19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKİM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET [email protected] SAYFA ‘Beyazgül’ dans gösterisi KÜLTÜR 17 Kültür Servisi 18. yüzyılda Hollanda elçisi Cornelis Calkoen ile cariye Beyazgül’ün aşkının anlatıldığı teatral dans gösterisi “Beyazgül”ün galası Hocapaşa Dans Tiyatrosu’nda yapıldı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi başdansçısı Oktay Keresteci’nin sanat danışmanlığını, Vildan Kavaklıgil ve Özge Kök’ün koreografisini, Cihan Sezer’in müziklerini yaptığı gösterinin yapımcılığını da Kemal Çakırgöz üstlendi. Gösteride, 360 derece video mapping uygulaması kullanıldı. Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği yararına düzenlenen geceye Hollanda İstanbul Başkonsolosu Robbert Schuddeboom da katıldı. Mistik mekânda aşk Satışa çıkarılan Deniz Palas’ın restorasyonunu gerçekleştiren mimar Burhan Satıcı: Simge değerler satılamaz Burhan Satıcı, simge değerlerin çok zor elde edildiğini vurgulayarak ‘Bunun ileri görüşlü insanlar tarafından farkına varılmaması insanın canını daha da çok acıtmaktadır’ dedi. Satıcı, herkesi ve tüm sanatseverleri uyanık olmaya çağırarak, Şakir Eczacıbaşı’nın ruhunun ancak böyle rahat edeceğini söyledi. CEREN ÇIPLAK Adana, Mersin ve Gaziantep’te MDOB ve ÇDSO’dan Cumhuriyet konserleri ADANA (Cumhuriyet) Mersin Devlet Opera ve Balesi (MDOB) ve Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası (ÇDSO), Cumhuriyetin 90. kuruluş yılı dolayısıyla Adana, Mersin ve Gaziantep’te, Kurtuluş ve Cumhuriyet konserleri gerçekleştirecek. Şef Tolga Taviş’in yöneteceği ortak konserlerde, Muammer Sun’un, “Kurtuluş Film Müzikleri” seslendirilecek. MDOB ile ÇDSO’nun Cumhuriyetin kuruluşunun 90. yılı dolayısıyla düzenleyeceği konserlerin ilki 29 Ekim Salı günü 20.00’de Adana Sakıp Sabancı Kültür Merkezi’nde, ikincisi ise 30 Ekim Çarşamba günü 20.00’de Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Gaziantep’teki konserse 1 Kasım Cuma günü 20.00’de Şehitkamil Kültür Merkezi’nde olacak. MDOB ve ÇDSO sanatçılarının, Sun’un, Kurtuluş Film Müzikleri’ni birlikte seslendireceği Kurtuluş ve Cumhuriyet konserlerinde sunum ve anlatımı Bengi İspir Özdülger ve Kıvanç Uğraşbul yaparken konserin solist sanatçısı olarak Funda Uyanık sahnede olacak. (0324 239 43 88) Kültür sanat dünyası şu sıralar İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) Şişhane’deki Deniz Palas binasının satılacak olmasına tepkili. İKSV, mali yapısını güçlendirmek ve etkinliklerinde kullanmak üzere sürekli gelir getiren bir vakfa kavuşmak amacıyla önümüzdeki aylarda Şişhane’deki binasını elden çıkararak Galata’da yeni bir binaya geçeceğini duyurmuştu. Sanat dünyası ise Deniz Palas’ın bölgenin turizm yatırımlarına mı kurban gittiğini, yoksa İKSV’nin mali krizine çözüm bulmak için mi gözden çıkarıldığını merak ediyor. Deniz Palas’ın restorasyonunu gerçekleştiren, binanın İKSV’ye kazandırılma sürecinin en yakın tanıklarından mimar Burhan Satıcı, “Sembol olan değerler satılamaz! Onlar çok zor elde edilenlerdir ve geçmişleri vardır. Bunun ileri görüşlü insanlar tarafından farkına varılmaması insanın canını daha da çok acıtmaktadır. Bu konuda yazacak çok satır var. Ancak sizleri ve tüm sanatseverleri ( İKSV severleri ) uyanık olmaya davet ediyorum. Ancak böyle bir şekilde sanat tutkunu olan Şakir Bey’in ruhu rahat eder” diyor. Deniz Palas’ın mimari değerinden söz eder misiniz? Deniz Palas 1910’lu yıllarda Georges Coulotrous tarafından Art Nouveau tek niğinde yapılmış zamanının bir rezidansı. Modern çizgileri de barındıran görkemli bir yapı. Yapı, zamanla bölgenin çöküntü bölgesi haline gelmesi ile konuttan işyerine dönüşmüş. Deniz Palas, sanat merkezine nasıl dönüştürüldü? İKSV’ye 2006’da katılan biri olarak bildiğim; sanatsal faaliyetleri yapabilmek için gayret gösterilen Luvr Apartmanı’ndan sonra, bu sanat aksından uzaklaşmadan, bir yapının İKSV fonksiyonlarına destek vereceği bir hale getirilmesi amaçlanmıştı. Sürekli yer değiştiren bir sanat merkezinin belirli bir merkezden yönetilmesi Şakir Eczacıbaşı tarafından hep söylenmekteydi. Sanatseverlerin destekleriyle, Deniz Palas harabe bir halde teslim alındı. Ama ne teslim alınma. İçindeki kiracılarla göğüs göğüse mücadeleler verildi. Yıllarca burada çok düşük bedel ödeyerek kirada oturan kent canavarları ile çarpıştık. ‘Amaç kirasız bir merkezdi’ Çarpık kapitalizmin getirdiği her türlü talep karşımızda idi. Açıkça hava parası istiyorlardı çıkmak için. Bir yılı aşkın süre bunlarla mücadele ettik ve beş kuruş para da vermeden çıkmalarını sağladık. Yapının İKSV tarafından 30 Kasım 2004’te satın alınması sonrası özgün bina yapısı korunarak projelendirilmiş ve onarımına 2006’da başlanılmıştır. Hedeflenen amaç kimseye ihtiyacı olmadan kendi sağladığı gelirlerle ayakta kalabilecek ve kira vermekten kurtulacak merkez yapmaktı ve yapıldı. Şakir Eczacıbaşı’nın  Deniz Palas için gösterdiği gayretten söz eder misiniz? 2006 Haziran’ında Şakir Eczacıbaşı ile Deniz Palas hakkında konuşmak için İstiklal Caddesi’ndeki Luvr Apartmanı’nın yolunu tuttuk. Benden istenen, tarihi yapı nitelikleri bozulmadan, her türlü iddialı fonksiyonu içinde bulunduracak bir merkez binanın inşaatını yönetmemdi. Böyle bir merkezin yapılması için gösterdiği gayreti zaman içinde gördüm. Anlatırken bile gözlerinin içi parlıyor ve o her zamanki neşeli haline bürünüyordu. Ancak; teknik zorluklar bir yana, maddi zorluklar da hem isteklerin yerine getirilmesini hem de sanat yapıtlarının yapıya yerleştirilmesini oldukça güçleştirmişti. Binanın açılmasına üç ay kaldığında, Şakir Eczacıbaşı ilerleyen rahatsızlığına rağmen inşaata geldi. İşin tamamına yakın kısmı bittiği halde, giriş kısımları henüz tamamlanmamıştı. Girişte bastonunu yere vurup bana, “Bu bina ne zaman bitecek!” diye kızması beni oldukça üzmüştü, ama hemen gönül alması Şakir Bey’in ayrı bir özelliğiydi. Şakir Eczacıbaşı’nın iş hırsı ve güzellik anlayışı binanın bitmesi için itici güç olmuştu. Binayı son defa, açılmadan önce görmüş ve binada ilk, yönetim kurulunun toplantısını yapmıştı. İşte Deniz Palas, İKSV’nin, Şakir Bey’in hayalini kurduğu bir sanat yuvası olmuştu. ültür kalelerimiz kaybedilmemeli’ Kültür merkezi olarak tasarladığınız binanın otele dönüştürüleceği konuşuluyor... Burada söylenmesi gereken bu yapının sanat merkezi olarak satın alınması ve bu fonksiyonlar ile ayakta kalmasıdır. Tabii ki otel fonksiyonlarını da rahatlıkla taşıyacak bir yapıdır. Ama şu an yapıldığı gibi kalması ve sanat fonksiyonlarını taşıması en güzel olanıdır. Her şeyin pazara çıktığı zamanımızda, ileriye dönük yapılan, ilerici gayretlerle yapılanları korumak hatta sayılarını artırmamız gerekir diye düşünüyorum. Bu yapı da bunlardan birisidir. Geri düşünce karşısında var olan saygın kültür ve eğitim kalelerimizi kaybetmemeliyiz. Hatta sayılarını artırmalıyız. ‘K ‘Bu bina ne zaman bitecek!’ Kültür Servisi İlk “Kar Beyrut Kar” kitabıyla okurlarla buluşan Mavi Neşe’nin ikinci kitabı “Soğuk Ses” Pan Yayıncılık’tan yayımlandı. Kadınların ve çocukların maruz kaldığı cinsel saldırılar kitapta parçalanmış bir kişiliğin derlediği hikâyeler olarak karşımıza çıkıyor. Okura her karakterin kendi dayanma yöntemi, kendi mücadelesi, bilim kurgu ve fantazya tadıyla sunuluyor. Mavi Neşe’den ‘Soğuk Ses’ KÜLTÜR SANAT Kültür Servisi Perpa Sanat Evi’nin düzenlediği Cumhuriyet Konseri 28 Ekim Pazartesi saat 13.00’te Perpa Ticaret Merkezi 8. Kat Atatürk Sanat Galerisi’nde gerçekleşecek. Kemal Kaplan’ın şef olduğu halk müziği korosu konserinde Nâzım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’ndan bölümler de seslendirilecek. Perpa Sanat Evi’nden Cumhuriyet Konseri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle