14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 İkinci çeyrekte büyüme oranı 2.9’da kaldı. Veriler, yüzde 4’lük yıl sonu hedefinin tutmayacağını gösteriyor Büyüme hedefi karavana NE DEDİLER? İSO Başkanı: Düşündürücü İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük: İlk altı ayda ortalama büyümenin yüzde 3.1 olarak gerçekleşmesi, yılın tamamı için öngörülen yüzde 4’lük büyümenin yakalanmasını riske atmıştır. Tüketim ve yatırım harcamalarının eksiye geçmesi önemli ve düşündürücü. Ekonomi Servisi Bu yılın ikinci çeyreğinde ekonomide büyüme oranı yüzde 2.9 olarak gerçekleşti. Böylelikle yılın ilkyarısındaki toplam büyüme oranı yüzde 3.1’e indi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYİH’de ise bir önceki döneme göre sadece yüzde 1.8 artış kaydedildi. Ekonomi geçen yılın ilkyarısında yüzde 10.5 büyümüştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranını da yüzde 3.2’den yüzde 3.3’e revize etti. ? Türkiye İstatistik Kurumu’nun dün açıkladığı verilere göre büyümenin temposu iyiden iyiye düştü. İç talep durdu, yatırımlar oransal olarak geriledi. Büyümeyi ihracat artışı kurtardı. Mevcut şartlarda gelecek pek parlak gözükmüyor. TÜİK’in dün açıkladığı verilere göre ikinci çeyrek sonu itibarıyla Türkiye’nin büyüme profili şöyle: İlk 6 ayda yüzde 3.5’lik artış gösteren tarımda büyüme hızı düşse de devam ediyor. Yüzde 3.6 büyüyen sanayi sektöründe ilk çeyreğe oranla hafif bir kıpırtı var. Hizmetlerde büyüme yüzde 2.5 artabildi ama tempo düşüyor. İnşaat sektörü ancak binde 4 artış gösterebildi, yani dışardan bakıldığında en canlı imiş gibi gözüken bu sektör aslında yerinde sayıyor. da pek parlak bir gelecek gözükmüyor; Tüketim harcamaları sadece binde 2 farkla geçen yılki düzeyinde. Hatta daha derinden bakınca, özel sektör harcamalarında geçen yıla göre gerileme var. Kıpırtı bütünüyle kamu harcamalarındaki yüzde 4.4’lük artışa dayanıyor.Yatırımlar alarm veriyor; özel sektör yatırımları yüzde 7.9, kamu yatırımları yüzde 4 gerilemiş. Sabit sermaye yatırımlarının büyümeye etkisi negatif. Bütün bu olumsuzlukları bir ölçüde gideren tek kalem ihracat. İthalat da azalınca, büyümeye dış talep katkısı 5.1 puana çıktı. Yüzde 2.9’luk büyümeye tarım kesiminin binde 3, sanayinin 1, hizmetlerin 1.6 puan katkısı var. Medyaya Tehditte İpin Ucu Kaçmışsa... Yandaşı, teslim alınmışı, medya patronajı, çalışanlarının çok büyük çoğunluğunun emirlerinde olması yetmiyor. Her gün medyaya yönelik eleştiri, tehdit dozunda, öfkenin kontrol edilemeyişi ile bağlantılı üslupdil kirliliği, aşağılama doz artışı bağlantılı, medya üzerinde estirilen terörün sonuçları haberlere, yorumlara, otosansür dozunun katlanması olarak yansıyor... Yaşanan travmatik olaylar, iktidarlarının bu olaylardaki sorumluluğu arttıkça, gerçeklerin, kamuoyunun bilgilenmesi, algılama kapsama alanının dışına çıkarılması için polemik, bilgi kirliliği ile çarpıtmada, suçlamada ipin ucu kaçıyor... Pazar günü canlı yayında Başbakan Erdoğan’ı dinledinizse, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İstanbulİzmir metro maliyet karşılaştırmasında altını çizdiği üçte bir oranında büyük maliyet farkı hesabının, eşitler karşılaştırması olmadığı, bir miktar haksızlık yapıldığı gibi kesin bir savunma izlenimi edinmiş olabilirsiniz. Dün Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyeler proje ve hizmet toplantısında, Başbakan Erdoğan’ın bu açıklamasına yanıt vererek duruma bir kez daha yeni boyutlarla açıklık getirdi. AKP’nin gerçekleştirdiği, Başbakan Erdoğan’ın açılışını yaptığı KadıköyKartal metro hattının kilometre maliyetinin 141 milyon lira olduğunun altını bir kez daha çizdi. İzmir Belediyesi’nin tamamen kendi olanakları ile yaptığı aynı tip metro maliyetinin ise 56 milyon lira olduğunu anımsatarak, yaklaşık üçte bir oranındaki büyük farkın hesabını ısrarla soracaklarını anımsattı... Kılıçdaroğlu, metrometrobüs inşaatları, maliyetleri arasındaki farklardan, en çok da CHP’li belediyeler ile AKP’li belediyelerin İstanbulAnkara metrometrobüs projelerinden karşılaştırmalı çok fazla örnek verdikten sonra da, kamu kaynaklarının hortumlanmasına ilişkin soru sormanın siyasal sorumluluk ve görevleri olduğunu savundu; “Hortumlamadan nemalananlar, hortumlamanın hesabını soramazlar, yolsuzluktan yararlananlar, yolsuzluğu eleştiremezler..” dedi. ??? Kılıçdaroğlu, yerel yönetimleri güçlendirme siyaseti ile yola çıkmış iktidarın, uygulamaları, çıkardığı son yasa ile 500 milyar dolar gibi büyük bir ihale paketini ihale yasası dışına çıkarma hakkının olamaması gerektiğini savundu. Kimin yurtsever, kimin olmadığını, ihalelerin neden yasa dışına çıkarıldığını sormaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti. İstanbul Belediyesi’nin 19.5 milyarlık bütçesinin, İçişleri Bakanlığı’nın 2.6 milyarlık bütçesinin 8 katı olması olgusu karşısında, harcamalarda kamu yararı sorgulamasının katlanması gerektiği üzerinde durdu... Dünün haberleri olduğu için örnekleme ile sizlerle paylaştığım yerel yönetimlere ilişkin genel toplumsal algılamaya bakarsak, ortaya nasıl bir tabo çıkar dersiniz? Başta İzmir, CHP’li belediyeler sık sık yolsuzlukla suçlanıp, teftişten geçirilmenin ötesinde ağır suçlamalarla yargılanıp, medya gündeminin odağında, kamuoyu önünde bol bol karalanmadılar mı? Yine medya algılaması, güdülemesinde, kamu maliyeti sorgulanmadan çok iş yapan AKP’li belediyeler genel imajı yok mu? Halkımız büyük paralar saçılarak yapılmış işlerin ardından açılan çukurları, fışkıran suları, delinen asfaltları gözleriyle görse de “Yiyorlar ama iş de yapıyorlar..” çoğunluk yargısına sahip değil mi? En azından iktidarın kendi belediyelerini parasal destekle kayırdığı gerçeğinden hareketle, hizmet alma adına oy kaydırmacası yapmıyor mu?.. Yerel seçimlerin öne alınarak özellikle Suriye, dış politika, PKK terörü eksenli tırmanan olumsuz gidiş, hele de ekonomiye yansımalarının; iktidarda yıpranma, çok yaşamsal sorunlarda çok büyük çelişkilere sürüklenmenin açmazında, daha fazla oy kaybetmeden moral kazanma atağı Erdoğan iktidarının topralanmasına yarayabilir mi? Olumsuzluklar öylesine birbirine eklemlenip öylesine boyutlandı ki... İktidar yargunluğu, kimi irade dışı şanssızlıklarla en yandaş seçmene bile açıklanabilmesi olanaksız hale geldi. İşin aslı demokrasinin olmazsa olmazları, hukuk devleti ilkelerinin tümden ayaklar altına alınmasının yanı sıra, Cumhuriyet değerleri, laiklik, rejimin en temel değerlerinin reddedilmesi, zaten değiştirilmesinin amaç edinilmiş olmasının sonuçları eklemleniyor... Üstüne güçler ayrılığı, kamu kurumları özerkliği, bağımsızlığı hak götüre, milletin vekili olamamış milletvekili oyları ile çıkarılan merkezi sivil diktatörlük eğilimlerini, keyfiliği besleyen yasalar, kamu yararı, anayasal hukuk devleti düzeni adına denetimini yapamayan yargı kadrolaşmasını, tüm kamu alanlarındaki kurumların biat içerikli kararlarını, uygulamalarını katın... Tam da sihirli aynanın karşısında “Benden büyüğü yok” diyebilen kraliçenin edasında, havalara girilmişken... İşinin uzmanı olamayan yandaş kadroların yanlışları, gaflarıyla, yaşamın her alanında büyük kırılmaların sonuçları canlarımızı yakıyor, yaşamımız karabasana çevriliyor. PKK bağlantılı çocuklarımızın, sorumsuzluklar ürünü “kaza”(!) ölümlerinde patlamalar, İslam dünyasının mezhepler çatışmasına çekilişimiz... Medya sansürlenirse iktidarları kurtulacak mı? Bundan sonra ne olur? Büyümeyi ihracat ayakta tutuyor ama küresel kriz ortamında önümüzdeki aylara bakınca, bunun pek de güvenilebilir bir dayanak olmadığı anlaşılıyor. Bu koşullarda ihracatın katkısı düştükçe, gelecek dönemde büyüme oranının daha da aşağılara düşmesi olasılığı oldukça yüksek görünüyor. Buna karşılık sanayi ve hizmetler sektöründe canlanma beklentisi zayıf. İç talebin canlanacağı konusunda bir işaret de yok. Bu durumda yıl sonunda büyüme oranının yüzde 4’lük hedefin hayli altında, yüzde 3’lere çok yakın gerçekleşme olasılığı da yüksek görünüyor. Aygün: Altın hormonlu CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün: Bu yılki ihracat artışının temelinde İran’a yapılan altın ihracatı olduğunu görüyoruz. Bunun büyüme oranını 1 puana yakın artırdığını tahmin ediyorum. TÜİK’i İran’a yapılan altın ihracatını hariç tutup ayrı bir büyüme oranı hesaplamaya çağırıyorum. akamlar neyi gösteriyor? Söz konusu veriler, büyüme oranının ikinci çeyrekte daha da yavaşladığını ve yüzde 4 olan yıl sonu hedefinin gerçekleşmesinin neredeyse olanaksız olduğunu gösteriyor. R İç talep donmuş kalmış Harcamalar yönünden bakınca Bakan Şimşek: Küçümsemeyin Büyüme rakamları yumuşak iniş sürecinin hedefler doğrultusunda devam ettiğini gösteriyor. Bu dönemde Avro bölgesi daraldı, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke ekonomisi yavaşladı. Bu nedenle Türkiye’nin gösterdiği yüzde 2.9’luk büyüme küçümsenecek bir performans değildir. İçeride görüşme dışarıda protesto Troyka heyetinin bulunduğu Yunanistan’da eylemler hız kesmiyor. Birkaç gün önce polisin de protesto eylemlerine katıldığı ülkede son olarak özelleştirilme planları yapılan Yunanistan Postbank (TT) çalışanları 24 saatlik greve gitti. Ülkede Panhelenik Yükseköğretim Federasyonu’na bağlı üniversite öğretim üyeleri de 48 saatlik greve gitti. JP Morgan: Bu yıl yüzde 2.8 olur İkinci çeyrek büyüme verilerini değerlendiren JP Morgan, 2012 yılı için yüzde 2.8 olan 2012 yılı büyüme tahmininde “daha emin hale geldiklerini” açıkladı. Yurtiçi ortamdaki zayıflık ve zayıf global büyüme dinamiklerine işaret eden JP Morgan, 2013 yılı için GSYH büyüme beklentisini de yüzde 4.5’ten 4.1’e indirdi. Komşuda yeni grev dalgası Ekonomi Servisi Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) temsilcilerinden oluşan Troyka heyeti ile 20132014 yılları için kamu harcamalarında yapılacak 11.5 milyar Avro’luk kesinti paketini görüştü. Samaras, Troyka heyetini Başbakanlık’ta kabul ederken yeni grev dalgası ülkeyi sarsıyor. Kamu çalışanları başta toplumun çeşitli kesimlerinin kesintilere tepkileri sürüyor. Özelleştirilme planları yapılan Yunanistan Postbank (TT) çalışanları 24 saatlik greve gitti. Çalışanların işgal eylemleri sürüyor. Akademisyenlerden eylem Ülkede Panhelenik Yükseköğretim Federasyonu’na bağlı üniversite öğretim üyeleri de 48 saatlik greve gitti. Akademisyenler kredi karşılığı önlemler devam ettiği sürece son iki yılda yüzde 25 kesintiye uğrayan maaşlarının yüzde 25’ten fazlasını daha kaybedeceklerini ifade ediyor. Öğretim üyelerinin bugün sabah Sintagma Meydanı’nda bir gösteri yapması bekleniyor. İlk, orta ve lise öğretmenleri de eğitim yılının İTO Başkanı: Yüzde 4 zor İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş: Hane halklarının yurtiçi tüketiminde ve özel sektör sabit sermaye yatırımlarındaki düşme bu sonuca yol açtı. Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını biraz olsun gevşetmesinde fayda var. Yoksa yüzde 4 hedefini yakalayamayacağız. ilk gününde iş durdurma eylemleri düzenleyecek. Çarşamba günü aktif ve emekli askerlerden oluşan ordu mensuplarının da maaşlarında yapılacak kesintileri protesto etmek üzere bir gösteri düzenleyeceği belirtiliyor. Bu arada Başbakan Samaras’ın Troyka heyetiyle görüşmesine katılan Maliye Bakanı Yannis Sturnaras çıkışta basın mensuplarının “Troykanın kamu çalışanlarını işten çıkarma konusunda ısrar edip etmediğini” sorması üzerine, Troyka heyetini kendi argümanlarının doğruluğu hakkında ikna etmeye çalıştıklarını belirtti. Çağlayan: Fren balatası sıyrıldı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: İhtiyatlı olalım derken, fren balataları sıyrılmaya başladı. Merkez Bankası ayağını frenden çekmekte gecikmemeli. Bu yıl yüzde 4’ün üzerinde büyüme giderek zorlaşıyor. İniş gerçekleşti ama bu uçak durmak için inmedi. Yakıt ikmali yapıp devam... 3 ilde dönüşüm müdürlükleri kurulacak Ekonomi Servisi İstanbul, İzmir ve Bursa’da “Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlükleri” kurulacak. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bu sayede kentsel dönüşümün daha hızlı tamamlanacağını bildirdi. Bakan Bayraktar, açıklamada, özetle şu bilgileri verdi: “Kurulan bu müdürlüklerce İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Eskişehir, Sakarya, Bolu, Tekirdağ ve Düzce illerimizde kentsel dönüşüm daha hızlı ve daha verimli sonuçlanacaktır. Bu illerin büyük bölümü 1’inci ve 2’nci derece deprem bölgesinde. Nüfus yoğun. Amaç, riskli alan ve riskli yapıların bir an önce belirlenerek olası bir afette yaşanacak can ve mal kayıplarının en aza indirgenmesi.” Bu arada TOKİ, Ankara Çukurambar’da “arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı” yöntemiyle dev bir proje yapacak. Arsa, “kampus ve eğitim binalarının yapımı karşılığında” Gazi Üniversitesi’nce, TOKİ’ye devredilmişti. İhale TOKİ’nin Bilkent’teki merkezinde, 18 Eylül Perşembe günü yapılacak. Dünya özel sektör liderleri geliyor Ekonomi Servisi Uluslararası iş dünyasının liderleri, 13 Eylül Perşembe günü Türkiye’de buluşuyor. Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya 85 ülkeden bin işadamı küresel krizin etkilerini İstanbul’da tartışacak. Kuruluşunun 60. yılını kutlayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin düzenlediği Uluslararası İş Forumu, siyasi gerginliğin had safhaya ulaştığı bugünlerde, ambargo altındaki İran, gergin olan Arap ülkeleri ile ABD gibi ülkelerden iş dünyasının temsilcilerini bir araya getirecek. Foruma, İslam Ülkeleri Odalar Birliği Başkanı, Avrupa Odalar Birliği Başkanı, Latin Amerika Ülkeleri, ABD, Mısır, Japonya, Katar, Yunanistan, Gana, İran, Güney Afrika odalar birliği başkanları katılacak. Uluslararası İş Forumu’nu dünya çapında ünlenen, saygın, başarılı ve geleneksel bir ekonomi şölenine dönüştürmeyi hedeflediklerini belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yurtdışındaki Türk işadamlarını da İş Forumu’na davet ettiklerini belirtti. Emekli ‘fazla ödeme’yi yargıya taşıyor ? SGK’nin, 2000’den önce emekli olan bazı SSK’lilere fazla ödeme yapıldığı, bu ödemelerin maaşlardan kesileceğine ilişkin açıklaması emeklileri tedirgin etti. “Hata varsa bu emeklinin hatası değildir” diyen DİSK’e bağlı EmekliSen konuyu mahkemeye götürecek. MUSTAFA ÇAKIR Bayraktar: Tarım görevini yaptı TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: Tarım, orman ve balıkçılık ilk 6 ayda yüzde 4.2 ile yine yüzde 3.1 olan ortalamanın üzerinde büyüdü. Bu yıl ihracatta 20 milyar doları yakalayacağı tahmin edilen tarım, hem üretimde, hem ihracatta hem de istihdamda çok önemli destek sağlıyor. Çukurambar için ihale ANKARA Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, (SGK) 2000’den önce SSK’den emekli olan yaklaşık 2.5 milyon kişiyi ilgilendiren İntibak Yasası’yla ilgili çalışmaları sürdürülürken, bazı SSK emeklilerine hesaplama hatası nedeniyle fazla aylık bağlandığını açıklaması emekliyi tedirgin etti. Fazla ödemelerin, emeklilerin maaşlarından 1/4 oranında kesinti yapılarak tahsil edileceği belirtildi. Kesintilerin bu aydan itibaren başlayacağı bildirildi. Konuyu takip eden EmekliSen, dava açılması önerisinde bulundu. DİSK’e bağlı EmekliSen Genel Başkanı Veli Beysülen, “Acaba nereden kesinti yapabilirim?” diye düşünen hükümetin böyle bir yol bulduğunu savundu. “Hata varsa bu emeklinin hatası değildir” diyen Beysülen, geçmişe yönelik kesintinin hukuken mümkün olmadığını vurguladı. Maaşlarından kesinti yapılan emeklilerden önce SGK’ye dilekçe ile itiraz etmelerini, ardından da yargıya başvurmalarını isteyen Beysülen, kendilerinin de konuyu yargıya taşıyacaklarını bildirdi. 2000 yılından önce emekli olan SSK’lilerin sayısının 2.5 milyon olduğuna işaret eden Beysülen, “Emekliyi cezalandırmak doğru değil. İntibak denilen şeyin sonuçları da böylece ortaya çıkıyor. Bu arada acaba maaşlarını ek sik ödediklerine de geriye dönük ödeme yapacaklar mı? Eksik ödemelerle ilgili herhangi bir açıklama yok” dedi. Beysülen, emeklilerin “tedirginlik” içerisinde bulunduklarını, kendilerini arayıp bilgi almaya çalıştıklarını bildirdi. Devletin yurttaşı tedirgin etme hakkı bulunmadığına vurgu yapan Beysülen, “Ne kadar ay fazla ödedilerse kesintileri de o kadar sürede yapsınlar. Diyelim ki 50 ay fazla ödeme yaptılarsa kesintileri de 50 aya yaysınlar. Her ay 4’te 1 oranında kesinti çok fazla. Ortalama 800 lira alan bir emeklinin 200 lirasını kesecekler. Ayrıca fazla ödemeleri faizlendirerek mi alacaklar bu da belli değil” diye tepki gösterdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle