19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 2012 CUMA 8 İstanbul PB Edirne PB Kocaeli PB Çanakkale B İzmir A Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun B Trabzon Y Giresun Y Ankara B 31 35 32 32 34 35 36 26 27 28 25 25 30 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB A A A B B B B B B PB 28 30 28 38 34 34 39 39 35 39 33 27 29 Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra Y AmsterdamPB Brüksel PB Paris B Bonn B Münih B Berlin B BudapeştePB Madrid B Viyana PB HABERLER 20 24 22 24 26 26 30 28 23 25 30 30 27 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B B B B B Y B B B B B B B 30 29 31 32 29 22 39 40 33 37 34 35 37 Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Ordu, Artvin ve Ardahan çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Ülke genelinde mevsim normalleri civarında seyretmeye devam edecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 17 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada söyle ve yap” diye ısrarı üzerine seçime girdi. Milletvekili seçildi. Parlamentoya gelir gelmez liderinden aldığı hızla kolları sıvadı. Dersim olaylarını bir isyanın acı ve elbette onaylanması olanaksız kimi yönlerini topyekun katliama çevirerek gündeme girdi. Milletvekili olduğu partiyi, kurucusu Atatürk’ü, partinin eşsiz genel başkanlarından İnönü’yü, üstelik insanlığa aykırı suçlar işlediler diye suçlayan demeçler verdi. Partisi ve genel başkanı, bu çıkışlara ve girişimlere sessiz kaldı. Adeta Aygün’ü destekleyen davranış sergilediler. Hüseyin Bey’in, Dersim olaylarını tek yanlı, CHP’yi baştan sona karalayan üslubunu parti içinde ve dışında eleştirenler; ayıpsanacak bir davranış, bir olgu imiş gibi, ulusalcı ve milliyetçi diye suçlandı. Fakat şimdi değişik bir tablo var önümüzde. ??? Aygün’ün, Tunceli’ye döner dönmez yaptığı açıklamalar, “özlediği Dersim dağlarında” PKK’nin konuğu olarak, “genç arkadaşları” ile geçirdiği 48 saat... … “Oralardaki teröristlerin, izlediği perişan hallerinden de etkilendiğini” içeren söylemler, parti içinde ve dışında kimi gözlerin açılmasına neden oldu. Kılıçdaroğlu’ndan Aygün’ün PKK’ye sempati ile bakan söylemlerine, hatta kimi çevrelere göre, örgütün Aygün aracılığıyla CHP’ye izlemesi gereken politikaları telkin eden sözlerine tepki yok! Yok ama Kılıçdaroğlu’na yakın genel başkan yardımcıları örneğin Faruk Loğoğlu, “Aygün’ün açıklamalarının partiyi bağlamadığını, kişisel görüşleri olduğunu ve önümüzdeki günlerde tartışma konusu olacağını” söyledi. Parti sözcüsü Haluk Koç da Aygün’ün sözlerini “Duygusallık içeren boyutları var. Kişisel görüşüdür. Bazı noktaları CHP’nin düşüncesiyle paralel değildir” diye değerlendirdi. Metin Feyzioğlu, Aygün’e sert çıktı. “Terör örgütü ile ordumuz, polisimiz eş tutularak ‘Karşılıklı silah bırakalım’ denilerek demokrat olunmaz” dedi. ??? Aygün’ün söylediklerini olumlu açıdan değerlendiren tek genel başkan yardımcısı ise zamanında PKK’lilerin avukatı, açık istihbarat yapan kuruluşlarla ilişkisi ve oralardaki kod adı ile anılan; “CHP’de rahatsızlık yok” diyebilen Sezgin Tanrıkulu! Aygün’ün açıklamalarından çıkardığı sonuç ise ne partisinde ne de parti dışındaki değerlendirmelerle örtüşmüyor. Sezgin Beyefendi, örgütün silah bırakmak istemediğini içeren genel kanının aksine, “örgüt üyelerinin dağda kalmak istemediğini, sosyal, siyasal yaşama katılmak istediklerini” duyuran ifadelerinden yararlanılmasını dayatıyor ve... … İktidarıyla muhalefetiyle kaçırma olayının tamamen örgüt propagandası olduğu inancının tersine bir değerlendirmeyle, PKK’nin silah bırakmaya neredeyse hazır olduğuna inanılmasını istiyor. ??? Hüseyin Aygün, partisinin bugüne dek izlediği siyasete; örgüt koşutunda eklediği görüşle piyasaya yeni bir akımın çıkmasına vesile oldu. Ben de Ermeniyim, ben de Hrant Dink’im diyenlere ek yeni bir akım! Siyasetçi Aygün’ü kimler seviyor sevmiyor; kimler karşı çıkıyor, kim çıkmıyor, dün Hürriyet’teki bir köşe yazısından öğrendik. Önce Aygün’e karşı olanlar: Yazı, Aygün’ü: “Tunceli’de BDP’yi geriletmiş bir adamdır, BDP sevmez. Örgüt cinayet işliyor demiştir, örgüt de hoşlanmaz. Klasik CHP’li değildir. Klasik CHP’lilerle uğraşmanın tadına varmış olanlar onun karşısında ne söyleyeceklerini bilemezler. İktidar çevreleri de hiç haz etmezler ondan. Devletimiz her daim haklıdır anlayışında olan ulusalcı ve milliyetçi de gerçeklerin tersyüz edilmesini mubah olduğunu düşünenler de sevmezler” diyor. Pekâlâ! Karşı olmayanı yok mu Aygün’ün? Var, elbette var! Hürriyet yazarı Ahmet Hakan! Onca karşı kuruluşa, görüşe karşın Aygün’ün yanında olduğunu dünkü yazı başlığında ilan etti: “Ben Hüseyin’ciyim!” Suriye’de Esad rejimi ile muhalifleri arasında yaşanan silahlı çatışmaların Türkiye’ye çıkardığı fatura Avrupa Birliği Komisyonu tarafından açıklandı. AB Komisyonu’nun İnsani Yardım ve Sivilleri Koruma Birimi (ECHO) tarafından hazırlanan Suriye raporunda Türk hükümetinden alınan çarpıcı bilgilere de yer veriliyor. ECHO raporuna göre 13 Ağustos itibarıyla Türkiye’ye gelen Suriyeli mültecilerin sayısı 55 bin 200’e ulaşmış durumda. Tahminen bu rakam bugünlerde 60 bin sınırını aşmış durumda. Bunun yanı sıra Kilis’te 3500, Hatay’da da 1200 aile kamplar dışında yaşıyor. hazırlayanlara. Aylık nakit transferi Kamplarda kalan mültecilere krizin başlarında ayni yardım (yiyecek) yapan Türkiye, sonradan bu yardımı her gelen Suriyeliye ayda 80 TL ödeme şekline çevirmiş. Türkiye’nin kamplarda mültecilere verilen hizmetleri özel taşeron şirketlere devrettiğine dikkat çekilen raporda, “Mülteci sayısı arttıkça hizmetlerin aynı yüksek kalitede sürdürülmesi mümkün olamayabilir” uyarısı dikkat çekti. Memur siyaset hakkı istiyor MUSTAFA ÇAKIR AB’nin Suriye Raporu: Türkiye 100 Bin Mülteciye Hazırlanıyor yaptığı yardımın Türkiye bütçesine etkisi yılda 200 milyon dolardır (360 milyon TL)” bilgisini aktarmış. Kilis’te kurulan konteynır kentin aylık maliyeti de 2 milyon dolar (3.6 milyon TL) olarak aktarılmış raporu KAÇMAYANIN GÜNAHI Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Van’da 23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan deprem sırasında Van Cezaevi’nden firar eden 335 tutuklu ve hükümlünün 242’sinin hâlâ firarda olduğunu açıkladı. Ergenekon, Balyoz, KCK ve 28 Şubat dava ve soruşturmalarında ise kendileri teslim olan sanıklar dahi “kaçma şüphesiyle” tutuklanarak aylarca, yıllarca dört duvar arasında özgürlüklerinden mahrum bırakılmakta. Eski YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz bunlardan biri. 28 Şubat soruşturmasının tek sivil tutuklu sanığı olarak yaklaşık iki aydır Sincan F Tipi Cezaevi’nde yatıyor. Gürüz, soruşturma kapsamında olduğunu yurtdışındayken öğrenmiş ve tutuklanma ihtimalini bile bile hemen Türkiye’ye dönerek savcıya gitmişti. Buna rağmen, artık bu davalarda âdet olduğu üzere, tutuklu yargılanmasına karar verildi. Üçüncü yargı reformu kapsamında genişletilen adli kontrol sistemi çerçevesindeki tahliye talebine de “kaçma ve delilleri karartma şüphesi” gerekçe gösterilerek ret yanıtı verildi. Gürüz, Sincan’dan gönderdiği “Görülmüştür” damgalı mektubunda şu soruları soruyor: “YÖK binasına adımımı atmayalı 9 sene oldu. YÖK binasındaki yazışmalara zaten el kondu. Hangi delili karartacakmışım? Cebir ve şiddet kullanarak hükümetin görev yapmasını engellemek ve darbeye teşebbüs etmekle suçlanıyorum. Hani benim cebir ve şiddet araçlarım? YÖK’ün yasalara göre aldığı ve birçoğu yargı denetiminden geçen kararlar nasıl darbeye teşebbüs olarak nitelendirilebilir?..” Van’da firar eden 242 kişiyi 10 aydır bulamayan devletin, yurtdışındayken tutuklanmayı göze alarak savcıya giden Gürüz’e bir yanıtı çıkar mı acaba?.. Kamp sayısı 13’e çıkıyor Hükümetin AB yetkililerine verdiği bilgilerden, Türkiye’nin Suriyeli göçmenler için yeni kamplar kuracağını da öğreniyoruz. Rapora göre Türkiye 5 olan kamp sayısını 13’e kadar çıkarma kararı almış durumda. Kurulacak yeni kamplarla Türkiye’nin Suriye’den gelen mülteciler için yaratacağı kapasite 50 binden 100 bine ulaşacak. ANKARA Anayasa Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasada memura siyaset hakkını tartışırken, memur konfederasyonlarının bu konudaki tutumları ortak. Toplusözleşme masasındaki üç konfederasyon olan MemurSen, Türkiye KamuSen ve KESK, memura siyaset hakkı verilmesini istiyor. MemurSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu: Ülkemizin en okumuş kesimini oluşturan kamu çalışanlarının bu birikimleri siyaset kurumuna, dolayısıyla ülke kalkınmasına yansımamaktadır. Bu yasağın kaldırılması bir bakış açısının değişmesi açısından da önemlidir. Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk: Memurun, hatta herkesin partizanca davranmasına engel olacak düzenlemeler yapılmalı, ancak siyaset hakkı bir insan hakkı olarak görülmelidir. Memurun siyaset yapması konusunda ülkemizde fiili bir durum var, anayasa buna uygun yapılmalı ve legal sınırları çizmeli. KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul: Yıllardır kamu emekçilerinin siyasi partilere de üye olarak siyaset yapma hakkını savunuyoruz. Bu ülkede yaşayan herkesin özgürce siyaset yapma ve örgütlenme hakkı olmalı. Siyasi partilerin bu konuda çekinceli davranması da demokrasi adına ikiyüzlülüktür. Zaten gayri resmi olarak birçok insan iktidar partisiyle ilişki içinde. 360 milyon TL Türkiye’ye faturası: Rapora göre, Türk hükümeti AB makamlarına “Suriyeli göçmenlere Kaçak ve sahte içki artışı korkutuyor MAHMUT LICALI başta turizm bölgeleri ANKARA Türkiye’de içerisinde düzenlenen olmak üzere son 5 yıl n 906 bin 276 litre ve 2 lyo operasyonlarda 4 mi sahte ve kaçak içki ele milyon 490 bin 71 şişe ı İdris Naim Şahin, kan Ba i ler geçirilirken; İçiş yapılan zamlarla a yıld alkollü içkilere son 3 kselen özel tüketim ver yüzde 83.3 oranına yü ilişkisinin iyle içk te sah ve ak gisinin (ÖTV) kaç . Kaçak ve sahte içki bulunmadığını savundu ak üzere Türkiye’nin olm başta turizm bölgeleri sağlığını tehdit ediyor. dört bir yanında insan iği bilinmeyen kaçak Hangi koşullarda üretild an talebin başında art lik ne yö ve sahte içkiye ÖTV zammı geliyor. alkollü içkilere yapılan CHP’NİN SURİYE İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİSİNİN AYRINTILARI BELLİ OLDU ‘Barış Gücü’ oluşturulsun BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA CHP, Suriye için bir uluslararası konferans toplanmasını ve bu toplantıda varılacak mutabakat çerçevesinde BM Barış gücü görevlendirilmesini önerdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nun hazırladığı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantı sında gündeme getirdiği Suriye için çözüm önerisinin ayrıntıları belli oldu. Öneride, “Kan kaybetmeye devam eden Suriye olası bir parçalanma sürecine girmiştir. BM Genel Sekreteri ve Arap Ligi’nin Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın şiddetin yaygınlaşmasını ve durumdan tarafları ve uluslararası toplumu sorumlu tutarak istifa etmesiyle kriz yeni bir evreye girmiştir. BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin izlenecek yol ve yöntem hakkında hâlâ işlevsel bir görüş birliği sağlayamamaları sorunu derinleştirmektedir. Bunalımın çözümü için etkili ağırlık koyabilecek bir güç olan Türkiye ise bunu yapamamıştır” saptamasında bulunulduktan sonra, “Türkiye, Suriye’nin çökmesine, şiddetin sürmesine, halkının daha fazla acı çek Mihri Belli anıldı Türkiye sosyalist hareketinin önderlerinden Mihri Belli, sevenleri ve mücadele arkadaşları tarafından ölümünün 1. yıldönümünde Feriköy’deki mezarının başında törenle anıldı. Belli’nin mezarını çiçeklerle ve kızıl bayraklarla donatan grup, pankart açarak saygı duruşunda bulundu. Açıklamaların ardından Yunanca şarkılar söylendi. (Fotoğraf: ECE ÇEKİM) ? İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Medya Derneği Yönetim Kurulu’nu kabul kabul etti. Başbakanlık Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen görüşmeye gelen gazeteciler, hem kurum kimliğine hem de nüfus cüzdanına bakılarak içeriye alındı. Görüşme, basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Gazeteciler arandı Şemdinli’de patlama: 1 yaralı ? HAKKARİ (Cumhuriyet) Şemdinli ilçesinde akşam saatlerinde hükümet konağı önünde meydana gelen patlamada bir polis memuru hafif yaralandı. Şemdinli Kaykmakamı Mesut Gençtürk de olay yerinde incelemelerde bulundu. ‘İncirlik’i kapatır gideriz!’ SAVAŞ KÜRKLÜ Zübeyde Hanım heykeline saldırı ? EDİRNE (Cumhuriyet) Edirne’de, kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın Talatpaşa Caddesi üzerindeki heykelini siyah boya ile boyadı. Edirne Belediye Başkanı CHP’li Hamdi Sedefçi, olayı kınarken anıtın eski haline getirildiğini söyledi. ADANA İncirlik Üssü başta olmak üzere İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Amerikan üslerinde işveren olan ABD’li AAFES şirketi, üslerde çalışan 1600 işçinin temsilcisi olan Harbİş Sendikası’yla anlaşma sağlayamadı. Harbİş grev kararı alınca AAFES’ten Robin Chetri, işçilere “Gerekirse burayı kapatır gideriz. Siz de işinizden olursunuz, bizim için problem değil” dedi. Chetri, “şaka gibi” restinin andından dava açmak isteyen işçileri de “Geçmişte bizleri dava edenler oldu ve mahkemeleri 7 yıl sürdü. Beni veya herhangi birimizi mahkemeye veremezsiniz. Amerikan hükümetini mahkemeye vermeniz la zım. Zaten mahkemeye verseniz de o zamana kadar ben çoktan buradan gitmiş olurum” diyerek adeta tehdit etti. Chetri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz en ince ayrıntısına kadar önlemimizi aldık. Bu yüzden grev olsa bile problem değil. Bizim için hayat devam edecek ancak grev sizleri çok kötü etkileyecek. Siz grev kararı alacaksınız ama biz de lokavt kararı alacağız. Gerekirse burayı kapatır gideriz. Siz de işinizden olursunuz, bizim için problem değil.” Harbİş Şube Başkanı Cem Osman Acet’in genel merkezin talimatları doğrultusunda hareket ettiği, dün de İncirlik Üssü’deki çalışanlarla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptığı belirtildi. mesine ve bunalımın ülke dışına taşmasına izin vermemelidir. Bu nedenle, Türkiye’nin, yeni bir başlangıç yaparak ağırlığını Suriye’de barış, uzlaşma, istikrar ve güvenden yana koyması gerekmektedir” denildi. Öneride, bu ülkede yaşanmakta olan sorun, “Suriye meselesi, halkın demokrasi, özgürlük ve onurlu yaşam beklentilerinin dış güçler tarafından yönlendirilmeye ve ülkenin geleceğinin Suriyelilerce değil, dışarıdan dayatılan hedefler doğrultusunda belirlenmesine çalışılmasından kaynaklanmaktadır” biçiminde tanımlanırken, “Bugün yaşanan çatışmalı süreç; Suriye’nin parçalanmasına ve diğer bölge ülkelerinin toprak bütünlüklerini de etkileyecek şekilde gelişmesine yol açabilecektir. Bu güçlü bir olasılıktır” değerlendirmesi yer aldı. Önerinin hedefi, “Şiddetin sona ermesi, ülkenin egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün korunması, ülkedeki bütün din, mezhep ve etnik grupların varlık ve haklarının anayasal ve uluslararası hukuk zemininde güvence altına alınması, demokratik, hukukun üstünlüğüne dayalı, insan haklarına ve özgürlüklere saygılı bir düzenin kurulması” şeklinde sıralanırken, çözüm yöntemi ise şöyle ortaya kondu: ? TBMM Suriye konusunda olağanüstü toplanarak bir deklarasyonla 2. maddede belirtilen uluslararası konferansın düzenlenmesi çağrısında bulunmalıdır. ? BM Genel Sekreteri’nin himayesinde BM Güvenlik Konseyi’nin Daimi üyeleri, Arap Ligi, AB, İran, Suriye’nin Arap komşuları ve Türkiye’nin katılacağı bir uluslararası konferans düzenlenmelidir. ? Konferansa Suriye rejimi ve muhalefet temsilcileri de davet edilmeli ve bu temsilcilerin tam yetkili olmaları sağlanmalıdır. AKP’li vekilden ‘benzin’ rekoru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Şanlurfa Milletvekili Zeynep Armağan Uslu, Meclis’in verdiği kırmızı plakalı makam aracıyla en fazla yakıt harcaması yaparak bir rekora imza attı. Uslu’nun kırmızı plakalı makam aracının Meclis’e bir yıllık faturası tam 30 bin 887 lira oldu. Meclis kırmızı plakalı makam araçlarına bir yılda 454 bin liralık harcama yaptı. Meclis’teki yakıt harcamalarının faturası, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın soru önergesi üzerine ortaya çıktı. Tanal’ın sorusunu TBMM Başkanı Cemil Çiçek adına yanıtlayan TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam’ın verdiği bilgilere göre, Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı titri nedeniyle kırmızı plakalı araç kullanan Uslu’nun makam aracının 1 yıllık yakıt harcamalarının TBMM’ye faturası 30 bin 887 lira oldu. Yakıt harcamasında ilk üç sırada yer alan Uslu, Akdeniz Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Ziyaettin Akbulut ile TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı’nın makam araçları için aylık ortalama 2’şer bin lira yakıt faturası ödendiği ortaya çıktı. ‘Parti kapatma’da 4 farklı görüş çıktı Bürosu) Yeni anayaANKARA (Cumhuriyet yazım komisyonunda sa çalışmalarını sürdürenrı esaslarla ilgili kapakla siyasi partilerin uyaca denetimleri gibi temel kotılma nedenleri ve mali uzlaşma sağlanamadı. nularda partiler arasında bölücü terör eylemleP AKP sadece şiddet, MH rasi ilkelerine aykırı fiok dem ve sa aya an P CH ri, inde partilerin kapatılillerin odağı olma haller ti kapatmanın tümden par ise P masını önerdi. BD gP, partilerin tüzük ve pro kaldırılmasını istedi. AK e aykırı olamayacağına ler ramlarının anayasal ilke olduğunu savundu. Ko ilişkin bir hükmün yersiz denetimleri konusunli misyonda partilerin ma dı. Siyasi partilerle ilgili da da görüş birliği çıkma cinsiyet eşitliğiyle ilP BD hükümlerde CHP ve konmasını önerdi. de ü km hü m tırı gili bir yap C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle