Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                SAYFA	  CUMHURİYET	  29	KASIM	2013	CUMA  4  HABERLER Anayasa Mahkemesi bünyesinde vakıf kurulmasına ilişkin yasa tasarısı askıya alındı  Hükümet, Kılıç’a cezayı kesti Şükrü	Elekdağ’ın	 Mektubu Değerli Okurlarım, “Herkes Korkuyor” başlıklı yazımla ilgili olarak Şükrü Elekdağ’dan bir mektup aldım. Sayın Elekdağ’ın bulunduğu görevler dolayısıyla da son derecede vâkıf olduğu konuyla ilgili görüşlerini sizinle paylaşmak üzere mektubu olduğu gibi yayımlıyorum. Söz Sayın Şükrü Elekdağ’ın: Sayın Sirmen, TürkiyeABD ilişkilerini geniş bir stratejik perspektiften ele alan ve Washington açısından “Tayyibizm”in iflas ettiği sonucuna varan “Herkes Korkuyor” başlıklı, ilgi ve yararlanarak okuduğum makalenizi keserek dosyaladım. Gayet gerçekçi ve isabetli bulduğum analizinize katılıyorum. Değerlendirmenizde İsrail’le bozulan ilişkilere ve antisemitizm faktörüne de münasip şekilde yer veriyorsunuz. Bu bağlamda izninizle önemli gördüğüm bazı gelişmeleri dikkatinize getireceğim. HHH Anımsayacaksınız, Washington’la Ankara arasında Suriye’de izlenecek strateji konusunda çıkan anlaşmazlığın yarattığı soğukluk sürerken birden İsrail ile Türkiye arasında bizim basının üstünde pek durmadığı bir kriz patlak verdi. Krizin nedeni, Başbakan Erdoğan’ın 20 Ağustos’ta yaptığı konuşmada, İsrail’i, Mısır’da Mursi’ye karşı düzenlenen darbenin arkasında bulunan esas aktör olmakla suçlamasıydı… Bu suçlamayı yaparken Başbakan elinde iddiasını kanıtlayan bir “belge” olduğunu da alayıvala ile ilan etmişti. Ancak “belge” dediği kanıtın, iki yıl önce düzenlenen bir panelde Yahudi asıllı Fransız yazarı Bernard Levi’nin Mısır’la ilgili olarak dile getirdiği tahminlerden ibaret olduğu anlaşılıverdi. Aynı gün, Beyaz Saray sözcüsü tarafından bu konuda beklenmedik şekilde şok bir yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Başbakan Erdoğan’ın sözleri kuvvetle kınandı” ve İsrail’e yönelik iddianın “saldırgan, dayanaksız ve hatalı” olduğunu vurgulandı. Beyaz Saray’ın bu zehir zemberek açıklamasının Ankara’yı sarstığını bilahare Dışişleri’nden öğrendim. Bir süre nutku tutulan Başbakan’dan ses seda çıkmadı. Birkaç gün sonra, Başbakan alttan alarak, “Beyaz Saray’ın cevabını duyunca üzüldüm. Bizim muhatabımız Beyaz Saray değildi. Beyaz Saray’a ne oluyor da konuşuyor. Konuşması gereken İsrail olmalıydı” demekle yetindi. HHH Bir ömür boyudur TürkAmerikan ilişkilerini yakından izleyen bir kişi olarak şunu emniyetle söyleyebilirim: Cumhuriyet tarihinde hiçbir Türk hükümeti, ABD ile vukubulan en ciddi krizler sırasında dahi, Washington’un bu kadar sert bir kınamasına ve bu denli haşin bir üslup ve ağır ifadelerle yaptığı bir uyarıya muhatap olmamıştır. Açıklamanın bu denli sert olmasını, Başkan Obama’nın, bir aralık överek göklere çıkardığı Tayyip Erdoğan’a karşı duyduğu düş kırıklığına bağlıyorum. “One minute” olayıyla iyice bozulan, sonra da Mavi Marmara saldırısıyla tam anlamıyla iplerin koptuğu Türkİsrail ilişkilerini düzeltmek için çaba harcayan Obama, bizzat Başbakan Netanyahu’ya baskı yaparak, onu, Başbakan Erdoğan’la telefonla görüşmeye ve özür dilemeye ikna etmişti. Anlaşılan, çabalarının, Başbakan Erdoğan’ın ayaküstü yaptığı fevri açıklamalarla boşa gittiğini gören Obama’nın da sigortaları atıverdi… Peki, ObamaErdoğan krizi, TürkiyeABD ilişkilerini nasıl etkileyecek? Bu hususta tahminde bulunmak için daha önce karşılaşılan benzer bir krizin nasıl sonuçlandığına bir göz atmakta yarar var. 2004 yılı Mart’ında, Hamas’ın 77 yaşındaki kötürüm kurucusu Şeyh Yasin sabah namazından camiden çıkınca tekerlekli sandalyesinde bir İsrail uçağının attığı roketle paramparça edildi. Başbakan Erdoğan fevri bir tepkiyle bu cinayeti kınadı ve İsrail’i “devlet terörü” uygulamakla suçladı. Erdoğan’ın bu sözleri, ABD’deki İsrail lobisinin kuvvetli tepkilerine ve ABD medyasının Türkiye aleyhine yoğun bir kampanya başlatmasına yol açtı. Bu arada, Başbakan Erdoğan, aylar geçmesine rağmen Başkan Bush’tan beklediği randevu talebine bir türlü cevap alamıyor, durumun kamuoyuna aksetmiş olması da hükümet için ciddi sıkıntı yaratıyordu. Washington randevuyu Başbakan Erdoğan’ın Tel Aviv’e gidip Şatila katliamı suçlusu Kasap lakaplı Ariel Şaron’la görüşmesinden önce vermeyeceğini el altından Ankara’ya duyurdu. Başkan Bush, fütursuzca Ankara’ya karşı çok kaba bir “burun sürttürme” operasyonuna girişmişti. Sonunda istediğini yaptırdı. Nitekim Başbakan Erdoğan 2005 başında geniş bir işadamları heyetiyle İsrail’e yaptığı ziyaret sırasında “Holocaust” abidesini ziyaret etti, partisinin antisemitizmi insanlığa karşı bir suç olarak gördüğünü ve İran’ın nükleer ihtiraslarının sadece İsrail’i değil, tüm dünyayı tehdit ettiğini söyledi. Bu şekilde İsrailTürkiye ilişkileri dostluk ve işbirliği yörüngesine oturtulmuş oldu… Ve ancak bundan sonra Başbakan Erdoğan, Başkan Bush tarafından 2005 Haziran’ında Oval Ofis’te kabul edildi. Bu olayı anlatmaktan maksadım şu noktayı vurgulamaktır. “Bundan böyle taş çatlasa Başbakan Erdoğan, İsrail ile buzları eritmeden Washington’u ziyaret edemez ve Beyaz Saray’da Obama ile görüşemez.” Yalnız bu söylediklerimi lütfen yanlış yorumlamayın. Beyaz Saray’ın Başbakan Erdoğan’a verdiği bu sessiz mesaj hiçbir zaman açığa vurulmayacak ve bu yoldaki yorumlar şiddetle reddedilecektir. Zira, Ortadoğu’daki ABD hegemonyasının bekçiliğine soyunmuş olan AKP hükümeti ile ilişkilerini alenen aksatmak Washington’un işine gelmez. “İşbirliği devam eder. İlişkiler rayına oturmuş gibi gözükür. Ama Erdoğan’ın Beyaz Saray’da kabulü de İsrail vizesi olmadan gerçekleşmez. Bu ifademe lütfen mim koyunuz!” Saygılarımla... EMİNE KAPLAN ANKARA	 Meclis’in hükümetin vesayeti altında olduğunu belirterek anayasa çalışmaları konusunda “Ben	kendimizi	evlenme	vaadiyle	kandırılmış	insanlara	benzetiyorum.	Nikâh	masasına	oturulmadı.	Kenan Evren	bile	uzlaşılan	60	 maddeyi	yapardı” diyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim	Kılıç’a sözlü tepkilerle yetinilmedi. AKP yönetimi, Kılıç’ın TBMM’den geçirilmesini istediği Anayasa Mahkemesi Vakfı kurulmasına ilişkin yasa tasarısını askıya aldı. Parti yöneticileri, “Anayasa	çalışmaları	konusunda	 açıklama	yapacağına	istediği	tasarının	 ne	kadar	sorunlu	ve	sıkıntılı	olduğuna	 bir	baksın” görüşünü dile getirdiler. Kılıç’ın ısrarla TBMM’den çıkarılmasını istediği Anayasa Mahkemesi Vakfı kurulmasına ilişkin yasa tasarısı AKP içindeki itirazlara karşın bu hafta Meclis’te görüşülecekti. Tasarıda, vakfın gelirleri arasında sayılan “bağış	ve	yardım” hükmünün tasarı metninden çıkarılarak yasalaştırılması planlanmıştı. Ancak Kılıç’ın yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamalardan rahatsız olan AKP yönetimi, tasarının görüşmelerini süresiz olarak askıya aldı. Tasarının yerel seçim öncesinde gündeme alınmayacağı belirtiliyor. Parti yöneticileri, Kılıç’ın açıklamalarının kabul edilemeyeceğini belirterek şu görüşleri dile getirdiler:“Biz	kamu	vakıflarını	kaldırıyoruz,	başkan	vakıf	kurmak	istiyor.	 Üstelik	vakfın	gelirleri	arasında	bağış	ve	yardımlar	sayılıyor.	Herhangi	birisi	vakfa	yüklü	miktarda	 bağış	yaptı,	arkasından	da	mahkemeye	bireysel	 başvuruda	bulundu.	Eğer	mahkeme	o	kişinin	lehinde	karar	verirse	‘Mahkeme bağışı aldığı kişinin lehinde karar verdi’	gibi	bir	şaibe	oluşmaz	mı?” Kaplan da, Kılıç’ın hem sözlerine hem de tasarısına tepki göstererek	“Çıkmış	‘Bir anayasa yapamadılar’ diyor.	Be	mübarek,	33	yıldır	senin	 kadar	darbe	anayasasını	iyi	uygulayan	başka	bir	Anayasa	Mahkemesi	başkanı	var	mı?	 Yok.	Ondan	sonra	vakıf	kuralım,	sana	arpalık	 verelim,	Milli	Birlik	Komitesi’nin	senatodaki	 ömür	boyu	senatörleri	gibi	sen	de	ömür	boyu	 keyif	çat.	Anayasa	Mahkemesi	yani	AYM,	olacak	AVM.	Ticaret	yapacaksın” dedi.  Muhalefet	de	tepkili HP’li Turgut	Dibek, tasarıya koyduğu muhalefet şerhinde, vakfın kurulmasının anaC yasaya aykırı olduğunu belirtti. BDP’li Hasip	  CHP’li Genç, Japonya Büyükelçiliği’ndeki olayı anlattı, kendisine saldırıldığını söyledi  ‘Onlar benden özür dilesin’ Aygün’ün ‘terörist’ sözüne tazminat yok  CHP ÖNÜNDE KAMER GENÇ EYLEMİ YAPTILAR  Mahkeme  Erdoğan’ı  üzdü ALİCAN ULUDAĞ  ANKARA  Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkında “En büyük terörist sensin” diyen CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün hakkında açtığı 50 bin liralık tazminat davası reddedildi. CHP’li Aygün, geçen martta AKP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na yapılan çifte saldırıya ilişkin görüşlerini sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden paylaştı. Saldırıyı kınayarak başladığı mesajında Aygün “Bir terörist saldırıya uğrayan AKP’ye bir soru: 1000’lerce öğrenciyi, 100’lerce subayıaskeri, 40 küsur avukatı; 7000 Kürt siyasetçiyurttaşı; 100’lerce KESK’liyi tutuklarken; 90 yaşındaki anadan kundaktaki bebeğe dek herkese gaz sıkarken; Grup Yorum elemanının kulağını patlatırken; cemevine ‘kültür merkezi’ diye küfrederken; milyonlarca Aleviye zorla din dersi verirken; gazetecileri işten atarken senin yaptığın ‘terörizm’ değil miydi? En büyük terörist sensin!” dedi. Bu sözler üzerine Erdoğan, Aygün hakkında 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Aygün’ün düşüncelerinin düşünce özgürlüğü olmadığı, Başbakan’ın kişilik haklarına ağır saldırı niteliğinde olduğu iddia edilen dava dilekçesinde, “Bu açık bir provokatif komplodur. Bu iletilerin siyasi geçmişiyle yaşadığı olaylar kamuoyunun malumunda olan bir kişi tarafından, AKP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na yapılan haince ve korkakça bir terörist saldırının hemen sonrasında yapılması da ayrıca dikkat çekicidir” denilmesi dikkat çekti.  AKP’lilerden protesto ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)	 	AKP	Kadın	Kolları,	CHP	Tunceli	Milletvekili	Kamer	Genç’in	Başbakan	Tayyip	Erdoğan’ın	eşi	Emine	 Erdoğan’a	yönelik	sözlerini	protesto	etmek	için	dün	CHP	Genel	Merkezi	önünde	toplandı.	CHP	Kadın	Kolları	Başkanı	Hilal	Dokuzcan	eylem	öncesinde	parti	önünde	toplanan	kadınların	yanına	gelerek	AKP	Ankara	İl	Kadın	Kolları	Başkanı	Yıldız	Kara	ile	görüştü.	Dokuzcan,	Kara’yı	parti	binasına	çay	içmeye	davet	ederek	 bir	ihtiyaç	durumunda	binaya	gelebileceklerini	söyledi.		CHP	Genel	Başkanı	Yardımcısı	Gürsel	Tekin	ise	eylemi	“Meşru	haklarını	kullanıyorlar”	 şeklinde	değerlendirerek	“Ama	keşke	bu	duyarlılığı	Zeyid	Aslan’ın	davranışı	karşısında	da	yapmış	olsalardı,	daha	çok	saygı	duyulurdu”	dedi.	 AKP’li	Kara	ise	basın	açıklamasında	 Genç’in	davranışlarının	insani	ve	ahlaki	değerlere	uygun	olmadığını	kaydederek	“Milletimizin	tüm	anne	ve	 kadınlarını	yaralamıştır.	Parti	yönetimini	sorumluluklarını	yerine	getirmeye	çağırıyoruz”	dedi.	Kara,	gazetecilerin	Zeyid	Aslan’a	ilişkin	sorusunu	 yanıtsız	bıraktı.  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)  CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Japon milli günü törenindeki konuşmasına müdahale etmesiyle çıkan olaylarla ilgili olarak, “Özür dileyecek bir şey yok, onların benden özür dilemesi lazım” dedi. Genç, aynı durumda kendi eşi de konuşma yapsa müdahale edeceğini ifade etti. Genç, Japonya Büyükelçiliği’ndeki olayla ilgili olarak dün basın toplantısı düzenledi. Genç, önceki günkü basın toplantısını partisi istemediği için iptal ettiğini ifade etti. Genç, Japonya Büyükelçiliği’nde yaşanan olayı anlattı: “30 küsur senedir siyasi hayattıyım. Birçok ülke beni milli kuruluş ve günlerine davet eder. Önce ev sahibi devletin büyükelçisi çıkar konuşma yapar, sonra Türkiye devletini temsil eden bir bakan çıkar konuşur. Taner Yıldız orada ayakta duruyor, Emine Hanımefendi çıktı konuşuyor. Hem de siyasi konuşuyor. Ben de, ‘Acaba hangi sıfatla konuşuyor?’ dedim. Ben bunu der demez 3 tane koruması bana saldırdı. Polisler üzerime saldırınca Taner Yıldız geldi. Taner Yıldız ‘Terbiyesizlik yapma, burayı terk et’ dedi. Ben de ‘Terbiyesiz olan sensin’ dedim, çıktım gittim.” Emine Erdoğan’a karşı ne saldırı ne de hakarette bulunduğunu söyleyen Genç, koruma polislerinin kendisini tahrik ettiğini ifade etti. Bu olayın kadın haklarına saldırı olarak yorumlanamayacağını söyleyen Genç, “Allah rızası için burada hakaret var mı? Devletimi temsil eden bakan, şey gibi dikilmiş, orada temsil niteliği olmayan bir hanımefendi konuşuyor” dedi. CHP’dde kendisi hakkında disiplin sürecinin işletilmesi durumunda ne yapacağı sorulan Genç, “Çöp kadar hatam olduğunu hissetsem CHP ve vekillikten istifa ederim” dedi.  ‘Bakan	şey	gibi	dikilmiş...’  Avcı, ‘dershane’ için erteleme isteyen vekillere Başbakan’ın ağzından yanıt verdi  ‘Kokutmamak lazım’ ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		Milli Eğitim Bakanı Nabi	Avcı, dershanelerin kapatılmasına düzenlemeye ilişkin AKP milletvekillerine yaptığı sunuma devam etti. Ancak Avcı’nın AKP grubunun yaklaşık 3’te birine, 120 milletvekiline sunum yapması dikkat çekti. Avcı, milletvekillerinin düzenlemenin seçimden sonra yapılmasına ilşikin önerisine Başbakan Tayyip	Erdoğan’ın “Bu	 konuyu	kokutmamak	lazım” lafıyla yanıt verdiğini aktardı. Avcı, dershanelerin kapatılması konusunda parti içindeki itiraz ve kaygıları giderebilmek için AKP’li milletvekilleriyle parti genel merkezinde yeniden bir araya geldi. Milletvekillerine, toplantıdaki eleştiri ve görüşlerin dışarı sızdırılmaması yönünde birkaç kez uyarı yapıldı. Avcı, toplantının ardından şu açıklamaları yaptı: Özel okula dönüşme kriterlerini sağlayamayanlar için geliştirdiğimiz açık lise veya akademik lise önerisinin içeriğini anlattık. Özel okula dönüşmeyenler mevcut altyapılarıyla akademik liseye dönüşebilirler. Bu akademik liselere kimler gidecek, kimlerin öğrenci olması uygun görülecek, bu konularla ilgili dershaneci arkadaşların önerilerini paylaştık. “Bu	da	olmaz,	bunu	da	istemiyoruz,	bize	başka	imkân	sağlayın” diyenlere de etüt eğitim merkezi olabilirsiniz, bu öneriyi getiriyoruz. Etüt eğitim merkezleri ücretsiz olmak koşuluyla açılabilir. olduğunca hiç kimseyi mağdur etmeyecek bir geçişle Türkiye’nin bu sorununu çözeceğimizi anlattık. Zamanlamaya ilişkin, bu  Özel olmazsa akademik lise:  ‘Kişilik	haklarına	 saldırı	yok’  Etüt eğitim merkezlerine yaş sınırı: Avcı, çalışan anne babaların ço  nun belli bir vadeye yayılması, seçim sonrasında yapılması gibi milletvekillerinin ilettikleri düşünceler var. Sayın Başbakanımız Rusya dönüşünde “Bu	konuyu	çok	kokutmamak	lazım” dedi. Uzadıkça bu konunun Başbakan’ın tabiriyle kokutulması tehlikesi var. Bunu arkadaşlarımızla paylaştık, onlar da bunu anlayışla karşıladı. İlla kapatma dedirteceksiniz: İlla kapatma dedirtmeye çalıştığınızın farkındayım. Ama yapmayın bunu. Yani meseleyi çarpıtmayın. Bu kurumların daha sonra dönüşecekleri statülerini şimdiden dejenere etmeyelim. Özel okul olanlar çok güzel, Milli Eğitim üzerinden bir yükü almış olacaklar.  Meclis’te	sahte	oy	krizi ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)	 TBMM Genel Kurulu’nda Türkiye ile Azerbaycan arasında meteoroloji alanında işbirliğine ilişkin mutabakat zaptının onaylanması görüşüldü. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, tasarının tümünün açık oylamaya tabi olduğunu belirterek elektronik oylama yapılacağını duyurdu. Oylamada, 4 AKP’li milletvekilinin Genel Kurul salonunda olmadığı anlaşıldı. CHP Milletvekili Engin Altay’ın itirazları üzerine AKP’li Süreyya Sadi Bilgiç’in, “Arkadaşın acil işi vardı, çabuk dışarı çıktı efendim, oyunu kullandıktan sonra” dediği duyuldu. Yeniden yapılan oylamanın ardından toplantı yeter sayısının ikinci kez bulunamaması üzerine Bahçekapılı, Genel Kurul’u kapattı.  Davanın karar duruşması dün Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Aygün’ün avukatı Erencan Yıldız, “Terörist” sözünün kişilik haklarına saldırı olmadığını belirterek “Zira terörist kelimesi, yabancı sözcüklerde ve Türkçede ‘baskı kuran’ anlamına gelir. Kişiyi tahkir edici bir anlamı yoktur. Bu kelimenin kökeni araştırıldığında nerde kullanıldığı, uluslararası siyasette hangi anlamda kullanıldığı anlaşılacaktır. Siyasi kanaat ve eleştiri hudutları dahilindedir” dedi ve davanın reddini istedi. Aygün’ün savunmasını haklı bulan yargıç Mustafa Çakmak, davanın reddine karar verdi.  Vekillerden seçim sonrası önerisi: Milletvekili arkadaşlarımıza mümkün  cuklarını emanet ettikleri etüt eğitim merkezleriyle de ilgili bir çalışmaları olduğunu belirterek “Oralarda	yalnız	bir	yaş	sınırı	 getirmeyi	düşünüyoruz.	Oraların	da	bir	 tür	kaçak	dershaneye	dönüşmemesi	için	 12	yaş	sınırını	getirmek	istiyoruz”	dedi.  ERDOĞAN BUGÜN AÇIKLIYOR  G.Antep’te Şahin aday olacak EMİNE KAPLAN  ANKARA		Başbakan Tayyip	Erdoğan, bugün 5’i büyükşehir 20 ilin daha belediye başkan adayını açıklayacak. Gaziantep’te Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma	Şahin, Mersin’de Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa	Sever aday gösterilecek.Ulaştırma Bakanı Binali	Yıldırım’ın İzmir adaylığının ise gelecek hafta açıklanması bekleniyor. Erdoğan’ın bugün Adana, Mersin, Malatya, Trabzon ve Gaziantep Büyükşehir belediyeleriyle birlikte açıklayacağı 15 il şöyle: “Adıyaman,	Aksaray,	Giresun,	Artvin,	  Kütahya,	Bolu,	Şırnak,	Düzce,	Çankırı,	 Zonguldak,	Bilecik,	Tokat,	Karabük,	Kastamonu,	Sivas.” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Şahin aday gösterilecek. Erdoğan, böylece ilk bakan belediye başkan adayını açıklamış olacak. Ekonomi Bakanı Zafer	Çağlayan’ın adının geçtiği Mersin’de ise Çağlayan’ın sağlık nedeniyle istememesi üzerine Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever’in aday gösterileceği öğrenildi. Samsun’da mevcut Belediye Başkanı Yusuf	Ziya	Yılmaz’ın yeniden aday gösterilmesi bekleniyor. Adıyaman’da ise eski milletvekili Hüsrev	Kutlu aday olacak.  YSK: Bakanların istifasına gerek yok ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		 Yüksek	Seçim	Kurulu	(YSK),	yerel	 seçimlerde	aday	olacak	bakanların	 görevlerinden	istifa	etmesine	gerek	 olmadığı	yönünde	oybirliğiyle	karar	 aldı.	YSK,	Sadi	Güven	başkanlığında	yaptığı	toplantıda,	yerel	seçimlerde	aday	olmayı	planlayan	bakanların	 milletvekilleriyle	aynı	sıfatları	taşıdıklarına	hükmetti.	Güven,	“Toplantımızda	aday	olacakların	bakanlıktan	istifa	etmelerine	gerek	olmadığı	yönünde	ilke	kararına	varıldı”	dedi.	   
            
    
