Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2013 PAZARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] Suriye muhalefeti iki gün sürecek toplantıyla 10 aday arasından kendi başbakanını belirleyecek İstanbul’da kritik seçim Dış Haberler Servisi İstanbul’da toplanan Suriyeli muhalifler kendi başbakanlarını seçecekler. Eski Suriye Ziraat Bakanı Esad Mustafa ile ekonomist Usame Kadi’nin en güçlü adaylar olarak görüldüğü seçimler, İstanbul’da bugün başlayıp yarın sona erecek Suriye Ulusal Konseyi toplantısında gerçekleşecek. Burhan Galyun, Riyad Hicab ve Heysem Malih’in de 10 aday arasında adları geçerken muhalefet içinde hiçbir gruba bağlı olmayan Hıristiyan muhalif Michel Kilo’nun da potansiyel aday olduğu belirtildi. En güçlü adaylardan biri olduğu belirtilen 1968 Halep doğumlu Kadi, Washington’da faaliyet gösteren Suriye Politik ve Strate u Eski Suriye Ziraat Bakanı Esad Mustafa ile ekonomist Usame Kadi’nin en güçlü adaylar olarak görüldüğü seçimler, İstanbul’da bugün başlayıp yarın sona erecek Suriye Ulusal Konseyi toplantısında gerçekleşecek. jik Araştırmalar Merkezi’nin kurucusu ve teknokrat geçmişinden ötürü favori kabul ediliyor. İdlip’de 1947 yılında doğan Esad Mustafa ise sekiz yıl boyunca Esad rejiminde ziraat bakanı olarak görev yapan deneyimli bir politikacı. Suriye Ulusal Konseyi üyesi Ahmed Ramadan, konsey üyelerinin bir teknokratı seçmek istemeleri halinde Kadi’nin kazanabileceğini, ama deneyim ve politik yeterlik aranacaksa Esad Mustafa’nın tercih edilebileceğini kaydetti. Adaylardan biri üzerinde uzlaşma olması gerektiğini belirten Ramadan, bunun olmaması halinde “demokratik kural neyi gerektiriyorsa o olacak” şeklinde konuştu. Koalisyon tarafından onaylanacak bir kabine oluşturacak olan başbakanın seçimi, ciddi bir iktidar boşluğu yaşayan muhaliflerin denetimindeki bölgelerin yönetilebileceğini göstermesi açısından muhalefet için çok önemli kabul ediliyor. Şam’da yerleşik aktivist Matar İsmail kurtarılmış bölgelerde günlük yaşamın yönetilmesi için daha iyi bir yönetime ihtiyaç olduğunu belirterek “bu girişim Esad yönetimine alternatif sivil bir otorite olmalı” dedi. İsmail, geçici yönetimin sürgündeki muhalefetin halkla doğrudan ilişki kurma fırsatı sağlayacağını da vurguladı. Muhalefet mensupları direnişle sıkı bağları olan bir başbakanın olmasını istemekle beraber, muhalefete destek veren Katar ve Suudi Arabistan’ın da seçimlerde etkili olması bekleniyor. Muhalif liderlerden Heytam el Malih “Başbakan devrimle birlikte olmalı ve daha da iyisi yakın zamana kadar Suriye’de bulunmuş biri olmalı” diyerek uzun yıllar dı şarıda yaşamış birisinin başbakan olmaması gerektiğini dile getirdi. Konsey üyeleri rejimle diyalog yapacak bir yönetime karşı olduklarını belirterek Tükriye ile birlikte bazı Arap ülkelerinin geçici yönetim istemelerine rağmen, ABD’nin tercihinin rejimle diyalog olduğuna inanılıyor. Merkezi Katar’da bulunan Suriye Ulusal Koalisyonunun geçtiğimiz hafta başbakan belirlemek üzere İstanbul’da bir toplantı yapacağı açıklanmış, ancak yaşanan görüş ayrılıkları sebebiyle toplantı iptal edilmişti. Amerika ve Ulusal Koalisyon Başkanı Muaz elHatib, Ulusal Koalisyon’un geçiş hükümeti kurmasına ve başbakan seçmesine karşı çıkıyor. Sisteme Uymak, Uymamak Küreselleşme, kapitalist sisteme entegrasyon mu? Onunla bütünleşmek mi? Onun bir parçası olmak mı? Genel olarak doğru bir tanımlama. Ancak bazı çelişkiler olduğu kadar bazı farklılıklar da var. Çin bir ölçüde küreselleşmeyle yakınlaşıyor ve bütünleşiyor. Komünist bir iç yapıya karşın dünyada kapitalist sistemin kurallarıyla oynuyor. Rusya ise bürokrasinin egemen olduğu bir ülke olarak hem içeride “kapitalistleşiyor” hem de dışarıda kapitalizmin oyununa dahil oluyor. Çin’e oranla daha az çelişkili bir durum. S. Arabistan, Katar, Kuveyt gibi kralların ve emirlerin içeride tek adam olarak yönetimindeki ülkeler zaten küresel güçlerin elindeler. Edilgen olarak sisteme zorla dahil edilmişler. Çin ve Rusya’nın durumundan çok farklılar; çünkü Çin ve Rusya “zorunlu gönüllüler”. Kim itti dercesine küresel sisteme dahil oluyorlar. Önce yedi düvele karşı bağımsızlığını kazanmış. Sonra, yaşam tarzı olarak Batı’yı, (bir anlamda sistemi) tercih etmiş. Ellilerden sonra Avrupa Konseyi, NATO, OECD ve diğer kuruluşlar aracılığıyla “kurumsal olarak” sistemin içine dahil olmuş. İçerideki “siyasal İslam”, Batıcı ve laik cephe çatışmalarını yaşamaya başlamış. 2000’li yıllardan itibaren de İslami kurumlaşmalarla sisteme dahil olma yoluna girmiş. Castro’dan başlayarak Chavez’e kadar gelen dönemde Latin Amerika sistemin en büyük baş ağrısı olmuş. Desteklenen asker diktatörler yeterli olmamış. Katolik Güney Amerika, sistemin Çin’den daha büyük baş ağrısı olmuş. Latin Amerika’da sistem dışı potansiyeli kesmek için tekrar din kullanılmış; papayı bu sefer Arjantin’den seçmişler. “Askerler yapamadı bu işi yapsa yapsa ancak bir papa yapar” diye düşünmüş olmalılar. Ne diyelim, Allah kabul etsin... 56 GEMİ BULUNDURACAKLAR Akdeniz’e daimi Rus gücü Dış Haberler Servisi Rusya Donanma Komutanı Amiral Viktor Çirkov, Suriye’deki gelişmeleri gözönüne alarak ülkesinin çıkarlarının savunulması için Akdeniz’de bundan sonra daimi olarak 56 savaş gemisi bulunduracaklarını açıkladı. Çirkov, “Akdeniz’de sürekli olarak 56 kadar savaş gemisi görev yapmalı ve Karadeniz’deki filonun komutanlığının kontrolünde bulunmalı” dedi. Akdeniz görev gücünde yer alacak gemilere ilişkin de bilgi veren Çirkov, gücün fırkateynler, kruvazörler ve destek gemilerinden oluşacağını söyledi. Rus ordusunun yayın organlarından Zvezda televizyon kanalına konuşan Çirkov, Savunma Bakanı Sergey Soygu’nun bir ay önce Akdeniz’de daimi güç oluşturma talimatı verdiğini hatırlatarak, böylece talimatın yerine getirilmiş olduğunu belirtti. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Viktor Kravçenko ise kararı eleştirdi. Kravçenko, gemilerin bakım sorunları yaşayacağını, bu nedenle donanmanın bütçeden kendisine ayrılan payın büyük bölümünü harcamak zorunda kalacağını söyleyerek, “Akdeniz’de güç gösterisi yapacak halimiz yok” diye konuştu. Ruya’nın Akdeniz’de oluşturacağı yeni deniz gücünün, Suriye’deki Tartus deniz üssü, Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’dan limanlarından destek alacağı da gelen haberler arasında. Rus savaş gemileri Akdeniz’e çıkmak için Türk boğazlarını kullanıyor. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği, 1967’den 1992 yılına kadar Akdeniz’de 3050 savaş gemisi ve destek gemilerinden oluşan 5. Akdeniz Filosu’nu bulunduruyordu. ‘Türkiye Alevileri Batı ile işbirliği istemiyor’ Dış Haberler Servisi Katar’dan yayın ya rafından sosyal paylaşım sitelerinde yayımlanan pan El Cezire televizyonu Türkiye’deki Alevi bir videoda, sivil giyimli ve kır saçlı olduğu gölerin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı des rülen ve kendisini Halluf olarak tanıtan kişinin, bir otomobile binerken “uzun zateklediklerini belirtti. Televizyomandır, muhaliflerin de yardına göre, Türkiye Alevileri, Bamıyla Esad rejiminden kopmatı ve Türk hükümetinin meşru ya çalıştığını, bunun da nihayet bir rejimi devirmeye yardımcı gerçekleştiğini” söylediği görülüolduklarına inanıyorlar. yor. Generalin geçen cuma günü Hatay’da hâlâ Beşşar Esad’ın saf değiştirdiği ancak ailesinin de portresinin işlendiği halıların sagüvenli bir biçimde muhalif saflatıldığına dikkat çeken El Cezira geçtiğinden emin olduktan sonre, Hatay ilinin Antakya kenti ra durumu dün açıkladığı belirtildi. ve civarında yaşayanların çoBu arada Halep’in Han Toman ğunun Alevi olduğunu ve Suköyünde Suriye ordusuna ait çok riye ihtilafından kaygı duyduksayıda askeri deponun önceki gün larını bildirdi. El Cezire, Alevilerin Türk hükümetinin “meş Suriyeli General Muham üç gün süren çatışmalardan sonra muhalifler tarafından ele geçirilru bir rejimi devirmek için med Halluf, muhaliflere diği bildirildi. Bazı kaynaklar ele Batılı hükümetlerle işbirliği katıldı. geçirilen muhimmat arasında 170 yapmasından” hoşnut olmamm. kalibrelik İran yapımı füzelerin de olduğudığını da kaydetti. Bu arada Suriye ordusunda lojistik birim şefi nu iddia etti. Suriye ordusunun Şam’ın El Hacer olduğu belirtilen General Muhammed Halluf’un el Eswa bölgesine ve Humus’un Kuseyr köyümuhalif saflara geçtiği bildirildi. Muhalifler ta ne operasyon düzenlediği bildirildi. Türkiye ne kadar farklı? Güney Amerika farklı mı? AMERİKA’NIN SESİ RADYOSU Başkanlık sistemi PKK’nin ‘kozu’ Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi isteğinin, PKK için “pazarlık kozu” oluşturduğu öne sürüldü. ABD Kongresi tarafından finanse edilen Amerika’nın Sesi radyosu, “Türkiye’de Kürt isyancılarla barış umudu büyüyor” başlığı ile yayımladığı haber analizde, PKK’nin elindeki 8 kamu görevlisini salıvermesinden sonra yeni adımlar beklendiğini belirtti. Haberde daha sonra, “Gözlemciler, çözüm girişiminin Erdoğan için siyaseten riskli olduğunu söylüyorlar, çünkü Öcalan Türk kamuoyunun önemli bir bölüm için hâlâ bölen biri” denildi. Amerika’nın Sesi, PKK’nin Türk topraklarından çekilmesinin siyasi çözüm için “kilit faktör” olduğunu, ancak analistlerin, PKK’nin, hükümet “gerekli garantileri vermeden veya barışçıl çözüm müzakereleri için sağlam bir mekanizma oluşturmadan adım atmayacağı” yönünde görüş bildirdiklerini de vurguladı. Haberde, “PKK’nin elinde diğer bir pazarlık kozu var. Erdoğan, gelecek yılki seçimler için vermesi beklenen adaylık kararından önce Türkiye’yi bir başkanlık sistemine dönüştürmek istiyor. Ancak Başbakan’ın, anayasayı değiştirmek için parlamentoda diğer bir partinin desteğine ihtiyacı var ve hiçbiri onu desteklemiyor” görüşüne yer verildi. Geçen perşembe Irak’ın başkenti Bağdat’ta meydana gelen patlamaları El Kaide üstlenirken, Basra kentinde dün düzenlenen saldırılarda 10 kişi hayatını kaybetti, 22 kişi yaralandı. (Fotoğraf: AP) T.C. İSTANBUL 24. İCRA DAİRESİ İLAMSIZ TAKİPLERDE ÖDEME EMRİ İLANEN TEBLİGAT 2012/19724 ESAS ALACAKLI: ENVER SARISOY. 29555351566 TC Nolu. VEKİLİ: Av. Sezerler Sarısoy Necatibey Cad No: 69 Kat. 3 Gayret han Oda No: 301 Karaköy Beyoğlu/İSTANBUL BORÇLU: 1FADİME ODABAŞ, 34562014038 TC Nolu. Yemen Kıyafet oğlu/kızı. 22/04/1987 D.Tarihli Birlik Mah. 473 Sokak No: 5/1 Çankaya/ANKARA BORÇLU: 2 İRFAN ODABAŞ, 39044041274 TC Nolu. İlhan Şemsi Cihan oğlu/kızı. 01/01/1986 D.Tarihli Karabayır Mah. Bağcılar Cad. 728 Sk. NO: 14/3 Esenler/İSTANBUL BORÇ MİKTARI: 21.200.00 TL. faiz ve masraflar hariç TAKIP MESNEDİ: Örnek 10. ödeme emri Alacaklı vekili tarafından borçlular aleyhine yukarıda miktarı yazılı alacağın tahsili hususunda yapılan icra takibinde: Borçlular adına ve yukarıdaki adreslerine çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş, yapılan tüm araştırmalara rağmen de borçluların tebligata sarih açık adreslerinin tespiti mümkün olmadığından kanuni sürelere 15 gün daha ilave edilerek gazete ile ilanen tebliğine karar verilmiştir. İşbu ilanın gazetede neşri tarihinden itibaren 25 gün içinde yukarıda yazılı borcu ve takip masraflarını ödemeniz (teminat vermeniz) borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazınız varsa, senet altındaki imza size ait değilse yine bu 25 gün içinde ayrıca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinde bu senedin sizden sadır olmuş sayılacağı imzayı reddettiğiniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itirazınızın muvakkaten kaldırılacağı, senet veya borca itirazınızı yazılı veya sözlü olarak icra dairesine 25 gün içinde bildirmediğiniz takdirde aynı müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, aksi halde hapisle tazyik olunacağınız hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursanız hapisle cezalandırılacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceği hususları örnek 10 No’lu ödeme emrinin tebliği verine kaim olmak üzere gazete ile ilanen tebliğ olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:15342) Patlamaları El Kaide üstlendi Dış Haberler Servisi Irak’ın başkente Bağdat’ta geçen perşembe günü adalet bakanlığına düzenlenen ve 24 kişinin öldüğü saldırıyı El Kaide üstlendi. El Kaide’nin Irak kolu “Irak İslam Cumhuriyeti” internet sitesinde yayımladığı açıklamada, Adalet Bakanlığı’na düzenlenen saldırı için, “Şii hükümetinin hapishanelerindeki Sünni kadınların intikamını almak için mübarek baskını düzenledik” denildi. Açıklamada, Irak Adalet Bakanlığı “Sünnileri öldürme, hapsetme, terörize etme ve Sünnilerle savaşma aracı” olarak nitelendi. Geçen perşembe günü bütün bakanlıkların bulunduğu Yeşil Bölge içinde bir dizi bombalamanın ardından militanlar Adalet Bakanlığı binasına baskın düzenleyerek güvenlik kuvvetleriyle çatışmıştı. Öte yandan ülkenin güneyindeki Basra şehrinde dün düzenlenen bombalı saldırılarda 10 kişi öldü, 22 kişi yaralandı. Saldırıların bomba yüklü iki araçla eşzamanlı olarak düzenlendiği, patlamaların Basra’nın kuzeyindeki Kermit Ali bölgesindeki bir garajda ve kentin merkezinde bulunan sosyal güvenlik dairesi önünde meydana geldiği öğrenildi. MISIRLI HIRİSTİYANLARA SALDIRILAR Çareyi güvenlik şirketinde buldular Dış Haberler Servisi Mısır’ın güneyindeki Asyut şehrinde yaşayan Hıristiyanlar, kendilerine yönelik saldırılar nedeniyle özel güvenlik şirketi kurmaya karar verdi. Hıristiyan aktivist İmad Avni, AA’ya yaptığı açıklamada, Asyut Emniyet Müdürlüğü’ne dilekçe verdiklerini söyledi. Avni, “Kuracağımız güvenlik şirketi, borsada hisseleri satılacak bir anonim şirket olacak. Şirket, güvenlik güçleriyle işbirliği içinde hareket edecek ve içişleri bakanlığının denetimi altında olacak” diye konuştu. Mısır’da saldırılara maruz kalan ve kiliseleri yakılan Hıristiyanlar, nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Daha önce yine Asyut kentinde Cemaati İslami örgütü, içişleri bakanlığında grevlerin artması nedeniyle polislerin görevlerini bırakması ihtimaline karşı güvenliği sağlamak üzere halk komiteleri kurmuştu. Cemaati İslami’nin attığı bu adım şiddetli tepkilere yol açmış, içişleri bakanlığı uygulamayı tanımadığını açıklamıştı. Hindistan’da tecavüze uğrayan İsviçreli kadın yüzü kapatılarak hastaneye götürüldü. (AP) Dış Haberler Servisi Hindistan’da İsviçreli bir kadına toplu tecavüzde bulundukları gerekçesiyle yakalananlardan 5’i suçlarını itiraf etti. Polis yetkilisi U.C. Şadangi açıklamasında tecavüze uğrayan kadının tedavi altına alındığı hastaneden taburcu edildiğini de bildirdi. İsviçreli kadın ve eşi Madhya Pradeş eyaletinde, tapınak kasabası olarak bilinen Orchha’dan bisikletleriyle Tecavüz zanlıları itiraf etti yola çıkarak geceyi geçirmek için kamp kurdukları Datia bölgesindeki ormanda geçen cuma günü 8 kişinin saldırısına uğramışlardı. Hindistan’da 16 Aralık’ta 23 yaşında bir kadın otobüste toplu tecavüze uğramış ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Olay, ülkede geniş çaplı protestolara neden olmuş ve uluslararası çapta yankı uyandırmıştı.