19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2013 CUMARTESİ 6 HABERLER 300 bin fidan kampanyası ğaç dikme şenliğinin ODTÜ’lüler için düzenlendiğini ancak tüm halkın davetli olduğu asıl şenliğin 3 Kasım Pazar Günü Eymir Gölü’nde düzenleneceğini duyuran ODTÜ Rektörü Ahmet Acar, “ODTÜ sadece son 6 yılda 300 binden fazla fidan dikti. Önümüzdeki 1 yılda 300 bin fidan daha dikilecek bir kampanya başlatacağız. Kampanya ODTÜ dışında Ankara’nın yeşertilmesi için genişletilecek” diye konuştu. A Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Halkın Kalbi Nasıl Kazanılır? Halkın kalbini kazanmak, siyaset konulu yazılarımda yeri geldikçe kullandığım bir deyimdir… Kalp kazanmak deyimi, kalp kırmak gibi, dilimizin imge güzelliğindeki buluşlarındandır… Bu yazının konusu, sadece dil olmasa da, kalp kazanmanın (tıpkı kalp kırmak gibi!) dille yakın ilgisi olduğu kuşkusuz… HHH Halkın kalbini kazanmak ne demek? Soruyu yanıtlamaya çalışmadan önce, halk kavramında anlaşalım. Eğitim düzeyi başta olmak üzere, sahip oldukları nitelikler ülkelere göre değişse de, halk bir toplumun ortalaması, o toplumda çoğunluğu oluşturan kitlelerin bütünüdür. Bu tanımda görüş birliğindeysek, soruyu yanıtlama yönünde ilerlemeye çalışalım… HHH Toplumların yüksek düzeyde eğitim görmüş tabakalarını etkileyecek olan sözler, görüşler, eylemler, halk kitlelerini aynı ve benzer ölçülerde etkileyebilir mi? Belki çok ayrıklı (istisnai) sayılabilecek durumlar dışında, bunun olabileceğinden çok kuşkuluyum. Şimdi konu üzerinde düşünmeyi kendi ülkemiz bakımından sürdürelim. Günümüz Türkiye toplumunun eğitim ortalaması, dünya ortalamasına yakın bir yerlerde, yani pek yüksek olmasa gerek. Siyasetçi (ya da halk insanlarıyla ilişkisi olan herkes) bunu hep göz önünde bulundurmalıdır. Söylenen şey açık, net, anlaşılır, söyleyiş tarzı da yine aynı ölçüde açık, anlaşılır olmalıdır. Seçilecek sözcükler, deyimler, etkileyici, akılda kalıcı olmalı; bununla da kalmayarak çağrışımlar ve imgeler uyandırıcı özellikler taşımalıdır… Şimdi de biraz bu son kavramlar üzerinde duralım… HHH Halk insanı masallara, mesellere, söylencelere, doğa ötesi güçlere ve olgulara inanmaya eğilimlidir… Sadece halk insanı mı? Bu türden eğilimler hemen hemen herkes için az çok geçerlidir. İnsanlığın binlerce yıllık geçmişinde bu türden inanışların genlerde derin izler bırakmış olduğundan kuşku duymamak gerekir. Halkın kalbini kazanmak isteyen siyasetçi, rakamlarla, gerçek olgularla onun aklına, mantığına seslenirken, duygularını, öyargılarını, sezişlerini, bilgi düzeyi kadar bilinçaltını da göz önünde bulundurmak zorundadır… Bununla söylemek istediğim, halk insanı yalanlarla avutulsun, kandırılsın demek değil. Sahtekâr siyasetçi güruhu bunu zaten yeterince yapıyor. Doğru siyasete ve siyasetçiye yönelik olarak anlatmaya çalıştığım ise, söylenecek gerçeğin seçimi ve nasıl söylenmesi gerektiği konusunda kafa yormak gerekliliğidir… Bunu yapamayan, yapmayı önemsemeyen ya da beceremeyen siyasetin ve siyasetçinin kazanma şansı yoktur. HHH İyi yürekliliğin, içtenliğin, bütün insan ilişkilerinin düzgün işlemesinde başta gelen etkenler olduğu kuşkusuzdur. Fakat tıpkı özellikle çocuk eğitiminde olduğu gibi, iyilik ve içtenliğin yanı sıra, güçlülük görüntüsü de etkileyici ve güven duygusu uyandırıcıdır… Halk kitleleri bilinçleriyle ve bilinçaltlarıyla, kendilerinin ve çocuklarının geleceğini güçlü gördükleri siyasetçiye (bu nedenle de kimi kez katillerine) emanet ederler… Beğensek de beğenmesek de, halk kitlelerine ilişkin bir gerçeklik de budur… HHH Yukarıda özetlemeye çalıştıklarım, bu konuda öteden beri düşündüklerimden aklıma ilk elde gelenlerin bazılarıdır. İlerideki yazılarımda, çok önemsediğim bu konuya zaman zaman değinmeyi sürdüreceğim… Yarın Pazar dergisindeki yazım: ÖLÜMÜNE AŞK (Francesca da Rimini operası üstüne...) ODTÜ’lüler kesilen 3 bin 17 ağaç için yerleşkeye 3 bin 17 fidan dikti Gökçek’in kestiği kadar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir gece baskını ile ODTÜ’de yaptığı ağaç katliamı, rektörlük tarafından düzenlenen Ağaç Dikme Şenliği ile protesto edildi. Kesilen 3 bin 17 ağacı temsilen yerleşkenin başka bir bölgesinde öğrencilerle ve öğretim üyeleri birlikte 3 bin 17 fidan diken Rektör Prof. Dr. Ahmet Acar, katliamın “büyük bir hukuksuzluk ve iyi niyet eksikliği olduğunu” belirtti. ODTÜ’nün kendi ağaçlarını kestiği iddialarına Acar, “ODTÜ çorak 30 bin dönümlük araziyi ormana dönüştürmeyi başarmıştır. Binaların yapıldığı tarihte tek bir ağaç yoktu. 40 sene sonra gelip kestiler demek en azından cahillik, bir ihtimalle de kötü niyetliliktir” tepkisini gösterdi. Acar, öğrencileri ve öğretim üyeleri ile birlikte fidan dikti. Yol inşaatı için Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gece baskını ile katledilen ODTÜ ormanı, üniversitelilerce yeniden oluşturulmaya çalışılıyor. ODTÜ Röktörlüğü her yıl geleneksel olarak düzenledikleri Ağaç Dikme Şenliği’ni buyıl bu katliamın protestosu için düzenledi. Havacılık ve Uzay Mühendisliği Fakültesi’nin yakınlarındaki tepelik arazide düzenlenen şenlik için rektörtlük tarafından yerleşke içindeki 7 ayrı noktadan servis kaldırıldı. Öğrenciler, öğretim üyeleri ve mezunlar şenlik alanını doldurdu. Şenliğe ayrıca Mimarlar Odası, Türkiye Ormancılar Derneği’nin yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan da destek verdi. Ağaç dikmek için tepelere tırmanmaya geçmeden önce ODTÜ’lülere seslenen Rektör Ahmet Acar, şenliğin her yıl düzenlendiğini ancak bu yıl ayrı bir anlamı olduğunu belirterek “Bir hafta önce belediye arazimize izinsiz girerek 629’u nakledilebilecek 3 binden fazla ağacı yok etti. Bu süreçte bizi, üniversitelileri, doğaseverleri özellikle rencide eden nokta ODTÜ’nün bütün bu süreç içinde yasal zorunluluklar ve Ankaralılara karşı sorumluluk duygusuyla bu yolun geçmesine 20 senedir onay vermiş olmasıdır” dedi. Katledilen ağaçların bir kısmının nakledilebilecek durumda olduğunu özellikle vurgulayan Rektör Acar, “Ağaçlandırma müdürlüğümüz bu ağaçların nakil yerlerini bile belirlemişti. Çok ciddi bir hukuksuzluk iyi niyet eksikliği var” diye konuştu. Rektörün konuşmasının ardından yaklaşık 5 bin ODTÜ’lü ağaç dikmek için dağtepe tırmanmaya başladı. Rektör Ahmet Acar da seferberliğe katılarak fidan dikti. Öğrenciler ve öğretim üyeleri diktikleri fidanları suladı ardından da fotoğraf çektirdi. ornova’da B kamu arazilerinin ‘tica ‘629 ağaç nakledilecekti’ Bizi asıl rencide eden... 29 Ekim’den sonra uygulanacak Fotoğraf: OZAN YAYMAN ‘Öğrenciye ceza vermedin’ sürgünleri SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişleri Gezi Parkı eylemleri ile ilgili soruşturma raporlarını tamamladı. 101 okul yöneticisi hakkında Ankara Valiliği’nin verdiği soruşturma izninin raporların tamamlanmasının arkasından gelmesi dikkat çekti. Ankara’nın en gözde eğitim kurumları arasında yer alan, çoğunun Eğitim Sen üyesi olduğu 46 okul müdür ve müdür yardımcısı hakkında “Gezi Parkı eylemlerine katılan öğrenciler hakkında cezai işlem uygulamadığı” gerekçesiyle sürgün cezası istendi. “Sarı zarflar” yöneticilere ulaştı. Yöneticilerin savunmalarının alınmasının ardından, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü istenen cezalara ilişkin ilçe milli eğitim müdürlüklerinden görüş alacak. Cezaların uygulanması 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatili sonuna sarkacak. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gezi Parkı protestolarının yoğun olarak yaşandığı haziran ayında harekete geçmiş, öğrencileri protestolara katılmaya teşvik ettiği ya da göz yumduğu gerekçesiyle Ankara’da yüzlerce öğretmen hakkında inceleme başlatılmıştı. İncelemeler sırasında müfettişler, protestolarda Ankara sokaklarında polis tarafından çekilen görüntüleri öğretmenlere göstermiş ve görüntülerdeki öğrencilerin kendi okullarının öğrencisi olup olmadığını sormuştu. Ayrıca öğrencilerin ve öğretmenlerin sosyal medya paylaşımları da incelenmişti. Yürütülen yoğun çalışma yaklaşık 4 ay sonra tamamlandı. Soruşturma raporlarını tamamlayan Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı müfettişler, bir sürpriz yaparak öğretmenler için değil, okul müdürleri ve müdür yardımcıları hakkında ceza istedi. Edinilen bilgiye göre Ankara’nın en gözde eğitim kurumları arasında yer alan 46 okul yönetimi hakkında ceza talep edildi. Cezaların gerekçesinin ise “Gezi Parkı eylemlerine katılan öğrenciler hakkında cezai işlem başlatmama” ve “öğrencilerin eylem yapmasına göz yumma” olması dikkat çekti. Soruşturulan okulların Ankara’nın en gözde okulları arasında yer alması ve okulların Milli Eğitim Bakanlığı temel projelerinde görevli olması, Gezi gerekçesiyle kadrolaşma iddialarını gündeme getirdi. ri alan’ statüsüne çevrildikten sonra 100 dönümlük alanın yandaşlara satılması yürüyüşle protesto edildi. Yürüyüşe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, Erdal Aksünger, Oğuz Oyan da katıldı. Diren Ağaçlıyol! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) “İzmir’in Gezi’si” olarak adlandırılan Bornova Ağaçlıyol’daki kamu arazilerinin, iktidar yandaşı sermayeye peşkeş çekilmesine karşı dün yüzlerce kişi “Diren Ağaçlıyol” sloganıyla yürüdü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, plan değişikliğine giderek bölgenin yeşil alan statüsünü ticarete çevirmiş, daha sonra yaklaşık 100 dönümlük alan ihale edilmişti. İzmir Büyükşehir ve Bornova belediyelerinin açtığı davaların sonucu beklenmeden gerçekleştirilen satışa yönelik tepkiler de sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, geçen günlerde İzmirlilere AKP’nin rant politikalarına karşı “Gezi ruhuyla” direnme çağrısının ardından dün de CHP İl Başkanlığı bölgede geniş katılımlı yürüyüş yaptı. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü önünde toplanan kitle “Her yer Taksim her yer direniş” sloganı attı, “Diren Ağaçlıyol”, “Ağaçlıyol’u ve kamu arazilerini talan etme” pankartları açtı. Eyleme Kocaoğlu’nun yanı sıra CHP milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, Erdal Aksünger, Oğuz Oyan, İzmir İl Başkanı Ali Engin de katıldı. CHP İzmir İl Başkanı Engin, “Nasıl ki, Taliban Afganistan’da heykelleri yıktıysa AKP zihniyeti de, ülkemizdeki değerleri yerle bir etmeye uğraşıyor” dedi. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de “Çevre ve Şehircilik Bakanı, müteahhitlere ‘İlk hedefiniz İzmir’ dedi. Talan etme sırasının İzmir’e geldiğini duyurdu. Nasıl ki, Mustafa Kemal, İzmir’e girişte, düşmanı denize dökme emrini verdiyse, biz de Bakan Bayraktar’ın, kentimizi talan etmek için İzmir’e göndereceği müteahhitleri bertaraf edeceğimizi duyuruyoruz” diye konuştu. Taliban gibi değerleri yok ediyorlar Gözde okullara ceza ‘Çıplak arama’ cezası umut oldu! OZAN YAYMAN İZMİR İstanbul’daki Doğancılar Polis Merkezi’nde 2011 yılında A.U’yu soyarak arayan polis memurlarından ikisine verilen hapis cezaları, İzmir’de Aliağa Yenişakran Cezaevi’nde aynı şekilde aranan Gezi tutuklusu Elif Kaya için umut oldu. Kaya’nın avukatı Ali Aydın, İstanbul’daki olayda hapis cezası veren mahkeme kararını savcılığa sunacaklarını söyledi. Avukat Ali Aydın, savcılığa ek dilekçe vereceklerini belirterek “İstanbul’daki olayda, görevi kötüye kullanma olgusuna dikkat çekilmiş. Benim müvekkilimin durumunda işkence, cinsel taciz ve görevi kötüye kullanma var. Yani bir tarafından benzerlik içeriyor. Bu benzerliğe dikkat çekmek ve mahkemenin, görevi kötüye kullanma adı altında çıplak aramada bulunan polis memuru hakkında hapis cezası verdiğini anlatmak için, söz konusu mahkeme kararını suç duyurusu yaptığımız savcılığa sunacağız” dedi. Öğretmenler Öğretmenlerden önce okul yöneticilerinin soruşturma işlemini tamamlayan müfettişlerin, müdürler ile ilgili cezaların kesilmesinin ardından aynı deliller ve iddialarla öğretmenler hakkında açılan soruşturmaları da tamamlayacağı belirtildi. Yani müdürlerden sonra Ankara’da yüzlerce öğretmen hakkında da sürgün, kademe durdurma ve maaştan kesme cezaları istenecek. sırada Eskişehir’de vali Tuna’ya istifa çağrısı ezi Direnişi sırasında 2 Haziran’da Eskişehir’de polislerin G de arasında bulunduğu eli sopalı kişilerce dövülen ve geçirdiği beyin kanaması sonucu 10 Temmuz’da yaşamını yitiren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz için düzenlenen anma törenlerine katılan yüzlerce kişiye “Karayolları Trafik Kanunu’na aykırılık” suçundan 343’er lira para cezası kesilmişti. Eskişehir’deki emek ve demokrasi güçleri dün vilayet binası önünde düzenledikleri eylemle bu cezaları protesto etti. Katılımcılar, kendilerine gönderilen ceza makbuzlarını yaktı. Ali İsmail’in öldürülmesi nedeniyle kendilerinin de Vali Göngör Azim Tuna’ya ceza kestiğini belirten Eskişehir Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Odası Başkanı İlker Özokcu, “Sizi artık Eskişehir valisi olarak görmek istemiyoruz” dedi. Katılımcılar “vali istifa” sloganları attı. Polis, eylem nedeniyle geniş güvenlik önlemleri aldı. (CAN HACIOĞLU)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle