler nakaratlara katılarak geç saatlere kadar efkâr dağıttık. Çok kötü bir gün yaşamıştık... TÜRBAN EYLEMİNDE GERGİNLİK 3’ER AY 10 GÜN ALDILAR Yumurtaya hapis cezası CEMİL CİĞERİM SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) geçen yıl ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’i protesto için toplantının yapıldığı binaya yumurta atan 4’ü liseli toplam 13 öğrenciye, görevli kamu memuruna mukavemet suçundan kamu davası açıldı. Çocuk Mahkemesi’nde yargılanan 4 lise öğrencisi O.Ç., T.K.A., Y.M.A., ve D.K 3’er ay 10 gün hapis cezası verildi, öğrencilerin bu cezası ertelendi. Öğrenci Kolektifi üyesi 9 üniversite öğrencisi hakkında Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “görevli kamu memuruna mukavemet ve kamu malına zarar vermek” suçlarından her biri için 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak üniversiteli gençlerin yargılanmasına başlanılmadı. İtaatsizlik şiddete dönüştü ON’lar anılıyor EMRE DÖKER KAPILARA BIRAKTILAR İzmir’de ‘şeriat’ çağrısı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’in dindarlığının irfana gereksinim duyduğu tartışmaları sürerken Karşıyaka’da bazı evlerin girişlerine, şeriata davet eden bildiriler bırakıldı. İlçeye bağlı Bostanlı, Mavişehir ve Atakent gibi yerleşimlerde oturanlar, dün sabah saatlerinde kapılarının, apartmanlarının önüne bırakılan bildirilerle karşılaştılar. “Müslüman Olmak Neyi Gerektirir” başlıklı yazılarda, demokrasi ve laikliğin İslama karşı küfür sistemi olduğu öne sürüldü. Bildiride Atatürk aleyhine ifadeler de yer aldı. İZMİR MemurSen’in başlattığı, EğitimBirSen’in uygulamak için çaba harcadığı “sivil itaatsizlik” eylemi, okullarda bir öğretmenin saldırıya uğramasına neden oldu. Manisa İsmet İnönü Kız Meslek Lisesi’nde görevli Eğitimİş Şube İnce yumruklandı. Başkanı Necdet İnce, geçen cuma günü eylem kapsamında okula kravatsız gelen öğretmenlerle ilgili tutanak tutarak nöbet defterine işledi. Savlara göre İnce, dün yine nöbet tuttuğu sırada, okulun matematik öğretmeni Korkmaz Akçay, tutanağın değiştirilmesini istedi. Bunu yapmayacağını söyleyince de Akçay tarafından yumruklandı. Okulun iki müdür yardımcısının gözünün önünde yaşanan yumruklamanın ardından iki gün iş göremez raporu aldığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirten İnce, devlet memurlarının kıyafet yönetmeliğinin uygulanmadığını, idarecilerin de görevini yapmayarak suç işlediğini söyledi. Öğretmenler arasında eski samimiyetin olmadığını, çalışma barışının bozulduğunu belirten İnce, “EğitimBirSen üyelerinin birçoğu bu eyleme destek vermiyor. Bu nedenle okullarda bu arkadaşlarımızı kenara çekerek, baskı yapıyorlar. Yasalar çiğneniyor, valiler ve milli eğitim müdürleri, yasaların çiğnenmesine izin veriyor” dedi. Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir de, eylemin artık şiddete dönüştüğünü söyledi. 1972’de Kızıldere’de katledilen devrimci önder Çayan ve 9 arkadaşı unutulmadı İstanbul Haber Servisi Devrimci hareketin önderlerinden Türkiye Halk Kurtuluş PartisiCephesi (THKPC) lideri Mahir Çayan ve 9 arkadaşının Kızıldere’de katledilişinin bugün, 41. yıldönümü. Çayan ve arkadaşları törenlerle anılacak, katliam, bu yıl da protesto edilecek. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamını engellemek için NATO’nun Ünye Radar Üssü’nde görevli 3 teknisyeni kaçıran ve 30 Mart 1972’de Tokat’ın Niksar ilçesi Kızıldere köyünde saklandıkları evde jandarmanın açtığı ateş sonucu katledilen Mahir Çayan ile Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Ertan Saruhan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Nihat Yılmaz ve Ahmet Atasoy, bir kez daha çeşitli etkinliklerle anılacak. Çayan ve 9 arkadaşı için Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndaki anma törenlerinin yanı sıra çeşitli yürüyüşler de gerçekleşecek. 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, Çayan ve arkadaşlarının katledildiğini belirterek, “Kolluk kuvvetleri bu insanları sağ salim alma imkânına sahipken bu insanları katletmişlerdir. Kızıldere’deki baskından sonra bazı arkadaşlar içeride yaralı olarak sağ kalmışlardır. Bu insanların kafalarına da kurşun sıkılmıştır. Bu bir katliamdır. Biz bu kuşağın önemli önderlerini anıyoruz ve anmaya da devam edeceğiz” dedi. Targan, bu yılki anma törenleri kapsamında Rize Ardeşen’deki Alptekin’in mezarı başında anma töreni düzenleyeceklerini söyledi. Maltepe Belediyesi ise bugün “Mahir, Hüseyin, Ulaş Parkı”nın açılışını gerçekleştirecek. “Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur” diyen çok sayıda kurum ve kuruluş da Taksim’de ortak bir yürüyüş gerçekleştirecek. Bugün Taksim Tramvay Durağı’nda saat 14.00’te buluşularak Galatasaray Meydanı’na yürünecek. Halkın Kurtuluş Partisi de bugün saat 13.00’te Taksim Tramvay Durağı’nda basın açıklaması yapacak. Taksim’de ortak yürüyüş Mizaha da ceza geldi AYŞE SAYIN Gırgır, Penguen dergilerinin kapaklarını ‘beğenen’ memura uyarı verildi MİLLİ GAZETE YAZARI: Avaz avaz ezanı protesto ediyorum İstanbul Haber Servisi Milli Görüş’e yakınlığı ile bilinen, Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, “asabının bozulduğu” konuları yazdı. Eygi, “Evime yakın büyük caminin altı minaresinde hoparlörlerin günde beş kez avaz avaz, bangır bangır, kulak zarlarını patlatırcasına, 125 (belki daha yüksek) desibel şiddetinde ezan okumasını protesto ediyorum. ..Sokakta sözde örtülü bir hanım görüyorum. Pantolon üzerine tunik giymiş. Elbiseleri daracık. Ayakkabıları uzun topuklu. Başında alaca bulaca bir eşarp… Böyle tesettür kıyafetleri beni rahatsız ediyor” diye yazdı. ANKARA Hükümetin “mizah alerjisi”nin faturası, Ankara Defterdarlığı personeline çıktı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu Leman, Gırgır, Penguen dergilerinin kapaklarını sosyal paylaşım sitelerinde “beğenen” veya paylaşan Ankara Defterdarlığı’ndan 2 personele, “Başbakanlık’tan gelen şikâyet” üzerine “ikazen uyarı” cezası verildiğini açıkladı. Konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, bu cezanın hükümeti Leman dergisinin “haftanın lalesi” listesinden asla indirmeyeceğini söyledi. Mizah dergileri Penguen, Leman, Gırgır’ın kimi sayılarındaki kapaklarını sosyal paylaşım sitelerinde beğenip paylaştığı için Ankara Defterdarlığı’ndaki 6 personel hakkında soruşturma başlatıldığı haberi üzerine konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın soru önergesine hükümetten yanıt geldi. Oran’ın, önergesine, Şimşek yanıt verdi. Şimşek, “Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığı’ndan alınan şikâyet başvurusunun incelenmesinin istenmesi” üzerine konu hakkında haberdar olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Ankara Defterdarlığı’nda iki personel disiplin hükümleri ile ilişkilendirilmeksizin, görev ve davranışlarında daha dikkatli olmaları gerektiği hususunda ikazen uyarılmıştır.” ‘Cephanelik’ gibi ev Yurt Haberleri Servisi Silah kaçakçılığının önlenmesine yönelik çalışma yürüten jandarma, Akçakale ilçesinin Gülveren köyünde çiftçilik yapan 35 yaşındaki İbrahim B’ye ait depoda çok sayıda silah bulunduğu bilgisine ulaştı. Savcılık izni ile gece geç saatlerde köye giden jandarma, İbrahim B’nin evinin avlusundaki depoda arama yaptı. Aramada, depodaki çuval ve kutularda 5 bin 21 av tüfeği, 170 havalı tüfek, 10 bin fişek, 3 bin 797 dipçik ile 633 kurusıkı tabanca ve şarjörü ele geçirdi. Piyasa değeri 3 milyon TL olan tabanca, tüfek ve fişekler kamyona yüklenerek Akçakale İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Silahların sınırdan geçirilerek Suriye’ye gönderilmek istendiği ileri sürüldü. Gözaltına alınan depo sahibi İbrahim B’nin sorgulanmasına başlandı. Kamuda türbana ‘çelişik’ karar ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kamu kurumlarına türbanla girme eylemine karşı soruşturma başlatan valilik olan İzmir Valiliği kendisiyle çelişti. Valiliğin 20 Mart’ta kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği genelgede, çalışan personelin kılık kıyafet yönetmeliğine uyması istendi. Dün akşam saatlerindeki açıklamada ise genelgenin olağan bir uygulama olduğu belirtilerek “Valiliğimizce; insanın özel yaşamına, giyim ve kuşamına dair sınırlama ya da yasaklamanın getirilmesi söz konusu olamaz” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle