19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2013 CUMARTESİ 14 DIŞ HABERLER [email protected] A lmanya ve Brezilya, Latin Amerika ve Avrupa ülkeleriyle internette mahremiyet konusunda uluslararası girişim başlatıyor Casusluk BM’ye şikâyet ediliyor da yeni kurallar koymak üzere ikili görüşmeler yapmak istediklerini duyurdu. Von Rompuy, diğer ülkelerin de isterlerse yapılması öngörülen görüşmelere katılabileceğini söyledi. AB zirvesinde 28 lider adına yapılan açıklamada da, ABD ile yakın ilişki ve ortaklığın önemi vurgulandıktan sonra, ortaklığın saygı ve güvene dayalı olması gerektiği, buna istihbarat servislerinin çalışma ve işbirliğinin de dahil olduğu belirtildi. Van Rompuy, sorular üzerine, açıklama metnine tüm liderlerin onay verdiğini, ABD ile “özel ilişkisi” olan İngiltere’nin de açıklamaya tamamen katıldığını vurguladı. İngiltere Başbakanı David Cameron ise gazetecilere açıklamada bulunmadı. BM’de de NSA’nın izleme ve dinleme faaliyetlerine karşı ilk uluslararası girişim başlatılıyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre BM Genel Kurulu’na, internette özel hayatın gizliliğiyle ilgili bir taslak sunmak üzere hazırlıklar yürütülüyor. Brezilyalı ve Alman diplomatların New York’ta bir grup Latin Amerika ve Avrupa ülkeleri temsilcilerinin taslak üzerinde görüşmeler yaptıkları öğrenildi. Tasarının yıl sonuna doğru BM Genel Kurulu İnsan Hakları Komitesi’nde oylanması hedefleniyor. Tasarıyla özel hayatın gizliliğiyle ilgili mevcut anlaşmaya, internette mahremiyetin eklenmesi amaçlanıyor. Mevcut anlaşma, 1976’da internet insanların hayatına girmeden önce yürürlüğe girmişti. Merkel’in yanı sıra dinlenen liderler arasında Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rusef de bulunuyor. Rusef, yaklaşık bir ay önce BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, NSA’nın ülkesine karşı yürüttüğü casusluk faaliyetleriyle uluslararası yasaları çiğnediğini söyleyerek, BM’nin sanal dünyanın savaş silahı olarak kullanılmasını önlemek için yasal çerçeve oluşturmasını istemişti. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy da ABD tarafından dinlendiklerine ilişkin ellerinde delil olmadığını, ancak medyanın ortaya attığı iddialarla ilgili bilgi almak için ABD’nin Madrid Büyükelçisi’nin Dışişleri Bakanlığı’na çağrılması talimatı verdiğini duyurdu. Batı Demokrasileri ‘007 Demokrasisi’ Oldu Prodi’ yi hatırlarsınız… Sol ittifak “Zeytin Ağacı” liderliğinde İtalya’da başbakanlık yapmış; 2000’ler başında AB’nin komisyon başkanı olmuştu. Romano Prodi komisyon başkanlığı dönemine ilişkin şimdi özetle şu anısını aktarıyor: “Kudüs’ün King David otelinde bir sabah kahvaltı ediyorum. (İtalyan enerji devi) EnI’nin başkanı Gian Maria GrosPietro’dan bir telefon aldım. GrosPietro, ENI adına petrol üreticisi bir ülkenin hükümetinden alınacak bir izin için benden girişimde bulunmamı istedi. Söz konusu ülkede ENI istediği izin için bir ABD şirketi ile yarış halindeydi. (ENI Başkanına) Brüksel’e dönünce gerekeni yapmak için söz verdim. Ancak benim bir şey yapmama gerek kalmadan ENI istediği izni çıkardı. Buraya kadar olanlar normal. Bir kaç hafta sonra ENİ Başkanıyla yaptığımız konuşma büyük tirajlı bir dergide yayınlanınca affaladım. Harfi harfine yayınlanan konuşmamızın yanına ‘Amerikan kaynaklarından aldığımız bilgilerden’ notu konmuştu...” Prodi; “AB Komisyon Başkanı” olarak kendisini İsrail’de Mossad’ın izlemiş olduğunu filan ima etmiyor. O dönemin en ileri telekulek sistemi olan “Echelon”a yakalandığını belirtiyor. “Sesim büyük olasılıkla İngiliz ve Amerikalıların ortaklaşa işlettikleri Echelon sisteminde çok önceden kayıtlara geçmişti. Nerede olursam olayım ve hangi telefondan konuşursam konuşayım; burnuma mandal koyup sesimi değiştirerek konuşmaya çalışssam dahi; telekulak anında beni kayda almaktaydı!” Prodi’nin “AB Komisyon Başkanı” olarak yaklaşık on yıl önce tuzağına düştüğü İngilizAmerikan “Echelon” sistemi zamanla işte, internete de uzanarak dal budak sarıp büyüdü ve bugün dünyanın konuştuğu “NSA skandalına” dönüştü. Skandalın kapsamına girmeyen hiçbir faaliyet yok… Ağına düşmeyen hiçbir dünya lideri yok… Tüm önemli ekonomikfinans işlemleri, teknolojik gelişmeler, ticari görüşmeler, siyasi pazarlıklar NSA’nın “algoritmalara” dönüştürdüğü verilerle telekulak ve internet üzerinden izleniyor; bilgiler NSA olarak bilinen ABD’nin “Ulusal Güvenlik Ajansı” gözetiminde tutuluyor, ABD dışişleri bakanlığı ve Pentagon’un yanı sıra… dünyanın her tarafına yayılmış özel şirketler NSA hesabına taşeronluk yapıyor, yerküreyi Amerikan çıkarları başta olmak üzere “Batı” çıkarlarını koruyan bir “BBG” evine çeviriyordu. İngiltere’den MI6 ile birlikte Batı’nın önde gelen haberalma şirketleri de NSA’nın bu “BBG sistemi” ile işbirliği yapıyordu. NSA skandalı dendiğinde, bunları anlıyoruz. Skandal yaz başında Orwell romanlarına parmak ısırttıran bu dehşetengiz “küresel casusluk programını” ifşa eden Edward Snowden öyküsüyle patlak verdi. NSA’nın bir taşeron şirketinde çalışan 27 yaşındaki genç Snowden “BBG sisteminin”, sıradan insanların sıradan bilgilerini de topladığını görünce her sınırın aşıldığını düşünmüş, anayasal haklar ve demokratik özgürlüklerin ihlal edildiğine uyanmış ve Hong Kong’dan Moskova’ya uzanan uzun iltica serüveni sırasında, küresel casusluğu faş etmişti. Yaz rehavetiyle sönen ve Snowden’ın Rusya’ya yerleşmesiyle unutulmaya yüz tutan NSA skandalı, birdenbire şimdi Merkel’in Amerikan kaynakları tarafından dinlendiğini açıklamasıyla tekrar daha alevlendi. Bunu “Guardian” gazetesinde, 35 dünya liderinin de NSA tarafından dinlediği haberi izledi. Merkel’in dinlenmesi diğer deyişle “münferit” değildi. NSA listesindeki tüm liderler, Merkel’e ve vaktiyle Prodi’ye yapıldığı gibi, “sistemli biçimde” dinlemeye alınmıştı. Hiç dost düşman ayrımı yapmaksızın, ABD ilgilendiği liderlerin cümlesini birden “BBG ağına” almıştı. Brezilya liderleri, İran’a yaptırımlar konusunda ABD’ye meydan okuyan tavırları nedeniyle BBG’ye takılmışlar… Fransa’nın zirvesi, ülkenin sahip olduğu yüksek tekonoloji şirketleri yüzünden izleme altına alınmış… Yıllarca telefonu dinlenen Merkel, Avrupa’nın en güçlü lideri olmak hasebiyle “büyük gözaltı”ya girmişti… Skandalın ortaya koyduğu en önemli noktalardan biri, “çok köklü ve sistemli olmasının” yanı sıra; yapılan izlemelerin hiçbirinin “11 Eylül tehdidi” ile ilgisinin bulunmamasıydı. ABD, terörizm bahanesiyle elindeki yüksek teknoloji enformasyon silahını başka deyişle yakın müttefiklerine çevirmiş; kendi hegemonyasını pekiştirmek için en yakın müttefiklerinin hükümet ve devlet başkanlarını faka bastırmaktan çekinmemiş, onlara yalan söylemişti. NSA skandalının son faslının ortaya çıkardığı gerçekler bunlar… En katı ve kesin gerçek de, Batı demokrasilerinin casus demokrasilerine dönüşmüş olması… Edward Snowden’ı, Western filmlerinin şerifleri gibi avlıyabilmek adına dünyanın altını üstüne getiren ABD’nin neden bu kadar büyük telaşa kapılmış olduğunu şimdi anlıyoruz. Dış Haberler Servisi Fransa ve Almanya, ABD ile istihbarat ilişkilerini yeniden düzenlemek amacıyla ABD ile görüşmelere oturmak istiyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in cep telefonunu, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) dinlediği yolundaki suçlamaların ardından, Almanya ve Brezilya’nın aralarında bulunduğu bir grup Avrupa ve Latin Amerika ülkesi de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndan, internette mahremiyet konusunda karar çıkartmaya hazırlanıyor. Avrupa Birliği (AB) Başkanı Herman Van Rompuy, önceki gün başlayan AB liderler zirvesinin ilk günü yaptığı açıklamada, Paris ve Berlin’in yıl sonuna kadar ABD ile istihbarat işbirliği konusun İLETİŞİM BİLGİLERİNİ BEYAZ SARAY VERDİ NSA’dan 35 lidere telekulak Dış Haberler Servisi ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) 35 ülkenin liderinin telefon konuşmalarını takip ettiği savunuldu. İngiliz Guardian gazetesinin eski NSA sistem analisti Edward Snowden’ın sızdırdığı belgelere dayanarak verdiği habere göre, NSA, liderleri dinlemek için Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı gibi birimlerin üst düzey yetkililerini, bu kişilere ilişkin ellerindeki iletişim bilgilerini kendileriyle paylaşma yönünde teşvik ediyor. Haberde bu birimlere ilişkin “NSA’nın müşteri departmanları” değerlendirmesi de dikkat çekiyor. NSA’nın yabancı liderlerin yanı sıra askeri isimleri de dinlediği iddialar arasında. Snowden’ın sızdırdığı Ekim 2006 tarihli gizli belgede adı açıklanmayan Amerikalı bir yetkilinin, NSA’ya aralarında 35 dünya liderinin telefonunun da bulunduğu, 43’ü daha önce bilinmeyen, 200’ün üzerinde irtibat numarasını temin ettiği öne sürülüyor. Söz konusu ülke liderlerinin kim olduğu ise belirtilmiyor. Daha önce Brezilya, Meksika, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin liderlerinin dinlendiği iddiaları basına yansımıştı. Belgede ayrıca, NSA’ya sağlanan telefon numaralarının, izleme programına dahil edilebilecek yeni iletişim detaylarına ulaşılmasına da yardımcı olduğu vurgulanıyor. Bununla birlikte belgede, söz konusu telefon numaralarıyla “raporlanabilir düzeyde az istihbarat edinildiği” de belirtiliyor. Bu arada Snowden önceki gün yaptığı açıklamada, “NSA’da kayda alınmadan ABD’de hiçbir telefon görüşmesi, internet işlemi olmayacağını” söyledi. AB zirvesinde Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Almanya Başbakanı Merkel ve İngiltere Başbakanı Cameron dinleme skandalını konuştu. (AP) ABD istihbaratı uyarmış Dış Haberler Servisi ABD’nin, bazı yabancı istihbarat örgütlerini, eski Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanı Edward Snowden’in sızdırdığı gizli belgeler konusunda uyardığı ortaya çıktı. Amerikan Washington Post gazetesinin haberine göre, söz konusu belgelerde istihbarat örgütlerinin ABD ile gizlice nasıl işbirliği yaptığının ayrıntıları yer alıyor. Haberini kimliğini saklı tutan Amerikalı yetkililere dayandıran gazete, belgelerde, İran, Rusya ve Çin gibi ülkeler hakkında istihbarat toplama programlarıyla ilgili hassas bilgiler bulunduğunu yazdı. Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, bütün dünyada yankı bulan Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) dinleme skandalıyla ilgili olarak Türkiye’den şikâyet geldiğine ilişkin bilgisi olmadığını söyledi. Harf, bugüne kadar Brezilya, Meksika, Fransa ve Almanya ile krize neden olan dinleme suçlamalarının her ülke için farklı bir boyut taşıdığını belirtti. Sözcü, söz konusu ülkelere verilen “Dinlenmiyorsunuz” garantisinin başka ülkeler için de geçerli olup olmadığı sorusuna, “Bakın bu konuşmalar, vaka bazındadır. Endişelerin olduğu her farklı ülkede bazen özel, bazen diplomatik olarak, bazen kamuoyu önünde olur. Herkesi kapsayacak bir açıklama yapmayacağım” dedi. Harf, “O zaman Merkel ve Hollande’a ver Ankara’dan ses yok diğiniz garantilerin diğer NATO müttefikleri için bile geçerli olmadığını mı varsaymalıyız” sorusuna da “Her vaka farklıdır” cevabını verdi. Sözcü, özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili olmak üzere, Türkiye’deki dinleme operasyonlarına ilişkin bir endişe dile getirilip getirilmediği sorulunca da “Benim bildiğim yok. Bu konuyu hiç gündeme getirdiler mi bilmiyorum ama benim bilgim dahilinde değil. Böyle bir şey kesinlikle duymadım” dedi. Harf’a, Ankara’daki Başbakanlık ofisinde geçen yıl böcek bulunması gibi dinleme faaliyetlerinde ABD’nin dahli olmadığına ilişkin Türkiye’ye garanti verilip verilmediği de soruldu. Sözcü bu soruya da “Tek tek bütün ortaklarımızla karşılaştığımız her olayın üzerinden gidip bu konuyu dönem içinde gündeme getirip getirmediklerine bakmak sanırım benim için imkânsız olur. Ben böyle bir şey duymadım” diye yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise ABD’nin birçok Avrupa ülkesinde dinleme yaptığı yolundaki haberlerle ilgili sorular üzerine “Biz bu konuyla ilgili her türlü tedbirimizi alırız. Devletin kendi güvenlikleri vardır. İlgili kurumlarımız gayet dikkatli bir şekilde tedbirlerimizi alır” dedi. Gül, enformasyon teknolojisinin yeri geldiğinde devlet hizmetlerinde kullanıldığını, buna karşılık teknolojinin tedbir almayı da sağladığını belirtti. Dış Haberler Servisi İran’da, şarap ve ekmek yeme ayini (komünyon) sırasında şarap içen 4 Hıristiyana 80 kırbaç cezası verildiği bildirildi. Geçen aralık ayında, bir evde düzenlenen ayin sırasında, yasalara aykırı olarak alkol tükettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişinin, 6 Ekim’de kırbaç cezasına çarptırıldığı öğrenildi. Birleşmiş Milletler’in bu ay yayımlanan raporuna göre İran’da özellikle çoğu Müslümanlıktan Hıristiyanlığa geçenlerden oluşan gruplara yönelik baskılar artıyor. İran’da din değiştirmenin cezası idam olabiliyor. Merkel ‘münferit’ değil Hıristiyanlara kırbaç cezası Köklü ve çok sistemli… ‘P5 ile komşular eşit olsun’ DUYGU GÜVENÇ Ankara, Cenevre 2 için önkoşulunu BM Suriye temsilcisine iletti Şam’da bombalı araçla saldırı Dış Haberler Servisi Suriye’nin başkenti Şam’ın Vadi Barada bölgesinde bir cami yakınlarında bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 30 kişinin öldüğü, 100 kişinin de yaralandığı bildirildi. Muhalif Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC) tarafından yapılan açıklamada, ölenler arasında çocukların da bulunduğunu, yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğunu duyurdu. Açıklamada, saldırının rejim güçleri tarafından gerçekleştirildiği savunulurken bölgede ikinci bir bomba yüklü aracın fark edildiği ve Özgür Suriye Ordusu militanları tarafından bombaların etkisiz hale getirildiği belirtildi. Suriye devlet televizyonu ise patlamanın El Kaide bağlantılı örgütlerin işi olduğunu duyurdu. ANKARA Bölge ziyareti kapsamında Türkiye’ye gelen ve hem Suriye muhalefeti ile hem de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile görüşen BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcilci Lahdar İbrahimi, Suriye muhalefetini ikna etmeye çalıştı. Ancak muhalefetten, “Önce kiminle masaya oturacağımızı söyleyin” yanıtını aldı. İbrahimi, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) üyeleriyle bir araya geldi ve Suriye muhalefetinden 2. Cenevre konferansına katılım konusunda, İbrahimi. “Önce Suriye’den kimlerin katılacağı belli olsun. Biz kararımızı kasım ayı başında yapacağımız konsey toplantısında alacağız” yanıtını aldı. Sinirlioğlu da İbrahimi ile görüşmesinde, 2. Cenevre toplantısında Türkiye’nin sadece gözlemci bir rolü kabul etmeyeceğini belirterek, BM Güvenlik Konseyi’nin 5 Daimi üyesi ile Suriye’nin komşularına eşit söz hakkı tanınmasını istedi. Davutoğlu da Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile birlikte düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Cenevre 2 için mutlaka ve mutlaka komşu ülkeler devrede olmalı. En fazla zarar gören ülkeler komşu ülkelerdir.” Davutoğlu’nun aksine Zebari ise, “Cenevre 2’nin asıl amacı, komşu ülkeler değil Suriye halkıdır. Üzerimize düşen bu planı nasıl hayata geçirebiliriz. Suriye ve komşuları bu süreçten çok zarar gördü bu ülkeler vitrinde olmamalı, orada etkin katılımcı olmalı” dedi. Riyad kadın sürücüleri uyardı n Dış Haberler Servisi Suudi Arabistan yetkilileri, bu hafta yapılması planlanan araba kullanma eylemi öncesinde kadın sürücülerin cezalandırılacağı uyarısı yaptı. Kadın aktivistler, yasağa karşı bu hafta sonunda kadınları direksiyon başına çağırmıştı. Kampanyayı örgütleyen kadınlar, çeşitli şehirlerde araba kullanırken çekilmiş fotoğraflarını da sosyal medyada paylaştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle