15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2012 PAZAR 10 HABERLER Başbakan, partisinin bugün yapılacak kongresine muhabirlerimizi ve yazarlarımızı almadı AKP’den sansür Utku Çakırözer’i engellediler Kongresinde Cumhuriyet’e yasak getiren AKP, gazetemiz Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’i AKP 4. Olağan Kongresi’ni değerlendirmek üzere kongrenin yapılacağı Arena Spor Salonu’na çağıran Habertürk TV’nin de yayınını engelledi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in danışmanının, “Eğer bu yayın yapılırsa Çelik bu gece programınıza çıkmayacak” tehdidi üzerine Habertürk TV, Çakırözer ile yapacağı yayını iptal etmek durumunda kaldı. Habertürk, dün 18.00’de yayımlanan haber bültenine AKP 4. Olağan Kongresi’ni değerlendirmek üzere Çakırözer’i davet etti. Yayının başlamasına dakikalar kala Çelik’in yardımcısı kanal yöneticilerine “Bu yayını yapmak için bizden izin almadınız. O yüzden yapamazsınız” dedi. Yetkili, yayın yasağına gerekçe olarak Cumhuriyet gazetesinin kongreyi izlemesine getirilen yasağı gösterdi. Kanal yöneticileri Çakırözer ile yapacakları canlı yayını iptal etmek durumunda kaldı. Habertürk yetkilileri, Çakırözer’den özür dileyerek anlayış istedi. Kandil bombalandı iddiası Haber Merkezi PKK kamplarının ve yönetim kadrosunun bulunduğu Kuzey Irak’ın İran sınırında bulunan Kandil Dağı’nın Türk savaş uçakları tarafından bombalandığı iddia edildi. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin liderliğini yaptığı Kürdistan Yurtseverler Birliği internet sitesi Pukmedia, Türkiye’ye ait iki savaş uçağının önceki gün saat 13.30 sıralarında Kandil Dağı’ndaki Dwel, Bayoa, Pisteşaniyan bölgelerini bombaladığını öne sürdü. Bombardımanda ölen veya yaralanan olup olmadığının öğrenilemediği bildirildi. LİSTEDE SÖZCÜ, AYDINLIK, BİRGÜN, EVRENSEL, ÖZGÜR GÜNDEM, YENİÇAĞ, ULUSAL KANAL VE İMC TV DE YOK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin bugün yapılacak kongresine Cumhuriyet’in girişini yasakladı. AKP medya ve tanıtımdan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “İstediğimizi alma ya da almama hakkına sahibiz” dedi. AKP, tüm medya kuruluşlarıyla birlikte Cumhuriyet’ten de çıkarılacak tanıtım kartları için kongreyi izleyecek isimleri bildirmesini istedi. Cumhuriyet de kongreyi izleyecek muhabir isimlerinin listesiyle TC kimlik numaraları da dahil AKP Genel Merkezi’ne bildirdi. Önceki gün de Cumhuriyet’e, AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı’ndan kongreyi izleyecek çalışanların kartlarının cumartesi sabahı bir görevli aracılığıyla alınabileceği bildirildi. AKP’den gelen faksta, “AKP 4. Olağan Büyük Kongresi’nde geçerli olacak basın akreditasyon kartları, yarın sabah bir televizyon programı için davetimize karşılık ‘AKP Genel Merkezi’ne gelmeyiz’ yanıtı geldi... Benim evime gelmiyorsan, benim düğünüme de gelme” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Erdoğan’ın uçağına alınmayan ve daha önce İstanbul’daki medya sahip ve yöneticileri toplantısına da çağrılmayan Cumhuriyet, ilk kez bir partinin kongresinde yasaklı konuma geldi. Cumhuriyet’le Sözcü, Aydınlık, BirGün, Evrensel, Özgür Gündem, Yeniçağ, Ulusal Kanal ve İMC TV’ye de yasak geldi. Kongreyi izlemesine izin verilen Yurt gazetesi “yasağı protesto için kongreyi izlememe kararı” aldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu yaşananların demokrasi ve ifade özgürlüğü anlayışıyla bağdaşmadığını açıkladı. TGC Yönetim Kurulu, “Bu ayrımcılıktır. Söylemde çoksesliliği dillendirenlerin, uygulamada tekseslilikten yana olduğunu göstermektedir. İktidar, yayın politikasından hoşlanmadığı gazetelerin çalışanlarının mesleklerini yapmalarını engellemektedir. Halkın bilgilenme hakkını da yok saymaktadır. Bu yanlıştan artık dönülmesinin bekliyoruz” denildi. Hatay’da operasyon: 1 PKK’li öldürüldü HATAY (AA) Kırıkhan ilçesine bağlı Körmenlik Yaylası’nda düzenlenen operasyonda 1 terörist etkisiz hale getirildi, 1 teröristin de yaralı olarak kaçtığı bildirildi. İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Başoğlu’nun yürüttüğü ve İl Jandarma Özel Harekât timlerinin katıldığı operasyonda, Kırıkhan ilçesi Körmenlik Yaylası’nda bir grup terörist olduğu tespit edildi ve operasyon yapıldı. 09.00’dan itibaren AKP Genel Merkezi Tanıtım ve Medya Başkanlığı’ndan alınabilecektir. Kartlar, kurum tarafından görevlendirilen kişiye, yetkilendirme yazısı karşılığında teslim edilecektir” ifadeleri yer aldı. Bu yazı doğrultusunda dün AKP Genel Merkezi’ne giden Cumhuriyet görevlisine, “Sizin akreditasyonunuz yok” bilgisi verildi ancak bunun gerekçesi açıklanmadı. Daha sonra AKP yöneticilerinden, Cumhuriyet’in kongre yasağının “siyasi” bir karar olduğu ve doğrudan Erdoğan tarafından alındığı bilgisi edinildi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik “AKP’nin kamu kurumu olmadığı için istediğini alma ya da almama hakkının olduğunu” belirtti. Son olarak 23 Temmuz tarihinde AKP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar yemeğine Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözer’in katılmasına karşın Çelik’in “Cumhuriyet gazetesinden daha önce AKP Genel Merkezi’nde yapılacak Bomba ellerinde patladı: 2 ölü HAKKÂRİ (AA) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, polis kontrol noktasına yakın bir menfeze yerleştirmeye çalıştıkları bombanın infilak etmesi sonucu 2 kişi öldü. Orman Mahallesi’ndeki polis kontrol noktasına yakın bir bölgede önceki gece saat 00.20 sıralarında şiddetli bir patlama meydana geldi. Bir menfezin altına bomba yerleştirmeye çalışan 2 kişinin, bombanın infilak etmesi sonucu öldüğü belirlendi. Bölgede yaşayan bazı yurttaşların ceset parçalarını topladığı gözlendi. Bu arada Hakkâri’de 2 askerin şehit olduğu, 13 teröristin ise etkisiz hale getirildiği Kazan Vadisi’ndeki operasyonlar devam ediyor. AGF Başkanı König: YASAĞA MEDYA ÖRGÜTLERİ VE SİYASİLERDEN GELEN TEPKİLER Ancak otoriter ülkelerde olur ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König, Cumhuriyet gazetesinin AKP kongresini izlemesini parti yönetiminin yasaklamasını, “Sadece okurların değil Türk halkının bilgilenme hakkına saygısızlık” olarak değerlendirdi. AKP’nin, aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu bazı basın kuruluşlarına bugün yapılacak AKP 4. Olağan Kongresi’ni izlemek için akreditasyon vermemesi konusunda König gazetemize şu değerlendirmeleri yaptı: “Bu tür siyasi yasaklama uygulamaları genelde otoriter ülkelerde gözleniyor. Bilginin halka en geniş perspektifle sunulması yerine dar ve kısıtlı bir çerçevede sunulmasını isteyen hükümetlerin başvurduğu bir tavır. Amaç da sadece hükümete yakın ve dost medyanın bilgiye ulaşmasını sağlamak ve enformasyon akışını tek yönlü yapmaktır. Türkiye’de hükümetin otoriter yönetimlerde olduğu gibi muhalif sesleri kesmek istemesi çok üzücü.” “Kamusal olayları, kamunun çıkarı için haber yapmak ve yorumlamak her gazete ve gazetecinin temel hakkıdır. Sadece iktidarın istediği gazetelere bu hakkı tanıyıp bir grup gazeteyi bu haktan mahrum bırakmak tamamen yanlış ve Avrupa standartları ile çelişen bir durum. Hükümetin başı olan Başbakanın da bu konularda partiler üstü bir duruş sergilemesini beklerdik. Böyle bir tavır iktidar partisinin (AKP) de toplumun diğer kesimleri ile diyalog konusunda bir isteği olmadığının da göstergesi. Konuyu Türk hükümetinin dikkatine getireceğiz.” “Bu tavır sadece Cumhuriyet okuruna değil en geniş manada Türk halkına ve onun haber alma özgürlüğüne saygısızlık. Zaten hapisteki gazeteci sayısı ile yasalardaki baskıcı hükümler ile Türkiye basın özgürlüğü konusunda en sorunlu ülkelerden biri. Gazetelere getirilen yasaklama, bu hükümetin bağımsız gazetecilik istemediğinin son kanıtıdır. Türk hükümeti bu tavrını bir kez daha gözden geçirmedikçe Avrupa’dan giderek uzaklaşacaktır.” Duyulmamış ambargo Y urt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ: Bizi akredite ettiler, kartlarımızı verdiler. Ancak biz Yurt gazetesi olarak bu durumun, antidemokratik basın özgürlüğüne karşı bir saldırı olduğunu düşünüyoruz. TSK’nin yıllardır genellikle muhafazakâr gazeteleri akredite etmediği, dolayısıyla basın toplantısına bile çağırmamasını eleştirenler şimdi aynı tutumu sergiliyorlar. Devletin yeni hâkimleri olduğunu düşünüyoruz. Biz gitmeyeceğiz. Kabul edilemez arlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Göksel Bozkurt: Bir siyasi parti kongresinde gazete ve gazetecilere yasak koymak demokrasilerde kabul edilemez. Bu hem basın özgürlüğüne yönelik ağır bir darbedir, hem de halkın haber alma hakkının sansürle doğrudan engellenmesidir. İktidar partisi, basın ve ifade özgürlüğünün önünü açmak yerine yasakçı davranarak demokrasi dışı bir eyleme imza atmıştır. Bu, asla kabul edilemez. Bir zamanlar akreditasyon mağduru bir siyasi çizginin bu yaklaşımı, demokrasiye ve ifade özgürlüğüne gölge düşürmüştür. P Metan gazı zehirledi: 1 işçi öldü ERZURUM (AA) Yakutiye ilçesi Vakıflar İş Merkezi’nin altyapı çalışması sırasında kanalda biriken metan gazından zehirlenen 1 işçi hayatını kaybetti. 2’si ağır 4 işçi tedavi altına alınmıştı. İşçileri kurtarmaya çalışan Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği’nden 6 kişi de gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Abdülhamit sansürü ürkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi: Karar, çok açık şekilde sansürün devlet eliyle uygulanması. Devleti temsil eden, iktidar partisi AKP ise onun temsilcisi, başkanı, hükümetin başı olan Başbakan Tayyip Erdoğan ise kendi partisinin kongresine farklı bakış açısıyla izlenmesini engellemek Abdülhamit sansüründen başka bir şey değildir. Başbakan yardımcısı sansür olmadığını söylüyordu, bunun izahını yapması lazım. Hem de çok kaba bir sansür. Basın özgürlüğünü, parti kongrelerini yasaklayarak sağlayacaklarsa kendileri açısından güzel bir örnek. Bu karar bundan sonra yapacaklarının güzel bir örneğini oluşturuyor. Bu kongrede açılım bekleniyordu, ilk açılım ‘basına sansür’ oldu. T İleri demokrasinin gereği Özkan için buluşacaklar İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yıllardır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Tuncay Özkan için gazeteciler, yazarlar ve aydınlar bugün İzmir’de buluşacak. Özkan’ın tutuklanışının 5. yılı nedeniyle daha önce İstanbul ve Eskişehir’de gerçekleştirilen buluşmanın son durağı, Karşıyaka Nikâh Sarayı olacak. Saat 20.30’da başlayacak etkinliğe, gazetemiz yazarı Ümit Zileli, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, İstanbul milletvekilleri Mahmut Tanal, Oktay Ekşi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel’le Odatv yazarı Barış Terkoğlu katılacak. Otoriter ülkelerde görülür C Ambargoyu kınıyorum İliştirilmiş gazetecilik Diyalog istemeyen parti T GS Yönetim Kurulu: AKP büyük kongresini izlemekten alıkonulan gazetelere yönelik bu ambargonun baskıcı bir yeni dönemin de habercisi olacağı kuşkusunu taşımaktayız. İliştirilmiş gazeteci modelinin hayata geçirilmesinin de tipik örneği olan bu uygulamayı protesto ediyoruz. C İlkellik Ç Türk halkına saygısızlık ağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay: İktidar partisi olan AKP’nin bu tutumu basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkının kullanımı açısından içler acısı, demokrasiden uzak süregelen tutumunun tepe noktasıdır. AKP kongresi daha yapılmadan, başlamadan şaibeli, lekeli duruma sokulmuştur. ‘Kendin pişir, kendin ye’ toplantısına dönüşmüştür. Binlerce kişiye açık bir toplantıda, kendisinden saymadığı, yayın politikasını beğenmediği gazetelere yasak konulması, bu partinin genel başkanının, yöneticilerinin korkusu, endişesi değilse ilkelliğin açık örneği olarak anılacaktır. Bu kararın derhal düzeltilmesini, yanlıştan dönülmesini, basın özgürlüğüne saygı gösterilmesini, bu kararı alanların özür dilemesini diliyor ve bekliyoruz. vrupa Gazeteciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı, G9 Platformu Dönem Sözcüsü Doğan Tılıç: Bir siyasi partinin bir medya kuruluşuna ambargo uyguladığını, onu kongresini izlemekten men ettiğini şimdiye kadar hiç duymuş değilim. Türkiye aslında akreditasyonlara alışık. Genelkurmay’ın, Başbakanlık’ın akreditasyonuna ve kimi gazetecilerin geri çevrilip o kurumlara sokulmamasına tanık olmuştuk. AKP de geçmişte bu tür uygulamalardan en fazla şikâyet eden HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Cumhuriyet gazetesinin AKP kongresine alınmayacağını şaşkınlık ve büyük bir üzüntüyle öğrendim. Cumhuriyet’e ve diğer gazetelere de uygulanan AKP ambargosunu kınıyorum. Bu tümüyle çağdışı bir anlayışı yansıtmaktadır. AKP kongresinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasi manifestosu açıklayacağı öne sürülmüştü. Başbakan’ın açıklayacağı demokrasi manifestosu değildir. Bu; demokrasiyi, iletişim özgürlüğünü, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını gasp etmeye niyetli ve kararlı bir iktidarı işaret etmektedir. Bu ambargo AKP’nin de genel başkanının da gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Bu yüz Türkiye’ye yakışmayan çirkin bir yüzdür. 100’e yakın gazetecinin cezaevinde olduğu, gazete ve televizyonların künyelerine, köşelerine müdahale edildiği, gazetecilerin tayinle iş başına getirilip götürüldüğü günümüzde yaşanan bu ayıp, anayasamızın ‘basın hürdür’ hükmüne de aykırıdır. AKP’nin ileri demokrasisine bel bağlayanların fikir namuslarını bir kez daha gözden geçirmelerini ve bu çirkinliğe daha fazla alet olmadan, kalemlerini, köşelerini basın özgürlüğünün yanı sıra demokrasi için de kullanmalarını diliyor, Cumhuriyet’e uygulanan ambargoyu şiddetle kınıyorum. HP Sözcüsü Haluk Koç: İleri demokrasinin gereği bu! Başbakan’ın kafasına göre siyaset şablonu, kafasına göre yargı, kafasına göre medya... Her konuda olduğu gibi önce inkâr, sonra mazeret, sonra da itiraf. Bütün bunların özünde teslimiyet yatıyor. Kendini demokratmış gibi kamuoyunu önünde pazarlatmaya çalışan bir başbakan. Değişik köşelerde yıllarca güdümüne aldığı medya kuruluşlarınca o kimlikten demokrat yarattırmaya çalışan bir başbakan. İçler açısı bir durum. Sayın Başbakan’ı hiddetlendirmeyeceksiniz, sorgulamayacaksınız, eleştirmeyeceksiniz, lunaparkta aynaların önüne götürüp olduğundan büyük göstereceksiniz. Medyanın görevi bu. Bu egoyla demokrasi olmaz. Bir de bu mantığın başkanlık sisteminde Türkiye’yi yöneten kişi olması durumunda, artık o zaman gazete de çıkartamayacaksınız. Bu da ‘çok çok ileri’ demokrasi olacak! 2023 vizyonunda yasak BDP Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ertuğrul Kürkçü: Bir yandan deniyor ki, askeri vesayet son buldu. Askeri vesayet günlerinde Yeni Şafak, Akit, Gündem gibi gazeteler Genelkurmay’ın toplantı ve brifinglerine alınmazdı. Bunların paralelindeki televizyon ve internet siteleri hiçbir zaman akredite edilemezdi. Şimdi AKP kurmayları, AKP kongresine kendilerinin vesayeti açısından problem olan kurumlara aynı şeyi yapıyor. Zaten biz baştan beri, askeri vesayet ile tek parti diktatörlüğünün birbirinin alternatifi olmasının özgürlük olmadığını söylüyoruz. Salona almayarak sanıyorlar ki, kongreden haberler alınmayacak, haberlerde işlenmeyecek. Yurttaşın girmesi engellenen kongreden her türlü haber kongre dışına çıkacaktır. AKP’nin büyük ümitlerle beklenen 2023 vizyonu ile toplanacak bu kongresinden çıka çıka bildiğimiz yasakçılığın çıktığını bir kez daha görüyoruz. Burada aslında bir şiddetten de söz edebiliriz. Hükümet, tek parti rejimi böylelikle, akredite etmediği gazetelere ve gazetecileri ‘toplumdan dışladığı’ tehdidiyle manevi şiddet uyguluyor. O nedenle bu olay karşısında meslek dayanışması her zamankinden çok önem kazanıyor. Bu toplumda bir arada yaşayan insanlar, birbirlerini devirmek için siyaset yapsa da aynı özgürlüklerden yararlanma hakkına sahiptir, aksi durum diktatörlüktür. B Özel’den, Altaylı’ya dava ANKARA (AA) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit düştüğü patlamanın ardından kaleme aldığı ve 9 Eylül 2012’de yayımlanan “Schopenhauer Haklıymış” başlıklı yazıyla kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle gazeteci Fatih Altaylı ve Habertürk gazetesi aleyhine 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Özel’in avukatı Umut Kemal Yıldırır’ın açtığı davanın dilekçesinde, Altaylı’nın, “Ya Genelkurmay Başkanı’na ne demeli!.. Kendisine emanet 25 evlat pisi pisine ölüyor. Umurunda değil. Büyük ihtimalle ‘Astlarımdan biri hata yapmışsa bana ne?’ diyor”. “Dediğim gibi Schopenhauer haklıymış aslında. Anladım ama geç anladım. Ve bu adamların neden asla ve asla istifa etmediğini de biliyorum artık. Etmez, çünkü hiçbiri yetenekleriyle, hak ederek, kazıyarak gelmediler o mevkilere” ifadelerinin de bulunduğu bazı bölümler aktarıldı. Hiç duymamıştım A partilerden birisiydi. Cumhuriyet dışında BirGün gazetesinin de ‘İzleme talebinde geç kaldınız, kartlar basıldı’ gerekçesiyle reddedildiğini duyduk. Bunlar her şeyden önce bu memlekette olup bitenleri yüzeysel olarak bile izleyen bir gazetecinin inanabileceği şeyler değil. Daha kongre başlamadan önce birtakım medya kuruluşları aracılığıyla açılım havaları yayılırken bazı düşüncelere ve yayın kuruluşlarına gösterilen bu kongre tahammülsüzlüğü kongreden sonra da her şeyin eski tas, eski hamam olacağının bir işareti. Basın ve ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle