28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2012 SALI 4 HABERLER Yeni düzenlemeyle mevcut ÖYM’ler aynen kalırken, TMM’ler kurulacak ÖYM Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Bir ara kimileri heyecanlanıp kendi kendilerine gelin güvey olarak haykırdılar: Yaşasın özel yetkili mahkemeler kalkıyor! Yanılıyorlardı, özel yetkili mahkemeler kalkmıyor, yalnızca adları değişiyordu. Aslında gerçekten özel yetkili, yani olağanüstü mahkemelerin demokraside yerleri yoktu, kaldırılmaları gerekirdi. Ama kimse Türkiye’de demokratik bir rejimin arayışında değildi. Made in Turkey patentli rejim, iki nokta arasında gidip geliyordu, bunlardan biri “sahte demokrasi” diye adlandırabileceğimiz kurumlarının yalnızca isimlerinin bulunduğu rejim olan “pseudo democratie” yönetimi, öbürü de dışarıdan bakışta kimi kurumlarıyla oturmuş demokrasileri andıran ama işleyişte ona benzemeyen demokrasi benzeri olarak niteleyebileceğimiz “quasi democratie” rejimi. Her ikisinde de ortak nokta, demokrasiyi çiğnemeleri ve hak ihlallerinin kitaba uydurularak mahkemeler eliyle yürütülmesidir. Kenan Evren rejimi öyleydi. Kenan Evren, her türlü ihlali askeri mahkemeleri eliyle yürütüyordu ve kendisi eleştirildiğinde de yanıtı hazırdı: Bunlar bağımsız mahkemelerin kararı, ben mi söylüyorum “mahkum edin” diye? Kenan Evren rejiminin sivil versiyonu Tayyip Erdoğan yönetiminde de durum aynı. ??? Kenan Evren, yöntemini askeri mahkemelerle sürdürdü. Zamanla rejim üniformasızlaşmaya başladıkça, mahkemelerin makyajları değişti, özleri değişmedi. Askeri mahkemelerin yerini devlet güvenlik mahkemeleri aldı; sözü ayrı, özü aynı olan mahkemelerdi bunlar. Onlarda da değişiklikler oldu, başlangıçta içinde askeri yargıçlar vardı; üniformalılar çıkarıldı, tümüyle sivillerden ibaret hale getirildi. Sonra devlet güvenlik mahkemeleri kaldırıldı, yerlerine özel yetkili mahkemeler getirildi. Bunların her üçünün de adları ve görünüşleri değişik, ama özleri aynıydı. Durum böyle olunca, 30 yılı aşkın süredir Türkiye’nin demokrasi mücadelesi, adil yargı noktasında kilitlenmişti. Despotluğa, keyfiliğe karşı iki güvence vardı demokrasilerde, birincisi sivil demokratik bilinç, ikincisi adil yargı. İkincinin olmaması, birinciyi de sindirip etkisizleştirici bir rol oynuyordu. Demek ki, demokrasinin önkoşuluydu adil yargı, adil yargının önkoşulu da yargı bağımsızlığıydı. Demokrasiyi isteyenler, adil ve bağımsız yargı mücadelesi verirler hep. Eğer Tayyip Erdoğan yönetimi de adil ve bağımsız yargı istiyor olsaydı, mesele yoktu. Ama acaba istenen o muydu? ??? Herkes biliyor ki, istenen yargı adil olmayacaktır, çünkü adil yargının önkoşulu yargı bağımsızlığıdır. Yine herkes biliyor ki, istenen bağımsız yargı değil, “yalnız bana bağlı yargı”dır. Demokrasiler yargı bağımsızlığına ortak kabul etmez. Yani yürütme ve yasamanın yargıya müdahalesi olamaz. Diktalar yargı bağımlılığına ortak kabul etmez, yani yargı biraz iktidara, bir ölçüde de cemaate bağlı olamaz. İşte ÖYM’ler bu yüzden gündeme geldi. Ve nihayet belli oldu ki, özel yetkili mahkemelerin adları değiştirilecek, kendileri aynı kalacak, kendisi de bağımsız olmayan HSYK dilediği zaman belirli suçlarda görev yapacak mahkemeler oluşturabilecekir. Kısacası söz konusu olan sadece bir isim değişikliğidir, başka bir şey değil. Konuyu bir isim değişikliği fıkrasıyla noktalayalım: Temel mahkemeye başvurmuş; hâkim sormuş: Anlat bakalım derdin ne? Adımı değuştüreceğum, demiş Temel. Hâkim bakmış yaşlı başlı Temel’e, söylenmiş: Bunca yıl değiştirmedin de şimdi mi aklına geldi? Adın ne senin bakayım? Temel Poh demiş, Hâkim hak vermiş: Peki, değiştirelim! Ne olsun istiyorsun? Keyifle yanıtlamış Temel: Ahmet Poh!.. ÖYM’ye ‘ikiz’ mahkeme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de kabul edilen AKP’nin özel yetkili mahkemelere (ÖYM) yönelik düzenlemesiyle mevcut ÖYM’lerin aynen devam etmesi ve Terörle Mücadele Yasası (TMY) kapsamındaki suçlar için terörle mücadele mahkemeleri (TMM) kurulmasının önü açıldı. Gözaltı süresi 48 saate çıkarken, “MİT zırhı” yeni mahkemeler için de geçerli oldu. AKP’nin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 3. yargı paketi tasarısının görüşmeleri sırasında ÖYM’lere ilişkin getirdiği önergenin içinden ÖYM’nin yanına TMM’lerin de kurulmasına yönelik düzenleme çıktı. Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi süregelen davaların görüldüğü ÖYM’ler bu davalar kesin hükümle sonuçlanana kadar aynen faaliyetle ? TBMM’de kabul edilen özel yetkili mahkemelere yönelik düzenlemeyle Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki suçlar için terörle mücadele mahkemeleri (TMM) kurulmasının önü açıldı. Gözaltı süresi 48 saate çıkarken, “MİT zırhı” yeni mahkemeler için de geçerli oldu. rini sürdürecek. Düzenlemeyle Ceza Muhakemesi Yasası’nda yer alan ÖYM’lere ilişkin 250, 251 ve 252. maddeler TMY içine taşındı. Buna göre, TMY kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayabilecek şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek TMM’lerde görülecek. Söz konusu düzenlemeyle Türkiye genelinde 8 olan ÖYM’lerin sayısı TMY kapsamına taşınan yeni mahkelerle birlikte daha da artacak. Mevcut ÖYM’de görevli olan cumhuriyet savcıları, HSYK tarafından TMY kapsamında yeni cumhuriyet savcıları görevlendirilene kadar bu görevlerini sürdürecek. Düzenlemeye göre, TMY kapsamında kurulacak TMM’ler, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin alanlara giremeyecek. TMY kapsamındaki suçlara ilişkin soruşturma, HSYK tarafından görevlendirilen cumhuriyet savcılarınca bizzat yapılacak, bu savcılar başka mahkemelerde ya da işlerde görevlendirilemeyecek. Düzenlemeye göre, TMM savcıları, TMY’de düzenlenen “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “anayasayı ihlal”, “yasama organına, hükümete karşı suçlar”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan”, “silahlı örgüt suçları”nın görev sırasında veya görevden dolayı işlenmesi halinde de soruşturma yapacak. Söz konusu suçların görev sırasında ya da görevden dolayı işlenmesi halinde de yapılacak soruşturmalarda “MİT zırhı” geçerli olacak. Başka bir deyişle MİT personeline ve başbakan tarafından görevlendirilen kamu personeline açılacak soruşturmalar başbakanın iznine bağlı olur ken, diğer bütün kamu görevlilerinin soruşturulmasının önü açılacak. Düzenlemeyle, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, bu kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve yalnızca bu işlere bakmak üzere yeteri kadar hâkim görevlendirilecek. Buna göre “özgürlükler hâkimi” olarak tanımlanan sisteme geçilerek; tutuklamaya, telefon dinlemeye ve takip gibi kararlara soruşturmaya bakan hâkimin dışında farklı hâkimler karar verecek. özaltı süresi 48 saate çıkacak G 3. YARGI PAKETİ YASALAŞTI İĞNELİ FIRÇA Adli kontrolde üst sınır kalktı ? Basın yayın suçlarının infazında erteleme getiren paketle, ev eşyasının haczedilemeyeceği de hükme bağlandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin günlerdir süren tartışmaların ardından bir önerge ile gerçekleştirdiği özel yetkili mahkemelerle (ÖYM) ilgili değişikliğin gölgesinde 3. pargı paketi de yasalaştı. Uzun tutukluluk sürelerinde değişiklik yapmayan paketle, hâkimlerin tutuklama yerine uygulayabilecekleri adli kontrol sisteminde ceza üst sınırı kaldırıldı. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşan 3. yargı paketinde öne çıkan başlıklar şöyle: Paket, en büyük beklenti olan tutukluluk sürelerinde bir değişiklik içermedi. Bunun yerine adli kontrol sisteminde ceza üst sınırı kaldırıldı. Buna göre Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda(CMK) yer alan hâkimlerin tutuklama yerine adli kontrol uygulayabileceğine yönelik düzenlemede süre sınırı olmayacak. Pakete göre tutuklamaya ilişkin kararlarda kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenlerinin varlığıyla tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılması gerekecek. Hâkim veya mahkeme; tutuklamaya, tutuklamanın devamına ve tahliye isteminin reddine ilişkin karar verirken, kuvvetli suç şüphesinin varlığını, tutuklama nedenlerinin varlığını ve somut olayda tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu somut olgularla gerekçelendirecek. Yapılan değişiklikle, 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın yayın yoluyla ya da düşünce açıklama yöntemleriyle işlenen, adli para cezası ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı kamu davası açılması ile kovuşturmanın veya kesinleşmiş olan mahkumiyet hükmünün infazı ertelenecek. Paketle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiye ayrıca örgüte üye olmak suçundan verilecek cezada maktu indirim yapılması yerine, hâkime indirim yapıp yapmama, yapacaksa bu indirimin oranı hakkında takdir yetkisi tanındı. Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal edenler, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Paketle borçlunun oturduğu evi de haczedilemeyecekler arasına alındı. Buna göre, ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya; para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya, aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri, borçlunun haline münasip evi ve öğrenci bursları haczedilemeyecek. CMY’de düzenlenen gözaltı süresi 24 saatten 48 saate çıkarılırken, soruşturmanın amacının tehlikeye düşmesi gerekçesiyle gözaltına alınan ya da gözaltı süresi uzatılan kişinin durumu hakkında cumhuriyet savcısının ZAFER TEMOÇİN emriyle yalnızca bir yakınına bilgi verilecek. Önergeyle TCY’de düzenlenen “devletin güvenliğine” ve “anayasal düzene” karşı işlenen tüm suçlarda tutuklama süresi iki katına çıkarılacak. TMY kapsamında uzmanlamış mahkemelerde açılan davalara adli tatilde de bakılacak. Güvenliğin sağlanması amacıyla duruşmanın başka bir yerde yapılmasına karar verilebilecek. TCY’de yer alan “örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu veya suçtan kaynaklanan malvarlığı devrini aklama suçu” , “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar” yeni açılacak mahkenamikzafer@yahoo.com melerde görülecek. CHP, yargı paketiyle getirilen düzenlemelerin anayasaya aykırı olduğunu belirtti ‘Özel yetkili mahkemeler klonlandı‘ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelerin ilk adının “sıkı yönetim mahkemeleri” olduğunu belirterek, “Bugün demokrasi ve özgürlükler açısından yaşadığımız ağır yaraların nedeni de bu özel düzenlemelerdir” diye konuştu. CHP grup başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Emine Ülker Tarhan da 3. yargı paketini “özel yetkili mahkemelerin klonlanması, iki başlı yargı” olarak nitelendirdiler. CHP lideri Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlarken özel yetkili mahkemelerin ilk adının “sıkı yönetim mahkemeleri” olduğunu, Batı’dan gelen baskılarla adlarının sırasıyla “devlet güvenlik mahkemesi” ve “özel yetkili mahkeme” şeklinde değiştiril ? CHP lideri Kılıçdaroğlu, yeni düzenlemede ÖYM’lerin kimliğinin değişmediğini vurguladı. CHP grup başkanvekilleri Hamzaçebi ve Tarhan da yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürmeyi değerlendireceklerini söylediler. diğini kaydederek “Dolayısıyla bu mahkemelerin kimliği değişmedi. Bunlar demokrasilerde olan mahkeme değildir” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, “Çifte standardı, eğer hukuk diline, topluma yutturacak olursanız toplum ağır yaralar alır. Bugün demokrasi ve özgürlükler açısından yaşadığımız ağır yaraların nedeni de bu özel düzenlemelerdir” diye konuştu. TBMM’de yaşanan gerginliğe de değinen Kılıçdaroğlu, “En çok tartışılan yasalardan birisi görüşülüyor ve AKP hükümeti bir karar alarak parlamento görüşmelerini naklen yayımlatmadı” diye konuştu. Tarhan ve Hamzaçebi ise yargı paketi yasalaştıktan sonra bir grup CHP milletvekiliyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Hamzaçebi, “Ortada AKP açısından bir zafer vardır, ancak bu Pirus zaferi olacaktır. Artık Türkiye’de özel yetkili mahkemelerle AKP’nin kurmuş olduğu, kendine bağlı olan bir yargı sistemi var. Türk hukuk sistemini, AKP bugün yıkmıştır. Ancak bu yıkıntıların altında kendileri de bir gün kalacaktır” diye konuştu. ÖYM’lerin korunduğunu, sadece o güçlü yetkilerin CMK’den TMK’nin içine monte edildiğini vurgulayan Tarhan da şunları kaydetti: “Yani sadece yetkilerin adresi değişti. Üstelik özel yetkili mahkemelerde açılmış davalar bakımından kesin hüküm verilinceye kadar o yetkilerin muhafaza edilmesine karar verildi. Kesin hükme kadar gidecek süre 30 yıldır. Bu tür bir davada zamanaşımı süresi 30 yıldır. İkili bir özel yetki yaratıldı. Eski ÖYM’ler klonlanarak, yeni terörle mücadele mahkemeleri haline getirilmiş. Bunlar anayasanın eşitlik ilkesine aykırı. Aynı eylemlerden ötürü iki ayrı mahkemede yargılanma gibi bir sonuç yaratıyor.” Tarhan, Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyi düşünüp düşünmedikleri sorusuna “Elbette değerlendireceğiz” yanıtını verdi. Avukat Turgut Kazan, özel görevli mahkemelerle ilgili yeni gelişmeyi değerlendirdi BDP’Lİ HASİP KAPLAN ‘AKP ağır yetkili mahkemesini oluşturdu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, “Bir taraftan özel yetkili mahkemeler çalışacak, öbür yandan Türkiye’ye yaygınlaştırılmış AKP’nin ağır yetkili mahkemeleri olacak” dedi. Kaplan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında AKP’lilerin özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili önergesi ve bu önergenin görüşülmesi sırasında yaşananları değerlendirdi. Önergenin özel yetkili mahkemeleri kaldırmadığına dikkat çeken Kaplan, “Bir taraftan özel yetkili mahkemeler çalışacak, öbür yandan Türkiye’ye yaygınlaştırılmış AKP’nin ağır yetkili mahkemeleri olacak. Bunlar siyasi mahkemelerdir. Bu mahkemelerin hiçbirisi ihtisas mahkemesi değildir” açıklamasını yaptı. ‘Canavardan kendilerini koruyorlar’ İLHAN TAŞCI Turgut Kazan ANKARA Avukat Turgut Kazan, özel yetkili mahkemelerin kâğıt üzerinde adları değiştirilip yenilerinin Terörle Mücadale Yasası’yla açılmasına olanak sağlayan değişikliği, “Kesinlikle artık inanıyorum, yarattıkları canavardan korkuya kapıldılar” sözleriyle değerlendirdi. Düzenlemenin demokrasiyle kesinlikle bağdaşmayacağını kaydeden Kazan, “Açık biçimde uzman görüşüyle tartışılmadan, herkesten gizli bir önergeyle atılacak bir adım zaten sağlıklı olmaz. İstisnaları sayıyorsun, Türk Ceza Yasası’nın dört bölümü için izin koşulu getiriliyor, 5 dakika ile sınırlanmış konuşmayla bunu tartışmış olu yorsun. Orada sayılan 4 bölümde bir sürü madde var. Kim, neyi, nasıl anlayacak! Böyle yasa değişikliği yapılır mı? Büyük bir yanlıştır, demokrasiyle bağdaşmaz” dedi. Neden böyle yapıldığını ise Kazan, “Kesinlikle artık yürekten inanıyorum, yarattıkları canavardan korkuya kapıldılar. Kendileri için önlem alıyorlar. Bu mahkemelerin o kuşatmasına ben karşıyım hukukçu olarak” sözleriyle açıkladı. Özel görevli mahkemeler tartışmasını da bu nedenle başlattıklarına işaret eden Kazan, “Başbakan Kanada’daki açıklamasıyla bir çeşit HSYK’ye ‘Ayağınızı denk alın, almazsanız 250’yi kaldırırız’ mesajı vermişti. Kaldıracağından değil, kızdıkları kadroları temizlemek için yapmışlar. HSYK boyun eğmedi ama bu tavrını da alkışlamıyorum. Hizmet grubuna gönülden bağlı kesim geri adım atmadı” diye konuştu. Kazan, hem siyasal iktidarın hem de hizmet grubunun düşman saydıkları kişilerin özel görevli mahkemelerde ezilmesinden sıkıntı duymadıklarını anlatırken şöyle konuştu: “Adaletine inanmadıkları mahkemeler düşmanı yargılamak için göreve devam ediyor. Anayasaya kesinlikle aykırı şerhi koyuyorlar yasaya ‘görevsizlik, yetkisizlik kararı verilmesin’ diye. Böyle bir şey olamaz, anayasaya aykırı. Siyasal düşman saydığı insanlara, düşman ceza hukuku uygulanıyor.” İZMİR BAROSU: DEĞİŞİM KANDIRMACA OZAN YAYMAN İZMİR Özel yetkili ma rin kaldırıldığının açıkla hkemelenması ve yerine bölge ağır ceza ma lerinin getirilmesinin “ka hkemeca” olduğu vurgulandı. ndırmaİzmir Barosu Başkanı Pektaş, “Özel yetkili ma Sema ilgili yasanın bu haliyl hkemelerle e çıkması hukuk açısından bir ga rab dedi. Yeni düzenlemeyi et olur” maca” olarak gördükle “kandırrin Pektaş, bir mahkemen i belirten in hukuka aykırı olduğu söyleniy ors men kaldırılması gerek a tamatiğ guladı. Pektaş, “‘Elinde ini vurdosyalara bakar’ deme var olan k, kili mahkemelerin devam özel yetlamına gelir” diye konu ettiği anştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle