27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2013 CUMA 4 PKK kurucusu Sakine Cansız’ın da aralarında bulunduğu üç kadın öldürüldü HABERLER İlk Defa Oluyor Hadımköy Askeri Ceza ve Tutukevi’nden, “Asrın İftirası, Balyoz Davası” mağdurları adına Bilgin Balanlı, Halil Helvacıoğlu, Gürbüz Kaya, Rıdvan Ulugüler, A. Can Erenoğlu imzalı bir mektup aldım, uzun uzun söz edecek değilim, yalnız baştaki ilk üç satırını buraya aktarmakla yetineceğim: “Balyoz davasında hiç olmazsa bir itirafçı çıkmaz mı? Çıkmaz! Gerekçesi basittir: İşlenmeyen bir suçun itirafçısı olamaz...” Çok güldüm, kendi kendime mırıldandım: Turnayı gözünden vurmuşlar. Çok doğru bir saptama yapmışlar. Sonra pazartesi akşamı, çok maceralı günübirlik bir Ankara yolculuğundan eve dönüşte, Balyoz davasının gerekçeli kararının açıklanmasının üstüne, 19 Aralık 2012 tarihli mektuba bir daha baktım ve ne kadar yanıldıklarını anladım. Gerçekten gerekçeli karar görülünce, pek de âlâ belirli odaklar tarafından imal edilmiş, Balyoz itirafçılarının da çıkabileceğini düşündüm. Hatta bu itirafçıların söz konusu seminerlerde bulunmuş olmaları, TSK mensubu olmak bir yana, bu kurumla uzaktan yakından ilgileri bulunması, hatta hatta TC yurttaşı olmaları bir yana, Türkçe bilmeleri veya Çinceden başka bir dili konuşabiliyor olmaları da zorunlu olmayabilir. ??? Evet böyle bir itirafçı çıkabilir, hatta şöyle itiraflarda da bulunabilir: Balyoz darbe planını biz Çetin Doğan Paşa ile birlikte 2003’te planladık. Arkasından da ekleyebilir: Nedeni de Abdullah Gül’ün Çankaya’ya oturmasını içimize sindiremedik. Ve de devam edebilir. Hazırlık hareketi olarak da Sincan’da tankları yürüttük. Bundan İsmail Hakkı Karadayı’nın da haberi vardı da, yok gibi davranmasını da Çetin Doğan emretti. Böyle bir gerekçeli karardan sonra, böyle bir itirafçının çıkmasına da şaşırmamak gerek, onun ifadelerinin mahkumiyet için kanıt olarak kabul edilmesine de. Sayın Faruk Mercan’ı gördükten sonra, böyle bir itirafçı ile itirafına inanacak ve tam teşekküllü bir heyetten sağlam raporu alabilecek yurttaşlar olduğunu da anladım. Ama böyle bir itirafçıya da gerek yok zaten. Çünkü gerekçeli kararda görüldüğü gibi bu davada kanaat var, ama kanıt yok. Zaten kanıta da gerek yok. Ve anladım ki, “Asrın İftirası Balyoz Davası mağdurları” adına mektup kaleme alan paşaların da düş güçleri, kendi mağduru oldukları mekanizmayı kavramakta yetersiz kalmış. Bunun için kendilerini kınamıyorum. Değil onlar, 12 Eylül ve 12 Mart faşizminin ağababaları bile bu kadar karmaşık bir mekanizmayı kavrayamazlardı. ??? O dönemlerde görülmüş davalar, verilmiş gerekçeli kararlar var. Her biri için hukukçular görüş açıklamışlar, çeşitli yargılarda bulunmuşlar; “hukuka aykırı”, gayri adil”, “kanıtları yetersiz” gibi değerlendirmeler yapmışlardır. Ama o dönemin yargısı için bile kimse, maddi vakıaları kasten saptırdıklarını ileri sürerek “yalancı” değerlendirmesini yapmamıştır. Ama ilk defa olarak, bu kez bir mahkeme için bir devlet kurumu “yalancı” suçlamasında bulunuyor. Hemen belirteyim, ben bu suçlamaya katılmıyorum. Bir yurttaş olarak böyle bir iddiada bulunamam. Ama Genelkurmay Başkanlığı, davanın tüm delillerinin Genelkurmay Başkanlığı’nda bulunduğu ve sanıkların sahte olduğunu iddia ettikleri belgelerin orijinallerinin Genelkurmay Başkanlığı’nca mahkemeye gönderildiği yolundaki haberlerin asılsız olduğunu açıklamıştır. Bu ne demektir? Bu Genelkurmay’ın mahkemenin gerekçeli kararında yalan söylediğini iddia etmesi demektir. Hukuk tarihimizde ilk kez bir gerekçeli karar yalancılıkla suçlanmaktadır. Bu işin burada kalması biraz güç gibi görünüyor. Paris’te şok suikast Kapıyı Dört kişi Dış Haberler Servisi Fransa’nın başkenti Paris’teki Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda, aralarında PKK kurucularından Sakine Cansız’ın da bulunduğu 3 kadın öldürüldü. Kimliği belirsiz kişi veya kişilerin, binanın birinci katında bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu’na önceki gün akşam saatlerinde girerek susturuculu silahla ateş açması sonucu Cansız’ın yanı sıra Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan ile Leyla Söylemez de başlarından vuruldu. Üç PKK’linin infaz edildiği dairenin komşusu olan bir kadının önceki akşam saatlerinde bir patlama sesi duyduğunu ancak olayın gece 02.00 sularında kapıya gelen polisler tarafından ortaya çıkarıldığını anlattı. Saldırının duyulmasının ardından PKK yandaşları dün binanın önünde toplanarak protesto gösterisi yaptı Saldırının ardından Paris’te toplanan PKK sempatizanları intikam yemini ederken bugün Paris’te büyük bir gösteri yapacağı kaydedildi. Fransız polis yetkilileri, olayın PKK içi hesaplaşma olması ihtimali üzerinde durulduğunu belirtti. Olay yerine giden PKK’nin Avrupa sorumlusu Zübeyir Aydar ile KONGRAGEL Başkanı ve eski Van Milletvekili Remzi Kartal da yetkililerden bilgi aldı. Kartal konuyla ilgili açıklamasında “Öcalan ve Türk hükümeti bir barış süreci başlattı. Diyalog kurmak istiyorlar. Ama Kürt sorununun çözülmesine karşı çıkan taraflar var ve bunlar barış sürecini sabote etmek istiyor” dedi. Fransa Kürt Dernekleri Başkanı Mehmet Ülker de suikastla Türkiye’de başlatılan barış sürecinin baltalanmak istendiğini söyledi. “Böyle bir süreçte bu cinayetlerin işlenmesi düşündürücü” diyen Ülker, örgüt içi infaz iddialarını ise reddederek “Örgüt içinde sürece karşı çıkan kimse yok” dedi. ‘Koruma istedik’ Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu “Saldırganlar olaydan sonra kapıyı kilitleyip çıkmışlar. Polis kapıyı kırarak içeri girmek zorunda kalmış” dedi. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği, olası saldırılara karşı Fransa’da bulunan Türk temsilciliklerinin daha iyi korunmasını istedi. Fransız güvenlik birimleri de Türk temsilciliklerindeki güvenlik önlemlerini artırdı. Kilitleyip çıkmışlar Erdoğan: İki olasılık var kendileri açtı ? Le Monde, suikastta “örgüt içi hesaplaşma” olasılığını artıracak bir iddiaya yer verdi. Haberde suikastın gerçekleştiği enformasyon bürosunun direktörü Leon Edart’ın “Kurbanlar katillerine kapıyı açmış olmalılar” açıklamasına yer verildi. ? La Repubblica’nın haberine göre suikastın gerçekleştiği binanın birinci katına ancak şifreli sistemle girilebiliyordu. Gazete bu nedenle, öldürülen kadınların, suikastçılarına kapıyı açmış olma ihtimalinin güçlendiğine dikkat çekti. hesaplaşma Ya Hollande: Tanıyorduk hayatta kaldı ? PKK’nin 111 kişiden oluşan kurucu kadrosunda yer alan “Sara” kod adlı Sakine Cansız, Tunceli doğumluydu. Örgütün Tunceli ve Bingöl bölgesinde örgütlenme çalışmalarında yer aldı. PKK’nin kurucu kadrolarından Abdullah Öcalan, Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan ve Duran Kalkan ile birlikte hayatta kalan son 5 kişi arasında yer alan Cansız, Avrupa’daki yapılanmasında Sabri Ok, Bedreddin Kavak, Fuat Kal, Süleyman Günyeli, Gönül Tepe ile birlikte yönetici düzeyinde çalışmalar yürütüyordu. 12 Eylül darbesinde yakalanarak tutuklanan Cansız, uzun yıllar hapis yattıktan sonra, 1991 yılında cezaevinden çıkıp yeniden PKK saflarına katılmıştı. Olay yerinde incelemelerde bulunan Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls da cinayetleri “müsamaha gösterilemez” diye niteledi. Valls, “Bu çok önemli bir olay. Fransız makamlarının bu olayı aydınlığa kavuşturmak için sahip oldukları azme inanmanızı istiyorum” diye konuştu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da “Dehşet verici bir olay. Öldürülen üç kişiden biri sık sık bizimle görüşmeye geldiği için hem benim hem de birçok siyasi aktörün tanıdığı bir isim. Olayın nedenlerini ve faillerini bilmemiz için sanırım en doğrusu beklemek” dedi. ya da... (ANKARA Cumhuriyet Bürosu) ? Başbakan Tayyip Erdoğan: “Olayın önce aydınlanmasını beklemek lazım, hemen bir yorum içerisine girmek yanlış olur. Bu bir iç hesaplaşma olabilir, bunun yanında şu anda teröre karşı bizim Erdoğan: vermiş olduğumuz İç hesaplaşma veya bir mücaprovokasyon dele var, mesafe almak istiyoruz, bunu arzu etmeyenler de var. Bunlar tarafından da böyle bir provokatif çaplı bir girişim de olabilir, sabırlı olup aydınlanmasını beklemek lazım. Biz terörle mücadeleye yönelik iyi niyetli adımlarımızı atmaya devam edeceğiz, ta ki netice alana kadar.” ? Hüseyin Çelik: “Henüz net bilgiler yok ama yapılış şekline bakılırsa PKK’nin iç hesaplaşması gibi görünüyor. PKK terör örgütünün uzun yıllardan beri kendi içinÇelik: Örgüt de binlerce infaz içi infaz yaptığını biliyoruz. Türkiye’de ne zaman silahların bırakılması gündeme gelse bu tür olaylar yaşanıyor. Hakkâri’de bu tür bir saldırı güvenlik güçlerince haber alınarak önlendi. PKK bir tane midir? Bundan emin değilim. PKK var, PKK’den içeri, PKK’nin içerisinde. PKK’ye yakın çevreler de bunu kabul ve itiraf ediyorlar.” ? BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş: “Hassas sürece binaen AKP, Paris’teki katliamın aydınlatılması Demirtaş: için Fransa nezdinde giriPlanlamadığınız şimde bulunane belli? cağına örgüt içi infazdır deyip kapatıyor. Bu tutuma karşı şunu soruyorum: O halde bu açıklamayı yapanların bizzat bu katliamı planlamadığını nereden biliyoruz. Telaşınız bundan mı yoksa.” Öcalan Suriye’den çıkarıldığında Avrupa’da barınmasını sağlayan kadrolardan olan Sakine Cansız, Murat Karayılan ile de yakın ilişki içindeydi. ‘Aşırı uçtakilerin işi olabilir’ MAHMUT ORAL ? ‘Kirli gücün kontra faaliyeti’ PKK’nin kadın örgütü PAJK’ın açıklamasında “Kadın Özgürlük Partisi olarak bu katliamı gerçekleştirenleri netleştirme ve hesap sorma tutumunu sonuna kadar sürdürecek bu temelde etkin bir mücadeleyi üç kat artırarak yürüteceğiz. Sakine arkadaşımızın mücadele ruhu ve inadıyla bu saldırıya cevap verilecektir. Onları hedeflemek kuşkusuz bir dönem konsepti tasfiye planının adımıdır. Türk hükümetinin, Türk Başbakanının izni ve onayı olmaksızın bu çapta bir operasyonun gerçekleşmesi mümkün olmayacağı göz önüne alındığında, suikastı bu kirli gücün kontra faaliyeti olarak görmek gerekir” denildi. DİYARBAKIR KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar “Saldırılar, İmralı ile yapılan görüşmelere karşı yapılıyor. Bu saldırı, yeni sürece karşı yapıldı. Karanlık güçler tarafından yapıldı” dedi. Aydar bu güçlerin Türkiye’deki derin devletle bağlantılı olduğunu öne sürdü. Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Fransız BFM TV’ye yaptığı açıklamada, “Siyasi cinayetler olduğunu düşündüğümüz bir suikast, bizi çok üzdü. Olayın Türkiye ile Abdullah Öcalan ile görüşmelere başladığı bir dönemde olması dikkat çekici. İki olay arasında bir ilişki olup olmadığı sorusu geliyor insanın aklına. Her iki taraftan (hem Türk hem Kürt) bu işi (barış görüşmelerini) istemeyen aşırı uçtakilerin yapmış olma ihtimali var” dedi. Arınç: Vahşi, ? Başbakan Yardımcısı Bülent çirkin Arınç: “İnsanların hayatına bu şekilde son verilmesi çok vahşi, çok kötü, çok çirkin. Yargısız infazla böyle bir cinayetin işlenmesini telin ediyorum. Bu olayın yeni başlayan süreçle bir ilgisi var mıdır? Bilgi sahibi değiliz.” ‘Çelik, cümlelerinin ne anlama geldiğini bilerek konuşsun’ İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN ‘Çelik hedef şaşırtıyor’ ? PKK’nin yürütme konseyi KCK tarafından Fırat Haber Ajansı’na yapılan açıklamada “Olayın gerçekleşme biçiminden, bu katliamın uluslararası düzeyde yetkinleşmiş profesyonel güçler tarafından gerçekleşmiş bir katliam olduğu anlaşılmaktadır. Açık ki bu katliamı gerçekleştirenler, yeni sürecin gelişmesini ve Kürt sorununun çözüme kavuşmasını istemeyen kesimlerdir. Henüz bir verinin ortada olmadığı ilk saatlerde AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in ve yandaş basının, haberi ‘iç hesaplaşma’ olarak servis etmesi dikkat çekici bir durumdur. Türk devlet ve hükümet yetkililerinin panik içerisinde katliamı Kürtlere yıkma alçaklığını göstermesi, hedef şaşırtmaktan başka bir şey değildir” denildi. Kışanak: Çözüme tuzak MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Fransa’nın başkenti Paris’te PKK’nin 3 kadın yöneticisinin öldürülmesi üzerine Diyarbakır’ın Bağlar Koşuyolu semtinde BDP il örgütü öncülüğünde toplanan yaklaşık bin kişi, protesto gösterisi yaptı. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve BDP Milletvekili Sebahat Tuncel’in de katıldığı gösteride, “Kahrolsun katiller” sloganları atıldı. Kışanak, “O katiller, köstebek gibi yerin kaç kat dibine girseler de bunun hesabını verecekler. Bu katliam sıradan bir katliam değil. Açıkça büyük bir siyasi cinayettir. Kürt sorununun çözümü önüne kurulmuş bir tuzaktır. Hüseyin Çelik konuştuğu cümlelerin ne anlama geldiğini bilerek konuşsun. Talimat mı verdi? Hem görüşürüm hem katliam yaparım diyorlarsa, bunun bedelini çok ağır öderler. Bedelsiz kalmayacak bu siyasi cinayet” dedi Paris’e gittiler BDP olayın bir an önce aydınlatılmasını istedi ve “Protesto gösterileriyle bu katliamı lanetlemeye ve Kürt halkının şehitlerini sahiplenmeye çağırıyoruz” dedi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da “Paris’te katledilen üç Kürt kadınını mücadelemizde yaşatacağız” diye konuştu. Demokratik Toplum Kongresi’nden (DTK) yapılan açıklamada “Fransa’nın bu olayı açığa çıkarması gerekmektedir. Tüm Kürt halkını ulusal birlik anlayışıyla şehitlerini sahiplenme için demokratik eylemlere çağırıyoruz” denildi. Öte yandan BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, dün akşam Paris’e gitti. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle