Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2013 CUMARTESİ 14 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Dış Haberler Servisi ABD’nin Güney Kore’ye B2 hayalet bombardıman uçağı göndermesine Kuzey Kore’den yanıt gecikmedi. Kore Merkezi Haber Ajansı’nın haberine göre Kuzey Kore’nin genç lideri Kim Yongun, “Mevcut durum göz önünde bulundurularak ülkesinin roket gücünün ABD’li emperyalistlere hesap sormak için zaten hazır olduğunu” söyledi. Kim, ABD’nin nükleer yeteneğe sahip iki B2 uçağı göndermesinin ardından, ABD’nin “tehdit ve şantaj aşamasının ötesine geçerek pervasız bir döneme girdiğini” belirtti. Kuzey Kore liderinin, ABD’nin hayalet uçakları göndermesinin ardından ordunun stratejik füze gücü yetkilileriyle yaptığı toplantıdan sonra “Amerikan emperyalistleriyle hesaplaşma vakti geldi” dediği de aktarıldı. Başkent Pyongyang’daki Kim İl song ‘Saygıdeğer Kim’e canımız feda’ Meydanı’nda da dün askerlerin ve öğrencilerin resmi geçidine katılan binlerce kişi ABD aleyhine sloganlar attı. Pyongyang’daki gösteride Kuzey Kore lideri ve babası eski lider Kim Yongil’in resimlerini taşıyan kalabalığın “Saygıdeğer liderimiz Kim Yongun için silah ve bomba olalım” diye slogan atması da dikkati çekti. Radara yakalanmama özelliği bulunan B2 hayalet bombardıman uçakları, ABD’nin Missouri kentindeki üssünden havalanarak Güney Kore’ye mühimmat bıraktıktan sonra ABD’ye dönmüştü. Çin ise Kore Yarımadası’nda tansiyonun düşürülmesi için “ortak çaba” çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hong Lei yaptığı açıklamada, bölgede barış ve istikrarın korunmasının tüm tarafların çıkarına olduğunu söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bölgede durumun çıkmaza girebileceğini ve kontrol edilemez bir hal ala K. Korelilerden, ‘ABD emperyalizmi ile hesaplaşmaya’ hazırlanan lidere tam destek Kıbrıs Krizinin Faturası da Bize Çıkarsa Güney Kıbrıs’ta iki haftalık aradan sonra açılan bankalar önünde bekleşen Rumlara bir Fransız, Türk bayrağı açınca olanlar oldu. Sanki başka hiçbir tasaları yokmuşçasına, Rumlar bayrağımızı ele geçirip yaktılar! Güney Kıbrıs’taki bu öfkeyi anlamak mümkün de öfkenin bize yönelişini çözmek mümkün değil… Bu sebeple dün “Vatan” gazetesi “Bize Öfke Niye” sorusunu manşete yerleştirmişti. Haber içeride “Paralarının derdindeyken bile Türk düşmanlığı” başlığı ile devam ediyordu. Psikolojide bunun bir adı var: “Çaresizlik” ve “eziklik” göstergesi olan bu davranış bozukluğuna “displaced agression syndrome/ yer değiştiren saldırganlık sendromu” diyorlar. Gücüne karşı gelemediğiniz için örneğin patrona eyvallah diyorsunuz da evde hıncınızı eşinizden çıkartıyorsunuz… Bunu biz Türkçede “gücü gücüne yetene” deyimiyle tanımlıyoruz. Kıbrıslı Rumlar AB’ye ve yardım için umut bağladıkları Rusya’ya diş geçiremeyeceklerini görünce bir “gücü gücüne yetene” mantığıyla saldırganlıklarını bize çevirdi. Konu sadece eksantrik bir Fransızın çıkarttığı bir Türk bayrağının yakılmasıyla sınırlı değil. Batılı gazetelerin internet baskılarında “Güney Kıbrıs krizini” irdeleyen yazılara yapılan okur yorumlarına bakın. Kıbrıslı Rumların öfkesinin AB’ den çok önce hışımla nasıl Türkiye’ye döndüğünü göreceksiniz… Hafta başında Güney Kıbrıs kurtarma paketi üzerinde troyka ile yapılan anlaşmanın hemen arkasından bu “yer değiştiren saldırganlık” benim dikkatimi çekti. 25 Mart tarihli “Guardian”da, Graeme Wearden ve Ben Quinn imzasıyla “live coverage/sıcağı sıcağına” kurtarma paketinin anlatıldığı yazının altındaki “okur forumunda”, sözünü ettiğim sendromunun tipik örnekleri var... “Royhaines” isimli ilk yorumcu, Kuzey Kıbrıs’la Güney Kıbrıs’ı karşılaştırma gafletinde bulunmuş: “Medya bu krizin neden ‘sadece’ Güney Kıbrıs’ı GK etkilediğini yazmıyor? KKTC, AB’de değil ve parası TL. Herhangi bir gazete KKTC ile GK’nin mali istikrarını karşılaştırmaya cesaret etse GK’nin pound’u bırakmakla ne büyük hata ettiği ortaya çıkar. Her halükârda Girne tatil yapmak için harika bir yer” diyor. Sen misin bunu yazan? Bu yorumla konu anında finans krizinden sapıyor ve en başa sarılarak, “tüm sorunların anası” görülen “Türkiye’ye” dönüyor. Birkaç örnekle art arda sıralanan yorumlardan bazıları şöyle: “GK’nin AB’ye yarım ülke şeklinde girmesine asla izin verilmemeliydi. Kıssadan hisse: AB’ye kimin girip girmeyeceği Yunanistan’a sorulmamalı!” (Jumpedfromthepier) “Bir tek Kıbrıs vardır. Kuzeyhukuksuz şekilde işgal edilmiş topraklardır.” (kizbot) “Türkiye AB’yi işgal mi etmiş? ‘Embedded’ gazetecilerimizden birinin bunu Kıbrıs’ ta fark etmesini beklerdik!” (KhakiSuit) “Türkiye Kuzey’i işgal etti ve Kuzey Kıbrıs, AB’ye bu nedenle alınmadı. Bunu bilmiyor musun?” (kizbot) “Sen Türk istilasından önce neler olduğunu anlatmıyorsun ve bu hazin öyküde Rumları aklıyorsun. Her halükârda Kıbrıs’ı AB’ye almak devasa bir hataydı.” (Jumpedfromthepier) “KuzeyGüney arasında hiçbir karşılaştırma yapılamaz. Hukuksuz işgal altındaki Kuzey Kıbrıs, tamamen Türk tarafından finanse edilmektedir. O bölgenin kendi ekonomisi yoktur. Girne tatil için muhteşem olabilir ancak tatilini Kıbrıslı Rumdan aşırılmış bir ev/arazide geçiriyor olabilirsin!” (rickylicious) “Güney Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin de mülkleri ellerinden alındı. Bunu da anlatmış olsan, dediklerinle hemfikir olabilirim. Bunlar bir kuşaktan fazla zaman önce oldu. KKTC’ de iki kuşaktır doğup büyüyenleri ne yapacaksınız? Sonuç değişmez. Kıbrıs’ın AB üyesi olması kötü bir hatadır.” (Jumpedfromthepier) “Güney Kıbrıs’taki Türkler evlerini Denktaş’ın ürkütmesiyle bırakıp Kuzey’e gittiler. Kaçı üzerine bir Kıbrıslı Rum’un silah dayatmasıyla evinden çıkmıştır?” (Sualdam) “Hımmm (ilginç anlamında!). Bu; Araplar 1948 Savaşı’nda sürülmediler, kaçtılar demeye benziyor!Türk istilasının kötü olduğu ve bunun çok sorun yarattığını, Türklerin hatada büyük sorumluluk taşıdığını anlayabilirim. Ama hımmm; Yunanistan’la birleşmeyi öngören Kıbrıs Rum atılımı da ağır bir olaydı. Hal böyleyken ‘status quo ante’ de (74 öncesi şartlarda) ısrar ederek uzlaşmaya varılabileceğinden emin değilim. Bu durumda AB içinde bu konu daima, çözülmemiş bir sorun olarak önümüzde duracak.” (Jumpedfromthepier) İşte böyle. Uzayıp giden yorumlarda doğrudan el konan paralar/kısıtlanan sermaye hareketlerini konu alan tek yorum yok. Tartışma bodoslomadan “KKTCTürkiye” menziline giriyor. AB’de konumu sorgulanan Kıbrıslı Rumlar “gücü gücüne yetene” mantığıyla, öfkelerini bizden yana yönlendirdikçe yorumlar ağırlaşıyor. Türkiye için “Nazi” göndermesi yapanlar bile çıkıyor. BerlinBrüksel hattı Güney Kıbrıs’a diz çöktürüyor! “Nazi” iltifatını(!) biz alıyoruz. Kriz şiddetini artırdıkça korkarım GK’nin Türkiye öfkesi büyüyecek. ‘Gücü gücüne yetene’ Kim, ABD’nin B2’lerine karşı ‘ülkesinin roket gücü yetkilileriyle’ toplanırken, halk ‘Saygıdeğer liderimiz Kim Yongun için silah, bomba olalım’ sloganı attı. (REUTERS) bileceğini söyledi. Kuzey Kore’nin tutumunun “kabul edilemez” olduğunu belirten Lavrov, bölgedeki askeri tırmanmaya karşı uyarıda bulunarak üstü kapalı bir şekilde ABD’yi de eleştirdi. Nükleer programı nedeniyle uluslararası baskı altında olan Kuzey Kore, geçen şubat ayında bir nükleer deneme gerçekleştirmişti. Son gelişmeler bölgede savaş çıkması endişesini artırırken gözlemciler Kuzey Kore lideri Kim’in sert çıkışlarıyla daha çok ülke içinde iktidarını güçlendirmeyi amaçladığını belirtiyor. KADIN AKTİVİSTLERE CİNSEL SALDIRI Bingazi vahşeti Türkiye üzerinden ağır silah taşıyor Dış Haberler Servisi Gazze’ye yardım konvoyunda yer alan 5 İngiliz aktivistin Libya’da kaçırılıp serbest bırakıldıkları, aralarındaki 3 kadının ise saldırganların cinsel saldırısına uğradığı belirtildi. Grubun serbest kalmasının ardından Bingazi’deki Türk Konsolosluğu’na götürüldükleri, buradan ülkelerine gönderilecekleri duyuruldu. Vahşet önceki gün Libya Başbakan Yardımcısı Avad el Barassi’nin Facebook sayfasında Pakistan kökenli iki İngiliz eylemci kardeşin babalarının da bulunduğu yardım konvoyundan kaçırılan 5 kişi arasında oldukları mesajıyla duyuldu. Barassi, saldırganların kız kardeşlere babalarının gözleri önünde tecavüz ettiğini savundu. Libya Savunma Bakanlığı’nın Önleyici Güvenlik Komutanı Abdul Barghathi’nin tecavüz iddialarını reddettiği kaydediliyor. Barghathi’nin “Tecavüz yok, sadece dokunma var” şeklindeki sözleri dikkat çekti. Grubun Bingazi’de İngiliz konsolosluğu olmadığı için Türk konsolosluğuna teslim edildiğini ifade eden Barghathi, kadınların ağır yaralı olmadığını da savundu. Dış Haberler Servisi Suudi Arabistan istihbarat şefi Prens Bender bin Sultan’ın yürüttüğü bir operasyonla Suriye’nin en büyük şehri Halep’in kontrolü için savaşan isyancılara ilk ağır silahlarının temin edildiği öne sürüldü. İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile’ın istihbarat kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Sırbistan, Bosna, Hırvatistan ve Kosova’da tomarla parayla silah bulmaya çıkan Suudi görevliler, Rus yapımı çok namlulu roket fırlatıcı MLRS ve 70 kilometre menzilli topçu roketi aldı. Suudiler, isyancıların Halep savaşı için kritik önem taşıdığını düşündükleri Nayrap hava üssünü ele geçirmelerini hızlandırmak istiyor. Havaalanının ele geçirilmesi İran ve Rusya’dan havayoluyla yardımı azaltmış olacak. İddiaya göre, Prens Bender, Halep’teki isyancılara bu ağır topçu silahları transferini düzenlemek için Türk Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan’la temas kurdu. İki isim, Türk ordusunun koruması altında, Balkanlar’dan Türkiye ve Suriye sınırı üzerinden Halep’e giden bir karayolu oluşturma konusunda anlaştı. Ankara’nın başlangıçta buna yanaşmadığını kaydeden DEBKA file kaynaklarına göre bu itiraz, Prens Bender’in Suudi Arabistan’a Türkiye’den yapılan ihracatı ve bunun askıya alınması olasılığının Türkiye ekonomisine vereceği zararı net bir şekilde anımsatmasıyla aşıldı. Yine DEBKAfile’a göre Suudi Arabistan’ın Suriyeli isyancılara ağır silahlar tedarik ettiği haberleri, bu hafta Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen Arap Birliği zirvesinde şok etkisi yarattı. Toplantı salonunun koridorlarında Suudi ve Katarlı yetkililer birbirlerine hakaret etti, karşılıklı yumruklaştı. Karmaşayla sonuçlanması nedeniyle zirvenin üzerine tam bir karartma getirildi. Suudiler Balkanlar’dan Halep’e Cihat sonrası martini keyfi FBI’a takıldı Dış Haberler Ser visi Suriye’de Beşşar Esad rejimine karşı El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’yle birlikte savaştığı anlaşılan eski bir ABD askerinin gözaltına alındığı bildirildi. Eski asker Eric Harroun, aybaşında Esad yanlısı bir internet sitesinde çıkan öldüğüne ilişkin haber üzerine Mail online sitesine açıklama yapıp Facebook sayfasına fotoğraflarını yükleyince yakalandı. Açıklamasında “Yaşıyorum, İstanbul’dayım, şu an martini içiyorum” diyen Harroun’un, geçen çarşamba ülkesine dön düğünde Washington’ın Dulles Havaalanı’nda gözaltına alındığı öğrenildi. Harroun, 17 Mart’ta Foreign Policy dergisi muhabiriyle Skype üzerinden yaptığı görüşmede de Taksim Meydanı yakınlarında kaldığını söylemişti. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarının, yine bu ay içinde İstanbul’daki ABD Konsolosluğu’nda Harroun ile “gönüllü görüşmeler” yaptığı da gelen haberler arasında. FBI’ın bilgi notlarına göre Harroun, Suriye’de en az 10 kişiye ateş açtığını, El Kaide’den nefret ettiğini ve hiçbir El Kaide üyesini tanımadığını belirtti. Virginia’da önceki gün mahkemeye çıkarılan 30 yaşındaki Harroun, RPG (tanksavar silah sistemi) kullanmakla suçlanıyor. ‘Türkiye AB’yi işgal mi etti?’ Müşerref’e pabuçlu karşılama Dış Haberler Servisi Dört yıl sonra ülkesine dönen eski Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’e ayakkabı fırlatıldı. Müşerref dün hakkındaki suçlamalarla ilgili davaya katılmak üzere Karaçi kentindeki duruşmaya giderken bir avukatın saldırısına uğradı. Kızgın avukat, Müşerref’in etrafında taraftarları, gazeteciler ve güvenlik çemberi olmasına rağmen ayakkabı fırlatmayı başardı ancak hedefi tutturamadı. Polis yetkilileri, saldırgan avukat hakkında şikâyette bulunan olmadığı için kendisinin gözaltına alınmadığını açıkladı. Pakistan’da 1999’da gerçekleştirilen darbeyle iktidarı ele geçiren Müşerref, yaklaşık 10 yıl sonra iktidarı terk etmeye zorlanmış, ardından Londra ve Dubai’de gönüllü sürgün hayatı yaşamıştı. Müşerref, iktidarı döneminde yüksek mahkeme başyargıcını görevden aldığı için hukukçuların tepkisiyle karşılaşmıştı. ‘Fidan’ı ikna etti’ AA’dan yanıltıcı haber Dış Haberler Servisi Suriye rejimi karşıtı haber diliyle dikkat çeken Anadolu Ajansı’nın (AA) önceki gün Şam Üniversitesi’ne düzenlenen ve 15 kişinin öldüğü havan topu saldırısına ilişkin abonelerine geçtiği metinde, gösterdiği kaynakta yer almayan ifadeleri kullanması dikkat çekti. AA, Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne dayandırdığı haberinde üniversitenin “Esad güçleri tarafından havan toplarıyla bombalandığı” ifadesini kullandı. Ancak Reuters ve kimi yabancı internet sitelerinde muhalif Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün saldırıyı duyurmasına karşın arkasında kimin olduğuna ilişkin açıklamada bulunmadığına işaret ediliyordu. Reuters ajansının önceki günkü haberinde herhangi muhalif grubun saldırıyı ne reddettiği ne de üstlendiği kaydedildi. 5. YILINDA SADUN AREN’İ ANMA ETKİNLİĞİ ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ İÇİN ÖNCE BARIŞ Yönetici: Muharrem KILIÇ Konuşmacılar: CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI 31 MART 2013 PAZAR S: 10.30’da “YENİ TÜRKİYE’nin MEDYASI!” KONULU KAHVALTILI TOPLANTIDA, DÜZCE VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN POSTA VE MEMUR ELİYLE TEBLİĞ EDİLEMEYEN ÖDEME EMİRLERİNİN İLAN LİSTESİ 2013 S. No: 1 Vergi No: 107 006 6551 (202 007 5232 vergi numaralı CANTAR GIDA TAR. HAY.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.’nin Ortağı) Adı, Soyadı Unvanı: Fatih AYAR Vergi Türü: 0003 Vergi Dönemi: 200105200105 Takip Dosya No: 20121019665010000008 Borç Tutarı (TL): 180.338,33 Adres: Koçak Köyü Merkez/TOKAT Yukarıda adı soyadı veya unvanı yazılı bulunan dairemiz mükellefleri ile ilgili olarak tanzim edilen ödeme emirleri bilinen adreslerine posta ve memur eliyle tebliğ edilemediğinden V.U.K.’nun 103, 104, 105 ve 106. maddeleri gereğince ilan edilmiştir. İlgililerin ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Düzce Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne bizzat veya bilvekale müracaat etmeleri veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı tebliğ yapılacağı, bir ay içerisinde müracaatta bulunmadıkları takdirde işbu ilanın yayımı tarihinden itibaren bir ay sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı hususu ilan olunur. 22/03/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 18512) AYŞENUR ARSLAN’I DİNLİYOR SORULARIMIZI SORUYOR; Aykut GÖKER (Türkiye Barış Derneği Başkanlar Kurulu Üyesi) Sezgin TANRIKULU (CHP Genel Başkan Yardımcısı) Doç. Dr. Sevilay ÇELENK (Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı) Utku ÇAKIRÖZER (Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi) Metin ÇULHAOĞLU (Sol Gazetesi Yazarı, TKP MYK Üyesi) Tarih: 30 Mart 2013 Cumartesi Saat: Panel: 16.0019.00, Kokteyl: 19.00 Yer: Çankaya Belediyesi, Çağdaş Sanatlar Merkezi Kennedy Cad. No: 4 KavaklıdereANKARA BALBAY’IN SON YAPITI YARGITATÖR’Ü O’NA İMZALATIYORUZ. LÜTFEN YER AYIRTINIZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ! YER: ADEN OTEL, Vapur İskelesi karşısı KADIKÖYİST. İletişim: 0555 967 24 97 0532 391 11 27 0536 739 02 29 0535 412 68 68 www.facebook.com/CumokIstanbul Düzeltme: “Dünya Tiyatro Gününde Macide Tanır’ın Anısına” olması gereken dünkü yazımın başlığı gazetedeki bir baskı hatası nedeniyle hatalı çıkmıştır. Düzeltir özür dilerim. www.cumokistanbul.org