10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] Bankanın kredi çeken tüketiciden kestiği dosya masrafı tutarının haksız şart oluşturduğu gerekçesiyle geri ödenmesi yönündeki hükmü onadı 11 Ekonomi Servisi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin “Bankanın kredi çeken tüketiciden kestiği dosya masrafı tutarının ‘haksız şart’ oluşturduğu gerekçesiyle geri ödenmesi” yönündeki kararını onadı. Yüksek mahkemenin kararı, bankalardan kredi çeken tüketiciler için emsal teşkil edecek. Bir bankanın Sultanbeyli şubesinden 14 Mayıs 2007’de çektiği 60 ay vadeli 50 bin liralık konut kredisinden “dosya masrafı” ve “komisyon ücreti” adı altında 1551 lira kesinti yapılan, 5 Temmuz 2010’da kredisini yeniden yapılandırması sonucu 610 lira kesinti uygulanan Münevver Yahnı Yargıtay’dan bir örnek karar daha Ankara Şoförler Odası cıoğlu, bankanın kestiği toplam 2 bin 162 liranın ödenmesi için banka aleyhine 26 Mayıs 2011’de dava açtı. Banka kesintilerin yasal olduğunu savunsa da İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi, haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığını ve şartları önceden hazırlanan sözleşmenin, tüketiciyle müzakere edilmeden hazırlandığının kabul edilmesi gerektiği kararına vardı. Kararda, bu durumun 4077 sayılı Yasa’nın 6. maddesine göre sözleşmenin bu maddesinin müzakere edilmesi gerektiği, aksi halde tüketici aleyhine dengesizlik yarattığı belirtildi. Davalı bankanın avukatı, yerel mahkemenin kararını temyiz etti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nin kararını usul ve yasaya uygun bularak oybirliğiyle onadı. Terör ve Yılgınlık Terör konusunda da vatandaşlar bir şekilde yönlendiriliyor; gerçek niyetler alalanıyor, gizleniyor. “Kan dökülmesin, analar ağlamasın, barış” edebiyatı ardında bir pazarlık, bir artniyet uygulaması sürüyor. Terör, barış için, kan dökülmesin, analar ağlamasın diye yapılmaz. Terör belli amaç ya da amaçlara ulaşmak için etkili araç olarak kullanılır. Terör asıl amaca ulaşmak için iç ve dış çevrelerce desteklenir, finanse edilir. Terörde kan dökmek, anaları ağlatmak, ayrıştırmak, nifak tohumları eklemek asıldır. Ancak böylece terör yılgınlık, korku, bezginlik, aymazlık yaratarak amacı doğrultusunda başarılı olur. Yıllardır şu edebiyat yapıldı: “Terörle mücadele uzun solukludur. Teröre ödün verilmez, pazarlık yapılmaz, terörle sorun çözülmez, şehitler ölmez vatan bölünmez, şehitlerin kemikleri sızlar.” Peki günümüzde gelinen nokta ne? Baş terörist ilan edilen, emperyal güçlerin asmayın da besleyin diye teslim ettiği, ömür boyu hürriyeti bağlayıcı suçtan mahkum, bir zamanlar isminin başına sayın sıfatı ekleyenler hakkında dahi dava açılan Abdullah Öcalan’ı kendi ifadeleriyle figür kabul ederek günümüzde müzakereye girişmek, görüşlerinin ya da ültimatomunu açıklayan gazeteleri de suçlamak söylemlerle ne ölçüde tutarlı? Herkes kısa sürede bir değişikliğin, yüz seksen derece dönüşün nedenini sormaz mı, irdelemeye çalışmaz mı? Toplumun önemli bir bölümü “bu sorun silahla çözülmez; müzakere, mütarekeyle çözülsün, yeter ki kan dursun” noktasına gelmişse, bu bile terörün amacı doğrultusunda başarı sayılmaz mı? Terör niçin yapılıyor? Kan dökerek, anaları ağlatarak, korku, endişe salarak, yılgınlık, bezginlik yaratarak, sonuçta kendisini meşru hak sahibi muhatap kabul ettirerek, müzakere masasına oturtarak, gizli ve açık ödün koparmak, en azından bazı istekleri gerçekleştirmek. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin teröre ödün verdiği, hatta bu bağlamda ilk ülke olduğu düşünülmez mi? “Silahları bırakıp gidin, Meclis’e gelin, siyasal çözüm arayın” önerisiyle terör duracaksa, o zaman terörü yapanlar, destekleyenler kendilerini “Bunca can kaybı verdik, bunca can yaktık, milyar dolarlar harcadık” diye sorgulamaz mı? Olay; emperyalizmin Ortadoğu üzerindeki emellerinden, ABD’nin GOP ya da BOP planından ayrı, sorun ayırımcılık, demokrasi eksikliği diye düşünülemez. Aymazlık, asıl nedeni görmezlikten gelme olur. Günümüzde bir yumuşama, bir bahar havası esiyor, bu iş çözülüyor, çözüm noktasına gelindi gibi bir görüntü veriliyor. Bunun nedenini yalnız Sayın RTE’nin kişisel yol haritası gereği ulaşmak istediği mevki, makam veya rütbe için siyasi kritik bir ödün gibi de düşünmemek gerekir. Talimat, “Bu işi şimdilik bitirin” direktifi Atlantik ötesinden, ABD’den gelmiştir. ABD’nin GOP ya da BOP planı öngörüldüğü şekilde yürümemiştir. Para, silah, propaganda, adam ayarlama, ayartma yoluyla estirilmeye çalışılan “Arap Baharı”, iç çatışmalara dönüşmüş, belirsizlik artmış, SünniŞii çatışması planlanırken ArapKürt çatışması olasılığı belirmiştir. Böyle bir ortamda Musul ve Kerkük’ü de kapsayan bir Kürt devleti projesi uygulamaya konulamamış, ertelenmiştir. Günümüzde Kuzey Irak Kürtlerinin bir hamiye ihtiyacı vardır. Böyle bir ortamda Kürt terörü ile Türkiye kamuoyunun tahrikinden kaçınmak gerekir. Oynanan oyun budur. Halkımızın oynanan oyunun farkına varmaması için sürece ya da suça yeni ortakların katılması istenmektedir. İnsani duygular çerçevesinde CHP ve MHP’ye bazı STÖ’lere yapılan çağrıdaki artniyeti suça davet gibi görmek gerekir. Terör başladığı zaman, Türkiye Güneydoğu’da ve Kuzey Kıbrıs’ta ödün veremez. Ödün verirse, sonunun ne olacağını kimse öngöremez diye yazmıştım. Bugün de aynı noktadayım, aynı kaygıları taşıyorum. Sayın Sıtkı Ergüney, mektubunuza geç ve özel olarak değil de bir köşe yazısı ile yanıt vermeye çalıştığım için özür dilerim. Terör konusundaki görüşlerin paylaşılması, örtüşmesi umut veriyor. Saygılarımla. Umut Oran: Yurttaş yolunacak kaz mı? MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Köprü ve otoyollarda Hızlı Geçiş Sistemi devreye sokulurken Otomatik Geçiş Sistemi için yurttaşlardan depozito olarak toplanan 120180 liranın geri ödenmemesi sorunu büyüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Ulaştırma Bakanı’nın “Bu parayı biz değil bankalar aldı” diyerek bu işten sıyrılamayacağını belirterek “Vatandaş ne yapacak? Soğuk su mu içecek” diye sordu. Oran, hükümetin geçişler için durmadan “ben yaptım oldu” dediğine dikkat çekti. Oran, her seferinde depozito belirlendiğini, diğer sisteme geçerken bu paraların da yandığını belirterek “HGS’ye geçişte ortaya çıktığı gibi OGS için 4060 TL depozito ödeyen 8 milyon kişi var. Vatandaş ne yapacak? Hükümet sorunu çözmeli” dedi. Oran, HGS etiketlerinde 30 TL’lik sınır için de “8 milyon karttan toplamda 240 milyon TL’yi bulan bu para ne olacak?” dedi. Günday’a zimmet davası ALİCAN ULUDAĞ 28 yıl önce karılan harçtan inovatif ürünlere Frankfurt’ta iki yılda bir düzenlenen ISH Fuarı’nda banyoda yeni tasarımlar sergileniyor. Eczacıbaşı bu fuara 28 yıl önce, bugün Holding CEO’su olan Erdal Karamercan ve üç arkadaşının boyasını, harcını kendi elleriyle yaptığı 15 metrekarelik stantla katılmıştı. Bugün 2 bin metrekarede gövde gösteriyor. Yanda Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı, ileri seviye ses ve görüntü teknolojilerini kullanan ve ilk kez VitrA tarafından sergilenen VitrA Elements’i incelerken görülüyor. ANKARA Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Odası’nın 20022008 yılları arasında görev yapan 39 yöneticisi hakkında 321 bin lirayı zimmetlerine geçirdikleri iddiasıyla dava açıldı. Şüpheliler arasında yer alan odanın 20052008 yılları arasında başkanlığını yürüten eski CHP Çorum Milletvekili Derviş Günday için “zincirleme zimmet” suçundan 21 yıla kadar hapis istendi. İddianamede, Günday ile birlikte 18 şüphelinin, usulsüzlük yaparak 268 bin lirayı zimmetlerine geçirdikleri öne sürüldü. Günday’ın milletvekilliğinin sona erip dokunulmazlığının kaldırılmasıyla başlatılan soruşturma sonucunda Ankara Cumhuriyet Savcısı Namık Kemal Saltık, iddianame düzenledi. İddianamede, odanın 20022008 yılları arasında görev yapan yönetim ve denetim kurulu başkan ve üyesi 39 kişi şüpheli olarak gösterildi. Derviş Günday hakkında zincirleme şekilde zimmet suçu işlemekten 8 yıl 9 aydan 21 yıla kadar hapis istendi. Sanayi Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yaptığı teftişler sonucunda şüphelilerin usulsüzlük yaparak odayı zarara uğrattıklarının tespit edildiği belirtilen iddianamede, usulsüzlükler arasında taltif ikramiyesi ödemeleri, ücret, huzur hakkı gibi başlıklar var. Rekabetin anahtarı yenilikçilik u Bozüyük’te geliştirdikleri inovatif ürünleri Frankfurt’ta sergileyen Eczacıbaşı Yapı Grubu’nun başkanı Bülent Eczacıbaşı’na göre sadece fiyatla rekabet mümkün değil. Yapılacak iş yenilikçi ürünlerle yarışmak. Emlak Konut’tan rekor tahsilat Emlak Konut GYO, yılın ilk iki ayında Kamu İhale Kanunu ve Gelir Paylaşımı Modeli’yle gerçekleştirilen projelerde 1 milyar 697 milyon liralık satış yaptı. Emlak Konut GYO, 2012 genelinde ise 1 milyar liralık net satış yaparken 523 milyon liralık da net kâra ulaştı. Şirketin 2012’deki aktiflerinin toplamı 8.4 milyar liraya, piyasa değeri yaklaşık olarak 7.8 milyar liraya yükseldi. Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, bu yıl 15 bin civarında bağımsız bölümün satışını gerçekleştirmeyi hedeflediklerini açıkladı. VitrA, Artema, Engers, gelişmiş ülkelerden Yakın lİkinci stratejimiz inovasyonu Villeroy&Boch (karo), Burg Doğu ve Ortadoğu’ya, Doğu geliştirmek. ArGe’de öncü olMÜNİH Eczacıbaşı Holding bad ve İntema Mutfak marka Avrupa’ya, Afrika’ya yönel mak için kurduğumuz Vitra’nın Yönetim Kurulu Başkanı Bülent larıyla toplam cirosunun yüzde mek oldu ama bunun da bir sı Bozüyük merkezinde sonuçlar Eczacıbaşı, Türkiye’nin mevcut 65’ten fazlasını 75 ülkeye yöne nırı var. almaya başladık. l Çözüm, ileri teknolojiler büyüme modeli ile iyi bir nok lik ihracatıyla karşılayan, dörtte l Bir başka konu markalaştaya geldiğini ancak 2023 yılına biri yurtdışında 6 bin 500 çalışa kullanan, yenilikçilik üzerine ma: Almanya’da üç marka satın yönelik hedeflerini gerçekleştire nı ile 4 ülkede 15 tesisle üretim rekabet gücü kazanmış, inovas aldık. Yenilerini de düşünüyobilmesi için mutlaka “inovasyo yapan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri yonu özümsemiş, sanayiye yay ruz. Ama kendimizi marka alna dayalı” yeni bir modele geç Grubu’nun Bozüyük’te kurduğu mış bir yapıdan geçiyor. ma hevesine kaptırıp hata yapl Bu eğilim Vitra’nın iş stra mayacağız. mesi gerektiğini söyledi. Bugün ArGe merkezi ile inovatif ürünlerde giderek daha sık duyduğu lere yöneldiğini belirten Ecza tejilerine yansıyor. Somut adıl Bir başka stratejimiz üremuz “inovasyon”, işin organi cıbaşı, özetle şunları vurguladı: mı Rusya’da yatırım yaparak tim merkezlerimizi çeşitlendirl Türkiye belirli bir büyüme attık. Alıştığımız istikrarlı pa mek. Rusya’da, Almanya’da, zasyonundan üretimi ve pazarlanmasına kadar yeni ve yaratıcı modeli ile iyi bir noktaya geldi. zarlara göre çok farklı bir or Fransa’da tesislerimiz var. Arfikirlerin uygulama alanına so Ama mevcut modelle 2023 he tamda karo tesisimizi devreye tık Türkiye’deki tek bir merkezkulması, yeni ve değişik şeyle deflerine gidebileceğimizi dü aldık. Şimdi de sağlık gereçle den üretilip dünyaya ihraç etrinde yatırım yapıyoruz. rin yaratılması anlamına geliyor. şünmüyorum. meye dayalı bir startejiden, yel “Maliyete dayalı rekabet l Bunu belli bir sürede oturt rel ve rekabet koşullarına uygücü”nden, “inovasyona da tuktan sonra mutlaka başka ge gun stratejiler geliştirme amayalı rekabet gücü”ne erişme lişmekte olan ülke pazarlarına cına yöneliyoruz. Eczacıbaşı’nın miz lazım. dikkatimizi yönelteceğiz. Bunl Bugün dünyada ilk 5 6 l Biz de yarıştayız. Karşımı ların içerisinde Hindistan var. yurtdışı yatırımları arasındayız. Bu stratejilerde baza daha düşük maliyetli, şarılı olursak sıdaha ucuz emek kullanan, ralamadaki yeriBurgbad; Almanya’da sübvansiyonlarla mali mizi yükseltiriz. 3, Fransa’da 1 tesis, yetini düşüren rakipler Villeroy&Boch (karo bölümü): çıkıyor. İhracatAlmanya’da 2, Fransa’da 1 teTürkiye’nin 2011’de sağladığı yüzde 8.7’lik büyüçımızın busis, Vitra Plitka: Rusya, Vitra Serme hızı ile “yüzümüzü güldürdüğünü” söyleyen Eczana tep pukhov: Rusya. (2014’te üretime cıbaşı, bu sırada yüzde 10’lara varan cari açığın tehlikelerikisi, geçecek) Engers; Almanya, ne de vurgu yaptı. 2012’de ekonominin soğutulmasını doğru bulİpek Kâğıt: Kazakistan, duğunu, ancak “Cari açık finanse edilebilir olduğu sürece sorun deEczacıbaşı Monrol: Romanya ve ğildir” görüşünün tehlikeli olduğununu sözlerine ekledi. Eczacıbaşı, duruMısır’da 1’er tesis. (Bulgaristan, Ürdün mun ciddiyetini bir Temel fıkrası ile şöyle anlattı: Temel yatağının altında “tık ve Polonya tesisleri yatırım aşamasıntık tık” diye bir ses duymuş. Saatli bomba var diye şühelenmiş, karakolu aramış. da) Capintec; ABD. “Komiserim” demiş, “Yatağımın altında saatli bomba var”. Komiser, “Nereden anVitrA, seramik sağlık gereçlerinde ladın” diye sormuş. Temel, “Tık tık tık diye ses çıkarıyor” deyince komiser rahatlaAlmanya’da yüzde 10, İngiltere’de mış, “Merak etme” demiş, “Tık tık tık diye ses çıkardığı sürece sorun yok”. yüzde 6 ve Fransa’da yüzde 2 pazar Eczacıbaşı, sözünü şöyle bağladı: “Durum biraz buna benziyor. Burada bir saatli payına sahip. bomba var. Ne zaman patlar belli değil. Bugün patlamayacak, yarın patlamayacak ama HASAN ERİŞ Cari açık ‘tık tık’ ediyor Yılın İş İnsanı ödülü Şahenk’e Ekonomist dergisinin “Ekonomide Yılın İş İnsanları” ödül töreninde 6 dalda verilen ödüller sahiplerini buldu. “Yılın Bürokratı” ödülü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya, “Yılın Profesyoneli” ödülü THY Genel Müdürü Temel Kotil’e, “Yılın İş İnsanı” ödülü Doğuş Holding Başkanı Ferit Şahenk’e, “Yılın Kadın Girişimcisi” ödülü Trendyol Kurucu Ortağı Demet Mutlu’ya ve “Yılın Erkek Girişimcisi” ödülü Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukçu’ya verildi. bu fonlar akıyor. Günün birinde çıkma riskini de beraberinde getiriyor.” Türkiye yine onur ülkesi Cannes’da gerçekleştirilen MIPIM Gayrimenkul Fuarı’nın açılış gecesine sponsor olan Türk gayrimenkul markası NEF, MIPIM’nin geleneksel kapanış basın toplantısında 20 bin 500 katılımcıyı temsilen dünya basınının karşısına çıktı. NEF Yönetim Kurulu üyesi Erden Timur fuarın kapanışında gerçekleştirilen basın toplantısına konuşmacı olarak davet edilen tek Türk oldu. Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü ile ilgili görüşlerini paylaşan Timur’un katıldığı basın toplantısında MIPIM Direktörü, Türkiye’nin gelecek yılın da onur ülkesi olduğunu açıkladı. İnternet ve dijital yayıncılık teknolojilerine yatırımlarla dikkat çeken DSmart NET, engellilere, şehit ailelerine ve gazilere kolaylık sağlamayı hedefliyor. Buna göre 8 Mb’ye kadar 4 GB’lik internet hizmeti bu gruplara 22 TL karşılığında verilecek. Limitsiz internet hizmetinin kampanyalı fiyatı 42 TL olarak belirlendi. DSmart’tan kampanya Turkcell’den öğrenciye hizmet 1 milyon 350 bin açıköğretim öğrencisi, açıköğretim sistemi ile ilgili Turkcell Global Bilgi’nin “Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Etkileşim Merkezi’nden” hizmet alacak. Öğrenciler, merkeze 444 10 26 numaralı telefon üzerinden ulaşabilecek. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Etkileşim Merkezi’de, 5’i erkek, 33’ü kadın toplam 38 çalışan bulunuyor. Öğrencilere açıköğretim sistemi ile ilgili kayıt, kayıt yenileme, dikeyyatay geçiş, kimlik kartı işlemleri, sınav işlemleri, büroda yapılabilecek işlemler hakkında bilgi, web tabanlı uygulama için destek ve kullanıcı şifre tanımlama işlemleri ile ilgili her türlü hizmet ve bilgi veriliyor. Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Bahadır Pekkan ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, işbirliği ile Türkiye’de bir ilke imza attıklarını vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle