Katalog

4 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Davutoğlu’nun diplomatik teamüllere aykırı olarak yaptığı Kerkük ziyareti tartışma yarattı 5 Örneğin, bunlardan en önemlisi, 2002 seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidara gelmesinin, kendisi de dahil komutanları tedirgin ettiği... İkincisi, 2003 yılında muhtıranın toplantı masasında görüşülüp tartışılması, kendisinin böyle bir şeye katılmayıp diretmesi... Üçüncüsü, arkadaşımız Mustafa Balbay’ın 23 Mayıs 2003 tarihinde Cumhuriyet’in manşetinde çıkan “Genç subaylar tedirgin” haberinin doğru olduğunun altını çizmesi. Demek ki Balbay “darbe planı” değil “habercilik” yapmış. Özkök, tanık olarak dinlendiği Silivri mahkemesinde çalışma ve silah arkadaşlarını kırmamaya özen gösterdi. Özkök’ün emekli Orgeneral Başbuğ’la AKP hükümeti konusunda farklı düşünceler taşımadığını söylemesi de ilginçti. En önemli açıklaması ise şu oldu: “ABD, 2003 yılında Irak tezkeresi için bizden siyasilere baskı yapmamızı istedi...” ??? Aslında bugün herkes şu gerçeği biliyor... Silivri’de verilmemiş bir muhtıranın, yapılmamış bir darbenin yargılanma sürecine tanık oluyoruz toplum olarak. Türkiye 1960’tan bu yana üç askeri darbe geçirdi... Toplum olarak demokrasi ve özgürlüğün ne olduğunu pek algılayamadık. Askeri darbelerden çıkar uman siyasetçiler, işadamları, bilim insanları, gazeteciler gördük, özellikle 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde... Çünkü gazetedeydim, olayları yakından izlemiştim... Onların kimileri bugün, hem AKP iktidarının nimetlerinden yararlanıyor hem de demokrasi ve özgürlük masalları anlatıyor. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ önceki gün duruşma salonuna geldi... Dün de oradaydı... Başbuğ, terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Peki Başbuğ’u o koltuğa oturtan Başbakan Erdoğan değil miydi? ??? Kafalarımızı karıştıran bir süreçten geçiyoruz... Muhtıra verilmemiş, darbe yapılmamış 2003 yılında... emuhtırayı 2007’de veren belli... 2003 yılında öneren belli... İşin ilginç yanı, iki emekli orgeneralin dışarıda olması... Tam Aziz Nesin’lik bir mizah öyküsü... ‘Korsan ziyaret’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Suriye konusunu görüşmek üzere gittiği Erbil’in ardından Kerkük’e gitmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, federal ülkelerde temasın merkezi hükümet ile yapılacağına dikkat çekerek “Korsan ziyaret olmaz” dedi. Türkiye’nin eski Irak koordinatörü emekli büyükelçi CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk ise “Barzani’nin otoritesine dayanarak mı gitti” diye sordu. Pazarcı, Davutoğlu’nun Kerkük ziyaretini değerlendirirken diplomasi düzeyinde ilişkilerin genel olarak bakanlar ve hükümet yetkilileri düzeyinde teamüllere dayandığına, bunu düzenleyen uluslararası bir anlaşmanın bulunmadı ? Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, “Barzani ile temas olağan değil. Federal ülkelerde, hükümetlerin muhatapları merkezi federal hükümettir” dedi. CHP Milletvekili Osman Korutürk ise ziyarete ilişkin olarak “Siyasi teamüllerde yeri yok” dedi. ğına dikkat çekti. Pazarcı, “1961 Viyana Diplomasi Temsilcileri Sözleşmesi var, orada diplomasi temsilcileri için temasları ilgili devletlerin dışişleri bakanları ile yaparlar diye... Buradan, siyasiler için şu sonucu çıkarabiliriz: Diplomatik ilişkiler, dışişleri bakanları ve diğer ülkenin yetkilileri ile yürütülür” diye konuştu. Davutoğlu’nun ziyaretine ilişkin Irak tarafından yapılan, “Tutuklama hakkımız doğdu” yönündeki açıklamayı da anımsatan Pazarcı, “Bugüne kadar böyle bir uygulama yapılmadığı için pek öyle örnekler yok. Orada fazla ileri gitmişler” görüşünü dile getirdi. Barzani ile yapılan teması da değerlendiren Pazarcı, “Barzani ile temas olağan değil. Federal ülkelerde, hükümetlerin muhatapları merkezi federal hükümettir. Eğer ki kendi anayasalarında dış ilişki kurma yetkisi verilmişse o olur, verildiği çizgide...” dedi. Türkiye’nin eski Irak koordinatörü Korutürk ise Barzani’nin Kerkük konusunda açık bir iddiası bulunduğunu anımsatarak “Her yerde öne sürüyor, Kerkük Kürdistan’a aittir, bize bağlanmalıdır diyor” diye konuştu. Korutürk, “Tarihi ve coğrafi olarak sana ait değil, Irak’a ait. Kerkük’te Kürt, Arap, Türkmen vardır, hatta Türkmen ağırlıklıdır. Kerkük’ün Irak’ın bütününün olması lazım. Biz bu düşünceden hareketle bunu BM’ye bile kabul ettirdik” görüşünü dile getirdi. Korutürk, Kerkük’teki durumu özetledikten sonra, “Barzani ile konuştuktan sonra merkezi hükümetle temas yapılmadan, Barzani üzerinden, Barzani’nin izni ile mi gidiyorsun? Barzani düşüncelerini mi değiştirdi, ona bakmak lazım. Yoksa bunu kabul ediyor musunuz?” diye sordu. Barzani’nin Suriye konusunda uyumlu davranmasını sağlamak için kendisine yumuşak davranıldığını söyleyen Korutürk, ziyarete ilişkin, “Siyasi teamüllerde yeri yok; temas yapmaya gidiyor bir başka ülkenin toprağına. Buraya, kimin otoritesine dayanarak gidiyor, Barzani’nin otoritesine dayanarak mı gidiyor?” diyerek tepki gösterdi. ABD de TSK’den Siyasi Baskı İstemiş... Merakla beklenen tanık sonunda Silivri’ye geldi ve ifade vermeye başladı. Beklenen tanık, bilindiği gibi eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’tü... Özkök, iki gün boyunca Silivri’de süren Ergenekon davasında, kimi konulara açıklık getirdi. Özkök önceki gün, muhtıra konusunda şöyle dedi: “3 Aralık 2003 tarihinde kuvvet komutanlarıyla yapılan toplantıda muhtıra ifadesi geçti ama ‘muhtıra verelim’ teklifi olmadı; sadece beyin fırtınası yaptık...” Özkök, dün sabah Silivri’de yapılan duruşmada kendisine yönelik sorulara yanıt verdi. Sorulardan en önemlisi “Muhtırayı kim vermek istedi?” sorusu oldu: Özkök, yanıtını hemen verdi: “Muhtıra verelim, sözünü Aytaç Yalman söyledi. Yalman bunu muhtemelen bir hareket tarzı olarak söyledi. Balyoz seminerinde amacın dışına çıkıldı. Uyardım. Bazı siyasilere yönelik şeyler vardı.” ??? Özkök’ün bu ifadesi bazı soruları aklıma getirdi: Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, bu davayla ilgili salt ifadesi alınıp savcılıkça serbest bırakılmamış mıydı? Aynı dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına’yla Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve kimi komutanlar niçin tutukluydu? Yine aynı dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli orgeneral, hastalığı nedeniyle salıverilmiş, tutuksuz yargılanmasına karar verilmişti. Eylemin içinde Kara Kuvvetleri komutanı olmadan darbe yapılabilir miydi? Silivri’deki mahkemenin sorduğu sorular, daha önce Özkök’e özel yetkili savcı tarafından İzmir’de sorulmuştu. Özkök, Silivri’de yapılan Ergenekon davasında hem mahkeme başkanı hem de sanıklar ve avukatlara verdiği yanıtlarda, bildiklerinin bir bölümünü üstü örtülü, bir bölümünü açık bir biçimde anlattı. KERKÜK GERGİNLİĞİ Irak kınadı Türkiye tepki gösterdi BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Erbil’in ardından Irak merkezi yönetiminden izin almadan Kerkük’e gitmesi Ankara ile Bağdat arasında krize neden oldu. Irak, Davutoğlu’nun Kerkük ziyareti nedeniyle Türkiye’yi kınarken Türkiye de “yapılan açıklamaları kabul edemeyiz” diyerek tepki gösterdi. Ankara ile Bağdat arasında baş gösteren Kerkük gerginliği dün kriz boyutuna ulaştı. Irak, dün Türkiye’ye Bağdat’ta nota vererek Davutoğlu’nun ziyareti nedeniyle Türkiye’yi kınadı ve Türkiye’den “acil açıklama” istedi. Konuyla ilgili olarak Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, düşük düzeyli bir diplomatın Türkiye’nin Bağdat Maslahatgüzarı ile bir araya gelerek, nota mektubunu kendisine ilettiği belirtildi. Notada, Irak hükümetinin, Türkiye’den “acil bir açıklama” beklentisi de yer adı. Irak Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Kerkük’e gidişi ağır bir dille eleştirildi ve ziyaretin Bağdat’ın bilgisi ve onayı dışında gerçekleştirildiği vurgulandı. Irak’ın verdiği notanın ardından Türkiye’nin misillemesi gecikmedi. Iraklı yetkililerin yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek Irak’ın Ankara Büyükelçisi Abdül Amir Kabil abi Tabikh Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Tabikh, bakanlıkta müsteşar Feridun Sinirlioğlu ile görüştü. Sinirlioğlu, Irak Büyükelçisi’ne, Davutoğlu’nun Kerkük ziyaretinin ardından Iraklı yetkililerin yaptıkları açıklamaların kabul edilemez olduğunu iletti. Sinirlioğlu, görüşmede; Türkiye’nin her adımını açık ve seçik attığını, gizli bir gündemi bulunmadığını, açıklama yapılırken dikkatli olunması gerektiğini muhatabına aktardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gelişmelerin ardından Davutoğlu ile Çankaya Köşkü’nde görüştü. Davutoğlu’nun ziyaretine ilişkin olarak Irak hükümeti “Türkiye bizden habersiz yapılan bu ziyaretin sonuçlarına katlanmalıdır” demiştir. Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin danışmanı “TC Büyükelçiliği kapatılmalı, Davutoğlu’nu tutuklama hakkımız var” açıklamasında bulunmuştu. Ülkücülerden oruç tutmayanlara baskı Deniz Caddesi’nde bulunan Rize Ülkü Ocakları, tam karşısında yer alan bir fast food firmasının şubesini ramazan ayında açık olması nedeniyle pankartla protesto etti. Oruç tutmayanları protesto eden ve bir firmanın reklam sloganından esinlenen Ülkü Ocakları, pankarta “Ramazan’da oruç tutmuyor musun? Cehennem ateşi seni çağrıyoooo!” yazdı. Ülkü Ocakları’nın afişi sosyal medyada günün konusu olurken çok sayıda yurttaş pankarta tepki gösterdi. (Fotoğraf: ÖMER ŞAN) 11 vali merkeze Valiler kararnamesi yayımlandı. 29 kentin valisi değişti. Malatya Valisi Saran, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na atandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, dün yayımladığı kararname ile 29 ilin valisini değiştirdi, 11 valiyi merkeze çekti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün memleketi olan Kayseri Valisi Mevlüt Bilici merkeze çekildi. Alevi ailesine yapılan saldırı ile gündeme gelen Malatya Valisi Ulvi Saran, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na atandı. Kararnameye göre Kilis Valisi Yusuf Odabaş, Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, Karaman Valisi Süleyman Kahraman, Kars Valisi Ahmet Kara, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, Iğdır Valisi Amir Çiçek, Siirt Valisi Musa Çolak, Yozgat Valisi Necati Şentürk, Edirne Valisi Gökhan Sözer, Bartın Valisi İsa Küçük merkez valiliğine atandı. Merkez Valileri; Hasan Duruer Edirne, Mustafa Yaman Kırklareli, Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Demirtaş Adıyaman, Devlet Personel Başkanı Mehmet Tekinarslan Ağrı, Erzurum İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Altınok Aksaray, Güngören Kaymakamı Seyfettin Azizoğlu Ardahan, Batman Valisi Ahmet Turhan Balıkesir, Mülkiye Başmüfettişi Bülent Savur Bartın, Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan Batman, Bağcılar Kaymakamı Veysel Yurdakul Bitlis, Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz Burdur, İller İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Sabri Başköy Çorum, Strateji Geliştirme Başkanı Adnan Yılmaz Düzce, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Pek Iğdır, İçişleri Müsteşar Yardımcısı Murat Koca Karaman, Mülkiye Başmüfettişi Eyüp Tepe Kars, Tokat Valisi Şerif Yılmaz Kayseri, Sivas Valisi Ali Kolat Kırıkkale, Uşak Valisi Özdemir Çakacak Kırşehir, Düzce Valisi Vasip Şahin Malatya, Çorum Valisi Nurullah Çakır Rize, İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Aydın Siirt, Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek Sivas, Ağrı Valisi Ali Yerlikaya Tekirdağ, Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen Tokat, Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner Tunceli, Kırşehir Valisi Mehmet Ufuk Erden Uşak, Bayrampaşa Kaymakamı Abdulkadir Yazıcı Yozgat Valisi oldu. DENİZ KUVVETLERİ’NDE OTOMATİK TERFİLER GERÇEKLEŞTİ Şurada ihraç kararı alınmadı BARKIN ŞIK Anayasa Yazım Komisyonu, basın özgürlüğü ile ilgili çalışmalarını tamamladı ‘Hiçbir şekilde’ sansür olmayacak AYŞE SAYIN ANKARA Yeni anayasanın “basın yayınla ilgili hükümler” başlıklı bölümdeki maddelerin yazımını tamamlayan TBMM Anayasa Yazım Komisyonu, mevcut anayasadaki “basın hürdür, sansürlenemez” hükmünü, iktidarlar baskısı nedeniyle gündeme gelen “otosansür”ü de dikkate alarak, “basın hürdür, hiçbir şekilde sansürlenemez” şeklinde değiştirerek kabul etti. TBMM Anayasa Yazım Komisyonu, “basın ve yayın özgürlüğü” başlığı altındaki maddelerin yazımını, uzlaşmazlık konularına “parantez” içinde yer vererek tamamladı. Yazım Komisyonu, hazırladığı metni gelecek hafta üst komisyona sunacak. Komisyonda AKP’nin basın özgürlüğünün “genel ahlak ve kamu düzeni” gerekçesiyle sınırlanması yönündeki önerisine CHP ve BDP, rezervini sürdürdüğü için bu konularda yine uzlaşma olmadı. Komisyonda uzlaşmaya varılan en önemli konu ise sürelisüresiz, tüm yayınlara dönük “kapatma” ya da “yayın durdurma” cezasının kaldırılması oldu. Komisyonda basın özgürlüğüne dönük sınırlanma gerekçelerine, “şiddet, kin ve nefret teşvik etme” de eklendi. Mevcut anayasada yer alan “basın hürdür, sansür edilemez” yönündeki ifadesine CHP itiraz etti. CHP, devlet oto ritesinin medya kurumları üzerinde “baskı” kurması nedeniyle basının “otosansür” uygulayabildiğine dikkat çekerek itiraz etti. Bunun üzerine bu “basın özgürlüğü” maddesinin ilk fıkrası “basın hürdür, hiçbir şekilde sansür edilemez” şeklinde düzeltildi. Yazım Komisyonu, “cevap ve düzeltme” hakkının ancak “kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması” durumunda kullanılabileceğini hükme bağladı. “Eğitimöğretim hakkı”na ilişkin maddede, “Türkçe dışındaki dillerde okutulacak derslerle ilgili” düzenlemenin “Kürtçe’ye vize” olarak yorumlanması üzerine MHP; bu maddeyle ilgili “düzeltme”ye gitti. Bakanlık yine hüküm verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı, cezaevlerinde bulunan gazeteci sayısının 63 olduğunu bunlardan 4’ünün gazetecilik, 59’unun başka suçlardan tutuklu bulunduğunu açıkladı. CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in verdiği soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin 4 gazetecinin basın yoluyla işlenen suçlar arasında sayılabilecek olan ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçundan cezaevinde olduğunu savundu. ANKARA Yüksek Askeri Şura (YAŞ) çalışmalarını tamamladı. Harp Akademileri Komutanı Orgeneral ösele 2015’te Aslan Güner emekliye ayrıldı. Şu kuvvet komutanı ranın, “ihraç” kararı almadığı belirDeniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda tilirken Deniz Kuvvetleri Komutan görev yapan 5 koramiralden de 4’ü tulığı’nda Balyoz davası nedeniyle tuklu bulunuyor. Bu yıl terfi sırasında otomatik terfiler yaşandı. Tutuklu bu bulunan Mehmet Otuzbiroğlu ile lunan terfi sırasındaki generallerin bir Kadir Sağdıç’ın dışında kısmının emekliye ay2009 yılında koramirallirıldığı bilgisi Ankara ğe yükselen Can Erekulislerine yansıdı. noğlu ve 2010 yılında ? Balyoz, YAŞ ağustos ayı olakoramiral olan Deniz CoErgenekon ve 28 ğan toplantısında ihraç ra da tutuklu. Dışarıdaki Şubat ile ilgili adli tek koramiral ise Deniz kararı alınmadı. Şura, Balyoz, Ergenekon ve işlemler nedeniyle Kuvvetleri Kurmay Baş28 Şubat ile ilgili adli işkanı Koramiral Veysel tutuklu bulunan lemler nedeniyle tutukKösele. Geçtiğimiz yıl lu bulunan terfi sırasın40 generalden bir korgeneralliğe yükselen daki 40 generalin duruKösele, 4 yıllık rütbe bekkısmıyla ilgili munu da masaya yatırdı. leme süresini 2015 yıemeklilik kararı Generallerin bir kısmı lında dolduracak. Bu taile ilgili emeklilik kararihte otomatikman oralındığı öğrenildi. rı alındığı bilgisi kulisamiral olacak olan Kölere yansıdı. sele, doğrudan Deniz Toplantıda alınan kaKuvvetleri Komutanlığı koltuğuna rarlar, akşam saatlerinde Cumhur oturacak. Kösele, Deniz Kuvvetleri başkanı Abdullah Gül’ün onayına Komutanlığı görevini halen Donanma sunuldu. Kararlar, bugün kamuoyuna Komutanlığı’nı sürdüren Oramiral açıklanacak. Cumhurbaşkanı Gül, Nusret Güner’den devralacak. Deniz YAŞ üyeleri onuruna dün akşam bir Kuvvetleri Komutanlığı’nda Güner de akşam yemeği verdi. Deniz Kuv ve Kösele rakipsiz olarak bu makama vetleri Komutanlığı’ndaki terfi sı gelen amiraller olarak tarihe geçecek. rasındaki 13 tuğamiralden 9’u tuGenelkurmay Başkanı Orgeneral tuklu bulunuyor. Tutuklu bulunan Necdet Özel, 2015 yılına kadar bu amirallerin ise terfi şansı bulunmu görevini sürdürecek. Cumhurbaşyor. Terfi sırasındaki 4 ismin oto kanı Gül’e sunulan YAŞ kararlarımatikman tümamiral rütbesine yük nın bu yıl ilk kez internette açıklaseldiği kaydedildi. Bu isimler şöy nacağı öğrenildi. le: “Sualp Tayfun Atılır, Ercüment Tatlıoğlu, Adnan Özbal ve Mustafa Ekmel Özdengil.” K C MY B C MY B