Katalog

8 TEMMUZ 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ulukışla’da kız öğrenci yurdunun açılışına katıldı 5 Bir annenin çığlığını anımsadım: “Bırakın yavrumu, bırakın götürmeyin kuzumu benim...” İşkenceden geçmişti hepsi... Suçları tren vagonlarına yazı yazmaktı. Gözlerimi yumdum! Gencecik insanlarımızı, çocuklarımızı işkenceden geçiren zihniyet egemen oldu benim güzel yurdumda... Zincirlere vuruldular düşüncelerinden ötürü. Yargısız infazlarda bedenleri delik deşik edildi! Gecenin kanat çırptığı o anda umutların, sevinçlerin yok olduğu bir çölün ortasında gibi hissettim kendimi. Yüreğim kanadı! ??? Nice acılar, kıyımlar, hüzünler yaşadık... Bir zaman tünelinden geçerken, düşünceler ormanındayım yine... Dağları, ovaları, gölleri, vadileri, koyları, bükleri çokuluslu “altın avcıları”na, Arap şeyhlerine peşkeş çekilmiş güzel ülkemin. Aldıran yok, yazan az... Bir kitap duruyor masamın üzerinde... Orhan Tüleylioğlu’nun hazırladığı, “Kırmızı Kedi Yayınları”ndan çıkan... Kapağına bakıyorum: “Merdivende Üç Şair” Üç şairin fotoğrafı... Metin Altıok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar... Yer: Sivas’ta Madımak Oteli... Tarih: 2 Temmuz 1993. Kitabı okumaya başlıyorum. Ataol Behramoğlu’nun “Bu Yangın Yerinde” şiirini okuyorum. Yaşamak bu yangın yerinde / Her gün yeniden ölerek / Zalimin elinde tutsak / Cahile kurban olarak / Yalanla kirli havada / Güçlükle soluk alarak / Savunmak gerçeği çoğu kez / Yalnızlığını bilerek Korkağı, döneği, suskunu / görüp de öfkeyle dolarak Toplanıyor ölü arkadaşlar / her biri bir yerden gelerek Kiminin boynunda ilmeği / Kimi kanını silerek / Kucaklıyor beni Metin Altıok / “Aldırma” diyor gülerek / “Yaşamak görevdir bu yangın yerinde / Yaşamak insan kalarak” ??? Gecenin karanlığında denize bakıyorum bir süre... Rüyalarımı hançerleyenlere, düşlerimi çalanlara öfkeleniyorum... Yobazlara, dinbazlara, faşistlere, çetelere “yeter” diyorum... Zamanın bembeyaz saçlarını savuran bizler yaşananları, dünü ve bugünü hep unutuyoruz... Neden? ‘Korkaktan aydın olmaz’ SİNAN TARTANOĞLU NİĞDE CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aydın hapse girmekten korkmayacak bedel ödemekten korkmayacak. Korkarsa aydın olmaz” dedi. Zafer Dersanesi Genel Müdürü Ali Demir’in memleketi Niğde Ulukışla’da yaptırdığı kız öğrenci yurdunun açılışı dün yapıldı. CHP İzmir Milletvekili ve yazarımız Mustafa Balbay’ın “Çok yakında özgürlükte kucaklaşmak dileğiyle” ifadelerini içeren mektubunun okunduğu açılış töreninde konuşma yapan Demir, törene katılmayan Niğde Valisi’ni kınadığını belirtti. Açılışta CHP İzmir Milletvekili ve yazarımız Mustafa Balbay’ın Silivri Cezaevi’nden yazdığı mektubu okundu. “Eğitimden önemli yatırım yoktur. Çünkü meyvesi bitmez. Sizi bitmeyen mücadelenizden dolayı kutluyorum. Çok yakında özgürlükte kucaklaşmak dileğiyle” ifadelerinin yer aldığı Balbay’ın mektubu alanda bulunan Niğdelilerden büyük alkış aldı. Ardından kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu ülke ne krallar ne padişahlar gördü. Dünya da Mussolini’yi Hitler’i gördü. Ama 20 yüzyılın yıldızı her zaman her yerde Mustafa Kemal oldu” dedi. Kılıçdaroğlu, “Aydınların bir sorumluluğu vardır. Herkesin bir sorumluluğu vardır. Ama aydınların sorumluluğu daha fazladır. Çünkü yürekli bir insan olmak zorundandır. Aydın toplumun önderi olmak zorundadır. Aydının bir özelliği daha var. Aydın korkak değildir. Korkaktan aydın olmaz. Korkaktan aydın olunsaydı Türkiye Cumhuriyeti ulusal kurtuluş savaşını vermezdi. Ama bugün kendine aydın diyen pek çok yazarın gıkı çıkmıyor, sesi çıkmıyor. Baskıdan korkuyor, beni hapse atarlar diyor” diye konuştu. Yobazlara, Dinbazlara, Faşistlere, Çetelere... Kan, ezilmiş bir tutku yeraltı sularıydı... Paslı damgasını vuran... Çığlıklar hâlâ o çığlıklardı! Geçmiş zaman masalları, gözlerinde ışığın yansıması gibi. Gecenin geç saatlerinde anlatılanlar, dağılmış gökyüzünün kelebek yıldızları, ölümü geri getirip yorgun dönüyordu. Varla yok arasında hayatın, anlaşılması güç savaşların, genç ölülerin bedenlerinde düşünceleri darmadağın ediyordu. Daha şiirsel bir dünya istemek hepimizin hakkıydı... Daha özgür ve daha mutlu! Kalabalık bir sokağın ışığında laikliğin ne olduğunu anlamayan örümcek kafalılar, ortaçağın zifiri karanlığını özlüyordu. Gözlerinde sevgi değil kin ve nefret tohumları vardı... Onlar için demokrasi ve özgürlükler amaç değil araçtı! Yabancı bir mavilik arıyordum kendimce... Paul Celan’ın, Paul Eluard’ın anısına yazdığı şiiri okurken, o yabancı maviliğin bir zamanlar “sen” diye çığlık attığını birden anımsadım. Benim için o mavilik temel hak ve özgürlüklerdi... Yaşamdı! Sevinçti! Mutluluktu! Yaşamak için kullandığın tüm sözcükler, kıskaca benzeyen özlem... “O halde köpür, ey dalga! Ey balık çık ortaya! Su neredeyse bir daha yaşayabilir insan...” Parlak söylevler gibi kötü başlayan bir gece ve ıhlamurların sonbaharında derin düşünceler... Ey özgürlük neredesin söyle! ??? Umutların dağıldığı saatlerde esen poyraz, karanlığın aydınlığa kavuşmasını bekleyen analar, babalar, kardeşler, sevgililer... Sabaha yakın poyraz durdu. Alaşağı edilmiş gecelerde ne özgürlüğün kapıları vardı ne de geleceğin yüzünden aydınlığın izdüşümü. Bir zaman tünelinden geçiyordum! Bir kareli defterde eski yazdığım yazılar, anılar vardı... Onlar çocuktu, onlar kelepçelenip cezaevi aracıyla Buca’ya götürülüyordu... Manisalı çocuklardı onlar... Yaşları 1516... Lise öğrencisiydi... Yıllar ne çabuk geçiyordu. Bayraktar’a çağrı Kılıçdaroğlu Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a da istifa çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, TOKİ konutlarında 6 kişinin ölmesi olayının ardından ‘TOKİ’nin bir milim suçu yok’ diyen Bayraktar’ı “Samsun’da dere yatağına TOKİ gider konut yapar, insanlar ölür. Bakan der ‘Sorumluluk bendedir’ ama koltuğuna yapışmış, oradan ayrılmaz. Böyle yüzsüzlük olur mu? Arkadaş sorumluluk sendeyse adam ol, o koltuktan ayrıl. TOKİ dere yatağına konut yapacağına üniversite kampuslarına yurt yapsın” diyerek eleştirdi. Kadın Kurultayı Atılgan yeniden aday zın partiye nicel ve nitel katılımını sağlamak zorundayız” dedi. Yürütmekte olduğu CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı görevine yeniden talip olduğunu ifade eden Atılgan, “Kadınlar üzerinden siyaset değil, kadınlarla birlikte siyaset amacıyla çıktığımız bu onurlu yürüyüşümüz bugün başlıyor” ifadelerini kullandı. Atılgan, tüm kadınları kurultaya davet etti. Eski Kadın Kolları Başkanı Zühal Samlı ve Hilal Dokuzcan da adaylıklarını açıklamıştı. (Fotoğraf: AA) CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Deniz Pınar Atılgan, bugün yapılacak 11. Kadın Kurultayı’nda aday olduğunu açıkladı. Atılgan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, kadın kurultayının 8 yıl aradan sonra, bugün Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda toplanacağını anımsattı. Partideki kadın üye sayısının, erkeklerin yarısından az olduğuna dikkati çeken Atılgan, “Parti ve ülke yönetiminde söz sahibi olmak istiyorsak, öncelikle kadınlarımı İZMİR MERKEZLİ SORUŞTURMADA 6. DALGA Askeri casuslukta 50 kişiye yakalama kararı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir merkezli yürütülen askeri casusluk soruşturması kapsamında, aralarında İzmir’in de olduğu 12 ilde 50 şüpheli hakkında yakalama kararı verildi. Bu kişilerden büyük bölümünün muvazzaf asker olduğu belirtildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçen aylarda başlatılan soruşturma kapsamında dün 6. dalga operasyonu gerçekleştirildi. Bugüne dek 44’ü muvazzaf asker toplam 78 kişininin tutuklandığı operasyonda, 12 ilde 50 kişi için daha yakalama kararı çıkartıldı. Tekirdağ’da bir kurmay yüzbaşı, Balıkesir’de 1 üsteğmen ve 2 astbuyay gözaltına alındı. Aralarında İzmir, İstanbul ve Ankara’nın da olduğu kentlerde yeni gözaltılar olabileceği belirtildi. Zanlıların, özellikle radarların ve savaş uçaklarınının konumunu yakından bilen subaylara fuhuş tuzağı kurarak, askeri sırları ele geçirdikleri savlandı. Çete üyelerinin, bazı savaş pilotlarını, yatak odalarına gizli kamera kururarak 24 saat izledikleri ve dinledikleri belirtildi. Bir ihbar üzerine ve yaklaşık iki yıl süren araştırmaların ardından başlatılan operasyonda, fuhuş yoluyla gizli bilgiler elde edilen çeteyi, Denizli Pamukkale Üniversitesi öğrencisi 25 yaşındaki N.K. ile Marmaris’teki bir marinanın sahibi işadamı B.Ö.’nün yönettiği savunuluyor. Her iki zanlı, operasyonun ilk aşamasında gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı. 3 YIL CEZA İSTEMİ Nilgül Doğan’a dava İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında tutuklu bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan hakkında “izinsiz gösteri yürüyüşü düzenlediği” gerekçesiyle 3 yıla kadar hapsi istendi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenerek Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk’un eşi İrem Kutluk da şüpheli sıfatıyla yer alıyor. Cumhuriyet savcısı Necip Doğan’ın hazırladığı iddianamede Doğan ve Kutluk hakkında toplantı ve gösteri yürüyüşlerini düzenleyen 2911 Sayılı Kanun’a muhalefetten bir buçuk ile 3 yıl arası hapis isteniyor. Kutluk ve Doğan, 5 Mayıs 2011 tarihinde Silivri’deki duruşma salonu önünde protesto gösterisi yapmışlardı. C MY B C MY B