25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 AĞUSTOS 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yeşil sermaye mağdurunun Almanya’da kazandığı davayı Yargıtay geçerli saydı 5 ilgilendiren Word dosyalarının bulunması! Bunlar bize ait değil, virüsle bilgisayarımıza gönderildi. Bunu Türkiye’nin üç seçkin üniversitesi ile bir ABD bilişim ve siber suçlar şirketinden aldığımız bilirkişi raporlarıyla ispat ettik. (Bu virüsü, polis içindeki dinci bir cemaat mensuplarının yaptığından şüphe ediyoruz.) 134 sayfalık iddianame aslında neyin yargılama konusu olduğunu ispat ediyor: İddianamede, 361 “haber”, 280 “kitapyazı”, 53 “köşeyazısı”, 26 “röportaj” ve 5 “makale” sözcüğü geçmektedir! ??? İddianamede, silah yok, bomba yok, cinayet yok, eylem yok. Mahkemede hâkimler bana sadece, “O haberi neden yaptınız” veya “O röportajı niye yayımladınız” sorusunu yöneltti! İşte suçum bu: Soru sormak, gerçeği aramak, hakikati yazmak. Yani, mesleğimi yapmak... Türkiye’deki meslektaşlarım şeytani bir entrikayla hapse atıldığımı biliyor. Fakat büyük çoğunluğu, cezaevine gönderilmemek, işsiz kalmamak için korkup gerçeği yazamıyorlar. Bu sebeple ben de size bu mektubu yazıyorum. Benim ülkemde düşünce hâlâ kötülüğün simgesi olarak görülüyor. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı zihinlere sadece düşmanlık ediliyor; sahte delillerle hapse atılıyor. Bu mektubu size yazdım; çünkü siz benim “suç” ortağımsınız. Nasıl mı: Aydınlanmayı, özgür düşünceyi, akılcılığı sizden öğrendik biz Erasmus, Descartes, Montesquieu, Voltaire, Rousseau, David Home, Kant, Marks, Weber, Sartre, Camus değil misiniz siz? Siz düşünce için canını veren Bruno değil misiniz? Siz Dreyfus’un yanında duran Emile Zola değil misiniz? “Siz yanlış yaşam doğru yaşanmaz” diyen Adorno değil misiniz? ??? Sevgili dostlar, evet siz benim “suç” ortağımsınız! Sizi harekete geçirmeye çağırıyorum. Yalnız olmadığımı gösterin. Sessizliğe mahkum edilişime son verin. Sesim olun, kalemim olun. Yıkın yalanlarla örtülü şu zindanın dört duvarını. Yoksa... Bu yine; toprağa, çiçeğe, ağaca ve en dayanılmazı 12 yaşındaki oğlumun kokusuna hasret; insani niteliklerimi kaybetmem için yoğun tecrit uygulanan cezaevindeki koğuşumda kendimle konuşmaya devam edeceğim: “Kimse var mı orada?..” Hesaplaşma zamanı AYKUT KÜÇÜKKAYA Yeşil sermaye şirketi Kombassan’a Almanya’da para yatırarak hisse senedi alan mağdurun parasını geri alabilmek için bu ülkede açtığı ve kazandığı davayı Türk Yargıtay’ı geçerli saydı. Kombassan mağduru Z.D’nin Kassel Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kazandığı davanın Türkiye’de geçerli olması için açtığı “tanıma ve tenfiz” davasını karara bağlayan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararını onadı. Yargıtay’ın kararının ardından yeşil sermaye şirketi Kombassan, mağdura yaklaşık 50 bin Avro ödeyecek. Mağdur Z.D’nin avukatı Bilge Doğru, “Söz konusu karar mağdurlar açısından son derece önemli ve zafer niteliğinde örnek bir karar. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin kararı, açılmış olan yüzlerce dava için örnek karar niteliğinde” dedi. Kombassan mağduru Z.D, Almanya’da 2006 yılında kazandığı davanın ? Kombassan mağduru Z.D, Almanya’da 2006 yılında kazandığı davanın Türkiye’de tanınması için “tanıma ve tenfiz” davası açtı. Davaya bakan Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Z.D’nin açtığı tenfiz davasını 2010 yılında kabul etti. Yargıtay’ın kararının ardından yeşil sermaye şirketi Kombassan, mağdura yaklaşık 50 bin Avro ödeyecek. Mağdur avukatı Bilge Doğru, kararın aynı şekilde açılmış yüzlerce dava için örnek karar olacağını söyledi. Türkiye’de tanınması için “tanıma ve tenfiz” davası açtı. Davaya bakan Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Z.D’nin açtığı tenfiz davasını 2010 yılında kabul etti. Kombassan İnşaat Tarım ve Sanayi İşletmeleri Ticaret AŞ yerel mahkemenin kararını Yargıtay’da temyiz etti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 25 Mayıs 2012 tarihinde Kombassan’ın talebini reddederek yerel mahkemenin kararını mağdur lehine onadı. tenfiz davası açıldığına dikkat çeken Kombassan mağduru Z.D’nin avukatı Bilge Doğru, “Bu davalarda Kombassan kararın kamu düzenine aykırı olduğunu ileri sürerek tenfiz edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürüyordu. Ancak hem yerel mahkeme hem de Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bu itirazın yerinde olmadığına karar vererek kararın tenfiz edilmesi gerektiğine hükmetti” dedi. Kararın 26 Haziran 2012 tarihinde ellerine geçtiğini belirten Doğru şöyle konuştu: “Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin kararı, açılmış olan yüzlerce dava için örnek karar niteliğinde. Söz konusu karar İstanbul 1. İcra Müdürlüğü tarafından 3 Temmuz 2012 tarihinde icraya konuldu ve Kombassan’ın kendisine tebliğ edilmesini takiben 48.783,46 Avro’yu davacı mağdura 5 gün içinde ödemesi gerekiyor. Eğer bu miktar ödenmezse şirketin malları haczedilecek ve iflası istenecek.” Soner Yalçın’ın Çığlığını Duydunuz mu?.. Bugün ben de köşemi iki yıla yakın süredir Odatv davasından Silivri Cezaevi’nde tutuklu deneyimli meslektaşıma, Soner Yalçın’a bırakıyorum... Yaşamı boyunca aydınlanmayı, düşünceyi ifade özgürlüğünü savunan, darbelere, çetelere karşı savaşım veren Soner şöyle yazıyor... ??? Günde 17 saat su verilmeyen, 24 saat aydınlanma lambalarının açık olduğu ve her anımın 2 kamerayla izlendiği cezaevindeki koğuşumda bazen kendimi bu sözü söylerken yakalıyorum: “Kimse var mı orada?” Yaklaşık 2 yıldır İstanbul’daki Silivri Cezaevi’nde tutukluyum. Daha mahkeme ne kadar sürecek bilmiyorum. Fakat ben şimdiden, unutuluşa mahkum edildim. Suçum büyük çünkü; düşünmek, gezmek, gazetecilik yapmak. Adım, Soner Yalçın. 47 yaşındayım ve 25 yıldır gazetecilik yapıyorum. Türkiye’nin önde gelen bazı gazete ve TV merkezlerinde yöneticilik yaptım. Son olarak Türkiye’nin önde gelen gazetesi Hürriyet’in yazarıydım. 12 kitap yazdım. Bunların hemen hepsi, 100200 bin satarak beni ülkemin bestseller yazarı yaptı. Ayrıca odatv.com adlı haber sitesinin sahibiyim. ??? 25 yıllık gazetecilik yaşamımda, Türkiye’deki faili meçhul cinayetleri, devlet içindeki illegal örgütleri, çeteleri, mafyayı ve dinci cemaatleri kaleme aldım. Tarih çalışmaları yaptım. Yazdıklarım nedeniyle ölüm tehditleri aldım; aylarca saklanmak zorunda kaldım, ama yine de korka korka hakikatleri yazdım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye Millet Meclisi Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu, devlet mafya ilişkilerini araştıran mahkemelerde tanıklık yaptım. Gazetecilik kuruluşları dışında hiçbir derneğe, vakfa, siyasal partiye ve örgüte üye değilim. Ülkemde sadece mesleki kimliğimle tanınırım, siyasal kimliğimle değil. Ve buna rağmen, 5 yıldır süren yargılama sonucu hâlâ ortaya çıkarılamamış “Ergenekon” adı verilen gizli bir örgütün üyesi olduğum iddiasıyla hapisteyim. Peki, delil olarak ne gösteriyorlar Sahibi olduğum odatv.com bilgisayarında devlet güvenliğini anıma ve tenfiz davası nedir? Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları yaşadıkları ülkede yapılan hukuki işlemlerin, o ülke mahkemelerinin vermiş olduğu kararların Türkiye’de hüküm ve sonuç doğurabilmesi için tanıma ve tenfiz davası açıyorlar. Çünkü yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlı. T ağdur avukatı: İcraya konuldu Almanya’da kazanılmış ve Türkiye’de icraya konulabilmesi için yüzlerce M TSK’YE BELGELER SORULACAK Komisyondan Sezer’e davet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu, Balyoz ve İnternet Andıcı davalarıyla ilgili olarak bazı belgelerin imha edildiği savları üzerine Genelkurmay Başkanlığı’ndan imha tutanaklarını isteme kararı aldı. Komisyon ayrıca 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e de davetiye gönderilerek komisyona çağrılmasına karar verdi. TBMM Darbe Komisyonu, çeşitli kurumlardan gelen belgeleri tasnif etme çalışmalarını sürdürüyor. Belgeler arasında eski başbakanlardan Adnan Menderes’in eşi Berin Menderes’in, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e gönderdiği mektuplarla MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş’in 1978’de dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e gönderdiği mektuplar da yer alıyor. Berin Menderes mektubunda, Yassıada duruşmalarında eşiyle görüştürülmediğinden şikâyet ederken eşinin idamının engellenmesini istiyor. Komisyon ayrıca Balyoz ve İnternet Andıcı davalarında bazı belgelerin imha edildiğine yönelik haberler üzerine, Genelkurmay’dan belgelerin imha tutanaklarını isteme kararı da aldı. Komisyon 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile eski bakanlardan Mehmet Ağar’ın da dinlenmeleri için kendilerine davetiye gönderilmesine karar verdi. CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, dün Dörtyol İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde basın toplantısı düzenleyerek AKP’li vekilin oğlu için düzenlenen teşhis olayını protesto etti. ‘Teşhisçi’ Dörtyol Emniyet Müdürü, ‘Beni konuşturmasınlar’ dedi Marangoz’dan gözdağı Sözcüsü Bülent Arınç’ın “Emniyet müdürünün işgüzarlığı” sözlerine DÖRTYOL/ ESKİŞEHİR Hatay sert tepki gösteren Dudu, “Emniyet Dörtyol İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde müdürü, hizaya dizdiği polis ve koAKP Hatay Milletvekili Hacı Bayram miser yardımcısı kadar, hatta daha Türkoğlu’nun oğlu İstemi Kağan fazla bu olayın mağdurudur. TahTürkoğlu’yla tartışan polislerin tek sımin ediyorum ki, birkaç gün içinde raya dizdirip teşhis ettiren ve başlatıo da konuşacak ve asıl kıyamet o zalan soruşturmanın ardından Hatay man kopacaktır” dedi. Öte yandan Emniyet Müdür Yardımcılığı’na Dörtyol İlçe Emniyet Müyapılan terfisi durdurulan İlçe Marangoz’un yakın ?AKP’li vekilin oğlu için polisleri sıraya dizip teşhis dürü Emniyet Müdürü Mustafa Maçevresine “Beni konuşyaptıran Dörtyol İlçe Emniyet Müdürü Mustafa rangoz’un yakın çevresine “Beturmasınlar. Konuşursam ni konuşturmasınlar. Konu Marangoz’un yakın çevresine, ‘’Konuşursam o vali de, il o vali de il Emniyet müşursam o vali de, il Emniyet emniyet müdürü de yerinde oturamaz” dediği öğrenildi. dürü de yerinde oturamüdürü de yerinde oturamaz” maz. Bana yazılı talimat dediği belirtildi. Marangoz, 5 verildi” dediği belirtildi. yıl önce görev yaptığı Eskişehir’de ise netim anlayışının açığa çıkmasıdır. arangoz tanıdık çıktı tartıştığı bir gazeteciyi gözaltına al Bu padişahlık ve diktatörlük niyetTeşhis skandalıyla gündeme gelen dırmaya kalkmıştı. lerinin ortaya konulmasıdır. TepkiPolisleri tek sıraya dizdirip teşhis et ler yükselince Başbakan başta olmak Dörtyol İlçe Emniyet Müdürü Mustatiren İlçe Emniyet Müdürü Mustafa üzere AKP kurmayları polislerimi fa Marangoz, yaklaşık 5 yıl önce EsMarangoz, olayın ardından adeta ödül zi ve Emniyet teşkilatımızı günah ke kişehir Emniyet Müdürlüğü’ne basın lendirilerek Hatay İl Emniyet Müdür çisi konumuna getirerek, bu işten sıy bülteni almaya giden bir gazeteciyle kavga etmiş, gazeteciyi kovalamış ve Yardımcılığı’na atanmıştı. Emniyet rılmaya çalışıyorlar” dedi. Genel Müdürlüğü, olayın basına yanBaşbakan Yardımcısı ve Hükümet gözaltına almaya kalkmıştı. AKIN BODUR/ CAN HACIOĞLU sımasının ardından soruşturma başlatmış, Hatay Valiliği de soruşturma tamamlanana kadar Marangoz’un tayinini askıya almıştı. CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, dün olayların yaşandığı Dörtyol İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde basın toplantısı düzenledi. Dudu, “Bu olay bizzat Başbakan Erdoğan’ın beynindeki yö YOLCU ENGELLENMİŞTİ M Finans merkezi 650 dönüm alan üzerine inşa edilecek. İDO’dan şarap yasağı özrü İstanbul Haber Servisi Kabataş iskelesinden Burgazada’ya gitmek isteyen kadın, çantasında şarap şişeleri olduğu için İDO’nun güvenlik görevlisi tarafından engellendi. İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) bu iddia üzerine yolcudan özür dileyerek işletmenin böyle bir yasağı bulunmadığını açıkladı. Olayın güvenlik görevlisinin tutumundan kaynaklandığı ifade edilerek olayla ilgili inceleme başlatıldığı kaydedildi. Milliyet gazetesi yazarı Vedat Milor’un pazar günkü köşesinde olayı “Ceren Sungu, Kabataş’tan deniz otobüsüne binip adaya benim evime geliyor. Yanında dört şişe şarap taşıyor. İDO’dan içeri almıyorlar şarap var diye. Üstelik de oradaki görevli kızcağıza bağırıp onu azarlıyor” diye duyurdu. Açıklama yapan İDO yetkilileri, “İDO’nun alkollü içkilerin kapalı şişelerinde taşınmasıyla ilgili kısıtlayıcı bir düzenlemesi bulunmamaktadır. Söz konusu haberle ilgili araştırma başlatıldı” dedi. Valilik ve İçişleri Bakanlığı birbirine sordu Türkoğlu’na inceleme AKP Milletvekili Türkoğlu oğluyla geldiği genel merkezde MKYK öncesi Erdoğan’la görüşmek istedi. Türkoğlu kusurlu bulunursa ihraç edilebilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün gerçekleştirilen AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, Hatay’da oğluyla tartışan polislerin Emniyet’te teşhis için sıraya dizilmesiyle dikkatleri üzerine çeken Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun durumu görüşüldü. AKP MKYK’den Türkoğlu için “inceleme” kararı çıktı. Soruşturma sonucunda eğer Türkoğlu kusurlu bulunursa partiden ihraç edilebilecek. AKP MKYK’de, Suriye’deki gelişmelerin yanı sıra parti içi konular da ele alındı. Bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever’in, Abdullah Gül’ün ikinci kez aday olmaması gerektiğini savunan partideki bazı isimlere yönelik eleştirileri toplantının gündem konularından biri oldu. Bu arada, MKYK toplantısının yapılacağı saatlerde Hacı Bayram Türkoğlu ile oğlu İstemi Kağan Türkoğlu AKP Genel Merkezi’ne geldi. Gazetecilere görünmemek için garaj kapısından giren babaoğulun toplantı öncesinde parti yöneticilerine ön savunma yapmak istediği iddia edildi. Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun Başbakan Erdoğan ile de görüşmek istediği ancak Erdoğan’ın toplantı öncesi kendisiyle görüşmediği bildirildi. Toplantıda, Erdoğan’ın da olayın tüm yönleriyle ve derinlemesine ele alınmasını; Türkoğlu’nun olaydaki rolü, vali ve emniyet müdürüne baskıda bulunup bulunmadığının araştırılmasını isteyerek “İyice araştırın, gereğini yapın” talimatı verdiği belirtildi. Konuya ilişkin olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik toplantının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter aracılığıyla açıklamalarda bulundu. Çelik, “Soruşturmaların sonucuna göre milletvekilimizle ilgili disiplin işleminin yapılıp yapılmayacağına karar verilecektir” dedi. Finans merkezi kime bağlanacak? MUSTAFA ÇAKIR Fitne sokamazlar Öte yandan Ahmet Sever’in yaptığı açıklamalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış “Sayın Başbakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız arasındaki hukuk, dostluk, kardeşlik öylesine derindir ki, kimse fitne mekanizması işletmeye kalmasın, başaramaz” dedi. ANKARA Uluslararası İstanbul Finans Merkezi’nin inşaa edileceği mahallenin Ataşehir’e mi, yoksa Ümraniye’ye mi bağlı olacağı hâlâ netleşmedi. Ümraniye Belediyesi’nin AKP’li, Ataşehir Belediyesi’nin CHP’li olduğuna dikkat çeken CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, mahallenin nereye bağlı olduğu konusunda İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’den yanıt istedi. Şahin de İstanbul Valiliği’ne sordu. Valilik ise, “hatalı bir işleme mahal vermemek için nasıl yapalım” diye İçişleri Bakanlığı’ndan görüş istedi. Öğüt, TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, Finans Merkezi’nin inşaa edileceği 650 dönümlük alanın mülkiyeti konusunda 3 yıldır yasal sürecin devam ettiğine dikkat çekti. Finans merkezinin Ataşehir’in adıyla pa zarlandığını ancak sınır düzenlemesi sonrası alanın 6’da 5’inin Ümraniye’de, 6’da 1’inin de Ataşehir’de kaldığına dikkat çeken Öğüt, Ataşehir Belediyesi’nin İçişleri Bakanlığı’na ve Valiliğe yaptığı başvurulara yanıt verilmediğini bildirdi. Yanıt veremediler Öğüt’ün önergesini Bakan Şahin yanıtladı. Şahin yanıtında İstanbul Valiliği’nin yazısına yer verdi. Bu arada Valilik de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden konu hakkında bilgi istedi. Belediye, Valiliğe gönderdiği yazıda, Belediye Meclisi kararı ve Valilik onayıyla söz konusu alanın Ümraniye ilçesinde yer aldığını bildirdi. Valilik ise, İçişleri’ne gönderdiği yazıda yanıt veremedi. Valilik yazısında, mahallenin Ümraniye’ye bağlanıp bağlanamayacağı konusunda bakanlıktan görüş istendiği bildirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle