28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Behlül Dal Müzesi açıldı Festival kapsamında dün Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin fikir babası yönetmen Behlül Dal adına Behlül Dal Sinema Müzesi’nin açılışı da yapıldı. Başkan Mustafa Akaydın, Behlül Dal’ın eşi Nevin Dal adına ünlü yönetmen Ertem Göreç’e ve müzenin tasarımcısı Ayhan Doğan’a plaket takdim etti. 15 Sanatçılar, Kültür BaKanlığı’ndan ‘Sanatta güvence’ iStiyor 50 bin imzalı dilekçe SELDA GÜNEYSU 1964’teki ilk festivalde “Ağaçlar ayakta ölür” filmiyle ilk ödülü alan İzzet Günay ile “Acı Hayat” filmiyle en iyi kadın oyuncu ödülü alan Türkan Şoray’a yeniden ödülleri sunuldu. Yüreklerdesin usta Antalya’da Altın Portakal Film Festivali 50. kez başladı. Kısa bir süre önce aramızdan ayrılan Tuncel Kurtiz, unutulmadı CEREN ÇIPLAK ANTALYA Bu yıl 50. yaşını kucaklayan Uluslarası Antalya Film Festivali dün düzenlenen açılış töreniyle buruk başladı. Çünkü, festival kapsamında, kısa bir süre önce yaşamı yitiren “Sinemamızın büyük kahramanı Tuncel Kurtiz’in de sinema hayatının 50. yılı kutlanacaktı.” Gece, Kurtiz için hazırlanan video gösterimiyle başladı. Videoda Kurtiz’e “Yüreklerdesin Usta” diyerek seslenildi, alkışlanıldı. Gecede 1964’te düzenlenen ilk Altın Portakal Film Festivali’nde ödül alanlar yeniden ödüllendirildi. Ayrıca sinema hayatında 50. yılını dolduran sinema sanatçıları da ödüllendirildi. 50. Yıl Onur Ödülleri kapsamın da 1964’teki ilk festivalde “Ağaçlar ayakta ölür” filmiyle ilk ödülü alan İzzet Günay ile “Acı Hayat” filmiyle en iyi kadın oyuncu ödülü alan ve bu yıl ki festivalin jüri başkanı olan Türkan Şoray’a yeniden ödülleri sunuldu. Şoray yaptığı konuşmada, “Bu festival Türk sinemasının hep yanında oldu, Altın Portakal ayrı bir gönül bağım var, çünkü, ilk festivalde en iyi kadın ödülünü aldım. Sinema kariyerim müthişti, bu festivalle büyüdüm, güçlendim, bu günlere geldim” dedi. İzzet Günay ise “Sanatın hor görüldüğü bir ülkede bir festivalin 50. yılının doldurulması mucizedir. Bu geceki tören gençlere bayrağı teslim etme törenidir” diye konuştu. Sinemada 50. yılını dolduran Fat ma Girik, Ediz Hun, Tanju Gürsu, Göksel Arsoy, Nebahat Çehre ile Halit Refiğ adına eşi Gülsel Refiğ’e “Antalya Film Festivali 50. Yıl Onur Ödülü” sunuldu. ‘Her yer sinema, her yer direniş’ Sinema ve tiyatro oyuncusu Işık Yenersu, ödülünü alırken “Her yer sinema, her yer direniş” dedi. Bunun üzerine salondaki katılımcıların büyük çoğunluğu aynı sloganı tekrarlayarak Yenersu’ya katıldı. Yine 50. Yıl Onur Ödülü alan Yönetmen Şerif Gören de “Darbeye karşıyım, sansüre karşıyım, bu yüzden Çarşılıyım” dedi. Gören’in bu sözleri üzerine salonda büyük bir alkış koptu. ANKARA Tiyatro, opera, bale ve orkestra sanatçıları, geçen sezon çok tartışılan Devlet Tiyatroları (DT), Devlet Opera ve Balesi (DOB), Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) gibi sanat kurumlarının “tüzel kimlikleri” yok etmeye dönük yasa tasarısı taslağı ve “sahnelerin kapatılması” yönündeki endişelerinin giderilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan “güvence” istediler. Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) öncülüğünde, bu amaç doğrultusunda başlatılan “Sanata Evet” başlıklı imza kampanyası kapsamında yaklaşık 50 bin imza toplayan sanatçılar, imzaları bakanlığa teslim ettiler. Sanat alanında faaliyet gösterenlerin mesleklerinin çalışma yasalarında tanımlanmadığını, bu tanımsızlığın da kamuoyu ve siyasetçiler nezdinde “bir kültür değil, bir heves intibaını uyandırdığını” kaydeden TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent, görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Geçen sezon DT, DOB’un ve bakanlığın bağlı kuruluşu u Opera, bale ve tiyatro sanatçıları, bakanlıktan sahnnelerin kapatılması yönündeki endişelerin giderilmesini istiedi. olan diğer sanat kurumlarının kapatılması gibi radikal görüşleri basınımızda yer aldı. Bizlerde ve kamuoyumuzda şaşkınlık yarattı. Bakanlığımızın bilgi edinme birimlerine yaptığımız başvurulara ‘Bakanlığımızda böyle bir çalışma yapılmamaktadır’ yanıtı almamıza karşın, basında bir yasa taslağı yer aldı. Bu durum gerek sanat camiamızda gerek kamuoyu muzda büyük endişelere yol açtı. Bizler, mesleklerimizin uzmanları olan kişiler, mesleklerimizle ilgili yapılacak çalışmalar ve yasal düzenlemeler konusunda bu çalışmaları yapacak birimlere bilgi aktarımlarında bulunabilir, katkılar sunabiliriz. TOBB’nin sivil toplum kuruluşu olarak benimsenmesini gerektiren bütün nedenler, sanat alanında TOBAV’ın da benimsenmesi için mevcuttur. Bu doğrultuda sanat kurumlarının kapatılması endişesini ortadan kaldırmak, sanat alanına yönelik kalıcı ve geçerli yasalar yapılmadan önce meslek tanımlarının ve haklarının düzenlemesini yapmak doğrultusunda, ‘Sanata Evet’ söyleminde birleşen meslektaşlarımız ile vatandaşlarımızın duyarlılıkları sonucu oluşan 46 bin 643 imzayı bu dilekçemiz ekinde bakanlığımıza sunduk.” Itri Klasik Türk Musikisi Ödülleri Kültür Servisi Beyoğlu Belediyesi, Türk Musikisi Vakfı ile birlikte geleneksel hale getirmeyi hedeflediği “Itri Klasik Türk Musikisi Ödülleri”nin ilki, yarın akşam sahiplerini bulacak. Bu etkinlik, Türk musikisi alanında bugüne kadar yapılan tüm musiki etkinliklerini kapsayan ve profesyonel çizgiden amatör çalışmalara kadar etkinliklerin ve performansların bütününü kucaklayan ilk ödül olma özelliğini taşıyor. Kültür Servisi Boğaziçi Üniversitesi, 26 Ekim11 Kasım tarihleri arasında gerçekleştireceği ve 150. yıl kutlamaları kapsamında başlattığı Boğaziçi Chronicles programı ile pek çok akademisyen, sanatçı, yazar, filozof ve tarihçiyi konuk edecek. Programda Susan BuckMorss, Akram Zaatari, Juliana Hodkinson, Michael Hardt, Amitav Ghosh ve Alberto Manguel gibi isimler bulunuyor. 150. yılda ‘Boğaziçi chronicles’ Sublime aktif oldukları günlerde, delicesine sahiplenen bir avuç meraklı dışında kıymeti bilinmeyen topluluklardan. Kaliforniya’nın Long Beach’inden çıkan üçlü, önceleri ev partilerine gidiyor, kafaları kendi gibi insanları eğlendirmek için çalıyordu. Şarkıcı gitarcı Brad Nowell, davulcu Bud Gaugh ve basçı Eric Wilson’dan oluşan topluluğun maskotu Nowell’in dalmaçyalısı Lou Dog idi. Punk, reggae, ska ve hiphop karışımından oluşan eğlenceli şarkılarının konularını genelde sevgi, kardeşlik, kızlar ve arada bir uyuşturucu oluşturuyordu. İlk albümlerinin hemen ardından, Nowell’in 28 yaşında 1996 yılında uyuşturucu nedeniyle ölmesi dikkatleri üzerlerine çekmiş; hatta bir yıl sonra Time dergisi tarafından yılın en iyi grubu seçilmişlerdi. Şimdi (bir CD, iki DVD’den oluşan) harika bir koleksiyon parçası çıktı; 1995 yılında kaydedilmiş konser “3 Ring Circus Live At The Palace”. İlk DVD’de yayınlanmamış 16mm ve super8 filmler, ikincisinde ise Las Palmas tiyatrosunda çekilmiş, ilk ful konser videoları var. Ayrıca 24 sayfa kitapçık, minik bir poster ile kulis giriş kartı ilişikte. Nirvana gibi vakitsiz veda etmiş bu topluluğu tanımayanlar için iyi bir fırsat, hatta kaçmaması gereken bir fırsat. [email protected] Sublime ‘3 Ring Circus Live At The Palace’ (Geffen) Duman ‘Darmaduman’ (Pasaj) Olgunluk dönemi diyenler çoğunlukta. Haksız değiller, ancak Duman daha ilk albümünü çıkardığı günlerde de dünyanın kavanoz dibini görmüş kadar olgun görüntü vermiyor muydu? Emekleme dönemini çabuk geçmiş bir topluluk olarak, dört yıl sonra gelen yeni stüdyo albümünde cesur işler yapmaya devam ediyorlar; müzikal ve sosyal açıdan. Önceki albümlerine oranla daha fazla politik şarkı var, Gezi Direnişi’nin sembol şarkısı “Eyvallah” dahil. “Köpekler” ise Dink cinayeti ve Sivas katliamına değiniyor. “Darmaduman” albümünün orta yerinde ölüm var. 13 şarkıdan birinin (Kolay Değildir) doğrudan ana teması ölüm, altı tanesinde ölüm sözcüğü doğrudan, kalanlarda da teğet geçiyor. Tüm üyelerinin söz aldığı, beste yaptığı ilk albüm. Kaan’ın Duman’ı, yerini dört kişilik bir kolektife bırakıyor; Batuhan Mutlugil sertleşen tonu ve gitar tekniğindeki değişmelerle daha fazla solo alıyor. Özellikle bir önceki işin eksiklerinin üzerine gidiyor; melodik olgunluk ve komplike bir müzikal tavır sergiliyor Duman. Reggae’si, halk müziği, sanat müziği ve bilinen çizgileriyle eklektik ve bıçak sırtında bir albüm “Darmaduman”; farklı yollara açılan bir kavşak. Ne dönemi olursa olsun, Duman halen arıyor, cesaretle.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle