14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA 8 İstanbul PB Edirne PB Kocaeli PB Çanakkale PB İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak B Sinop B Samsun B Trabzon B Giresun B Ankara B 27 29 28 26 28 30 32 24 25 26 25 26 28 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B PB PB PB Y Y Y PB 28 27 28 33 35 33 34 36 31 34 26 21 22 Oslo PB Helsinki Y Stockholm PB Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin PB Budapeşte B Madrid B Viyana Y HABERLER 13 16 16 19 16 16 19 16 23 17 29 32 22 Belgrad PB 29 Sofya B 26 Roma Y 27 Atina B 29 Zürih Y 17 Moskova PB 19 Aşkabat A 29 Taşkent A 32 Baku PB 23 Bişkek Y 30 Tiflis Y 21 Kahire B 31 Şam B 32 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Ağrı, Erzurum, Muş, Bitlis, Van, Şırnak ve Hakkâri çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığının, hafta sonuna kadar ülkemiz genelinde 2 ila 5 derece artacağı tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 EYLÜL GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada gereği olduğuna inandığımız ilk yıllardan, din istismarının temsilcisi, laikliğin içini boşaltan marifetlerin mimarı AKP ile bugünlere gelişimizi örnekliyor. Güler misiniz, ağlar mısınız karar vermekte duraksayacağınız haberler... İçlerinde güleceğiniz haberler de var; hayret edeceğiniz türden olanları da. Nereden nereye geldiğimize örnek: Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından İstanbul’da düzenlenen “Teknoloji, Medeniyet ve Değerler11 konulu Düşünce Fırtınası” toplantısı: Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, İslami bir bisikletin üretilebileceğini belirterek: “İslama göre ameller niyete göredir. Allah’ın rızasını gözeterek ve insanlara faydalı olması öncelenerek üretilen bir bisiklet İslami bisiklet olur” dedi. Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkay Dereli de “Boyalı insan sağlığına zararlı olan bir bisiklet İslami olamaz” ifadelerini kullandı. Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer ise teknolojinin neden İslamisinin üretilmesi gereğini şöyle anlattı: “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete sözleriyle insan teknolojinin esaretine girdi. Teknoloji insanın asli yapısını, fıtratını değiştirmeye başladı. İnsanın asli yapısını değiştiren teknoloji ve onun ürünleri İslami olamaz. Mesela naylon halılar, özellikle çocuklara negatif elektrik yüklüyor ve onları huzursuz ediyor. İlerleyen yaşlarda bu kalıcı rahatsızlıklara sebep olabiliyor.” Maltepe Üniversitesi Mali ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazif Gürdoğan da İslamın insanları, “Ya dünya ya da ahiret kazancı gibi” bir ikileme sürüklemediğini belirterek “İslam hem dünya, hem ahiret kazancı” diyor. “İki dünyada da nasıl kazanırız, ona bakmak lazım. İnsanın iç dünyasını zenginleştirmeden dış dünyasını değiştirmek mümkün değil. Bunun için elimizdeki güç tasavvuftur” dedi. (AkitMilliyet) ??? Eğitimin nereye geldiğinin itirafı: AKP milletvekili Ali Boğa: “Bütün okulları imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız. 4+4+4’ten sonra Kuranıkerim ve Peygamberimizin hayatının seçmeli ders olmasından sonra bu şansımız var... Mutlaka tercihler (seçmeli dersler) konusunda bir projemiz olmalı. Velileri, öğretmenleri, öğrencileri tercihler konusunda bilgilendirmeliyiz. O zaman işte memleketin geleceğine sahip çıkan, üç kuruşluk menfaat için memleketin geleceğini satmayan, tarihine, kültürüne saygılı, inanca saygılı diplomatlar, yöneticiler işte o zaman bu memleketin başına geçecektir.” (Cumhuriyet) Bir yorum: “3x4 ucubesi.. biat eğitimi ile birlikte, son viraj olan anayasa değişikliğiyle, Cumhuriyete son verme girişimi olarak planlarını tamamlamış olacaklar. 80 yıllık Cumhuriyete karşı kısa dönemde elde edildiği varsayılan bu başarı henüz tamamlanmış sayılmaz” (Odatv). 66 aylık çocuklar dersbaşı yapıyor (Gazeteler). ??? Kürt sorunu çözümü nereye: İstanbul’da 3 günlük toplantı düzenleyen Doğu Batı Platformu’nun bir araya getirdiği yüz STK’nin temsilcilerinin yayımladıkları ortak bildiride: “Kürt sorununun çözümü için dini kanaat önderleri de muhatap alınmalıdır” denildi. Platform sözcüsü Hasan Ünal, “Kürt sorunu ümmeti perişan eden bir sorundur. Kürt halkının duygu ve düşüncelerini temsil eden ve İslami hassasiyeti olan kanaat önderleri de çözümde muhatap alınmalıdır” dedi ( Yeni Şafak). ??? Ezan nereden nereye: Star’daki habere göre, Türkiye’de ilk kez konser veren ünlü rock grubu Red Hot Chilli Peppers baş gitaristi Balzary, Türk müzikseverlerin her gün ezan sesi duyduğu için şanslı olduğunu belirterek: “İstanbul’da olağanüstü bir müzikle, ezan sesiyle tanıştım” dedi ve... ??? Ve.. böyle olaylar yaşaya yaşaya gün gelir... ...Buyurun derler laik Cumhuriyetin cenaze namazına! Uluslararası Kriz Grubu (ICG), “PKK ve Kürt Sorununun Çözümü” konusundaki yeni raporunu Ankara’da, Toplumsal Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı’nda (TEPAV) düzenlenen bir toplantıyla açıkladı. Raporu kaleme alan isim, önce The Wall Street Journal ardından birçok uluslararası basın yayın organı için yıllarca Türkiye ve Ortadoğu muhabirliği yapan, analizler hazırlayan meslektaşımız Hugh Pope. Sorunun tüm taraflarıyla (AKP hükümetinin bakanları ve bürokratları, Kürt siyasi hareketinin temsilcileri BDP ve diğer aktörler ve PKK yöneticileri) yaptığı 50’ye yakın görüşmeden çıkardığı sonuçlar Pope’un raporuna şöyle yansımış: verilmesi. 3. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi. 4. Anayasa ve yasalardaki etnik ayrımcılık yaratan ifadelerin çıkarılması. ERGENEKON TANIĞI ARIKAN: Uluslararası Kriz Grubu’nun PKK Raporu: ‘AKP’nin Zikzak Politikaları’ yasal yapılar ve Avrupa’daki diaspora Kürtleri uzlaşmacı dil kullanırken örgüt Türkiye’de intihar saldırılarını, bombalamaları ve adam kaçırma eylemlerini daha da artırmış durumda. Halk çatışma ile sorunun çözülemeyeceği noktasına çoktan gelmiş olsa da askeri yöntemlere yönelen taraflar her yıl yaşanacak yüzlerce ölümü de şimdiden kabullenmiş gözüküyor. Süren askeri metotlar iki halk arasında kutuplaşmayı, ayrışmayı artırma potansiyeline sahip. sürecinde PKK’nin Kandil’deki silahlı yöneticileriyle gizli müzakereler de yürüttü. Pope, gelinen aşamada yeni bir gizli müzakere sürecinin yararlı olmayacağı kanaatinde... “Oslo’da hükümet sorunu kestirmeden çözmeye çalıştı. Ancak olmadı. Şimdi iki taraf da birbirine güvensiz. Bu durumda yeniden PKK ile müzakereye başlamak yerine Kürt toplumunun beklentilerini karşılayan demokratik adımların atılması en uygun yöntem olacaktır” diyerek şu 4 öneride bulunuyor: 1. Seçim barajının düşürülmesi. 2. Anadilde eğitime izin 3 yılın en şiddetli dönemi 12 Haziran 2011 seçimlerinden bu yana geçen 14 ayda 209 asker, polis ve korucu, 405 PKK’li ve 84 sivil öldü. Bu süreç Abdullah Öcalan’ın yakalandığı 1999’dan bu yana en yoğun, en şiddetli çatışmaların yaşandığı dönem oldu. AKP hükümeti Kürtlerin hakları konusunda verdiği taahhütlerde “zikzak politikası” izledi. Bazen olumlu sinyaller veriyor. Seçmeli Kürtçe öğrenimi gibi. Ancak bazen de Kürt hareketine güvensiz, bölgedeki sivillerin ölümüne duyarsız, şiddete bulaşmayan binlerce siyasi aktivistin tutuklanmasına karşı da hareketsiz bir tutum izliyorlar. Kürt hareketinin aktörleri de benzer bir çelişkili tavır içinde. Türkiye’nin geri kalan bölümünün yaşadıkları sıkıntılara empati yapabilmesi için tek sesli hareket etmeleri ve liderlerinin sözlerine uymaları gerekir. Ancak şu anda 1 üzakere yerine reform AKP hükümeti bu zikzak M GENELKURMAY’IN ÇELİŞKİSİ Genelkurmay Başkanlığı, önceki gün, “uygun gördüğü” basın yayın kuruluşlarına gönderdiği “Terörle Mücadele Bilgi Notu”nun son maddesinde, pratikteki uygulamalarıyla çelişen bir ifadeye de yer verdi. Bilgi notunda, “Haberci ve yorumcuların öğrenmek istedikleri hususları Genelkurmay Başkanlığı’ndan sormalarının doğru ve dürüst habercilik bakımından uygun olacağı düşünülmektedir” ifadesi yer alıyor. Ancak bu temenninin hayata geçebilmesi için Genelkurmay’daki ilgili birimlerin (Genelkurmay Başkanı, 2. başkan, genel sekreter ve iletişim daire başkanı) öncelikle arayan gazetecilerin telefonlarına yanıt vermesi gerekli. Pope’a göre Kürt sorununu çözecek ve terörü kalıcı biçimde bitirecek sürecin önünü açacak bu adımlar için şimdi en uygun zaman. 2014’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu adımları atabileceği beklentisiyle sona eriyor rapor. Bu sonuç bence “fazla iyimserlik” taşıyor. Çünkü Erdoğan’ın önünde bir değil tam üç seçim var. AKP için hayati önem taşıyan 2010 referandumunu ve 2011 seçimlerini, PKK ile perde arkasında yürüttüğü müzakereler sayesinde çatışma ortamından uzak bir atmosferde kazanmayı başaran Erdoğan’ın bir kez daha aynı taktiği yürütmesi imkânsız. Son yılların en yoğun terör saldırılarına girişen PKK’nin tek hedefinin de AKP’ye yeni bir seçim kazandırmamak olacağı aşikâr. Dolayısıyla, ne bu yıl, yerel seçim yılı olan 2013, ne Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 2014 ne de Erdoğan’ın Köşk’e çıkması halinde AKP’nin yeni başbakan adayıyla seçimlere gireceği 2015 yılında Kürt sorununun çözümü konusunda adım beklemek gerçekçi gözükmekte. Türkiye’nin sorunlarının çözümü yerine sandığa endeksli bu siyaset, ICG ve benzerlerine daha çok Kürt raporu yazdıracaktır maalesef... Erdoğan’ın önceliği Kayıtlar derleme HATİCE TUNCER Ergenekon davasında eski Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Daire Başkanı emekli Tümgeneral Muhammet Mutlu Arıkan, İrtica ile Mücadele Eylem Planı dosyası kapsamında tanık olarak dinlendi. Arıkan, İrtica ile Mücadele Eylem Planı olduğu iddia edilen belgenin basında yer aldığı sabah, emir üzerine planın yapıldığı iddia edilen Bilgi Destek Dairesi’ne gittiğini anlattı. Arıkan “2 albay, 34 genç subay masanın üzerinde gazetedeki planı okuyorlardı, şaşkınlık içindeydiler” diye konuştu. Arıkan’a kendisine internette yayımlanan ses kayıtlarının sorulması üzerine “Aile ortamında yapılmış konuşmalardır. Kanun dışı elde edilmiş kayıtlardır. Çeşitli yerlerde yaptığım konuşmalar, bölünmüş, parçalanmış. Haziran 2011’de YAŞ’a kısa bir süre kalan tarihte yayımlandığına dikkatinizi çekerim” dedi. Arıkan, emekli Albay Dursun Çiçek’in ıslak imzasının bulunduğu iddia edilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın Taraf gazetesinde yayımlandığı 12 Haziran 2009 tarihinde Genelkurmay Karargâhı’ndaki tanıklıklarını şöyle anlattı: “Salondaki büyük masanın etrafında toplanmış 2 albay ve 34 subayın gazetedeki haberi büyük bir şaşkınlıkla okuduklarını gördüm. ‘Bu nedir, kim yazmış olabilir, nerede yazılmış olabilir’ diye soruyorlardı. Dursun Çiçek’i sordum, ‘gelmedi’ dediler. Biriki saat sonra Dursun Çiçek aradı ‘Beni sormuşsunuz komutanım’ dedi. ‘Nedir bu iş’ dedim. ‘Ben de bilmiyorum’ dedi” diye konuştu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in Karargâhevleriİşçi Partisi yapılanması iddiasına ilişkin sorusu üzerine İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Siz koydurdunuz onları” diye bağırdı. Savcı Pekgüzel de mahkemeden Perinçek hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Bağırarak tepki gösteren Perinçek, Erkan Önsel ve Oktay Yıldırım salondan çıkarıldı. ‘Haberi şaşkınlıkla okuyorlardı’ Gümüşhane’de mahkumlar hastalandıktan 15 gün sonra muayene ediliyor Cezaevinde hak ihlali General eşleri hâkim karşısında Perinçek salondan çıkarıldı ‘Balyoz davası ailelere uzandı’ İstanbul Haber Servisi Balyoz davasının bir numaralı sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan ve emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk’un eşi İrem Kutluk’un “izinsiz gösteri yürüyüşü yapmak” suçlamasıyla yargılanmasına başlandı. Haklarında 1.53.5 yıl hapis cezası istenen general eşleri “Demokratik hakkımızı kullandık, suç işlemedik” dediler. Olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının istenmesine karar verilen dava, 6 Kasım’a ertelendi. CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler, yaptığı açıklamada, “Dava ailelere uzandı. Eşler ve çocuklar yargılanmaya başlandı. Roma hukundan beri suçun şahsiliği ilkesi vardır. Biz Roma hukukunun da gerisinde kalmaya başladık” dedi. HÜLYA KESKİN Gümüşhane E Tipi Açık Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri, kapalı ceza infaz kurumlarını aratmıyor. Hükümlülere daha fazla iletişim hakkı sunulması ile tanınan açık ceza infaz kurumlarından Gümüşhane E Tipi Açık Cezaevi’nde doktor olmadığı için hastalanan hükümlüler, 15 gün bekledikten sonra kapalı cezaevi doktoru tarafından muayene ediliyor. Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin kullanması için bulunan 4 telefon da onarılmayarak iletişim hakkı gasp ediliyor, sık sık idarenin “kapalı cezaevine gönderme” tehditlerine maruz kalınıyor. Gazetemize gönderilen mektupta, açık cezaevinde yaşanan keyfi uygulamalara dikkat çekildi. Hükümlüler için bulunan telefonların çoğunlukla çalışmadığı, açık cezaevlerinde kantin bulundurulması şartı olmasına karşın, bu hakkın da ihlal edildiği anlatıldı. Mektupta, “Yemekler kötü, kantin ve doktor yok, özetle haklarımız gasp ediliyor” denildi. GAZETECİLERİN DAVASI Avukata tekrar söz hakkı yok HİLAL KÖSE İSTANBUL TABİP ODASI’NDAN ÇAĞRI: ÖDP: Başbakan suç işliyor ? İstanbul Haber Servisi Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) Eşbaşkanı Alper Taş, yol kesen PKK’lilerle görüşen BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması tartışmaları üzerine “Yargıya zaten gerekeni söyledik” ifadelerini kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasanın 138. maddesini ihlal ettiğini belirterek, yargılanmasını istedi. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde toplanan ÖDP’liler savcılığa suç duyurusunda bulundular. Hasta tutuklular için düzenleme şart İstanbul Haber ServisiCezaevlerinde yaşayan hasta tutukluların ölümüne dikkat çeken İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu siyasi iktidarı önlem almaya çağırdı. Mevcut mevzuatın değiştirilmesi gerektiğini belirten Çerkezoğlu,“Özellikle mahkumların hastalıklarının tespit edilmesi, sağlık kurumlarına sevki, bir an önce tedavi altına alınmasına yönelik mevcut uygulamanın iyileştirilmesi ve hızlandırılması ivedi olarak sağlanmalıdır ”dedi. İstanbul Tabip Odası’nca cezaevlerinde bulunan ağırölümcül hastaların durumuna ilişkin dün Cağaloğlu’ndaki binasında basın açıklaması düzenlendi. Çerkezoğlu, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren kanser hastası Muhlis Batur ve Güney Afrikalı Gazeteci Magdalena de Weimar’ın ölümüyle hasta tutuklular sorunun acil olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Hasta olan herkesin serbest bırakılması gibi bir amaçlarının olmadığını anlatan Çerkezoğlu,“Tedaviye cevap vermemesi halinde aileleri ile vedalaşma ve son günlerini psikolojik yıpranmadan uzak bir şekilde huzur içinde geçirmeleri mümkün kılınmalıdır” dedi. Ergenekon sanıklarına ziyaret ? İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Silivri Cezaevi’nde Ergenekon davasından tutuklu olan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Balyoz davasından tutuklu MHP İstanbul Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan ve Odatv davasından sanık gazeteci Soner Yalçın ile görüştü. Tezcan, Başbuğ’un “Türkiye Cumhuriyeti en zor dönemini yaşıyor” dediğini ifade etti. Şehit cemevinden uğurlandı Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde çıkan çatışmada şehit olan Piyade Er Çetin Doğan’ın cenazesi, dün sabah saatlerinde Sivas’tan Zara ilçesindeki Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Zara Şubesi’ne getirildi. Cemevinin de bulunduğu binanın önünde Doğan için cenaze töreni düzenlendi. Burada kılınan namazın ardından Doğan’ın cenazesi Zara Garnizon Şehitliği’nde toprağa verildi. Cenaze töreni sırasında yurttaşlar terör örgütü aleyhine sloganlar attı. İlçede birçok eve Türk bayrağı asıldı. Törene Sivas Valisi Zübeyir Kemelek, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa İlter, Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp ve çok sayıda yurttaş katıldı. (Fotoğraf: AA İBRAHIM ÖZEL) KCK gazeteciler davasının ikinci oturumunda söz alan avukat Ercan Kanar, “İddianame Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümüne ilişkin çabaları da akamete uğratmayı hedefliyor. Oslo süreci devam etseydi bu dava açılır mıydı diye sormak gerekiyor” dedi. Avukat Baran Doğan’a ilk oturumda konuştuğu için söz hakkı verilmeyince, avukatlarla mahkeme heyeti tartıştı. İzleyiciler tarafından yuhalanan heyet, salonu terk etti. Dicle Haber Ajansı, Özgür Gündem Gazetesi, Azadiya Welat Gazetesi, Fırat Haber Ajansı, Demokratik Modernite Dergisi ve Fırat Dağıtım çalışanı 36’sı tutuklu 44 gazetecinin yargılandığı KCK davasına, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi. Avukat Hüseyin Boğatekin, hukuka aykırı delillerin, yargılamanın başında, dosyadan ayıklanması gerektiğini söyledi. Avukat Kanar, iddianamenin, “şoven, ayrımcı ve siyasi bir belge” olduğunu, iade edilmesi gerektiğini dile getirerek, “Amaç, devlet basını yaratmaktır. Bu Nazi döneminde olmuştur. AKP de bunu istiyor” dedi. Mahkeme heyeti, söz almak isteyen avukat Baran Doğan’a ilk gün konuştuğu için söz hakkı vermedi. Diğer avukatların tepki göstermesi üzerine tartışma çıktı. İzleyicilerin protesto ettiği heyet salonu terk etti. 1 saat 20 dakika bekleyişin ardından dava bir saat erken bitirildi. İlk iki oturumda, sanık ve seyircilerin mahkeme heyetini protesto ederek yuhaladıkları gerekçesiyle, bugünkü oturumun seyircisiz yapılmasına karar verildi. Heyet, yuhalayanlar hakkında suç duyusunda bulunulmasına da hükmetti. Duruşma bugün seyircisiz C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle