Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2012 CUMA 8 HABERLER 12 Eylül darbesinin başbakanı Bülent Ulusu, darbe komisyonu üyelerinin sorularını yanıtladı Sağır ve dilsize ‘25 yıl’ istemi ABİDİN YAĞMUR MERSİN Mersin’de sağır ve dilsiz olan hamal Mehmet Tahir İlhan, terör örgütü PKK lehine düzenlenen bir gösteride slogan attığı gerekçesiyle tutuklandı. İlhan hakkında 25 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Mersin’de hamallık yapan sağır ve dilsiz Mehmet Tahir İlhan, 21 Nisan 2011’de Çiftçiler Caddesi’ndeki bir eylem sırasında gözaltına alınarak tutuklandı. İlhan hakkında, “örgüt adına suç işlemek”, “örgüt propagandası yapmak”, “görev başındaki memura görevini yaptırmamak için direnmek” iddiasıyla 25 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Özel yetkili 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklu yargılanan İlhan’ın eşi, 6 çocuk annesi Necmiye İlhan, “Halden çıkıp eve giderken gösteri yapanların arasında kalmış. Çocuklarımla perişan oldum, eşimin serbest bırakılmasını istiyorum” dedi. İlhan’ın avukatı Tugay Bek ise “İlhan, doğuştan tamamen duymayan ve konuşmayan, işitme ve duyma özürlüdür ve aynı zamanda okuma ve yazması da yoktur. İlhan’ın sloganlara eşlik etmesi dahi imkânsızdır. Örgütün propagandasını yapabilmek için hiçbir fiziki koşula uygun olmayan sanığın, bu şekilde suçlanıyor olması akla ve mantığa da aykırıdır” diye konuştu. ‘Sakladığım sırlar var’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül darbesinin başbakanı Bülent Ulusu, Meclis darbe komisyonuna, “İşkencelerden bilgim yok. Bana böyle bir şikâyet ve talep gelmedi. Herhangifikir sahibi de değilim” dedi. Kontrgerilla için “ABD’nin NATO içindeki teşkilatlanmasıydı ama kötü amaçlı değil” diyen Ulusu, tartışmaları süren özel yetkili mahkemelerin de gerekli olduğunu savundu. Ulusu, Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesindeki 12 Eylül Alt Komisyonu’nda, üyelerin soruları üzerine özetle şu anlatımlarda bulundu: Evren görev verdi: Valizlerimi toplamış büyükelçi olarak Roma’ya giderken, Evren telefonda Başbakanlık teklif etti. Bırakıp da gidemedim, görevi aldım. İstemek değil, görev. Roma’daki elçilikte de ihtilalcilerle çalışılacaktı.12 Eylül’den haberim yoktu. Kıvırma durumunda değilim. ? İşkencelerden bilgisinin olmadığını söyleyen dönemin başbakanı Bülent Ulusu, kontrgerilla için “ABD’nin NATO içindeki teşkilatlanmasıydı, ama kötü amaçlı değil” dedi. Dış mihraklar: 1974 Kıbrıs Harekâtı ile başımıza çorap örülmeye başlandı. Diplomatik ve politik netice alınmadan yapılan askeri harekât sonrasında Türkiye sıkıştırılmaya başlandı. Özel çomaklama değil, aşırı sol örgütleri dışarıdan kullandılar. Aşırı sağ örgütleri de karşılarına çıkardılar. Ülkenin içini karıştırıp istikrarı bozdular. İşkenceleri bilmiyorum: İşkencelerden bilgim yok. Bana böyle bir şikâyet ve talep gelmedi. Olmadı demiyorum, ama ilgi alanıma girmiyordu. Sıkıyönetim Genelkurmay Başkanlığı’na bağlıydı. O dönem polis, öğretmenler hatta gardiyanlar bile sağ sol diye bölündü. Sol örgüt üyesi aşırı sağcı gardiyanların hâkim olduğu cezaevine düştüğünde işkencelerin bir kısmı bundan olabilir. Başbakanken işkence olaylarında ben yokum. Ben ülkenin kal kınmasına yöneldim. 49 kişi bugün sorgulanacak İZMİR (AA) “TSK’ye ait belgeleri fuhuş yoluyla ele geçirme” iddialarına yönelik soruşturma kapsamında 16 ilde yapılan operasyonlarda 47 muvazzaf asker ile 1 emekli albay ve 1 sivil memurun gözaltına alındığı bildirildi. Özel Yetkili İzmir Cumhuriyet Savcısı tarafından sürdürülen soruşturma çerçevesinde, önceki gün çok sayıda komutanlıkta arama yapılmıştı. Hakkında gözaltı kararı bulunan 2 muvazzaf askerin ise yurtdışında olduğu öğrenildi. 49 kişinin bugün İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirilerek ifadelerine başvurulacağı belirtildi. Operasyonun “TSK’ye ait belgeleri fuhuş yoluyla ele geçirme” iddialarına yönelik olduğu, işadamı B.Ö. elebaşılığında, bünyesinde fuhuş şebekesini de barındıran oluşumun, TSK’de görev yapan çeşitli rütbelerdeki kişilerle ilişkiye girdikleri, gizli görüntülerini çekerek şantaj ve baskı yoluyla askeri belgeleri ele geçirdikleri ileri sürüldü. let konusunda bilgi sahibi değilim. Kontrgerilla ABD’lilerin NATO içindeki teşkilatlanmasıydı ama kötü amaçlı değil, daha başka amaçlar için bu yapılanma gerçekleştirildi. Ecevit o dönem fikri sabit halinde söyledi. TSK derin devlet değil, memleketin hayrına kafa yoran teşkilattır. Kürtçe yasağı: O zaman öyle icap ediyordu. Alay eder gibi durumlar oldu. Bir partinin bakanı, Diyarbakır’a, valinin odasında konuşurken tercüman getiriliyordu. Vali bakan tercüman aracılığıyla konuşuyor. O aksiyona reaksiyon olarak yapıldı. Bugün Kürtçe eğitime geçilmesi normal. Demirel dinleniyordu: Günümüzde nasıl dinleniyorsa o dönem de telefonlar dinleniyordu. Demirel Kötü amaçlı değil: Derin dev de dinleniyordu. Dinlemeye ilişkin kayıtlar MİT’e oradan tüm devlet organlarına gelirdi, bana da getiriliyordu. Doğru değil, bugün de olduğu gibi o dönem de tasvip etmiyordum. O dönem gazeteci Cüneyt Arcayürek’e söyledim. Menderes’in hatası: O dönem Bedrettin Demirel’in “12 Eylül için şartların olgunlaşmasını bekledik” sözüne katılmadım, öyle düşünmedim, tavip etmedim. Hiçbir darbeyi tasvip etmiyorum. Menderes’in idamını tasvip etmiyorum ama büyük hata yaptı. Meclis’te yargılama yapan tahkikat komisyonları kurdu. “Odunu koysam milletvekili yaparım”, “asteğmenle orduyu idare ederim” gibi orduyu rencide edici laflar etti. CHP de askeri dürttü. Ama bu “asılsın” demek değildir. Sakladığım sırlar var: Ken dime sakladığım sırlar var. Bazı sırlar söylenmez, olay çıkaracağı, TSK içinde birlik beraberliği bozacağı düşüncesi vardır. Artık darbe düşüncesi kulağıma gelmiyor. Bir TSK mensubu olarak eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ dahil generallerin tutuklu yargılanmasından üzüntü duyuyorum. lulucuk yapıyorduk. İran’da Humeyni ile görüşürken cuma günü “haydi namaza” dediler. Humeyni’nin arkasında namaz kıldık. Hem de birkaç defa oldu bu. Neler yaşadık neler. ÖYM’ler kaldırılmasın: Özel mahkemelere ihtiyaç var. DGM ve başka yapılanma ama bütün amacı terör olaylarını tek elden muhakeme, kontrol etmek içindi. Özel yetkili mahkemeler ve valilere OHAL yetkisinin verilmesine sıkıntılı durumlarda ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Humeyni’nin arkasında namaz: İran ve Irak arasında arabu Yıldız: Artık iddia makamındayız Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması istemiyle Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından başlatılan “Tanıklık Günleri”nde konuşan Odatv davası sanığı gazeteci Nedim Şener, “Tahliye olabilecek birisinin özgürlüğünü bir gün sonraya bırakmayalım” diyerek, yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını istedi. Odatv davasının tutuklu sanığı gazeteci Müyesser Yıldız ise oğlu aracılığıyla gönderdiği mektupta, “Başbakanın yargıya güvenmediği bir ülkede, kimse benim güvenmemi beklemesin, savunma yapmamı istemesin. Biz sanık sandalyesinde değil, iddia makamındayız artık” ifadelerini kullandı. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen gazeteciler ve tutuklu yakınları, “Hapisteki gazetecilere özgürlük” pankartı ile “Sustum sıra bana geldi”, yazılı dövizleri taşıdı. (SERKAN YILDIZ) İPERGENEKON DAVASI ‘Yayımlanmayan haberden yargılanıyorum’ ? Sabuncu, kendisine gönderilen sahte yazışma içerikli epostaları yayımlamadığını söyledi. HATİCE TUNCER HABERAL’IN DOKTORLARI 15 yıla kadar hapis istendi İstanbul Haber Servisi Ergenekon davası tutuklu sanığı, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın doktorları, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Enstitü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Hatice Sezer Karcıer, Prof. Dr. Nuh Nazmi Gültekin, hemşire Songül Ari ile refakatçiler Erkan Özhun, Muhammet Lütfullah ÖĞRENCİLER Hüsrev hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Doktorların, 7.5 ile 15’er yıl arasında hapis cezasına mahkum edilmeleri istendi. İddianamede, Haberal’ın, 17 Nisan 2009’da tutuklandığı, aynı gün rahatsızlanarak Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne İZMİR (Cumhurikaldırıldığı, oradan da yet Ege Bürosu) İzİstanbul Üniversitesi (İÜ) mir’de 21 Nisan Kardiyoloji Enstitüsü’ne 2011’de Demokratik sevk edildiği belirtildi. Çözüm Çadırı’nın Haberal’ın tedaviye başkaldırılmasını proteslamasından bir süre sonto ettikleri gerekçera taburcu edilmesine yösiyle gözaltına alınnelik heyet raporu düdıktan sonra 29 Nizenlendiği ancak 16 san’da tutuklanan Ege Ekim 2009 tarihli bu raÜniversitesi öğrenciporun işleme konulmaleri Ali Emre Ecer ve dığı, adli mercilerden Seçkin Savaş’ın yarsaklandığı savunuldu. Bu gılandıkları davanın rapordan hemen Nazmi dünkü duruşmasında Gültekin’in sanığın duda tahliye çıkmadı. rumunun akademik bir Duruşma 13 Eylül’e kurulda görüşülmesini ertelendi. teklif ettiği ifade edilerek İzmir 8. Ağır Ceza Cengiz Çeliker’in 20 Mahkemesi’ndeki 4. Ekim 2009’da sanığın duruşmada, sanık İÜ Cerrahpaşa Tıp Faavukatlarının yeni bikültesi Sağlık Kurulu’na lirkişi istemleri de sevk edilmesinin uygun reddedildi. Duruşma görüldüğünü bildirdiği, öncesi Bayraklı Adli11 Kasım 2009 tarihli yesi önünde toplanan rapor ile sağlık kuruluna Öğrenci Gençlik Sensevkinin ertelenmesinin dikası GençSen üyeuygun olacağını belirttileri, arkadaşlarının ği ifade edildi. Çeliker’in düzmece raporlarla cezaevine gönderilmetutuklu bırakıldıklarımesi için sanığa yardımnı savundu. cı olduğu ifade edildi. Yine tahliye yok İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek’in aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu, 14 sanıklı Ergenekon İşçi Partisi davası, ana Ergenekon davasıyla birleştirildi. Ergenekon İşçi Partisi (İP) davasında, savunmasını yapan tutuksuz sanık Aydınlık gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Sabuncu “Yayımlamadığım haberlerden dolayı yargılanıyorum” dedi. İP yöneticileri ile Aydınlık ve Ulusal Kanal çalışanlarının iddia olunan Ergenekon terör örgütünün talimatları doğrultusunda faaliyette bulundukları iddiasıyla açılan davanın 7. duruşması yapıldı. Davanın dünkü oturumunda savunmasını yapan Sabuncu, “Ben burada herhangi bir suçtan değil, gazetecilik faaliyetinden yargılanıyorum. Yayımlamadığım haberlerden dolayı yargılanıyorum” ifadelerini kullandı. Mehmet Sabuncu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız ve gazeteci Yasemin Çongar arasında yazışmalar olduğu izlenimi veren eposta metinlerinin kendisine posta ile gönderildiğini ancak sahte olduğunu anlayıp yayımlamadığını söyledi. Sabuncu, “Ergenekon’a yönelik hazırlanan iddianamelerin Erdoğan’ın talimatıyla Taraf gazetesi tarafından hazırlanıp savcıya iletildiği izlenimi veren yazışmalar yapıldığını” reddetti. Öğleden sonraki oturumda İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi ve eski Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin’in çapraz sorgusu yapıldı. Üye Sedat Sami Haşıloğlu, Gültekin’in Susurluk kazasının Doğu Perinçek’in, Veli Küçük’ü savunan bir yazı yazdığını belirterek “Veli Küçük üzerinden orduya saldırılacağı yönünde ifadeleri bulunuyor” dedi. Gültekin ise “Küçük’ü kayırma gibi bir niyetimiz yok. Elimizde belge olsa yayınlardık” diye konuştu. Mahkeme heyeti, AKP’yi kapatma davasının 5 ay öncesinden itibaren Aydınlık gazetesi ya da dergisi ile Ulusal Kanal’da Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç hakkındaki yayınların araştırılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını kararlaştırdı. BALYOZ DAVASI 1.5 aylık erteleme bugün sona eriyor İstanbul Haber Servisi Sanık avukatlarının, mahkeme heyetini protestoları nedeniyle kilitlenen Balyoz Harekât Planı davasına 1.5 aylık ertelemenin ardından bugün devam edilecek. Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş’ın görev yeri değişikliğine, 365 sanığın hepsi hakkında 20 yıl hapis cezası isteyen mütalaası ve duruşmalardaki tutumlarının neden olduğu öne sürüldü. Hâkim Ömer Diken başkanlığındaki mahkeme heyeti ile sanık avukatları arasındaki “tanık dinletme ve darbe planları içerdiği iddia edilen dijital kayıtlara bilirkişi incelemesi yaptırılması” taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle başlayan gerginlik henüz bir sonuca bağlanmadı. Arasında eski ordu komutanlarının bulunduğu 250’si tutuklu 365 sanıklı dava bugün devam edecek. C MY B C MY B