18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 ‘SAMATYA PROJESİ’ KAPSAMINDAKİ FESTİVAL BUGÜN BAŞLIYOR Bakanlıktan ‘saat ayarı’ Topkapı Sarayı Saat Koleksiyonu sergisinde hasar gören iki asma saat için inceleme başlatıldı Kültür Servisi Dünyanın sayılı mekanik saat koleksiyonlarından biri olan ve kısa bir süre önce sarayın ikinci avlusundaki Divit Odası’nda açılan Topkapı Sarayı Saat Koleksiyonu sergisindeki İsviçre yapımı iki adet asma saat ağır hasar gördü. Sergi düzenleme görevlilerinin kuşkafesi şeklindeki taşıyıcıların dayanıksız olduğunu yetkililere bildirdiği, ancak serginin teknik kontrolünü yapan Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nün bu bilgiyi dikkate almadığı belirtildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise inceleme başlattıklarını bildirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da konuyla bizzat ilgilendiği belirtildi. Dünyanın sayılı gelişmiş mekanik saatlerinin yer aldığı Saray Koleksiyonu’nda yaklaşık 380 eser bulunuyor. Seksiyonda, Osmanlı Sarayı’nda 16 19. yüzyılları arasında biriktirilmiş ve Avrupa’nın dört bir yanından çoğu diplomatik hediye olarak gelen birbirinden değerli saatlerin yanı sıra, ustalık örneği Türk saatlerinden oluşan bir seçki yer alıyor. Samatya’da zil ve caz Kültür Servisi İstanbullu zil ustası Zilciyan ailesinin anısına, Turizm Araştırmaları Derneği TURAD tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Samatya’da Müzik: Zil ve Caz Festivali”, bugün Mercan Dede İstanbul Quartet konseriyle başlıyor. Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde hayata geçen festival, yarın Erkan Oğur – Telvin ve 8 Haziran’da ise Şevval Sam konserleriyle devam edecek. İstanbul’un en eski semtlerinden Samatya’daki meydanda gerçekleşecek festival kapsamında, alandaki işletmeler de özel menüler hazırlayacak. “Samatya’da Müzik: Zil ve Caz Festivali”ni de içine alan “Samatya Projesi” kapsamında, Samatya Meydanı’nda restorasyon çalışmaları da yapılıyor. Turizm Araştırmaları Derneği, bugüne kadar gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarının yanında, meydandaki işletmelere yönelik hizmet iyileştirme eğitimleri ile Samatya’nın tanıtımını sağlamayı hedeflediği 10 bin “Samatya Kitabı”nın da aralarında bulunduğu, çok sayıda projeyi hayata geçirdi. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan TURAD Başkanı ve Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, “Geçen yıl Samatya’yı turizme kazandırma amacıyla başlatılan proje, buradaki kadınların, işletmelerin gelirini arttıracak çalışmaları da içeriyor. Festival ikinci yılında, toplam 20 bin kişiye ulaşıyor” dedi. Festivalin en heyecanla beklenen olaylarından birisi, AnneSophie Mutter’in ViyanaBerlin Oda Orkestrası’yla verdiği konserdi. 40 yılın senfonisi 40. İstanbul Müzik Festivali’nin açılış konserinde Beethoven’ın dev yapıtı 9. Senfoni seslendirildi rendiği halde kendine has bir “yeni yalınlık”la aktarıyor. Dahası, Richard Strauss veya Gustav Mahler gibi Postromantiklerin ışığında bir “Yeni Romantizm” yaratıyor. Büyük şansı da ona inanan ve onu tanıtan büyük yorumcular ve kurumlar var. Mutter Mozart’ın yapıtları arasına onun çalışmasını sandviç yapmıştı. Yer yer Schönberg’in anlatımcı (ekspresyonist) biçemle yazdığı Aydınlanan Gece’yi anımsatan tutkulu bir çalışma. Yapıtın Türkiye’deki ilk seslendirisinde Mutter’i izlemeye gelen geniş bir kitle böylece Rihm’i utter’in olağanüstü konseri de tanımış oldu. Bu yıl festivalin en heyecanla beklenen Mutter, her konserinde, her kaydında üsolaylarından birisi tünlüğünü koruyor. Ancak çağAnneSophie Mutdaş bestecileri destekleyerek ter’in ViyanaBerdaha da önemli bir görev üstle? BİFO’yu yöneten şef lin Oda Orkestraniyor. Olağanüstü kolaylıkla Goetzel, yapıtın sı’yla vereceği konçaldığı yapıtlara yalın, enerjik ve karşıtlıklarına önem serdi. Olağanüstü besteciye bağlı yorumuyla kenkemancılığıyla zendine özgü imzasını attı. Festivermiş, bestecinin gök gin ve yaratıcı proggürlercesine coşkunluğuna val’de Mutter’i dinlemek bir ramını keyifle dinayrıcalıktı. karşın derin duyarlılıkta letti. Mozart’ın 3. rduran’a onur ve 5. Keman Koneriyebilen yönünü, daha madalyası çertoları’nın arasına doğrusu iyice romantik bir günümüzün en poAyla Erduran, merkezi PaBeethoven’ı ortaya püler bestecilerinris’te bulunan “Société d’Ençıkarmıştı. 9. Senfoni 40. den Rihm’in kendicouragement au Progrés” tasi için bestelediği rafından “meslekleriyle iz bıyılın açılışına yakışmıştı... Lichtes Spiel adlı rakan ve fark yaratan” kişilere yapıtı yerleştirmiş1908’den bu yana verilen “Méti. Bu iki besteci arasındaki ortak payda dallie D’honneur” ile onurlandırıldı. lar her ikisinin de “Wolfgang” oluşu ve Fransız Senatosu tarafından verilen maMutter tarafından müthiş bir yorumla ça dalyayı, “Société d’Encouragement au lınışıydı. Progrés”in başkanı besteci ve piyanist Son derece verimli ve çok yönlü bir bes Stéphane Blet, Erduran’a İstanbul’da teci Wolfgang Rihm (1952). Entelektüel sundu. 1908 yılından bu yana bu madalbirikiminin yanı sıra uçsuz bucaksız bir ya ya ile onurlandırılanlar arasında, Arthur ratıcılığa sahip. Yapıtlarının sayısı 400’ü Rubinstein, Jean Pierre Rampal, Albert aşıyor. 20. yüzyıl müziğini Boulez, Stok Schweitzer ve Yehudi Menuhin de buhausen gibi karmaşık bestecilerden öğ lunuyor. eriyebilen yönünü, daha doğrusu iyice romantik bir Beethoven’ı ortaya çıkarmıştı. İlk üç bölümde dördüncü bölümün şarkılı doruğuna doğru tırmanan gerilimi elden bırakmadı. 9. Senfoni 40. yılın açılışına yakışmıştı. Ama 40 yıl içinde çeşitlenen dinleyici bu kez müziğin ciddiyetine yakışmamıştı. Bırakın bölüm aralarında alkışlamayı, daha müzik çalarken alkışlarını tutamadı. Salonda dolaşanlar, girip çıkanlar; sanatçılar sahnedeyken selam sırasında salonu terk edenler hayret vericiydi. 40. İstanbul Müzik Festivali’nin 40 yılı kapsayan belgesel görüntülerinde Nejat Eczacıbaşı’nı, Aydın Gün’ü ve nice büyük sanatçıyı andık. Sonra Bülent Eczacıbaşı’nın ve festivalin 2006’dan beri ana sponsoru olan Borusan Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi’nin özlü konuşmalarını dinledik. Açılış konserinde BİFO’yu daimi şefi Sascha Goetzel yönetti. Haliç Kongre Merkezi’nin sahnesine birtakım ahşap paravanlarla akustik düzenleme yapılmıştı. Ama yine de salonun her noktasından sesin iyi işitildiği söylenemez. Üstelik Beethoven’ın 9. Senfoni’si gibi içinde solistler, koro, bol miktarda vurmalı çalgı bulunan dev bir yapıt seslendirildi. Salondaki kimi dinleyici solistleri net duyamadığı, kimi orkestranın koroyu bastırdığı, kimi de koro başlayınca orkestranın gölgelendiği gibi yakınmalarda bulunuyordu. Oysa eminim ki şef, mutlaka bütün bu dengeleri gözeterek önlemler almıştı. Solistleri tek tek kutlamak gerek: Soprano Simge Büyükedes, mezzosoprano Ezgi Kutlu, son dakikada Cenk Bıyık’ın hastalanması üzerine koşup gelen tenor Murat Karahan ve bas Burak Bilgili. Her biri gurur kaynağımız. Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu’nu ve yöneticisi Cem’i Can Deliorman’ı da övgüyle alkışladık. Maestro Goetzel yapıtın karşıtlıklarına önem vermiş, bestecinin gök gürlercesine coşkunluğuna karşın derin duyarlılıkta Mardin’i Dinlerken: Müzeyle Başlayan Değişim ? Kültür Servisi Sabancı Vakfı, Mardin’de 2009 yılında hizmete sunduğu “Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi”nin hikâyesi “Mardin’i Dinlerken: Müzeyle Başlayan Değişim” adlı kitapla okuyucuya sunuluyor. Kitabın ilk bölümü; Mardin’in kentsel özelliklerini, kentin tarihini, farklı dinlere yaptığı ev sahipliğini anlatıyor. İkinci bölüm, Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi’nin kuruluş hikâyesi ve müzenin kentte başlattığı değişimi aktarırken, üçüncü bölüm Mardin’de yaşayanlarla yapılan röportajlar ve fotoğraflardan oluşuyor. Madonna da o zilleri kullanıyor estival öncesi TURAD’ın basın mensuplarına yönelik hazırladığı Samatya turu, bir yandan bölgenin tarihine ve kiliselerine ilişkin bir programa yer verirken, diğer yandan da Zilciyan ailesi hakkında ayrıntılı bilgi edinmemizi sağladı. 17. yüzyılın başlarında Trabzon’dan İstanbul’a göç ederek Samatya’ya yerleşen ve yaptıkları zillerle Saray’ın ilgisini çeken ailenin ilk atölyesi Samatya’da açılmış. Padişahın özel fermanıyla zil üretme hakkı kazanan ailenin el emeğiyle ürettiği ziller, halen dünyanın en önemli orkestralarının yanında, pop ikonları tarafından da tercih ediliyor. Örneğin Madonna, perşembe akşamı vereceği konserde, Zilciyan markasıyla sahnede olacak. Halihazırda ABD’de zil üreten ailenin bugün yaşayan üyelerinin yanı sıra, ailenin çırakları da İstanbul’da zil üretiminde bulunuyor. F M Platters grubunun kurucusu Herb Reed öldü ? BOSTON(AA) Platters grubunun kurucusu Herb Reed’in öldüğü bildirildi. Menajeri, “Only You” şarkısıyla 1950’lerde zirveye çıkan Platters grubunun kurucusu Herb Reed’in, ABD’nin Boston kentinde kaldığı bakım evinde 83 yaşında hayata veda ettiğini söyledi. Grubu 1953 yılında kuran Reed, Platters’ın yaklaşık 400 kaydının hepsinde yer alan tek üyesiydi. Platters’ın diğer hitleri arasında, “The Great Pretender”, “My Prayer”, “Twilight Time” ve “Smoke Gets in Your Eyes” şarkıları bulunuyor. E Cirque Du Soleil topluluğu, “Alegria” ile Ülker Arena ve Ora Arena’da sahne alacak. Cirque Du Soleil ile yeniden Kültür Servisi Geçen yıl “Saltimbanco” gösterisi ile ülkemize konuk olan Cirque Du Soleil topluluğu, uzun süredir beklenen, en yaratıcı, ihtişamlı ve en akrobatik şovu olan “Alegria” ile bir kez daha İstanbul’da. “Alegria gösterisi” 22 Eylül 14 Ekim tarihleri arasında Ülker Arena ve Ora Arena’da sahne alacak. Pozitif Live tarafından düzenlenen şovun bu sene için en önemli özelliği ise İstanbul’da hem Asya’da hem de Avrupa kıtasında 2 şovun üst üste gerçekleşiyor olması. Biletler Biletix’te. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle