13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2013 PAZAR 8 n Baştarafı 1. Sayfada cibiliyetsiz... fırıldak…. ….kıvırmadan konuş... şerefsiz... dak edene duk edilir... afra tafra atma... el kol hareketi yapma... bunları tasmalarından biz kurtardık... gaza getiremezsin... yemezler... ….ve son olarak; “Ben sana sen demiyorum. Sen de bana sen diyemezsin” dedi, diyor. Peki sen kimsin? HHH Aynadaki suretine, ekranlarda görülmedik gün olmayan yüzüne baksanız; badem bıyıklı bir yüz... saldırgan bir ağız... ihtirasla açılıp kapanan büyük burun delikleri ve... Osmanlı hasretiyle yanıp tutuşan iki siyah göz... Bedensel hastalıkları devlet sırrı. Saralı mıdır, diyabetik hastası mı bilinmiyor. Ya gizli, üzerinde durulmayan iç dünyası? Aşırılığa kaçan, kendinden başka herkese saldırgan, hakaret içeren sözcük veya cümlelerle aşağılayan, ancak ekranlarda dış yüzüyle izlenen böylesi bir insanı, bir lideri... ….gizli iç dünyasını saptamak amacıyla yerli yabancı psikiyatrlardan oluşan bir heyet, bir süre incelese, saptayacakları olası sonuçlar neler olabilir acaba? HHH Ülkemizde liderlerin iç dünyalarındaki karakteristik özellikleri bilimsel araştırmalara dayanarak yazabilen ender bilim adamlarından biri olan; kuşkusuz bu konularda sayısız kitaplarıyla ünlü Prof.Dr. Özcan Köknel’in... ….yeni kitabı “Şiddet Dili”nin 114, 115, 116’ıncı sayfalarındaki “Lider” başlıklı bölümde yazdıkları, bugün bize yön verenlerle veya verenle birebir örtüşüyor. Prof. Köknel; “En küçük gruptan en büyük topluma dek liderler, bazen içinde bulundukları gruptan kendiliğinden çıkarlar, bazen de atamayla gelirler. Bulundukları grup içindeki davranışlarına, temel tutumlarına göre,(kontrolü kendinde toplayan, kendinden başka güç kabul etmeyen) yetkeci ya da özgürlükçü olurlar” diyor. Özgürlükçü lider; “demokratik gruplarda yetişir. Duyarlı, anlayışlı, geniş görüşlü ve hoşgörü sahibi, kişilikleri güçlü ve etkileyici olan”, ne yazık ki, demokrasimizin bugün yoksun olduğu lider tipi. Yetkici denilen lideri tanımlayan satırları birlikte okuyalım: “…Çoğunlukla geleneksel gruplarda yetişirler. Tüm güçleri ellerinde tutmak isterler. Değişmez, katı, sert kalıplaşmış kişilik yapıları vardır. Yönetimde astüst ilişkilerine önem verirler. Çevredeki kişileri bastırıcı ve suçlayıcı tutumları ağır basar...” HHH Devam edelim: “...Harold D.Lasswell’e göre, başka insanları, grupları, altkültürleri, toplumları küçülterek kendilerine ve içinde bulundukları gruba saygınlık, üstünlük sağlamaya çalışırlar... …Bunlar; değişmez, kaba, katı, sert, yetkeci olup kendi iç çatışmalarını, kızgınlıklarını, öfkelerini, kin ve nefretlerini, insanların din, mezhep, tarikat, etnik köken, ideoloji gibi konularda duygularını sömürerek dışarı yansıtırlar. Kendisinin çok etkili, önemli kişi olduğunu söyler... İlgi odağı olmak ister... Başarılarını, becerilerini, yeteneklerini abartır, sürekli kendini över, kendi propagandasını yapar, üstünlüğünü vurgular... …Amacına ulaşmak için başkalarının zayıf yanlarından yararlanır. Başkalarının kendisini kıskandığına inanır... …Bu tip liderlerin, politikacıların bir bölümü... eksiklik duygularını gidermek için başkalarına karşı acımasız, kaba, sert davranarak her dediğini yaptıran yetkeci, despot politikacı tipini oluştururlar... …Görüşlerini kabul ettirmek, yaymak, uygulamak amacıyla bastırma, korkutma, yıldırma, zor kullanma yollarından, yöntemlerinden yararlanırlar... …Kendilerine karşı çıkanları ‘dinsiz’, ‘kâfir’, ‘Hıristiyanların, Batı’nın, Yahudilerin uşağı’ olmakla suçlarlar…” HHH Prof.Köknel, bu kitabında özetlediği bilimsel verilerle ad vermeden günümüzdeki “lider?” sorusunu yanıtlamış oluyor. HHH Her şeye karşın… İyi pazarlar! HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL Karanlığa karşı Tandoğan’a ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Partiler, sivil toplum kuruluşları ve sendikalar, 3 Devrim Yasası’nın kabul edilmesinin 89. yıldönümünde “3.3.2013 Saat 13” parolasıyla “Karanlığa karşı, artık yeter” demek için bugün Tandoğan’da buluşuyor. CHP, Ankara Barosu, Türkiye Gençlik Birliği, Yargıçlar Sendikası, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı, Vardiya Bizde Platformu, Birleşik Kamuİş Sendikası, Cumhuriyet Okurları ve Cumhuriyet Kadınları Derneği başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum örgütü, sendika ve siyasal parti “3.3.2013 Saat 13” parolasıyla tüm yurttaşları, 3 Mart Devrim Yasaları’nın 89. yıldönümünde Tandoğan’a çağırdı. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, son 10 yıldır geniş hak gasplarının yaşandığını belirterek “Türkiye Cumhuriyeti’nin bilime dönük yönünün bilimden uzaklaştırılmasının ve hurafeye teslim edilmesine tepki duyuyoruz. Devrimlere sahip çıktığımızı göstermek için alanlarda olacağız” dedi. Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir ise Tandoğan’da sahip çıkı GÜNDEM 3 Devrim Yasası’nın yıldönümünde binlerce kişi bir araya geliyor n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY lacak devrim yasalarından birinin Tevhidi Tedrisat olduğunu anımsatarak “4+4+4 ile yaygınlaşan medreseleşmeye karşı Tevhidi Tedrisat’ı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. 3 Mart’ta 3 Devrim Yasası’nı sahipleneceğiz” diye konuştu. Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sevgi Özel de “3 Devrim Yasası toplumsal barışın temeli olan laikliği pekiştirecek yasalar. 3 Mart Devrim Yasaları’na değerlerimizin bir bir yok edildiği yıldönümünde sahip çıkacağız” açıklamasını yaptı. ‘Yılmayacağız’ İstanbul Haber Servisi Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, dün Taksim tramvay durağında gerçekleştirdiği oturma eyleminde operasyonlarda tutuklanan kamu emekçilerinin serbest bırakılmasını istedi. Eylemde Türkiye’nin dünyada en çok sendikacının hapiste olduğu ülke olduğuna dikkat çekildi. “Susmayacağız, direneceğiz, baskılar bizi yıldıramaz” pankatlarının açıldığı eylemde, KESK’e yönelik son operasyonda Genel Eğitim Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek’in de aralarında bulunduğu 60 kişinin tutuklandığı, tutuklu KESK’li sayısının 118 olduğu anlatıldı. KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Arzu Erdoğan, 118 KESK’linin tutuklanmasının “emek ve demokrasi güçlerini sindirme” operasyonunun bir parçası olduğunu ifade ederek “Hiçbir iktidar, hiçbir güç, KESK’in ve KESK’e bağlı sendikaların fiili meşru mücadelesini sorgulayamaz, sorgulatmayız. Giderek artan baskı ve sindirme politikalarına rağmen, yıllardır savunduğumuz ilke ve değerlerin rehberliğinde mücadelemize devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır” dedi. Dönem sözcüsü Erdoğan şöyle devam etti: “Ülkemize ‘dünyada hapisteki sendikacıların en fazla olduğu ülke’ utancını yaşatanlar bununla da yetinmek istememektedir.” KESK’e yönelik son operasyonun Kamu Personel Rejimi değişikliklerinin tartışmaya açıldığı döneme denk geldiğine dikkat çeken Erdoğan, “Sendikal hak ve özgürlüklerimizin daha da daraltılmasına izin vermeyeceğimizi tüm kamuoyuna ilan etmemizin hemen ardından yapılan bu operasyonun sebebini başka yerde aramak nafiledir” diye konuştu. Tutuklu bununan KESK üyesi Sinan Eşiyok’un annesi ile kayıp yakınlarının katıldığı yarım saatlik oturma eyleminde gözaltı ve tutuklamalar alkışlarla protesto edildi. KESK, tutuklu bulunan emekçiler için oturma eylemi yaptı ‘Beton değil park istiyoruz’ “Taksim Dayanışması” grubu üyeleri, Taksim Gezi Parkı’nın yerine Topçu Kışlası’nın yapılmasıyla ilgili projenin onaylanmasına karşı devam eden imza kampanyası için yurttaşlardan destek istedi. Taksim Meydanı metro çıkışında toplanan gruptakiler, “Beton değil park” yazılı pankart açtı. Grup adına açıklama yapan Derya Karadağ, bir yıldan beri mücadele verdiklerini belirterek, “İstanbul 2 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Taksim Gezi Parkı’na dayatılan Topçu Kışlası inşaatına onay vermemiş, projeyi reddetmiştir. Görevi kültür varlıklarını korumak olan bilim insanlarının aldığı karar, bu konudaki haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı. Taksim Topçu Kışlası’nın ihyasının mümkün olmadığını savunan Karadağ, kurulun verdiği ret kararının daha sonra reddedildiğini anlattı. Karadağ, tüm “hukuksuz uygulamalara” karşın Taksim Meydanı ve Taksim Gezi Parkı’na sahip çıkmaya devam edeceklerini kaydetti. ‘Failler belli kayıplar nerede’ İstanbul Haber Servisi Gözaltına kaybedilen yakınlarının bulunması istemiyle her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, dün eylemlerini 414. kez gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri, Şubat 1994’te gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu. Aydınlar’ın amcası Recep Aydınlar “Cüneyt üniversiteyi kazandığında çok mutlu olmuştuk. 1994’te gözaltına alındı ve işkenceyle 1 bardak su taşıyamaz hale getirildi. Eğer barış gelecekse temiz olmak için yüzleşmelisiniz” dedi. ‘Ya 305 dönecek ya şartel inecek’ İstanbul Haber Servisi Havaİş, Türk Hava Yolları tarafından işten çıkartılan 305 işçinin tekrar işe alınması için Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda oturma eylemi yaptı. Genel Başkan Atilay Ayçin, sendikanın işçilerin haklarına dokunmayın dediği için işçilerin işlerine son verildiğini belirterek 305 işçinin haklarını almadan direnişi bitirmeyeceklerini söyledi. Havaİş üyesi Ezgi Özgüven ise sürecin ileriki günlerde yeni bir boyut kazanacağını belirterek “THY yönetiminin uzlaşmaz tavrı devam ederse sendika grev kararı alacak” dedi. Sendika üyeleri, “Ya 305 dönecek ya şarteller inecek” sloganları attı. Atatürk’lü kapak ilk sırada yer aldı Haber Merkezi ABD’nin ünlü haber dergisi Time, derginin 90’ıncı yılı nedeniyle seçtiği kapaklar arasında birinci sıraya Mustafa Kemal Atatürk’ü koydu. Dünyanın en saygın haber dergilerinden ABD’li “Time”, “90 kapak hikâyesi ile modern tarih hakkında bilmeniz gereken her şey” başlığıyla derginin 90’ıncı yaşında seçtiği 90 kapak arasında Atatürk’ü ilk sıraya koydu. “Daha sonra Atatürk ismini alan Subay Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu babası olarak ortaya çıktı” ifadesini kullanan Amerikan dergisi, 24 Mart 1923 tarihli baskısından da şu alıntıya verdi: “O, bugün Türkiye’yi özgürlüğüne kavuşturan insan. Yabancı güçlerin boyunduruğundaki halkını bu bataktan kurtardı. Onların özündeki niteliklerini fark etmelerini sağladı, bağımsızlık düşüncesi aşıladı.” Derginin, 90’ıncı yıl dolayısıyla seçtiği kapaklar arasında, 28 Mayıs 1923 Franklin D. Roosevelt, 6 Temmuz 1925 Charlie Chaplin, 12 Temmuz 1926 Benito Mussolini, 2 Temmuz 1928 Charles Lindbergh, 3 Aralık 1928 Orville Wright, 11 Kasım 1929 Thomas William Lamont yer aldı. Patriotlarla birlikte gelen Alman askerlere kötü davranıldığı öne sürüldü TürkAlman gerilimi Haber Merkezi Kahramanmaraş’a konuşlandırılan Alman Patriot bataryalarında görevli askerlerin durumuyla ilgili bir rapor hazırlayan Alman Parlamentosu’nun ordu denetçisi Hellmut Königshaus, Türkiye’de Alman askerlerine kötü şartlar sunulduğunu ve kötü davranıldığını öne sürdü. Rapora göre bir Alman kadın askerin, bir Türk askeri tarafından tartaklandığı iddia edildi. Almanya’nın en etkin hatalık siyasi dergisi Der Spiegel’in internet sitesinde yer alan bir haberde, Kahramanmaraş’ta konuşlu Patriotlar için görev yapan Alman askerlerin, Türk askerlerle ciddi sorunlar yaşadıkları ileri sürüldü. Hür Demokrat Partili (FDP) Königshaus’un önce Almanya Savunma Bakanlığı’na, sonra da Federal Parlamento’ya sunduğu raporuna dayandırılan haberde, “Alman Ordusu’nun Türk tarafıyla işbirliği ciddi şekilde sorunlu” olduğu belirtildi. Raporda, Alman askerlerinin tuvaletler açısından hijyenik koşullarının kötü olduğu belirtilerek Türk askerlerinin, Alman askerlerine bilinçli olarak kötü davrandığı ifade edildi. Raporda ayrıca, Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere’nin, Türkiye ziyareti sırasında, bir Alman kadın askerle bir Türk astsubay arasında tartışma yaşandığı ve astsubayın Alman kadın askeri tartakladığı belirtildi. Almanya Savunma Bakanı Maiziere ise iddialar üzerine Alman askerlerinin görev yaptığı koşulların iyileştirileceği sözünü verdi. cezaevinin sosyal hizmetler sorumluluğunu üstlenenler hiç beklemediğimiz bir öneriyle geldiler. Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde kurulan Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı (GETEM) ile Türk Telekom işbirliği yapmış, gönüllü okuyucu projesi başlatmış. GETEM’in belirlediği listeden bir kitap seçiyorsunuz, yüksek sesle okuyup bilgisayara kaydediyorsunuz. Görme engelliler sizin sesinizden o kitabı dinliyor. Hemen evet dedim. Özel oluşturulan bir odada sesim kaydedildi, GETEM’e gönderildi. Oradan olur gelince sıra okunacak kitaba geldi. Görevliler daha liste getirmeden, “Ben Homeros’u okumak istiyorum” dedim. İlyada destanı elimin altındaydı. “Listede var mı, yoksa GETEM kabul eder mi, bakmalıyız” dediler. GETEM de görme engellilerin istem yoğunluğuna göre kitap belirliyormuş. Kabul edildi. Başka koğuşlardan da projeye katılanlar olduğu için bir planlama yapıldı. Ağustostan itibaren haftada bir gün, ortalama 2 saat Homeros’un İlyada’sını okumaya başladım. HHH Homeros pek çok nedenle bir anda aklıma gelmişti. Her şeyden önce Homeros görme engelliydi. Bugünün görme engellilerine onun 30 asırdır capcanlı duran, ünü tüm dünyaya yayılmış eserini ulaştırmak çok heyecan vericiydi. Homeros’un İlyada ve Odysseia destanlarını ilk, üniversitede hocamız Prof. Şadan Gökovalı’nın sık söz etmesi üzerine okumuştum. Prof. Gökovalı, Homeros’un İzmirli bir şair olduğunu, en azından yaşamının büyük bir diliminin İzmir’de geçtiğini söyler, araştırmacıların bu yöndeki kabullerinden örnekler verirdi. İlyada’yı A. Kadir ile birlikte Türkçemize kazandıran Azra Erhat, “İlyada, Homeros adında Anadolulu bir ozanın İÖ dokuzuncu yüzyıl sularında yarattığı bir destandır” diyor. Destanı ikinci kez, mesleğin ilk yıllarında okudum. Sabah Bornova’dan otobüsle işe giderken duraktaki beklemeyle birlikte bir saatlik zaman dilimleri iyi bir okuma saatiydi. Sevgili Atilla Sertel’le selamlaşır, sonra kitaba yumulurdum. Silivri’nin ilk günlerinde bir kez daha başucumda oldu Homeros. Dördüncü birlikteliğimiz de görme engelli kardeşlerimiz için. İlyada, bugünkü Çanakkale yakınlarındaki Troya kenti önünde Yunan yarımadasından gelen Akhalar’la yıllar süren savaşı anlatıyor. Sadece savaşı değil ama... İnsana dair her şeyi... Yiğitliği, korkuyu, ihaneti, cesareti, sevgiyi, arkadaşlık bağlarını, ana yüreğini, evlat acısını, yönetme yeteneğini, yurt sevgisini, o çağın tanrıinsan bağını, doğanın güzelliğini, ırmaktan kuşlara bütün canlıların dile gelişini... Homeros böylesine acımasız, kıyasıya devam eden bir savaşı taraf tutmadan, iki tarafın da acıları ve sevinçleriyle birlikte dile getiriyor. Savaşta yüzlerce kişiyi öldüren Akhilleus, arkadaşı Patroklos’un cesedi başında askerlerle birlikte öyle gözyaşı döküyor ki, Homeros bunu şöyle tarif ediyor: “Kumsal sırılsıklamdı gözyaşlarından, erlerin silahları gözyaşlarıyla sırılsıklam.” Ölümsüz şair yeni bir günün başlangıcını şöyle anlatıyor: “Sabah yıldızı dünyaya muştulayınca günü Safran rubalı şafak da yayılınca denize.” İlk ve en büyük şair olarak kabul edilen Homeros, bütün zamanlara seslenecek davranış tanımlamaları da yapıyor; şöyle diyor: “Dili oynaktır insanoğlunun, söz tarlasında otlar durur.” HHH Ocak ayı ortasında İlyada’nın okumasını tamamladım. Her biri 1520 dakika uzunluğunda olmak üzere 69 ayrım halinde kaydedildi. GETEM yöneticileri şubat ayı ortasında da tüm teknik işlemlerin tamamlandığını, görme engellilerin artık Homeros’a da ulaşabileceğini bildirmişler. Haberi aldığımda içimdeki sevinci şöyle özetleyebilirim: Özgürlük gibi bir şey! En azından sesim özgür diye düşündüm. Özgürlükte de görme engellilerle, onların kurumlarıyla diyaloğum vardı. Şimdi yüz yüze değiliz ama nefes nefeseyiz. Seslendirme konusunda uzman değilim. Elbette hatalarım, eksiklerim olmuştur. Kaldı ki bu gönüllülerin yürüttüğü bir proje. O nedenle kimi olumsuzluklar hoş görülebilir diye düşünüyorum, kusurlarımız affola diyorum. Homeros’u bitirdim ama bırakmadım. O da yüzlerce kişi gibi koğuşumuzun bir üyesi. Sevdiğim bir yazarı okuduğumda, kendimi onun yaşında hissederim. Üç bin yaşına girmek beni tazeledi. n ANKARA (AA) Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “12, 23, 34, 36, 37 ve 46” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmadı, 1 milyon 563 bin 523 lira 36 kuruş haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 2 bin 698 lira 55’er kuruş, 4 bilenler 35 lira 80’er kuruş ve 3 bilenler 5 lira 55’er kuruş ikramiye kazandı. Sayısal Loto devretti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle