24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2012 ÇARŞAMBA 8 İstanbul B Edirne A Kocaeli A Çanakkale A İzmir A Manisa A Denizli A Zonguldak B Sinop B Samsun B Trabzon PB Giresun B Ankara A 33 37 36 35 36 39 40 32 30 30 31 31 39 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A A A A B B B 38 38 38 32 36 36 43 42 40 41 33 29 30 Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra A AmsterdamA Brüksel B Paris A Bonn B Münih Y Berlin A Budapeşte Y Madrid Y Viyana Y HABERLER 22 20 27 27 23 25 27 29 26 31 28 35 24 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Y B Y A B Y A A A Y A A A 28 32 26 31 29 25 38 37 37 36 34 39 39 Ülkemizin kuzeydoğu kesimlerinin parçalı bulutlu diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Kars ve Ardahan çevrelerinin kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı,diğer yerlerin az bulutlu açık geçeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Temmuz GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada misliyle karşılık vermekten söz ediyor. Suriye’deki birbirine zıt siyasal görüşlerin Esad’dan sonra demokrasiye sarılacağını sanıyor. Oysa Suriyeli muhaliflerin geleceği bir muamma. RTE’nin iç kargaşayı körükleyen konuşmalarından hemen sonra, Esad’ın Kürt sorununu ve PKK terörünü anımsatan sözleri Kürt kartını piyasaya süreceğinin ilk işareti idi. Suriyeli Kürtlerin üzerindeki baskıyı kaldırdı. Silahlanmalarına göz yumdu ve... …PKK’ye yakınlığıyla bilinen Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi (PYD), burnumuzun dibindeki, örneğin Hatay ve Bitlis’e çok yakın Efrin’i, Suruç’a yakın Kabune’yi, Nusaybin’in hemen karşısındaki Amude ve Kamışlı kentlerini ele geçirdi. Binalara Kürt bayrağı astı ve Öcalan’ın portreleri ile donattı. Bu gelişme RTE’nin kendi etti kendi buldu diye özetlenecek Suriye politikasının ürünü! ??? Medya, gelişen yeni tehlikeye işaret ediyor; PYD’nin kuzey illerimizin hemen karşısına yerleşmesini PKK ile mücadelede yeni sınır diye yorumluyor. Suriye politikası, terörü dar sahaya sıkıştırmaya çabalayan tabii başarı sağlayamayan hükümetin önüne; 331 km’lik Irak sınırı + 877 km’lik Suriye sınırı; toplam 1208 km’lik geniş bir terörle mücadele alanı yaratmış oluyor. Hükümet mi? PKK’nin Suriye’ye yayıldığı haberleri karşısında apışıp kalmıştır herhalde. Sorumlu aramaya gerek yok. Suriye politikasının yarattığı son gelişmelerin bir numaralı sorumlusu, her gün bıkkınlık veren yüzüyle ekrandan düşmeyen Başbakan! Diğer sorumlu sıfır sorunun mucidi Ahmet Davutoğlu! Başbakan; Esad’ın devrilmesinden sonra Suriye’de taşların yerinden oynayacağını hesaba katmadı. Beklediği fırsatın önüne geldiğini gören, Ortadoğu Kürtlerine liderlik hevesindeki Mesut Barzani’nin, sınırımızdaki kentleri ele geçiren PYD ile 12 Kürt örgütünü birleştirerek Kürt Ulusal Meclisi kurmayı başardığını Erbil’den gelen haberler doğruluyor. Biliyorsunuz Barzani’yi PKK sorununu çözmekle görevlendirdik. Barzani de çoğu silahlı Kürt örgütlerini bir araya getirerek Kürt sorununu çözme görevini pekâlâ yerine getiriyor. Nasıl mı? Örneğin PKK yanlısı Suriyeli Kürtlere eğitim veriyor. ??? Bölge Kürtlerinin ortak bir devlet olma yolundaki öngörüleri giderek bir federatif devlet modelinde biçimleniyor. Kürtlerin olası federatif bir devlet altında toplanmalarının tek sorumlusu da Başbakan RTE! Suriye’yi Esad’dan kurtarmaya soyunan RTE’nin, geleceğe dönük tehlikeleri görmekten aciz politikaları sayesinde hem bölgedeki Kürt sorunu hem de PKK ile mücadelemiz yeni ama aleyhimize bir ivme kazandı. Bu ara Esad devrilirse kim kazançlı çıkacak? Esad giderse, terör eylemlerinde kullanma alanını genişleten PKK ile Kürt örgütleri kazanacak. Ne yazık ki Suriye politikalarının sonucu gelişmeler nedeniyle yitiren Türkiye olacak! 12 Kürt örgütünün ulusal bir Meclis’te bir araya gelmeleri, bu Meclis’te alınan kararları uygulamaları, kuşku yok, Erbil’de olası Kürt devletinin çekirdek modelini Barzani’ye kurduran ABD’nin… …Ortadoğu’da bir Kürt devletine sıcak bakan Batı ülkelerinin, sadece Türkiye’yi değil, bölgede amaçları ve yararları olan Rusya’yı da rahatsız etmemekten çekinerek şimdilik açıktan söyleyemedikleri ama içten içe destekledikleri bir gelişme! ??? Uluslararası arenada feleğin çemberinden geçen devlet adamı İsmet İnönü’nün dış politikadaki tehlikelere işaret eden bir sözü var: “Ayı ile (büyük devletlerle) yatağa girerken çok dikkatli olmalı” der. Tabii İnönü’nün deneyimlerden süzülüp gelen uyarıcı bu sözü, anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az tekerlemesini akla getiriyor. Suriye’de büyük devletlerin taşeronu olduğunun farkına varamayan, üstelik kendini büyük devletlerden sayan başbakanları, liderleri... AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in önceki akşam Türkiye’deki yabancı büyükelçiler, uluslararası kuruluşların temsilcileri ve Türkiye’de yaşayan azınlıkların dini temsilcileri onuruna verdiği iftar yemeğinde Erdoğan’ın oturduğu protokol masası, Türkiye’nin dış politika önceliklerini simgeler nitelikteydi. Sağında ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone oturdu. Masanın etrafında AB ve Arap Birliği’nin Ankara’daki temsilcileri vardı. Türkiye’nin önem verdiği Pakistan ile Afrika’yı temsilen Etiyopya büyükelçisi de aynı masadaydı. Ankara’daki en kıdemli ikinci büyükelçi (Kuveyt büyükelçisi yurtdışında olduğundan) sıfatıyla Özbekistan’ın Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadirov da hemen solundaki sandalyeye oturtuldu Erdoğan’ın. Yemekte gözler Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’ni de aradı. Ancak büyükelçi tatilde olduğundan yemeğe katılan yardımcısına ancak arka masalarda bir yer gösterildi. Yemeğin belki de en mutlu ismi Fransız Büyükelçi Laurent Bili gözüküyordu. Ermeni soykırımı iddialarını reddedenlerin cezalandırılmasına yönelik Fransa Meclisi’nde alınan karar sonrasında AnkaraParis hattında ilişkiler askıya alınınca, Bili ve eşi uzun süredir Ankara’da hükümet ve iktidar partisinin hiçbir toplantısına davet edilmiyorlardı. Ambargo önceki gece kalktı ve Fransız sefiri ilk kez hükümet üyeleri ve bürokratların olduğu bir yemeğe resmi davet aldı. Mavi Marmara krizi nedeniyle ilişkilerin ikinci kâtip düzeyine indirildiği İsrail’in Ankara’daki maslahatgüzarına yönelik ambargo ise bu yemekte de sürdü. edindiğimiz verilere göre Davutoğlu yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı, kamuoyunda infial yaratan görüntülerin tüm Kürt bölgelerini kapsamadığı, sadece 3 kasaba için geçerli olduğu ve uzun vadede o bölgede PKK etkisinin kalıcı olmayacağı kanaatinde. ESAD’IN DEVRİLME OLASILIĞI Hükümet, ‘Esad Sonrası’nı Planlıyor tek tek ellerini sıkarak selamlayan Başbakan’ın konuşmasında Türk dış politikasının ana ilkelerini izahâ ihtiyaç duyması diplomatların dikkatinden kaçmadı. Erdoğan üst üste birkaç kez Türk dış politikasının başka ülkelerin içişlerine müdahale çizgisinde olmadığını vurguladı. Suriye konusunu Türkiye’nin duyarlı olduğu Somali, Filistin ve diğer uluslararası sorunlar arasında saymaya özen gösteren Başbakan, konuşmasında Türkiye’nin ‘Esad’ın gitmesi’ üzerine kurulu politikasını ve Şam yönetimine gösterdiği aşırı tepkiyi ‘insani ve vicdani vazife’ olarak tanımladı. Başbakan’ın sözlerini dinleyen konukları, ulusal ve yabancı basında çıkan haber ve yorumlara sık sık ve orantısız ölçüde sert tepkiler gösterse de, Erdoğan’ın, özellikle Suriye konusunda izlenen politikaya ilişkin içeride ve dışarıda oluşmakta olan genel algıdan rahatsız olduğu hissiyle ayrıldılar iftar yemeğinden. lamakla yetinerek önemli bir gaf yapmıştı. Nitekim fırsatı çok iyi değerlendiren Putin de, kendilerinin de sürecin Esad’la mı Esad’sız mı olacağını belirsiz tutan Cenevre sürecinden yana olduğunu kayda geçirivermişti. Oysa Başbakan, Cenevre sürecinin yanı sıra, Rusya’nın hiç sıcak bakmadığı Esad muhaliflerine destek için olgunlaştırılmakta olan “Suriye’nin Dostları” sürecine de vurgu yapmış olsa çok daha dengeli bir açıklama ortaya koymuş olacaktı. Önceki geceki konuşmasında bu önemli eksiği düzelterek Paris’te Esad muhaliflerini destekleme yönünde alınan kararlara da atıf yapmayı ihmal etmedi Erdoğan. Yemeğin yapıldığı saatlerde Esad muhalifi Suriye Ulusal Konseyi (SNC) yönetimi de Ankara’daydı. Davutoğlu onlarla yaptığı görüşmeden sonra basın toplantısında, Türkiye sınırına yakın bazı Kürt kasabalarında gözlenen PKK (Suriye’deki oluşumun adı PYD) etkinliği konusunda, “Onlara bu bölgeyi Esad rejimi devretti” yorumunu yapmıştı. Böylece o bölgelerin PKK denetiminde olduğunu en üst ağızdan teyit etmiş oldu. İftar yemeğinde ise hükümette etkin olan kaynaklardan Aynı kaynaklar, Davutoğlu yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı’nın Esad sonrası geçiş dönemi planlaması üzerine yoğunlaştığını da belirtiyor. Türkiye’nin bu konuda hem Esad muhaliflerine hem de diğer uluslararası aktörlere “Bu süreç yeni bir kaosa yol açmadan ve iç çekişmeler yaratılmasına izin verilmeden götürülmeli” mesajı verdiğinin altını çizdiler. PKK’nin Suriye sınırındaki kasabalarda kontrolü ele geçiriş görüntüleri, Suriye lideri Beşar Esad’ın gazetemize verdiği röportajdaki kaygı verici sözlerini anımsattı. Hükümet kanadında küçümsenen ve yeterince önemsenmeyen o demecinde Esad, bugün hepimizi kaygılandıran görüntülerin ipucunu şöyle vermişti: “Eğer sizin bir güvenlik meseleniz varsa, eğer bir boşluk varsa, terörist grupların hareket etme kabiliyeti daha fazla olur... Benim yaşadığım bir sorun varsa bu sana da yansıyacaktır komşum olarak. Biz bu büyük sorunlarla uğraşırken, kendi başımız beladayken çıkıp size bu konuda yardım edebilecek durumda değiliz. Sizi PKK’den koruyabilmem için kendi kendimi koruyabilmem lazım önce. Kendimi koruyamazken nasıl yardımcı olacağım?.. Bizim başımızda bu bela varken, bir boşluk ortaya çıkmışken Türkiye’ye yönelik faaliyetin artması çok daha kolay.” Esad sonrası planları Kürt devleti ? Muhalefet partilerinin sözcüleri, AKP’nin Suriye politikalarının Türkiye’nin başına büyük iş açağı konusunda fikir birliği yaptı. AYŞE SAYIN Esad sinyali vermişti En mutlu isim Esad PKK’ye devretti oskova’daki gafa ayar Başbakan Erdoğan, Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yanında Türkiye’nin sadece BM’nin özel temsilcisi Kofi Annan tarafından yürütülmekte olan Cenevre sürecini desteklediğini açık M Erdoğan’ın izah çabası İftar öncesinde konuklarını Başbakan Netenyahu, ‘Türkiye ile ilişkilerimizi onarmak istiyoruz’ dedi İsrail’den zeytin dalı İSRAİLYUNANİSTAN İLİŞKİLERİ Netenyahu: Yakınlaşma Türkiye’ye karşı değil ? Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın Mavi Marmara krizine ilişkin verdiği sert mesajlara karşın, İsrail Başbakanı Binyamin Netenhayu, Ankara’ya sıcak mesajlar verdi. BAHADIR SELİM DİLEK İsrail Başbakanı Netenyahu, Türk gazetecilerle bir araya gelerek ilişkilerin düzelmesi konusundaki görüşlerini aktardı. ‘ABD istihbarat sorunları yaşıyor’ ? Amerikan Washington Post gazetesi, Suriye’ye ilişkin olarak ABD’nin istihbarat sorunları yaşadığını ve Türkiye ile Ürdün gibi ülkelerdeki istihbarat örgütlerine bağlı olunduğunu yazdı. CIA’nın Suriye’de varlık gösteremediği görüşüne yer verilen haberde, küçük bir CIA ekibinin sınırda muhalefet liderlerini incelemek, ekipman ve tıbbi malzemenin akımını koordine etmek için çalıştığı da savunuldu. Netenyahu gazetecilerin, “Yunanistan ve Kıbrıs’la yakınlaşmanız, Türk kamuoyunda Türkiye’ye karşı bir tutum olarak algılanıyor” yönündeki değerlendirmelerin anımsatılması üzerine de şunları söyledi: “Aslında bu gerçekten ilginç bir hikâye. Bizim uzun yıllarca Yunanistan’la diplomatik ilişkimiz vardı. Kıbrıs’la da konsolosluk düzeyinde ilişkimiz vardı. Yunanistan’la ilişkilerimizin gelişmesi, çok ilginç bir tesadüfe dayanır. Şubat 2010’da eşimle Moskova’ya gittim, akşam eşimle bir restorandaydık, yanımıza biri geldi ve ‘Papandreu gelip yanınıza oturmak istiyor’ dedi. ‘Tabii otursun’ dedim, ekonomik sorunlar üzerine konuşmaya başladık. Sonunda ikimiz de ‘bu çok saçma’ deyip ilişkilerimizi geliştirmeye karar verdik. Bu iki yakın komşunun ilişkisi gayet doğal, bu kimseye karşı değil. Zaten bu görüşme Mavi Marmara’dan üç dört ay önceydi. Ben onu davet ettim o geldi, o davet etti ben gittim, karşılıklı ziyaretler gerçekleşti.” KUDÜS Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın Mavi Marmara krizine ilişkin verdiği sert mesajlara karşın, İsrail Başbakanı Binyamin Netenhayu, Türkiye’ye zeytin dalı uzattı. Türklerin ve Yahudilerin uzun bir tarihe dayanan ilişkileri olduğun vurgu yapan Netenyahu, “İlişkilerimizi yeniden onarmak istiyoruz” diyerek Ankara’ya sıcak mesajlar verdi. İsrailli yetkililer, Suriye’deki yaşanan gelişmelerle ilgili olarak “kimyasal silahların Hizbullah ya da El Kaide’nin eline geçme” tehlikesine dikkat çekti. Mavi Marmara krizi sonrasında çıkmaza giren ilişkilerin yeniden düzelmesi için İsrail “sihirli formül” aramaya başladı. İsrail kabinesinin toplantı salonunda Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Netenyahu kısa ama önemli mesajlar verdi. Sözlerine, “Türkiye ve İsrail, istikrarsız bir bölgede istikrarlı olan iki önemli ülkedir” diyerek başlayan Netenyahu, Türklerin ve Yahudilerin uzun bir tarihe dayanan iyi ilişkileri olduğuna dikkat çekti. Netenyahu, Türkiye’ye zeytin dalı uzatarak, “Türkiye ve İsrail, ANKARA AKP hükümetinin Suriye politikasının Türkiye’nin başına “büyük sorun açacağı” değerlendirmesi yapan muhalefet partilerinin sözcüleri, Beşşar Esad rejiminin devrilmesi durumunda Suriye’nin bölüneceği ve bölgede “Türkiye eliyle bir Kürt devleti” kurdurulacağı uyarısında bulundu. Esad rejiminin devrilmesi durumunda yaşanacak gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili ve emekli Büyükelçi Osman Korutürk, AKP hükümetinin izlediği yanlış politikanın, Suriye’deki olayların tırmanmasında büyük etkisi olduğunu söyledi. Korutürk, “AKP’nin muhalifleri desteklemesi nedeniyle olaylar daha da tırmandı. Esad rejimi de her türlü yöntemi kullanarak karşılık veriyor. Siz Esad rejimini zorlarsanız, kendi imkânlarıyla başka türlü yöntemleri kullanacaktır. PKK de bunlardan birisidir. Esad rejimine karşı hasmane tutuma girerseniz, o da hasmane hareketlere girecektir ve bütün imkânlarını kullanacaktır” dedi. Kürt sorununun Türkiye açısından “ulusal” bir nitelik taşıdığını ve kendi iradesiyle çözebilme iradesine sahip olduğuna işaret eden Korutürk, “Gelinen noktada artık Kürt sorunu Türkiye’nin kontrolünden çıkıyor, uluslararası sorun haline geliyor. Önümüzdeki dönemde sorun BM Güvenlik Konseyi gündemine girecek. Başkalarının şablonuyla çözüm aranan bir sorun haline gelecektir ki Kıbrıs örneğinde olduğu gibi bu tür şablonların hiçbir zaman çözüm getirmediğini biliyoruz” görüşünü dile getirdi. Suriye’de yaşananların Büyük Ortadoğu Projesi’nin “şekil değiştirmiş hali” olduğunu anlatan Korutürk, ABD’nin bölgeyi “radikal İslam”ın etki alanından çıkarıp, İran’a karşı “ılımlı İslamSünni kuşağı” oluşturmak istediğine işaret etti. ‘PKK’nin etkinliği artacak’ Strateji uzmanı da olan MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan ise Suriye’de yaşanan sürecin Irak’a benzemesine karşın, Irak’tan daha kötü bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Oğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “PKK şimdi bölgedeki diğer Kürtleri, Suriye Kürtlerini de baskı altına alıp, onları da PKK’lileştirme sürecine sokacaktır. Bir tarafta Ermenistan bir tarafta İsrail vardı; şimdi aralarına bir Kürdistan kuruluyor Türkiye eliyle.” normal ilişkilere dönmek için ‘El Kaide’ uyarısı yol arıyorlar, bu hem her iki Yetkili, Suriülke hem bölge için çok önemye’deki kimyasal silidir. İlişkilerimizi yeniden lahların Hizbullah’ın onarmak istiyoruz” dedi. Neeline geçeceği yönündeki tenyahu, vereceği mesajın kıiddialara ilişkin şu değersa olacağına dikkat çekerek lendirmede bulundu: “Bizim “Charles Dickens hikâyeiçin en büyük kaygı Esad rejilerinde uzun uzun beminin bitmesi değil, rejimin timlemeler yapar ancak çökmesi halinde kimyasal siben kısaca şunu söylelahların kimin eline geçeceği... mek istiyorum. Türkiye Bizim başlıca endişemiz silahve İsrail olarak aramızda ların Hizbullah ya da El Kaiuzun bir geçmişe dayade’nin eline geçme olasılığı.” Yetkili, Türkiye ile hiçnan dostane ilişkilerimiz bir zaman müzakerelerin var. Ben çıkar birliğine inakesilmediğini halen nıyorum” diye konuştu. İki ülkanallar bulundukenin ilişkileri onarmak için ğunu anlattı. ellerinden gelenin en iyisini yapabileceğine işaret eden Netenyahu, “İki ülke bunu yapmak için de fırsatları araştır açığız. Bulunacak formalıdır” diye konuştu. İsrail mülün iki ülkeyi mutlu edeTürkiye ilişkileri konusunda cek ve onurlarını koruyacak gazetecilerin sorularını yanıt bir formül olması gerekiyor. layan üst düzey bir İsrailli yet Çevremizde çok hızlı değikili ise özetle şu değerlendir şimler yaşanıyor. Eğer siyasi meleri yaptı: “İki ülke ilişki irade ve kamuoyu değişirse, lerini geliştirecek, köprü ku ortak çıkarlar ortaya çıkar ve racak sihirli formülü bulma ortak çıkarlar da siyasi iraya çalışıyoruz. Bulamadık deyi yaratır. Bu da bir değiama bulan varsa önerilerine şim zinciridir.” AFAD’DAN ÇADIR ZİRVESİ Türkiye’deki Suriyelilerin durumları değerlendirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’de barınan Suriyelilerin durumuyla ilgili dün koordinasyon toplantısı yapıldı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndaki (AFAD) toplantıya, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın yanı sıra Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Güneş , MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Dış Politika Başdanışmanı İbrahim Kalın ve AFAD Başkanı Fuat Oktay katıldı. Atalay, toplantı öncesinde gazetecilerin Suriye’de yaşanan olayların ardından Türkiye’ye sığınan Suriye vatandaşlarının sayısında artış yaşandığını anımsatarak çadır kentlerdeki son gelişmelerin sorulması üzerine, Türkiye’de bulunan Suriyelilerin sayısının 43 bin olduğu bilgisini verdi. Atalay, “İçerideki iç savaş şiddetlendikçe yeni gelenler oluyor. Biz de oralarda ciddi tedbirler aldık, Kendilerinin büyük acıları var, kayıplar vererek geliyorlar. Kamplarda bazı sorunları olabilir. Türkiye onları da çözme yönünde büyük bir çaba sarf ediyor” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle