25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2012 CUMA 6 HABERLER CHP’Lİ TANRIKULU’NDAN BAŞBAKAN ERDOĞAN’A: TÜSİAD Başkanı, 2012’deki ilk YİK toplantısında ‘Doğru bildiklerimizi söyleyeceğiz’ dedi Boyner: Susmayacağız ŞEHRİBAN KIRAÇ Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, TÜSİAD’ın bazen ekonomi dışı konularda fazla görüş serdettiğini düşünenlerin olduğunu dile getirerek ekonominin yalnızca ekonomi olmadığını, toplumsal çıkarı her şeyin önüne koyma azmini taşıyan bir kurum olarak, görüşlerini dile getireceklerini vurguladı. Boyner, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve eski AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Dr. Javier Solana’nın da katılımıyla düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşmasının tamamını başta Kürt meselesi, yeni anayasa, AB süreci ve kürtaja ayırdı. Boyner’in konuşmasının ana hatları şöyle: Sadece kendi adımıza değil, vergi veren tüm iş dünyası adına, çalışanlar adına, düşünenler adına, protesto etmenin bedelini çok ağır ödeyen öğrencilerimiz ya da kıyafeti nedeniyle üniversiteye sokulmayan gençler adına, sansürlenen medya mensupları adına, ezilen ve şiddete maruz bırakılan kadınlar adına, iş güvenliği standartlarında geride kaldığımız için canını kaybeden işçilerimiz adına bunları yapmak zorundayız. Biliyoruz ki, paydalarımız ortak olsa da olmasa da başkalarının haklarını kendi haklarımız kadar titizlenerek ‘ATATÜRK EN BÜYÜK REHBERİMİZ OLMALI’ TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu da demokrasinin gereği olarak Türkiye’nin cumhuriyet tarihinde yaşadığı antidemokratik toplumsal olayları, darbeleri incelemek, tarihte doğru yerlere yerleştirmenin son derece erdemli davranış olduğunu kaydederek ancak bu çalışmaların olgun bir tartışma ve soğukkanlılık içinde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Yücaoğlu, “Geçmişimizden ders almak lazım ama geleceğimizi tasarlamak için daha çok çalışmamız lazım. Burada şunu not etmeden geçemeyeceğim. Cumhuriyetin kuruluşunu hemen izleyen yıllarda, Atatürk ve dönem arkadaşlarının Türkiye’yi çağdaş medeniyetlerin yoluna sokmak için gösterdikleri gayret, bu hususta hâlâ en büyük rehberimiz olmaya da devam etmelidir” dedi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise Türkiye’de artık birtakım muhtıralarla ya da gazete ilanlarıyla hükümetlerin düştüğü dönemlerin geride kaldığını savunarak “Son 10 yılına baktığımız zaman Türkiye’nin gelişen istikrarıyla, demokrasisiyle, ekonomik refahıyla TÜSİAD’ın ve üyelerinin de bunun etkilerinden yararlandığını görüyoruz” diye konuştu. savunmak ahlaken ve etik olarak doğru tavırdır. Eğitim yalnızca siyasetin meselesi değildir ki yaptığımız çalışmaları ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmayalım. Bu sistemde okuyacak olanlar, bizim çocuklarımız. ürtaj tartışmaları bizi rencide etti Son zamanlarda kadının konumu, toplumsal hayatta layık görüldüğü yer, kadın söz konusu olduğunda kullanılan dil ve üslup en hafifinden K ürkütücüdür. Anlaşılması zor bir duyarsızlıkla gündemde tartışılan kürtaj konusu, tecavüzün neredeyse doğal karşılandığını ihsas eden aşağılayıcı beyanlar, yalnızca kadınları değil toplumun vicdan sahibi tüm kesimlerini rencide etmiştir, kırmıştır. Önümüzde çözülmesi gereken iki ana meselemiz var. Birisi Kürt meselesi. Tüm boyutlarıyla Cumhuriyet döneminin en zorlu ve son otuz yılın siciline baktığımızda toplumumuza en ağır bedeli ödeten meselesi bu. Türkiye bu yarayı ka patmadan huzur bulamaz. Uludere faciasında vahim bir hata varsa bu hatanın nedenlerini ve faillerini bilmek kamuoyunun hakkıdır. Bu olayı şeffaf bir şekilde sonuca bağlamak Türkiye açısından gerçekten bir demokratik devlet olma sınavı niteliği kazanmıştır. Kürt meselesinde, 2005 ve hele 2009 yıllarının yeşerttiği umutların solduğu bir sırada ana muhalefetin bir atılım yapması, iktidar partisinin de buna olumlu yaklaşarak işbirliğine yanaşması doğrusu bize umut verdi. Diğer partileri de bu tablonun içinde görebilmeyi arzu ederiz. Anayasa tartışmaları bağlamında temel hak ve hürriyetlerin kayıtlara bağlanmadan güvenceye alınmasını arzu ediyoruz. Bu bağlamda da yargı erkinin çok köklü bir reformdan geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına büyük önem veriyoruz. Yargının kendisini siyasetin yerine koyması türü bir uygulamaya dönüşmesi eğilimlerinden de rahatsızız. Cumhuriyet tarihi içinde maalesef Türkiye’deki hiçbir siyasi akımın çok parlak, pirüpak, özgürlükler ve hakları hep ön plana alan katıksız demokrat bir sicile sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Siyasetimizin bu nedenle toplumumuz kadar hızlı bir modernleşmeye ve demokratik zihniyet devrimine ihtiyacı vardır. Suç bulunursa Kürtçe yine yasak TÜREY KÖSE ATALAY’DAN AĞIR İTHAM ‘Demirel, 28 Şubat’ın koordinatörüdür’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 28 Şubat sürecinde çok büyük rolü olduğunu belirterek “28 Şubat sürecinin bir anlamda koordinatörüdür” dedi. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise Güniz Sokak’taki konutunda DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve beraberindeki heyeti kabulünde, Başbakan Yardımcısı Atalay’ın sözlerinin sorulması üzerine “Ben şimdi teker teker kimseye cevap verecek durumda değilim. Söyleyeceğimi söyledim” diye konuştu. Beşir Atalay, konuk olduğu AA Editör Masası’nda, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. DDK’nin Özal’ın ölümüne ilişkin hazırladığı raporu değerlendiren Atalay, “Üzerinden çok yıllar geçti. DDK eminim titiz bir çalışma yapmıştır. İşte bütün bunlar artık yargı kanalıyla, herhalde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidiyor. Orası bu rapor üzerinden yürüyerek incelemesini yapacak” diye konuştu. Atalay, Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun dinlediği Demirel’in ifadelerini yorumlarken de “28 Şubat’ta Sayın Demirel’in rolü çok büyüktür. 28 Şubat sürecinin bir anlamda koordinatörüdür. Ben öyle görürüm” dedi. İstanbul’da velilerin ‘imam hatip’ isyanı İstanbul’da bazı ilköğretim okullarının imam hatip okuluna dönüştürülmesi, veli, öğrenci, öğretmen ve yurttaşların tepkisine neden oldu. Bakırköy’de İbni Sina İlköğretim Okulu öğrenci, öğretmen ve velileri, okullarının önünde protesto gösterisi ve yürüyüş düzenleyip imza kampanyası başlatarak “Çocuklarımız cezalandırılıyor” dedi. Dünyaca ünlü bir bilim adamı, TÜBİTAK’ın kurucularından Ord. Prof. Cahit Arf’ın adının verildiği Tuzla Evliya Çelebi Mahallesi’nde 40 öğretmenli 600 çocuk kapasiteli ilköğretim okulunun imam hatibe dönüştürülme istemi, velileri ayağa kaldırdı. Uygulamaya tepki gösteren veliler topladıkları 500 imzayı İstanbul Valiliği’ne verdi. Tuzla’da ilçe milli eğitim müdürlüğünde yapılan toplantıda Cahit Arf İlköğretim Okulu’nun ilkokul olmasının kararlaştırılmasına karşın, kaymakamlıkta gerçekleştirilen ilçe eğitim komisyonu toplantısında özellikle kaymakamın istemiyle bu okulun imam hatip okuluna dönüştürülmesinin istendiği öğrenildi. Okul aile birliği üyesi Fatma Oruç, “Okulumuzun elimizden alınmasına şiddetle karşı çıkıyoruz” dedi. Bakırköy’de ise İbni Sina İlköğretim Okulunu’nun bir binasının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından imam hatip lisesine dönüştürülmek istenmesine tepki gösteren veliler, okul önünden Osmaniye Meydanı’na kadar yürüyerek “Okuluma Dokunma” başlığıyla bir imza kampanyası başlattı. CHP İlçe Başkanı Sait Yücel, “Bakırköy’de zaten bir imam hatip lisesi var ve sıraları boş. Niye orayı faaliyete geçirmiyorlar. Uygulama kabul edilebilir değil” dedi. (BERİVAN TANRIVERDİ) ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın son grup konuşmasında “Cezaevinde evladıyla anadilinde konuşamayan anneler, kardeşler şimdi konuşuyor” sözlerine “Yasağı 2006 yılında siz getirdiniz, 2009’da siz kaldırdınız. Üstelik bir anne çocuğuyla Kürtçe konuşursa ve suç unsuru bulunursa bir daha Türkçeden başka dille konuşmasına izin verilmiyor. Bir insan tek dil biliyorsa o dilin yasaklanması insan haklarına aykırı bir durum değil midir” dedi. Başbakan Erdoğan “İktidara geldiğimiz ay olağanüstü hali kaldırdık. TRT Şeş’i uygulamaya koyduk. Cezaevinde evladıyla anadilinde konuşamayan anneler, kardeşler şimdi anadilinde konuşuyor” açıklaması yaptı. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının “yalan ve çarpıtmalarla dolu olduğunu” kaydeden CHP’li Tanrıkulu, şu değerlendirmeleri yaptı: AKP 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra iktidara gelmiş, olağan yaşama dönüş öncesi hazırlık amacıyla 30 Temmuz 2002 tarihinden itibaren 4 ay süreyle uzatılan OHAL 30 Kasım 2002 tarihinde sona ermiştir. Dolayısıyla OHAL uygulamasını AKP kaldırmamıştır. 20 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzük’te cezaevlerinde ‘Telefon görüşmeleri Türkçe yapılır. Ancak hükümlünün Türkçe bilmemesi veya görüşeceğini bildirdiği yakınının mahallinde yaptırılacak araştırma ile Türkçe bilmediğinin tespit edilmesi konuşmanın yapılmasına izin verilir ve konuşma kayda alınır. Kayıtların incelenmesi sonucu konuşmanın suç teşkil etme ihtimali olan faaliyetler için kullanıldığı nın anlaşılması durumunda, bir daha hükümlünün aynı yakını ile Türkçeden başka bir dille konuşmasına izin verilmez’ hükmü vardı. yıp olan yasağın kendisi’ 20 Haziran 2009 tarihinde yürürlüğe giren tüzük değişikliğiyle ‘mahalinde yaptırılacak araştırma ile Türkçe bilmediğinin tespit edilmesi’ bölümü çıkarıldı, ‘kişinin Türkçe bilmediğini beyan etmesi’ yeterli sayıldı. Yasak bu hükümet döneminde yürürlüğe sokuldu. Daha sonra ise telefonla Kürtçe konuşmanın mümkün olmaması karşısında AKP kendi döneminde yürürlüğe soktuğu bu yasağı kaldırmış ve Başbakan da bunu ‘reform’ demiştir. Ayıp olan bu yasağın kendisidir. Tanrıkulu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde de “Bir insan tek dil biliyorsa ve o konuşmasında suç unsuru varsa o dilin yasaklanması insan haklarına aykırı bir durum değil midir? Kişinin konuştuğu dil yasaklandığında Türkçe konuşmayı bilmiyorsa iletişim nasıl sağlanacak? Kişi Türkçe konuştuğunda bir suç unsuru varsa o zaman nasıl bir yasaklama gündeme gelmektedir?” sorularına yanıt istedi. Ergin bu sorulara “Türkçe dışında konuşulan lisanla suç teşkil eden konuşmalar yapıldığı tespit edildiğinde, hükümlü veya tutuklunun aynı kişiyle Türkçe dışında bir lisanla konuşmasına izin verilmemektedir. Hükümlü ve tutuklulara getirilen yasaklama kararı, konuşulan lisana ilişkin olmayıp konuşmaların içeriğinde suç unsuru tespit edilmesi durumuna ve aynı kişiye ilişkindir. Düzenleme belirli bir lisana yönelik olmayıp Türkçe dışındaki tüm lisanları kapsamına almaktadır” karşılığını verdi. ‘A Gönüllü nüllü Diplomat mat 'ÕúLúOHULQGH 'ÕúLúOHULQGH .ÕUN <ÕO Ali Tuygan Tuygan yg Sağlık Bakanlığı kürtaj düzenlemesi üzerinde çalışıyor 8 hafta sınırı geliyor SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başlattığı kürtaj tartışmasının ardından harekete geçen Sağlık Bakanlığı’nın, kürtaj için tanınan yasal 10 haftalık gebelik süresini 8 haftaya indirmeyi planladığı öğrenildi. Hazırlanan yasa taslağıyla ilgili son kararı “Kürtaj cinayettir” diyen Başbakan Erdoğan verecek. Eski Sağlık Bakanlığı müsteşarlarından CHP İzmir milletvekili doktor Aytun Çıray ise, “Sadece iki hafta için bu kadar tartışma yaratmak anlamsız” değerlendirmesini yaptı. Başbakan Erdoğan’ın, “Her kürtaj bir cinayettir” açıklamasının ardından Sağlık Bakanlığı, kürtaj ve sezaryene ilişkin yasal düzenleme yapmak ? Taslakla ilgili son kararı ‘Kürtaj cinayettir’ diyen Başbakan Erdoğan verecek. CHP İzmir Milletvekili doktor Aytun Çıray ise ‘Sadece iki hafta için bu kadar tartışma yaratmak anlamsız’ dedi. için harekete geçmişti. Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yetkilileri ile bilim adamlarından oluşan bir komisyon, Türk Ceza Yasası’nın 10 haftadan önce gerçekleşecek kürtaj işlemine izin veren maddesi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Sağlık Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre komisyon çalışmalarında ortaya çıkan ilk taslağa göre söz konusu yasa maddesindeki 10 hafta sınırı 8 haftaya çekiliyor. Taslakta, doğumda sezaryenin sınırlandırılması için de bu yöntemin hangi durumlarda uygulanabileceğine ilişkin net bir tanımlama yer alacak. ‘İkiyüzlülük’ CHP İzmir Milletvekili ve eski Sağlık Bakanlığı müsteşarlarından doktor Aytun Çıray, yapılması beklenen düzenleme ile ilgili olarak “Sadece iki hafta için bu kadar tartışma yaratılması anlamsız” değerlendirmesini yaptı. Çıray, “Bu, Sağlık Bakanlığı’nın geliştirdiği sağlık politikalarını örtbas etmek amacı taşıyor. Kendilerinin yarattığı bozuk düzen yüzünden sağlık hakkını sınırlamak istiyorlar. Performans sistemini getirince ameliyatlar dolayısıyla sağlık harcamaları çok arttı. Hükümet artık altından kalkamıyor. Hem kürtajı hem sezaryeni sınırlayarak giderleri azaltacaklarını düşünüyorlar. Oysa yanlış olan performans sistemi… Çünkü bu sistemden önce Türkiye’deki örneğin sezaryen oranı dünya standartlarında idi. Sonra yüzde kırklara, ellilere çıktı” dedi. Aytun Çıray, “Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde zinayı serbest bırakırken kürtajı sınırlamaya kalkmak tam bir ikiyüzlülük siyasetidir. Esas olarak AKP tabanı zinanın serbest bırakılmasına tepki gösteriyor” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı C umhurbaşkanlığı Ö Özel zel K Kalem alem M Müdürlüğü, üdürlüğü, O Ottawa, ttawa, R Riyad, iyad, A Atina tina ve UNESCO’da Türkiye Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı v e UNESC O’da T ürkiye Büyükelçiliğ i, Dışişler i Bak anlığ ığı M üsteşarı Siyasi Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı Siy asi İşler Y a ardım mcılığı, Dışişler i Bak anlığı M üst teşarlığı görevlerinde ALİ TUYGAN gör evlerinde bulunan b TUYGAN anılarını anılarını yazdı. yazdı. Bitmeyen Serüveni, Atina Yılları, Filistin, Irak, Afganistan, Bitmey en Irak Irak S erüv veni, A tina Y ılları, F ilistin, I rak, A fganistan, Suriye, Arap Baharı, Türkiyeİsrail İlişkilerinde Yaşanmakta Sur iye, A rap Bahar ı, T ürkiyeİsrail İ lişkilerinde Y aşan aşanmakta nmakta Olan G Gerilim, erilim, AB ile İlişkilerimiz, İlişkiler rimiz, imiz ABD ile İlişkilerimiz, İlişkilerimiz, imiz hepsi heps si bu kitapta. kitapta. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle