Katalog

27 OCAK 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 İşkolu istatistikleri yayımlandı, pek çok sendika yüzde 1 barajının altında kaldı Sendikaya tırpan Madenci güzel ölmek değil, yaşamak istiyor MUSTAFA ÇAKIR Asıl Sorun: Türkiye Cumhuriyeti “Kürt Sorunu” alalaması altında saklanan gizli niyet Türkiye Cumhuriyeti’ni etkisiz hale getirmek, içini boşaltmak, gerekli koşullar yaratıldığında da bölmek, emperyal güçler yönetiminde bir kenar ülke konumuna dönüştürmektir: Türkiye’de sorunun Kürt milliyetçiliği, Türk milliyetçiliği çatışması şeklinde ortaya konulması tümüyle yanıltıcıdır. Türkiye’de mücadele, savaşım, etnik kökene dayalı değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni benimsemiş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur duyanlarla, Türkiye Cumhuriyeti karşıtları, Türkiye Cumhuriyeti’ni küçük düşürmeye yeltenenler arasındadır. Bağımsız, devrimci, kişilikli, laik, kalkınmış bir Türkiye amacı dış güçleri, onların yerli uzantılarını, çıkarları zedelenenleri, din istismarcılarını rahatsız etmiş, rahatsız etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’ni benimseyenler arasında kendini Türk, Kürt, Laz, Boşnak, Ermeni, Çerkez vb. olarak niteleyenler, her etnik gruba (etnik grup, etnisite ne kadar doğal ve sağlıklı bir kavram, kuşkum var) dahil kişiler bulunduğu gibi her meslek grubuna, her ekonomik sınıfa, her gelir grubuna girenler de vardır. Türkiye Cumhuriyeti karşıtları arasında da her etnik gruba giren kişileri, değişik oranlarda da olsa bulabilirsiniz. Bölünme etnik ayrıma değil, TC’yi benimsemeye, terim yerindeyse ideolojiye dayanır. Bağımsız, güdülemeyen, kalkınmış, kişilikli bir Türkiye Cumhuriyeti emperyal güçlerin, onların yerli uzantılarının, din tacirlerinin daima tepkisini çekmiştir. Emperyal güçler, günümüz koşullarında, yurtiçi yandaşlarıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluş amacından, ideallerinden uzaklaştırmak istemektedirler. Ne yazık ki emperyal güçler ülkede buna yatkın, dinden beslenen, kendini solcu diye nitelendiren, şeyhin kerameti kendinden menkul misali aydın diye yaftalanan, yabancı işbirliğinden çıkar sağlayan, geleceklerini yabancıların korumasında gören, demokrasi, insan hakları gibi kavramların ardına gerçek niyetlerini saklayan geniş bir kitle bulmuştur. Bu kitleyi, 1923’ten bu yana bir şekilde hareketlendirmekte, yönlendirmektedirler. Olayları, gelişmeleri, algılatılmaya çalışıldığı gibi değil, gerçek nedenleriyle görmeye çalışmak gerekir. HHH Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesidir. Atatürk düşmanlığı kişiye karşı bir tepki değil, Türkiye Cumhuriyeti karşıtlığının dışavurumudur. Simge yıkıldığında Türkiye Cumhuriyeti’nin de yıkılacağı, en azından istenen yörüngeye oturtulacağı düşünülmektedir. İnsanların ne söyledikleri önemli değil, ne yaptıkları, nasıl davrandıkları önemlidir. Kişilerin, grupların neye, nelere hizmet ettiklerini anlayabilmek için onları destekleyenlere ve destekleyen güçlere bakmak gerekir. Bugün hemen her alanda orta ipte gösteriye çıkanların hangi çevrelerin sesyayarı olduklarına doğru tanı koymak gerekir. Aslında Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti’ni benimseyenler, daha nitelikli, kişilikli olanlar, bir şekilde dışlanmakta, tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Biz vatanperverlikle övünürüz. Gerçekten öyle mi? Vatanperverlik toplumdan yana olmakla, özveri göstermekle, inançlı savaşımla gerçekleşir. Boş lafla, kişisel çıkar kollayarak, özsever davranarak, bazı çevrelerin sesyayarlığını yaparak vatanperver olunamaz. Geniş kitlelerin hakları korunamaz. Emperyal güçlerin, onların yerli uzantılarının hedefinde Türkiye Cumhuriyeti vardır. Sorunun çözümü bağımsız, özgür Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmakta aranmalıdır. Bugün bu coğrafyada yaşayanların bu bağlamdaki tutumu ülkenin geleceğini belirleyecektir. Sesler kısılmaya çalışılsa da vatandaşları ayartılara (iğvaya) karşı uyarmak görev olmalıdır. Son yıllarda artan kaza len ve ölümlerle gündeme ge ek em n de ma ’ta ak uld Zong y Sa ğe çileri bugün “Eme gı, Taşerona Son” mitingi düzenliyor. Mitinge konfe de B MO TM ile r nla derasyo destek veriyor. eGenel Madenİş, emekçil an ins ıp, lış rin “insanca ça ca yaşamak için, işsize iş isi için, Zonguldak ekonom le kö ni canlandırmak için, hana ero lik düzeni olan taş aşı , ne işi n, yır demek içi na, geleceğine, maden ocaklarına, Zonguldak’a, ülkeye ve millete sahip çıkmak için, hükümeti ve tüm ilgilileri uyarmak için” bugün saat 12.00’de Zonguldak Madenci Anıtı’nda buluşacağını bildirdi. ANKARA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın SGK kayıtlarını dikkate alarak açıkladığı ocak ayı işkolu istatistikleri sendikalarda deprem yarattı. Taşeron işçilerin farklı işkollarında gösterilmesi nedeniyle 10 binin üzerinde üyesi bulunan Dev Sağlıkİş’in üye sayısı 1234’e düştü. Birçok sendika yüzde 1 barajını aşamadı. Sendikalar barajı aşamasalar da yasa gereği bir dönem daha toplusözleşme imzalayabilecek. Ancak baraj 2016’da yüzde 2’ye, 2018’de de yüzde 3’e yükselecek. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası dikkate alınarak hazırlanan işkolu istatistikleri dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre Türkiye’de 10 milyon 881 bin 618 işçi bulunu yor. Bu iş çilerin sadece 1 milyon 1671’i sendikalı. u Yeni istatistiklerle 10 milyonun üzerindeki sigortalı işçinin yalnızca yüzde 9’u sendikalı olarak kabul edildi. Taşeronların farklı şirketlerden gösterdiği işçiler nedeniyle Dev Sağlıkİş, barajı aşamadı. Türkİş’e bağlı T. Ormanİş, Deriİş ile Türkiye Gazeteciler Sendikası da baraj altında kaldı. Hakİş’e bağlı sendikalardan Medyaİş, Öz Madenİş, Öz Petrolİş, Öz Büroİş, Taşımaİş, Öz Güvenlikİş, FutbolSen barajı aşamadı. DİSK’e bağlı Gıdaİş, Dev MadenSen, Tümkaİş, Basınİş, BankSen, SineSen, Sosyalİş, Devrimci Yapıİş, EnerjiSen, Nakliyatİş, Limterİş, Dev Sağlıkİş, Dev Turizmİş de barajı geçemedi. İstatistiklere göre Türkiye’de en fazla üyeye sahip olan sendika ise 151 bin 734 kişiyle TürkMetal Sendikası oldu. 5 milyona toplusözleşme yasak Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’nün (DİSKAR) Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmeye göre istatistiklerin ortaya çıkardığı sonuçlar şöyle: 4 2018’den itibaren 5 milyon 277 bin işçi sendikalı olsa bile toplusözleşme imzalayacak sendika bulamayacak. Bu 5 milyon işçiye fiili toplusözleşme yasağı anlamına gelir. 4 2018’de 314 bin 487 işçinin sendikası toplusözleşme hakkı olmadığı için bu haktan yararlanamayacak. Yetkili 52 sendikadan 2018’de sadece 22’si kalacak. 4 Yetkili sendikalar barajı aşamasalar da yasa gereği bir dönem daha toplusözleşme yapabilecek. 4 Basın, Yayın ve Gazetecilik işkolunda 2016’dan itibaren 104 bin işçi toplusözleşme yapacak sendika bulamayacak. 4 Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar işkolunda 2018’den sonra 2 milyon 151 bin 600 işçi, sendikası barajı aşamayacağı için toplusözleşme imzalayamayacak. 4 İnşaat işkolunda 2018’den itibaren 1 milyon 438 12 bin 464 kişi toplusözbinin üzerinde leşme imzalayacak bulunan Dev Sağlıksendika bulamaİş’in üye sayısı 1.200’e düşyacak. tü. Taşeron şirketlerin hastane4 Taşımacılerde çalışan işçileri farklı farklı lıkta 2018’den işyerlerinde gösterdiğini ve senitibaren 671 dika haklarını engellediğini anlatan bin 179 işçi, sendika başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu durumu gerek bakanlık gerek sendikası baSGK yetkililerine de anlatmaya rajı aşamayaçalışmış, ancak yapılan göscağı için topluterilerde hem gözaltına sözleşme imzalaalınmış hem de kolu yamayacak. incinmişti. 4 Bu arada Sağlık ve Sosyal Hizmetler işkolunda 2016’dan itibaren 281 bin 196 işçi toplusözleşme imzalayacak sendika bulamayacak. 4 Konaklama ve Eğlence İşleri işkolunda 2018’den itibaren 630 bin 768 işçi, sendikaları barajı aşamayacağı için toplusözleşme imzalayamayacak. Oran: Teşvikli yatırımlar geriledi Ekonomi Servisi CHP Milletvekili ve Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP’nin geçen yıl uygumalaya koyduğu teşvik sisteminin randıman vermediğini, teşvikli yatırımların gerilediğini dile getirdi. En fazla göz alan altı ilin katlanarak göç almaya devam ettiğine dikkat çeken Oran, özetle şunlara değindi: l Yatırımlar göç alan en gelişmiş 8 ile artarak akmaya devam etti. l Yeni teşviklerin geçerli olduğu 20 Haziran’dan yıl sonuna kadar olan dönemde doğal olarak yüzde 37 ile yüksek oranlı bir artış yaşandı. Bu bekletilen ya da yeni dönemde iptal edilerek bir daha belge alınan yatırımlardan kaynaklandı. l Yatırım tutarı 2011’e göre cari olarak sadece yüzde 2.4 arttı. Enflasyondan arındırıldığında da yatırım tutarında “reel” bazda yüzde 3.5 düşüş olduğu belirlendi. l Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Muğla olmak üzere en gelişmiş 8 ili kapsayan 1. Bölge yeni dönemde de “yıldız” olmaya devam etti. Bu illerin yatırım tutarındaki payı yüz de 39’dan Umut Oran 42.8’e yükseldi. Latek Holding köprübaşını tuttu Ekonomi Servisi Geçen yıl bir yapı marketler zinciri oluşturmak amacıyla u Holding, Kenya’nın başkenti Nairobi’de ilk Batı Afrika’da “üs”sünü kuran Latek Holding’e yılda 2 bin 500 ton Afrika uğurlu geldi. Sermayesikaju fıstığı işleyen ni 10 milyon TL’den 85 milyona çıkaran holding, ağırlıklı Afrika üç fabrikasının ülkelerinde sanayi dahil, yatırımkapasitesini ikiye larını artırmayı planlıyor. Yüzde katlayacak. 45’i halka açık “Latek Lojistik” ile Ambarlı Limanı’ndaki faaliyetini büyütmeyi planlayan kuruluş, “LTK Home” markasıyla da yavaş yavaş Afrika kıtasının doğusundan batısı ve güneyine doğru yayılıyor. Kenya’daki mağaza sayısı bu yıl dörde çıkacak. KISA... KISA... Elektrik sayaçları değişecek l Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 2014 yılı ocak ayından itibaren elektrik dağıtım şirketlerinin, 26 milyon abonenin elektrik sayaçlarını ücretsiz olarak değiştirmeye başlayacağını açıkladı. Ancak bu uygulama, kullanım ömrü 10 yıl ve 10 yılı aşmış sayaçlar için geçerli olacak. Gemi ve yattan 1 milyar dolar ‘Hayvancılık Akademisi’ faaliyette Ekonomi Servisi Sanal dünyanın “Hayvancılık Akademisi”, www.hayvancilikakademisi.com adresinde yayın hayatına başladı. Türkiye’nin önemli yem şirketlerinden Matlı “Hayvancılık Akademisi” hayvan yetiştiricilerine destek olmayı amaçlıyor. Hayvan yemi sektöründe 25 yıllık geçmişi olan Matlı, Karacabey, Konya, Çorlu ve Turgutlu’daki fabrikaları ile yılda 540 bin ton yem üretim kapasitesine sahip. Bu yıl Samsun ve Gaziantep’te faaliyete geçecek iki yeni fabrika ile bu kapasite 750 bin tona çıkacak. l İstanbul Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, bu yıl gemi ve yat ihracatının geçen yıla göre yüzde 23 artışla 1 milyar dolar civarında olacağını söyledi. 2008’de başlayan ekonomik krizin etkilerinin gemi ve yat sektöründe halen sürdüğünü belirten Bayrak, bu yüzden ihracatın geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 39 daralarak 811.2 milyon dolara gerilediğini ifade etti. Enerji yaratanlar İK Zirvesi’nde l MCT Danışmanlık tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenen “İnsan Kaynakları Zirvesi”, “Enerjiyi Yaratanlar: Hareket, Dönüşüm, Güç” teması ve birbirinden önemli konuşmacıları bir araya getiriyor. Zirveye bu yıl dünyada 250 milyondan fazla kişi tarafından uygulanan “mind mapping”in (zihin haritası) yaratıcısı yazar Tony Buzan ile yoksullukla mücadele, sosyal adalet gibi konularda küresel vizyoner kabul edilen aktivist, yazar Lynne Twist de katılıyor. Zirve, 1314 Şubat’ta İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek.