17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Bang On A Can AllStars topluluğu, Erdem Helvacıoğlu’nun eserini ilk kez canlı seslendirdi Bir ‘kıyamet senfonisi’ MURAT BEŞER Borusan Müzik Evi’nin salonuna ayakkabılarıyla girmişler, kalabalık bir topluluk… Niyetleri müzik yapmak, hem de kızlı erkekli… Topluluğun adı Bang On A Can AllStars, Amerikalı, New York’tan… İkisi kız; biri çello çalıyor, adı Ashley Bathgate, diğeri piyanist Vicky Chow… Diğerleri gitarcı Mark Stewart, basçı Robert Black, klarnetçi Ken Thomson ve davulcu Andrew Cotton. Bu akşam ilki üç, ikincisi tek parçadan oluşan iki setlik bir konser için ilk kez buradalar. Özellikle konserin ikinci kısmı daha ilginç, zira burada Erdem Helvacıoğlu’nun bir eserini ilk kez canlı çalacaklar. Birinci bölümde ilk parça gecelerin sabahında çıkan güneş hakkında, “Sunray”; ıssız ve sakin bir sound. Topluluğun genel çizgisine çok uygun. İkinci parça yoksul Musevi mahallelerinden gelen müzik âşığı bir kadına yazılmış, “For Madeline”; içinde insan ruhunu kabartan coşkulu pasajlar var. Üçün u Borusan Müzik Evi’ndeki konserde, topluluk Helvacıoğlu’nun politik duruşlu eseri eşitlikçi ve özgürlükçü, direnişe gönderme yapan seslerle örülüydü. cüsü ise bir funk hicvi; şımarık ve hoppa bir yaklaşım aslında, ama Bang On A Can AllStars, her yorumunda ne kadar yüksek fikirlere sahip olduğunu ortaya koymayı ustalıkla beceriyor. Gençlerden oluşan kalabalık halinden memnun, U şeklinde dizilmiş sandalyelerinde kızlı erkekli oturuyorlar, hatta bazılarının elinde bira şişesi var. Müzisyenlerin üzerinden alçakgönüllülük, sıcaklık, efendilik ve kibarlık akıyor. İlk setin sonunda davulcu en yakınındaki sandalyede oturan gence dönerek “Kusura bakmayın, büyük davulların gürültüsüyle en çok sizi rahatsız ettim” diyor. Erdem’in eserine gelecek olursak; “Tales Of Oppression And Resistance”, canhıraş ses lerden oluşan bir kıyamet senfonisi adeta, 12 bölüm, 56 dakika. Her biri başka bir psikolojik süreç; kendi içinde tutarlı ve başka başka tarzlarda; tekno, elektronika, ambient, hiphop, rock ve özgür caz gibi… Ama bütünü de tutarlı; karanlık ve depresif. Geri dönüş sahnelerinden oluşan bir film şeridine benziyor. Politik duruşlu bir eser, eşitlikçi ve özgürlükçü; direnişe gönderme yapan seslerle örülü. Üç akorlu rock konserlerine benzemiyor, muazzam bir ses zenginliği var sahnede… Sınırsız sözcük hazinesiyle konuşuyor, tumturaklı cümleler kuruyor Bang On A AllStars. Yeri geldiğinde bir rock topluluğu gibi çalmasını da biliyor, oda orkestrası gibi de… Okyanusun ortasında rüzgârsız kalmış bir yelkenliden, fırtınada ceviz kabuğu gibi savrulan takaya dönüşüyorlar. Neyse konuyu dağıtmayalım! Ne diyorduk? Borusan Müzik Evi’nin salonuna ayakkabılarıyla girmişlerdi, kalabalık bir topluluktu… Niyetleri müzik yapmaktı, hem de kızlı erkekli… [email protected] Nâzım ve Kazım yan yana RİZE (Cumhuriyet) Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu ve dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in heykelleri Artvin’in Hopa ilçesinde bir parka dikildi. Hopa Belediye Başkanı Turan Kasımoğlu, “Uzun yıllar önce Nâzım Hikmet, Hopa’daki bir hapishanede kalmış. Bu nedenle Nâzım Hikmet’e özgürlüğünü geri vermek için heykelini yaptırdık. Kazım Koyuncu da Hopa’nın yetiştirdiği önemli sanatçılardan. Onun anısını yaşatmak için heykelini yaptırdık. Hiçbir kamu kuruluşu ve belediyenin katkısı yoktur. Tamamen halkın parası ile yapılmıştır. Türkiye’de bu iş pahalı olduğu için Artvin’deki, Türkiye’nin en büyük Atatürk heykelini de yapan Tiflis Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Jumber Jikia ile anlaştık. Heykeller 60 bin liraya mal oldu. Bu tür sanatçıları yaşatmak için girişimlerimize devam edeceğiz” diye konuştu. Fotoğraflar: (AA) Ölmeyi becerememiş iki insan Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda Kültür Servisi Cuma Boynukara’nın yazdığı, Yüksel Memiş’in yönettiği “Beceriksizler” ilk kez Diyarbakır Devlet Tiyatrosu sahnesinde. Ercan Kılıçarslan, Mustafa Turan ve Sevi Demirçivi’nin rol aldığı ve ışık dekoratörlüğünü Zeynel Işık’ın, dekor ve kostüm tasarımlarını Melih Karakurt’un, müziklerini Cem İdiz’in yaptığı oyun; değersizleştirilmiş, köşeye sıkıştırılmış, yalnızlaştırılmış iki insanın, ölmeyi beceremeyen iki beceriksizin, yarattıkları yeni dünyalarında bildik insanlık hallerinin trajikomik panoramasını anlatıyor. ‘Star Wars’ serisinin yedinci filmi çekiliyor Kültür Servisi George Lucas’nın dünyanın dört bir yanında milyonlarca hayranı bulunan ve gişe rekorları kıran efsanevi “Star Wars” serisinin yedinci filmi kışın gösterime girecek. Walt Disney Stüdyoları’ndan yapılan açıklamada, serinin yedinci filminin 18 Aralık 2015’te gösterime girecek şekilde planlandığı belirtilerek, filmin Brecht’in ünlü oyununu ümit Aydoğdu sAhneledi Devlet Tiyatroları’nda ilk kez sahnelenen oyun aynı zamanda Yüksel Memiş’in de ilk rejisi. Yalnızlık, çevre duyarlılığı, özgürlük, sevgi, dostluk ve ihanet gibi yan temaların da yer aldığı oyun ile ilgili olarak yönetmen şöyle diyor: “Ölmeyi becerememiş iki insan... Yalansız, yasaksız, kendi kurallarıyla yaşayan iki beceriksizin dünyasına, onları alt üst eden biri dahil olur... Ne oyun bozumudur bu. Ne yalnızlıktır bu... Cesaret nedir, kalmak mı? Cesur kimdir, giden mi?” çekimlerine bahar ayında Pinewood Stüdyoları’nda başlanacağı bildirildi. Serinin 8. ve 9. filmlerinin de 6 yıllık süreçte tamamlanarak hayranlarının beğenisine sunulacağını belirtildi. “Bilimkurgu filmlerinin babası” olarak bilinen Star Wars serisi, tüm zamanların en iyi film serileri arasında yer alıyor. ‘Arturo Ui’ Tiyatroadam’da Kültür Servisi 2007 yılında Serdar Akar’ın süpervizörlüğünde kurulan ve 7 sezondur içerikli ve mizahi oyunlarla kendine özgü bir tarz yakalayan Tiyatroadam, bu sezon, ünlü Alman oyun yazarı ve şair Bertolt Brecht’in “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı” adlı oyununu sahneliyor. Tiyatroadam, Brecht’in yapıtını 16 Kasım Cumartesi günü saat 20.30’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde (Kozzy AVM), 21 ve 28 Kasım Perşembe günleri saat 20.30’da Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde, 30 Kasım Cumartesi günü saat 20.30’da da Çevre Tiyatrosu’nda (Semaver Kumpanya) sergileyecek. Yücel Erten’in Türkçeleştirdiği “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı”nı, Anadolu Üniversitesi öğretim görevlisi, Tiyatro Anadolu’nun kurucularından Ümit Aydoğdu epik tiyatronun özüne uygun, çağdaş bir yorumla sahneledi. Oyunda, Tiyatroadam oyuncularından Aşkın Şenol, Ayça Koyunoğlu, Berk Yaygın, Çetin Kaya, Deniz Özmen, Fatih Koyunoğlu, Gökhan Azlağ ve Neslihan Arslan yaklaşık 36 farklı karakteri dönüşümlü olarak canlandırıyorlar. Tiyatroadam, müziklerin yine oyuncular tarafından, akapella (insan sesiyle) olarak yapıldığı oyunun müzik direktörlüğünü Oktay Köseoğlu üstleniyor. Işık tasarımını Yüksel Aymaz’ın yaptığı oyunun dekor ve kostüm tasarımında ise Barış Dinçel’in imzası var. Brecht’in II. Dünya Savaşı döneminde yazdığı oyunda, iktidar ve sermaye günübirlik çıkarlar adına yasaları çiğneyerek işbirliği yaptığında, ülke siyasetinin, toplumsal düzenin onarılmaz ve geri dönülemez bir baskı rejimine dönüşebileceği anlatılıyor. ilker Başbuğ’a tüyAP’ta imza günü Kültür Servisi Halen Silivri’de tutuklu bulunan emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan kitaplarını TÜYAP Kitap Fuarı’nda oğlu ve kızı yarın saat 15.00’te 1. Salon 1 E imza salonunda imzalıyor. “Terör Örgütlerinin Sonu”, “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Mustafa Kemal” ve “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk” adlı kitapları bulunan Başbuğ’un imza gününde oğlu ve kızının yanı sıra yazarın avukatı İlkay Sezer de hazır bulunacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle