22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2013 PAZAR CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA u Hakan Gerçek: Yaşama aşkla sarıldığımızda gerçek dostlarımızın olacağına inanıyorum. Sanırım, bu zor kurulan ilişkilerimizde, aşkta da dostlukta da egolarımızdan sıyrılmayı bilebilmeliyiz. TÜLİN SADIKOĞLU KÜLTÜR 17 yirciler, herhangi bir sanat eseri karşısında üç değişik bakış açısıyla karşılaşırlar. Önemli olan fikirlere gösterilen hoşgörüdür. Bu da zaten “sanat”ın başka bir boyutunu ortaya sunar. Ayrıca bu oyunda sanatın metafor olmasının en büyük nedeni gerçek yaşamda birbirimize gösterdiğimiz hoşgörüyü sorgulatmaktır. Yasmina Reza, erkeklerin genellikle iş arkadaşları, tanıdıkları olduğunu ama gerçek dostları olmadığını öne sürüyor. Erkeklerin gerçek arkadaşları olduğunda da bunun çok güçlü, sahiplenici ve katı olduğunu ekliyor. Size göre de dostluk “en az aşk kadar güçlü ve zor” mudur? Aşkta olduğu gibi dostlukta da bir değişim, olgunlaşma süreci yaşanır mı? Oyun öncesinde ve sırasında siz de kendinizi sorguladınız mı? Burada kadınerkek ayrımı yapmıyorum. Erkeklerin de kadınların da mutlaka yaşadıkları gerçek dostlukları vardır. Bana göre de dostluk gerçekten zor elde edilir. Ama asıl mesele, bu dostluğu sürdürebilmektir. Dostlukta da bir değişim, olgunlaşma süreci mutlaka yaşanır. Bu oyunun öncesinde ya da sonrasında değil, tüm yaşamım boyunca dostluk kavramını sorgulamışımdır. Yaşama, aşkla sarıldığımızda gerçek dostlarımızın olacağına inanıyorum. Sanırım bu zor kurulan ilişkilerimizde “aşkta da dostlukta da” egolarımızdan sıyrılmayı bilebilmeliyiz. Yazar, erkeklerin konuşurken özgür olduklarını, kadınların ise bunu yapmalarına izin verilmediğini iddia ediyor. Size göre Serge, Marc ve Yvan birbirlerine karşı ne kadar dürüst? Birbirlerine karşı dürüstlüklerinden daha önemlisi, kendilerine karşı ne kadar dürüst oldukları. Kendimize karşı dürüst olmayı başardığımızda sanırım çevremize de o derece dürüst oluyoruz. “Arkadaşım Serge bir tablo aldı. Aşağı yukarı bir altmışa bir yirmi boyunda bir tablo. Tabloda bir adam. Geliyor, geçiyor ve kayboluyor.” İyi seyirler. (Oyun yarın Ankara DT Şinasi Sahnesi’nde, 29 Ocak ve 15 Şubat’ta Kenter Tiyatrosu’nda, 25 Şubat’ta ise Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde.) Hakan Gerçek, tiyatrogerçek’te sahnelenen ‘Sanat’ oyunu üstüne sorularımızı yanıtladı Özgür Ay ‘Ses~sizlik’ (UCM) Timur Selçuk ile Nejat Yavaşoğulları arasında bir ses ama seksenlerin ortasındaki gerçek Ezginin Günlüğü’nün ruh haliyle söylüyor, dayatılanı yaşamak istemeyen aşklar adına… Gitarcı, besteci Özgür Ay’ın ilk albümü “Ses~sizlik”, bunaltıcı şehir yaşamında insanın iç seslerini duyamamamıza neden olan gürültü bombardımanına karşı yazılmış şarkılardan oluşuyor. 10 parçada ikisinin sözleri eşiyle ortak, diğer sözler ve besteler kendisine ait. Düzenlemeler ise bazı parçalarda keman ve piyano çalan Mutlu Ödemiş tarafından gerçekleştirilmiş. Şarkılar fiziken sakin, lakin ruhen pek rahat değil. Alacakaranlıkta melankoli içinde yazılmış görünse de ufukta umut çizgileri var. Özgür’ün şarkılarının insanı etkisine alan yanı, sıradan görünen basit gündelik olayları dile getirişinde saklı. Düşler, anılar, yolculuklar, tabii ki aşklar var; farklı aşklar. Zamana ayak uyduran değil, gerçek insanı arayan aşklar. Adaletsiz bir dünyanın eseri olan kirlenen aşklara karşı yazılmış şarkılar, organik insana hasret duyuyor. İnsanı insandan alan ilişkilerden bunalanlara pastoral bir alan yaratıyor. Aydın bir kent müzisyeni Özgür Ay; gündelik popüler kültüre ve piyasaya karşı bilinçle uzak duranlardan… muratbeser@muratbeser.com Tiyatrogerçek’in yeni oyunu “Sanat” yıllar sonra bir kez daha seyirci karşısında. Tony Ödülü sahibi Fransız yazar Yasmina Reza’nın yazdığı, Gencay Gürün’ün Türkçeleştirdiği oyunun yönetmeni Atilla Şendil. Oyunda usta oyuncular Hakan Gerçek, Bekir Aksoy ve Rüzgâr Aksoy yer alıyor. Oyun Marc’ın şu sözleriyle başlıyor: “Arkadaşım Serge bir tablo almış. Aşağı yukarı bir altmışa bir yirmi boyunda bir tablo. Beyaz. Beyaz fon üzerine ancak çok dikkatli bakılırsa görülebilen iki çapraz çizgi. Onlar da beyaz. Serge çok eski bir arkadaşım. Hayatta başarılı oldu. Dermatolog doktor. Ve ‘Sanat’ı sever. Pazartesi günü ona gittim. Aylardır peşinden koştuğu ve nihayet geçen cumartesi alabildiği tabloyu görmek için. Beyaz üstüne beyaz çizgili bir tablo.” Serge’in beyaz üstüne beyaz çizgili bir tabloya 200 bin frank vermesi Marc’ın anlayabileceği bir şey değildir. Üstelik bu ona göre aralarındaki dostluğun, ilişkilerinin değiştiğinin bir göstergesidir. Yvan ise arabulucu rolünü üstlenir. Böylece üç arkadaş bu beyaz üzerine beyaz çizgili tablo üzerinden dostluklarını sorgulamaya başlar. Bu sorgulama 40 yaşlarındaki bu üç kişinin hem dostuklarında hem de hayatlarında bir kırılmaya neden olacaktır. Hakan Gerçek’le oyun üstüne konuşuyoruz. ‘Sanat’ta Bekir, Aksoy Hakan Gerçek ve Rüzgâr Aksoy oynuyor. Dostluk aşk kadar zor mu? Siz bu konuda neler söylemek isterdiniz? Bu oyunda, “sanat”ı bir metafor olarak görebiliriz. Ölçü, kişilerin algısıyla sınırlıdır. Muhakkak belli bir değerlendirme biçimi vardır, olmalıdır da ancak bu bir ölçü yaratmamalıdır. Karşımıza çıkan sanat eseri hakkında değişik duygular hissedebiliriz. Önemli olan bizim hissettiğimize başkalarının duyacağı ya da bizim başkalarının beğenilerine duyduğumuz saygıdır. Bu sebeple, oyunda se Bad Religion ‘True North’ (Epitaph Records) Punk rock’ın efsane gruplarından Bad Religion’ın 16. stüdyo albümü “True North”, 2010’da çıkan “The Dissent of Man”den bu yana aradan geçen sessizlikten sonra ilaç gibi geldi. 35 dakikaya 16 şarkı sığdırılan albüm, müzik olarak Bad Religion’ın kariyeri düşünüldüğünde yeni bir yaratıcılık ya da sürpriz içermiyor. 2010 albümlerinde, rock formuna uygun biraz daha uzun şarkılar vardı. Bu kez sadece tek bir şarkı 3 dakikayı aşıyor, diğerleri yine Bad Religion’ın alışık olduğumuz zengin vokal armonileriyle akıp giden hızlı soundu ile oluşan kısa şarkılar. Ancak müzik açısından yenilik getirmemesi, bir punk albümü için bir dezavantaj değil. Punk ve deneysellik ilişkisine baktığımızda fazla bir kesişme noktası da yok zaten. Punk’ın derdi, akla takılan meseleleri balyoz gibi vurucu şekilde aktarmak. Bu yönden bakınca Bad Religion, otorite, kapitalizm, para hırsı, şirketokrasi, din baskısı ve bağnazlığa karşı tavrını lafı hiç dolandırmadan ortaya seriyor. 30 yılı aşkın bir süredir eskimeyen müziğiyle, yılmayan sistem muhalefetini yansıtan akıllıca sözleriyle Bad Religion, iyi ki hâlâ sahnede. “True North”, sağlam bir punk rock albümü. www.zulalkalkandelen.com ‘Gerçek’ hayatlar... “Sanat” 15 yıl önce Tiyatro İstanbul tarafından Gencay Gürün rejisiyle sahnelenmiş, epey de ilgi görmüştü. Bu oyunu seçmeye sizi iten neydi? Yitirilmiş ya da yitirilmeye yüz tutmuş “dostluk” kavramını ve birbirimizi anlamanın önemini hatırlatmak istedik. Zaten uzun zamandır başucumda duran tekstler arasındaydı. Bir de tiyatrogerçek’in “gerçek” hayatları sahneleme vizyonuna çok uygundu. Oyun, sanat ve dostluk kavramları üzerine insanı düşündürtüyor. Sanatı değerlendirirken ölçütler ne olmalı, sorusunu sordurtuyor. Örneğin; Serge, Marc’ın çağdaş resimle ilgilenmediğini, bu konuda hiç bilgisi olmadığını söyler ve bilmediği kurallara göre yapılan bir tabloyu nasıl eleştirdiğini sorar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle