24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2012 ÇARŞAMBA 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y B Y Y B B B Y 24 27 27 25 27 28 29 24 26 27 26 28 29 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y PB B PB B B B B B B B B PB 27 29 28 26 31 28 34 36 32 33 29 24 24 Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana Y HABERLER 17 15 17 18 17 17 19 18 21 17 25 33 22 Belgrad Y 22 Sofya B 20 Roma B 23 Atina B 27 Zürih Y 19 Moskova Y 24 Aşkabat B 37 Taşkent PB 38 Baku B 33 Bişkek Y 32 Tiflis Y 28 Kahire B 36 Şam B 35 Ülkemizin kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz’in iç kesimleri ile İzmir, Manisa, Kütahya, Ankara, Eskişehir, Kırıkkale, Çankırı ve Yozgat çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Haziran GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Başta AKP, bütün partilere; “Tarihi bir çağrı yapıyoruz” dedi. Oysa ulusal bir davanın çözümüne diğer partileri davet etmek iktidardaki partiye düşerdi ama… RTE, sorunun çözümüne bugüne dek diğer partileri ortak etmeyi aklının ucundan geçirmedi. Böyle önerileri duyduğu anda reddetti. ??? CHP’nin sıkıntısı temel bir eleştiriden kaynaklanıyor... İktidara aday olduğunu var sayan bir partinin proje üretmemesi! Ya öyle mi? Genel merkez eleştirilere devasa bir büyük proje patlatarak yanıt verdi. Kürt sorununun çözümünü içeren yol haritası saptadığını ilan etti. Düne kadar Kürt sorununu ancak CHP iktidarının çözümleyeceğini defalarca yineleyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ya iktidara gelmekten umudu kesti. Ya da iktidardaki AKP’nin başaramadığını, muhalefetteki CHP’nin başarabileceğini kanıtlamanın peşinde. ??? Sonuç alınması istenilmeyen konuların, sorunların komisyona havale edildiğini ifade eden, eskilerden kalma sözün geçersizliğini kanıtlamak istiyor olabilir Kılıçdaroğlu. Zira Kılıçdaroğlu, çözüme ulaşmanın yolunu olası iki komisyonda görüyor. Açıklanan yol haritasının belkemiğinden biri CHP’den görüşme talebi gelmeden MHP’nin reddettiği parlamentoda oluşacak partiler arası komisyon. Diğeri, tabii RTE evet derse, devletin bütün kurumlarının yıllardır bir araya gelerek çözüm olanaklarını araştırdıkları, ne ki 30 yıldır bulamadıkları çözümü saptayacak on, on beş veya 50 âkil adamdan kurulacak bir komisyon! Ne var ki, tavukğun mu yumurtadan, yumurtanın mı tavuktan çıktığını soruşturan atasözü değerindeki irdeleme yine unutuluyor galiba: Kürt sorunu ile PKK birlikteliği, iç içeliği dikkate alınırsa: PKK sorununu çözmeden Kürt sorunu çözümlenebilir mi veya Başbakan’ın sık sık kullandığı ifadeyle PKK terör örgütü “minimize edilmeden” Kürt sorunu çözümlenebilir mi? Ortada tarihsel çağrı adı verilen fol var da, yumurta yok! ??? Kürtaj sorununun “doktorların uğraşı alanı olduğunu, üzerinde siyaset yapmayacağını, yapılamayacağını” söyleyen Kılıçdaroğlu’na karşın konu dallandı budaklandı. Siyasal içerik kazandı. CHP Genel Başkanı’nın yanıldığını kanıtlayan siyasal, üstelik dini siyasetin içinde gören gelişmeler izlendi, izleniyor. Kürtajın cinayet olduğunu söylediği günden beri RTE’nin asıl amacının ne ceninin yaşam hakkı ne de anne sağlığı veya nüfus sorunu olduğunu yazageldik ve önceki gün ekranlarda… …Sapanca’da düzenlenen Müftüler Toplantısı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in görüntüleri ve sesi belirdi. Ses Mehmet Görmez’in sesiydi ama Görmez’in sesiyle adeta RTE konuşuyordu. Hayır, hayır! Kürsüde konuşan Diyanet Başkanı değildi. Sarık ve cüppe giysileri içinde kürtajın cinayet, yetinmeyip haram olduğunu söyleyen… …RTE’ydi konuşan! Kürsüdeki ses, iktidarın din üzerine kurgulu siyasal yörüngesini dinci söylemlerle destekleyen AKP’nin sesiydi. RTE ve kadrosunun kürtaj karşıtlığını oya dönüştürmek çabasının son durağının cinayet fetvası olacağını ve sonuçta bilimsel konu kürtaja Allah’ı karıştırmalarını, Özal’dan beri sağcı liderlerin sık sık kullandıkları, “Allah’ın verdiği canı Allah alır”a bağlamalarını bekliyordum. Diyanet İşleri Başkanı Görmez’e söylettiler: “Çocuk, aileye ve topluma Allah’ın emanetidir”. ??? Bir iki haftalık cenin Allah’a… Aklımız, laik vicdanımız RTE’ye emanet! Tepe tepe kullanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün Başbakan Tayyip Erdoğan’a yapacağı ziyaretle aslında önemli bir risk üstleniyor. Partisinde bu ziyarete “Ne gerek vardı?” diye bakanların sayısı hiç de az değil. CHP kulislerinden edindiğimiz bilgilere göre bugün 15.30’da AKP Genel Merkezi’nde gerçekleşecek ziyaretin ilginç bir perde arkası hikâyesi var. Ziyaret Nereden Çıktı? Gül’den TBMM’de grubu bulanan 4 siyasi partinin liderini Kürt sorununa çözüm önerilerini konuşma gündemiyle sınırı bir biçimde Çankaya zirvesinde bir araya getirmesini isteyebilir. Ancak bu senaryoda, inisiyatifin CHP’nin elinden çıkma ihtimali çok yüksek. İkinci öneri ise hazırlanan paketin TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sunulması modeli. Bunda da yine inisiyatif CHP’den Çiçek’e geçiyor. Çiçek’in tutuklu vekiller konusunda takındığı tavır belli. Gelen önerileri üzerinde üç muhalefet partisinin de onayı varsa iktidar partisine iletmekle sınırlı. Bunun yerine Çiçek’e sadece bilgi verilmesi ve diğer üç partinin tek tek ziyaret edilmesi hususunda mutabakat sağlanıyor. belirleyelim Gündemi biz Kılıçdaroğlu’nun kurmayları uzun süredir kendisine, Başbakan ile karşılıklı atışma şekline dönen konuşma ve açıklamalardan kaçınmasını telkin ediyor. Erdoğan’ın özellikle de tek parti dönemi CHP’ye yönelik eleştirilerine yanıt yetiştirme uğraşı içine girmek yerine, enerjinin Türkiye’nin ve halkın gündemindeki sorunlarının çözümü için harcanması gerektiğini liderlerine altını çize çize vurguluyorlar. “Kürt sorunun çözümü için bir paketi kamuoyuna sunma” önerisi de işte bu ‘Türkiye’de siyasi tartışmaların gündemini toplumun asıl meselelerine çevirme’ arayışının bir parçası olarak gündeme geliyor aslında. idelim’ diyenler ağır bastı Başbakan ile görüşme fikri işte böyle CHP liderinin gündemine giriyor. Erdoğan’a gidilmesi fikrine itirazlar olmuyor değil. Özellikle de CHP ve onun liderine karşı kullandığı üslup nedeniyle. Ancak Kürt sorunu gibi Türkiye’nin en temel meselesinin çözümü de ancak Başbakan ile görüşülerek mümkün olabilir. Meseleyi Türkiye’nin gündemine ‘G sokabilmek için bu görüşmeye ihtiyaç olduğu kanaati, Erdoğan’a yönelik tüm çekincelere rağmen ağır basıyor. Ayrıca iktidar ile ana muhalefet partisi liderlerinin ülke meselelerini görüşebilir olduğunun ortaya konmasının, Türkiye’nin uzlaşıyla çözüm bekleyen birçok başka meselesi açısından da önemli bir başlangıç yaratabileceği görüşü de hepsi olmasa da bazı kurmaylar tarafından benimseniyor. Özel yetkili mahkemelerin kapsamının daraltılması, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, tutuklu milletvekillerinin yasama faaliyetine katılımını sağlanması gibi birçok konu bu görüşmede gündeme gelmese dahi, Meclis’te bir uzlaşı ortamının doğması sağlanabilir deniyor. İşte böyle bir ortamda Erdoğan’a gitme kararı alıyor Kılıçdaroğlu. Destekleyenler olduğu gibi hem parti yönetiminde hem de CHP Meclis grubunda buluşmaya şüpheyle bakanlar da yok değil. Erdoğan’a gitme kararıyla önemli bir risk üstleniyor CHP lideri... ÖYM’YE HUKUK DERSİ ‘Savunmak avukatın görevidir’ İLHAN TAŞCI AKP: ÖNEMSİYORUZ AKP kanadı ne düşünüyor CHP liderinin ziyareti için? Ziyareti önemsiyorlar. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın bizle paylaştığı görüşü şöyle: “Biz bu görüşmeyi önemsiyoruz. 2009 yılında Kürt sorunun çözümü için Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci (demokratik açılım) başlatırken tüm partilerin kapısını çalmıştık. CHP (Deniz Baykal’ın genel başkanlık dönemi) o dönem görüşmeyi dahi kabul etmemişti. Şimdi ise görüşme noktasına gelmiş durumdalar. O yüzden gayet tabii ki önemsiyoruz.” CHP’nin paketine AKP’nin bakışını şöyle dile getiriyor: “CHP’nin 10 maddelik paketinde ilk bakışta bir çözüm önerisi yok. Sekizi, dokuzu genel geçer sözler. Bazı tespitler yapılıyor. Somut olan tek şey iki komisyon kurma önerisi. Orada da çözüm değil komisyon öneriliyor. Ancak yine de Sayın Başbakan ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun karşılıklı söyleyecekleri öncesinde bizim bağlayıcı söz söylememiz doğru olmaz.” Kamuoyundaki genel beklenti Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında bazen hakarete kadar varan karşılıklı suçlamaların sona ermesi. Acaba görüşme iktidar ile muhalefet arasında bir yumuşama başlatabilir mi? Bozdağ bu konuda pek iyimser değil: “İkili görüşmelerin havası ayrıdır, kalabalıklara yapılan konuşmaların havası ayrı. Siyasette karşılıklı eleştiriler doğal karşılanmalıdır...” lk plan Çankaya’ya çıkmaktı Başta kurmaylardan hiçbirinin aklında Başbakan’ı ziyaret fikri yok. Özellikle de tutuklu milletvekilleri meselesinde takındığı tavır nedeniyle CHP yöneticileri Erdoğan’a tepkili. Akla ilk gelen öneri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ziyaret formülü. Buna göre Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı İ ‘İstenen gazeteciler olmayacağız’ GÖP tutuklu basın emekçilerine destek olmak amacıyla kampanya başlattı İstanbul Haber “Hapisteki gaServisi Gazetecilezetecilere özre Özgürlük Platforgürlük” pankarmu’nun (GÖP), tutıyla bir araya tuklu gazetecilerin gelen meslek serbest bırakılması örgütü temsilciamacıyla düzenlediği leri adına yapı“Tanıklık Günleri” lan açıklamada kampanyası dün Çağson 3 yıl içerilayan’daki adalet sasinde 180 gazerayı önünde yapılan tecinin hapse oturma eylemiyle girdiğine ve başladı. Kampanya600 gazetecinin nın ilk gününde, tuyargılandığına tuklu gazeteciler Kedikkat çekildi. nan Kırkaya, Sedat Şenoğlu, Turhan Özlü, Zeynep Kuray ve Sevcan yor. Gazeteciler hakkında en az 10 bin soruşturma ve davanın Atak’ın tanıkları dinlendi. GÖP Dönem Başkanı, Türkiye bulunduğunu tahmin ediyoGazeteciler Sendikası (TGS) Ge ruz” diye konuştu. Hükümetin bu nel Başkanı Ercan İpekçi, “Bu konudaki tutumunu da eleştiren gün itibarıyla hapisteki gazeteci İpekçi, devam etti: “Tasmalarısayısı, 15’i hükümlü, 87’si tu nızı ve hakaretlerinizi size bıtuklu olmak üzere 102’dir. Bu rakıyoruz. Bizler bugün, fikir rakama, dağıtımcı, matbaa ça suçlarından yargılanan meslışanı gibi basın emekçileri de lektaşlarımıza tanıklık etmeye eklenirse sayı 200’ü de geç başlıyoruz. Her gün hapisteki 6 mektedir. Ayrıca, para ya da arkadaşımıza tanıklık yapıp hapis cezası almış, dosyaları adalet sarayı önünde, adalet temyizde olan ve infazları er arayacağız.” telenmiş olan 100’e yakın gaHaber nedeniyle zeteci var” dedi. Son 3 yıl içericezaevinde sinde 180 gazetecinin hapse girDicle Haber Ajansı Ankara diğine dikkat çekerek “Tutuklu Büro Sorumlusu Kenan Kırkave tutuksuz olmak üzere yakya’nın eşi Nevroz Kırkaya, laşık 600 gazeteci yargılanının Ulusal Kanal’da yayımlanması nedeniyle açıldı. Asıl bu kayıtları yayımlamamak suç olurdu” dedi. Atılım Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu’nun avukatı Gülizar Tuncer, Şenoğlu’nun sosyalist basının içinde yer alması Fotoğraf: nedeniyle defalarca tuVEDAT ARIK tuklandığını belirtti. Tuncer, Şenoğlu’nun uzun yıllar tutuklu kal“Eşim 2002’den bu yana yaptığı haberler nedeniyle tutsak. dıktan sonra beraat ettiğini, ancak Ağırlaştırılmış cezaevi koşul gözaltında 15 gün ağır işkence larını, 2.5 yaşımdaki kızımız da gördüğünü belirtti. Fırat Haber yaşıyor. Cezaevine gidip gel Ajansı ve Birgün muhabiri Zeymekten hasta oldu ve iyileşmi nep Kuray’ın annesi Ayşe Emel yor...” dedi. Kırkaya’nın eşi, Mesci ise “Zeynep’in mücade“Kenan iyi bir gazeteciydi ama lesine destek olmaya devam savcının iddianamede söz etti edeceğiz” dedi. Eyleme gazeteği ‘normal gazetecilerden’ de miz yazarı Şükran Soner, tuğildi. Biz istenilen gazeteci ol tuklandıktan sonra serbest bıramayacağız” diye konuştu. Ulu kılan gazeteciler Ahmet Şık ve sal Kanal Genel Yayın Yönet Baha Okar ile siyasi parti temmeni Turhan Özlü’ye tanıklık silcileri de destek verdi. Tanıklık günlerinin bugünkü eden Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Büyük ikinci gününe, gazetemiz yazarı dağlı, Özlü’nün davasının Siliv CHP Milletvekili Mustafa Balri’de devam ettiğine dikkat çe bay’ın de aralarında bulunduğu kerek “Bu dava, Başbakan ve 6 gazetecinin ailesi ve meslekbakanların telefon kayıtları taşları katılacak. ANKARA Hükümet yetkililerinin “İhtiyaç bitince kaldırılacak” dediği Özel Yetkili Mahkemelere ilişkin, Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesi, hukuk dersi niteliğinde iki farklı mahkemenin aynı olayı nasıl yorumladığına ilişkin ilginç bir karara imza attı. Yarım asırlık savunman Turgut Kazan’ı avukatlık görevini yaparken söylediği sözler nedeniyle özel yetkili mahkeme yargılarken aynı dosyaya ilişkin Asliye Ceza Mahkemesi, “...avukatlık görevi esnasında işlendiğinin kabulü ile kovuşturma şartı bulunmadığı belirlendiğinden” kovuşturmanın durdurulmasına karar verdi. Cemaatlere yönelik soruşturmaların ardından tutuklanan eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’e Buca Cezaevi’nden bir tutuklu mektup göndermişti. Mektupta, Risalei Nur Dershanesi toplantılarına katıldığı bir gün savcı Osman Şanal, bazı Emniyet yetkilileri, iki profesör ve Erzurum’da cemaat liderliği yapan 34 kişinin gece saat 02.30’a kadar toplantı yaptığını anlatıp toplantıya katılanların“Cihaner’in işi bitti” dediğini ileri sürmüştü. Cihaner’in avukatı Turgut Kazan da bu mektubu o dönemde mahkemeye sunarak bu iddialarla ilgili gerekli araştırmanın yapılmasını istedi. İki ay boyunca hiçbir işlem yapılmaması üzerine duruşma sırasında Kazan, bu tutumu eleştirdi. Kazan’ın bu eleştirisi “terör eylemi sayılarak” Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, terörle mücadelede görev alanları hedef göstermekten dava açılmıştı. Yargılamayı yapan Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararındaki “... somut olayda, sanığın eylemi ... avukatlık görevi sırasında işlediği bir suç da değildir. Nitekim, sanığın eylemi, yargılama süreçlerinde, adli merciye yapılan yazılı ve sözlü savunma sırasında gerçekleşmeyip adliye dışında basına yaptığı açıklama sırasında gerçekleşmiştir. Bilinmelidir ki, savunma görevi adli mercilerde yapılacağından, avukatın medyada savunma yapması, bilgi vermesi, yasada tanımlanan savunma görevi sayılamaz” ifadesi dikkat çekmişti. İP’DEN ERGENEKON SAVUNMASI ‘Nefes almak suç sayılıyor’ HATİCE TUNCER CHP’den örgüte Balbay ve Haberal genelgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Merkezi tüm il ve ilçe başkanlıklarına yazı göndererek milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın tutukluluk hallerinin devam etmesini kınamak üzere “1219 Haziran tarihlerinin Milli İradeye Özgürlük Haftası” olarak değerlendirilmesini istedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil imzasıyla örgütlere gönderilen yazıda yapılması gerekenler şöyle sıralandı: ? Kent merkezine stand açılarak “Balbay ve Haberal’a Özgürlük” başlığı altında imza kampanyası yapılabilir. ? Kent merkezine zincire sarılmış temsili bir sandık kurulabilir. Yanı başına “Tutuklu vekilleri Meclis’te istiyoruz” pankartı asılabilir. ? Kentin muhtelif yerlerine “Haberal Meclis’e”, “Haberal’ı, Balbay’ı vekil seçtik. Biz onları Meclis’te istiyoruz” pankartları asılabilir. ‘Tutuklu Resimler’ Balyoz ve Poyrazköy davalarında yargılanan muvazzaf subayların Hasdal Askeri Cezaevi’nde yaptıkları resimler, Silivri Cezaevi ve duruşma salonu yakınındaki “özel görevli mahkemelere karşı nöbet çadırı”nda sergileniyor. Vardiya Bizde Platformu’nun düzenlediği sergi yarın akşama kadar gezilebilecek. KOZİNOĞLU İTİRAZINA RET İstanbul Haber Servisi Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan ve Silivri Cezaevi’nde 13 Kasım 2011’de yaşamını yitiren MİT Asya Bölge Temsilcisi Kaşif Kozinoğlu’nun ölümü soruşturulmayacak. Kozinoğlu’nun kalp krizi nedeniyle öldüğünü belirterek soruşturmaya takipsizlik kararı veren savcılığın kararına ailenin yaptığı itiraz reddedildi. Ergenekon İşçi Partisi bağlantısı davasında savunmasını yapan tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin “Bu iddianameye göre Türkiye’de politika yapmak yasak. İktidar partisi büyük suçlar işliyor. Muhalefet etmeyeceğim de ne yapacağım” dedi. Gültekin “İddianamede ‘sanık nefes alarak Ergenekon terör örgütünün talimalarını yerine getirmektedir’ mantığı vardır” diye konuştu. Davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar akademisyen Mehmet Perinçek, İP Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin, İP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel ile İP Merkez Karar Kurulu üyesi ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turan Özlü katıldı. Hakkındaki suçlamaları okuyan Gültekin “Nerede kanıtları? Ben ne yapmışım? Patlayıcılar nerede” diye sordu. 17 Ekim 2009 günü Başbakan Erdoğan ile dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında 2004’te geçtiği anlaşılan bir telefon konuşmasını açıkladığını ve 2 gün sonra ses kayıtlarını basına dağıttığını anlatan Gültekin “22 ay sonra gözaltına alındım. Demek ki başka bir iş var bu işin içinde” dedi. Eski bakanlardan Abdüllatif Şener’in 2009’da Show TV’de bir programda “Dinlemeleri bizzat Erdoğan’ın başında olduğu ekip yönetiyor. Görev verdiği adamlar kendisini dinledi. Yakın çevresi şantaj için dinlemiş olabilir” şeklindeki iddiasını anımsatan Gültekin şu iddialarda bulundu: “Sayın savcılar imzasız epostalara itibar ediyor. AKP’nin kurucusu, bakanlık yapmış, Erdoğan’a en yakın olmuş kişilerden biri ‘Tayyip Erdoğan ile Binali Yıldırım gizli dinleme yapıyor’ diyor. Savcıların peşine düşmesi gereken budur. Şener’in tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle