23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 15 İşsizlik, AKP’nin pembe tablosunu yalanladı ? Hükümet, ekonomide ve kişi başına düşen milli gelirde büyümeye işaret ederek politikalarıyla övünürken toplam istihdam oranı hâlâ 2000 yılındaki düzeye erişemedi. ? Sürdürülebilir Kalkınma Göstergeleri’ne göre 2000’de yüzde 6.5 olan işsizlik oranı, 2011 sonunda yüzde 9.8 düzeyi ile 3.3 puan daha yüksek oldu. Ekonomi Servisi Türkiye’de toplam istihdam oranı 2011 yılı sonu itibarıyla 2000 yılının altında kaldı. ANKA’nın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 20002011 Sürdürülebilir Kalkınma Göstergeleri’nden yaptığı derlemeye göre, 2000’de yüzde 48.9 olan toplam istihdam oranı, 2005’te yüzde 44.4, 2008’de yüzde 44.9, 2009’da 44.3, 2010’da yüzde 46.3 oranında gerçekleşti. 2011’de ise toplam istihdam oranı yüzde 48.4 ile 2000 yılının 0.5 puan altında gerçekleşti. 2011’de istihdam 2000 yılının altında kalırken işsizlik ise 2000’in 3.3 puan üzerinde seyretti. 2000 yılında yüzde 6.5 olan işsizlik oranı, 2011 yılında yüzde 9.8 düzeyinde gerçekleşti. Oran: Risk büyük CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, ekonomik başarısızlığa çeşitli mazeretler üretildiğini belirterek, not yükselse Türkiye’nin çok daha fazla yatırım çekeceğini söyleyen Bakan Şimşek’e “Cari açığı milli gelirinin yüzde 10’una ulaştığı halde notu yükseltilen bir ülke var mı” diye sordu. Oran, AKP’nin spekülatif kısa vadeli yabancı sermaye için Türkiye’yi eşi bulunmaz bir rant alanı haline getirdiğini vurgulayarak, “Ülkedeki sıcak paranın alacağı pozisyon kritik önem kazandı. Türkiye’yi sıcak paraya rehin bırakan AKP olası felaketin sorumlusudur” dedi. Yönetememe İktidarsızlığı Bırakın sosyal devlet olmayı, çağdaş devlet anlayışını, geleneksel olarak bir devletten ne gibi işlevler, hizmetler beklenir, bu hizmetler yerine getiriliyor mu, onu tartışalım. En azından devletin şu üç işlevi yerine getirmesi gerekir. Ülke içinde asayişi, güvenliği, düzeni sağlamalı; adalet dağıtmalı; sınırları dış güçlere karşı korumalı... Günümüzde devletimiz bu görevlerini gereği gibi yerine getirebiliyor mu? Yaşanan olaylara bakıldığında verilecek yanıt “Hayır” oluyor. Ülkede, asayiş, güvenlik var mı? Her gün adam kaçırılıyor, yollar kesiliyor, otobüsler, kamyonlar, arabalar yakılıyor, mayınlar döşeniyor, can güvenliği kaygısı toplumda yaygın. Kişisel özel koruyucular dışında hemen her kurumda banka şubelerine, sitelere varıncaya kadar özel güvenlikçiler var. Tüm bu önlemlere karşın, ülkemiz güvenlik sorunu yaşıyor. Kolluk güçlerine duyulan güven eksikliği de ayrı bir sorun. Açık konuşmak, çekinmeden yazmak gerekir. Yargıya güven var mı? Ülkemizde yargıya öteden beri güven yoktur. Siz “adalete güveniyoruz”, “Türk adaleti” gibi söylemlere bakmayın, samimiyetten uzak, çeşitli güdülerle söylenmiş sloganlardır bunlar. Arkadan söylenenlere, otosansürle yazılamayanlara bakın. Ne yazık ki adalete güven giderek de azalıyor. Yalnız Balyoz, Ergenekon davaları değil, tecavüz, soygun, taciz, yolsuzluk hatta trafik davalarına bakın; verilen kararların, cezaların büyük bir bölümü toplumda kızgınlık, infial uyandırıyor, yargı inandırıcı, toplumsal duyuncu (vicdanı) tatmin edici olamıyor. ??? Dış güvenliğe, sınırların korunmasına gelince... Suriye, Irak, İran sınırları, özür dilerim kevgir gibi, yol geçen hanı... Terörist de giriyor, Özgür(!) Suriye yanlısı yabancı ordu mensupları da giriyor, ajanlar, kışkırtıcılar, provokatörler cirit atıyor. Kolluk güçleri, neyi, kimi hangi çıkarları kolluyor? Bu bağlamda da ciddi kuşkular var. Devlet bir tüzel kişi yönetenleri, kanunları, kuruluşları var. Devlet temel işlevlerini ve görevlerini dahi yerine getiremiyorsa yönetilemiyor, ciddi yönetim zaafı, eksikliği var demektir. Bunu bir eleştiri, bir sorun olarak gündeme getirdiğinizde, “efendim alternatifi yok” yanıtını veriyorlar. “Alternatifi yok” yanıtı, kanıtlanamayan, zavallı, tartışmada aczi ifade eden bir yanıt oluyor. T. Özal dönemi, yine başarı söylemiyle üstü örtülen başarısızlıklarla dolu bir dönemdi. Eleştirdiğinizde yanıt çoğu kez günümüzdekine benzer oluyordu; “alternatifi yok”. O alternatifsiz hükümetten sonra kaç hükümet değişti? Sayısını hatırlamıyorum. Sonunda döndük, dolaştık, yine alternatifsiz bir iktidar, bir hükümet dönemine ulaştık. ??? 1990 öncesi Osmanlı Bankası’nda danışmanlık yapıyordum. Bankada bir tartışmada yine alternatifsizlik savı ileri sürüldü. “Bankadan 3035 kişi seçin, hükümet kurun, en az alternatifsiz dediğiniz Özal hükümeti kadar başarılı olur” iddiasında bulundum. Bunda gayet samimiydim. Alternatifsiz filan diye kişileri abartmamak gerekir. Geçen hafta Antalya’ya yakın küçük bir işletme sahibi, aynı zamanda usta olan kişi ile ülkenin yönetimini konuşuyorduk. Yine alternatifsizlik savı gündeme geldi. Bir araç içinde gidiyorduk. “Bu yolda yürüyen 30 kişiden rastlantısal olarak bir hükümet kur, bu hükümetten daha başarılı olabilir” dedim. Usta samimi mi idi bilemiyorum, bana hak verdi. Yalakalığın, kişiliksizliğin de bir sınırı olmalı. Yandaş medya bu konuda sınır tanımıyor. İşi alternatifsizliğe kadar götürüp, buyurganlığı çanak tutmamak gerekir. Bu alternatifsizlik savı, bana bilinen bir Bektaşi fıkrasını anımsatır. Hani bir şarap yarışmasında Bektaşi degüstatör, tadarak şarap kalitesini belirleyecek uzman kişi seçilmiş. Bektaşi ilk sunulan şarabın tadına baktıktan sonra “Öbürü daha iyi” demiş. Bektaşi, tadına bile bakmadan nasıl hüküm veriyorsun, diye uyarılmış. Bektaşi’nin yanıtı, bilinir: “Bundan daha kötüsü olmaz ki.” Aslında politikada böyle kesin bir yargı da yanıltıcı olabilir. Bir de deneyimler sonucu oluşmuş “Gelen gideni aratır” özdeyişimiz var. Ne yazık ki bu deyişte de haklılık payı var. Gelen gideni çoğu kez aratıyor. Süreci bu tür beklentileri değiştirecek, kısırdöngüleri kıracak etken, halkın aydınlanması, haklarına, geleceğine sahip çıkması, egemenliğin gerçekten kendisinde olduğuna inanması ve gereken cesareti de göstermesidir. Halk dalkavukluğu yapmıyorum. Halkın değer yargıları, davranış biçimi değişmeden, başarılı bir yönetim oluşturamayız. Yönetenlerle yönetilenler arasında karşılıklı etkileşim gerçeği gözden kaçmamalıdır. 40 yerde yıkım başlıyor Bakan Bayraktar: 5 Ekim’de 35 vilayette toplam 6 bin küsur konut, birim ve işyerini yıkmaya başlayacağız. Kentsel dönüşümü tek başımıza yapamayız. Bu işle ilgili aktörler ve vatandaşların desteği kaçınılamaz “Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor” konulu toplantıya katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Başbakan Erdoğan’ın teşvikiyle 5 Ekim’de 35 vilayette 40 noktada toplam 6 bin küsur konut, birim ve işyerini yıkmaya başlayacağız” dedi. Bayraktar, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: Önce iş yapalım, fazla konuşmayalım. Ben arkadaşlara diyorum ‘haber yapmayın, önce bir yıkalım’ diye. Evlerimiz salaş, binalarımız kaçak. Yollarımız kötü. Para çok şey ama her şey değil. ‘Rant yasası’ diyorlar. Rant bunun neresinde? konut deprem fay hattı üzerinde. Kentsel dönüşümü ‘sihirli değnek’ gibi yapamayız. 20 yıllık program. Türkiye’de önemli vilayetlerde dalga dalga ciddi bir dönüşüm başlayacak. Başta İstanbul olmak üzere dalga dalga bunu yürüteceğiz. Bu işi engellemeyin, biz bu işi yapamazsak defolup gideriz. Biz yapamıyorsak, yanlış yapanı bu millet gönderir. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yatırım bütçesi 350400 milyon lira. Hazine’den para gelecekti. Bir kuruş vermediler. Ama ekip ruhuyla çalışmak için 250 milyon liralık döner sermaye oluşturduk. Maliye Bakanı’na da “Bakanım bari bizden yüzde 15 kesme” dedim. O da olmadı. Yapamazsak defolup gideriz İstanbul’un konut stoku 4 milyonu aştı. Ancak bunların yarısından fazlası depreme dayanıksız. Kentsel Dönüşüm Yasası’nın esas ruhu ve mesajı, insanın can ve mal güvenliğini temin etmek. Mülkiyet hakkı yasal ve kutsal. İnsanın can ve yaşama hakkı maldan daha önemli. Türkiye’de 20 milyon konut stoku var. 1999 depremi ve 2000 yılından sonra yaklaşık 6 milyon konut yapıldı, bunların yaklaşık yüzde 90’ı sağlam. Kalite geldi ama istenilen noktada değiliz. 15 milyon konuttan yaklaşık 7.58 milyon Tepe’den Maltepe’ye 230 milyon TL daha Tepe İnşaat Genel Müdürü Atila Kemal Oğuz’un verdiği bilgiye göre araştırmalar, tüketicilerin yüzde Erdoğan Bayraktar 87’sinin konut alırken şirketin güvenilir olmasına dikkat ettiğini gösteriyor. Maltepe’de Narkule ve Narcity’e komşu Narlife’ı tanıtan Tepe İnşaat Genel Müdürü Oğuz, kat irtifakı ve ruhsatı alınınca satışa çıktıklarını belirtirken sektörde güven unsurunun önemine değindi. ‘Maketten satışı yasaklayan’ düzenlemenin olumlu olacağını ifade eden Oğuz, “Şirketin itibar riski en önemli unsur olmalı. Dalga, Burgu gibi ? Dap Yapı Çağlayan’da hayata geçirdiği Z 36 bin TL. 10 yılda bu raBuna dikkat ediliyor” dedi. Oğuz, KDV belirsizliğinin giderilmesi gerekilginç tasarımlı kule kam 360 bin TL’ye denk. Ofis ile asistan masraflarını ortadan tiğini de aktardı. projeleriyle adından Projemizde ofislerin metMaltepe’deki Nar serisiyle 2 proje yapan Tepe İnşaat, 609 konutluk Narsöz ettiren Dap Yapı, kaldırarak, ofis yatırımını 7 yılda alıcısına geri rekaresini ortalama 4 bin life projesini satışa çıkardı. 230 milyon liralık bu projeyle birlikte bölÇağlayan’da eski 500 TL’den sattığımızı döndürmeyi hedefliyor. gede 700 milyon liralık yatırıma ulaşan firma Narlife’ta çevreci evPolisan Fabrikası düşünürsek, ofis sadece ler üretmeyi hedefliyor. İstanbul’daki ilk markalı konut üreticilearazisine inşa ettiği sekreter istihdam ücreti Avantajlı yönetim sistemi adı rinden biri olan Tepe İnşaat’ın Satış ve Pazarlama Müdürü Berna ofis projesi Z Ofis’in satıştasarrufundan kendisini 7 yılaltında yönetilecek projede, asisErkartal da Narcity’den daire alanların yarısının projeyle ilgilendiğini larına başladı. 200 milyon da amorti edecek” dedi. 365 tan çalıştırma ihtiyacı düşünübelirterek, “Satışa yeni başlıyoruz ama gelen ilgiden memnunuz” TL’lik yatırım bedeliyle lerek, istihdam yükünü ortadan adet bağımsız bölümden oluşan dedi. 23 blokta 609 daireden oluşan Narlife’ta yeşilin ön plana çıkhayata geçirilen proje 14 kaldırmak için ücretsiz asistan projede, büyüklüğü 49 ile 281 tığını belirten Erkartal, bu kapsamda projelerin ‘çevreci’ olduğubin metrekare arazi üze hizmeti verilecek. Sekreter ça metrekare arasında değişen 61 nu belgeleyen ‘Leed Gold’ için başvuru yaptıklarını söyledi. rinde 50 bin metrekarelik lıştırmanın işverene maliyetinin adet dükkânlar bulunuyor. DükVerilen bilgiye göre, Narlife’taki dairelerin yüzde 60’ı deniz inşaat alanına sahip olamanzaralı. Her türlü sosyal donatı bulunuyor ve tasarruf avanaylık ortalama 3 bin TL oldu kânların metrekare fiyatları ise 7 tajıyla aidatlar düşük olacak. Tepe, talep üzerine ilk kez bu cak. Dap Yapı Yönetim ğunu söyleyen Yılmaz, “Bu bin TL ile 13 bin TL arasında deprojede, stüdyo ve 1+1 daire yaptı. Daire fiyatları 160 bin Kurulu Başkanı Ziğişiyor. rakamı 12 ay ile çarile 845 bin lira arasında değişecek. ya Yılmaz, “Z Proparsak yıllık ortalama Berna Erkartal jesi’ne dünyada ilk Dap, yönetimle ofiste kazandıracak Halk GYO, Dedeman ile otele girdi Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Dedeman Hotels&Resorts Intenational ile Dedeman Park Levent projesi için 10 yıllığına kira sözleşmesi imzaladı. 240 odalı Dedeman Park Levent projesi için yaklaşık 50 milyon lira yatırım yapılacak. 24 ayda tamamlanması planlanan proje Halk GYO’nun turizmdeki ilk yatırımı olma özelliğini taşıyor. Binanın MecidiyeköyMaslak hattındaki “iş oteli” ihtiyacını karşılaması hedefleniyor. Dedeman Hotels & Resorts International tarafından iş oteli konseptiyle geliştirilen ikinci markası Dedeman Park çatısı altında yer alacak Dedeman Park Levent’in 10 Yılda 670 bin kişiyi ağırlaması hedefleniyor. Halk GYO Genel Müdürü Kazım Şimşek, planlarını “Levent’te edineceğimiz tecrübeyi gelecekteki otel geliştirme projelerine aktarmayı, turizm potansiyelini, Halk GYO’nun kârlılığını yükseltecek projelerde en iyi şekilde kullanmayı hedefliyoruz” dedi. Dedeman Üst Yöneticisi (CEO) Tamer Yürükoğlu da “Dedeman Park Levent, “Geleneksel Dedeman Misafirperverliği” ile hizmet verecek” diye konuştu. leri koymayı hedefledik. Önce projenin yönetimini, içini tasarladık daha sonra dışını düşündük” diye konuştu. Slogan: Bedava Ofis Ziya Yılmaz Babacan’dan, Güneşli’ye 40 milyon TL yatırım rown markalı projeleriyle tanınan Babacan Yapı, 158 daire ve 5 ticari üniteden oluşacak Güneşli Express Residence projesine başladı. Proje için 40 milyon TL yatırım yapılacak. Güneşli Express Residence, 4 bin 520 metrekare alandaki 19 katlı bir kulede 158 daire Nef, ‘ofis sıkıcı’ inanışını değiştirecek irbirinden ilginç tasarımlarıyla geniş ortak kullanım alanları yaratan ve kullanıldıkça ödendiği için aidatları düşük seviyede tutan Nef, konut projelerinden sonra yeni ofis projesinde “23 odalı mutluluk ofisleri” yapıyor. İstanbul Büyükdere Caddesi’nde hayata geçirilen Nef Offices Dörtlevent 09 projesi, toplam 41 bin 500 metrekare inşaat alanına sahip 14 katlı iki bloktan oluşuyor. 41 milyon TL arazi bedeli ile 51 milyon 600 bin TL yatırım bedeli olan projede 4 günde 362 ofisin 136 tanesinin satışı tamamlandı. 0.79 faiz oranıyla satışa çıkan projede, fiyatlar 250 bin dolardan başlıyor, 500 bin dolara kadar çıkıyor. Foldoffice sistemine göre, bir ofis sahibi/çalışanı olduğunuzda aslında 23 farklı aktivite alanına sahip olunabiliyor. Sinema salonu, squash ve basketbol salonu, müzik odası, play station odası ve toplantı odaları gibi aktivite alanları projenin foldoffice alanlarından. C ve 5 ticari üniteden oluşacak. Daireler 33 metrekare ile 326 metrekare arasında. Stüdyo daireler 139 bin liradan, 1+1 daireler 184 bin 750 liradan, 1,5+1 bahçe daireler 297 bin 750 liradan başlıyor. Ekim sonuna kadar yüzde 10 tanıtım indirimi uygulanacak. Babacan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan ve Genel Müdürü Mehmet Babacan’ın verdiği bilgiye göre, Güneşli’de 56 yıl önce metrekare fiyatları 10001250 lira civarındaydı. Şimdi 56 bin lirayı gördü. B Migros, 58. yılını kutluyor Domino’s’un gözde ülkesi Türkiye Dünyanın en büyük pizza zincirleri arasında yer alan Domino’s, Türkiye’de 10 bininci şubeyi açtı. Dünyadaki 10.000. şube ile eşzamanlı olarak Türkiye’de 255. şube açılırken; İzmir’de de 4.2 milyon TL yatırım ile kapasitesi artırılan 3. üretim tesisi faaliyete başladı. Domino’s Pizza Dünya Ceo’su Mr. J. Patrick Doyle, Türkiye Genel Müdürü Aslan Saranga’yı kutladı. Ekonomi Servisi Migros 58. yılını müşterilerini mutlu etmeyi hedefleyen kampanyalarla kutluyor. Yıldönümüne özel ‘Mutluluk’ temasıyla hazırlanan, 27 Eylül21 Kasım arasında geçerli kampanyada 500’den fazla ürün düşük fiyattan tüketiciye sunulacak. Migros müşterileri, indirim yanı sıra mutluluk temasını Cem Rodoslu işleyen özel tasarımlı ürünler alabilecek. Migros Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Festival kapsaYardımcısı Cem Rodoslu, 58. yıl kutlamalamında indirimli ürünrı için çok çalıştıklarını ve üreticilerle ele ele ler 27 Eylül 21 Kasım verdiklerini söyleyerek, “500’den fazla üretici tarihleri arasında 68 ildeki sadece Migros müşterileri için özel ürünler Migros mağazalarında olurüretti. Bedavaya yakın indirim planlaması ken, kalp şeklinde köfte, yapıldı” dedi. 68 ildeki 609 Migros mağaza özel kokulu deterjan gibi sında ‘mutluluk’ dağıtacaklarını vurgulayan özel tasarımlı birçok Rodoslu, ürünlerin ‘mutluluk tırları’ ile yoürün de raflarda yerila çıktığını da dile getirdi. ni alacak. Pepsico çocukları destekliyor Ekonomi Servisi PepsiCo Türkiye, sosyal sorumluluk çerçevesinde çocukların sosyal faaliyetlerini desteklemek amacıyla kurduğu “Cheetos Gelişim Merkezi”nin 9.’uncusunu Kilis’te açtı. PepsiCo, GAP İdaresi ve Türkiye Kalkınma Vakfı ile 2003’te başlattığı, ilk olarak Batman’da hayata geçen ve daha sonra Nusaybin, Adıyaman, Gölbaşı, Ömerli, Silvan, Suadiye ve Hilvan’da açılan gelişim merkezlerine Kilis’i de ekledi. Cheetos Gelişim Merkezi’nde okulöncesi ve ilkokul çağındaki çocukların sportif, kültürel ve sanatsal etkinliklerden faydalanacağı mekânlar oluşturuldu. Diğer projelerinin ise “Kızlarımız Okuyor” olduğunu söyleyen PepsiCo Yiyecek Türkiye Genel Müdürü Ece Aksel, merkezlerinde eğitim gören ama sosyoekonomik açıdan zorluk çeken ve liseye devam edemeyecek kız öğrencilerin 14 yaşından sonra lise eğitimlerine devam etmeleri için burs verdiklerini ifade etti. PepsiCo ve GAP işbirliği ile 2003’te hayata geçen Cheetos Gelişim Merkezleri’nde bugüne kadar 19 binin üzerinde 414 yaş arasında çocuk eğitim gördü. Kilis’teki merkezde bölgedeki çocukların yanı sıra mülteci çocuklar da eğitim görebilecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle