Katalog

26 EKİM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Hem de Kürt sorununun çözümünü bile bu çizgide, milliyetçiliği reddederek oluşturmaya çalışıyor. PKK ise varlık nedenini ve temsil gücünü bütünüyle Kürtlüğe dayamış durumda. HHH Gerek AKP, gerekse PKK, işlerine geldiği zaman demokrasi konusunda mangalda kül bırakmıyor... Ama iş uygulamaya geldiğinde birbirlerine karşı silahlar konuşmaya başlıyor... Halka karşı da, AKP, TOMA’ları, Akrepleri, buldozerleri, kimyasal gazı, kimyasal karıştırılmış tazyikli suyu, PKK ise doğrudan Kalaşnikofları devreye sokuyor! HHH Türkiye’nin bütün sorunları gibi, “Kürt sorunu” da, demokratik yapı içinde, demokratik süreçlerle çözülür... “Demokratik yapı” ve “demokratik süreçlerden” kastım, hem AKP hem de PKK açısından, sadece karşı tarafla ilişkilerde değil, kendi içinde de “demokratik ilkelere” uygun tutum ve davranışların sergilenmesi, ayrıca ideolojik ve siyasal hedef olarak demokrasinin benimsenmesidir... Siz böyle bir durum görüyor musunuz? Ben Gezi’ye, ODTÜ’ye, Silivri’ye, Ankara’ya Kandil’e ve İmralı’ya bakınca tam tersine bir gidiş gözlemliyorum... Dilerim yanılıyorumdur! BİRİNE 15 GÜN İŞ GÖREMEZ RAPORU VERİLDİ Dincilik, Irkçılık ve Demokrasi Günümüz Türkiyesi’nin en önemli sorunu, iktidarın ve iktidar karşısındaki silahlı örgütün kimlik siyasetine dayalı yaklaşım sahibi olmalarıdır! Daha açık söyleyelim: AKP İslamcı bir kimlik siyaseti güdüyor... PKK ise Kürtçü bir kimlik siyasetinin temsilcisi. Biri dinci biri etnikçi iki kimlik siyaseti arasında Türkiye’deki demokrasi güme gidiyor! HHH Türkiye’deki demokrasi eksikliği sadece Kürtlerin sorunu mudur? Sünni mezhepçi baskı, etnik kimliğine bakmaksızın herkesi bunaltmıyor mu? HHH İşin tatsız tarafı, gerek AKP, gerekse PKK, varoluşlarını bu kimlik siyasetlerine dayamış durumdalar: AKP, hem ülkenin bütün sorunlarına çözümü Sünni İslam çizgisinde arıyor... Öğretmenlere boksör dayağı MARDİN (Cumhuriyet) Okay Yaşar Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Ömer Öncel ve öğretmen Muhammet Yılmaz, kavga eden öğrencilerden birinin yakınlarının saldırısına uğradı. Biri boksör olan saldırganların dövdüğü Ömer Öncel’e 15 günlük “iş göremez” raporu verildi. Okay Yaşar Anadolu Lisesi öğrencisi 2 kız, daha önce bu okulun öğrencisi olan ancak tasdikname alınca Açıköğretim Lisesi’ne kayıt yaptıran Ayşe Ö. ile bilinmeyen nedenle okul bahçesinde kavga etti. Buna müdahale eden Müdür Yardımcısı Ömer Öncel, okullarının öğrencisi olmadığı gerekçesiyle Ayşe Ö.’yü okul bahçesinden çıkardı. Eve giden Ayşe Ö. yakınlarına durumu anlatınca, ağabeyleri Koray, Resul ve Fatih Ö. hemen okula gitti. Müdür Yardımcısı Ömer Öncel ile önce tartışan Koray, Resul ve Fatih Ö., ardından saldırıya geçti. Biri boksör olan salÖmer dırganlar Ömer Öncel’i ölÖncel düresiye dövdü, bu sırada araya girmek isteyen öğretmen Muhammet Yılmaz’ı da yumrukladı. İhbar üzerine okula gelen polis, 3 saldırganı gözaltına aldı. Dövülen öğretmenler ise hastaneye götürüldü. Eğitim Bir Sen Mardin Şube Başkanı Eyüp Değer, “Yapılan saldırıyı nefretle kınıyoruz. Şiddet olaylarında öğretmenlerimiz ne yazık ki üvey evlat muamelesi görüyor” diye konuştu. DHA Yol... Bizim evin yolu Türkiye gibidir... Günde iki kez geçerim... H TBMM bu yanda... Genelkurmay karşısında, daralttılar girişini... MGK, bakanlıklar... CHP, ölü toprağı serpilmiş gibi... Biraz geride AKP, Arap mimarisi... Bu arkadaşlar gelince güzergâhta iki muhteşem yapı yükseldi; Diyanet İşleri Başkanlığı ile Cami... H Bir sabah kalktık; bizim caddenin adı “Saltoğlu Caddesi” oluvermiş... Hani Dadaloğlu, Köroğlu gibi bir efsane kahramanlardandır diye açtım ansiklopediyi, ara tara “Saltoğlu” yok... Sordum tabii: “Saltoğlu destanını nereden bulurum?” “Ne destanı?..” Meğer Melih Gökçek’in imar müdürüymüş; Seyfi Saltoğlu... Mimar falan değil, pantolon terzisi aslında... Sahte ilkokul diploması almış, yakalanmış, onun adını vermişler bizim caddeye... Mahalleli mahkemeye verdi, kaldırdılar, “Angora Caddesi” oldu... Yoksa her adresimi yazdığımda pantoloncuyu yazacaktım... H Ve ODTÜ bizim yolun üzerindedir... Dün 500 kamyon vardı... Polis kuşatması altında ODTÜ’nün içinden yolu geçirmek için... Bir istila ordusu görüntüsü ki insan “Düşman ne yanda” diye sorar... Ağaçların altına oturmuş çaresiz öğrenci kızlar ağlayarak ağaçlarının kesilmesini, ormanın bir maden ocağına dönüşmesini seyrediyorlar... H Bu yol üzerinde ahali yok mu derseniz... Var... Sebze kamyonları şehre tam girerken hızı kesemeyip daha çok bizim güzergâhta devrilir... Varoşlardan koşan gelir bedava sebze toplamaya... Patlıcan, domates, biber, mevsimine göre... Trafik polisi manav gibi: “Turşuluk biber geldi dediler memur bey...” “Dün üç takla ile kırmızı MAN’da lahana geldi, ama erken bitti...” “Sivri gelse...” “Polatlı’dan çıktı 110 ile geliyor, kesin dönemez...” Ahali de orada yani... H Olsun... Yollar bizimdir... 800 polisli ‘zehir’ baskını l DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır polisi sokaklarda uyuşturucu satışı yapan “torbacı” olarak nitelendirilen kişilere yönelik 800 polisle operasyon düzenledi. Havadan polis helikopterinin de takip ettiği şafak operasyonunda 101 ayrı noktaya eşzamanlı baskın düzenlendi. Baskınlarda 51 kişi gözaltına alınırken 113 kilo 277gram esrar, 22 bin 185 uyuşturucu niteliği taşıyan hap, 2 ruhsatsız av tüfeği, tüfeğe ait fişekler ele geçirildi. Kalbi üzüntüye dayanamadı l ÇORUM (Cumhuriyet) İskilip ilçesine bağlı Hallı köyünde yaşayan G.A. (35), eşi B.A’ya (65) aynı köyden N.A’nın (45) ormanlık alanda kendisine tecavüz ettiğini anlattı. Çift, zanlıdan şikâyetçi oldu. Eşinin ifadesinde başına gelenleri anlattığı sırada B.A. fenalaştı. Hastaneye kaldırılan B.A. kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. N.A’nın daha önce cinayetten sabıkası olduğu belirtildi. DHA Bursa, Mersin ve Giresun’da dehşet Koruma kararı yetmedi 7 kurşunla öldü Esrarengiz iki ölüm l İZMİR (AA) Selçuk ilçesinde, besi çiftliği sahibi Sevinç A. (52) yanında çalışan Vedat C. (51) ile evinde ölü bulundu. Eşinden yaklaşık 2.5 ay önce boşandığı öğrenilen 2 çocuk babası Vedat C’den birkaç gündür haber alamayan yakınlarının durumu jandarma ve polise bildirmesiyle ortaya çıktı. Çilingir yardımıyla girilen evde Vedat C, ve Sevinç A, evin alt katındaki oturma odasında, çıplak vaziyette ölü buldu. İki kişinin gaz sızıntısı nedeniyle ölmüş olabileceği bildirildi. Özel koğuşa konuldu l KOCAELİ (Cumhuriyet) Gölcük’te 9 günlük bayram tatilinde evde bıraktığı 2 aylık bebeğinin açlık ve susuzluktan ölümüne neden olan öğretmen Seçil Melda D’nin Gebze Cezaevi’nde güvenlik nedeniyle özel bir koğuşa konulduğu belirtildi. Zanlının anne ve babasının bebekten haberi olmadığı öğrenilirken sahip çıkılmadığı takdirde bebek kimsesizler mezarlığına gömülecek. Bonus'a özel 36 taksit Haber Merkezi Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan kadın cinayetlerine dün bir yenisi daha eklendi. BURSA’da yaşayan Sinem Çalışkan (31), 5 ay önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşi Erhan Çalışkan’dan (33) boşanmak için dava açtı. Sinem Çalışkan, başka bir eve taşınıp kızı ile birlikte yaşamaya başladı. Dün akşam saatlerinde işyerinden ayrılıp evine gitmek üzere otomobiline binen Sinem Çalışkan’ın yolunu kesen Erhan Çalışkan, genç kadını kurşun yağmuruna tuttu. Sinem Çalışkan vücuduna isabet eden 7 kurşunla direksiyon başında öldü. Çalışkan’ın 2 gün önce eşi tarafından aldığı ölüm tehditleri nedeniyle çağrıldığı zaman gönderilmek üzere koruma kararı aldırdığı öğSİNOP’ta bir çay bahrenildi. çesinde garson olaMERSİN’de rak çalışan evli, bir çoMehmet Uyar ile cuk babası Murat Kaeşi 3 çocuk annesi rasu, ailevi nedenlerFatma Uyar arale eşi Canan Karasu ile sında çıkan tartıştartıştı. Eşi ile tartıştıkmanın ardından tan sonra evden çıkan Mehmet Uyar, evMurat Karasu bir ağaca deki ruhsatsız takendini iple asarak yabancası ile eşişamına son verdi. ne bir el ateş etti. Uyar yaralanırken Mehmet Uyar da aynı tabancayla intihar etti. GİRESUN Fatih Ticaret Meslek Lisesi’nde Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görev yapan 2 çocuk annesi Fatma Taylan (43) okula gitmek için evden çıktı. Taylan’ın yolunu kesen boşandığı eşi Mehmet Ergün belinden çıkardığı tabancasıyla Taylan’a kurşun yağdırdı. 5 kurşunla ağır yaralanan Taylan’ın durumu ağır. l Eşiyle tartıştı intihar etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Boşanmış Babalar Grubu üyeleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önünde “En Baba Eylem2”yi yaptı. Mahkeme kararlarına karşın çocuklarını “icra” yoluyla gördüklerini belirteren babalar, devlete 15 günde bir 300 TL verdiklerini, parasını olmayanın çocuğunu göremediğini kaydetti. En Baba Eylem2