09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET [email protected] SAYFA Özgür Fındık’ın ‘Olağan Haller’ belgeselinin galası 6 Nisan’da Dersim’in Yeşilyazı köyüne yapılan cami KÜLTÜR 17 ‘Olağan’ bir u Fındık’ın yeni belgesel filmi “Olağan Haller” hep 1938 katliamıyla anılan Dersim’in başka bir yüzünü daha ortaya koyuyor. Film, 12 Eylül’le birlikte yaratılan inanç asimilasyonunu tanıkları ve belgeleriyle mercek altına alıyor. AYŞEGÜL ÖZBEK devlet ideolojisi çabalarının kimliksizleştirme politikalarını ve sonuçlarını açığa çıkarmak olduğunu belirtiyor Dersim doğumlu Fındık: “Yakın zaman önce 1937 38 Dersim katliamı tartışılıyordu. Bu tartışmalarda ’38 sonrası Dersim’de neler yaşandığı yoktu. Şimdiye kadar konuyu sadece işkence, katliam ve soykırım üzerinden tartışıyorduk. Dersim’deki alan çalışmamda 80 sonrası Dersim’de ciddi bir asimilasyon politikası geliştirildiğini gördüm. 12 Eylül’le birlikte özellikle Dersim’in bilinçli olarak eğitim sahası olarak kullanıldığını düşünüyorum. Celalettin Cerrah’tan birçok JİTEM üyesine kadar eğitim sahası olarak Dersim’i kullanmışlar.” Filmde özellikle özel yetkilerle Dersim’e atanan ve inanç üzerinde sistemli asimilasyon uygulamalarını başlatan dönemin Tunceli Valisi Kenan Güven’in bu süreçte önemli bir rol oynadığını görüyoruz. Fındık, Güven’in bir figür olduğunu söylüyor. “Kenan Güven o dönem Müslüman bir gençlik yetiştirmek istiyordu. Bu bir devlet ideolojisiydi. Kenan Güven’in kendi başına yaptığı bir şey değildi.” Fındık, tek tip insan yaratmak isteyen 12 Eylül iktidarının bölgedeki sosyalist Alevi/Kızılbaş inancını hedef aldığını ve hızla Sünnileştirilmek istediğini ekliyor. Başka kentlere gönderilen üç bin öğrenciden sadece dört, beş tanesiyle konuşabilmiş Fındık. “Korku kültürü hâlâ yaygın. Alevi diye işkence gören çocuklar konuşamadı. ‘Yarın gelip beni almayacaklarına garanti veriyor musunuz?’ diye sordular. Aileler de aynı şekilde konuşmaktan çekindi. Şimdiye bakarsak cemevlerini kültür merkezi olarak gören bir algının da izleri var burada.” INN London’ın düzenlediği INN İstanbul etkinliği, Türkiye’nin pazar odağı olarak katılacağı Londra Kitap Fuarı’ndan hemen önce gerçekleştirilecek. INN London’ın direktörü Wallington, “Yapmaya çalıştığımız önyargıları sorgulamak ve değiştirmek” dedi. Pi Artworks sanatçısı Horasan’ın çalışması da Londra’da sergilenecek. “Caminin açılışı törenle yapıldı. Bir kişi içeriye namaz kılmaya girdi, geri kalan da kahveye gitti.” Dönemin kaymakamlarından Celal Dinçer, halkın tamamının Alevi olduğu Dersim’de hiç ihtiyaç duyulmayan camilerin devlet eliyle yaptırılmasıyla ilgili bunları söylüyor. “Kara Vagon” belgeseliyle tanıdığımız yönetmen Özgür Fındık’ın yeni belgesel filmi “Olağan Haller 12 Eylül Dersim İnanç Asimilasyonu”, 80 darbesinin Aleviler üzerinde nasıl izler bıraktığına odaklanıyor. İlk gösterimi 6 Nisan saat 18.00’de Şişli Kent Sineması Kültür Merkezi’nde yapılacak filmde, dönemin devlet memurları ve rütbeli askerlerinin yanı sıra mağdur halk da 12 Eylül sürecinde yaşadıklarını anlatıyor. Yaklaşık üç bin öğrencinin ailelerinden koparılıp “iyi bir gelecek” umudu ya da “sofrasında bir kaşık eksilsin” düşüncesiyle imam hatiplerde okutulduğu ve günümüzde mezbelelik olan camilerin hızlıca yaptırıldığı süreci tanıklarından dinlediğimiz belgeselle en önemli İstanbul nisanda Londra’da HANDE EAGLE GEÇEN YIL YİTİRMİŞTİK Hüseyin Baş anılıyor Kültür Servisi Gazetemiz yazarı Hüseyin Baş, ölümünün birinci yılında, bugün saat 13.00’te dostları ve yakınları tarafından Ulus Mezarlığı’ndaki mezarı başında anılacak. Geçen yıl 30 Mart günü 83 yaşında hayata veda eden Hüseyin Baş, uzun yıllar çeşitli gazetelerde çalışmış ve çeviriler yapmıştı. Türkiye İşçi Partisi’nin ilk program çalışmalarına katılan, Türk Sinematek Derneği, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Derneği ve Barış Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Baş, hem yazıları yüzünden, hem de Barış Derneği davasından yargılanmış, hapis yatmıştı. Cumhuriyet gazetesinde uzun yıllar “Değişen Dünyadan” başlıklı köşesinde okurlarıyla buluşan Baş, aynı zamanda dostları arasında ince mizah duyarlılığıyla da ünlüydü. LONDRA Türkiye’nin pazar odağı olarak katılacağı Londra Kitap Fuarı’ndan hemen önce, 1115 Nisan tarihlerinde Londra’da yepyeni bir etkinlik gerçekleşecek. INN London kuruluşunun bu yıl ilk kez düzenleyeceği etkinliğin adı INN İstanbul. Amacı bu yıl İstanbul’u sanatçısıyla, galerisiyle, tasarımcısıyla, modacısıyla, mimarıyla, mutfağıyla Londra’ya taşımak. Beş yıllık bir program olarak düzenlenen etkinlik her yıl beş gün boyunca yabancı kentlerin kültürlerini Londra’ya taşıyacak. Bu yıl Türkiye’nin Londra Kitap Fuarı katılımı oldukça ön planda olduğu için İstanbul’u Londra’ya taşıdıklarını söylemek yanlış olmasa gerek. Ama önümüzdeki 4 yıl içinde de Sao Paulo, Moskova, Mumbai ve Şanghay olmak üzere BRIC ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin; yeni dönemde aynı hızda ekonomik gelişim sağlayan ülkeler) büyük kentleri kültürel, sanatsal, turizm, alışveriş alanlarıyla Londra’ya taşınacak. INN London kurucusu ve direktörü Steve Wallington, “INN London’la yapmaya çalıştığımız, önyargıları sorgulamak ve değiştirmek. Kültür değişimin kanıtlanmış vekili. Yerel kültürlerin güçlü bir biçimde algılanması ticari açıdan da başarıya giden yolu belirliyor” diyor. INN London’ın amacı da ticari fırsatları yönlendirmek, insanları birbirleriyle bağlantıya sokmak, kültür ve seyahat değiş tokuşuna önayak olmak. INN İstanbul bu yıl Londra’nın Bloomsbury semtindeki Victoria House’ta gerçekleşecek. Çağdaş bir “Kapalı Çarşı” olarak da adlandırabilecek bu devasa mekânda İstanbul’un önde gelen galerileri de sanatçıları eşliğinde yer alacak. Dirimart, Galeri Merkür, Galeri XIST, Pi Artworks, İstanbul 74, Cda Projects gibi önde gelen galerinin yanı sıra Avcı Mimari ve Planlama, Emre Arolat Architects ve Superpool gibi önde gelen mimarlık şirketleri de bulunacak. Türk modasının vazgeçilmez köşetaşı Vakko ve Londra’da kurulmuş olan ayakkabı şirketi Dora Teymur da INN İstanbul’un ilgi çekici katılımcıları arasında. İç tasarımda İksel ve Merve Kahraman da tasarımlarını çeşitli kültürlerden ziyaretçilerle paylaşma olanağını bulacaklar. INN İstanbul’un etkinlik partneri Birleşik Krallık Türk Kültür ve Turizm Ofisi, seyahat konusunda ise sponsorluğu Pegasus Havayolları üstleniyor. Türk Kültür ve Turizm Ofisi Direktörü Tolga Tüylüoğlu ise etkinlikle ilgili görüşlerini şöyle dile getiriyor: “INN London heyecan verici yeni bir proje. Bu proje aynı zamanda Birleşik Krallık Türk Kültür ve Turizm Ofisi’nin İstanbul’un kültürel ve turistik cazibesini hem Londra’ya hem de Birleşik Krallık’taki geniş izleyici kitlelerine tanıtma hedefiyle örtüşüyor.” Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Direktörü, İngiltere’nin eski İstanbul Başkonsolosu Jessica Hand ise İstanbul’a INN İstanbul; kenti, sanatçısı, tasarımcısı, mimarı ve modacısıyla Londra’ya taşıyacak duyduğu tutkuyu dile getiriyor: “Geçen yaz Londra’ya dönmek üzere İstanbul’dan ayrıldım ama INN London projesi İstanbul’dan ayrıldığımı daha az hissetmemi, daha çok İstanbul’u beraberimde getirmişim gibi hissetmemi sağlıyor. Ayrılık endişemi dindirmek ve o renkli, dinamik, özgüvenli, karşı konulmaz, samimi ve eklektik şehrin, İstanbul’un o hayat veren enerjisini içime çekmek için projeyi sıklıkla ziyaret edeceğim. INN İstanbul şehrin sadece bir temsiliyeti olmaktan uzakta, tüm şehrin atmosferini, kimliğini ve duyusunu taşıyor.” INN İstanbul projesinin 2020 İstanbul Olimpiyadı’na kadar Ortadoğu, Uzakdoğu, Güney ve Kuzey Amerika’da düzenlenecek etkinliklerle sürdürülmesi düşünülüyor. Umuyorum ki INN İstanbul, ülke dışında yaşayan Türk yurttaşlarına ve Türk kültürünü incelikleriyle bilmeyen ziyaretçilere İstanbul’un karakterini, insanını, tarihini ve gelişimini kapsamlı, özgün ve sentezci bir mercekten sunar. [email protected] Art Newspaper’ın araştırmasına göre ilk sıradaki müze En çok ziyaretçi Louvre’a Kültür Servisi İngiltere’de yayımlanan Art Newspaper gazetesi tarafından yapılan araştırmaya göre, 2012’de en çok ziyaret edilen müzeler listesinde başı Paris’teki Louvre Müzesi çekiyor. 2012’de 9.7 milyon kişi tarafından ziyaret edilen Louvre’un ardından listenin ikinci sırasında New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi yer alıyor. Üçünü sırada British Museum’un yer aldığı listenin ilk beşindeki diğer iki müze de yine Londra’dan: Tate Modern ve National Gallery. Araştırmaya göre yılın en popüler sergisi ise günde ortalama 10 bin kişinin ziyaret ettiği ve dört ay süren Tokyo Metropolitan Sanat Müzesi’ndeki “Dutch Old Masters” (Hollandalı Ustalar) sergisi oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle