17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 2013 CUMA 16 Erkin, “Peki! Sen açıkla…” dedi, Soysal odadan çıktı. Çünkü Erkin, bir “siyasacı” değil, bir “devlet adamı” idi… HHH Türkiye, Çin füzelerine karar verdiğini açıkladı. ABD ve Kuzey Yarım yüzyıl öncesine Atlantik Anlaşması gideceğiz! İsmet İnönü Örgütü’nden (KAAÖ) tepkiler başbakan, emekli Büyükelçi yükseldi. Feridun Cemal Erkin 50 yıl sonra Dışişleri bakanı… Erkin’in koltuğuna Bir gün Erkin ile oturan Prof. Dr. konuşuyordum… Ahmet Davutoğlu, SBF’den sınıf Vaşington’da, arkadaşım Özel Kalem önce ABD Dışişleri Müdürü Akgünhan Bakanı John Kerry Kıcıman odaya girdi. ve diplomatları ile Bakanlıkta “sözcülüğü” resmi görüşmenin kuran Büyükelçi İsmail ardından yemekte Soysal’ın “İvedi bir de çeşitli konuları gelişme için bilgi ele aldılar. vermeyi beklediğini” Davutoğlu, Çin söyledi. “Arkadaş” Feridun Cemal Erkin. füzeleri konusunda gazetecilere idik ama, “gazeteci” “Herhangi bir olduğum için rahatsızlık veya kaygılıydı! görüş ayrılığı Makama şeklinde bir fikir alınan Soysal, teatisi söz konusu “gelişmeyi” değil…” dedi. anlattı. Haber, Kerry ünlü besteci Ulvi konuşmadı, Cemal Erkin’in ama sözcüsü kardeşi olan Jen Psaki şu Davutoğlu. bakanın hoşuna açıklamayı yaptı: gidince, “Hemen “Kerry, konuyla ilgili basına açıklayayım!” dedi. kaygılarını ve KAAÖ sistemiyle Soysal, tedirgin oldu! Güç uyumlu bir sistemi tedarik bir insan olan Erkin, Soysal’ın etmenin önemini tekrarladı. tedirginliğinin nedenini sordu. Yanıt şöyleydi: “Sayın Bakanım! Uzun süredir duyulan kaygıları Türkiye’ye ifade etti.” İsterseniz ben açıklayayım. Ne dersiniz, Kerry mi Yarın ters bir gelişme olursa, Psaki’yi yoksa sözcüsü Levent ben sizi yalanlayamam. Ama Gümrükçü mü Davutoğlu’nu siz beni rahatlıkla yalanlayabilir, yalanlayacak? Ne dersiniz gerekirse kulağımdan da tutup hangisi doğruyu söylemedi? atarsınız!” DIŞ HABERLER [email protected] Hangisi Doğru? ABD askeri ‘Loya Jirga’ya havale taslak üzerinde uzlaştığı ‘güvenlik anlaşması’ halk meclisinde tartışılıyor Kâbil yönetiminin Washington’la u Amerikan askerlerinin 2014 sonrasında Afganistan’da kalabilmesi Loya Jirga’nın onayına bağlı. Kâbil ile ABD arasında üzerinde uzlaşılan taslak anlaşma onaylanırsa 1015 bin asker Afganistan’da kalacak. Dış Haberler Servisi Afganistan’da 2014’ten sonra Amerikan askerlerinin ülkede kalması hakkında varılan taslak anlaşmanın, aşiret reisleri ve siyasi liderlerden oluşan Loya Jirga (Halk Meclisi) tarafından görüşülmesine başlandı. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Loya Jirga’dan ABD ile güvenlik anlaşmasını desteklemelerini istedi ancak iki ülke arasında güven sorunu olduğunu da vurguladı. Karzai, “Benim Amerika’ya güvenim yok, onların da bana güveni yok. Geçen 10 yıl boyunca onlarla mücadele ettim, onlar da benim aleyhime propaganda yaptı” diyerek, barışın ABD ve Pakistan’ın elinde olduğunu savundu. Karzai, ABD Başkanı Barack Obama’nın kendisine bir mektup göndererek iki ülke arasındaki güvenlik işbirliğinin Afganistan’ın çıkarına olduğu konusunda garanti ver L oya Jirga’da Amerikan askeri varlığına karşı çıkan bir kadın temsilci “ABD Afganistan’ı satıyor” yazılı döviz açtı. Toplantıları ABD Büyükelçisi James Cunningham da izledi. (Fotoğraflar: AP / AFP) ‘Baba’ ve ‘Yassah’! Çarşamba günü “Cumhuriyet Turizm Eki’nde” ABD’deki “Napa Şarap Vadisi” tam sayfa tanıtıldı… Yazıda rastlamadığım bazı olguları ve bir anımı paylaşmak istiyorum! 1994’te, eşim İnci, o zaman 8 yaşındaki oğlum Deniz ile olağanüstü turist çeken 4050 km’lik Napa’da dolaşmıştık. İnsanlar çeşitli fabrika ve özel imalathanelerde değişik şarapları tadıp alışveriş yapıyorlardı. Şarap fabrikalarından biri de ünlü “Baba” filminin 5 Oscar’lı yönetmeni Francis Ford Coppola’nın idi. Fabrika, sanki “Coppola müzesi” gibiydi. Filmlerindeki bazı arabalar, kameralar, “Baba’nın” yazarı Mario Puzo’nun kitapları, Marlon Brando, Al Pacino’nun fotoğrafları sergileniyordu. Ziyaretçileri, en çok beş “Oscar heykeli” büyülüyordu. Coppola şarap işine girdiğinde, rakipleri “Hollyvood’daki şöhretini burada tuvalete gömecek” diye daha iyi!” demez mi? Rehber bozuldu! Biz kıpkırmızı olduk, ziyaretçiler katıla katıla gülüp oradan şarap almadan çıktılar! O zaman, neden bazı fabrikaların çocuklara izin vermediklerini galiba anladık! HHH Portekiz’in dünyaca ünlü şarap kenti Porto’da otelin girişinde kayıt yaptırmak için pasaportumu uzattım. Görevli, pasaportumu aldı. Önündeki karaftan bir kadehe şarap koyup uzattı, “Porto’ya ve otelimize hoş geldiniz…” dedi. Ben kadehi ağzıma dikerken, o kayıt işlemine başladı! Odama girdiğimde masanın üzerinde bir karaf dolusu şarabın yanında birkaç kurabiye vardı. Önlerinde “Porto’ya ve otelimize hoş geldiniz…” yazılıydı! Porto, şarabın anavatanı Anadolu’nun yanında, dünkü çocuktu ama bir “Şarap Müzesi” vardı. HHH Şarap Anadolu’da doğmuştu. Fideleri dünyaya bu topraklardan yayıldı. Bugün durum ne? Türk üreticileri eşsiz şaraplarını Fransa, İtalya, İspanya’ya ve son aylarda Çin’e de satıyorlar. Ama anavatanında durum ne? l Bilimsel şarap çalıştayında şarap tadılması yassah! l Bağbozumu geziler yassah! l Yeni üretim şarap tadım töreni yassah! l Osmanlı’da tramvaylara şarap ilanı veriliyor günümüzde yassah! l Şarap tanıtan internet siteleri yassah! Napa’da şarap üretimi 1870’te başladı. Napa dünkü çocuk… Oysa Anadolu, şarabın 810 bin yıllık atası. Lidya’dan göçenlerin İtalya ve Fransa’ya götürdükleri fidelerden üretilen şarap Avrupa’da tanındı. Günümüzde bazı aydınlar şaraba el attılar. İzmir çevresinde bir doktor hanım, bir bankanın emekli genel müdürü Coppola’nın izinde “butik” şarap üretiyorlar. Bu oluşumları kim biliyor? Medyaya önemli görev düşüyor. Örneğin Ertuğrul Özkök şişesi birkaç bin dolar olan “Petrus” şaraplarına övgü yazmanın yanı sıra şarabın anavatanındaki durumuna el atsa nasıl olur? Cumhuriyet ve öteki gazeteler turizm sayfalarında bağcılık yörelerimizi tanıtsalar ve turizm şirketleri Napa yerine oralara turlar düzenlerse ne olur? Yoksa ekteki “küçük ilanlar” artacak! diğini de söyledi. Afganistan Devlet Başkanı, Obama’nın, Amerikan askerlerinin sivilleri hedef almayacağı ve “olağanüstü koşullar” dışında sivillerin evlerine girmeyeceğine söz verdiğini de aktardı. Ayrıca Karzai, tasarının onaylanması halinde 1015 bin yabancı askerin ülke topraklarında kalmasının öngörüldüğünü kaydetti. Görüşmelerde, Obama’nın 12 yıl boyunca yapılan hatalardan ve sivil ölümlerinden ötürü özür dilemesinin de gündeme geldiği, ancak bu konuda anlaşma sağlanamadığı belirtiliyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise Obama’nın özür dilemesiyle ilgili bir tartışma olduğu yolundaki bilgileri yalanlayarak özür dileme Kerry: Özür yok nin söz konusu olmadığını söyledi. Loya Jirga’nın toplantısı 4 gün sürecek. Toplantıda Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilip çekilmemesi kararlaştırılacak. Ülkedeki yabancı birliklerin 2014 sonunda çekilmesi öngörülüyor. Amerikan askerlerinin çekilmesi halinde Afgan birlikleri, Taliban’la savaşta yalnız kalacak. ABD ve Afganistan arasında varılan taslak anlaşmaya göre, Amerikan askerleri işlediği suçlardan dolayı ABD tarafından Afganistan topraklarında yargılanacak. Afganistan’daki ABD operasyonlarında ölen siviller tepkiye yol açarken Amerikan varlığının ülkenin bağımsızlığını zedelediği savunuluyor. (REUTERS) Japonya’da devlet sırrı olduğu gerekçesiyle bir dizi hassas konuda kamuoyundan bilgi saklamayı amaçlayan “gizlilik yasası” tasarısı büyük tepkiye yol açtı. Başkent Tokyo’da toplanan binlerce gösterici yasa tasarısını ve Başbakan Şinzo Abe önderliğindeki hükümeti protesto etti. Tasarı yasalaşırsa, Fukuşima nükleer santralındaki kaza ve ardından oluşan sızıntılarla ilgili bilgiler de devlet sırrı olduğu gerekçesiyle gizli kalacak. Tasarıda, “devlet sırlarını” ifşa eden gazetecilere 5 yıla kadar hapis cezaları öngörülüyor. Sansür yasasına tepki SALDIRIDA GÖZALTI SÜLEYMAN TOSUNOĞLU LIBERATION’A Coppola bağlarında. IRA’ya karşı kirli savaş taktiği İrlanda’da sivil öldürmüş İngiltere dalga geçmişlerdi! Ama aldı başını gitti… HHH Bazı fabrika kapılarında ise “18 yaşından küçükler giremez” yazıyordu. İster istemez Deniz dışarıda bekliyor, biz şarap tadıyorduk. Bazılarında, “Veliler eşliğinde 18 yaşından küçükler de girebilir” yazısını okuyunca Deniz de katılıyordu. Tadımdan önce fabrika rehberleri üretimleri hakkında bilgiler veriyorlardı. Birinde rehber şöyle dedi: “Fransa’dan özel getirttiğimiz, metreküpü 35 dolarlık meşe ağaçlarında yıllandırdığımız için şaraplarımız kaliteli oluyor…” Sonrasında bir başka fabrikaya Deniz de girdi. Rehber, anlatımından sonra ziyaretçilerden soru istedi. Öğrenci alışkanlığı ile Deniz parmağını kaldırdı. Rehberin gülerek söz verdiği Deniz, “Şaraplarınızı ne tür meşe ağacında saklıyorsunuz? Metreküpünü kaça alıyorsunuz” diye sorduğunda herkes şaşırdı! Rehber gülerek “Biz Kaliforniya meşesi kullanıyoruz. Metreküpünü 8 dolardan alıyoruz” yanıtını verince, Deniz, “Öteki fabrika Fransız meşesi kullanıyor, 35 dolar ödüyor. Siz ise 8 dolar veriyorsunuz. Demek ki o fabrikanın şarapları sizinkinden Dış Haberler Servisi İngiliz ordusuna bağlı gizli bir birimin Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta silahsız sivilleri öldürdüğü ileri sürüldü. İddiayı BBC’de yayımlanan Panorama adlı haber programına kimliklerini saklayarak katılan birlik üyesi eski askerler ortaya attı. Askeri Müdahale Gücü (AMG) olarak adlandırılan ve 1973 yılında yasaklanan birimin “asli” görevinin İrlanda’nın bağımsızlığı için savaşan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) üyelerini ele geçirmek olduğu kaydedilerek AMG mensuplarının ülkenin her yerinden özenle seçilen kırk kişiden oluştuğu belirtildi. Birim üyeleri IRA’nın kalbi olan Belfast’ta gizli araçlarla devriye gezdikleri, çöpçü, ispirto bağımlısı alkolik, yol işçisi gibi kılıklara girdikleri ve IRA üyesi olduğundan kuşkulandıkları kişileri vurduklarını ifade etti. Programda konuşan birimin eski Gizli milisler İngiltere’nin üyeleri, AMG mensubu askerlerin asla gündeminde. üniforma giymediklerini belirterek çok az kişinin kendilerinden haberdar olduklarını ifade etti. Aynı kişi, “bebek katillerini, teröristleri ve hiç düşünmeden insan öldürenleri avladıklarını” kaydetti. AMG’nin operasyon kayıtlarını yok ettiğini de belirten üyeler, silahsız sivilleri öldürdüklerini kabul ettiler. Üyelerden biri, “Biz bomba patlatanları, ateş açanları belirliyor, hedefimizi seçiyor ve sonra onları indiriyorduk” dedi. Üyeler eylemlerinin IRA’nın “sonunun getirilmesine” büyük katkıları olduğunu kaydederken eski İngiltere Genelkurmay Başkanı General Sir Mike Jackson, haklarında çok az şey bildiğini söylediği söz konusu birimin askerlerini “cesur” olarak niteledi. (Fotoğraf: AP) PARİS Fransa’nın başkenti Paris’te pazartesi günü Liberation gazetesine yapılan silahlı saldırının zanlısı olarak Cezayir asıllı Abdelhakim Dekar’ın (48) önceki akşam gözaltına alındığı açıklandı. 1998 yılında işlediği suçlar nedeniyle hapis yattığı belirtilen zanlının, saldırının gerçekleştiği günü kastederek “Bugün çok kötü şeyler yaptım” itirafında bulunduğunun ev arkadaşı tarafından polise ihbar edildiği bildirildi. İhbar üzerine harekete geçen polisin Dekar’ı Paris’in BoısColombes banliyösündeki bir yeraltı otoparkında yarı baygın olarak ele geçirdiği, saldırganın aşırı derecede hap içerek intihar girişiminde bulunduğu kaydedildi. Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, halen gözaltında tedavisi devam eden zanlının sorgulanmasına iyileştikten sonra devam edileceğini açıklayarak Dekar’ın daha önce dört yıl hapis yatmış bir sabıkalı olduğunu belirtti. imoşenko çıkamadı Ukrayna meclisinde dün yapılan oylamada hapiste bulunan muhalefet lideri Yulia Timoşenko’nun serbest kalmasını sağlayacak bir kanun tasarısı reddedildi. Söz konusu ret ile Ukrayna’nın AB’yle ticaret anlaşması imzalanması da zora girmiş oldu. Kanun tasarısının reddedilen altı maddesi Timoşenko’nun tedavi görebilmesi için yurtdışına gitmesine olanak sağlayacaktı. T SALDIRILARI DEHŞET SAÇIYOR Dış Haberler Servisi ABD’nin pek çok eyaletinde gençler arasında yaygın olan “nakavt” saldırıları ülkede panik yarattı. New York ve Washington’dan saldırı haberleri gelirken Philadelphia bölgesinden de 3 saldırı bildirildi. ABD’nin çeşitli şehirlerinde gelen videolarda, gençler kendi halinde yolda yürüyen insanlara saldırıyor. Saldırganlar kurbanı tek vuruşta yere yıkmaya dayalı bu saldırıya “nakavt (vuruş) oyunu” adını veriyor. New York polisi saldırıların daha çok Brooklyn’in Yahudi mahallelerinde gerçekleşmesinden ötürü, nefret suçu üzerinde de duruyor. ABD’DE ‘NAKAVT’ Tecavüz kurbanı kadınla gazeteci tutuklandı, tecavüzcüler serbest Dış Haberler Servisi Somali’nin başkenti Mogadişu’da kendisiyle yapılan söyleşide, tecavüze uğradığını anlatan genç kadın, videonun internette yayımlanmasından sonra tutuklandı. 19 yaşındaki genç kadınla söyleşiyi yapan gazeteci de gözaltına alınırken tecavüzle suçlanan iki erkek tutuklanmadı. Bu yılın başlarında da yine bir başka tecavüz kurbanıyla gazeteci “devlet kurumlarını incitmekten” bir yıl hapse mahkum edilmiş, daha sonra serbest bırakılmışlardı. BM, son olayla ilgili soruşturma istedi. Somali’nin BM destekli hükümeti ise yargı sürecine karışamayacağını söylüyor. Son olaydaki kurban da Mogadişu’da kadınlara yönelik bir radyoda gazeteci. Fatma Abdülkadir Hasan, bir başka gazeteciye, meslektaşlarının silah zoruyla bütün bir gece kendisine tecavüz ettiğini anlatıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle