19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2013 CUMARTESİ 4 HABERLER 12 Eylül davası savcısı, cunta lideri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya için en ağır cezayı istedi CHP ve Önseçim III Eğer gelen iletilerin hepsini buraya alıp işlersem, CHP konusunu kapatamayacağız. Aslında bu iletileri gönderenlerle aynı görüşteyiz ve hepimiz sorunun sadece adayların seçimlerle belirlenmesi değil, aynı zamanda CHP’de tabandan bir canlanma yaratacak, partiyi büyütecek, iktidar alternatifi haline getirecek hareketlenmeyi gerçekleştirmek olduğunu düşünüyoruz. Hemen belirtmek isterim, bu konuda bu kadar ısrarcı olmak için illa CHP üyesi veya yandaşı olmak gerekmiyor. Ama şu anda Türkiye’yi demokratik haklar ve laik düzen açısından görece daha iyi bir çizgiye taşımanın tek alternatifi olarak CHP gözüktüğü için, kuruluşa omuz vermek kendi özgürlüğümüz açısından zorunlu gibi geliyor. Aynı doğrultuda görüş bildiren değerli okurum Ülkü Çelikkanat, ilginç iletisinin bir yerinde aynen şunları yazıyor: “Size bir sır vereyim: Türkiye İş Bankası emekli müdürüyüm. Yıllar önce emekli olduktan sonra hemen CHP’nin Pendik ilçe teşkilatına gittim. Kendilerine nasıl yardımcı olabileceğimi sordum. Aldığım cevap şaşırtıcıydı: ‘Şu anda size verecek bir işimiz yok. Ancak genel başkan İstanbul’a geldiğinde, pankart taşımamıza yardımcı olabilirsiniz.” HHH Yukarıdaki öykü şaka değil, gerçek. Emekli bir banka müdüründen hiçbir biçimde yararlanmayı düşünmeyen, en sonunda da ona olsa olsa pankart taşıtmayı aklına getiren böylesine kendi içine kapanmış bir partiden ilk beklenebilecek olan, her şeyden önce kendi yapısını değiştirmesidir. Değerli okurumun verdiği örneğe ben de kendi tanık olduğum bir başkasını ekleyeyim: CHP’nin barajın altında kaldığı seçimin hemen ertesinde, yönetim kadrosundaki değişikliği olumlu bulan, aralarında profesörlerin ve eski baro başkanlarının da bulunduğu yanılmıyorsam sekiz kişi yeni genel başkanın çağrısı üzerine gidip partiye kaydolur. Aradan zaman geçer, eski genel başkan geri döner, her şeyin eski hamam eski tas olduğunu düşünen yeni üyeler istifa etmek üzere kaydoldukları, daha doğrusu öyle olduğunu sandıkları ilçeye başvururlar, aldıkları yanıt tüyler ürperticidir: İstifalarınızı işleme koymamız imkânsız, çünkü henüz üyelik kaydınız yok. Dilerseniz bir de delegelerle yapılan bir seçim öyküsü: Yine yıllar önce, bir arkadaşımın daha ziyade Özal sempatizanı tavırları olan annesi nasıl olmuşsa olmuş, bir yolunu bulup, delege ağası tabir edilen bir avukat tarafından kaydedilmiş. Beyoğlu için oy vermekten döndüklerinde bir toplantıdan sonra aramızda şu konuşma geçti: Efendim kimlere oy verdiniz? Avukat Bey kime dediyse ona, bir de ben de kişisel olarak Aytekin Kotil’i ekledim. Aytekin Kotil isabetli bir isim ama tercih sebebiniz neydi? O bir ara burada görevliyken Beyoğlu’nu temizlemek için çok uğraştı, biliyorsun sürdüler, ona destek vermek borçtu. O zaman tüylerim ürpererek anladım ki, anlı şanlı partili, kimi söyledilerse ona oy vermiş, tek tercihinde de Aytekin Kotil ile Saadettin Tantan’ı birbirine karıştırmış. HHH Yıllar önceye ait bu üç öykünün yansıttığı aksaklıkların bugün de aynı derecede olduğunu söylemek insafsızlık. Ama yenilenme, dinamizm, gençleşme, geniş kitlelere açılma konusundaki zorunluluk bugün de geçerli. Bunun için “okus pokus” dönemindeki gibi hileli üye kayıtlarına son verecek yeni bir üye kayıt sisteminin oluşması, partinin tabandan tavana yeniden oluşturulması zorunlu. Genç, eğitimli, katılımcı bir kadroyla, liyakata dayalı yükselme sistemine sahip yeni bir oluşum 21. yüzyıl Türkiyesi’nin ihtiyaçlarına cevap verebilir ancak. Bu bakımdan üye kayıt sistemini geliştirmeden, ki bu konuda bazı adımlar atıldı, partiyi büyük ölçüde dışa açılmaya zorlamadan bir yere varmak mümkün değil. Adayların seçimle belirlenmesi, bir dizi yenileşmenin içinde bir anlam taşıyacaktır. Darbecilere müebbet İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN ‘Mağdurları ayırmayın’ CHP, 12 Eylül ve 12 Mart mağdurlarının haklarının da 28 Şubat mağdurlarınınki gibi iade edilmesini istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 12 Mart ve 12 Eylül mağdurlarının haklarının iadesi için yasa önerisi verdi. AKP’nin daha önce sadece 28 Şubat mağdurlarının haklarının iadesi için yasal düzenleme yaptığına dikkat çeken Hamzaçebi, “28 Şubat mağdurlarıyla 12 Mart ve 12 Eylül mağdurlarını eşit hale” getirilmesini istedi. Hamzaçebi, darbe mağdurlarının hu kuksal haklarının iadesi hakkında TBMM Başkanlığı’na sundukları kanun teklifine ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Teklifin 28 Şubat mağdurlarıyla 12 Mart ve 12 Eylül mağdurlarını eşit seviyeye getirdiğine işaret eden Hamzaçebi, “Teklifimiz 12 Mart ve 12 Eylül mağdurlarına da hukuksal haklarını iade etmektedir” dedi. Hamzaçebi, gazetecilerin sorusu üzerine AKP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda uzlaşılan “60 maddeyi Meclis’ten geçirme” önerisine yanıtlarını gelecek hafta vereceklerini bildirdi. Hamzaçebi, AKP’nin “Tamgün Yasası” değişikliğinin görüşmelerini ertelemesiyle ilgili bir soru üzerine de, “Hükümet gayet özensiz bir yasa hazırlıyor” dedi. Anayasa yanıtı haftaya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Koordinasyon Grubu ile 12 Eylül’e gi 12 Eylül davasında esas hakkındaki den süreçte rol alan diğer sivil unsurgörüşünü açıklayan cumhuriyet savcı lara ilişkin kayıtlarında bilgi ve belge sı Selçuk Kocaman, sanıklar Kenan olmadığını bildirdiğini söyledi. MüdaEvren ile Tahsin Şahinkaya’nın dar hil avukat Ömer Kavili, “Bu yazı belbe suçundan ağırlaştırılmış müebbet ha gelerin yok edilmesinin itiraf belgepis ile cezalandırılması ve Türk Silahlı sidir. Genelkurmay da suçu gizlemeye çalışmıştır” dedi. Kuvvetleri’nden çıkarılmasını istedi. Mahkeme talebi avcıdan kopyalakabul ederse iki darbecinin yapıştır mütalaa rütbeleri sökülecek. Mahkeme, sanıklara ve tüm avukatSavcı Selçuk Kocaman, davalara mütalaaya karşı beyanda ya ilişkin hazırladığı 18 sayfalık bulunmaları için süre verdi. mütalaasını açıkladı. Esas hakAnkara 12. Ağır Ceza kındaki görüşün tamamı iddianaMahkemesi’nde açılan 12 meden yapılan alıntılardan oluşEylül davası sona yaklaştu. Sanıkların, 2 Ocak 1980’de Cumhuriyet tı. Davanın dün görülen 18. Cumhurbaşkanı Korutürk’e versavcısı, 12 duruşmasına sanıklar tedavi dikleri uyarı mektubuyla başlaamaçlı yattıkları hastanede Eylül davasında yan suçu, 12 Eylül 1980 ve dekurulan telekonferans yoluyda işlediklerine işaret sanıklar Evren vamında la duruşmaya bağlandı. Müedilen görüşte, haklarında 765 ve Şahinkaya sayılı TCK’nin 80. maddesindeki dahil avukatların hazır bulunduğu duruşmada, daha önce “zincirleme suç” hükümleriyle hakkında katılma talebi reddedilen Ta darbe suçundan aynı kanunun 146/1 (Anayasayı hir Canan izleyici sıralarınortadan kaldırma ve hükümeti ağırlaştırılmış devirmeye teşebbüs.) maddesi da oturdu. Devrimci 78’liler müebbet Federasyonu üyelerinin duuyarınca ayrı ayrı cezalandırılruşmaya yakalarına 29 yıl önmaları istendi. Sanıklar hakkınile TSK’den ce dün Burdur Cezaevi’nde da verilen adli kontrol kararının çıkarılması idam edilen Hıdır Arslan’ın devamı ve haklarında 1632 sahükümlerinin yılı Askeri Ceza Kanunu’nun fotoğraflarını taktığı görüldü. Duruşma başında söz alan uygulanmasını 30. maddesi gereğince TSK’den avukat Ömer Kavili, sanıkçıkartılması talep edilen görüşistedi. lardan Şahinkaya’nın duruşte, “YurtKor” isimli belgenin ma olmadığı zamanlarda hasmahkemeye gönderilmeyip imtanede yatmadığını belirtehasını sağlayan görevli subay rek “Sanıklar ağır ceza ile Abdullah Recep hakkında suç yargılanmaktadır. Bugün duyurusunda bulunulması tale‘kahrolsun faşizm’ sloganıbinde bulunuldu. nı yazan liseliler tutuklanırMütalaanın ardından söz alan ken, kadınların vücut boşsanık avukatları ve sanıklar saluklarına parmak sokulurvunma hazırlamak için süre isken, bu sanıklar burada yok. Hasta tedi. Sanıkların tutuklanmaları, mal varneye gitmeyen Şahinkaya’nın tutuk lıklarına ve maaşlarına tedbir konulması lanmasını ve mahkemeye getirilme ve müdahillik isteklerini reddeden hesini istiyoruz” dedi. Mahkeme heyeti, yet, YurtKor isimli belgenin mahkeŞahinkaya’nın hastanede yatması yönün meye gönderilmeyip imhasını sağlayan de bir kararlarının olmadığı gerekçesiyle görevli subay Abdullah Recep için savtutuklama talebini oybirliğiyle reddetti. cılığa suç duyurusunda bulunulmasına Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, karar verdi. Duruşma 27 Aralık tarihiMİT’in gönderdiği yanıtta, Sivil İşler ne ertelendi. S [email protected] YİNE ERTELENDİ Kürt Ulusal Konferansı toplanamıyor MAHMUT ORAL Cumhuriyet kutlamasına tahammül edemediler BURSA (Cumhuriyet) Merkez Nilüfer İlçe Belediyesi, Cumhuriyet’in ilan edilişinin 90’ıncı yıldönümünün kutlanacağı 29 Ekim’de 5 bin 990 kişiyle Atatürk portresinin oluşturulacağı alana önceki gece araçla giren kimliği belirsiz kişiler, yapılan hazırlıkları tahrip etti. Alanda incelemede bulunan Nilüfer Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Bozbey, “Tahribat yapanları kınıyorum. Bir fotoğraf çekimine dahi bu hoşgörüyü gösteremeyen insanların gerçekten toplum içerisinde sorgulanması gerekiyor” dedi. Polisin de alanda incelemede bulunup soruşturmaya başladığı öğrenildi. Hazırlıkların sürdüğü alanda, tahribat düzeltildi. Etkinlik 29 Ekim’de yapılacak. IĞDIR (DHA) Iğdır Müftüsü Cüneyt Kulaz’ın hazırladığı raporda Caferilerin tehlikeli olduğunu savunarak devlet tarafından izlemeye alınmasını istemesine tepkiler dinmiyor. Zübeyde Hanım Bulvarı’nda toplanan 3 bin kişi Müftü Kulaz ve Vali Ahmet Pek’in istifasını istedi. “Vali istifa”, “Müftü istifa” sloganlarının atıldığı mitingde konuşan Ehlibeyt Âlimleri Dernek Başkanı Veli Beder, Azeri ve Kürt halkını terörist olarak suçlayan müftü ile raporu imzalayan valinin görevden alınması gerektiğini söyledi. Mitingin ardından müftülüğe üzerinde “kınıyoruz” yazılı siyah çelenk bırakıldı. Caferiler, kendilerine ‘tehlikeli’ diyen müftüyü protesto etti DİYARBAKIR Daha önce iki kez ertelenen Kürt Ulusal Konferansı’nın, PKK ile IKDP arasındaki güç çekişmesi nedeniyle toplanamayacağı bildirildi. Türkiye, Irak, İran ve Suriye ile dünyanın dört bir yanına dağılmış olan tüm Kürt siyasi hareketleri, bu yılın ağustos ayında, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de “1. Kürt Ulusal Konferansı” adıyla ilk kez bir araya gelecekti. Ancak konferans, ilk önce toplanacağı ağustos ayında bilinmeyen bir nedenle eylül ayına ertelendi. Eylül ayında ise Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Parlamentosu’nu şekillendiren seçimler nedeniyle ikinci kez ertelendi ve toplanma tarihi de 25 Kasım olarak belirlendi. Konferans Hazırlık Komitesi içinde yer alan Türkiye’den 6 isim arasındaki DDKD Genel Başkanı İmam Taşçıer , konferansın belirtildiği gibi 25 Kasım tarihinde toplanmasının mümkün görünmediğini söyledi. Hem delegelere hem de konuklara davetiye çıkarılmadığını ve hazırlık çalışmalarının da henüz tamamlanmadığını kaydeden Taşçıer, “Konferans iptal edilmiş değil ama şunu söyleyebiliriz; bilinmeyen bir tarihe ertelenmesi kesin görünüyor” dedi. Yeni Kürt partisi DİYARBAKIR Diyarbakır’da Kürt siyasi partileri ve çeşitli oluşumlar “Kürdistan Partisi” kurmak için çalışma başlattı. Kurulacak yeni partinin Türkiye’de bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını savunduğu, sadece Türkiye’deki Kürtler için değil Irak ve Suriye’deki Kürtlerin kazanımları için de çalışacağı ifade edildi. Kürdistani Parti Girişimi adına Mehmet Gül, İmam Taşcıer ve Mustafa Özçelik tarafında yayımlanan deklerasyonda, Kürdistan’daki tüm ulusal güçlerin emek, değer ve kazanımlarını kendisine miras edinen bir siyasal partiye ihtiyaç olduğu belirtildi. Açıklamada, kurulacak yeni partinin, var olan diğer partilere düşmanlık etmeyeceği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle