27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Silivri’deki Ergenekon duruşmalarının yapıldığı salonda ve direniş çadırlarında gazetecilerin özgürlük arayışı vardı Gazeteciler Silivri’de MUSTAFA BALBAY’DAN SELAM ŞULE KÖKTÜRK Umarım hapiste gazeteciler günü olmaz HATİCE TUNCER Ergenekon davasında, Danıştay saldırısında Alparslan Arslan’a silah temin etmek suçlamasıyla haklarında ek iddianame düzenlenen 4 tutuklu sanığın savunmaları tamamlandı. Tutuklu sanık Aykut Metin Şükre, Selçuk Özkan, Arslan’a silah temin ettiklerini ancak nerede kullanılacağını bilmediklerini söylediler. Davada 4 yıla yakın süredir tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, destek için duruşmayı izleyen çok sayıda gazeteciyi selamlarken “10 Ocak Gazeteciler Gününüz kutlu olsun. Umarım ‘hapiste gazeteciler günü olmaz.’ Bunun için mücadale ediyoruz” diye konuştu. Davanın dün 274. duruşmasıda yapılan yoklamada, Mustafa Balbay, CHP Milletvekili Mehmet Haberal, emekli orgeneraller Hurşit Tolon, Hasan Iğsız’ın da aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanığın salonda yer aldığı anlaşıldı. Duruşmayı, Avrupa Gazeteciler Sendikası Federasyonu Başkanı Arne König’in yanı sıra Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi’nin de aralarında bulunduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu üyesi gazeteci örgütlerinden çok sayıda temsilci, CHP milletvekilleri Özgür Özel, Ali Özgündüz, Veli Ağbaba, Nurettin Demir ile eski bakanlardan Yaşar Okuyan izledi. Odatv davasından 2 yıl tutuklu kalan gazeteci Soner Yalçın, Barış Pehlivan da çeşitli illerden destek için gelen gazeteciler arasında yer aldı. Mustafa Balbay salona girerken meslektaşlarına “ Çalışan Gazeteciler Gününüz kutlu olsun. Hapiste gazeteciler günü olmaz, bunun için mücadele ediyoruz. Herkese çok teşekkür ediyorum” sözleriyle seslendi. 70 gazetecinin cezaevinde olduğu, 120 gazetecinin de son 4 yıl içinde cezaevinde yatıp çıktığı AKP iktidarı döneminde, gazeteciler 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü Silivri’deki Ergenekon duruşmalarının yapıldığı salonda ve direniş çadırlarında özgürlük arayışı ile geçirdiler. Direniş çadırında düzenlenen panelde konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, “Gazetecilik nasıl bir meslekmiş ki, sürekli olarak terörist yetiştiriyor?.. Siz fikri suç sayarsanız, terörü kitapta, şiirde tuvalde ararsanız, istediğiniz kadar şiir okuyun, sizin zihniyetiniz değişmez” dedi. Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) öncülüğünde, Soner Yalçın, Müyesser Yıldız, gazetemiz yazarları Şükran Soner ve Ali Sirmen’in de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci dün Silivri’ye giderek, Ergenekon duruşmasını izledi. Duruşmaya verilen öğle arasında direniş çadırlarında düzenlenen panele, Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König, TGS Başkanı İpekçi, gazeteci Soner Yalçın, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Atay, Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi Erol Aras konuşmacı olarak katılırken, çadıra izleyiciler sığmadı. İpekçi, “Karşımızda dev gibi medya patronları varken bir de dev gibi devleti gördük. Siyasi iktidar 2005 yılında çıkardığı TCY ve 2006 yılında değiştirdikleri TMY, çok sayıda meslektaşımız hakkında davaların açılmasına, yargılamalar yapılmasına tutuklama kararı verilmesine sebep oldu” dedi. Zafer Atay ise 70 gazetecinin cezaevin de olmasının Türkiye’nin ayıbı olduğunu belirterek Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Türkiye’yi “Büyük bir hapishane” olarak nitelediğini anımsattı. ‘Derin uykudan uyandırdı’ Gazeteci Yalçın da özel yetkili mahkemelere teşekkür ettiğini belirterek “Bizi derin uykudan o mahkemeler uyandırdı. Bizim 3. yürüyüşümüz özel yetkili mahkemelere darbe vurdu, şimdi sırada onu kaldırmak var. Onu kaldırmakla da kalmayacağız, Cumhuriyet kazanımlarını daha da ileriye götüreceğiz” dedi. Fiziksel tutsaklığın gelip geçici olduğunu vurgulayan Yalçın, “Asıl olan ruhsal esarettir. Birçok dışarıdaki insan ve maalesef gazeteci meslektaşım, bu ruhsal esaret içinde yaşıyor” diye konuştu. Avrupa’da 30 ülkeden üyeyi temsil eden Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König ise Türkiye’de tutuklu gazeteci sayısının giderek arttığını belirterek Türk hükümetinin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştıklarını söyledi. Norveçli bir gazetecinin kendisine Türkiye’de adil bir yargılama yapılabilir mi diye sorduğunu anlatan König, “Hayır, burada bu koşullarda, bu özel mahkeme ile adil bir yargılama olamaz” dediğini aktardı. König, Türkiye’deki bu sorunların uluslararası alanda gündeme getirilmesi ve soruna çözüm aranması gerektiğini söyledi. Serbest kalan gazetecilerin isimlerini sıralayarak “Ama içeride 70 gazeteci daha var. Sadece serbest bırakılmaları değil, aklanmalarını da istiyoruz. Bunun için yeni mevzuata da ihtiyaç olduğunu biliyoruz” dedi. Erol Aras da, hukuk adına utanç duyulan olayların yaşandığını ifade etti. BAĞIŞLANAN ARAÇLAR KAYITSIZ İÜ’de 1 ayda Fotoğraf: AAHANİFE SEVİNÇ ne değişti? AYKUT KÜÇÜKKAYA Gazeteciler, Silivri’de görülen Ergenekon davasının dünkü duruşmasını izledi. 10 Ocak Gazeteciler Günü’ne tutuklu gazeteciler damga vurdu Buruk kutlama konuşmasını okudu. Balbay, sözlerine “Kalemi hapiste de bırakmayan bir milletvekili olarak başta yüce Meclis’in çatısı altında görev yapanlar olmak üzere tüm gazeteci arkadaşlarımızın bu özel gününü kutluyorum” diye başladı. Yalnızca bir gazetecinin bile hapiste olmasının toplumun haber alma özgürlüğü için tehdit olduğunu söyleyen Balbay, iktidarı gazetecilik faaliyetlerini terör faaliyetleriyle eşit gören, basın özgürlüğünü hükümeti övmekle sınırlı tutan anlayıştan vazgeçmeye çağırdı. ‘Haber alma özgürlüğü tehdit altında’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, basın özgürlüğü önündeki en büyük tehdidin gazetecilerin cezaevine konması olduğunu belirterek “Halen görevini sürdürmekte olan pek çok gazeteci de her an demir parmaklıkların arkasına konulma riskini bilgisayarın tuşlarına her dokunuşta hissetmektedir” dedi. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, TBMM Genel Kurulu’nda Balbay’ın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı dolayısıyla Mustafa Balbay Haber Merkezi Tutuklu gazeteci gerçeği, 10 Ocak Gazeteciler Günü’ne de damgasını vururken, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, “Tutuklu gazetecilere terörist damgası yapıştırıldı” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da yayımladığı mesajında, gazetecilerin haklarının ne yazık ki ara dönemlerde, “kara dönemlerde” olduğu gibi AKP iktidarında da kutlanmak yerine gazetecilerin sorunlarıyla birlikte anılmaya başlandığını belirtti. 10 Ocak Gazeteciler Günü nedeniyle Meclis’teki partilerin grup başkanvekilleri Parlamento Muhabirleri Derneği’ni (PMD) ziyaret etti. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, tutuklu milletvekilleri gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’a da selam gönderdi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, tek bir gazetecinin bile yazdıklarından dolayı cezaevinde tutulmasının, Türkiye için utanç meselesi olduğunu söyledi. KIZIL HACKER’LAR ‘ODTÜ’YÜ KINAYANIN HAKKI REDHACK’TİR’ DUYURUSUYLA YOLSUZLUK BELGELERİNİ YAYIMLAMAYA DEVAM ETTİ HÜ esnafı haraca bağlamış! SİNAN TARTANOĞLU ANKARA RedHack, ODTÜ’yü kınayan üniversitelerde dönen yolsuzlukları “ODTÜ’yü kınayanın hakkı RedHack’tir” sloganı ile yayımlamaya devam etti. Yayımlanan belgeye göre Hacettepe Üniversitesi’nin eski genel sekreteri Prof. Dr. Turhan Menteş’in, acil servis taksi duraklarından aidat adı altında “haraç” aldığı, alınan paraların trafik cezalarının ödenmesinde kullanıldığı, üniversite bütçesine kaydedilmesi gereken 250 bin TL’lik CocaCola satış noktaları bedelinin Hacettepe Spor Kulübü’ne aktarıldığı ortaya çıktı. RedHack, üniversitelerin yolsuzluk belgelerini 3. gün de yayımlamayı sürdürdü. Kızıl Hacker’ların paylaştığı belgelerde şu iddialar yer alıyor: Taksicilerden haraç alınmış: Hacettepe Üniversitesi mevcut Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, eski Genel Sekreter Prof. Dr. Menteş hakkında üniversiteyi zarara uğrat mak gerekçesiyle soruşturma başlattı. Mevcut Genel Sekreter Prof. Dr. Cem Saraç’ın hazırladığı soruşturma raporuna göre, 2010 ve 2011 yıllarında Çocuk Acil ve Büyük Acil taksi duraklarından bazıları alındı belgesi düzenlenmeden olmak üzere bağış adı altında biner liralık aidatlar alındı. Ancak alınan paralar, üniversite özel bütçesine değil Hacettepe Üniversitesi Gençlik ve Spor Kulübü Derneği hesabına girdi. Ayrıca, Coca Cola firması ile yapılan sözleşme gereği üniversite kampusunda “Direkt Satış Noktaları”nın kurulması karşılığında alınan 250 bin TL para da yine üniversite özel gelirine değil derneğe aktarıldı. Haraçlarla trafik cezası ödenmiş: Soruşturmada ilgililerden alınan ifadelere göre, üniversiteyi zarara uğratarak taksi duraklarından belgesiz toplanan paralar “(eski) Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Demirci’nin talimatı ile spor salonunda yapılan hazırlık maçlarında görevlendirilen temizlik ve güvenlik görevlileri, üniversitenin yeşil alanları, ampulleri olmayan yerleşim yerleri, çiçek gönderme, Haber Merkezi Öğrenci Temsilcileri Konseyi’nin Tunceli Üniversitesi Rekharcamaları, (eski) Rektör Yartör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Badımcısı’nın şoförünün radara tu’nun, Üniversitelerarası Kutakılması nedeniyle kesilen rul’un atadığı doçentlik jürisinde ceza” gibi değişik alanlarda yer alan Bursa Uludağ Üniversitesi öğkullanıldı. Eski Genel Seretim üyesi Prof. Dr. Ömer Utku Çopur’a, Yrd. Doç. Dr. Cemal Kaya’nın ‘doçentlik’ kreter Prof. Dr. Menteş, unvanı alabilmesi için ‘torpil epostası’ dernek başkanı olarak, göndermesi tartışma yarattı. Prof. Dr. Çopur, hakkında başlatılan soruşturmada sadece ay gıda mühendisleri için oluşturulan eposta lıktan kesme cezasına grubunda Prof. Dr. Ali Batu’ya yılbaşında bir kutlama mesajı gönderdi. Prof. Dr. Çopur’un çarptırıldı. Soruştur mesajına cevap yazan Prof. Dr. Batu, “Hocam ma evrakına göre ha daha önce konuşmuştuk bu arkadaş sevdiğim len üniversitenin öğ bir dostum. Ekteki dosyanın size yardımcı olaretim üyesi olan Prof. bileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Menteş hakkında ceza Gönderilen eposta ekinde Tokat’taki Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde görevli Yrd. soruşturmasının da başDoç. Dr. Cemal Kaya’nın bazı makalelerilatılması talep edildi. nin listesi yer aldı. Prof. Batu, grup üyeÖte yandan Ankara lerine yazdığı ikinci epostada, ilk eposCumhuriyet Başsavcılığı, tanın ‘sehven’ gönderildiğini belirtti. siber saldırı sonrasında, Bazı üyelerin, ‘torpil iddiasında’ buYÖK’e ait gizlilik taşıyan balundukları Prof. Dr. Batu’nun ezı bilgi ve belgelerin yayımlanpostasını YÖK Başkanlıdığı internet sayfalarına erişimin ğı’na bildirdikleri kayengellenmesi talebiyle mahkemededildi. ye başvurdu. Doçentlik jürisine torpil mesajı RedHack’in üniversitelerdeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına ilişkin yayımladığı belgelerin ardından İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü’nden gelen karşı açıklama ilginç bir tablo ortaya çıkardı. İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet, “2009 yılında Sayıştay raporuna konu olan bir banka tarafından üniversiteye bağışlanan araçlarla” ilgili geçen ay yaptığı yazılı açıklamada, “İÜ’ye bağışlanmış olan araçlar da üniversitemizin Taşıt Cetveli’ne kayıtlıdır” bilgisini verdi. Rektörlük seçimleri öncesi İÜ camiasını bu açıklamasıyla rahatlatan Söylet, RedHack’in belgeler açıklamasından sonra yeni bir açıklama daha yaptı. İÜ Rektörlüğü önceki gün yaptığı yazılı açıklamada bu kez, “3 adet Passat marka aracın ise bütçe olanakları nedeniyle İÜ Taşıt Cetveli’ne kayıt işlemleri 2013 yılında gerçekleştirilecektir” dedi. İki açıklama arasındaki “bu önemli fark” soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Bir ay önce “bağışlanan araçlar kayıt altında” diyen üniversite yönetiminin bir ay sonra “bazı araçların kayıtları 2013 yılında yapılacak” açıklaması yapması, “2009 yılında bağışlanan araçların aradan 4 yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen hâlâ neden İÜ Taşıt Cetveli’ne kaydedilmediğini” sorgulatıyor. Sayıştay raporu RedHack’ten önce geçen ay ortaya çıkmıştı RedHack’in kamuoyuna üç gün önce açıkladığı İÜ’nün 2009 yılı hesabına ilişkin Sayıştay kararıyla ilgili iddialar 20 Aralık 2012 tarihinde yapılan rektörlük seçimleri öncesi gündeme gelmişti. Sayıştay kararında, bir bankanın üniversiteye yaptığı yardım ve bağışların karşılıksız değil belli bir oranda bankada mevduat tutulması karşılığında verildiği belirtiliyordu. Kararda, “Toplamda 755 bin 487 lira 54 kuruş tutarındaki, 1 adet BMV 6 adet de Passat binek otomobilin üniversitenin vakfına verildiği” belirtiliyordu. Söylet, bağışlanan araçlar için geçen ay ne demişti? Rektörlük seçimlerine kısa bir süre kala İÜ Rektörü Söylet’ten yazılı bir açıklama gelmişti. Söylet bu açıklamasında aynen şunları söylemişti: “Sayıştay konusunda da akılla izah edilemeyecek iftiralar gündeme getirilmiştir. İstanbul Üniversitesi ile ilgili olarak bahse konu edilen 2009 yılı için Sayıştay Denetçileri tarafından tam in celeme yapılmıştır. İnceleme ile ilgili olarak Sayıştay’a yazılı ve belgeli olarak açıklamalar yapılmıştır. Sayıştay 3. Daire tarafından yapılan inceleme neticesinde ‘Yapılan harcamaların usulüne uygun olduğu’ Sayıştay ilamı ile anlaşılmıştır. İstanbul Üniversitesi’ne bağışlanmış olan araçlar da Üniversitemizin Taşıt Cetveli’ne (T cetveli) kayıtlıdır. Tek amacı İÜ Rektörlük seçimlerini bilgi kirliliği içine çekmek olan bu iftiracılara hukuksal yolları kullanarak sonuna kadar karşı koymak için gerekli tüm girişimleri başlattım.” Söylet iki gün önce ne dedi? Rektör Söylet RedHack’in basına yansıyan belgeleriyle ilgili 9 Ocak 2013 tarihinde (yukarıdaki açıklamasından bir ay sonra) bu kez kamuoyuna yönelik şu açıklamayı yaptı: “İÜ ile ilgili yayımlanan haberlere konu olan 2009 yılına ait belgeler üzerinde Sayıştay denetçileri tarafından tam inceleme yapılmıştır. İnceleme ile ilgili olarak Sayıştay’a yazılı ve belgeli açıklamalar yapılmıştır. Sayıştay 3. Daire tarafından yapılan inceleme neticesinde ‘Yapılan harcamaların usulüne uygun olduğu’ Sayıştay ilamı ile anlaşılmıştır. Haberlerde geçen 6 adet Passat ve 1 adet BMW marka araç İstanbul Üniversitesi’ne hibe edilmiştir. Bu araçlar İstanbul Üniversitesi’ne aittir. Araçlar için Maliye Bakanlığı’na yazı yazılmış ve 3 adet Passat ve 1 adet BMW marka araç Bakanlar Kurulu kararıyla İstanbul Üniversitesi Taşıt Cetveli’ne kayıt edilmiştir. Diğer 3 adet Passat marka aracın ise bütçe olanakları nedeniyle İstanbul Üniversitesi T Cetveli’ne kayıt işlemleri 2013 yılında gerçekleştirilecektir.” Bir ayda ne değişti? Bir ay arayla yapılan iki açıklamanın belli bir noktaya kadar birbirinin “kopyası” olduğu görülüyor. İki açıklamada söz bağışlanan araçlar konusuna gelince farklı bilgiler verilmesi ise dikkat çekiyor. Rektör Söylet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle