18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2013 ÇARŞAMBA 14 DIŞ HABERLER [email protected] Botsalı 10 Kasım’da çağrıldı Dış Haberler Servisi Mısır’da Müslüman Kardeşler destekli Mursi iktidarının ordu tarafından devrilmesi süreciyle birlikte KahireAnkara hattı arasındaki gerginlik devam ediyor. AA’nın haberine göre, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı geçen pazar günü, 10 Kasım’da Mısır Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği kaynaklarından alınan bilgiye göre, Botsalı’ya Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından Türk hükümeti yetkililerinin Mısır hakkında yaptığı açıklamalar hususundaki rahatsızlık iletildi. Botsalı’nın Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hatim Seyf en Nasır ile görüştüğü ve kendisine Türk hükümeti yetkilileri ve devlet adamlarının Mısır hakkında yaptığı açıklamaların Mısır’ın iç işlerine karışmak anlamına geldiğinin ifade edildiği öğrenildi. Kahire yönetimi Ankara’nın Mursi’nin devrilmesine yönelik tepkilerinden rahatsız olduğunu daha önce de dile getirmişti. Bu çerçevede Botsalı daha önce de Mısır Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı. Mısır kadını Arap Ligi’nde sonuncu Dış Haberler Servisi Bir kadın için Arap ülkeleri arasında yaşaması en güç ülkenin Mısır olduğu belirtildi. 22 Arap ülkesinde kadın hakları konusunda yapılan bir araştırmaya göre, “Arap Baharı” süreciyle birlikte en kötü karne Mısır’a ait. Thomson Reuters Vakfı tarafından 21 Arap Ligi ülkesi ve Suriye’deki cinsiyet ayrımcılığı konusunda çalışan 300’ü aşkın uzmanla görüşülerek yapılan araştırmada, Mısır’da kadın haklarındaki kötü durumun cinsel taciz, kadın sünneti ve İslamcı gruplardaki artışın sonucu olduğuna işaret ediliyor. Ayrıca kadına yönelik şiddet olaylarının artmasına, ayrımcı yasalara, kadın ticaretindeki artışa, zorla evliliklere de dikkat çekiliyor. Mısırlı kadının “Arap Baharı” sürecinde ön sıralarda yer almasına karşın özgürlük, hak taleplerine yanıt alamadığı vurgulanıyor. Geçen nisan ayında yayımlanan bir BM raporunda da, Mısır’daki kadınların ve kız çocuklarının yüzde 99.3’ünün cinsel ta A li Hamaney’in başında bulunduğu Setad organizasyonunun finansmanının, binlerce İranlıya ait el konan mal varlığından geldiği iddia ediliyor. (Fotoğraf:AP) “A rap Baharı” süreci bölgedeki kadın haklarını genel olarak geriye götürürken, Mısır bu konuda başı çekiyor. (REUTERS) cize maruz kaldığı bildirilmişti. Reuters ajansının haberinde, Mısırlı köşe yazarı Mona Eltahavey bu kez kadınların hakları için bir devrim yapması gerektiğini söylerken şu ifadeleri kullanıyor: “İki devrime ihtiyacımız var, biri ülkemize zarar veren diktatörlere karşı, bir diğeri de kadın olarak yaşamımızı mahveden kültür karışımı ve dini zehirleyenlere karşı.” Araştırmaya göre, Mısır’dan sonra kadın haklarına, ayrımcılığa yönelik en kötü karne Irak, Suudi Arabistan, Suriye ve Yemen’de. Araştırma çerçevesinde uzmanlardan kadına karşı şiddet, doğurganlık hakları, aile içinde kadının yeri ile siyaset ve ekonomide kadının rolü faktörlerini değerlendirmeleri istendi. İran geçen yıl 67.4 milyar dolarlık petrol sattı, ruhani lider ise 95 milyar doları kontrol ediyor 80 kişi İncil okuyup film izlediği için idam edildi KUZEY KORE Dış Haberler Servisi Kuzey Kore’de 80 kişinin Güney Kore videosu izlemek, İncil bulundurmak gibi “suçlardan” idam edildiği öne sürüldü. Güney Kore gazetesi JoongAng İlbo’nun haberine göre, “suçlular”, 3 Kasım’da 7 ayrı şehirde halkın gözü önünde makineli tüfeklerle taranarak öldürüldü. Gazeteye konuşan kaynak, Kim Jongun rejiminin bugüne kadar bilinen en büyük idam kampanyası çerçevesinde her şehirde yaklaşık 10’ar kişinin öldürüldüğünü söyledi. Kaynak, Wonsan’da başlarına çuval geçirilen 8 kişinin stadyumda direklere bağlanarak idamını izlemek için, aralarında çocukların da bulunduğu 10 bin kişinin stadyuma zorla getirildiğini kaydetti. Kaynak, kurşunların delik deşik ettiği cesetlerin tanınamaz hale geldiğini anlattı. Wonsan’daki kurbanların büyük bölümü Güney Kore’den yasadışı yollardan film getirmek, fuhuşa karışmak veya İncil bulundurmak gibi “suçlar” işlediğini belirtti. Kim’in, Wonsan’ı havaalanı, otel ve kayak merkeziyle bir turizm merkezi haline getirmek istediği söyleniyor. Dış Haberler Servisi İran’da dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in yaklaşık 7 yıl önce ülkeye yönelik uluslararası yaptırımların sertleşmesiyle kendi kontrolü altında, ekonomik alanda alternatif bir yapılanmayı devreye soktuğu, bunun birçok sektörde adeta tekel haline geldiği savunuldu. Cumhurbaşkanı Ruhani yönetiminin Batı’ya yönelik daha ılımlı politikalar izlemesine Hamaney’in nasıl baktığı tartışmalarının yanı sıra gözler bir ileri, iki geri süren nükleer müzakerelerine çevrilirken ülkenin dini liderinin 95 milyar dolarlık bir iş imparatorluğunu yönettiği iddiası gündeme düştü. Reuters ajansının yaklaşık 6 aylık bir araştırmaya dayanan haberine göre, en tepe şemada Hamaney’e bağlı olacak şekilde faaliyet gösteren Setad isimli dev organizasyon, sanayi, finans, sigorta, telekomünikasyon, doğum kontrol hapı üretimi de içeren ilaç, devekuşu yetiştiriciliği gibi birçok alanda varlık gösteriyor. Setad adlı yapının, Hamaney’in gücünün temelini oluşturduğuna işaret ediliyor. Dev yapılanmanın finansmanının azınlıklar, sürgündekiler de dahil binlerce İranlıya ait milyarca dolarlık mülke, mal varlığına yıllardır el konularak sağlandığı da iddialar arasında. İran’ın en güçlü koltuğunda oturan Hamaney liderliğindeki bu dev işleyişin 95 milyar dolara yakın olduğu, bunun da ülkenin yıllık petrol ihracatı gelirinden fazlasına denk geldiği kaydediliyor. İran’ın geçen yılki petrol ihracatının 67.4 milyar dolar olduğuna işaret ediliyor. Ayetullah imparatorluğu Tacloban’dan kaçmak için binlerce kişi havaalanlarına akın etti, ama yalnızca birkaç yüz kişi bunu başarabildi. (Fotoğraf: AP) Filipinler’e yardım çıkarması Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in, Haiyan tayfununun büyük yıkıma ve can kaybına yol açtığı Filipinler’e en hızlı şekilde insani yardım ulaştırmak ve arama kurtarma çalışmalarını süratlendirmek için USS George Washington uçak gemisi ile bazı donanma gemilerinin bölgeye gönderilmesi talimatını verdiği kaydedildi. 5 bin denizci ile 80’den fazla uçak taşıdığı belirtilen USS George Washington uçak gemisine USS Antietam ve USS Cowpens ile muhrip USS Mustin’in de eşlik edeceği bildirildi. Gemilerin 48 ile 72 saat arasında bölgeye ulaşmış olacağı ifade edilirken Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nden 15 doktor ile sağlık uzmanlarından oluşan bir heyetin de depremden en çok zarar gören Tacloban’a gitmek için beş gündür Cebu adasında beklediği bildirildi. Tacloban havalimanın Filipinli askerlerce kullanıldığı için sivil uçuşlara kapalı olduğu, bunun da yardımı geciktirdiği belirtildi. Durumun yardım bekleyen bölgedeki afetzedeler için dramatik bir hal aldığı kaydedildi. Türkiye’nin Kızılderili yardımı ABD basınında Haber Merkezi Türkiye’nin, ABD’de yaşayan Kızılderililere Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) üzerinden 200 bin dolar yardım yapacak olması, Amerikan basınında yankı buldu. Washington Post yazarı, “Galiba Kürtlerin acil kalkınma ihtiyaçlarına vurgu yapacak bir program geliştirmenin zamanı geldi” dedi. Washington’daki Türk Büyükelçiliği’nde dün akşam düzenlenen resepsiyonla duyurulan yardıma ilişkin Washington Post gazetesi köşe yazarı Al Kamen, yapılacak yardımı ABD’nin bir zamanlar dışarıya gururla gönderdiği yardımın geri dönüşü diye yorumladı. Yazar, “Mali uçurumdan önce, kemer sıkmadan önce, borç tavanından önce, Kongre’deki çılgınlıklardan önce, ABD gelişmekte olan ülkelere gururla milyarlarca dolar yardım gönderirdi. Ve halen de göndermeye devam ediyoruz. Ama öyle görünüyor ki, şimdi o paranın bir kısmı geri geliyor. Galiba Kürtlerin acil kalkınma ihtiyaçlarına vurgu yapacak bir program geliştirmenin zamanı geldi. Öyle değil mi?” diye yazdı. TİKA’nın ABD topraklarında yapacağı ilk yardım, Kızılderililerin kalkınmasını hedefliyor. Yardım, Kızılderililere ayrılan imtiyazlı bölgelerden biri olan Oregon eyaletindeki Warm Springs Rezervasyonu’nda yaşayan kabileler için kullanılacak. Yardımla birlikte 5 bin Kızılderilinin 10 yıllık su ihtiyacının karşılanması için depo yapılması hedefleniyor. Proje kapsamında 850 kişilik bir okul inşa edilecek. Bunların dışında dağınık halde bulunan Kızılderilileri bir araya toplayacak olan 700 hane projesine de destek verilecek. LIEBERMAN DÖNDÜ Dış Haberler Servisi İsrail siyasetinin şahin isimlerinden, eski Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Netanyahu hükümetindeki koltuğuna geri döndü. AnkaraTel Aviv hattındaki gerginliğin mimarlarından, Evimiz İsrail Partisi lideri Lieberman, hakkında açılan görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarına ilişkin davalardan geçen hafta beraat etmesinin ardından Başbakan Netanyahu tarafından yeniden dışişleri bakanlığına getirildi. Lieberman, ilk verdiği demeçte İran konusundaki yaklaşımlardan ötürü ABD ile yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi, ilişkilerin düzeltilmesi gerektiği mesajı verdi. Lieberman görüş farklılılarına karşın ABD ile gerginlikten kaçınılması, münakaşanın kamuoyu önünde yapılmaması gerektiğini söyledi. Reuters’ın haberine göre Setad tartışmalı gayrimenkulleri İran mahkemelerine taşıyarak devasa bir portfolyo oluşturmuş durumda. Geçen mayıs ayında Setad’ın yaklaşık 300 gayrimenkul satışı yaptığı savunuluyor. Yapının kökeninin İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu Ayetullah Humeyni’ye dayandığı belirtiliyor. “İmamın Emirlerini Yerine Getirme Merkezi” olarak kurulan yapının yoksul ve gazilere yardım amaçlı oluşturulduğu, o dönemdeki mal varlıklarının idaresi, satışını amaçladığı kaydediliyor. Ancak yaptırımlarla birlikte sıkışan Hamaney’in oluşumu çok bacaklı, dev bir holdinge dönüştürdüğüne atıfta bulunuluyor. Setad’ın varlığının Batı tarafından da bilindiği, yapının çoğu kez uluslararası yaptırımları delmenin yolunu bulduğu savunulan habere göre Temmuz 2010’da Setad’ın başkanı Muhammed Mukber’in de AB’nin nükleer faaliyetlere ilişkin yaptırım listesine girdiğine işaret ediliyor. Ardından da bu kişinin 2 yıl sonra listeden çıkarıldığı aktarılıyor. ABD’li yetkililer, Setad’ı hedef almalarına karşın doğrudan Hamaney’e yönelik bir adım atılmamasının ardında Washington’ın Tahran yönetimini devirme amacı taşımadığı mesajının verilmesinin olduğunu söylüyor. 300 gayrimenkul satışı Suriyeli muhaliflerin İstanbul toplantısı Rusya, Varşova’dan Almanya önemli Dış Haberler özür istiyor Servisi Rusya, aşırı sağcı AB kararlarında göstericilerin Varşova’da referandumu büyükelçiliğine saldırmasının düşünüyor ardından Polonya’dan aşırı sağcılar özür dilemesini Rus büyükelistedi. Moskova, çiliğine saldırdı. (AFP) Dışişleri’ne çağrılan Polonya büyükelçisine resmi özür ve büyükelçilik binasına verilen hasar için tazminat talebini iletti. Rusya, pazartesi günü aşırı sağcıların düzenlediği yürüyüşte saldırıyı düzenleyenlerin cezalandırılmasını da istiyor. Polis göstericileri dağıtmak için plastik mermi kullandığını açıklasa da, Rusya polisin pasif kaldığını düşünüyor. Aşırı sağcılar, eylemlerinde büyük ölçüde sol ve liberalleri hedef alsa da, bazı Polonyalılar için Rusya büyükelçiliği, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyet hâkimiyetinin sembolü. Binlerce milliyetçinin katıldığı bağımsızlık günü yürüyüşünde arabalar yakılmış, çok sayıda genç büyükelçiliğin çevresindeki parmaklıklara tırmanmaya çalışmıştı. Polonyalı GENİŞLEME DAHİL Dış Haberler Servisi Almanya’da Merkel’in muhafazakâr partisiyle sosyal demokratlar arasındaki koalisyon görüşmelerinin odağında, genişleme gibi önemli AB kararlarında referanduma gidilmesi maddesinin yer aldığı bildirildi. Alman basınına göre tartışılan öneri taslağında, yeni üyelerin kabülü, Brüksel’e ek yetki devri, AB için fazladan mali kaynak aktarımı gibi önemli AB kararlarında referanduma gidilmesi yer alıyor. Başbakan Angela Merkel’in Hıristiyan Demokratik Birlik (CDU) Partisi’nden Guenter Krings, ortak çalışma grubu tarafından hazırlanan metnin varlığını kabul etmekle birlikte, nihai bir kararın söz konusu olmadığını söyledi. Metin CDU/CSU ittifakının ağır toplarıyla SPD tarafından tartışılacak. Dış Haberler Servisi Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) dün İstanbul’da yapılan 10. Genel Kurulu toplantısında SMDK Başkanı Ahmed el Carba’nın, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Basın Koordinatörü Luey Mikdad’ı tokatladığı bildirildi. İddiaya göre tokatlaşmaya varan tartışmanın nedeni Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nden (SKUK) SMDK’ye katılacaklar konusunda çıkan bir anlaşmazlık. Konuya ilişkin bir açıklama yapan SMDK Siyaset ve Basın Müsteşarı Fayez Sare, “İki taraf arasında uzlaşma sağlandığını” belirterek “Yaşanan bu olay, Suriye muhalefetinin birliğine etki etmeyecek. SMDK, siyasi muhalefeti, ÖSO ise silahlı muhalefeti temsil ediyor. Kimse diğerinden vazgeçemez” dedi. Genel kurul toplantısının ardından kurulan geçici hükümetin başkanlığına Ahmed Salih Tuma seçildi. Belirlenen 11 bakanlık için gerçekleştirilen oylama sonucunda 8 aday seçilebilmek için gereken yüzde 50+1’den fazla oy alarak bir bakanlığa adını yazdırırken 3 bakanlık için yarışan adaylar yeterli oy alamadıkları için seçilemedi. Tekme tokat hükümet kurdular Geçici hükümet kuruldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle