Katalog

17 MART 2013 PAZAR HABERLER CUMHURİYET SAYFA 9 Yedi yıldır kayyım tarafından yönetilen Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun yayın işletmesi zarar ettiği gerekçesiyle 31 Ocak 2013’te tamamen kapatıldı Sular durulmuyor İstanbul Haber Servisi Yedi yıldır kayyım tarafından yönetilen Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun yayın işletmesi zarar ettiği gerekçesi ile 31 Ocak 2013’te tamamen kapatıldı. Sultanahmet Soğukçeşme Sokak’taki Ayasofya Konakları, Konukevi de artık kapalı. Kuruma bağlı işletmelerde çalışan daha önce işten çıkarılan 89 kişiye 20 kişi daha eklendi. Turing üyesi olan GSÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Faik Demir, Turing’in elindeki taşınmazların satılamayacağını, fakat işletmesinin el değiştirebileceğini belirterek “Turing’in misyonunda para kazanmak ve büyümekten daha çok kaliteli ve öncü olmak gelir. Bunu hedefleyen insanların Turing’de görev almasını istiyoruz. Aksi uygulamalardan rahatsız oluruz” dedi. Yönetim kurulu başkanlığını, umre ve hac turizmi yapan Erman Seyahat Acentesi’nin ortaklarından Bülent Katkak’ın yaptığı Turing’de sular durulmuyor. Kurum zarar ettiği gerekçesi ile önemli işletmelerini kapatma kararı aldı. Safranbolu tesisleri, Ayasofya Soğukçeşme Sokak’taki konaklar, hem hizmet sunumunun zor olması hem de doluluk oranlarının düşük olması nedeniyle konukevi ile birlikte kapatıldı. Fenerbahçe Romantika Tesisleri’nde birçok kişinin işine son verilirken Büyükada Kültür Evi olarak hizmet veren tarihi Fabiato Köşkü’nün 2010 yılında dolan sözleşmesi uzatılmadı. Kurumun kâr eden işletmelerinden Sarnıç Restoran’ın işletmesi de bir turizm şirketine devredildi. Kurumun Yayın İşletmesi de faaliyet alanının daraltılması nedeniyle tamamen kapatılarak çalışanlar işten çıkarıldı, yayın stoku da envanter müdürlüğüne teslim edildi. Yayın İşletmesi, Turing’in eski başkanı gazetemiz yazarlarından İstanbul âşığı Çelik Gülersoy’un kaleme aldığı eserlerin de yer aldığı kaynak niteliğinde çok sayıda kitabı yayıma hazırladı. Şimdi bu eserler sahipsiz kaldı. 1930’lardar bu yana aralıksız yayımlanan Turing Belleteni (Dergisi) de son 2 yıldır çıkarılmadı. Turing’in merkezinde bulunan kütüphanede 10 yıldır süren düzenleme çalışmaları da bir türlü bitirilemedi. Turing’in kurucusu Reşit Atabinen’nin çoğunluğu Osmanlıca ve Fransızca olan kitaplarından oluşan kütüphanenin girişindeki “Reşit Saffet Atabinen Kitaplığı” ve “Çelik Gülersoy Konferans Salonu” levhaları da söküldü. Çelik Gülersoy Vakfı bünyesinde hizmet veren Soğukçeşme Sokak’taki İstanbul Kitaplığı da atıl durumda. 10 binin üzerinde kitaptan oluşan kütüphanede hiçbir etkinlik düzenlenmiyor, 10 yıldır tek bir kitap dahi basılmadı. Şu CHP Yine... Bindir Gitsin! CHP içinde farklı “kanatlar”ın birbirini tasfiyesi mi? Ne aptalca bir şey. Dışarıdan içeriden habire birileri kışkırtıyor... Kimi “CHP’de Kuzuların Sessizliği” diye ya kendisi dolduruşa getirilmiş ya da CHP’yi dolduruşa getirme amaçlı yazı yazıyor. Parti içinde “ulusalcı” ve “sosyal demokrat” iki kanat varmış. Ulusalcı kanat Kılıçdaroğlu’nu dolduruşa getiriyor ve partinin “nasyonalist” olduğunu söyletiyormuş. Yabancı dilde yazıyor ki Hitler’e, ırkçılığa çağrışım yapacak sözde! “Ulusalcı” sosyal demokrat değilmiş, olamazmış gibi. Kaba, kategorik, fırsatçı ve parçalamaya yönelik... Bir diğeri başbakanın “batsın gazeteciliğiniz” diye esip gürlediği gazetede yazan bir akademisyen, sözde “etkin bir muhalefet olması için” gibi bir bahaneyle, CHP’ye bindiriyor! RTEDavutoğlu ikilisinin Suriye’de savaş politikasına karşı CHP’nin eleştirilerini beğenmiyor. Hemfikir olduğu benzeri yazarın şu satırlarını üstleniyor: “CHP kendi ayağına kurşunu sıkıyor. İmralı sürecine karşı muhalefetini ve Suriye’de Esad yanlısı tutumunu gözden geçirmezse önümüzdeki seçimde sıkıntı yaşar”mış. Tehdite bak!.. Kamçı ile CHP’yi yola getirecekler. Hangi yola, diye sormayın RTE’nin yoluna, CHP’yi iktidarın kuyruğuna bir taksalar en büyük orgazma erecekler! CHP politikalarını eleştirin. Örneğin CHP’nin cemaate yönelik politikasını yerden yere vuracağım sonraki yazılarımda. Ama “etkin muhalefet yapmalı” yalanı altında, partiyi iktidar kuyrukçuluğuna zorlamak; bu CHP’yi bitirme politikası olur. CHP içinde bir kanadı diğerine vuruşturma, tasfiye kışkırtıcılığı yapma... Bu da CHP’yi etkisizleştirme, içeride birbirinin gözünü oydurma anlayışı olur. Sanki hepsi iktidarın özel görevlileri… CHP “güçlü başkanlık” yönetimi ile bu çabaları etkisiz kılabilir. Sorunlara odaklı ve bu sorunlar çerçevesinde ama gerçekten etkin muhalefetle CHP yükselir. “Vay ulusalcı, milliyetçi” gibi bilinçli saldırılar, CHP’yi bütün köklerinden ve Türkiye’yi savunma refleksinden arındırmayı amaçlıyor. RTE, ABD ve ayrılıkçı politikacıların da CHP muhalefetini tamamen etkisizleştirmeye şiddetle ihtiyacı var. Türkiye’yi her açıdan bitirmek için… CHP’nin önceki gün yayımlanan çok imzalı “sürece destek bildirisi” gibi davranmalarını istiyorlar. Bu bildiriyi hazırlayanlar, iyi güzel de, sürecin otomatik olarak RTE’nin dikta anayasasına bağlandığını görmüyor mu? “Biz süreci destekleriz, gerisi bizi ilgilendirmez, biz ne pahasına olursa olsun çözümün arkasındayız” durumundalar. Ben bu tavrın benzerini, 2010’da sanırım bu ülkede yoksa ABD’de mi ne, yapılan bir anayasa hukuk referandumunda anımsıyorum.. Hay allah neydi o! Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ Elden çıkarılıyor Turing’in elinde son kalan turistik tesisler de şimdi zarar ettiği için tek tek elden çıkarılıyor. Kapatılan işletmelerden Ayasofya Konakları, 1986 yılında Soğukçeşme Sokağı’nın Turing tarafından eski haline uygun şekilde restore edilmesiyle turizme kazandırıldı. 19. yüzyıl Osmanlı tarzında dekore edilen evleriyle, çiçekler içinde trafiğe kapalı bir sokak halinde hizmete açıldı. Sokak boyunca bir yanda dünya mirası Ayasofya diğer yanda 19. yüzyıl ahşap Osmanlı Evleri bulunuyor. Bir zamanlar Saray ve Ayasofya personeline, kışın Boğaz’da yalı sahiplerine, ünlü kişilere ev sahipliği yapan Soğukçeşme Sokağı’nda kaderine terk edilen 9 ahşap konak 2003 yılında hayatını kaybeden Çelik Gülersoy’un emeği ile yeniden hayat bulmuştu. Topkapı Sarayı ile Ayasofya arasında uzanan sokağın, sonuncusu ve en yeni tarihli (1994) birimi, inişte sol köşede kalan, Konuk Evi Oteli de kapatıldı. Otelde, “Baccarat” avizesi, iki cesim endam aynası, Viyana piyanosu ve büyük boy Abdülmecid portresi bulunuyordu. 1980’li yıllarda İstanbul’un birçok tarihi yapılarının onarılıp yaşama kavuşturulmasında imzası bulunan Çelik Gülersoy, bu girişimin sahibi. Son 400 yılın yayınlarından oluşan kendi zengin koleksiyonu ile kitaplığı kurdu. Yine Soğukçeşme Sokağı’nda tarihi bir konakta bulunan kitaplıktaki ana eserler, türlerine göre 13 ana başlıkta toplanıyor. Şu an atıl durumda olan kitaplıkta Roma ve Bizans, Osmanlı tarihi, etütler, seyahatnameler, sefaretnameler, hatıralar, güzel sanatlar, biyografiler, Türkiye hakkında genel kitaplar, Türkiye rehberleri, İstanbul rehberleri, gravür ve fotoğraf albümleri, başvuru kitaplarının bulunduğu 8 bin 100 eser mevcut. Kitaplık görsel malzeme bakımından Türkiye’de bu konuda en zengin koleksiyonlardan birine sahip. Turing’in kapatılan yayın işletmesi tarafından hazırlanan kitaplar arasında M. Celalettin Aksoy’un “Kandilli’de Tarih”, Oktay Belli’nin “Urartu Takıları”, Berica Nevin Berberoğlu’nun “Zaman içinde İstanbul”, Çelik Gülersoy’un kaleme aldığı “Hıdivler ve Çubuklu Kasrı”, “Safranbolu”, “Fenerbahçe’si”, “Soğukçeşme Sokağı”, “Çerağan Sarayları”, “Dolmabahçe Sarayı”, “Mavi Cami”, Von Wolfgang Radt’ın “Bergama”, Jak Deleon’un “Türkiye’de Bale”si de bulunuyor. Yayınlar durdu Turing’in elinde kalanlar Hâlâ Turing tarafından işletilen birkaç tesis kaldı. Bunların arasında Yeşil Ev de var. Yeşil Ev, Ayasofya ile Mavi Cami’nin arasında bulunan Reji Nazırı Şükrü Bey’in konağı. 19. yüzyıl İstanbul evlerinin son örneklerinden biri olan konak, 1977’de harap bir haldeyken Turing tarafından alınıp, eski üslubuna uygun şekilde yeniden inşa edildi ve Yeşil Ev Oteli olarak 1984 baharında dünya turizminin hizmetine sunuldu. Bu otel İstanbul’da “tarihi otel” akımını da başlattı. Yeşil Ev, 1985 yılında “Europa Nostra” ödülünü almaya hak kazandı. Bugünkü Fenerbahçe Parkı’nda daha önce Bizans imparatorları ile Osmanlı padişahlarının köşkleri bulunuyordu. Park 19. yüzyılda halka açıldı. 1950’lerden sonraki kentleşmenin yarattığı tahribattan etkilendi. 1990’da Kadıköy Belediyesi ile sözleşme imzalayan Turing, bozulan çayırlığı ve ağaçlığı 7 ayda ayağa kaldırdı. Çim dokusu, Zekeriyaköy’ün yamaçlarından kesilerek getirildi. Yüzlerce fidan dikildi, su şebekesi kuruldu. Geniş alan, ücretsiz oturma ve seyir noktalarını, Çelik Gülersoy’un “Çamlıca tipi” mermer pavyonlarını ve tam 5 adet ayrı ayrı yazlık çaypasta bahçelerini içeriyor. Fenerbahçe Yarımadası’nda bulunan Romantika Kafe, 15 Mart 1991’de halka açıldı. Geniş cam cephenin Adalar manzarası bulunuyor. Konukevi Yayınlar sapmalar var Gülersoy’un hedefinden Turing üyesi olan GSÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Faik Demir, Turing’de uzun zamandır işten çıkartılma başta olmak üzere çeşitli sıkıntıların yaşandığını, ancak kendilerine yazılı bir bilginin ulaşmadığını söyledi. Turing yönetim kurulunun “işletmeleri başka işletmecilere yetki devretme” konusunda yetki aldığına dikkat çeken Demir şunları söyledi: “Çelik Gülersoy zamanında hep yeni mekânlar açan ve öncü olan Turing yerine gittikçe mekânsal ve konsept olarak küçülen ve mekânları işletemediğini iddia eden bir anlayış hüküm sürüyor. Biz üyeler, belirsizlikten mutlu değiliz. Gülersoy’un hedefinde ciddi sapmalar olduğunu düşünüyoruz. Gülersoy’un ölümünden sonra Turing’in üye sayısı inanılmaz derecede arttı. Çelik Bey’in adını bilmeyen kişiler üye oldu. Turing’in yapısında ciddi görüş farklılıkları yaşanıyor. İnsanlar mutsuz ve küskün olarak çalışmalar yürütüyor.” Sokak üzerindeki evleri pansiyon haline getiren Turing, zamanla toprakla dolmuş olan Roma Sarnıcı boşaltılıp onarıldı. “Roma Tavernası” haline getirildi. Zemin 7 metre kazılarak, bugünkü düzeyine indirildi. 1500 yıl önce, su sarnıcı olarak inşa edilen yapı 1960’lar ve 70’lerde oto tamirhanesi olarak kullanılıyordu. Sarnıç Günümüz Üniversitelerinden... Ordu Akademisyen Deniz Yıldırım, Ordu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde yardımcı doçent. Geçen aralık ayında YÖK Yasa Taslağı üzerine düzenlenen bir panele katıldı, eleştirilerde bulundu, görüşlerini açıkladı. Ordu Üniversitesi yönetimi Yıldırım’a “ben gitmene izin vermedim, sana disiplin cezası veriyorum” dedi. Bir akademisyenin, hem de üniversite ile doğrudan ilişkili bir yasa tasarısı hakkında görüşlerine nasıl yasak koyarsınız.. Yıldırım diyor ki, “İzinsiz Ankara’ya gitmişim, üniversitede bulunmamışım. Bilimsel ve mesleki olarak kendinizle ilgili bir yasa üzerine görüş açıklamak için izin alınması akademik geleneklere uymaz. Öğretim üyesi olarak ders sorumluluğu yanında toplumun bilgilendirilmesi görevim de var. Bu gibi panellere katılıp kamuoyunu bilgilendirmek tam da görevimin gereği.” Evet görevlerinden biri de budur Deniz Yıldırım’ın. Verdiği cezadan, Ordu Üniversitesi’ne atanan rektör ve dekanlarının görevinin de, muhalif sesleri baskıyla susturmak olduğunu anlıyoruz. Yönetim, sendika afişi astıkları gerekçesiyle 7 öğretim görevlisi hakkında daha soruşturma açtığını söylersek… Not: Bugün Bursa kitap fuarında Cumhuriyet standında 16.0018.00 arasında kitap imzasındayız. Safranbolu tesisleri Safranbolu’da kapatılan Havuzlu Asmazlar Konağı otel olarak hizmet veriyordu. Binanın arka bahçeye açılan mahzen katı, büyük ocağı ile geniş bir lokanta olarak kullanılıyordu. Geleneksel döşeli konak odalarında, ahsap zeminindeki kilimden raflarındaki bakırlarına kadar her şey özgün. İstanbul’dan bahseden bütün eserlerin toplandığı, tarih boyunca görünümlerini saptayan gravürlerin, desenlerin ve fotoğrafların sergilendiği bir kitaplık ve arşiv. İstanbul Kitaplığı eyyahin Cemiyeti’nden Turing’e Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu 1923 yılında Atatürk’ün talimatıyla edebiyatçı, tarihçi ve diplomat Reşit Saffet Atabinen’in öncülüğünde bir grup aydın tarafından “Türk Seyyahîn Cemiyeti” adıyla kuruldu. Daha sonra “Türkiye Turing Klöbü” (Touring Club Turc) adını alan kurum 1930 yılında kamu yararına çalışır kurum olarak tanındı. Gümrük ve trafik mevzuatı ile özel yetkiler ve görevler aldı. Kurum, uzun yıllar turizm, kültür alanında bir devlet organı gibi görev yaptı. Türkiye’nin ilk afişleri, ilk turistik rehberleri, ilk karayolu haritası basıldı, ilk lisan kursları açıldı, ilk tercüman rehber sınavlarını yaptı. 19231939 döneminde yeni üye olduğu Uluslararası Turizm Birliği’nin (AIT) İstanbul’da toplanmasını sağlayan Turing bu amaçla Dolmabahçe Sarayı’nın tarihinde ilk kez turizme açılmasını sağladı. Kurucu başkan Reşit Saffet Atabinen, 42 yıllık yönetimden sonra 1965 yılında hayatını kaybedince 1947’den beri mensubu olan hukukçu Çelik Gülersoy genel müdürlüğe getirildi. Gülersoy döneminde ilk teknik yol yardım servisi kuruldu, turistlere kredi açılması sistemine geçildi, renkli ve yabancı dillerde ilk kitap S Eski Bakan Şahin vefat etti ların yayımına başlandı. 1971 yılında gümrük ve maliye bakanlıklarıyla bir protokol imzalayarak önemli bir döviz kaynağını Türkiye’ye kazandırdı, kurumun kültür ve sanat hizmetlerinde kullanabileceği para kaynağının temelleri atıldı. Yurtdışında sayıları artan Türklerin yurda otomobille izne gelişlerinde, gümrük için bir teminat senedi olan triptiklerinin Turing tarafından Avrupa kulüplerine oranla yarı fiyatına, sınırlarda verilmesi sistemine geçildi. 1979 yılında İstanbul Belediyesi ile kentteki parklar ve köşklerin imarı, ıslahı ve iş letmesi konusunda bir protokol yapılarak İstanbul sahnesi esas alınarak, birbiri ardınca kültür, sanat ve turizm eserlerinin üretildiği bir dönem başladı. 1990’da gümrüklerden giriş rejiminin değiştirilip triptik zorunluluğunun kaldırılması kurumu ana gelir kaynağından yoksun bıraktı. Kurum için yeni ve mali güçlüklerle dolu bir dönemi başladı. 1974’ten beri imar ettiği ve bakım altında tuttuğu birçok yapıyı terk etti. 1994 sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, parklar ve köşklerle ilgili sözleşmeyi yenilemedi, köşk ve kasırların işletmesi Turing’in elinden alındı. ? İstanbul Haber Servisi Eski bakanlardan Refaiddin Şahin, tedavi gördüğü Kadıköy Acıbadem Hastanesi’nde vefat etti. Samsun’un Terme ilçesinde 1939’da dünyaya gelen Şahin, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdi. Büyük Türkiye Partisi, Doğru Yol Partisi ve Demokrat Türkiye Partisi kurucu üyesi olan Şahin, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, 19 ve 20. dönem Ordu milletvekilliği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Devlet Bakanlığı görevlerinde bulundu. O müdür yeniden görevde ? ERZURUM (AA) Yakutiye’de geçen yıl yaptığı açıklamalar nedeniyle açığa alınan eski Dumlupınar İÖO Müdürü Mustafa Aydın, görevine iade edildi. Aydın “Emniyet’te suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin” sözleri nedeniyle açığa alınmıştı.