17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2013 CUMARTESİ [email protected] 16 KÜLTÜR Sergiye ‘Erdoğan’ müdahalesi Kültür Servisi Kitap fuarıyla eşzamanlı düzenlenen, 23. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı’ndaki (ARTİST 2013), “Müdahale Var mı?” isimli sergide yer alan bir eser, Başbakan Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği şikâyeti üzerine savcılık kararıyla kaldırıldı. Aralarında Komet, Şükran Moral gibi isimlerin olduğu, 60’ın üzerinde sanatçısının “direnişi” yorumladığı sergide, sanatçı Nova Kozmikova’nın Başbakan Erdoğan’ın petrol ve duble yollar politikasını eleştiren, gözlerinden ve ağzından zift akan resmi hakkında şikâyette bulunuldu. Çalışma hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açılması üzerine, serginin küratörü Ali Şimşek ile TÜYAP İcra Kurulu Başkan Yardımcısı, sanat fuarının organizatörü Ümit İyem dün konuyla ilgili ifade verdi. Ali Şimşek’in savcılık ifadesinde, “Bu bir sanat yapıtı, küratör olarak sanatçıya müdahale etmeye hakkım yok” dediği öğrenildi. Şimşek, konuyla ilgili “Artık hukuki bir süreç işliyor, ne olacağını hep birlikte göreceğiz” derken, sanatçı Nova Kozmikova “Ben işimi yapıyorum. Adı üzerinde, serginin adında sorduğumuz sorunun cevabını almış olduk” dedi. Burhan Kum, ‘İstanbul’un Yeni Osmanlılar Tarafından İşgali’. Bu fuar çok Cİ’ddi EVRİM ALTUĞ Michael Endlicher: Artık sana inanmıyorum’dan detay. C.Dinlenmiş: Bakmadan göremezsin, görmeden bilemezsin. Taze, eylemci, uluslararası: Contemporary İstanbul çağdaş sanat fuarı İstanbul Kongre ve Sergi Sarayı’nda 10 Kasım’a kadar, tam 20, indirimli 12 TL’lik bilet karşılığı gezilebilecek “Cİ” (Türkçesi, Güncel/Contemporary Istanbul) sanat fuarının “çok önemli şahsiyetler” ve basın için (VİP) önceki gün düzenlediği “ön izleme” etkinliği hayli kalabalıktı. Davetli sayısına bakınca, Türk insanına özgü cömert misafirperverlik anlayışına yorduğumuz bu durum, insana “VİP’ini koparan fuara gelmiş” esprisini duyumsatsa da, şaka bir yana, etkinliğin izleyicide yarattığı etki, stantların kalitesi, görevli personelin seçimindeki profesyonellik ve titizlik, ya da galeri stantlarındaki tasarım anlayışı, ana sponsorluğunu Akbank Private Banking’in, ortak sponsorluğunu ise Zorlu Center ile Yıldız Holding’in üstlendiği fuarın uluslararasılığını karşılayacak nitelikte idi. Yine fuarın, bünyesindeki ulus aşırı kurumlar, yayınlar, inisiyatifler ve çocuk sanat atölyeleri ile “Yeni Ufuklar” gibi birimleriyle, en çok da İstanbul havalimanlarına benzediğini ve her standın cazibesinin ayrı olduğunu söylemek mümkün oldu. Yeni medya özel alanıyla eserlerin başında uzun süre geçirebileceğiniz u Ulusal ve yerel politik gündemdeki işleriyle göz dolduran Cİ fuarı, taze, eylemci ve uluslararası niteliğiyle her zamankinden daha fazla ciddiye alınmayı hak ediyor. Türkiye’den sanatçıların işleri, fuarda uluslararası sanatçıların eserleriyle ciddi bir estetik rekabetine girmişe benziyor. Cİ fuarı, bu bölümde PG Sanat Galerisi’nden Candaş Şişman’ın “kuru gürültü”yü biçimselleştirdiği görsel ve işitsel düzenlemesi “Data Noise” (VeriGürültü) ve galeri standındaki “Macrocosm” adlı yerleştirmesi ile ile dikkat çekerken, el işçiliğinin zihin işçiliğiyle rekabete girdiği yapıtlar arasında, Rampa İstanbul’da “Bir Cennet İçin Eskizler”ini serigrafi halinde sergileyen Erinç Seymen ve aynı galeri standında “Emekleyen” sürpriziyle Gülsün Karamustafa’yı da anmak söz konusu oldu. İncelikli kâğıt işlerini yeni bir boyuta taşıyan Nermin Er’in Galeri Nev’de “yepyeni bir boyut” ile yer aldığı fuarda ayrıca, Deniz Gül’ün kendi dizelerini otomobillerin dikiz aynalarıyla görselleştirdiği işi, SeulBaden Baden çıkışlı A&B Gallery’den Han Hu’nun Eminönü’ndeki manzarayı yine bu bölgedeki malzemeyle yorumladığı ışıklı peyzajı, Contini Sanat Galerisi’nde böceklerden yapma tuvaliyle plastik bir alegoriye girişen Enzo Fiore’nin devasa tablosu, ya da Tammen & Partner galerisinden Alman sanatçı Marion Eichmann’ın “Kapalıçarşı” resmi de görülmeye değerdi. Diğer yanda, ilk gün izlenimleri bakımından, Cİ’deki yapıtların bu yılki “trend”leri nedir diye soracak olursak, “popüler imgeler, popüler ikonlar ve politik tazelik”, birçok eserde kendisini hissettirmiyor değildi. Sözgelimi Rusya’dan Marina Gisich Gallery’den Kerim Ragimov’un “İnsan Projesi: Bölüm 46” adlı devasa Obama Ailesi tuvali, Viyana çıkışlı PeitnerLichtenfels galeride izlenen Michael Endlicher’in küresel ikonlara inançsızlığını ifade ettiği portre serisi “Artık sana inanmıyorum”, İtalyan Art Forum galerisinde Francesco De Molfetta imzasıyla yer alan obez Barbie heykeli ile, yine aynı sanatçının “Düşünen Adam”ı hicvettiği altın kaplama heykelciğini de bu anlamda saymak gerek. Bunların dışında, Gezi Ruhu’nu Cİ Siyah Beyaz standının koridorlarında estiren Ardan Özmenoğlu’nun neon ve duman katkılı çalışması, yine aynı sanatçının neon kullanarak hazırladığı “Anlayana…” adlı saz heykeli veya Paris’ten Mark Hachem Galerisi’nin temsil ettiği Hayat adlı sanatçının ‘Direnişin Kokuları’ adlı eseri de bu yönden öne çıkan örnekler oldu. Ancak, şu ana değin görebildiğimiz kadarıyla fuardaki en radikal politik tavrı gösteren ve akılda kalan üç sanatçı, Galeri xist standında yer alan Bahadır Baruter ve Cem Dinlenmiş ile, The Empire Project’ten Burhan Kum oldu. Baruter, günümüz Cumhuriyet Türkiyesi’nin toplu portresini mükemmel bir hiciv duygusuyla bizimle paylaşırken, Burhan Kum’un ‘İstanbul’un Yeni Osmanlılar Tarafından İşgali’ adlı, ham tuvale yaptığı detaylı, distopik peyzajı gerçekten bir manifesto gibiydi. Diğer yanda ise, Cem Dinlenmiş’in Bienal ve kamusal alan “çarkıfeleği”, bize dönüp dolaşıp aynı yerde olduğumuzu söyleyip duruyordu. Sonuç olarak, ulusal ve yerel politik gündemin ensesindeki “yerli” işleriyle göz dolduran Cİ fuarı, taze, eylemci ve uluslararası niteliğiyle her zamankinden daha fazla ciddiye alınmayı hak ediyor. Türkiye’den sanatçıların işleri ise, fuarda uluslararası sanatçıların eserleriyle ciddi bir estetik rekabetine girmişe benziyor. MARTI İSTANBUL HOTEL’DE Klasik müzik akşamları Kültür Servisi Martı İstanbul Hotel, geçen yıl başladığı “Klasik Müzik Akşamları” serisine bu yıl klasik müzik yıldızlarından oluşan bir program ile devam ediyor. Lila Müzik işbirliği ile Martı İstanbul Hotel’in bir klasik müzik sanatçısının dinletisine ve sonrasında klasik müzik sohbetlerine ev sahipliği yaptığı etkinlik, 11 Kasım’da Pervin Çakar (soprano) ve Sabri Tuluğ Tırpan (piyanist) konseri ile başlayacak. 20 Mayıs’a kadar devam edecek konserler, dünyaca ünlü keman virtüözü Suna Kan’dan arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu’na, keman sanatçısı Ayla Erduran’dan Borusan Quartet’e klasik müziğin yıldız isimlerini müzikseverlerle buluşturacak. Contemporary’de dijital işgal DENİZ ÜLKÜTEKİN Nermin Abadan Unat Paris’te Kültür Servisi Boğaziçi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nermin Abadan Unat, 35 yıl önce Türkiye’de yayınlanan, “Avrupa’ya göç eden kadın işçilerin sosyal ve ekonomik haklarının farkına varıp varamadıkları” başlıklı makalesi temelinde Paris’te uluslararası bilimsel bir toplantıyla onurlandırılıyor. The Institute for Advanced Studies of Paris’te dün başlayan ve açış konuşmasını Unat’ın yaptığı “Implications of migration on emancipation and pseudoemancipation of Turkish women: 35 years later” başlıklı toplantı bugün son buluyor. Tarih: Geçmişteki Gelecek n Contemporary İstanbul’un bu yıl ziyaretçilerine gösterdiği en büyük yenilik “Plugin İstanbul” oldu. Burası dijital sanatçıların işlerini sergilediği yeni bir fuar alanı ve bir anlamda Contemporary İstanbul’un sanat vizyonunu güncelleyişini de temsil ediyor. Plugin İstanbul üç bölümden oluşturuldu. Fuarla aynı adı taşıyan Plugin bölümünde galeriler, tasarım stüdyoları ve dijital sanatın yükselen isimlerinin yer aldığı özel projeler var. Plugin Screens bölümünde dünyanın dört bir yanından video ve dijital sanatın dağıtımı ve gelişimi üzerine profesyonelleşmiş, kâr amaçsız sanat merkezleri ve arşivler yer alıyor. Üçüncü bölüm ise artık dijital sanatla neredeyse tamamen iç içe geçmiş bir sektör olan mimariye ayrıldı. Bu bölümün küratörlüğünü mimar ve akademisyen Gökhan Karakuş üstlendi. Plugin bölümündeki özel projelerin en çok dikkat çeken ismi, dijital sanat dalını en çok etkileyen sanatçılardan olan Keri Elmsly’di. Elmsly, Contemporary’e özel bir seçkiyle Plugin fuarında yer alıyor. Bu seçkilerin içinde de çok u Contemporary Istanbul’un bu yılki yeniliği Plugin İstanbul, dijital sanatçıların eserlerini fuar ziyaretçileriyle buluşturuyor. Üç bölümden oluşan Plugin İstanbul etkinlikleri kapsamında bugün söyleşiler gerçekleşecek. sayıda özel isim var. Bunlardan biri Matt Pyke. Universal Everything Dijital Tasarım Stüdyosu’nun kurucusu, insan bedeninin sunumuna yönelik videosu “Presence”le yer alıyor. Yine klasik resim ve heykel ile dijital teknolojileri birleştirerek enigmatik video yerleştirmeleri yaratan ödüllü sanatçı Quayola ve son günlerde yaptığı yerleştirmeler ve onları kayıt altına alma şekilleriyle sanat kulislerinde tartışma konusu olan Sophie Clements de bu alanın diğer özel konukları arasında. Küratörlüğünü GRİD’in üstlendiği bölümde, HiRes! ajansı ekibinden Nanika, stüdyonun sahibi Andreas Müller ve Türkiye’nin az sayıda ses ve kod tabanlı tasarımcılarından Selçuk Artut yer alıyor. Türk çağdaş sanat camiasını heyecanlandıracak bir diğer haberse Mehmet Ali Uysal’ın, Plugin Istanbul projesine özel olarak ilk kez neon bir çalışmaya imza atması. En son Moving Image fuarında büyük ilgi uyandıran Curator’s Office de ilk kez İstanbul’da. Yanlarında Amerika kıtasında büyük beğeni toplayan, karıkoca sanatçılar Nicholas ve Shelia Pye’ın film üçlemesini de getirdiler. Bu gösterim aynı zamanda Avrupa kıtası için bir ilk olma özelliği taşıyor. Plugin’de bugün söyleşilere ayrıldı. Dijital olarak limited edisyon işler satan ve kısa sürede tüm dünyada büyük bir etki uyandıran dünyanın en büyük sanat televizyonu ikonu. TV direktörü Jack Pam ve Plugin direktörü Ceren Arkman bugün CI Dialogues programında “Yeni Koleksiyoner” başlığı altında bir konuşma yapacak. Kültür Servisi Yordam Yayınları yarın TÜYAP 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda TÜYAP 2013 Onur Yazarı siyaset bilimci, yazar Prof. Dr. Taner Timur’un katılacağı “Tarihi Maddecilik, Toplum Bilimleri ve Felsefe” başlıklı bir söyleşi düzenliyor. Büyükada Salonu’nda saat 13.00’te başlayacak söyleşide Taner Timur’un yanı sıra Cem Eroğlu ve Sungur Savran da konuşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle