25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE 8 Bu yazı yazıldığı dakikalarda polisimiz, jandarmamızı bastı... Güvenlik kuvvetlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimize daldı, aramadan sonra polisimiz askerimizi gözaltına aldı... Asayişimiz, güvenliğimizi yakaladı bir bakıma... ? Hapishaneye kapatılan Genelkurmay Başkanı’mız geçen gün daha “O zaman devleti kapatın” derken, sandı ki kendisi kapatıldı da devlet açık kaldı... ? Gidin devlete anlatın anlatabilirseniz... Bulamazsınız çünkü... Devlet kapalı... ? Bu sırada devletin Cumhurbaşkanı ile devletin Başbakanı, devletin özel mahkemelerini kapatıp kurtulmak istiyorlar mesela... Kurtulamıyorlar... Neden?.. Çünkü devleti kapattıklarında kendileri de içeride kaldı... ? Çok oldu devlet kapatılalı... Diyelim ki Deniz Baykal kasetleri çıkınca “karıştığı” için devlete kızmadı... “Karışmadığı” için cemaate teşekkür HABERLER Demek ki ikisi de devleti bulamadı... Cemaat açık da... Devlet kapalı... ? Diyelim ki kürtaj, sezaryen ile ilgili kararı kim verdi?.. Devletin Sağlık Bakanlığı mı?.. Hayır... Eskiden devlet karar vermişti, şimdi İslama göre uygun bulunmadı... ? Devletin neresi kaldı?.. Devletin mahkemesi... Devletin polisi... Devletin üniversitesi... Devletin hastanesi... Devletin okulu... Devletin bankası... Devletin TRT’si, devletin RTÜK’ü, devletin AA’sı, devletin TÜİK’i, devletin THY’si, devletin tiyatrosu, devletin Anayasa Mahkemesi, devletin Yargıtay’ı, devletin Danıştay’ı, var mı?.. ? Onun için zaten devletin Genelkurmay Başkanı, silahlı terör örgütü başı olarak kapalı olduğu hapisten “O zaman devleti kapatın” diyor size... Kapalı zaten... ? İmama teslim ettiniz... Devlet mi kaldı?.. ve çocuklar için! ??? Adı ister Sevil olsun ister Ferhat... İster Lice’de yaşasın ister Ankara’da. Hiçbirinin ama hiçbirinin düşlerini, umutlarını çalıp gitmesin kimse. Bir ülke yasaklarla değil yasalarla yürütülür... Hiçbir kurum “vesayet bende” demez... Çocuklara kıyılmaz, onların aydınlık gelecekleriyle oynanmaz. Kıymayın çocuklarımıza... Sevgiyi büyütün avuçlarında, saçlarında, gözlerinde... Bakışlarındaki umudu alıp gitmeyin sakın... Savaş değil barış gelsin yaşadığımız coğrafyaya. Korkmayın! Biraz yürekli olun... ??? HES eylemcilerine “terörist damgası” vuran demokratik diktatörleri görmezden gelmeyin, yaşamı çoğaltmak için zincirlerinizi kırın... Haykırın alanlarda tüm gücünüzle: “Demokrasi ve özgürlükler bizim hakkımız!” Darbecilerden hesap sorarken onları destekleyen, önlerini açan, “Darbe yapın paşam, vatan elden gidiyor” diyenlerin yakasına yapışın! Parababalarını iyi tanıyın! Özgürlük ve eşitik temelinde bir Türkiye... Geleceğe umutla bakan çocuklar... Kardeşlik ve barış! Hiçbir zaman teslimiyetçi olmayın! Sevin, sevilin... Kadınların siyasette önünü kapatmayın, onlara baskı uygulamaya kalkanlara karşı tümleşin... Kadın bedeni üzerinden siyaset yaptırmayın. ??? Gündoğumunda açın evinizin pencerelerini... Çiçek kokuları doldursun odanızın içini... İğde ve ıhlamur ağaçlarıyla çevrili yolda gelen o meltemin sesinde kaybolun. Zamana doğru yolculuk yaparken Balzac’ın şu sözlerini yineleyin: “Özgürlük istemiyorum, özgürlükler istiyorum!” Göreceksiniz sizin de renk renk çiçekler açacak yüreğinizde... Göreceksiniz sevdalı bir bulut dolaşacak başınızın üzerinde... O yemyeşil vadiler, akarsular ve yaşam! Ellerinizi havaya kaldırıp yürüyeceksiniz... Masmavi bir gök... Dağların yamaçları... Denize doğru bakın uzun uzun... Biraz olsun düşünün, ne olur! Devlet Kapatılalı... etti... (Unutmayın bunları...) Başbakan da zaten seçimler “huzur içinde yapıldı” diye devletin Yüksek Seçim Kurulu’na değil, cemaate şükranlarını sunmadı mı?.. Biri muhalefet, biri iktidar... Barış Gelsin, Çocuklar Ölmesin... Bazen kendi kendinize sorun: “Demokrasi ve özgürlük nedir?” İster bir deniz kıyısında, ister bir parkta olun, ister işinizde, ister evinizde... Dünyanın eksenini düşünün, gemileri, vadileri, ormanları, dağları. Genç ölümleri düşünün, şehit cenazelerini, yaşamı, umudu, acıyı... Demir parmaklıklar altında, zindanın hücresinde tek başına yatan çocuklarınızı. Gece gömleği giymeyen tanrıları, imparatorları, sarayları... Egemen güçleri! Deniz fırtınalarında kurulan düşleri anımsayın, o çocuk gelinleri, “töre cinayeti” denilen o vahşeti, tecavüzcüleri. O çocukların fotoğraflarına bakın bir bir... Bakın ki, korkunuzun yükseldiğini göreceksiniz fırtına kanatlarında! Bir dikdörtgene tutsak yiğit bir kader, döner üstünde dalgaların, kuşların, ağaçların... ??? Ahmet, Mehmet, Ceylan, Engin, Berivan, Ayşe, Fatma olsun adları, Berna olsun, Emre... Gecenin sesi olsun soluğu... Yıldızları! Kırmızı turunç ağaçlı kafeste bir muhabbet kuşu, bir mektup, bir telefon... Acı haber gelmesin, çığlıklar duyulmasın! Gökkubbe çökmesin çam ağacının kütleleriyle, alaca bir şafakta gülümsesin insanlar. Tasta su birikintileri gözyaşı olmasın! Tanyeri ağardığında uyansın çocuklar gülümseyerek... Babalar, analar, kadınlar ağlamasın... Gelmesin ölüm haberleri sınır boylarından. Gelmesin! Sisler içindeki ot yığınları, bir asker mektubu... Cezaevinden gönderilen, üstünde “Görülmüştür” yazılı bir zarf çıkmasın sabah sabah... Ölüm sancakları asılmasın... Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu, insanlık adına, yaşam adına çözsünler bu sorunu, her ne pahasına olursa olsun... Analar, babalar, eşler, kardeşler ÖYM’lerde taşlar yerinden oynadı ? HSYK, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarıyla kaldırılmaları gündeme gelen özel yetkili mahkemelerde görev yapan çok sayıda savcı ve hâkimin görev yerini değiştirdi ALİCAN ULUDAĞ Meclis’ten geçti Bireysel emeklilikte yeni dönem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bireysel emeklilik sistemini değiştiren düzenleme TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yasayla, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Yasası kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan devlet katkılarının hak kazanılan kısımları Veraset ve İntikal Vergisi’nden müstesna olacak. İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak. Bireysel emeklilik sistemine fiil ehliyetine sahip kişiler katılabilecek. Sisteme katılmak için şirket ile emeklilik sözleşmesi akdedilecek. Emeklilik sözleşmesi, katılımcı ile bireysel emeklilik sözleşmesi şeklinde veyahut bir istihdam ilişkisine dayalı olarak veya katılımcı adına bir kuruluş ile grup emeklilik sözleşmesi şeklinde yapılabilecek. ANKARA Adli yargı yaz kararnamesini tamamlayan HSYK, 2 bin 335 hâkim ve savcının görev yerini değiştirdi. “İstanbul”un damgasını vurduğu kararnameyle Ergenekon savcısı Cihan Kansız, Şike savcısı Mehmet Berk ve Balyoz davası savcısı Savaş Kırbaş’ın özel yetkileri alındı; başsavcı vekilliği görevlerine getirildi. HSYK kaynakları bu üç ismin görev değişikliğini kendilerinin istediğini açıkladı. Hükümet tarafından yapısı değiştirilen HSYK’nin 1. Dairesi, dün merakla beklenen adli yargı yaz kararnamesini açıkladı. Kararname ile 2 bin 335 hâkim ve savcının görev yeri değişti. Beklentilerin altında kalan kararnamede, başsavcılıklarda önemli bir değişiklik olmadı. Ankara’daki özel yetkili hâkim ve savcılar yerlerinde kaldı. HSYK, bu son kararnameyle yargıda “nokta atışı” atamalar gerçekleştirdi. Kararnamenin ayrıntıları şöyle: Geçen yıl yürüttüğü futbolda şike soruşturmasıyla isminden sıkça söz ettiren özel yetkili İstanbul Savcısı Mehmet Berk, Küçükçekmece Başsavcı Vekilliği’ne atandı. 3 Temmuz 2011’de futbolda şike operasyonunu başlatan Mehmet Berk, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın arasında bulunduğu 31’i tutuklu 93 şüpheli hakkında dava açmıştı. Kararnamenin en sürpriz isimlerinden biri de Ergenekon savcısı Cihan Kansız oldu. Kansız, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne getirildi. Zekeriya Öz’ün yerine Ergenekon soruşturmasına atanan Cihan Kansız, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’u İnternet Andıcı soruşturması kapsamında sorgulamış ve mahkemeye sevk etmişti. Mahkemece tutuklanan Başbuğ hakkında “silahlı te Ergenekon soruşturmasına atanan Cihan Kansız, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne getirildi. Futboldaki şike soruşturmasına yürüten Mehmet Berk, Küçükçekmece Başsavcıvekilliği’ne atandı Hrant Dink cinayeti davasını karara bağlayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Rüstem Eryılmaz, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na atandı. Eryılmaz’ın başkanlığını yaptığı mahkeme Hrant Dink cinayetinde “örgüt yok” kararı vermiş, “büyük abi” Erhan Tuncel’i beraat ettirmişti. HSYK, Eryılmaz hakkında inceleme başlatmıştı. KCK davasına bakan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Menderes Yılmaz da İzmir Hâkimliği’ne atandı. HSYK kaynakları, bu atamanın Yılmaz’ın isteği üzerine gerçekleştirildiğini belirtti. Uludere’de 34 köylünün bombalarak öldürülmesine ilişkin soruşturmayı yürüten özel yetkili Diyarbakır Başsavcıvekili Ahmet Karaca da Adana Başsavcı Vekilliği’ne atandı. Eminağaoğlu’na sürgün Dink cinayetinde ‘örgüt yok’ diyen mahkemenin başkanı Rüstem Eryılmaz, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne atandı. rör örgütü yöneticiliği yapmak” ve “darbeye teşebbüs etmek” iddiasıyla dava açan Kansız, ayrıca gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın sanığı olduğu Odatv iddianamesi yazmıştı. Balyoz davasının savcısı Savaş Kırbaş’ın özel yetkileri alınarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne atandı. Kırbaş, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 365 sanıklı davada, arasında Bilgin Balanlı, İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Çetin Doğan’ın bulunduğu 365 sanığın 20 yıla kadar hapsini istemişti. YARSAV’ın kurucusu, kapatılan YargıSen’in Başkanı Ömer Faruk Eminağoğlu’na yönelik HSYK’nin olumsuz tavrı, bu kararnamede de kendini gösterdi. Daha önce Yargıtay Savcılığı’ndan İstanbul hâkimliğine atanan Eminağoğlu, bu kez taşra olarak nitelendirilen Çankırı hâkimliğine getirildi. Hükümetcemaat kavgasına neden olan, MİT ifade krizini yaratan Sadrettin Sarıkaya’nın özel yetkilerinin alınmayıp yerinde kalması dikkat çekti. MECLİS KOMİSYONUNUN ULUDERE İNCELEMESİ Kararnamede dikkat çeken isimlerden biri de Elazığ Cumhuriyet Savcısı İrfan Sarıcı oldu. Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu AKP’li Elazığ Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 2011 yılında iki iddianameye imza atan ve birbiri ardına yolsuzluk davaları açan Sarıcı Eskişehir Cumhuriyet Savcılığı’na atandı. davalarını Yolsuzluk açan savcı da gitti Gök: Belgeler eksik gönderildi şaşıran komisyon üyeleri, “Yanıldık mı acaba?” diyerek yeniden MİT’in ANKARA Uludere soruşturmasını gönderdiği yazıyı okurken komisyon yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Sav üyeleri arasında “Acaba MİT, resmi cılığı’nın TBMM’ye gönderdiği bel olarak bilmiyorduk ama gayri resgeleri yetersiz bulan CHP ve BDP’li mi olarak bilgimiz mi var’ demeye üyeler Genelkurmay Başkanlığı’ndan getiriyor” yorumu yaptı. bir yetkilinin komisyona çağrılmasını Sorularımızı yanıtlayan CHP ve isterken CHP’li komisyon üyesi Le BDP’li komisyon üyeleri yazıyı tekrar vent Gök, komisyona savcılığın “ek tekrar okuduklarını ancak kendilerinin sik belge” gönderdiğini söyledi. “yanlış anladığı bir durum” olmaMİT’in “olaydan bir gün sonra ha dığını ifade etti. CHP’li Malik Ecder berdar olduğu” bilgisini Özdemir, “Yazı çok net, yalanlaması üzerine ko‘bu olaya yönelik olarak misyon üyeleri MİT’ten ? Uludere olayına iliş biz bir istihbarat bilgisi kin savcılıktan gelen paylaşmadık, bu olayı da savcılığa gönderilen resmi yazıyı yeniden incele belgeleri inceleyen ko 29.12.2011’de saat 9.35’te di. Komisyon üyeleri, resmi kaynaklardan öğ“Resmi belge ortada, misyon MİT’in savcılığa rendik’ diyorlar. Şimdi verdiği “olayı bir gün MİT’ten yapıldığı belirMİT neyi yalanladı anlamadık” dedi. sonra öğrendik” bilgisi tilen açıklama, bu belUludere olayıyla ilgili ni yalanlaması üzerine geye taban tabana zıt. TBMM İnsan Haklarını O zaman bu bombalama İnceleme Komisyonu söz konusu belgeyi ye emrini kim verdi, kime içinde oluşturulan alt koniden inceledi. CHP’li soracağız? Komisyon misyon, Diyarbakır Cum Özdemir, “MİT’ten ge olarak bulanık suda bahuriyet Savcılığı’ndan gelık avlamaya çalışıyolen belgelerin inceleme len yazı çok net” dedi. ruz” diye konuştu. Gök de sini dün de sürdürdü. Ko“MİT’in daha önce gönmisyona gelen belgelere göre savcılı derdiği resmi belgeyi yalanlaması ğın “İHA görüntüleri alındıktan anlaşılır ve hoş değil” dedi. sonra koruculardan, muhtarlardan, Savcılıktan gelen belgeleri inceleyen bunların kaçakçı olup olmadığına muhalefet temsilcileri Genelkurmay ve ilişkin bilgi aldınız mı?” sorusuna da MİT’ten gelen belgelerden tatmin olaskeri kaynaklar, “Böyle bir yetkimiz madı. Gök, savcılığın “eksik belge” de teamül de yok” karşılığını verdi. gönderdiğini dile getirdi.GenelkurKomisyon dün incelemeleri sürdü may’ın belgelerinin son derece karışık rürken MİT kaynaklarından NTV’ye ve kopukluklar olduğuna işaret eden yapılan açıklamada, komisyona gelen Gök, gerekirse resmi yetkililerin ko“Uludere olayından bir gün sonra misyona çağrılmasını istedi. CHP ve haberdar olduk” bilgisinin yalan BDP’liler, Genelkurmay’dan bir yetlandığı bilgisi geldi. Bu yalanlamaya kilinin dinlenmesi talebinde bulundu. AYŞE SAYIN Yıldız Holding ve Ülker’in kurucusu Sabri Ülker, Fatih Camisi’nde son yolculuğuna uğurlandı ‘Bisküvi Dede’ye son görev Ekonomi Servisi Cumhuriyetin ilk kuşak sanayicilerinden, Yıldız Holding ve Ülker’in kurucusu Sabri Ülker, eski Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verildi. İstanbul’da önceki gün vefat eden Sabri Ülker (92) için Fatih Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Siyaset, iş ve spor dünyasından geniş katılımın olduğu cenaze töreninde Murat Ülker, taziyeleri kabul etti. Başbakan ve tüm protokol Fatih Cami avlusunda cenaze namazı kıldı. Başbakan Erdoğan, Ülker’in tabutuna omuz verdi. Törene siyaset, iş ve spor dünyasından çok sayıda kişi katıldı. Sabri Ülker’in cenaze namazını, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran kıldırdı. Yaran, yaptığı konuşmada, Sabri Ülker’in memleketin önde gelen sanayicilerinden biri olduğunu söyledi. Cenaze namazına katılanlardan helallik isteyen Yaran, kendisi ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez adına Ülker’in ailesi, sevenleri ve dostlarına sabır diledi. Daha sonra Sabri Ülker’in naaşı, toprağa verileceği eski Kozlu Mezarlığı’na doğru yola çıkarıldı. Fatih Camisi’ndeki cenaze törenine kanı Aziz Babuşcu ile Oltan Sungurlu, AKP Milletvekili Vahit Kiler katıldı. Törene iş dünyasından da geniş katılım oldu. Ülker’in en yakın rakibi olarak bilinen ve Sabri Ülker için düşüncelerini “Türkiye’de 1 numara olmuş bir insana şapka çıkartılır” diye özetleyen Eti’nin kurucusu Firuz Kanatlı da cenaze törenine katıldı. Aralarında İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, THY Genel Müdürü Temel Kotil, Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, Bahçıvan Gıda Genel Müdürü Erdal Bahçıvan, Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Turkcell Üst Yöneticisi Süreyya Ciliv, Avea Genel Müdürü Erkan Akdemir, Cumhuriyet Vakfı Başkanvekili ve eski siyasetçi Alev Coşkun, Yıldırım Demirören’in de aralarında olduğu çok sayıda işadamı ve yönetici töreninde bulundu. Sabri Ülker’in cenaze törenine Başbakan Erdoğan ve çok sayıda kabine üyesinin yanı sıra siyaset dünyasından isimler de katıldı. Sektörde Ülker’in rakibi olan Eti’nin kurucusu Firuz Kanatlı da törene katıldı. Kanatlı, Sabri Ülker için “1 numaraya şapka çıkartılır” demişti. Sabri Ülker’in ailesi ve yakınlarının yanı sıra Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, HSP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AKP İstanbul İl Baş C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle