23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2013 CUMA 4 HABERLER Devlet kurumlarındaki mali denetimsizlik ve Sayıştay’ın çaresizliği AB İlerleme Raporu’na da girdi Elli Kez Daha Görülse Ne Olur? Hukukun zerresinin olmadığı ülkelerde hukukçuların konumu gariptir. Dostum ve avukatım, İstanbul’un unutulmaz baro başkanlarından Turgut Kazan’a takılırım hep: Bana hep Konya’da bir amirali çağrıştırıyorsun. Hukukun olmadığı yerde hukukçu olmakla, denizsiz diyarda amiral olmak arasında ne fark var ki? Onlara soru sormak da zordur. Gidip kendisine bir şey sorduğunuza göre ondan hukukun dediğini öğrenmek istiyorsunuzdur, diye düşünür ve cevap verir. Ama içinde yaşanan toplumda hukukla çözülmesi gereken sorunlar, gerçekte hukukla çözülmüyordur ki!.. “Pseudo demokrasi”lerde (yalancı demokrasi) var olan bu zorluk, “quasi demokrasi”lerde (demokrasi benzeri) daha da değişik boyutlara ulaşır. Çünkü demokrasi benzeri rejimlerde, sanki bağımsız ve adil yargı varmış yanılsaması yaratılır. Usule uyuluyormuş gibi davranılır, sureti haktan görünülür... Sahte demokrasilerde de başlangıçta bu alanda özen gösteriliyormuş gibi davranılır. Ama daha sonra bu özen tümüyle bir yana bırakılır ve oyun açık oynanır. Hitler dönemi ve Reichtag yangını ile Dimitrof davasını düşünün! Dimitrof erken Hitler döneminde yargılanmasaydı, delil yetersizliğinden sıyırabilir miydi? HHH Pseudo demokrasiler, ikircikli düşünme dönemini geride bırakmışlardır. Pseudo demokrasilerde adli hata da olmaz, her şey kasten olur. Yanılgı olmayıp da kasıt olduğu zaman, adli hata halinde akla gelebilecek olasılıkların gerçekleşmesi de mümkün olamaz. Sahte demokrasilerde, adalet mekanizması zulüm aygıtına dönüştüğü için, herhangi bir konuda, “bu karar eninde sonunda elbet düzelir” demenin bir anlamı yoktur. Söz konusu olan yanılma değildir ki, düzeltilebilsin. Son zamanlarda, siyasi davaları, uzman bir hukukçu titizliğiyle irdeleyip yazan Sedat Ergin, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Balyoz kararında bu davayla ilgili daha önce tutukluluk konusunda açılmış olan davaya değin verilen AİHM kararını irdeleyen satırları incelerken, 9. Daire’nin sayın yargıçlarının değerlendirmelerinde yanılgıdan söz etmenin çok güç, hatta imkânsız olduğunu ortaya koyuyordu. Sedat Ergin böyle bir yargıya varmıyor, ama okuyanlar, orada bir yanılgıdan çok kasıt olduğunu düşünmeseler bile hukuki bir kavram olan “kasta yakın hata”nın varlığından kuşkuya düşüyorlardı. HHH Hani bazı maçlar vardır, yorumcular olayı şöyle yorumlarlar: Bu maç yüz kez tekrarlansa sonuç yine aynı olur. Doğrusu kimi ülkelerdeki siyasal davalar için de aynı şeyi söylemek mümkündür. Bütün bunların aklıma gelmesinin nedeni, Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk’un dünkü Milliyet’te yayımlanan yazısıdır. Sayın Selçuk bütününü internetten bulup okumanızı salık vereceğim yazısında özetle şunu söylüyordu: “Yasalar yargıçların yanılabilecekleri temeli üzerine kurulur. Bu yüzden hemen bütün suç yargılama yasalarında ‘yargılamanın yenilenmesi’ kurumuna yer verilmiştir... Nitekim bunun en çarpıcı örneklerinden biri yine Ceza Yargılama Yasası’nda yer almıştır: AİHM Balyoz kararında hukuka aykırılık belirlerse yeniden yargılama yolu açılabilecektir...” Yeniden yargılama yolunun açılması, adil yargının bu kez olması ihtimalini gündeme getirecek mi? Bildiğiniz gibi eğer bağımsız yargı yoksa, adil yargıdan da bahsedilemez. Şimdi, Türkiye’de Balyoz kararının ardından, bir adli hatadan mı söz ediliyor, yoksa bağımsız yargı olmadığı için hasıl olan bir sonuçtan mı? Sayın Sami Selçuk’un yazısında söz ettiği olasılık, ancak bağımsız yargının var olması halinde önem taşıyacağına göre, bu durumda esas soru şu oluyor: Türkiye’de bağımsız yargıdan söz edilebilir mi ki, bu kez adil yargı bekleyebilelim? Kamu hesap vermiyor yönetimi ile ilgili yeterli bilgi verilmemiş ve bu da Sayıştay’ın yaANKARA Türkiye’nin İran sal görevinin zayıflamasına neile AB’nin uyguladığı ekonoden olmuştur. mik ambargoya karşın ekonomik Nisan 2013’te kabul edilen yailişkilerini sürdürmesi ve İran’a sa, Sayıştay’ın hükümetle ilgili altın ihracatı, TürkiyeAB araher türlü denetimi yapabilmesisındaki ticareti geriletti. AB ne olanak sağlasa da kamu reKomisyonu’nun hazırladıformunun önemli bir bileşeni hızlı düşüşle ihracatta büyüme da Sermaye Piyasası Düzenleme olan performans denetimi yağı 2013 İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin ihracat hacminin de yüzde 3.2 oranına gerilemiştir. Kurulu, BDDK, Rekabet Kuru pılmamaktadır. Bakanlıklar İran’a altın ihracı ile büyüdüğü AB’nin Türkiye toplam ticare mu, RTÜK, YÖK gibi bağımsız ve kamu dairelerinin perfortindeki payı 2011’deki yüzde 40.8 kurumların bakanlıkların deneti mans programları ve saygınbelirtildi. İşte raporda yer alan o tespitler: seviyesinden yüzde 37.7’ye geri minde olması da eleştirildi. Ra lık raporlarının ilgili bütçeler“2012 yılında ihracat hacmi lemiştir. AB’nin Türkiye ihraca porda, “Bağımsız kurumların fa le eşgüdümü sağlanmalıdır. İç yüzde 16.7 oranında büyümüş tındaki payıysa AB talebindeki aliyetinin konuyla ilgili bakan denetim sistemi etkili değildir, tür. Ancak bu büyümenin bü düşüş ve Türkiye’den İran’a al lıkların denetimi altında olma iç denetim ve teftiş fonksiyonyük bir kısmı sıra dışı olarak tın ihracatındaki artış sebebiy sı, AB müktesebatına aykırıdır” ları arasında karmaşa bulungerçekleşen İran’a parasal ol le özellikle güçlü bir düşüş gös ifadelerine yer verilirken denetim maktadır.” mayan altın ihracatından kay tererek yüzde 46.2’den yüzde ile ilgili şu başlıklara işaret edildi: Raporda, “Kamu İhaleleri Ka“2013 bütçe görüşmelerinde ön nunu AB müktesebatı ile uyumnaklanmaktadır. Öte yandan 38.8’e düşmüştür.” Kamu Yönetimi başlığı altın ceki dönem kamu harcamaları lu hale getirilmemiştir” eleştirisi 2013 yılında altın ihracatındaki tekrarlanırken devletin rekabet ortamının gelişmesindeki AKYEL AÇIKLADI rolü başlığında, “Devlet yardımlarının saydamlaştırılması alanında hiçbir ilerleme sağlanmamıştır” tespitine yer verildi. Türkiye’deki enflasyon oranının Merkez Bankası’nın tahmin ettiği yüzde 5’e düşmediği belirtilen raporda, bankanın politikaları da eleştirildi: “Merkez Bankası birden fazla hedefle sıra dışı ve karmaşık bir para politikası izlemeye devam etmiştir ve bu durum şeffaflık ve tahmin u Sayıştay Başkanı Akyel, denetim edilebilirliğe zarar vermektedir. Politika duruşu, değirehberleri hazırlanıp pilot uygulamalar şen iç ve uluslararası şartlar yapılamadığından belediye şirketlerinin 2012 ışığında sıklıkla değişime uğdenetim programına alınamadıklarını bildirdi. ramıştır. 2012 yılında bütçe hedefleri önceki yılların aksine, devlet harcamalarındaMUSTAFA ÇAKIR ki artış ve ekonomik faaliGörevdeyken hacca giden ilk bazı milletvekilleri ile Türk hacılar katıldı. ANKARA Sayıştay’ın 2012 yetteki yavaşlama nedeniycumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, ihrama Herkesin haccını ve Kurban Bayramı’nı yılında belediyelerin ticari şirketlerini le yakalanamamıştır. Mergirdi. Gül’ün tavafa giderken çekilen tebrik eden Gül, “Kurban Bayramı denetleyemediği ortaya çıktı. Sayıştay kezi hükümetin bütçe açığı fotoğrafı Twitter’da paylaşıldı. Mekke herkes için hayırlara vesile olsun. Başkanı Recai Akyel ilk kez Sayıştay 2012’de GSYH’nin yüzde ziyaretini sürdüren Cumhurbaşkanı Cenabı Allah önce herkesin ailesi için, denetimine giren belediye şirketlerinin 2’sine yükselmiştir. Bu raGül, Türkiye’nin Mekke Din Hizmetleri memleketimiz için bütün Müslümanlar denetimi ile ilgili olarak, denetim kam 2011 yılında yüzde 1.4 Ataşeliği’nde Türk hacılarla bayramlaştı. ve bütün insanlık için hep hayırlar nasip rehberleri hazırlanıp pilot uygulamalar idi. Bütçe ve bütçe kurallaGül’ün bayramlaşma programına Bilim, etsin” ifadesini kullandı. Basına kapalı henüz yapılamadığından 2012 denetim rının belirlenmesi çerçeveSanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yapılan bayramlaşma bölümünde de programı kapsamına alınamadığını sinde saydamlık sağlanması TBMM Başkanvekili Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Gül’e kavurma, pilav ve bildirdi. yönünde hiçbir gelişme sağDiyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ayran ikram edildi. CHP Grup Başkanvekili Akif lanmamıştır.” Hamzaçebi’nin Sayıştay denetim raporları ile ilgili soru önergesine Sayıştay Başkanı Recai Akyel yanıt verdi. Hamzaçebi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2012 yılı bütçe ödeneğinin bağlı kurumlar da eklendiğinde 12 milyar 383 milyon lira olduğunu, belediyenin 23 ticari şirketi de dahil olduğunda “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolündeki kaynağın 25 milyar lirayı aştığına” dikkat çekti. Buna karşın İstanbul Büyüşehir Belediyesi’nin 2012 yılı hesabının netlenemeyen kurumlar arasında Yargı Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin EMİNE KAPLAN 3 denetçi tarafından denetlendiğine tay ve Danıştay da yer aldı. Sayıştay’ın 114’üncü maddesinde, merkezi yönetim işaret eden Hamzaçebi, 2012 yılı bütçe ANKARA Sayıştay’ın gerekli belge iki kurumla ilgili raporlarında şu değer kapsamındaki kamu idarelerinin mali tabödeneği 15 milyon olan Devlet Personel ve bilgileri vermediği için denetleyeme lolarının Maliye Bakanlığı tarafından üretilendirmelere yer verildi: Başkanlığı’nın 4 denetçi, 2012 yılı bütçe diği çok sayıda kurum arasında iki kuDanıştay: Denetlenen kamu idaresi leceği belirtilmiştir. Maliye Bakanlığı’nca ödeneği 772 milyon lira olan Ceza İnfaz rum dikkat çekti. Hükümetin çıkardığı nin yönetimi, tabi olduğu muhasebe stan kurulan muhasebe sistemi (Say2000İ), Kurumu’nun da 7 denetçi tarafından yönetmelik, genelge ve tüzükleri denet dart ve ilkelerine uygun olarak hazırlan genel bütçe kapsamındaki kamu idaredenetlendiğine ilişkin haberlerin doğru leyen Danıştay ile adalet konusunda son mış olan mali rapor ve tabloların doğru leri için kurumsal bazda Bilanço ve Faaolup olmadığını sordu. Akyel yanıtında, sözü söyleyen Yargıtay’ın 2012 yılı he ve güvenilir bilgi içerecek şekilde za liyet Sonuçları Tablosu’nu doğru bir şe2012 yılı denetim programında İstanbul sapları, gerekli mali rapor ve tablolar ile manında Sayıştay’a sunulmasından so kilde üretmemektedir. Maliye Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi’nin denetimi bilgi ve belgelerin verilmemesi ve Mali rumludur. Denetim görüşü oluşturabil tabloların oluşturulmasına imkân verecek için 3 denetçi, İSKİ Genel Müdürlüğü ye Bakanlığı’nın kayıt sistemini kurma mek için gerekli mali rapor ve tablolar yevmiye kayıtlarının, kurumsal bazda, ve İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel ması nedeniyle denetlenemedi. ile bilgi ve belgeler, kamu idaresi yöne 2013 yılı itibarıyla kaydedilmesine başlaİşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün Sayıştay’ın TBMM’ye sunduğu 2012 timi tarafından sağlanamadığı için Da nacağını beyan etmiştir. Denetim görüşü denetimi için de 3 denetçi olmak üzere yılı raporlarında, Başbakanlık başta ol nıştay Başkanlığı’nın 2012 yılına iliş oluşturabilmek için gerekli mali rapor ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı idareleri için 6 denetçi görevlendirildiğine mak üzere çok sayıda bakanlık ile kamu kin mali rapor ve tabloları hakkında gö tablolar ile bilgi ve belgeler, kamu idarekurum ve kuruluşlarının denetlenemediği rüş bildirilememektedir. si yönetimi tarafından sağlanamadığı için dikkat çekti. Hamzaçebi önergesinde, ortaya çıkmıştı. İlgili yasa uyarınca zama Yargıtay: Yargıtay Başkanlığı, bütçe Yargıtay Başkanlığı’nın 2012 yılına iliş“Belediyelerin ticari şirketleri neden nında Sayıştay’a gerekli mali rapor, tab sine ilişkin mali rapor ve tablolarını ilgili kin mali rapor ve tabloları hakkında gödenetlenmemektedir” sorusuna da yanıt lo, bilgi ve belgeler verilmediği için de yönetmeliğe göre hazırlamakla sorumludur. rüş bildirilememektedir. istedi. DUYGU GÜVENÇ u AB İlerleme Raporu’nun Kamu Yönetimi başlığı altında Sermaye Piyasası Düzenleme Kurulu, BDDK, Rekabet Kurumu, RTÜK, YÖK gibi bağımsız kurumların bakanlıkların denetiminde olması eleştirildi. Raporda, “2013 bütçe görüşmelerinde önceki dönem kamu harcamaları yönetimi ile ilgili yeterli bilgi verilmemiş ve bu da Sayıştay’ın yasal görevinin zayıflamasına neden olmuştur” denildi. AB raporu: Türkiye’de saydamlık, denetim yok! Belediye şirketleri denetimsiz Cumhurbaşkanı Gül ihrama girdi Yargı bile kayıt dışı Sayıştay, gerekli belge ve bilgilerin verilmemesi, Maliye’nin de kayıt sistemini kurmaması nedeniyle Danıştay ve Yargıtay’ın 2012 yılı hesaplarını denetleyemedi ‘Stratejik davranıyoruz’ Akyel, yıllık denetim programının hazırlık aşamasında denetim alanındaki kamu idarelerinin sayıca çokluğu ve işgücünün sınırlı olması da dikkate alınarak stratejik davranıldığını, merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin, sosyal güvenlik kurumlarının, büyükşehir ve il belediyeleri ile il özel idarelerinin tamamına yakınının denetim programına her yıl alınırken, ilçe ve belde belediyeleri, belediye şirketleri ile diğer mahalli idarelerde belli periyotlarla tamamının incelenmesine olanak verecek bir yaklaşımla hareket edildiğini bildirdi Sayıştay denetiminin yasalar ve uluslararası denetim standartlarına göre hazırlanan denetim rehberlerine göre yürütülemesi gerektiğine işaret eden Akyel, “İlk kez Sayıştay denetimine giren belediye şirketlerinin denetimi konusunda denetim rehberleri hazırlanıp pilot uygulamalar henüz yapılamadığından 2012 denetim programı kapsamına belediye şirketleri alınamamıştır” dedi. Gaza para dayanmıyor ALİCAN ULUDAĞ SAYIŞTAY EMNİYET’İ DE DENETLEYEMEDİ, KURUM BÜTÇESİNİ BİTİRİP EK BÜTÇE KULLANDI AB RAPORUNU YORUMLADI Toprak: Dünya artık AKP’yi taşıyamıyor İSTANBUL (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, partililerle bayramlaşırken gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu İlerleme Raporu’nun Türkiye’nin insan hakları, temel hak ve özgürlükler konusundaki eksikliklerini ortaya koyduğunu ifade eden Toprak, “Hem AB raporu hem de Çin’den füze alımı AKP’nin Batı dünyasından koptuğunu göstermektedir. Türkiye ve dünya sistemi artık AKP’yi taşıyamamaktadır” dedi. ANKARA Sayıştay, ge rekli bilgi ve belgeler gönderilmediği için Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hesaplarını denetleyemedi. Emniyet’in geçen yılki bütçesinin tamamını harcayarak 1 milyar liralık yedek ödenek kullandığı anlaşıldı. Sayıştay’ın Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ilişkin denetim raporunda, “Denetim görüşü oluşturabilmek için gerekli mali rapor ve tablolar ile ilgili bilgi ve belgeler kamu idaresi yöneti mi tarafından sağlanamadığı için Emniyet Genel Müdürlüğü 2012 yılına ilişkin mali rapor ve tabloları hakkında görüş bildirilememektedir” denildi. Raporda sadece Emniyet’e ilişkin bazı sayısal bilgiler yer aldı. Polis teşkilatının, 255 bin 239 personeli ile hizmet verdiği belirtilen raporda, “2011 yılında bir polis memuru ortalama 297 vatandaşa hizmet verirken, 2012 yılı itibarıyla bu sayı 291’e düşmüştür” ifadesi kullanıldı. Emniyet’in bütçesini aşarak yedek ödenek kullandığı saptaması yapılan rapora göre, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 2012 yılında 12 milyar 119 milyon 314 bin TL ödenek tahsis edildi. Ancak mali yıl içerisinde “birimlerin artan ihtiyaçları doğrultusunda” yedek ödenek alındı ve geçen yıl toplam 13 milyar 125 milyon 872 bin 117 TL harcama gerçekleştirildi. Bu harcamanın 1 milyar 360 milyon 40 bin 398 TL’sini mal ve hizmet giderleri oluşturdu. Silah, biber gazı, araç ve diğer gereçler bu giderlerin içinde yer aldı. Bu rakam çok sayıda bakanlığın bütçesini geride bıraktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle