Katalog

27 OCAK 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 CHP’li vekilin ‘Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit değildir’ sözüne tepkisi ‘bu toprakların özüne ihanet’ oldu Ulusalcılık Nedir?.. Yağan yağmuru anlat, karı, fırtınayı, boranı, soğuğu anlat... Durgun sulara bak uzun uzun, ağaçlara bak, kuşlara, çocuklara bak. Yaşamın neresindesin söyle ıslak bir pazar sabahında? Şimdi beni dinle! Bereketli toprakların kokusu kanın değil, barış çiçeklerinin habercisi olmalı. Bir dağın eteklerinden bakmalısın denizin lacivert sularına. Solculuk nedir bilir misin? Bilmiyorsan iyi öğren! Devrimciliği, yurtsever olmayı, sermayeemek çelişkisini! Bırak etnik kimlik üzerinden politika ve dincilik yapmayı... Kul değil birey ol! Emeğin örgütlü gücünü savunmak, örgütlü toplum olmak için uğraş ver. Hukukun üstünlüğünü, adalette eşitliği savun, oku, kendini geliştir. Hayatında okudun mu hiç Pablo Neruda’yı, Şili’de, Arjantin’de neler yaşandığını? Sen 12 Eylül öncesi o kanlı kıyımların, cinayetlerin, niçin, neden olduğunu hiç düşündün mü? Kenan Evren’in 1982 Anayasası’na yüzde 90 oy oranıyla “evet” dendiğini ne çabuk unuttun! Belki sen de verdin oy! Oh terörden kurtulduk, diye... Belki sen de “muhbir vatandaştın” ne bileyim ben! HHH Yağmurlu bir sabah... Bir iç sıkıntısı. Duman gibi yayılan ince bir yağmur Ankara Kızılay’da... Yüz binler yürüyor Uğur Mumcu’nun ayyıldızlı bayrağımıza sarılı tabutunun arkasından. Nerede o yüz binler aradan 20 yıl geçmesine karşın? Ölüm çanları çalıyordu... Yüzlerimizde derin çizgiler, hıçkırıklar, çığlıklar dalga dalga kabarıyordu. O yıllarda kuşlar telgraf tellerine konmuyordu... Çünkü kuşlar ağlıyordu. Bense yürürken Pablo Neruda’nın dizelerinde kaybolup gidiyordum: “Uzak bir aşkın rengindeydi gözleri Kolları ikiz safirlerdi Dudakları titriyordu mercan ışığında Sonunda çıkıp gitti Güçbela girdiği nehirde tertemiz oldu yine Yüzdü bakmadan arkasına Yüzdü hiçliğe, yüzdü ölümüne...” HHH Ali Sirmen, 25 Ocak Cuma günü yayımlanan yazısının bir bölümünde, çok tartışılan “ulusalcılık” konusunu dillendirirken şöyle diyordu: “Geçen gün birisi sordu: Uğur Mumcu ulusalcıydı değil mi? Tabii öyleydi, ama dilersen önce ulusalcılıktan ne anladığını açalım, diye yanıtladım. Gerçekten Uğur Mumcu’da ırk temeline dayalı, bir ırkın üstünlüğünü savunan bir milliyetçilik, ki ona şovenizm demek daha doğru olur, aramayın boşuna. Birlikte yaşama ve ortak bir geleceğe yönelme iradesinin ürünü olan sübjektivist, çağdaş demokratik ulusçu, demokrat bir Kuvvacıydı Uğur Mumcu...” Emeğin yüceliğine inanan herkesin Uğur Mumcu’nun kitaplarını, TürkKürt sorununa ilişkin yazılarını okumalarını öneririm; ortalıkta boy gösteren özde değil sözde ulusalcıların, daha doğrusu faşistlerin... İyi okumalarını! Çünkü Uğur Mumcu devrimciydi, sosyalistti, sapına kadar da yurtseverdi. HHH Türkiye’de kavramları saptırıp, faşizmin bataklığına düşen, ulusalcılık maskesiyle dolaşan faşistler için yazdım bu yazıyı... Yurtsever olmak o denli kolay değil... Bir yurtsever sapla samanı karıştırmaz! Evet!.. Yaşamın neresindeyiz bir pazar sabahı! Sevginin, tutkunun, aşkın ve barışın! Neresindeyiz? Erdoğan Güler ile vurdu İstanbul Haber Servisi Marmara Üniversitesi’nin 130. kuruluş yıldönümü ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “fahri doktora” verilmesi dolayısıyla üniversitenin Haydarpaşa Yerleşkesi’nde tören düzenlendi. Erdoğan törende yaptığı konuşmada, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in “Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit değildir” sözlerine atıfta bulunarak bir ırkın diğerine, bir milletin diğerine, bir ulusun diğerine üstünlüğünü savunmanın, bu topraklara karşı hürmetsizlik, bu toprakların özüne ihanet olduğunu belirtti. Erdoğan, “Parlamentoda bir milletvekili, sanıyorum kariyeri de var. Ama ulus ile millet kavramını birbirine karıştırıyor. Ülkemizdeki Türk için kalkıyor millet, diğeri için ulus diyor. İçerikten haberi yok. Birisi öz Türkçe, diğeri Arapça” dedi. Başbakan Erdoğan, kendisini güçlü olarak görenin ırkını yüceltmesi ne kadar tehlikeliyse, kendisini mağdur olarak görenin de ırkını yüceltmesinin, ırkını bir ayrımcılık unsuru olarak kullanmasının o kadar tehlikeli olduğunu belirterek “Irkçılığın panzehiri, antitezi asla ırkçılık olamaz” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı ile başlatılan görüşmelere değinerek “Ne olur bu çözüm sürecini çok sıkı tutalım. Artık bu işi bitirmemiz lazım. Bu iş için 30 senede harcanan para, yeni bir Türkiye in şa eder. Bugün Güneydoğu’da, Doğu’da işsizlik çok daha fazlaysa bunun en önemli sebebi terördür” diye konuştu. Öğrenci Kolektifleri de Haydarpaşa otobüs durağında toplanarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampusu’na yürüyüş yapmak istedi. Pankart açıp sloganlar atan öğrencilere çevik kuvvet müdahale etti. 18 öğrenci gözaltına alındı. Bu işi bitirmemiz lazım Dışarıda protesto ‘Tartışılmayanlar tartışılıyor’ nİstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler’in tartışma yaratan sözleri ile ilgili “CHP’nin açıkça tartışmadığı konuların tartışılır hale gelmesi ve konuşulması iyi bir şey” yorumunu yaptı. Tanrıkulu “CHP’de böyle bir hattın bu kadar çıplaklığıyla ortaya çıkmış olması CHP bakımından da Türkiye bakımından da hayırlıdır” dedi. nDİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, partisinin Diyarbakır İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Kürt sorununun çözümünde kurulacak masaya hep birlikte müdahil olacaklarını belirterek “Müzakere bir tarafa sus denilerek yürütülemez” dedi. CHP’li Ayman Güler’in sözlerini de değerlendiren Kışanak, sözlerinin ırkçı bir söylem olduğunu belirterek “Bu zihniyet meşruiyetini yitirmiştir” diye konuştu. Kışanak’tan Güler’e yanıt Burkay: Silah bırakmak yetmez nİstanbul Haber Servisi Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) Genel Başkanı Kemal Burkay, “Bu süreçte PKK’nin silah bırakması önemli ama yeterli değil. Sonuçta 200 yıllık bir sorunu sadece PKK’den ibaret görmek yanlış olur. PKK’nin silah bırakması, Kürt sorununun çözülmesi anlamına gelmez” dedi.