19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2013 CUMA 6 HABERLER SİVAS DEMOKRASİ PLATFORMU ÜYELERİ ‘MADIMAK KATLİAMI ARAŞTIRMASINA’ TEPKİLİ ‘DDK ile katiller aklanacak’ MEHMET MENEKŞE SİVAS Alevi Kültür Derneği, Cumhuriyet Kadınları, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Halk Evleri, BES, SES, Tüm BelSen, Sanat Kültür Sen ve çeşitli köy derneklerinden oluşan Sivas Demokrasi Platformu üyeleri Sivas katliamı suçlularının Devlet Denetleme Kurulu (DDK) aracılığıyla aklanmaya çalışıldığını belirtilerek “Tarihin ters yüz edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Sivas Cumhuriyet Meydanı’nda bir açıklama yapan Sivas Demokrasi Plat formu üyeleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Madımak katliamını araştırmak için DDK’yi görevlendirmesine tepki gösterdi. Grup adına basın açıklaması okuyan Halkevleri Sivas Şube Başkanı Adnan Yılmaz, şunları söyledi: “Yıllarca katillerin ideolojik olarak avukatlığını yapan bazı güçler, en son DDK’yi devreye sokarak katilleri aklamanın çabasına düşmüşlerdir. DDK, idarenin hukuka uygunluğunun düzenli ve verimli şekilde yürütülmesi amacıyla çalışmaktadır. Ancak her nedense dava zamanaşımına uğra madan evvel devreye sokulmayan DDK, davanın zamanaşımına uğramasından ve karar sonucu Başbakan Erdoğan’ın ‘Karar milletimize hayırlı olsun’ kutlamasından sonra devreye girmiştir. Sivas’ta bu anlayışın savunucusu 114 kuruluş, Sivas Valiliği’nin yönlendirmesiyle derin devlet ve çete ilişkilerini örterek, mağdurları suçlu, katilleri gaza gelen mağdurlar olarak ilan edip aklama düşüncesinden hareketle DDK süreci başlatılmıştır. Bizler tarihi ters yüz etmek isteyen anlayışlara karşı kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz.” Elleriyle Yaşayanların Türküsü... Bir süre dışarıyı seyrettik... Masmavi bir gökyüzü. Güneşin aydınlattığı bir oda, ağaçlar, ara sıra selvilerin üzerine konan kuşlar, koşuşturan insanlar... 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü... Bu bir bayram mı, bir gün mü, yaşamın adı mı? Bunu düşündüm uzun uzun... Ergenekon ve KCK davasından tutuklu gazeteciler aklıma geldi. Onların eşleri, çocukları, anaları, babaları, kardeşleri... Demokrasi, özgürlük, temel insan hakları. Nereden başlamalıydım, neler anlatmalıydım! Bir iç çekişi, bir yalnızlığı, tecridi, sansürü, gazetecilerin “terör örgütü üyesi” yaftasıyla yargılanmalarını mı, neyi? Bir tutam mavi, bir tutam beyaz, sevginin, aşkın, dostluğun pekişmesi için yeter de artardı bize. Barış ve özgürlük, akan kanın durması... Birden aklıma Angel Gonzalez’in dizeleri geldi: “Bir yanlış anlama oldu aslında. ‘Sandık başına!’ diye haykırdı halk, ama o ‘silah başına’ anladı, ‘silah başına’ dedi. Gururu okşandı ve şahlanıp tüfekle, tabancayla ve yasayla bir yığın insan öldürdü. Kınına sokarken kılıcı konuştu: ”Demokrasi yetkinliktir, olgunluktur’ dedi. Alkış tuttu bu sözlere halk. Sustu ölüler, aldırmadılar bile başka ne yapsınlar?” Gonzalez’in bu şiiri ikindi vakti geldi aklıma... Ben de bir şey anlamadım, inanın! Belki İspanya geldi aklıma, Madrid, Barselona... Ne bileyim! ??? Şehit haberleriyle, ölen çocuklarımızla, zindanda yatan meslektaşlarımızla, bilim insanlarıyla, suçu olmayan asker ve sivil tüm siyasi tutukluları kucaklayan bir yürek, mavi bir aydınlıkta sızlıyor... Gonzalez’in dizeleri beni Gül, ‘Acılar dinsin, kan dursun deniyorsa herkes üstüne düşeni yapmalı’ dedi Dürüstlük çağrısı ? Cumhurbaşkanı Gül, hükümetin İmralı ile başlattığı süreci hatırlatarak bu süreç içinde rol alanların dürüst davranıp yapmaları gerekeni yaptıklarında bu acıların sona ereceğini söyledi. AFYONKARAHİSAR (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kürt sorunun çözümü için İmralı’da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerle ilgili, “Milli birliğimiz, bütünlüğümüz, ülkemizin geleceği önünde en büyük tehdit de bu. Eğer dürüst davranır ve yapmaları gerekeni yaparlarsa o zaman bu acılar sona erer” dedi. Afyonkarahisar Valilliği’ni ziyareti sırasında bir yurttaş Cumhurbaşkanı Gül’e “Ciğerimiz yanıyor, artık bu terör sorununu çözün” diye seslendi. Valilikte soruları yanıtlayan Gül, İmralı’da Öcalan ile yapılan görüşmelerle ilgili “Milli birliğimiz, bütünlüğümüz, ülkemizin geleceği önünde en büyük tehdit de bu. Dolayısıyla terörü kesinlikle gündemimizden çıkarmamız lazım. Şahit olduğumuz yeni çalışma var. Bu süre içerisinde rol alanlar ne yapmaları gerekiyorsa onu biliyorlar. Eğer dürüst davranır ve yapmaları gerekeni yaparlarsa o zaman bu acılar sona erer. Ama devlet olarak bizim bütün amacımız Türkiye’nin önündeki bu büyük konuyu yok etmektir” dedi. “Her şeyden önce eli silahlı insanların ve onlara talimat verenlerin yapması gerekeni yapmaları gerekir” diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir samimiyet varsa ortada bunu da görürüz. Bu konuda devletin kurumlarına herkesin güvenmesini isterim. Bizim, tekrar söylüyorum, birliğimiz, beraberliğimiz, devletin birliği, milli bütünlüğümüz. Bunlardan da hiçbir zaman taviz söz konusu değildir. Bölgemizdeki olaylar maalesef bazılarını yanlışa sevk edebilir. Bunu bazıları fırsat olarak görebilir ve bölge ülkeleri terör örgütlerini daha önce nasıl taşeron olarak kullandılarsa bundan sonra da kullanmak isteyebilirler. Dolayısıyla herkesin aklını başına alması, düşünmesi ve eğer ‘acılar dinsin, kan dursun’ deniyorsa üstüne düşeni yapması gerekir.” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Afyonkarahisar’a yaptığı ziyaret sırasında Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun kendisi onuruna verdiği öğle yemeğine katıldı. Basına kapalı gerçekleşen yemeğin ardından Cumhurbaşkanı Gül yurttaşları selamladı. (Fotoğraf:AA MAHMUT SERDAR ALAKUŞ) ‘Soğukkanlı olma zamanı’ Çiçek, ‘Terör sorunu bizim sorunumuz, çözecek olan da biziz’ dedi, herkesin hassas davranması gerektiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, terör sorununun, Türkiye’nin sorunu olduğunu ifade ederek “Bizim sorunumuzdur, çözecek olan da biziz. Bu sorunu çözerken de bunun kolay olmadığını bilmek lazım” dedi. Çiçek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.Terörün, önemli de bir kazanç kaynağı olduğuna işaret eden Çiçek, kimsenin, altın yumurtlayan tavuğun bırakılmasını kolay kolay istemeyeceğini söyledi. Çiçek, şöyle devam etti: “Hepimizin soğukkanlı olması, iyi anlaşılmasına da birlikte yardımcı olmamız lazım. Hassas süreçte herkesin konuşması gerekiyor mu? Hassas davranılması gerekiyor. İki hassas çalışma var. Yeni anayasa ve terörle ilgili yaşanan gelişmeler.” Cezaevindeki gazetecilere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Çiçek, tutuklamanın istisnai olduğunun kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. sarsıyor. Hele Jesus Lopez Pacheco’nun “Elleriyle Yaşayanların Türküsü”nü okurken: “İstemiyorum başkalarının malını mülkünü İsteğim yok kesinlikle Kendi ekmeğimden, bir parça havadan başka. ................... Çiçek istiyorum, çiçek istiyorum yalnızca ekmeğimi istiyorum kendi ellerimin ürünü olan.” O ürün yok medyamızda artık. Yürek yok, beyin yok! Baskı var! Gözdağı! Sindirme! Dalga dalga yayılan! Acı var, hüzün var, işsizlik var! İkiyüzlülük! O nedenle gözlerimiz kapalı, sesimiz soluğumuz çıkmıyor. Bir sessizlik var! Mavi gök bile bakın nasıl uyuyor, günbatımından önce. ??? Benim ülkemde acılar yaşam oldu, ekmeklerimiz çalındı, gençlerimiz öldürüldü, arkadaşlarımız... Eşref Bitlis’in uçağı neden düştü? Yoksa düşürüldü mü, bilen var mı? Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan, Mehmet Sincar, Musa Anter, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve daha pek çok kişi... Hrant Dink’i hedef gösterenler ne oldu? Ya kontrgerilla, derin devlet, örgütlü cinayet şebekeleri, Susurluk!.. ??? Artık bitsin bu kan davası, barışa giden karlı yollar açılsın, akan kan dursun, çocuklarımız ölmesin, şehit cenazeleri gelmesin... Gelin o dağlarda, vadilerde, akarsuların kıyısında Nâzım Hikmet’in, Dağlarca’nın, Hasan Hüseyin’in, Enver Gökçe’nin şiirlerini okuyup halay çekelim, zeybek oynayalım. Gençlerimizi zindanlarda çürütmeyelim! Gelin, bu memleket hepimize yeter artar, binlerce yıllık tarihimizi ve kültürümüzü emperyalizmin ağababalarına teslim etmeyelim... Taşeronluk yapmayalım! O zaman 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü hep birlikte güle oynaya kutlarız... ‘Diyalog Grubu’yla görüşen Kılıçdaroğlu ‘Akil adamlar önerimiz masada’ AYŞE SAYIN ANKARA Kürt sorununun çözümü konusunda akademisyen ve aydınlardan oluşan “Diyalog Grubu”nun ziyaret ettiği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni İmralı görüşmeleri konusunda “hükümetin olumsuz tavrına karşın desteklerinin süreceğini” söyledi. Görüşmede, Diyalog Grubu temsilcileri yeni başlayan İmralı görüşmeleri ve sorunun çözümüne dönük CHP’nin verdiği desteğin çözüm sürecini kolaylaştıracağı görüşünü aktardı. Diyalog grubu temsilcileri, “Verdiğini destek kamuoyunda çok olumlu karşılanıyor. CHP’ye sadece Kürt sorunu konusunda değil, Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda önemli görevler düşüyor” görüşünü dile getirdi. Bu konudaki girişimlere destek vermelerine karşın, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yapıcı bir dil kullanmak yerine olumsuz ve eleştirel bir tavır sergilediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Ancak biz çözüme destek vermeyi sürdüreceğiz, bu tavrımızdan vazgeçmemiz söz konusu değil. Ancak ana muhalefet partisine, diğer partilere dönük bir bilgi akışı sağlanmalı. Bilgilendirme yapılırsa, biz de sorunun çözümüne dönük, kapsamlı değerlendirme yapabiliriz” mesajını verdi. CHP’nin “akil adamlar komisyonu” kurulması önerisinin masada beklediğini ancak buna dönük hükümet kanadından hiçbir girişimde bulunulmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, süreci dikkatle izlediklerini ifade ederek gelişmelere göre yapıcı tavır içinde olacaklarını belirtti. Ankara’da Gazeteciler Cemiyeti’nin resepsiyonuna katılan Kılıçdaoğlu, emekli bir gazetecinin AKP’ye verdiği krediyi sorması üzerine, “Bunun aksi nedir? Destek vermemek ‘Şehitler gelsin, terör olsun demektir’ Sonra başbakan çıkıp bizi meydanlara şikâyet edecek. ‘Ben terör ortadan kaldırmak istiyordum, CHP engelledi’ diyecek” dedi. Yargı, TCDD makinistlerine yıpranma payı verilmemesini hukuka aykırı buldu ‘Yıpranmada’ örnek karar BASIN MENSUPLARINA YIPRANMA PAYI GERİ GELDİ MUSTAFA ÇAKIR Gazetecilere sus payı, vekillere kıyak emeklilik MAHMUT LICALI ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda, gazetecilerin 2008 yılında kaldırılan yıpranma payı; AKP hükümetinin, vekillere erken emekliliği sağlayan düzenlemeyle birlikte kabul edildi. Gazetecilerin yanı sıra milletvekillerinin de yıpranma payı geri gelirken vekillerin emeklilik yaş haddinin de 3 yaş düşmesinin önü açıldı. Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın görüşmelerinde gazetecilerin yıpranma payına ilişkin önerge, milletvekillerinin yıpranma payı ve milletvekillerine kıyak emeklilik formülüyle kabul edildi. AKP hükümeti, gazetecilerin 2008 yılında kaldırılan yıpranma payını geri getirmek için hazırladığı önergeye milletvekillerini de ekledi. Kabul edilen önergeyle gazeteciler ve milletvekillerine yılda 90 günlük yıpranma hakkı verildi. Yapılan değişiklikle, milletvekillerinin yıpranma payı sürelerinin tamamı 3 yılı geçmemek üzere yaş haddinden düşürülmesi sağlandı. Gazeteci ve diğer yıpranma payı hakkı olan işkollarında ise yıpranma süresinin yarısı üç yılı geçmemek üzere emeklilik yaş haddinden düşürülmesi benimsendi. Milletvekilleri, emeklilik yaş haddinin düşürülmesine yönelik düzenlemeden faydalanabilmeleri için en az 1800 ile 3600 gün arasında çalışma şartından da muhaf tutuldu. Başka bir deyişle 4 yıl görev yapan bir milletvekili prim gün şartına takılmadan yıpranma payı ve emeklilik yaş haddinin düşürülmesi imkanından yararlanabilecek. Kabul edilen bir başka önergeyle yıpranma payı 2008 yılında hiç kaldırılmamış gibi geriye dönük olarak da işletilecek. Tasarıyla yapılan bazı düzenlemeler şöyle: Prim borcu olduğu için bir yakınının üzerinden doktora giden BağKur’lular, SGK tarafından bu konuda çıkarılacak borçları ödemeyecek. Emekli aylığıyla birlikte maaş da alan memurlar, bu aylıklara ilişkin borçlarını taksitlendirebilecek. Terörle mücadelede malul kalanlar ile Kore, Kıbrıs ve İstiklal Savaşı gazileri sevk almadan özel hastanelere gidebilecek ve fark ücreti ödemeyecek. Üniversiteye başlayan öğrenciler 120 gün sağlık hizmeti alabilecek. ANKARA Yargıdan çalışanların temel haklarından olmasına karşın 2008’de sınırlandırılan “yıpranma payı” ile ilgili örnek karar çıktı. Ankara 10. İdare Mahkemesi, TCDD’de görev yapan makinistlerin “fiili hizmet süresi zammından” (yıpranma payı) yararlanmaları gerektiğine hükmetti. KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’ndan alınan bilgiye göre, 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasası gerekçe gösterilerek TCDD’de çalışmakta olan makinistlerin yararlandıkları “fiili hizmet süresi zammı” (yıpranma payı) kaldırıldı. Bunun üzerine aynı zamanda TCDD’de sözleşmeli makinist olarak görev yapan BTS Ankara Şube Başkanı İsmail Özdemir, dava açarak TCDD’nin işleminin iptal edilmesini istedi. Sosyal Güvenlik Kurumu ile TCDD ise SSGSS Yasası’nı gerekçe göstererek davanın reddini talep etti. Ancak davayı görüşen Ankara 10. İdare Mahkemesi, TCDD’nin işlemini ip tal ederken, yıpranma payı için örnek olabilecek bir karara imza attı. Mahkemenin kararında, “makinistlik mesleğinin, yıpratıcı mesleklerden olduğu, vücut ve sağlık durumlarının bu ağır ve yıpratıcı çalışma ortamından etkilendiği” sonucuna vardı. Mahkeme, sözleşmeli makinist olarak görev yapan Özdemir’in 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren fiili hizmet zammından yararlanamayacağına ilişkin işlemin hukuka uygun olmadığına dikkat çekti. Kararda, Emekli Sandığı Yasası’nın 32. maddesine işaret edilmesi, diğer kamu çalışanlarına da örnek oluşturacağı şeklinde yorumlandı. Kararı değerlendiren BTS Genel Başkanı Yavuz Demirkol, mahkemenin kararı ile yıpranma payı hakkının iade edilmesi gerektiğinin ortaya çıktığına vurgu yaparak, “Biz bu kararla, 1 Ekim 2008’de bu haktan yararlanan memurlar ve sözleşmeli personelin yıpranma zammı alması gerektiğini söylüyoruz. Bunların içerisinde makinistler de var, sağlıkçılar da var, TRT’de çalışanlar da var, tarımda çalışanlar da var dedi. Bakanı Yılmaz, İmralı sürecini değerlendirdi ‘PKK ahtapot gibi’ BARKIN ŞIK ANKARA İmralı süreci ile ilgili tartışmalar sürerken Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, MHP’li bazı milletvekilleriyle Meclis kulisinde bir araya geldi. MHP’li milletvekilleri Bakan Yılmaz’a, “Süreci basından takip ediyoruz. Muhalefet partilerinin süreç ve yapılan görüşmelerle ilgili bilgilendirilmesi gerekiyor. Bizi de bilgilendirin” dedi. MHP’li milletvekillerin talebini haklı bulan Yılmaz, aşama katedildikçe muhalefetin de bilgilendirilmesi gerektiğine katıldığını belirtti. Yılmaz, süreçle ilgili sabote etme girişimleri bulunduğunu da belirterek “Hakkâri’deki karakol saldırısı dikkat çekici. 85 el bombasıyla saldırdılar. Bu da çok başlılık görüntüsü veriyor” ifadesini kullandı. MHP’li milletvekilleri de Yılmaz’a, “Yaşananlar gösteriyor ki PKK yedi kocalı hürmüz gibi. Bütünlük yok. Son saldırı bunun göstergesi” dedi. Bunun üzerine Yılmaz, “PKK ahtapot gibi” karşılığını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle