25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE kultur@cumhuriyet.com.tr 16 KÜLTÜR Üst Kurul’a ‘aile’ temsilcisi İ Sinema destekleme yasasındaki düzenlemeye göre Üst Kurul’da Aile ve Sosyal Planlamalar Bakanlığı’ndan temsilci bulunacak İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ’NİN GENÇ SOLİSTİ EMRE ENGİN Daha iyinin peşinde AYŞEGÜL ÖZBEK Kültür Servisi “5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun”da değiştirilmesi planlanan konu başlıkları dün basın mensuplarıyla paylaşıldı. Bir süredir Meslek Birlikleri ile Sinema Genel Müdürlüğü arasında yaklaşık dört aydır yürütülen çalışmalar Türkiye sinemasının en önemli destek mekanizmasında köklü değişikliklere yol açacak kanun taslağına son halini verme amacını taşıyor. Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu Fener Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştayın son oturumuna Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay başkanlık etti. Bakan Günay kanunun, sinema sektörü ve toplumun beklentilerini karşılayacak şekilde değiştirileceğini söyledi. Çalıştayda sinema alanında kurulmuş 9 meslek birliği temsilcilerinin yanı sıra bakanlık bürokratları ile Sinema Genel Müdürlüğü temsilcileri hazır bulundu. Kanun taslağında değişecek bazı konu konu başlıkları ise şöyle: Kanunun yeni adı Türkiye Sinema Kanunu olacak. Üst Kurul’da daha önce Milli Eğitim Bakanlığı’ndan temsilci yer alırken şimdi yeni düzenlemeyle Kültür Servisi Devlet Tiyatroları’nın özelleştirilmesine yönelik yasa tasarısıAile ve Sosyal Planlamalar Bakannın detaylarına yer verdiğimiz dünkü haberimizin ardından bugün de taslağı lığı’ndan temsilci yer alacak. tiyatro sanatçılarının değerlendirmesine sunduk. DT ve DOB gibi sanat ? Yeni taslağın en Kanunda daha önce yer alan, kurumlarında “sanatkâr memur” istihdam edilemeyeceği, ihtiyaç haanayasanın vazgeçilmez temel ilkelinde, “sözleşmeli sanatkâr personel” istihdam edilebileceği, ödenedikkat çeken maddelerinden lerine aykırı olan, pornografi ya da cek ücretlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı onayıyla belirleneceği biri DT’ye bağlı sanatçıların başka şiddet içeren filmlere destek verilyeni taslakta dikkat çeken maddelerden biri de DT’ye bağlı sanatişlerde çalışmalarına koşul getirilmesi. memesi kararına nefret söylemi çılar başta olmak üzere tüm sanat kurumlarındaki sanatçıların diiçeren filmler de eklenecek. ziler gibi diğer işlerde çalışmalarına koşul getirilmesi. SanatçılaDT yönetmeni Işıl Kasapoğlu bu madde için Türkiye’de çekilecek yarın ikinci bir iş yapmaları durumunda, bu işten elde edecekleri “Öneriler oyuncu ya da yönetmenlerin bancı filmlere destek verilecek. net gelirin yüzde 30’unu bakanlığa ödemeleri gerekecek. finansal ilişkilerine bağlı olarak değil, niçin bu Yabancı film sektörüyle ortak yapımları desteklemek için mesleği yaptıklarıyla ilgili olmalıdır” diyor, özel bir düzenleme yapılacak. olması gereken değişim Ayşenil Şamlıoğlu İBBŞT yönetmeni Ragıp Yavuz ise Devlet genel bütçesinden yıpratıcı, yakıcı, yok edici (Eski İBBŞT “Milletvekilliği maaşı yetmezmiş gibi TV’de sinemaya belli bir pay aktarılönerilerle başladı. Yazık. Genel Sanat Yönetmeni) ması hedefleniyor. Oysa daha çok işimiz, çok yorumculuk yapan Hakan Şükür’den Bir tiyatroda Festivalde ödül kazanan yolumuz var. Kamu tiyatroları neler oynanacayüzde kaç almayı düşünüyor acaba filmlere de özel bir destek verilmeticari tiyatrolardan çok farklı ğına bir kuruhükümet?” yorumunu si planlanıyor. bir konumda. Hükümete değil lun karar verkamuya aittirler. Su gibi, ekmek yapıyor. mesi garip geligibi ihtiyaçtırlar. Önce bunun yor bana. Burafarkında olmalıyız. Öneriler da karar genel Buika Alaçatı’da oyuncu ya da yönetmenlerin fisanat yönetmeIşıl Kasapoğlu nansal ilişkilerine bağlı olarak ? Kültür Servisi İspanyol aşk ni ve yönet(DT yönetmeni) değil, niçin bu mesleği yaptıklamenlerin ortak şarkılarının tutkulu sesi Buika Dünya derıyla ilgili olmalıdır. Kamu tiyatkararıdır. Sa“En Mi Piel” albümü kapsamında ğişirken, Türroları, “Halkımıza hoşça vakit natçıya iş bulçıktığı dünya turnesinde rotasını kiye değişirgeçirtmek için” değil, insanı damak için çalışan menajerler bile Alaçatı’ya da çevirecek. ken tiyatroha iyi, daha doğru, daha güzele yüzde 30 almıyor. “Uluslararası Alaçatı Festivali muzun değiyakınlaştırmak için vardırlar. 2012” çerçevesinde sevenleriyle şime katılmaHodri meydan! Benim anlatacakRagıp Yavuz yaza merhaba diyecek olan ması imkânlarım varsa, bu anlatacaklarımı (İBBŞT yönetmeni) sanatçı 16 Haziran Cumartesi sızdı. Durasadece tiyatro yaparak anlatabiliTaslağın elle tutulur hiçbir yanı günü saat 22.00’de Alaçatı Beach ğanlık hepiyorsam ben tiyatro yapacağım. yok. Ödenekli tiyatroların sanatResort’ta konser verecek. mizin ölümüne yol açar. Olumlu Buna kimse engel olamaz. çıları kurum dışında iş yaptıkları stanbul Müzik Festivali, 40. yılında “İstanbul Müzik Festivali Genç Solistini Arıyor” adı altında başlattığı seçmeyi bu yıl keman dalında 1991 doğumlu Emre Engin kazandı. Ülke çapında genç yetenekleri teşvik etmek ve keşfetmek üzere başlatılan proje kapsamında Engin, yarın akşam Süreyya Operası’nda saat 20.00’de şef Ramiz Malik Aslanov yönetiminde İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası ile birlikte çalacak. Müziğe, Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı’nın çocuk korosunda başlıyor Engin, ardından Uludağ Üniversi? Festivalin tesi Devlet Konservatuvagenç rı’nda profesyonel müzik lemek ve beraber müzik yaeğitimi alıyor. Nisan 2010’da müzisyeni Emre Engin Tüm bunlar yepgenç besteci Mesruh Sakemanının sesi, içindeki sesi pabilmek… yeni bakış açıları kazanmayı vaş’ın kendisi için bestelediği ve karakterini yansıtsın ve hep daha iyi ve daha kali“Gılgamış’ın Rüyası” adlı telisini aramayı öğretti bana. eserin dünya prömiyerini Ciistiyor. Bir de “Daha fazla Daha da önemlisi ne olursa olhat Aşkın yönetimindeki yenilik ve kalite arıyorum sun müzikten hep zevk alMİAM Oda Orkestrası ile İsher seferinde” diyor. mayı ve konser vermenin asıl tanbul’da gerçekleştiriyor. amacının bu zevki seyirciAynı eserin İngiltere prölerle paylaşıp onları mutlu etmiyerini de Londra Steinway mek olduğunu öğretti.” Konser Salonu’nda yapıyor. Kemancılıkta keşfetmesi ve öğrenmesi gereEğitimini Londra Kraliyet Müzik Koleji’nde sürdüren Engin, İngiltere’deki yaşamının ona ken daha çok şey olduğunu, şimdilik sahnede kekattıklarını şöyle anlatıyor: “Sanatsal olarak manla bulunmaktan çok zevk aldığını söylüyor. dünyaca ünlü isimlerle çalışmak, onları iz “Kemanımın sesinin, içimdeki sesi ve ka rakteri yansıtmasını ve dinleyenlere iletmesini isterim çaldığım eserlerde. Çoğu zaman da kemanımın sesinin Maria Callas’ınki gibi olmasını isterim. Kendime ve çalışmalarıma ilham kaynağı olarak gördüğüm efsanevi kemancılar var. Bunlardan benim için en büyüğü Rus kemancı David Oistrakh. Bir de dünyaca ünlü keman virtüözümüz Cihat Aşkın.” Kendini eleştirmekten de geri kalmıyor genç sanatçı. Kendi çaldığı bir konserin kaydını zevkle dinlediğini hatırlamıyor mesela. “Beğenmediğim, keşke öyle değil de böyle yapsaydım dediğim birçok nokta oluyor. Bir dahaki sefere daha iyisini yapıyorum. O zaman da hoşuma gitmeyen başka bir şey buluyorum. Bunun sonu yok. İnsan ne kadar çok çalışırsa çalışsın her seferinde daha iyisini arıyor yaptığı işte. Bu demek değil ki çalışımı beğenmiyorum. Sadece daha fazla yenilik ve kalite arıyorum her seferinde.” Engin, müziğini daha çok insanla daha iyi şartlarda paylaşabilmek için ise sponsor desteğine ihtiyaç duyduğunu, özellikle gelecek vaat eden yetenekli genç müzisyenlerin bu yönde desteklenmelerinin Türkiye’nin gelecekteki klasik müzik profili için önemli olduğunu vurguluyor. “Müzik paylaşımını güçlendirecek ve devamlılığını sağlayacak şeyin müzisyenlerin, müziği seven, duyarlı kesim tarafından maddi olarak desteklenmesi olduğunu düşünüyorum.” zaman zaten “asal görevini aksatmamak” koşuluyla izin alırlar. Bir dizide oyunculuk yapmak sahneye çıkmaya engel değildir. Dört ayrı oyunda görev yaptığı halde “ek iş” yapan sanatçı arkadaşlarımız var. Çünkü maaşlar çok yetersiz. “Dışarda” kazandığı paranın yüzde 30’unu devlete ödemek de ne demek? Milletvekilliği maaşı yetmezmiş gibi TV’de yorumculuk yapan Hakan Şükür’den yüzde kaç almayı düşünüyor acaba hükümet? Devletin kadrolu imamı bir evde mevlut okuduğu zaman aldığı paranın ya da işadamı milletvekilleri yıllık kârlarının yüzde kaçını verecek bu devlete? Abesle iştigal... Aydın Orak (Yönetmen, oyuncu) Sözleşmeli sanatkâr, personel mantığı sanatçının haksız kazanç elde etmesini önleme değil, sanatçı ve kurumdevlet arasında bağlayıcılığı ortadan kaldırır. Yani statü olarak sanatçıyı devlet memurluğundan çıkarır. Bu, tiyatronun içini boşaltıp devletin tüm imkânlarının dışına itmektir. Bu da “Ey tiyatro benden uzak dur ne halin varsa gör” demektir. Atilla Olgaç (DT emekli oyuncu) 70’lerde de ek işler konusunda birtakım değişiklikler yapılmıştı. O zaman görüntülü reklama çıkmak yasaklanmıştı. Dizilerde oynamak için izin gerekiyordu. Biz yapamayınca mankenler yaptı. Ek işlerde zorluk çıkarılmamalı. Yaptığımız ek işler de genellikle sanat işi oluyor. Bodrum’da Sessiz Çığlık! Bodrum’da her yerde (çarşıda pazarda, balıkçılarda, esnafta, dükkânlarda, lokantalarda, meyve pazarlarında, tüm minibüslerin, dolmuşların arka camlarında…) dev afişler: Kırmızı zeminde gülümseyen bir yüz ve “Başkanımızı geri istiyoruz!”, “O sadece Bodrum aşkıyla çalıştı” sözleri! Bodrum ve gerçek Bodrumlular neye uğradıklarını anlayamıyorlar. Belediye Başkanları Mehmet Kocadon, “menfaat sağlamak için çete kurduğu” iddiasıyla tutuklanıp, Muğla Cezaevi’ne kondu. Tam da mevsim başında! Hem de bence şiddet içeren, adeta bir “şov” havasında yapıldı bu. O günden beri “Bu bir tuzak, bu bir komplo” sözleri ve ardından “Bodrum’u alamayacaksınız!” savı kenetli dudaklardan sessiz bir çığlık olarak yükseliyor Bodrum’dan! Doğma büyüme Bodrumlu Mehmet Kocadon, 2004’te Ortakent belediye başkanı seçilmiş, orayı ihya etmiş; 2009’da da Bodrum belediye başkanı seçilmişti. Kocadon ailesi sülalece oldum olası CHP’li. Mehmet Kocadon her iki seçimde de CHP adayı olmak istemiş ama CHP kabul etmediğinden (!) hiçbir şansı olmayan DYP’den seçime girip kazanmıştı! AKP, “İzmir’i, Bodrum’u, Muğla’yı, Antalya’yı alacağım” diye kararlı ya, o günden beri Mehmet Kocadon’a AKP’ye geçmesi için çok baskı yapıldığını Bodrum’da bilmeyen yok. “Eyvah, çevresindekiler geçti ya o da geçerse” endişesi bile yaşandı. Ama “Anam beni evlatlıktan reddeder” diye Mehmet Kocadon parti değiştirmeyeceğini her fırsatta ortaya koydu. İşte Bodrumluların son gelişmeleri “Siyasi bir komplo” olarak değerlendirmelerinin gerisinde şu yukarıdaki iki paragraf var! Geçen pazartesi Bodrum İskele Meydanı’ndaki “Başkanımızı geri istiyoruz” mitingi iptal edildiği halde bin kişi toplanmıştı. Ne bir slogan ne bağırıp çağırma… Sadece kucaklaşma… O İskele Meydanı ki 50 yıldır derme çatma yapılanmalar nedeniyle yok olmuştu İlk kez Mehmet Kocadon sayesinde meydan niteliğine kavuştu (1962’den beri gelirim Bodrum’a. Tanığım). Şehircilik mimarisinde yerel yapı sanatını yücelten Mimar Ersen Gürsel’den başka türlüsü beklenmezdi zaten! Meydanda duyduğum sesler: “Bodrum yarımadasının yarısı Kocadon ailesinin, daha ne menfaati”. “Ruhsatı yok diye babasının evini yıktıran adam bu! Belediye aracına kendi cebinden benzin alan adam bu!” “AKP yandaşlarının kapatmak istediği koya imar izni vermediğinden başına bunlar geldi!” “Ben tanığım…” “Güvenimiz sonsuz” diyenler… Günlerdir Bodrum’da konferanslar veren Muazzez İlmiye Çığ da destek için meydana gelmiş… Mehmet Kocadon’un eşi Hülya, ağabeyi Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut’la konuşuyorum: “Biz adalete ve yargıya güveniyoruz” diyorlar. (Ne iyi! Ben de güvenebilsem keşke!) Yaşlı bir teyze: “Ben buraya evden kaçıp geldim. Çocuklar torunlar, sakın gitme seni de tutuklarlar dediler, ama kaçtım.” Korku imparatorluğuna bakar mısınız?.. Bu arada ben de korktum: Yerel birçok gazetede söylediğim ve söylemediğim şeyler benim ağzımdanmış gibi yayımlandı. “Bodrum Gündem” gazetesi ve Anadolu Ajansı dışında kimseyle konuşmadım oysa… Neden mi Bodrum’dayım: Her yıl orta ve liseyi birlikte okuduğumuz sınıf arkadaşları, Türkiye’nin bir başka köşesinde buluşuruz. Bu yıl sıra Bodrum Torba’daydı da ondan!.. ??? Sevgili Mustafa Balbay’ın Meclis konuşması harikaydı. Bir tümcenin altını defalarca çizdim ve Egelilerin sessiz çığlığına kattım: “Demokrasilerde bir siyasetçi kendisi gibi düşünenlerin verdiği destek kadar değil, kendisi gibi düşünmeyenlerin duyduğu saygı kadar büyüktür.” Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Fen Fakültesi Kimya bölümünden almış olduğum öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. GÖZDE EKER Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEHER BOZKUŞ AKP’ye geç baskısı Tiyatro sanatçıları DT’nin özelleştirilmesine yönelik yasa tasarısındaki yüzde 30’u değerlendirdi İskele Meydanı’nda sesler ‘Hakan Şükür’den yüzde kaç alacaklar?’ Korku imparatorluğu Geçici diploma belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. UĞUR KUTLUKAYA Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEDA YAMAN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. İSA ÖZDEMİR C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle