11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 TEMMUZ 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 ALTERNATİF ROCK FESTİVALİ 6 YAŞINDA Grup Yorum’un projelendirdiği filmle 10 yönetmen tecriti beyazperdeye taşıyor 8 metrekarede yaşam AYŞEGÜL ÖZBEK Sekiz metrekarede yaşam nasıl olur, düşündünüz mü? İnsanların tek ya da üç kişilik hücrelerde kaldığı, sadece kendi havalandırmasına çıktığı, hiç kimseyle temasının olmadığı, yalıtılmış bir yaşam... 2000 yılında F tipi cezaevleri basına ilk gezdirildiğinde söylendiği gibi “lüks otel odaları” gibi mi mesela? O zaman, ölüm oruçlarına karşı 19 Aralık 2000’de yapılan ve 32 kişinin öldüğü (2’si asker) müdahaleye “Hayata Dönüş Operasyonu” denmesi nasıl bir ironi taşıyor? Tecrit ile ilgili bir film yapmak için yola koyulan Grup Yorum ve 10 yönetmen, 2000’den bugüne süreci birbirine bağlanan 10 kısa filmle anlatacak. Ezel Akay, Sırrı Süreyya Önder, Barış Pirhasan, Aydın Bulut, Hüseyin Karabey, İlksen Başarır, Reis Çelik, Vedat Özdemir, Mehmet Galası 19 Aralık’ta ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nun İlker Altınay’ın yanı sıra İdil Kültür Merkezi’nin yıldönümünde yapılacak filmin yönetmenlerinden Ezel arşiv, görüntü ve film biAkay, sinemayla vicdanlara uzak kalan bu meseleyi rimi FOSEM de bir kısaya İnan gözümüze sokarak anlatacaklardan. Barış Pirhasan ise 19 Aralık imza atacak. Altın 19 Aralık 2012’de galası yacanavarlığını eli kolu bağlı seyretmenin ağırlığıyla dahil olmuş pılacak filmin, 21 Aralık’ta ise Türprojeye. “Hepimizi ilgilendiren bir konu” diyen Hüseyin Karabey hemen kiye ve Avrupa çapında yaygın bir şeekliyor: Malum bir gün biz de orada olabiliriz. kilde gösterime girmesi hedefleniyor. İki yıl önce başlayan çalışmalar hızlanmış durumda, filmlerin altısı lerini hatırlayalım mesela. Ya da yahapishanelerin belli bölümleri bihazır, son dört filmin çekimleri ise kın zaman önce tutuklanan ve şu an rebir boyutta yapıldı. Filmin müdevam ediyor. Yorum üyesi aynı F tipinde yatan grup elemanları zikleri de farklı müzisyenlerin zamanda filmin yapım koordinatörü Seçkin Aydoğan’ı... yorumlarıyla Grup Yorum şarkıİnan Altın, “Tecritte hapishane “Bugüne kadar müzikle yaptılarından oluşuyor. Peki neden bu 10 içinde başka bir hapishaneye kağımızı bir de görsel olarak anlayönetmen? Altın, bu meseleyi dert patılmış oluyorsunuz. Zulüm kartalım dedik. Tecriti yaşayan devedinen, güçlü şekilde anlatacak kişısında sinmiş, susmuş bireyler harimci tutsaklarla güçlü bir bağışilere konuyu açtıklarını söylüyor. line getirmeyi amaçlayan tecrit mız var. Albümlerimizi hazır“Yönetmenlerle, zaten bildikleri gerçeğini bu film yoluyla milyonlarken tartışıyoruz, fikirlerini, şitecriti daha detaylı konuştuk. Halara taşımak, insanların tepkisini irlerini, bestelerini alıyoruz. Aspishanelerde kalmış arkadaşlaoluşturup, bu konunun ciddi şekilde lında zulme uğrayan ve direnen rımızla görüştürdük. Belgeler, tartışılmasını istiyoruz” diyor. her kesimin sesi olmaya çalışıyazılmış birçok öykü, kitap, mekHapishaneler ve F tipleriyle ilgiyoruz. Hapishaneler de bu ülketup sunduk. Kolektivizm olsun isli üretimler Grup Yorum açısından nin en önemli mücadele alanlatedik çünkü, F tiplerinde de tutbir ilk değil. 1996 ölüm oruçlarıysaklar tecrite karşı kolektif bir şerından” diyor Altın. la ilgili “Boran Fırtınası” albümkilde direniyorlar.” Film için kurulan platoda, F tipi Tüketime karşı Rock A Kültür Servisi Altı yıldır gönüllüler tarafından düzenlenen Rock A Festivali bu yıl 345 Ağustos tarihlerinde İzmir Foça’daki Acar Camping’de gerçekleşiyor. Bugüne kadar “daha ekolojik, özgürlükçü ve eşit bir dünya hayali”yle düzenlenen festivalde, yirmi beş alternatif müzisyen ve grubun sahne performansı ve çeşitli atölye çalışmaları yer alıyor. Üç gün boyunca sürecek festivalde, bir yandan denizin ve müziğin tadını çıkarıp, bir yandan da alternatif atölye çalışmalarına katılabilirsiniz. Geçen yıl “Özgürlük! Herkese… Her şeye!” sloganıyla yola çıkan RockA, bu yıl “Sistem SeEnzo ninle Besleniyor” Ikah sloganıyla tüketim ve enerji politikalarına gönderme yapıyor. Türkiye’nin çeşitli illerinden bir araya gelen katılımcılar ayrıca, özlemini duydukları yaşamda karşı durdukları nükleer santralları, HES’leri, GDO’ları, kadın cinayetlerini, LGBTT bireylerin yaşadığı ayrımcılığı, hayvan hakları ihlallerini ve gelir dağılımındaki uçurumları protesto ederek alternatif bir dünyanın mümkün olabileceğini duyuracaklar. Festivalin bu yılki yemek mönüsünde yine endüstriyel hayvan çiftliklerinde öldürülen hayvanlardan elde edilmiş yiyecekler olmayacak. Festivalde öne çıkan bazı gruplar ise Bandista, Deli Gömleği, Entu, Enzo Ikah, Flört, Karapaks, Salia Balia Band ve Ters Açı. Konserler bitince film gösterimlerinin de olacağı festival alınında ayrıca, voleybol turnuvası, Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nin “Türcülük ve Hayvan Hakları” üzerine söyleşisi, Taraftar Hakları Derneği Girişimi’nin organize ettiği ve Halil İbrahim Dinçdağ hakemliğinde futbol maçı, ritim atölyesi de düzenlenecek. Festival kapsamında geri dönüşüm tasarımı, fotoğraf, falafel yapımı, psikodrama grup çalışması, likör, şarap yapımı, yoga, tişört boyama, stencil ve enstalasyon atölyeleri de düzenlenecek. Festivale katılacak bazı derBandista nek, sivil toplum kuruluşları arasında ise Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği, Bornova Barış Gücü Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği, İzmir – Anarşist Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi, Zeitgeist Topluluğu, Goizm – İzmir Go Oyuncuları Derneği, 1 Milyon İzmirli Termik Santral İstemiyor bulunuyor. www.rocka.org NEREDEYİM BEN? HÜSEYİN KARABEY Ben 2001 yılında “Sessiz Ölüm” adlı belgeselimde bu hücrelerde uzun yıllar kalmış politik tutsaklarla görüşmüştüm. Daha sonra ne yazık ki dostlarım F tipinde uzun yıllar kaldılar. Cezaevleri bu ülkede yaşayan herkesin ilgilenmesi gereken bir sorun, üstelik bir sanatçının asla yok saymaması gereken bir konu. Malum yarın biz de orada olabiliriz... Açlık grevi eyleminde bilincini kaybettiği için zorla müdahale edilen bir Wernicke Korsakoff hastası tutsağın, yalnız kaldığı hücresinde her sabah nerede olduğunu bilmeden uyanmasını anlatan bir kısa film çektik. Film için yeni tahliye olan tutuklu arkadaşlarla konuştuk. ? TUP’ VİCDANLARA SESLENEN ‘MEK EZEL AKAY “Mektup” adlı hikâyetumiz, F tipi cezaevinde, bir gardiyan ve Türyor. geçi tuklu ünlü bir gazeteci arasında kiye’de, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 2002 yılında 60 bin civarında imiş. 2012’de ise bu sayı 120 bine yakın. Bunun yaklaşık 12 bini ise siyasi suçlardan içerde, bu siyasi suçluların çoğu F tipi cezaevlerinde. Uzaktan bakan biri düşünür ki: “F tipi cezaevleri, siyasi suçlular için açılmıştır!” İşte bu yüzden tecrit, “siyasi suçluır” lara uygulanan ceza yönteminin adıd bu lum dediğimizde haksız sayılmayız. Top komeseleyi çok uzaktan seyrediyor. Bu bir a lıml katı usal nuda ancak geniş bir kam i buk Hal . kün müm mek şeyleri değiştir ak ayac sağl ini eler bilm vere r kara kitleler gerekli bilgilendirmelerden mahrum. Vicdani bir değerlendirmenin gündelik dertlerin üstüne çıkması kolay değil, önce bilgilenmek lazım. İşte sinema, vicdanlara uzak kalan bu meseleyi “gözümüze sokan”, eğlence kılıfına sarılmış bir dürbündür. Bu yüzden ben de, üstelik gerçek bir dayanışma ile ortaya . çıkması arzu edilen, bu projeye katıldım atsan lu “top Seyircilerin de bu filmi bir çı eylemi” olarak görmesini isterim. AKLIN SINIRLARINDA... BARIŞ PİRHASAN Filme dahil olmayı kabul etmekten çok, bu çağrıdan büyük memnuniyet duy dum . 19 Aralık canavarlığını eli kolu bağ lı sey rettim. F tipine sürülen tutsakların koşullarını “protesto eden” bildirileri imzalamak dışında hiçbir şey yapamadım. Benim filmim aklın sınırlarında dolaşan müzisyen bir tutsağın direniş kararını anlatıyor. Konuya çok da yabancı değilim, ayrıca bu ortamı bilen arkadaşlara her aşamada danışarak çal ıştı m. Çekimler sıras ınd a da, yıllarca F tipi cez aev ind e yatmış bir arkadaş tüm teknik kon ula rda yardımcı oldu. Alıştığımız setlerden çok farklı bir ortam oldu. Efkan Şeşen ‘Soluk Soluğa 25 Yıl’ (Şeşen Müzik) Sesiyle, sözüyle, ıslığıyla, besteleriyle birkaç kuşağın ve geniş bir dinleyici topluluğunun gönlünde taht kurmuş olan Efkan Şeşen, artık çeyrek asırlık bir ağaç. Meyvesi de “Soluk Soluğa 25 Yıl” albümü. Albümünün iki yüzü var. Birincisi, bu Efkan’ın müzikal geçmişindeki önemli şarkıların yer aldığı repertuvardan oluşan bir yeniden düzenleme albümü. İkincisi ise, yine Efkan’ın müzikal yolculuğunda yolunun kesiştiği insanların ona sevgisini ve saygısını gösterircesine, güzel anıları yeniden birlikte yaşarcasına eşlik ettiği müzisyenler arası bir dostluk köprüsü. “Soluk Soluğa 25 Yıl”, Efkan’ın yaklaşık 1.5 yıldır üzerinde çalıştığı proje albümü. 14 şarkıda 13 konuk şarkıcı ve topluluk var; albüme adını veren Ahmet Telli şiirine bes telenen, eski Grup Yorum yıllarında okuduğu şarkıyı ise Efkan; Karacaoğlan’ın “Güller Perişan”ını Feryal Öney, Pir Sultan Abdal’ın “Yürekte Yaralar Türlü Türlü”sünü Mazlum Çimen, Dadaloğlu’nun “Ölürüz de”sini Yaşar Kurt seslendiriyor. Albümün en şık düzenlemelerinden biri “Dokuz Altı Yollarında”. Hilmi Yarayıcı’nın katıldığı parçanın girişindeki uzun klarnet solosu Serkan Çağrı’ya ait. Özgün yorumlarıyla diğer şarkılara hayat veren isimler Ezginin Günlüğü, Yavuz Bingöl, Şevval Sam, Onur Akın, İlkay Akkaya, Gülay, Yasemin Göksu, Düşbaz ve Serdar Keskin. Yukarıdaki tablo ortaya bir gerçeği daha çıkarıyor: Bu gerçek bir dayanışma albümü. Efkan’ın sözcükleriyle tarif edersek: “Evet, içtenlikle karşıladığımız ve en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden...” [email protected] Patti Smith Banga (Columbia) 11. stüdyo albümünde prodüksiyon dokunuşlarını biraz daha azaltıp, sesinin yalın çarpıcılığını öne çıkarmış Patti Smith. “Banga”da yine idealleri doğrultusunda yine aynı tutkuyla yazmış. Sadece kendi özel çevresinde olanlara değil, bir sanatçı sorumluluğuyla dünyada olup bitenlere de bakmış. Albümde arkadaşı Johnny Depp’in yaşgünü vesilesiyle yazdığı country rock’a kayan “Nine” ve Amy Winehouse’un ölümü sonrasındaki üzüntüsünü yansıtan balad “This is the Girl”ün yanında, Japonya’daki depremi dert edinen “Fujisan” ile sanatçının toplumdaki rolünü ve insanoğlunun doğa ile ilişkisini sorgulayan 10 dakikalık bir manifesto niteliğindeki “Constantine’s Dream” öne çıkan şarkılar. www.zulalmuzik.blogspot.com C MY B C MY B Ayrıca her zaman olduğu gibi bu defa da Smith’i edebiyat ve sanat dünyasından etkileyen ünlü isimler var. Oyuncu Maria Schnedier (Maria), Rus yazar Bulgakov (Banga), Gogol (April Fool), Tarkovsky (Tarkovsky /The Second Stop Is Jupiter) şarkıların ardındaki esin kaynakları. 1497’de keşif gezisi sırasında düşlediği Amerigo Vespucci ise albümün açılış şarkısı “Amerigo”ya fikir yaratan kaynak. Temalar gibi sound olarak da yaygın bir paleti var albümün. Country, rock, blues, pop, R&B gibi farklı türlerin yönlendirdiği şarkılar, “Banga”nın sadece şarkı sözleri ve esin kaynakları açısından değil, sound açısından da zenginliğini ortaya koyuyor. Punk rock kraliçesi, 65 yaşında hem berrak bir sese, hem de güçlü bir duruşa sahip.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle