19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE 4 HABERLER Erdoğan özel yetkili mahkemelere ilişkin değişiklik çalışmalarını Bakanlar Kuruluyla bile paylaşmadı Darbeleri Önlemek İçin TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu üyeleri İdris Şahin, Feyzullah Kıyıklık, Mehmet Şeker ve Yaşar Karayel’in gazetemizi ziyaretleri benim için çok önemliydi. Ziyaret benim için önemliydi çünkü sayın komisyon üyeleri ile görüştükten sonra, kuruluşun yararına, kendileriyle ruberu görüşme öncesinden daha fazla ikna oldum. Bu da bana bir kez daha yüz yüze görüşmelerin yararını gösterdi. Sayın Feyzullah Kıyılık’ın “darbelerin bir daha olmaması için yapılması gereken üç şey” konusundaki sorusunu yanıtlarken de içtenlikle desteklediğim çalışmalarının daha da yararlı olması için neler yapılması gerektiği konusunda, burada daha önce de birkaç kez dile getirdiğim kimi görüşleri kendilerine ilettim. Dilerseniz “Darbelerin bir daha olmaması için neler yapabiliriz?” konusuna bir daha değinelim. Tabii önce hemen bir noktayı vurgulamak gerek: Darbe deyince bizim aklımıza, hep askeri darbeler geliyor. Oysa askeri gibi sivil darbeler de olur, onlar da askeri darbeler kadar kötüdür. Yalnız askeri vesayete karşı olmak yetmiyor, sivil vesayete de karşı olmak gerek. ??? Darbenin doğru tarifinin, hukukun üstünlüğünün ortadan kalktığı, demokrasinin güvencelerinin işlemediği bir rejimi egemen kılan girişim olduğu söylenebilir. Eğer biz bu tür girişimlerin bir kısmı değil, ama her türlüsüne ayrım yapmadan karşı durabilir, bunu toplumsal bir alışkanlık haline getirebilirsek, bir daha darbe olmasını engelleriz. Demek ki birinci kural demokrasiyi tam olarak işletmektir. Bizde darbelerin son zamanlara kadar askeri darbe şeklinde gerçekleşmiş olması kimseyi şaşırtmasın, unutmayalım ki o darbelerde de sivil sorumluluk, asgari, askeri sorumluluk kadar büyüktür. 12 Eylül günü Kenan Evren’in toplumda bulduğu desteğe bakınca bu gerçeği daha iyi görmek kolaylaşır. Darbe eylemini engellemek için en iyi çare darbenin nedenlerini ortadan kaldırmaktır. Merhum Metin Toker’in bir sözü vardı, “Ne zaman 11 Eylül 1980’in koşulları bir araya gelirse, kaçınılmaz olarak 12 Eylül olur” derdi. Haklıydı. Darbelerin tohumları sivil dönemlerde atıldığından, biz gözümüzü yalnızca askere dikmeyelim, aynı zamanda sivil politikacılarımıza da bakalım! Çünkü darbelerin nedenleri de engelleme çareleri de hep sivillerdedir. Asıl olan sivil yaşamdır, sivil demokrasiyi düzeltelim! ??? Dikkat edilecek bir husus da, “darbeyi önlüyoruz” derken durumu sanki darbe olmuşa çevirmemektir. Şu anda yargı önünde olan 12 Eylül soruşturmasından bir şey çıkmayacak. Çünkü 12 Eylül darbesi, gayet usta bir biçimde, ne yapıyorsa, bunu mahkemeler eliyle kotarmıştır. 12 Eylül’de haksız yere 38 ay hapis yattım. Ama bu görünürde mahkemeler vasıtasıyla yapıldı. Şimdi ben kimden hesap soracağım? Mahkemelerden hesap sormadan önce de bugüne bakmak gerek. 12 Eylül’ün mahkemeleri gerçi askeri mahkemelerdir ama askeri mahkemelerin en büyük kusurları bağımsız olmamalarıdır. Siz yargı bağımsızlığını sağlamadan, bağımsız yargı olmamasının sonucunda ortaya çıkan 12 Eylül hukukunu yargılayabilir misiniz? Benim de darbelerin, benim çektiklerimin aynını, hatta daha beterini çeken gazeteci arkadaşlarım dururken bugün yaşanmakta, acısı çekilmekte olan olayları bir yana bırakarak geçmişin acılarının hesabını sormamın bir anlamı olabilir mi? Darbeyi önlemenin en iyi yolu, hukukun üstünlüğünü sağlamak olduğuna göre, şu sırada acil olarak yapılması gereken, bunun önündeki en büyük engel, özel yetkili mahkemeleri kaldırmak ve HSYK’nin yapısını yargı bağımsızlığıyla bağdaşır hale getirmektir. İşte benim, dilim döndüğünce sayın komisyon üyelerine anlatmaya çalıştıklarım bunlardı. AKP’de çatlak korkusu ERDEM GÜL ANKARA AKP, özel yetkili mahkemelerle (ÖYM) ilgili değişiklik çalışmasını, yürütülen karşıt kampanya nedeni ile doğrudan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile “özel bir taktik” içinde yürütmeye başladı. Konu Bakanlar Kurulu’na bile getirilmezken, değişikliğin ‘MİT’e zırh’ yasasında olduğu gibi yasa önerisiyle ya da Genel Kurul aşamasında 3. yargı paketine önerge ile eklenerek de gerçekleştirilmesi seçenekleri üzerinde duruluyor. ÖYM’lerle ilgili gözlerin çevrildiği Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın, “ÖYM’lerle ilgili bir değişiklik 3 ve 4. yargı paketlerinde yer almayacak. Bir tasarı ya da taslak çalışması da yok” açıklaması “ÖYM değişikliğinden vaz mı geçildi” sorularına yol açtı. Ancak bunun ÖYM’lerle ilgili değişiklik konusunda özellikle medyada yürüyen sert tartışma nedeniyle AKP’nin yürüttüğü yeni bir stratejiden kaynaklandığı ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre, ÖYM’lerle ilgili değişiklik çalışması için talimatı bizzat Erdoğan verdi. Çalışma, doğrudan Erdoğan’ın gözetiminde yürütüldü. Erdoğan, son “siyasi” kararı da kendisi vereceği için bu konudaki çalışma Bakanlar Kurulu’na bile getirilmedi. Özellikle Fethullah Gülen cemaatine yakın medyada ÖYM’de yapılacak olası değişikliğe karşı yürütülen eleştirel yayınlardan rahatsızlık AKP’yi özel çalışmaya iten en önemli gerekçe oldu. AKP yönetiminde “ÖYM üzerinden hükümete yönelik kampanya” olarak algılanan bu yayınların amacının parti içinde de “ÖYM’nin değiştirilmesini isteyeyenler” ve “istemeyenler” biçiminde kutuplaşma yaratmak olduğu yolunda değerlendirme yapıldı. AKP’de, ÖYM’lerde değişikliği karşı çıkacak milletvekili sayısının çok sınırlı kalacağı belirtilerek bu konudaki muhalefet için “cılız” ifadesi kullanılıyor. Erdoğan’ın partisi içindeki bu rahatlık nedeniyle de, kararını verdiği an ÖYM’lere ilişkin değişikliği Meclis’ten jet hızıyla geçirebileceğine dikkat çekiliyor. AKP kulislerinde üzerinde çalışılan değişiklikte en önemli noktayı MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve MİT mensuplarına sağlanan koruma benzeri bir özel izin sisteminin özellikle Genelkurmay Başkanı düzeyinde askerlere sağlanıp sağlanmayacağının oluşturduğu dile getiriliyor. AKP’de Fidan’ın ifadeye çağrılmasının aslında Başbakan ve hükümete yönelik bir girişim olduğu değerlendirmesiyle ÖYM’lerin si Başbuğ ve KCK kaygısı vil siyasete yönelik olası bir soruşturmasının da önüne geçilecek bir düzenleme yapılabileceği belirtiliyor. Çalışmada ÖYM’lerle ilgili değişikliğin yeniden alevlenen Kürt açılımı çerçevesinde de ele alındığı öğrenildi. Bu kapsamda KCK davalarında tutuklu sayısının binlerle ifade edilmesi ve halen operasyonların devam etmesi ve BDP milletvekillerine kadar uzanması nedeniyle bazı değişiklikler tasarlanıyor. AKP’de henüz netlik kazanmamakla birlikte 3. yargı paketinin 15 Haziran sonrası Genel Kurul’a getirilebileceği belirtiliyor. Bu durumda Bakanlar Kurulu’nun imzasından geçen bir tasarı yerine ÖYM düzenlemesinin MİT’e zırh yasasında olduğu gibi birkaç maddelik bir gece yarısı yasa önerisiyle ya da Genel Kurul aşamasında önerge ile gerçekleştirilmesi seçenekleri üzerinde de duruluyor. ERDOĞAN YİNE SERT Üslup uyarısı işe yaramadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun üslup uyarısına tepki gösterdi. Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu, sizin siyasette bir kere ders verme, müderrislik makamına erişmeniz için daha çok ekmek yemeniz, çok toz yutmanız lazım. Siz şu anda öğüt verme değil, öğüt alma makamındasınız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun daha seçildiği kongrede başlattığı o çirkin üslubu belli bir seviyeye yükseltmek için biz iki yıldır uğraşıyoruz. Hâlâ o üslup değişmedi, düzelmedi. Şimdi Allah var, kendisi siyaset üslubu noktasında zaman zaman bizim üslubumuzu taklit etmeye çalışıyor. Ama siyaset üslubu olarak AKP üslubundan ziyade çok çok affedersiniz Sayın Bahçeli’nin diline, tarzına daha yakın olduğu gerçeğini de burada hatırlatmak durumundayım” dedi. DDK, 8. Cumhurbaşkanı‘nın mezarının açılıp otopsi yapılması gerektiğini bildirdi ‘Özal’ın ölümü şüpheli’ Mesut Yılmaz’ın annesi uğurlandı Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın annesi Güzide Yılmaz (87), Teşvikiye Camisi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’ne toprağa verildi. Güzide Yılmaz için Teşvikiye Camisi’nde dün cenaze töreni düzenlendi. Törende, Mesut Yılmaz, eşi Berna Yılmaz, oğulları Yavuz ve Hasan ile kardeşi Turgut Yılmaz, taziyeleri kabul etti. Törene, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, eski bakanlardan Yaşar Okuyan, Güneş Taner ve Hüsamettin Özkan, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Erdoğan Toprak, işadamı Mustafa Koç, Ahmet Nazif Zorlu, Abdurrahim Albayrak’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda işadamı, sanatçı ve siyasetçi katıldı. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) ‘Bu paket sorun çözmez’ CHP’ye göre AKP hükümetinin “gerekçesiz tutuklamaları itiraf” ettiği üçüncü yargı paketi, umut ve beklentileri karşılamaktan uzak ERDEM GÜL ‘Erotik’ bulunan törene soruşturma ? BALIKESİR (Cumhuriyet) Bandırma ilçesinde belediye tarafından düzenlenen Kuşcenneti Festivali’nde, dansçı kızların okul bahçesindeki gösterisi AKP Milletvekili Cemal Öztaylan ve AKP İlçe Başkanlığı tarafından “erotik” bulununca soruşturma başlatıldı. 3 müfettiş, okul ve ilçe milli eğitim müdürü ile belediye başkanının ifadelerine başvurdu. ANKARA 3. yargı paketiyle ilgili muhalefet şerhi yazan CHP’nin TBMM Adalet Komisyonu üyeleri, yeni düzenlemeyle AKP’nin, “gerekçesiz tutuklama itirafında bulunduğunu” belirtti. CHP’nin 3. yargı paketine itirazlarını içeren muhalefet şerhinde öne çıkan başlıklar şöyle: Umut ve beklentileri karşılamadı: Askere korkunç tuzak ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde karayolunda PKK’li teröristler tarafından menfeze, bir mutfak tüpünün içine yerleştirilen 40 kilo patlayıcı, güvenlik güçleri tarafından tespit edildikten sonra imha edildi. Patlayıcının imha edilmesi sonucu 2 metre çapında 1 metre derinliğinde çukur açılırken, bombanın muhtemelen bir yol kesme eyleminden sonra olay yerine gelen güvenlik güçlerine yönelik hazırlandığı belirtildi. Yargının hızlandırılmasını ve adil yargılanmayı sağlayacak tek bir hüküm yoktur. Paketle birlikte sanki tutuklu milletvekilleri sorunu çözülecekmiş gibi bir beklenti yaratıldı. Ama sorun çözülmedi. Dosya içeriği incelemesine kısıtlama: Terör suçları için müdafiin dosyayı incelemesi ve belge alması yasaklanmakta dır. Bu tür bir gizlilik, adil yargılama hakkına aykırıdır. Gerekçesiz tutukluluk itirafı: ‘Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda; kuvvetli suç şüphesini, tutuklama nedenlerinin varlığını, Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu, gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir’ şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu değişiklik, tutuklulukla ilgili hâkim ve mahkeme kararlarının kanundaki ifadelerin tekrarı suretiyle gerekçesiz olduğunun itirafı niteliğindedir. GE RE KÇ E: YE Mİ N ETM ED İ Balbay’ın önergeleri iade edilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanlığı’nın CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın soru önergelerini “yemin etmediği” gerekçesiyle iade edeceği bildirildi. CHP Milletvekili Veli Ağbaba, Balbay’ın imzalarını taşıyan soru önergesi ve araştırma önergelerini TBMM Başkanlığı’na vermişti. Balbay, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi hazırlamış, F Tipi cezaevlerinin kapasitesi ve tecrit politikasıyla ilgili olarak da araştırma önergesi hazırlamıştı. TBMM Başkanlığı’nın Balbay’ın önergelerini anayasa ve TBMM İçtüzüğü açısından incelediği ve “milletvekillerinin göreve başlamaları için ant içmesi” zorunluluğu nedeniyle soru önergelerinin iade edileceği bildirildi. ‘MHP ve BDP’den randevu isteyeceğiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, partisinin merkez yönetim kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada terör sorununun çözümüne yönelik başlattıkları görüşmelere ilişkin, “AKP’den sonra MHP ve BDP ile birlikte olmayı çok önemsiyoruz. Biz o beraberliği sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. MHP ve BDP ile de randevu talebiyle görüşmelerimizi sürdüreceğiz” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısındaki konuşmasının “Kılıçdaroğlu ve üslup” konusundaki bölümlerini anımsatan Güler, terör sorunun çözümüne yönelik görüşmeler sürecinde duyarlı yaklaşımlar sergilenmesi gerektiğini vurguladı. Güler, “Başbakan, genel başkanımıza üslup dersi verecek konumda değildir” diye konuştu. Eğitimİş’ten MEB’e siyah çelenk ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitimİş, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i protesto ederek Bakanlık önüne siyah çelenk bıraktı. Eğitimİş Başkanı Veli Demir, “Öğretmenleri itibarsızlaştırarak, özlük haklarını ellerinden alarak bir yere varamazsınız. Artık Milli Eğitim Bakanı olduğunuzu hatırlayınız” diye seslendiği Dinçer’i istifaya davet etti. Akıl tutulması: Özal, görevi başında veANKARA Cumhur fat eden bir cumhurbaşbaşkanı Abdullah kanıdır. Ölümü, uzun süGül’ün talimatı üzerine reli devam eden ağır bir 8. Cumhurbaşkanı Tur hastalık neticesinde olan gut Özal’ın ölümünü in ve beklenen bir ölüm celeyen Devlet Denetle değildir. Görevi başında me Kurulu, hazırladığı ve ani şekilde ölen bir raporda ölümün “şüp cumhurbaşkanının ölüheli” olduğunu belirte mü her zaman “şüpheli” rek, Özal’ın mezarının bir ölümdür. Bu itibarla, açılıp otopsi yapılması ölüm nedeninin belirgerektiğini bildirdi. lenmesi amacıyla herCumhuriyet’in günde hangi bir otopsi ve/veya me getirdiği hastane ra Köşk yerleşkesinde delil porları ve Köşk ambu tespiti benzeri işlemlerin lansı ile ilgili çarpıcı yapılmamış olması tam saptamalar yapan DDK, anlamıyla “akıl tutulölümle ilgili süreçte ya ması” ile izah edilebileşananların “akıl tutul cek bir durumdur. ması” olduğunu vurguKöşk’te teçhizaladı. tın bulunmaması: Cumhurbaşkanlığı Özal’ın geçmiş sağlık bilDDK, uzun zamandır gileri ve yoğun program üzerinde çalıştığı DDK trafiği bilinmesine rağraporunu tamamladı. Ramen derhal porda, şu sapmüdahaleye tamalara yer uygun ve yeverildi: terli sağlık Genel Sepersoneli, kreterlik ekipmanı ve kusurlu: donanımlı bir Gerek döneambülansın min genel sebulundurulkreterliğinin mamış olması gerekse o dökabul ve izah nemde mer? Özal’ı ölüme edilebilir bir hum Cumgötüren süreçteki yönetim anlahurbaşkahatalara dikkat yışı değildir. nı’nın özel çekilen DDK Söz konusu doktorluğunu dönemde Saraporunda, yaptığı ifade edilen kişile‘’Görevi başında ve yın Cumhurrin, Köşk’ün ani şekilde ölen bir başkanı’nın acil bir rahatsağlık sistecumhurbaşkanının sızlık geçirminin oluştuölümü her zaman mesi anında rulmasında “şüpheli” bir izlenecek ve uygulanyöntem ve süölümdür’’ denildi. masında ciddi reçlerin tabir şekilde nımlanmamış hatalı/kusurlu oldukları olması nedeniyle, adeta, kanaatine varılmıştır. Kan örneği atıldı: herhangi bir mahallede Hacettepe Üniversitesi aynı şekilde vefat eden bir Hastanesi’nde alınan kan insan için hane halkı ve örneğinin Hacettepe Üni komşular tarafından yaversitesi Erişkin Hasta pılan iş ve işlemlerin ötenesi Klinik Patoloji La sinde bir uygulama yapıboratuvar Şefi Doç. Dr. lamamıştır. Mezar açılmalı: Cumhur Özkuyumcu ve laboratuvar teknisye Merhum Cumhurbaşkani Hatice Güngör tara nı’nın ölüm nedeninin fından üzerinde çalışıl belirlenebilmesi ve vefadıktan sonra saklandığı tı ile ilgili şüphe ve idve 1996 yılında Klinik diaların izah edilebilmePatoloji Laboratuvarı Bi si için sonuç alınıp alıyokimya Bölüm Şefi namayacağı kesin olarak Yrd. Doç. Dr. İbrahim bilinememekle birlikteÜnsal tarafından labo takdiri adli makamlara ratuvarda temizlik ya ait olmak üzere fethi kapılması/elektrik kesinti bir yapılmasının uygun si sırasında atıldığı anla olacağı sonuç ve kaanatine varılmıştır. şılmıştır. FIRAT KOZOK C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle