Katalog

14 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Küçük ölçekteki işletmeler ayakta kalmak için kredi kullanıyor. Ancak bu kredileri geri ödemek zorlaşıyor Borç küçükleri batırır Ekonomi Servisi Bankacılık sektörü tarafından Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) kullandırılan krediler yılın ilk 4 ayında hız keserken, takibe düşen KOBİ kredisi tutarı artışa geçti. KOBİ’lerin kullandığı krediler 2012 Nisan ayı itibarıyla geçen yıl sonuna göre yüzde 1.6 oranında artışla 164 milyar 761 milyon TL’ye yükselirken, KOBİ’lerin batık kredileri yüzde 6 oranında artışla 5 milyar 506 milyon TL oldu. ? BDDK verilerine göre yıllık bazda orta ölçekli işletmelerin takibe düşen kredilerinde yüzde 29.8, kredisi takibe düşen işletme sayısında yüzde 9.5 artış oldu. Küçük ölçekli işletmelerde ise kredisi takibe düşenlerin sayısı yüzde 8.7 oranında, takibe düşen kredi tutarı yüzde 15.6 arttı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı verilere göre KOBİ kredileri, 2011 sonuna göre yüzde 1.6 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 21 oranında artışla 164 milyar 761 milyon TL düzeyine yükseldi. Kredi kullanan KOBİ niteliğindeki müşteri sayısı nisanda son 4 aylık dönemde yüzde 5.4 oranında, yıllık bazda ise yüzde 17.4 artarak 1 milyon 628 bin 743’e yükseldi. Nisan itibarıyla 2011 sonuna göre orta ölçekli işletmelerin toplam kredi tutarı yüzde 1.5 azalışla 63 milyar 803 milyon TL’ye yükseldi. Orta ölçekli işletmelerin nisan itibarıyla takibe düşen kredi tutarı 2011 sonuna göre yüzde 16.3 artışla 1 milyar 726 milyon TL’ye ulaştı. Yıllık bazda değerlendirildiğinde orta ölçekli işletmelerin takibe düşen kredilerinde yüzde 29.8 oranında, kredisi takibe düşen işletme sayısında ise yüzde 9.5 oranında artış dikkat çekti. Nisanda küçük işletmelerin kullandığı kredi tutarı ise yüzde 4.9 artışla 44 milyar 595 milyon TL oldu. Bu dönemde küçük ölçekli işletmelerin takibe düşen kredileri yüzde 11.3 artışla 1 milyar 418 milyon TL oldu. Yıllık bazda değerlendirildiğinde kredisi takibe düşen küçük ölçekli işletme sayısı yüzde 8.7 oranında, takibe düşen kredi tutarı yüzde 15.6 oranında artış gösterdi. İktidarlarının Anıt Ucubesi: Sulukule Hani Başbakanımız “ucube” olduğunu ilan etmişti de, uluslararası sanatçımız Mehmet Aksoy’un kardeşliği, barışı simgeleyen Kars’taki anıt heykeli vinçlerle parçalanmış, Türkiye Taliban gibi heykellerini yıktıran ülke konumuna düşmüştü ya... Ta o zamanlar yazamadığım için içimde kalmıştı: “Gelin İstanbul’un tarihinin anıtlaşmış, dokunulmaz sit alanı olmuş bölgesinde, iktidarlarının tarihi yok ederek, estetiği katlederek, sayısız suçu birden işleyerek, rant hırsıyla yarattığı gerçek ucubeyi görün!..” çığlığı ile seslenemediğim için hemen her gün kendime kızıp duruyordum. Evime girip çıkarken görmezlikten gelme şansımın olmadığı bu gerçek ucubeyi, büyük bir hızla, dar bir sokak mesafesinde İstanbul’un Bizans surlarının üstüne üstüne, ilgili tüm yasalarla dalga geçilircesine, TOKİFatih Belediyesi ortak projesi olarak sıkışıkbitişik apartmanlar olarak bitirmişlerdi ki... İktidar gücünün simgesi Sulukule projesinin dört yıl süren, açılmış üç ayrı davada birden birçok bilirkişi raporuna da dayalı olarak oybirliği ile iptal kararı verilmesini zorunlu kılan gerçekler, iptal sonuçlu yargı kararını getirince.. bir de hukuk devleti düzeni ucubemiz doğmuş oldu... Kaba inşaatları bitmiş, tahta kaplamaları bile tamam Sulukule evlerinin, pardon apartmanlarının kura çekimine gün kala yargıdan oybirliği ile gelmiş iptal kararına gülmeli mi ağlamalı mı bilemedim. Edirnekapı’dan Vatan Caddesi’ne kadar, sit alanı üzerinde, sur dibinde yükselen bitişik apartmanların tabii ki Romanların kimlikleri ile özdeşleşmiş evleriyle benzerlikleri yok. Yoksulluğun, yıpranmışlığın gerekçelendirdiği “yenileme projesinin” en baştan yalan, ortaya bir ucube çıkardığı biliniyordu... UNESCO, dünya mirasını koruma kararları, doğal yapısından soyutlanarak, rant yaratacak apartmanlara dönüşümü, sahiplerinin kovulmalarını elbette yasaklıyorlardı... Roman komşularım, ağzı sulanmış rantçıların iktidar cephesi desteğinde evlerini, arsalarını ellerinden almak için yaptıklarına isyan bayrağı kaldırıyorlardı. Belleğinizi tazelerseniz, çok ciddi bir uluslararası direniş, evsiz kalan Romanların çok sayıda etkinlikle çığlıklarını kamuoyuna duyurma çırpınışlarının sayısız, ancak caydırıcı olamamış eylemlerini anımsayacaksınızdır... ??? Başbakan Erdoğan “ucube” çıkışı ile yıktırdığı Aksoy’un Kars’taki anıtı için, ancak kalıntılar olarak varlığından söz edilen kimi tarihi eserleri savunma gerekçesi yapmıştı ya... İktidarlarının güç simgesi TOKİ eliyle dikilen bitişik apartmanlar Vatan Caddesi’nden Edirnekapı’ya, dünya mirası Bizans surlarının üstüne üstüne yükseliyorlar. “Dışardan bakışta bile dünyada bu boyutta bir tarih katletme, ucube örneği yoktur..” demekle iş bitmiyor. Sur kapıları, Sulukule mahallesinin bütün ana, ara yolları, inşaatları kapatacak biçimde metal barikatlarla örtüldükten hemen sonra, önce ağaç katliamı yaşandı. Romanların, Karagümrük’e doğru daha yoksul, daha çaresiz, ilkel koşullarda, kiracı.. sığındıkları günlerde, kesilmiş ağaçların kalın gövdeleri ile yakılan ateşler sokak düğünlerinin tek güzelliği oldu. Romanlar ellerinden alınmış evlerinin yerine yapılanlarla yakından ilgiliydiler. Gelip geçerken yine yolumu keserek temel kazılarında çok önemli tarihi bulguların çıkışını heyecanla aktarıyorlardı. İktidarları takmadılar, birkaç uygarlığın üst üste olduğu bölgenin kaçınılmaz, kazmanın girdiği her yerden fışkıran toprak altı tarihinin görülmemesi, inşaatlara engel oluşturmamasını sağlamak üzere, yapılması gereken kazıları okuspokus ederek hızla inşaatlara giriştiler. Bu arada ellerinde haritaları, Vatan Caddesi’nden Kariye Müzesi’ne sur dibinden gitmeye kalkışan gezginler şaşkın, buharlaşmış sokaklara, metal tenekeler arkasından yükselen inşaatlara bakıp duruyorlardı... Sulukule’yi İstanbul’un tarihinden silmek için asıl operasyon, Neslişah Mahallesi’nin muhtarlığı ile birlikte toptan kaldırılması olmuştu. Nüfus kâğıtlarımızda yazılı adreslerimizde hâlâ duran Neslişah Mahallesi kaldırılırken, nasıl olduğunu anlayamadan hepimiz toptan Karagümrüklü olduk. Romanların eskisinden çok daha yoksul, daha çaresiz, daha ecişbücüş evlere sıkışmış olarak topluca ara sokaklarda yaşamaya çaıştıklarını, kimliklerinin simgesi düğünlerini çok daha yoksul koşullarda bu dar sokaklarda, pislik, çaresizlik içinde yaşatmaya çaıştıklarını bilmem anlatmaya gerek var mı? Şimdilerde başları bir kez daha belada... Karagümrük’ün arka sokaklarında aynı müteahhitlerin sakallı, cüppeli adamları kapı kapı dolaşıyorlar. Ecişbücüş apartmanların tek tek dairelerini satın almak için öneri getiriyor, satmak istemeyenleri, yeni deprem gerekçeli kentsel dönüşüm yasası hükümleri işletilerek devlet eliyle evlerine bedava el koyulması ile tehdit ediyorlar. Onlar nereye gideceklerinin, nasıl yaşayabileceklerinin derdinde, zaten çoğunluk kiracı, diplerde yaşam koşullarında. İstanbul’un tarih miraslarının göbeğinde, rant ucubeleri yükseliyor... SEKA’da hazırlık önce başlamış! YUSUF ÖZKAN Teknogirişimcilere TÜBİTAK üzerinden 550 bin TL hibe desteği verilecek Teknolojiye teşvik geldi ? 10. Teknoloji Ödülleri sahiplerini buldu. Törene katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 4 aşamalı girişimci desteğini açıkladı. Ekonomi Servisi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK aracılığıyla Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek Programı isimli yeni bir destek programı başlattıklarını belirterek “Teknoloji Girişim Sermayesi desteğini başlatmıştık. Birinci aşama fikrin seçilmesi, ikinci aşama şirketin kurulması ve başlangıç sermayesi verilmesiydi. Bu aşamadaki desteğimiz 100 bin TL hibe şeklinde oldu. Şimdi üçüncü aşamayı TÜBİTAK ile başlatıyoruz. Prototipini geliştirdiği fikrini, ürüne dönüştürmek isteyen teknogirişimcilere, TÜBİTAK üzerinden 550 bin TL hibe desteği vereceğiz” dedi. TÜSİAD, TÜBİTAK ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) işbirliği ile gerçekleştirilen 10. Teknoloji Ödülleri sahiplerini buldu. Burada konuşan Ergün, son aşamanın pazarda başlayacağını anlattı. İZMİR Danıştay’ın özelleştirmelere ilişkin verdiği yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarının Bakanlar Kurulu’nca kaldırılmasına olanak sağlayan düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanmasından önce, Albayraklar’ın Balıkesir SEKA fabrikasında hazırlık yaptığı öğrenildi. Düzenlemeyle, Kuşadası Limanı’ndaki yasadışı yapıların yıkımıyla ilgili verilen son karar da bypass edilecek. 52 milyon değer biçilmesine karşın 2003’te Albayraklar’a 1.1 milyon dolara verilen Balıkesir SEKA’nın, uzun yıllar süren hukuk mücadelesinin ardından yeniden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak iade işlemi bugüne dek gerçekleşmezken, fabrikada boş binalar dışında hiçbir şey kalmadı. Yıllardır atıl durumdaki binalarda son iki aydır hareketlilik olduğunu söyleyen Eski Türkİş Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Akyüz, “Albayraklar’ın yabancı bir şirketle birlikte buraya yeniden yatırım yapacağı konuşuluyor. Yaklaşık iki aydır SEKA’nın eski elemanlarını fabrikaya götürüyorlar. Demek ki düzenlemeden haberleri var” dedi. Bu arada Aydın İdare Mahkemesi’nin, özelleştirilen ve Egeports şirketinin işlettiği Kuşadası Limanı’ndaki yasadışı işyerleriyle ilgili yıkım kararını onayladığı öğrenildi. Davayı açan Avukat Nilgün Öğünçlü, Bakanlar Kurulu düzenlemesinin Kuşadası Limanı’ndaki işyerlerini de dolaylı yoldan etkileyeceğini anımsatarak, “Bu düzenlene hukuk devleti ilkesinin rafa kalktığının göstergesidir” dedi. Muhasebeciler meydanlara indi Muhasebeci ve mali müşavirler, Türkiye genelinde yaptıkları eylemlerle hükümete taleplerini ilettiler. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yapılan eylemlerde “angarya ve vesayete karşı” seslerini yükselten muhasebeciler, meslek yasasının kabul edilişinin yıldönümünde hükümeti “vicdan muhasebesi” yapmaya çağırdı. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan meslek yasasının kabul edilişinin 23’üncü yıldönümünde kritik bir eşiğe gelindiği uyarısında bulunarak “Artık angaryaların bitmesi, vesayete son verilmesi, oldubitti’lerin yaşanmamasını istiyoruz. Mesleki geleceğimizin karartılmaması için dile getirdiğimiz talepler hızla çözüme kavuşturulmalı” dedi. İstanbul Taksim’de meslek mensuplarıyla birlikte Atatürk Anıtı’na çelenk koyup saygı duruşunda bulunan Arıkan, Türkiye’nin vesayetten arındırılmış bir muhasebe sistemine ihtiyacı olduğunu vurguladı. Muhasebecilerin talepleri arasında “angaryaların kaldırılması, başta 5/4 olmak üzere meslek yasasının anti demokratik hükümlerinin değiştirilmesi, TÜRMOB genel kurulunca kabul edilen yönetmeliklerin yayımlanması” gibi maddeler var. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner de mevzuatla ilgili kapsamlı bir teşvik ve desteğin bulunduğunu ancak uygulamadaki sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi. 10. Teknoloji Ödülleri töreninde büyük ödülü kemik eğriliklerinin düzeltilmesi için bilgisayar destekli dairesel fiksatör sistemi geliştiren Tuna Medikal aldı. Ankaorta irtifa uzun havada kalışlı insansız hava aracı sistemi ile TUSAŞ, InP bazlı Qwıp dedektör üretim süreci tasarımı ile ASELSAN, seyyar yüzücü hücum köprüsü (SYHK) ile FNSS jüri özel ödülüne layık görüldü. 10. Teknoloji Ödülleri’ne 192 adet ön başvuru alındı. Bu, 1998’den bu yana alınan en yüksek başvuru oldu. 25 firma ve 27 proje finale kaldı. Sorunları çözün Lipton çaya ömür katacak ÖMER ŞAN Mustafa Seçkin RİZE Lipton, geçen yıl mayısta ‘sürdürülebilirliğin çay üretiminin ayrılmaz bir parçası olması ve çay üreticilerinin sürdürülebilirlik hakkında bilinçlenmesi’ hedefiyle başlattığı ‘Sürdürülebilir Çay Tarımı’ vizyonu projelerine hız verdi. Lipton’un 2011’de açıkladığı en önemli hedeflerinden biri olan üretici eğitimleriyle bir yılda 7.446 çay üreticisine birebir eğitim verildi. Lipton, bu yılın sonuna kadar 15 bini aşkın üreticiye eğitim vermeyi hedefliyor. Teorik ve uygulamalı olarak gerçekleştirilen eğitimler, erozyon kontrolü, atık yönetimi, iş güvenliği, kayıt tutma, doğal hayatı koruma, gübreleme ve budama konularını kapsıyor. Rize’deki toplantıda konuşan Unilever Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, “Çay bitkisinin ekonomik ömrü 100 yıl. Türkiye’deki çaylar 75’inci yılını doldurdu. Türk çayının gelecek kuşaklara aktarılması için çay üreticilerinin çay ekimi ve hasadı konusunda bilinçlendirilmesi ve doğru tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekiyor” dedi. Ekonomi Servisi Forbes dergisi tarafından her yıl hazırlanan ‘ABD’nin En Fazla Kazanan CEO’ları’ sıralamasına ilk 500’e üç üst düzey Türk yönetici de girdi. Forbes listesinde Coca Cola Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, 14.4 milyon dolar ile 110. sırada, Western Union Üst Yöneticisi (CEO) Hikmet Ersek 3.5 milyon dolar ile 385. sırada yer aldı. Sunnyvale, Kaliforniya merkezli Maxim Integrated Prods şirketinde Üst YöneHikmet tici olarak görev yapan Ersek Muhtar Kent Forbes’un fazla kazanan yöneticiler listesinde üç Türk Tunç Doluca ise yıllık toplam 4.12 milyon dolarlık kazancı ile listeye 363’üncü sıradan girdi. Doluca’nın üst yöneticisi olduğu Maxim Integrated Prods’un dünyanın 24 farklı ülkesinde satış ofisi ve 40 teknoloji tasarım merkezi bulunuyor. Analog ve yarıiletken entergre devreler üreten şirketin 2011 cirosu 2.5 milyar dolar ve 9 bin 300 çalışana sahip. Doluca, yönetimi devraldıktan sonra stratejik altı şirket satın alma işlemi Tunç gerçekleştirdi. Doluca ‘Kral Müşteri’ Celo’yu birinci yaptı Ekonomi Servisi Turkcell, gerçek zamanlı pazarlama (real time marketing) çalışmasıyla CRM (müşteri ilişkileri yönetimi) ‘Gartner CRM Excellence Awards’ yarışmasında birinci oldu. Turkcell 2007’de aynı yarışmada ‘Müşteriye Yolculuk’ programıyla da ödül almıştı. Turkcell, Loyatlty Awards’dan “Çiftçi Paketi”yle “Sadakat Programı”nda “En İyi Teknoloji Kullanı”mı birincilik ödülünü aldı. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Emre Sayın, “Turkcell olarak her gün 34.5 milyon müşterimiz için en kaliteli hizmeti, ileri teknolojiyi sunuyor ve onların memnuniyetini üst düzeyde tutmak için çalışıyoruz. Müşterimizi kral olarak görüyoruz. Hedefimiz müşteriyi daha iyi anlayarak onun ihtiyaçlarını daha hızlı karşılamak” dedi. Vodafone Türkiye, 2009’un başından bu yana uyguladığı, müşteri memnuniyetinde çıtayı yükselterek güven markası ve sürdürülebilir büyüme inşa etmeye odaklı stratejik yaklaşımıyla Londra’daki Loyalty Ödülleri’nde, Ketchup Loyalty Ajansı’yla gerçekleştirdiği “Kırmızı Avantaj Programı” ile “Mobil İletişimde Yılın En İyi Sadakat Programı” ödülünü aldı. Vodafone Türkiye Bireysel İş Birimlerinden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Öğüt, Loyalty Ödülleri’nde elde ettikleri başarının müşteri odaklı yaklaşımın sonucu olduğunu belirtti. ‘HSBC’ye 5 yılda çok yatırım yapacağız’ HSBC Türkiye Genel Mü Spurling Türkiye’ye “H dürü Martin uk basit vergi sistemi, fiz uk altyapı, iks el altyapı, ürün ve hizmetleri, ins an kaynaklarını geliştirin. Finans merke olarak oluşturun” çağr zini bir yapı ısında bulundu. Okan Üniversitesi’nin Uluslararası İstanbul düzenlediği Fin si’nde konuşan Spurlin ans Kongreg İstanbul’a atandığında HSBC’ni n ne kadar büyük olduğunu bilmediğini an müzdeki 5 yıl içinde ço latarak “Önük cağız. İstanbul çok gü yatırım yapazel bir kent ve uluslararası finans me rkezi olmanın çok iyi adayı” dedi. Vodafone’a ödül Galata Taşımacılık Afrika’ya odaklandı Galata Taşımacılık 15. yılını kutladı. Şirketin kuruluş yıldönümü için düzenlenen toplantıda konuşan Galata Taşımacılık Üst Yöneticisi (CEO) Vittorio Zagaia, Türkiye’nin dünya ticaretinde giderek öne çıkan Afrika pazarında etkin bir rol alması için yeni modeller geliştirdiklerini belirterek “Türkiye’nin üçüncü ülkelere yönelik taşımalarda üs olmasını hedefliyoruz. Afrika’ya dış ticaretin artması karadeniz ve taşımacılığın daha ekonomik ve kısa sürede yapılmasına bağlı. Bu kıtada 34 lojistik nokta belirledik. Fas ve Kamerun bunlardan bazıları” dedi. Galata Taşımacılık’ın İtalyan Ortağı Eduardo Albini de 15 yıl önce Türkiye’ye yatırım yaptıklarını belirterek “Türkiye bizim için en önemli üç ülkeden biri” diye konuştu. Emre Sayın C MY B C MY B