23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 11 Batılı ülkeler ile Rusya ve İran, BM Suriye temsilcisi Annan’ın istifasından birbirlerini sorumlu tutuyor Karşılıklı suçlama yarışı Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın istifasının ardından ABD ve Batılı ülkeler ile Rusya ve İran birbirlerini suçluyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton konuyla ilgili açıklamasında “Ne yazık ki BM Güvenlik Konseyi, Annan’a çabalarını ilerletmesi için anahtar araçları vermeyi bloke etti” dedi. Clinton, Suriye halkının yanında durmaya devam edeceklerini ve Annan planı çerçevesinde öngörüldüğü gibi Suriye’de Kofi Annan. hızla geçiş A BD Dışişleri Bakanı Clinton, BM Güvenlik Konseyi’nin Annan’a yeterli desteği vermediğini söylerken Rusya, Batılı ülkelerin muhalifleri el altından savaşmaya teşvik ettiğini savundu. İran da Batı’yı ve Arap ülkelerini Annan’a destek vermemekle suçladı. Bakanı Ali Ekber Salihi, “Annan’nın BM Güvenlik Konseyi’nde birlik olmamasından söz etmesi Çin ve Rusya ile ilgili değil” diyerek ABD’yi hedef aldı. Salihi, “Genel olarak Batılı ülkeler ve bazı bölge ülkeleri Annan planının başarılı olmasını, hedeflerine ulaşamayacakları için istemediler” diye konuştu. Annan istifasının ardından düşüncelerini İngiliz Financial Times gazetesi için kaleme aldı. Suriye’de binlerce sivilin hayatını kaybetme ihtimalinin yükseldiğini belirten Annan, uluslararası toplumun bu vahşi gidişatı engellemekte yetersiz kaldığını belirtti. dönemine girilmesi taahhüdüne bağlı olduklarını söyledi. Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da Annan’ın istifasının, BM Güvenlik Konseyi’nin Şam yönetimini zorlayacak kararlar alamamasının talihsizlik olduğunu gösterdiğini belirtti. İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Terzi Annan’ın görevinden ayrılmasını olumsuz bir gelişme olarak değerlendirdi. Rusya tarafı ise ABD ve başka bazı ülkelerin muhalifleri el altından savaşmaya teşvik ederek Annan’ın oluşturduğu 6 maddelik planı boşa çıkarmaya çalıştığını savundu. İran da Batılı ülkeleri ve Arap ülkelerini Annan’a destek vermemekle suçladı. İran resmi haber ajansı İRNA’nın haberine göre Dışişleri Rusya, Çin ve İran’ın tutum değiştirmesini isteyen Annan, aynı çağrıyı muhalifleri destekleyen ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve İngiltere’ye de yaptı. Özellikle ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e harekete geçmeleri için çağrı yapan Annan, uluslararası toplumun ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Annan, istifasının ardından yaptığı açıklamada da BM Güvenlik Konseyi’nin kendisini “tam anlamıyla” desteklemediğini söylemişti. Rusya’nın Akdeniz’de bulunan 3 gemisini Suriye’nin Tartus Limanı’na gönderdiği bildirildi. Rus haber ajansları, gemilerin hafta sonunda Tartus Limanı’na varmasının beklendiğini duyurdu. Gemilerin neden gönderildiği konusunda açıklama yapılmadı. Rusya, daha önce, gerekmesi halinde Tartus Limanı’ndaki personel ve teçhizatı tahliye edebileceğini açıklamıştı. Avro Krizi ve ‘Dördüncü Reich’ “Üçüncü Reich”, Nazi Almanyası’nı tanımlar. “Avro krizi” ile ortaya çıkan yeni siyasi tabloyu tanımlamak için de artık “Dördüncü Reich”i fadesi kullanılıyor. “Dördüncü Reich”la; bu kez askeri güç yerine “ortak para birimi Avro gücüyle” Avrupa’ya dayatılan Alman hegemonyası kastediliyor... Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin düş kırıklığı yaratan beyanları İtalya’nın önde gelen gazetelerinden “Il Giornale”de, “Dördüncü Reich” manşetinin atılmasına yol açtı. Manşet altında da Hitler selamı veren iri bir Angela Merkel resmi görülüyor. “Merkel Avrupa’ya diz çöktürdü” denen haberde şu satırlar dikkat çekiyor: “Almanya kazandı. İtalya, Avrupa, Avro kaybetti. Boş vaatlerle oyalanan (İtalya Başbakanı) Monti; Merkel boyunduruğuna giren (ECB Başkanı) Mario Draghi kaybetti. Dönemeç addedilen Merkez Bankası doruğundan çıkan kararlar, Merkez Bankası yetkilerinin sıfırlanması; kriz ülkelerinin egemenliğinin yitirilmesi ve bu ülkelerin Brüksel, Berlin dayatmaları ile daha çok özveri altına girmeleri demek. Tablo karşısında spekülatörler bayram etti. Borsalar düştü. İtalya bundan böyle fiilen Avrupa’nın değil ‘Dördüncü Reich’ın parçası.” Almanya gerçekten bir “Dördüncü Reich” mı oldu? Her şeyden önce şunu belirtmek lazım: Çizmede “Dördüncü Reich” manşetini atan “Il Giornale”, eski Başbakan Berlusconi’nin gazetesi. Gelecek yılın seçimleri için adaylığını ilan eden medya patronu politikacıya ait olan bu gazete, krizi Merkel’e boyun eğenişbaşındaki Başbakan Monti’nin ayağını kaydırmak için de hiç kuşkusuz bir fırsat olarak da kullanıyor. Felaket çığırtkanlığının dozunu olabildiğince abartılı ve yüksek tutuyor. Beri yandan dramatik ifadelerin baş döndürücü hızla sloganlaştığı, sloganların hızla “gerçek algısına” dönüştüğü çağdayız. Gerçek ile propaganda kolayca birbirine karışabiliyor. İsli, puslu şartlarda söylenenlerin gerçek ya da propaganda olması çok fazla bir şey değiştirmiyor. Öyle ya da böyle İtalya gibi Avrupa’nın derin kriz ülkelerinde bir “Dördüncü Reich” algısı yerleşiyor. Almanlar uğursuz çağrışımları olan “Reich” tanımından tabii nefret ediyor. Ama eski kıtanın temel bir “güç paylaşımı dönüşümünden” geçtiğini onlar da teslim ediyor. Tanınmış Alman sosyoloğu Ulrich Beck örneğin, Avro bunalımını su üstüne çıkaran “borç krizinin Avrupa’da yeni bir ‘güç mantığı’ yarattığını” söylüyor: “Borç veren ve borçlu ülkeler arasında emperyal bir fark belirdi. Borç verenler, borçlu ülkeleri yönetmeye başladı. En güçlü ekonomi Almanya, Avrupa’nın denetimini eline aldı. Çoktaraflılık, tektaraflılığa dönüştü. Eşitlik yerini hegemonya; egemenliğin yerini egemenlik kaybı; saygının yerini başkalarının demokratik vakarına kayıtsız kalmak aldı…” Az buz laflar değil bunlar. Almanya’nın “eline bakan” ülkelerde bu “emperyal fark” işte şimdi buruk biçimde hissediliyor. Rusya gemi gönderiyor ‘Merkel diz çöktürdü!’ Annan, FT’ye yazdı ABD’YE GÖRE ‘YAKIN İLİŞKİYİ’ GÖSTERİYOR Dış Haberler Servisi Suriye’de kötüye giden ABD Başkanı Barack durum hakkındaki Obama’nın elinde önemli görüşmelerine beyzbol sopası, Başbakan dikkati çekmek amacıyla Tayyip Erdoğan ile yayımladık” dedi. telefon Fotoğrafla ilgili görüşmesi Türk yaparkenki medyasında görüntüsüne çıkan yorum ve ilişkin spekülasyonları tartışmalar gördüklerini sürerken Beyaz belirten Hayden Saray’dan bu “Başkan, fotoğrafın ikili ABD’nin arasındaki Türkiye ile yakın ilişkiyi işbirliği yaptığı vurgulamak Obama’nın bu pozu bir dizi önemli amacı taşıdığı konuda, tartışma yarattı. açıklaması Başbakan geldi. AA’ya açıklama Erdoğan ile yakın gönderen Beyaz Saray ortaklık ve Ulusal Güvenlik Konseyi arkadaşlığına değer Sözcü Yardımcısı Caitlin veriyor” ifadesini Hayden, “Bu fotoğrafı kullandı. Hayden, sadece, Başkan “ABD’nin, Türkiye ile Obama’nın Başbakan ABD halkları arasında Erdoğan ile devam eden var olan son derece güçlü yakın ilişkisini ve kalıcı dostluğa değer vurgulamak ve onların verdiğini de” kaydetti. O polis Sopalı fotoğraf açıklaması sırasında California Üniversitesi öğrencilerinin yüzüne kısa mesafeden biber gazı sıkan polis John Pike işten atıldı. Geçen yıl 18 Kasım’da meydana gelen olayın görüntüleri internette yayılınca büyük tepki çekmişti. Pike’ın geçen salı günü işten atıldığı, polis şefinin ilgili kararının sızdırılması sonucu öğrenildi. Karar, California Üniversitesi’nin iç soruşturmasında Pike’ın suçsuz olduğu sonucuna varılmasına rağmen alındı. California Üniversitesi’nde 11 yıl görev yapan Pike, ilk olarak ücretli izne ayrıldı, son olarak da 110 bin dolarlık yıllık anlaşması tamamen feshedildi. Göstericilere karşı biber gazı kullanılması Türkiye’de de tartışmalara yol açıyor. (REUTERS) işten atıldı BD’de “Wall A Street’i işgal et” eylemleri Almanya’da şüpheli yangın: 3 Türk çocuk öldü (Fotoğraf: REUTERS) FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Almanya’nın Dortmund kentindeki bir evde çıkan yangında 3 Türk çocuk hayatını kaybetti. Dortmund polis yetkilileri, yangının ardından 4 yaşındaki bir erkek çocuk ile 12 yaşındaki ablasının ölü bulunduğunu, 10 yaşındaki diğer çocuğun da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, hastanede ölen çocuğa şiddet uygulandığının anlaşıldığını duyurdu. Yetkililer, çok katlı bir binanın giriş katındaki evde meydana gelen yangının kundaklama sonucu çıkmış olabileceğini bildirdi. Ailenin daha önce aynı binanın üst katında oturduğu ve burada da bir yangın meydana geldiği belirtildi. Polis ve savcılık, çocukların babalarının yangın sırasında evde olmadığını da açıkladı. Çocukların annesinin 2008’de vefat ettiği ve babanın yabancı bir kadınla yaşadığı öğrenildi. Polis, çocukların yangından önce öldürülmüş olabileceği ihtimali üzerinde de duruyor. T.C. YALOVA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKÜL AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2011/614 Talimat Hacizli olup, bir borçtan dolayı satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, vasfı. TAPU KAYDI: Dosyasında mevcut, Çiftlikköy Tapu Sicil Müdürlüğü’nün yazılarına göre taşınmazın tapu kaydı; Yalova İli, Çiftlikköy İlçesi, Kılıç Köyü, köy civarı mevkii, 5 cilt, 434 sayfa, 434 parselde kayıtlı, 6.160,00 m2 miktarlı tarla ve ahşap ev ve samanlık vasfındaki taşınmazdaki 2600/6160 hissesi İMAR DURUMU: Dosyasında mevcut Çiftlikköy Belediye Başkanlığı’nın yazılarında; satışa konu parsel köy yerleşik alanı içerisinde kaldığından 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde bulunmadığı, parselin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun plansız alanlar yönetmelik hükümlerine tabi olduğu bildirilmiştir. GAYRİMENKÜLLERİN HALİHAZIR DURUMU VE NİTELİKLERİ: Satışa konu taşınmaz üzerinde üç adet yapı bulunmaktadır. Bu yapılardan bir tanesi tek katlı diğer iki yapı ise iki katlı ve yığma yapı sistemi ile yapılmıştır. Dava konusu parsel üzerinde bulunan ve A harfi ile gösterilen yapı iki katlı ve toplam 85m2*2 kat=170 m2’dir. Yapının her iki katı da kullanılmaktadır. Bu yapının zemin katı ve üst katında 3 oda, 1 mutfak, 1 antre ve 1 adet wc ve banyo bulunmaktadır. Yapının döşemeleri ahşap, doğramalar ve kapıları da ahşaptır. Duvarlar plastik boyalıdır. Islak hacimlerin duvarları ve tabanları seramik kaplıdır. Balkonda dış cephe boyası mevcuttur. Banyoda duş teknesi, wc’de klozet ve ayaklı lavabo mevcuttur. Mutfak tezgâhı ve dolapları mevcuttur. B harfi ile gösterilen yapı 2 katlı ve toplam 80 m2*2 kat =160m2’dir. Yapı tamamlanmış durumda ve kullanılmamaktadır. Bu yapının zemin katında 3 oda, 1 mutfak, 1 antre ve 1 adet wc ve banyo bulunmaktadır. Yapının döşemeleri ahşap, doğramalar ve kapıları da ahşaptır. Duvarlar plastik boyalıdır. Islak hacimlerin duvarları yarısına kadar ve tabanları seramik kaplıdır. Ayrıca mutfak ve antrenin tabanları karo kaplıdır. Balkonda dış cephe boyası mevcuttur. Banyoda duş teknesi, wc’de klozet ve ayaklı lavabo mevcuttur. Mutfak tezgâhı ve dolapları mevcuttur. C harfi ile gösterilen yapı tek katlı 71 m2 alanlı olup kullanılmaktadır. Balkonda dış cephe boyası mevcuttur. Banyoda duş teknesi, wc’de klozet ve ayaklı lavabo mevcuttur. Mutfak tezgâhı ve dolapları mevcuttur. Taşınmazın değerini tarımsal yönden etkileyen bir unsur bulunmamaktadır. Topoğrafık yapısı %05’tir. Taşınmaz Çiftlikköy merkezine 6 km ve Yalova’ya 13 km mesafededir. Taşınmazın Çiftlikköy merkezine ve Yalova il merkezine yakın olması nedeniyle sosyal ve kültürel faaliyet ve alanlarından faydalanma imkânları bulunmaktadır. Taşınmazın bulunduğu bölgeye düzenli olarak ulaşım bulunmaktadır. Taşınmazın bulunduğu bölgede altyapı ve üstyapı bulunmaktadır. Elektrik, su ve telefon gibi altyapı tesislerinden istifade etmektedir. II konut yerleşim alanı olarak tercih edilen bir bölgededir. Yalova Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün 29.06.2012 tarih ve 3496098 sayılı yazısı ile satışa konu taşınmazın kırsal konut alanında kalmakta olduğu söz konusu parselin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun (i) bendinde geçen tarım dışı alanlar kapsamında kaldığından satışında bir sakıncanın bulunmadığı bildirilmiştir. MUHAMMEN DEĞERİ: Satışa konu taşınmazın mevkii, konumu, büyüklüğü, anayola yakınlığı, altyapısının bulunuşu, ulaşım kolaylığı, bölgede gayrimenkullere olan talepler ve bu talepler sonucu oluşan serbest piyasa rayiçleri ve yapının yıpranma payı dikkate alındığında, yapı bedelleri ve arsa hisse değeri toplamı 176.467.53.TL (Yüzyetmişaltıbindörtyüzaltmışyedi türklirasıelliüçkuruştur.) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” SATIŞ ŞARTLARI: l)Yukarıda yazılı taşınmazın; 1. satışı 14.09.2012 günü saat 14:30’dan 14:40’a kada, Yalova 2. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmaz 24.09.2012 günü aynı yerde ve aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevrilmesi ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2) Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga pulu, tellaliye, KDV, tapu alım harç ve masrafları, tahliye masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tapu satım harcı ve masrafları satış bedelinden ödenecektir. 3) İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4) İhaleye katılıp gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse verilen mehil içinde ihale bedelini ödemezse namına yapılan ihale fesh olunarak İ.İ.K.’nun 133. maddesi hükmü tatbik olunur. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/614 Talimat sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc.İf.K..md.126) 7) Uygulama aykırılığı nedeniyle, alacağa mahsuben ihalenin yapılması veya satış bedelinin İ.İ.K. 138 md. cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda ilgililerin satışı takip ederek İ.İ.K. 142. md’ye göre şikâyet veya itirazları olanların bu hakkını 7 gün içinde kullandıklarına dair dosyamıza derkenar ibraz etmeleri İ.İ.K. 83, 100, 142, 151, M.K.789, 777 md.’ye göre ayrıca ilanen tebliğ olunur. 8) Satış ilanı ilgililerin dosya ve tapu kaydında yazılı adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adrese tebligat yapılamaması halinde veya ilgililere yine bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat çıkartılacağı, adresi bilinmeyenlere ise işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. (İ.İ.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik örnek no: 27 İş bu satış ilanı ilgililere tebliğ mahiyetindedir. (Basın: 48465) iz fakirleşirken Almanlar zenginleşiyor’ Sadece değişik siyasi hesaplar içinde olan Berlusconi gazetelerinde değil İtalyan basını genelinde, Almanya’ya karşı belirginleşen bir “bilenme duygusu” seziliyor. Basındaki birinci sayfa yorumlarını her sabah aktaran gazeteciler örneğin, “Almanya’nın özellikle Güney Avrupa ülkelerini ezen krizden etkilenmek şöyle dursun zenginleşerek çıktığını” belirtiyor: “Almanya sadece kendi çıkarlarını göz önüne alır ve gitgide zenginleşirken biz fakirleşiyoruz. Almanya, AB ortaklarına ‘dayanışma’ refleksi göstermediği gibi AB entegrasyonunun araçlarını kendi çıkarları için kullanıyor!” Almanya’nın “Avrupa Merkez Bankası’nı” (1920’lerden kalma!) “enflasyon travmasına” karşı sadece “enflasyonla mücadele aracı” olarak kullanmasını; İtalya, İspanya gibi ülkeler başta olmak üzere diğer Avrupalı ortaklar kabul etmek istemiyor. Genç nüfusun hemen yarısının işsizler ordusuna yazıldığı bu ülkelerde Avrupa Merkez Bankası’nın aksine “büyüme projelerinin finansmanı” için kullanılması isteniyor. Bu nedenlerden ötürü “Avro krizi”, salt bir “Avro krizi” olmaktan çıkıyor ve ortaklığı mayınlayan bir “AB krizine” dönüşüyor. Almanya’da “Bild”, İspanya’da da “El Pais”te yayımlanan son değerlendirmesinde eski İngiltere Başbakanı Tony Blair de bunu söylüyor: “Bu artık Avrupa için bir varlık krizidir” beyanında bulunan Blair ardından şunu ekliyor: “Şimdiki halde edinilen izlenim Avrupa’nın gerisi reformlara doğru kör topal yol alırken Almanya’nın da diş gıcırdatarak da olsa, kendisinden istenilen taleplere yavaş yavaş cevap vereceği şeklindedir. Ancak piyasalarda spekülasyon devam ediyor ve Avro’yu kurtarmanın bedeli her geçen gün artıyor... Avrupa’nın krizleri eskiden öyle ya da böyle mutlaka çözülürdü. Ama bu kriz farklı. Bu hepimiz için (alışık olmadığımız) yeni bir tecrübe. Geçmişle kurabilecek tek paralel ise 30’lu yıllar!” “Reich” tabiri kullanılsın ya da kullanılmasın herkesin ortak korkusu: demokrasilerin iflas ettiği ’30’lu yıllar! Üstelik bu korku eskiden olduğu gibi kapı arkasında fısıldanmıyor. Manşetlere taşınıyor, Blair gibi kaçın kurası politikacılar tarafından telaffuz ediliyor. Elden “kemerlerinizi bağlayın!” demekten başka bir şey gelmiyor. ‘B T.C. BURSA 7. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN İLAN SAYI: 2012/47 Davacı NURDAN GÜNEŞ tarafından davalı AYTEKİN GÜNEŞ aleyhine mahkememize açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, davalı AYTEKİN GÜNEŞ’in adresi tüm aramalara rağmen tespit edilemediğinden ve meçhule kaldığından dava dilekçesi ile duruşma gününün davalıya ilanen tebliğine karar verildiğinden; Davalı Bursa ili, Yenişehir ilçesi, Beypınar nüfusuna kayıtlı, Adem oğlu, Yenişehir 1978 doğumlu AYTEKİN GÜNEŞ’in duruşma günü olan 06/09/2012 günü saat 09.40’ta mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ve hükmün dahi yokluğunda verileceği tebligat yerine kaim olmak üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 27/07/2012 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 48910) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle