23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Ramazanda nasıl beslenmeliyiz? R amazan ayı bu yıl sıcak havanın ve nemin en yoğun olduğu döneme denk geldi. Tabii bu durum oruç tutanları da olumsuz etkiliyor. Sağlığımıza zarar vermeden ramazan ayını rahat geçirebilmek ve halsizlik, tansiyon gibi sorunlar yaşamamak için yediklerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Sıcaklar ve aşırı nemin yanı sıra oruç süresinin 17 saati bulması da bu yıl oruç tutanları bir hayli zorluyor. O nedenle çok fazla güneş altında kalmamalı ve belli saatlerde dışarı çıkmamalı. Bunun yanında sahur ve iftarda yenilen yiyecekler de sağlığımız açısından oldukça önemli. Peki, nasıl beslenmeli, nelere dikkat edilmeli? Kızartmadan kaçının! Öte yandan uzmanların ramazan ayı boyunca üstüne basarak vurguladıkları önemli bir konu da ağır yemeklerden kaçınmak! Nedir bu ağır yemekler derseniz; yağ oranı fazla yani kızarmış gıdalara yönelmeyin. Uzmanlar tok tutucu özelliğini göz önünde bulundurarak aşırıya kaçmamak şartıyla yumurtanın bu ay tüketilmesinin yararlı olabileceğini belirtiyorlar. Bunun yanında kepekli makarna, bulgur ve esmer pirinçten yapılan yiyecekler, beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, bol bol sebze ve salata yemek gerekiyor. Ayrıca yaşanan sıvı kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketmeyi de unutmayın. Kahve, çay ve gazlı içecekler daha çok susatabileceği için fazla tüketilmemesi de öneriliyor. Suyu, bir seferde bol miktarda içmek yerine, zamana yayın; tıpkı yiyecekler gibi. Bu sayede, vücudunuz gün boyu eksik olan su ihtiyacını giderebilir. İnsan bedeni, kaslarda su tutar. Su tüketimini zamana yaymanız, vücudun fazla suyu buralara yönlen dirmesi için de zaman tanıyacaktır. İftarda ne yemeli? Ramazan ayı boyunca hayatımızın genelinde de olması gerektiği gibi bütün besin gruplarından, orantılı bir şekilde almak gerekiyor. İftarda da hafif yemeli ve tatlı tercihini sütlü ve hafif tatlılardan yapmanızda yarar var. Örneğin; salata, sebze, yoğurt, ayran ya da cacık; et yine tavuk ya da balık ve tam tahıllı karbonhidratların olduğu bir menü iftar için oldukça sağlıklı. Uzmanlar, rutin beslenme düzeni içerisinde de gün içinde sık ve azar azar yemek yemeyi öğütlerler. Bu düzeni oruç tutarken de uygulayabilirsiniz. Tek farkı, öğünleri gün içine değil, iftar ve sahur arasına yaymak olacak. Tüm gün aç kaldığınız için, iftarda kontrolsüzce yeme isteği oluşabilir; bunun önüne geçmeye özen gösterin. Orucunuzu açtığınızda, doyana kadar yemeyin. Yemekten bir süre sonra tekrar bir şeyler yiyebilirsiniz. Yediklerimizi iyi seçer ve beslenmemizi, bu ihtiyaca göre şekillendirirsek suyun, sindirim sistemimizde daha uzun süre kalmasını sağlayabilir, böylece su kaybını geciktirebiliriz. Vücudunuzu alıştırın anlış beslenme ağız kokusu nedeni Oruç tutan kişilerin en sık yaşadığı problemlerden biridir ağız kokusu. Tüm gün yaşanan gıda ve sıvı eksikliği sonrası oluşan ağız kokusunun en önemli nedenlerinden birini ise yanlış beslenme alışkanlıkları oluşturur. Özellikle çiğ tüketilen sarımsak ve soğan, şekerli ve bol baharatlı gıdalar, bilinçsiz yapılan diyetler ve zayıflama ilaçları, kafeinli içeceklerin çok tüketilmesi, yemeklerin iyice çiğnenmeden yutulması, sigara içmek ve en önemlisi sahurdan sonra diş temizliğinin iyi yapılmaması bu nahoş durumla karşı karşıya kalmamıza neden olur. Y Oruç spora engel değil! Ramazan ayında uygulanacak doğru egzersizler ile hem spor alışkanlığını sürdürebilir hem de kilo almayı önleyebilirsiniz. Sports International fitness eğitmeni Aytekin Osmanoğlu oruç tutarken sporun ne zaman, nasıl ve hangi şiddette yapıldığının hayli önem kazandığını belirtiyor. İftardan hafif tokluk hissi ile kalkılması gerektiğini belirten Osmanoğlu, oruç açıldıktan sonra uygulanabilecek en sağlıklı egzersiz programını da şöyle anlatıyor: “Her şeyden önce yapılacak egzersizi de düşünerek oruç açarken porsiyonlarınızı yarı yarıya düşürmeye özen göstermelisiniz. Sindirimin gerçekleşmesi ve metabolizmanın dengede kalabilmesi için de iftardan 1.5 saat sonra spora başlamalısınız. Çünkü iftar sonrası kan şekerinin yükselmesi kilo almanıza neden olacaktır. Kilo almamak için kan şekerini dengeleyecek hafif egzersizleri tercih etmelisiniz. Yapacağınız egzersizler yüzde 40 tempo ile gerçekleştirilmelidir. Tercih edebileceğiniz egzersizler 45 dakikalık yürüyüş ya da bisiklet, 30 dakikalık yüzme, pilates, yoga veya uygulamakta olduğunuz fitness programınızın üçte bir oranında hafifletilmiş olanıdır. Böylece ramazan süresince hem sağlıklı hem de formunuzu korumuş olarak kalabilirsiniz.” ünlük aktivitenizi azaltmayın! Ramazan ayında açlık hissi ile beraber hareket azlığı görüleceğini ifade eden Aytekin Osmanoğlu, bu dönemde metabolizmanın yavaşlama eğiliminde olduğunu düşünerek günlük aktivitemizi azaltmamamız gerektiğini aksi takdirde kilo artışı görüleceğini vurgulayarak “İftardan 1.5 saat sonra yapılacak hafif egzersiz hazmı kolaylaştırmaya ve metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olacaktır. Ancak oruç boyunca spor yaparken ağır sporlardan uzak durmak gerekiyor. Ağır egzersizler su kaybını artıracağı gibi ciddi rahatsızlıklara da yol açabiliyor. İftardan sonra temposu düşük ve süresi kısıtlanmış egzersizler yapılmalıdır” diyor. Buyrun keyifli iftar sofralarına Ramazan yaklaşmaya başladı mı bir telaştır alır herkesi. Oruç tutanı, tutmayanı hiç fark etmez, sofralara bir canlılık, şenlik havası hâkim olur. Annelerin özel tarifleri çıkar ortaya. Kocaman iftar sofraları kurulur, misafirler ağırlanır o güzel iftar sofralarında. İftar için eşe dosta gidiyorsanız da; öyle eli boş gidilmez; kimi pasta börek yapar, kimi zeytinyağlı, ama herkesin çorbada tuzu, karınca kararınca bulunur. Eskiden günümüze ulaşan kuralları da vardır bu ihtişamlı sofraların: Önce “iftariye” denilen ilk fasıl ile bozulur oruç. İftariye, iftarınızı sağlıklı bir şekilde açmak üzere tertiplenmiş çerez sofrasıdır bir anlamda. İkinci fasıl ise özene bezene yapılmış birbirinden leziz yemeklerin yendiği kısımdır. Ancak eskiden evlerde kurulan bu görkemli sofralar artık evlerin yanı sıra dışarıya da taşındı. Özellikle büyük şehirlerde ki koşturmaca ve yoğunluğun sonucunda insanlar o görkemli sofraları kurmaya eskisi kadar vakit ayıramaz oldu. Durum böyle olunca ramazanda tüm restoranlar bu aya özel menüler, kampanyalar hazırlıyor. Alışveriş merkezleri bu aya özel etkinlikler düzenliyor. Belediyeler meydanlarda ramazan çadırları kurup iftar veriyor. Belki sizde “Nereye giderim?” diye düşünüyorsanız birkaç öneriye ihtiyacınız vardır: Arena Hotel: Tarihin beşiği Sultanahmet’teki Arena Hotel de içinde yer alan Delight Restaurant’ta 11 ayın sultanı ramazan ayına özel program hazırladı. Ramazan ayı sürecince, fasıl müziği eşliğinde, eski İstanbul’un iftar keyfini yaşayabileceğiniz bir mekân olan Arena Hotel’de 3 ayrı iftar menüsü mevcut. Menüde, iftariye tabağı, çorba, zeytinyağlı tabağı, ara sıcak, ana yemek, tatlı, içecekler, çaykahve yer alıyor. Rihan: Suadiye’de sahil yolu üzerindeki Rihan’da iftarınız açabileceğiniz alternatif mekânlardan biri. Rihan’ın mutfağında kullanılan malzemelerin neredeyse tamamı Anadolu’nun nadide şehirlerinde hazırlanarak müşterilere sunuluyor. İftara özel bir menü hazırlayan restoranın deniz manzaralı geniş ve ferah bahçesinde hem lezzetli hem de keyifli bir iftar yemeği yiyebilirsiniz. G Cevahir AVM: Geleneksel ramazan eğlencelerini günümüze taşıyan Cevahir AVM, hem büyüklere hem de küçüklere yönelik düzenlediği etkinlikler ile İstanbullulara keyifli anlar yaşatıyor. Gerçekleşen aktiviteler içinde en çok ilgi görenlerin başında da çocuklar için hazırlanan atölyeler geliyor. Bugün dileyen çocuklar Ramazan Figürleri Atölyesi’ne katılarak becerilerini geliştirme fırsatı bulacaklar. 9 Ağustos Perşembe günü ise iftar öncesi Cevahir’e gelenleri canlı fasıl heyetinin huzur veren müziği karşılayacak. 10 Ağustos Cuma günü de hem semazen gösterisi hem de canlı fasıl heyetinin müziği, ziyaretçilerin ruhuna hitap edecek. Hem bu etkinliklere katılabilir hem de iftarınızı birçok restoran seçeneği sunan Cevahir’de açabilirsiniz. Yegâne Balık: Şaşkınbakkal’da sahilin güzel manzarası eşliğinde deniz mahsüllerinden oluşan bir iftar yemeği mi yemek istiyorsunuz? O zaman Yegâne Balık’a uğrayın. Kabuklu deniz mamulleri arabası, balık kebabı gibi özel lezzetlere imzasını atan mekân, üç farklı iftar menüsü ile misafirlerini karşılıyor. Bu yılın favorisi ise deniz mahsülleri İskenderi, denemenizde fayda var! C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle