18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2012 CUMA 4 HABERLER Nihat Matkap, Kürt sorunu için önerdikleri projenin ancak dört partinin uzlaşmasıyla mümkün olduğunu söyledi Haklı Bir Soru CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ederek TBMM’de bir Toplumsal Mutabakat Komisyonu, TBMM dışında ise bir “Akil Adamlar Grubu” kurulması önerisini çok büyük bir heyecanla karşılamamamın çeşitli nedenleri vardı. Evvela, MHP’nin baştan kesin karşı tavrı, mutabakat komisyonunu etkisiz kılıyordu. Diğer partilerin kendi başlarına, yollarına MHP’siz devam etmeleri pratikte mümkün değildi. Çünkü ne CHP ne de özellikle AKP, MHP’ye rağmen müzakerelerden sonuç alacak bir politika oluşturabilirlerdi. Kaldı ki, nesnel koşullar, sorunun hepimizin yürekten temenni ettiği gibi, müzakere yoluyla çözülmesi için elverişli bir ortam oluşturmuyordu. BDP’nin tutumu da çok yüreklendirici değildi ve çatışmasız çözümün önkoşulu olan, tarafların hepsinin şiddet ile sonuç alınamayacağını iyice ikna oldukları bir noktaya varmaktan uzak olduğumuz izlenimi hiç değilse önemli bir kesimde egemendi. Bu durumda, heyecan duymamamı okurlarımın anlayışla karşıladıklarını sanıyorum. Önerinin ve sürecin içeriğine girmeye bile gerek kalmıyordu bu durumda. Ama, hemen belirtmeliyim ki, Kılıçdaroğlu’nun girişimi, özellikle CHP’nin “Yeni CHP’ye” dönüşmesinden memnun olan ve ona çeşitli nedenlerle bel bağlayanlar tarafından genelde olumlu karşılandı. ??? Kılıçdaroğlu’nun önerisinin, Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde CHP’nin savunduğu görüşlerden farklı olduğu kesindi. Aslında ilginç bir gelişme söz konusuydu, CHP ya da “Yeni CHP” Kürt sorunu konusunda Deniz Baykal’ın görüşlerinden uzaklaşırken, siyasi alanda müzakere, terörle mücadele politikasını öne çıkaran Tayyip Bey, eskiye oranla daha fazla yaklaşıyordu Deniz Baykal çizgisine. Burada Kürt sorunu konusuna nasıl yaklaşılması gerektiğini irdelemekten çok, usul sorunu üzerinde durmak istiyorum ki, doğrusu olayın bu yönüne Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımını eleştirenler gibi, destekleyenler de pek fazla değinmediler. Oysa politikanın içeriği kadar usul sorunları da, özellikle bu konuda önem taşımaktaydı. “CHP’nin Kürt sorununa yaklaşımı ne olmalıdır?” konusu her zaman tartışmaya açıktır. Bu tartışmayı sürdürürken, gerçekten yayımlandığı zaman için çok önemli olan, partinin konuya yaklaşımındaki demokratik ve özgürlükçü tavrını iyi yansıtan SHP’nin Kürt raporundan da yola çıkabilirsiniz, Deniz Baykal’ın görüşlerinden de. Doğrusu, Kürt sorununun çözümü konusunda, yeni formüller önermeden klasik görüşlerin yinelenmesiyle yol alınabileceğine inananlardan olmadığımı söylemeliyim. ??? Ama bugün üzerinde duracağım, konunun usul yönü ki, buna çok değinen olmadı. Sorunu gündeme getiren, sınıf arkadaşım, kadim dostum, değerli diplomat, altı eserde imzası bulunan seçkin yazar, eski CHP milletvekili Onur Öymen oldu. Öymen hafta sonu gönderdiği mesajında “CHP’nin son tutumunda, Baykal’ın genel başkanlığı döneminde savunduğu görüşlerden özlü bir sapma göze çarpıyor” dedikten sonra şu çok haklı ve önemli soruyu soruyordu: Partinin bu yeni tutumu acaba, kurultay veya PM gibi, yetkili kurullarda görüşülüp onaylandı mı? Soru ilk bakışta ayrıntı gibi görünüyorsa da aslında çok haklı ve de önemli. Bu kadar yaşamsal bir konuda CHP örgütün çeşitli organlarında tartışmadan, yalnızca genel başkan ve dar çevresinin mutabakatı ile hareket edebilir mi, etmeli mi? Kemal Kılıçdaroğlu, her öneriye açık olduklarını, başka önerileri de kabul edebileceklerini söylüyor. Bu konuda başkalarından önce, partisinin üyelerinin geniş katılımını ve önerilerini değerlendirse daha iyi olmaz mı? Sakın kimse çıkıp kendisini şöyle savunmasın: Ne yani, Baykal döneminde de kararlar öyle alınmıyor muydu? Bu soruya sarılmak “Bu konularda bizim de Baykal’dan farkımız yok” demektir. ‘MHP’siz bu model çöker’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Kürt sorununun çözümü için dört partinin bir araya gelmesi gereğinin altını çizerken “MHP kabul etmezse bu proje çöker. AKP ile ikili olmaz. Ben koalisyon ortağı mıyım, yetkim yokken sorumluluk alayım?” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, dün bir grup gazeteciyle son gelişmeleri değerlendirdi. CHP’nin Kürt sorununun çözümü için parlamento içinde ve dışında 2 komisyon kurulması önerisinin yaşama geçmesi için öncelikle ? Kürt sorununun çözümü için parlamento içinde ve dışında 2 komisyon kurulması önerisinin yaşama geçmesi için öncelikle TBMM’de uzlaşma sağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Matkap, AKP’nin “2 parti devam edelim” önerisiyle ilgili olarak da “Biz koalisyon ortağı değiliz bu konuda yetki ve sorumluluk eşit olmalı‘’ açıklamasını yaptı. TBMM’de uzlaşma sağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Matkap, “MHP bu çalışma içine gelmeden bu model olmaz, çöker. Bizim önerimiz uygulamada karşılığı olan bir öneri. Elimizde sihirli bir değnek yok. Bunu bir iç politika malzemesi yapmıyoruz” dedi. Matkap bir soru üzerine MHP’den randevu alınmadan BDP’den de randevu istenmeyeceğini bildirirken, “Anlamı yok çünkü MHP olmazsa model çöküyor” diye konuştu. Matkap, AKP’nin “2 parti devam edelim” önerisiyle ilgili olarak da “İyi niyetli bir çağrı ama uygulamada karşılığı yok. Biz koalisyon ortağı değiliz’ bu konuda yetki ve sorumluluk eşit olmalı. CHP istihbarat bilgilerine sahip değil, yönetimde değil. Yetkinin olmadığı yerde neden sorumluluk alalım? AKP ile ortak projemiz yok. Koalisyon ortağı mıyım, sorumluluk alayım?” açıklamasını yaptı. Matkap, “Halkın tedirginliğinin giderek arttığını, AKP’nin aslına rücu ettiği düşüncesinin ve soru işaretlerinin yaygınlaştığını” vurguladı. Matkap, “Halka seçim bildirge sinde söylemedikleri 4+4+4 sistemi ve başkanlık sistemi gibi konuları dayattılar. 19 Mayıs konusunda şüphe yarattılar. Kutlamaları valilik seviyesinden il müdürü seviyesine indirdiler. AKP’ye oy veren Mustafa Kemal’e bağlı kesimde de bir sorgulama başladı. 4+4+4 ve başkanlık sistemi konularında geri adım atmazsa AKP kısa sürede komaya girer. Şimdi yoğun bakımda” dedi. Matkap HSYK’nin yayımladığı kararnameyle ilgili soruya da “Kendi iç çatışmalarının göstergesidir” karşılığını verdi. HÜSEYİN ÇELİK, CHP’NİN ÖNERİSİNİ ÖNEMSEDİKLERİNİ SÖYLEDİ, MHP VE BDP’YE YÜKLENDİ ‘Kürt ve Türk ırkçılar rahatsız oldu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt ve terör sorunu için Başbakan Erdoğan’la görüşerek yeni bir adım attığını, “Bu konuda biz de varız, bütün siyasi partilerle görüşelim, Meclis zemininde ne yapılacaksa biz varız” tavrı sergilediğini, AKP olarak bu tavrı önemsediklerini belirtti. Buna karşı iki ayrı cenahtan karşı çıkış geldiğini belirten Çelik, “Kürtçü ırkçıların ve Türkçü ırkçıların rahatsız olduklarını” söyledi. “Kandil bağlantısı olanlarla Bahçeli’nin başındaki MHP’nin aynı refleksle hareket ettiğini” kaydeden Çelik, “MHP uzlaşmaz bir tavır sergilemektedir. Onları gerekirse tavırlarıyla baş başa bırakarak, MHP dışında bu konuda çözümden yana olan bütün insanlar, ne yapabileceklerse güçlerini ve akıllarını birleştirerek bu meselenin çözümüne katkı sağlamalıdır” dedi. Çelik, BDP listesinden seçilen Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana’nın “Kürt sorununu Başbakan çözer” şeklindeki açıklamaları için, “Çoğunlukla söylediklerinin çözüme katkı sağlama ve çözümden yana olma iradesini ifade ettiğini belirtmek istiyorum. Ümit ediyorum ki bu ve benzeri sağduyulu hareketler çoğalır” diye sıcak karşılık verdi. Özel yetkili mahkemelerle ilgili çalışma konusunda da Çelik, Erdoğan ve bakanların açıklamaları nedeniyle ka ‘Davalar zaafa uğramaz’ fa karışıklığı oluştuğunu gözlemlediğini belirterek, “AKP’nin şöyle bir niyeti olmadı, olmayacaktır; silahlı terör örgütlerinin yargılanmasını zaafa uğratacak, şu anda derdest olan davaları boşa çıkaracak bir tavrı, bir düzenlemesi AK Parti’nin olmadı ve olmayacaktır” diye konuştu. Erdoğan’ın talimatıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde bir çalışma yapıldığını anlatan Çelik, “Bu tasarı taslağı bittikten sonra Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelecektir, müzakereler yapılacaktır” dedi. ‘AKP’den umutlu olmak saflıktır’ MAHMUT ORAL CHP’de il kongreleri kurultaya yetişiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, kurultaya kadın kotasına uyulmadığı gerekçesiyle iptal edilen Adana dışında tüm il kongrelerinin yetişeceğini, Adana için de çözüm aradıklarını söyledi. Matkap, “Kurultayda çarşaf liste uygulanacak” derken “göreve başladığından beri partide istikrar olduğunu, solun tüm renklerinin yer bulduğunu” söyledi. CHP’de kurultaylar süreci hızlanıyor. 24 Haziran’da gençlik, 8 Temmuz’da kadın kurultayı yapılacak ve arkasından 1718 Temmuz’da da kurultay toplanacak. Nihat Matkap 75 ilin kongresinin tamamlandığını, Hatay’ın 24, Diyarbakır’ın 28, Gümüşhane’nin 16, Hakkâri’nin 23 ve Bursa’nın da 17 Haziran’da kongresini toplayacağını söyledi. Matkap, “Kurultayda optik okuyucular kullanacağız. Böylece 1 saate sonucu alırız” dedi. Hatay Milletvekili İsa Gök’ün yeni parti kuracağı haberleri anımsatılarak yöneltilen bir soruya da Matkap “Ciddiye almıyorum. Solun bütün renkleri CHP’de kendine yer buluyor” karşılığını verdi. DİYARBAKIR Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, “Kürt sorununu onun ( Erdoğan ) çözeceğine inanıyorum” derken BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorunun çözümüyle ilgili “Her kim Başbakan’dan umutluysa bu saflıktır, AKP gibi düşünmektir” dedi. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde halka seslenen BDP Eşbaşkanı Demirtaş, AKP’ye yüklendi. Demirtaş, “Cumhuriyet tarihinde en sinsi asimilasyon politikalarını yürüten parti AKP olmuştur. Adeta saman altından su yürütmüş ve siyasi soykırım, askeri operasyonlarla katliamlar yapmış ve Kürt sorununu yüzyıl geri götürmüştür. Erdoğan ve hükümeti, Filistin, Suriye ve Arap halklarına gözyaşı dökeceğine kendi ülkesindeki Kürtlere baksın. Erdoğan miting meydanlarında ‘Kürt kardeşlerim’ diyor ama Uludere katliamının talimatını veriyor. ‘Kürt kardeşlerim’ derken kendi yanındaki Kürtlerden bahsediyor” dedi. . amimi değil’ AKP’nin Kürt sorununun çözümünde samimi olmadığını belirten Demirtaş, AKP’nin samimiyetini göstermesi halinde parti olarak gereken her şeyi yapmaya hazır olduklarını söyledi. Demirtaş, “Eğer hükümet samimiyse önce Uludere katliamından özür dilemekle başlamalıdır. Sonra İmralı tecridine son verip askeri ve siyasi operasyonlara son vermesi gerekiyor. En son olarak da müzakereye oturmalıdır” diye konuştu. “Kürt sorununu çözeceğiz” sözlerinden sonra Hakkâri bölgesinde karakolların kurulduğunu, mayınların döşendiğini ve tel örgülerin çekildiğine ifade eden Demirtaş, “Bu uygulamalardan sonra kalkıp her kim Başbakan’dan umutluysa bu saflıktır, AKP gibi düşünmektir” dedi. ‘S C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle