13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 TezKoopİş’in Kipa’da imzaladığı toplusözleşmede bilinen haklara bir yenisi daha eklendi İşçiye yaşam tarzı izni MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (TezKoopİş), 10 yıl önce başlayan örgütlenme süreci sonunda uluslararası market zinciri Tesco Kipa Kitle Pazarlama Ticaret ve Gıda Sanayi AŞ’de toplu iş sözleşmesi imzaladı. Buna göre, işçiler 3 yıl geçerli olacak toplu iş sözleşmesiyle 8 aylık fark alacak. İşçiler, sendikaya üye olmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamayacak veya farklı işleme tabi tutulamayacak. Disipline uymayan çalışanların durumunun görüşülmesi amacıyla işveren ve sendika tarafından disiplin kurulu oluş u TezKoopİş 10 yıllık mücadele sonunda Tesco Kipa’da toplu iş sözleşmesi imzaladı. Toplu iş sözleşmesinde yeni bir izin tanımına da yer verildi. 2 yıl kıdemi olan işçi, 3 hafta önceden bildirerek 12 haftaya kadar izin alabilecek. Sendika bu izinle işçilerin yaşamlarında karşılacakları sorunları daha rahat çözmelerini sağlamayı hedefledi. turulacak. İşveren işe almada, varsa işyerinden son 6 ay içerisinde zorunlu nedenlerle işten çıkarılmış olan işçilerden (yüz kızartıcı suç işleyerek ayrılmış olanlar hariç) alınacak kadro için gerekli nitelikleri taşıyanlara çağrı yapacak. İşçilere doğum, ölüm ve evlenme gibi hayatlarının özel dönemlerinde ücretli izin verilecek. Eşi doğum yapan işçiye 5 iş günü izin verilirken, evlat edinen işçi de 1 hafta izinli sayılacak. İşçilere mazeretleri dikkate alınarak çeşitli sürelerde ücretsiz izinler de verilebilecek. Eğitim, acil durum, ailevi nedenlerle kullanılabilecek mazeret izinlerinin yanı sıra toplu iş sözleşmesinde yeni bir izin tanımına da yer verildi. “Yaşam tarzı izni’’ ile 2 yıl kıdemi doldurmuş çalışanlara, 3 hafta önceden yöneticisine bildirmek koşuluyla 12 haftaya kadar izin verilebilecek. Sendika, “yaşam tarzı izninin” ilk kez bir toplu iş sözleşmesinde yer aldığına dikkat çekti. İzinle, işçile Cumhuriyetin Başarısızlığı Türkiye Cumhuriyeti’nin günümüzde geldiği noktaya, dağınıklığa, itibar kaybına, kurumların zedelenmesine, eğitimsizliğe, yönetim anlayışına, yeni anayasa girişimlerine bakarak Cumhuriyetin yenilgiye değil, ama başarısızlığa uğradığını düşünüyorum. AKP, 2002 yılı sonlarında seçimi kazandığında “80 Yıl Süren Cumhuriyet” diye düşündüm. Bunu yazıya döktüm mü? Emin değilim. Kendi yazı ve kitaplarımdan oluşturduğum bir arşivim yok. Sayın Başbakan’ın “milliyetçiliği ayaklar altına alarak” beyanlarından sonra “ben Kürt’üm”, “ben Arnavut’um”, “ben Boşnağım”, ben Çerkezim”, “ben Arap’ım” gibi açıklamalar, vurgulamalar, hatta övünmeler yaygınlaşmaya başladı. Bu beyan ve açıklamalardan, övünmelerden sonra kendimi sorguladım. “Peki ben neyim?” Kişinin yazılarında kendisinden söz etmesini en azından uygun bulmam. Ancak insan bazen böyle gereksinme duyuyor, yahut kişisel zaaflarına yeniliyor. HHH Büyükada doğumluyum. Ne anne ne baba tarafından yazılı bir soyağacımız, şeceremiz yok, dolayısıyla aile hakkında bilgim kulaktan dolma ve birkaç göbek öteye de gidemiyor. Annemin anne ve baba tarafı Erzincanlı, babamın baba tarafı İskilipli, anne tarafı Bursalı. Babaannemin baba ya da ana veya her ikisinin de Rumeli ile ilişkisi var. Peki ben neyim. “Ben Türk’üm”. Bu bir benimseme, içselleştirme. Türklerin belli fiziksel, antropolijik özellikleri mi var? Türkler kısa, orta yoksa uzun boylu mu, esmer mi, kumral mı, kara gözlü mü, mavi, yeşil gözlü mü, kafatası olarak dolikosefal mı, brakisefal mi? Belli bir coğrafi bölgeye bağlılıkları mı var? Hayır. Türkler kısa veya uzun boylu, dolikosefal veya brakisefal; yeşil, mavi gözlü, ela, kara gözlü olabilir? Orta Asya’dan, Kafkasya’dan, Rumeli’den gelmiş olabilir. Önemli olan Türk olmayı benimsemek, içselleştirerek “ben Türk’üm” diyebilmek. Peki, Türk olmak için ille de Müslüman olmak mı gerekli. Din ortak bir payda mı? Hayır. Bir Hıristiyan, bir Musevi, bir Budist, bir Şaman, bir ateist Türk olabilir. Türklük, antropolojik, etnik, coğrafi, dinsel bir kavram değildir. Türklüğü içselleştirmemiş, benimsememiş bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını da anlamak mümkün değildir. HHH Bana gelince; Müslümanım, cemaat ve tarikat ilişkisi olmayan bir Müslüman. Aile olarak Sünni, mezhep olarak Hanefi olduğumuz söylenir. Müslümanlık anlayışım Tanrı’ya inanç, bağlılık, olabildiğince dürüst insan olmaya yönelme, Yaradana yaraşır kul olmaya çaba olarak özetlenebilir. Yunus Emre konusunda yeterli bilgim yok. Ancak günümüzde sansüre uğrayan Yunus Emre dizelerinden algıladığım şekliyle Yunus Emre’ye yakın bir Müslümanlık anlayışım var. Bu tür bir Müslümanlık anlayışını, Müslüman geçinen bazı çevreler uygun görmeyebilir. Ancak ben de Müslümanlığı çıkar amaçlı kullanan kılık kıyafet ve davranışlarıyla Müslümanlığa yakışmayan bu kişilerin içtenliğinden kuşku duyarım. Müslümanlığı yüceltmek yerine en azından gelişmesini engellediklerini düşünürüm. Türkiye bir süreçten mi geçiyor? Değer yargıları mı değişiyor? Yoksa gizlenen niyetler su yüzüne mi çıkıyor? Nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türklüğümüze sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum. Günümüz yönetimi, Cumhuriyetin başarısızlığının bir kanıtı... Bu nedenle bağımsızlık savaşımızı yapanlardan, şehitlerimizden, Mustafa Kemal Atatürk’ten bir vatandaş olarak özür diliyorum. Gösterdikleri özveri bizler için değer miydi diye de esef duyuyorum. Toplusözleşmede bir ilk rin karşı karşıya kalabileceği sorunları daha kolay atlatabilmelerine olanak sağlanmasının amaçlandığı bildirildi. Toplu iş sözleşmesinin ilk yılında brüt çıplak ücretlere 80 lira zam yapılacak. İkinci ve üçüncü yılda ise ücretler yıllık enflasyon rakamları doğrultusunda artırılacak. İşyerinde 3. ve 5. yılını tamamlayanların ücretlerine, tamamladıkları süreyi izleyen ilk ocak ve temmuz ayında yüzde 5 kıdem zammı yapılacak. Toplu iş sözleşmesi dönemi içinde tüm işçiler yılda 4 ikramiye alacak. İşçilere ayrıca her ay 85 lira alışveriş, 110 lira yıllık izin yardımı, 180 lira yakacak, bayram yardımı, çocuklarının eğitimine destek için 125 liraya kadar eğitim gibi yardımlar da verilecek. Maliye reklama 2.4 milyon harcadı Obama: Diktatör değil başkanım ABD’de kamu harcamalarında bu yıl içinde 85 milyar dolar kesinti yapılmasını öngören prog ram Başkan Barack Obama’nın onayıyla yürürlüğe girdi. Kesintilerin ekonomiye zarar verebileceğini söyleyen Obama, kesintiler için “aptalca” dedi. Yine de Kongre’den alternatif bir program için anlaşma çıkmadığından onay vermek zorunda kalan Obama, “Ben bir diktatör değilim. Ben bir başkanım” dedi ve Cumhuriyetçileri sorumlu tuttu. Küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatabilecek kesintiler ülkede büyümeyi binde 5 oranında yavaşlatabilecek ve 750 bin kişiyi işsiz bırakabilecek. ABD’nin borcu 16.6 trilyon dolara ulaşmış durumda. Kamu harcamalarının 10 yılda 1.2 trilyon dolar azaltılması planlandı. 85 milyar dolarlık kesinti, askeri harcamaların yanı sıra diğer alanları da kapsıyor. Kesintilerden eğitim de etkilenecek. Ajanslar bu durumu, Chicago’da bir okulda bir öğretmenin kesintilerle ilgili sorusunun öğrencileri düşündürttüğü yönündeki haberlerle duyurdu. (REUTERS) MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Maliye Bakanlığı reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler için geçen yıl 2 milyon 437 bin liralık harcama yaptı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesini yanıtladı. Buna göre Milli Emlak Genel Müdürlüğü geçen yıl içerisinde 2/B kapsamında kalan taşınmazların satışına ilişkin kamu spotu için Artı5medya Tanıtım ve Prodüksiyon Reklam Organizasyon’a 43 bin 600 lira ödedi. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca “Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadelede Toplumsal Farkındalığın Artırılması Tanıtım Kampanyası”na yönelik hizmet alımı ihalesi gerçekleştirildi. İhale sonucu, slogan ve logo, afiş tasarımı basımı ve teslimi, bilboard tasarımı, basımı ve teslimi, kamu spotu filmi ve radyo spotunu gerçekleştirmek üzere Arsel Group Reklamcılık Medya İletişim ile KDV hariç 158 bin TL bedel üzerinden sözleşme imzalandı. Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün her türlü ilan ve reklam giderleri için 25 bin 966 lira ödendi. Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 2/B kapsamında kalan taşınmaz satışına ilişkin afişleri için Ümit Ofset Format Sanayi’ye 12 bin 400 lira, 2/B kapsamında kalan taşınmaz satışına ilişkin başvuru kılavuzu ve afişleri için Ziraat Grup Matbaacılık Ambalaj’a 15 bin 770 lira ödendi. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 23. Vergi Haftası etkinlikleri için 883 bin 308 lira harcama yapıldı. Ayrıca 81 ildeki vergi dairesi başkanlıklarınadefterdarlıklara 1 milyon 500 bin lira ödenek gönderildi. Tüketici, bankaları affetmiyor u Tüketiciler Birliği Başkanı Kaya: Rekabet Kurumu, baskılara aldırmadan gerekli cezayı vermeli. Zarar görenler dava açar. SMS ve eposta ücretli Bazı bankalar, borç gecikme bildirimleri için attıkları SMS ve eposta için tüketiciden ücret alıyor. Tüketici, rızası dışında gönderilen mesajlar için ücret ödemek zorunda kalıyor. Mardin Tüketici Koruma ve Bilgilendirme Derneği Başkanı Musa Öztürk, bu ücretin tüketiciye ödetilmesinin haksızlık olduğunu söyledi. Ekonomi Servisi Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, 12 banka hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili, “Rekabet Kurumu peşini bırakmamalı, bankalara ‘bu ülkede sizden büyük yasalar var’ mesajı vermelidir” dedi. Kurumun kararlı tutumunun destekçisi olduklarını ifade eden Kaya, “Kurumun vereceği adil kararla, mağduriyet yaşayan tüm tüketiciler fazladan ödedikleri bedellerin ve itibarlarının iadesi için her türlü tazmin davası açma hakkını elde edebilecektir” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle